Connect with us

GÜNDEM

Satış gücü çalışanlarındaki tutum farklılıkları

Hedeflerini değerler üzerine inşa

etmiş olan çalışanlar, sürdürülebilir başarı

elde etmek konusunda her zaman

birkaç adım daha önde olacaklardır.”

Yayınlanma:

|

Genellikle savaşçı bir tutuma sahip olan çalışanların seçtiği bir meslektir satış; içinde mücadeleci tutum, kararlılık, azim ve coşku vardır. Bu özellikler tüm çalışanlarda farklı seviyelerde bulunur tabii ki… Satış mesleğine dahil olan çalışanların zaman içine kendine özgü tarzları oluşur. Ve bu yaklaşımlar, zaman içinde satış gücü çalışanlarının geleceğini belirler. Kimi mesleki ün kazanma konusunda emin adımlarla ilerlerken, kimi sadece günü/ayı yılı kurtarma peşindedir…

Evet, satış mesleğini icra eden çalışanları başlıca iki farklı ana gruba ayırmamız mümkündür; büyük resimleri için çalışanlar, salt hedef peşinde koşanlar.

Büyük resmi için çalışan -vizyon sahibi- satış çalışanlarının bu mesleği icra ederken sahip oldukları başlıca yaklaşımlar:

– Özerk bir tutum benimserler

Profesyonel satış uzmanlarının gücü kendi içlerinden gelir. Özerk bir tutum, içsel motivasyonun en önemli katalizörlerinden biridir. Bu gruba dahil olan çalışanlar, şirketin ilkelerine, değerlerine paralel olarak kendi özel yasalarını oluştururlar. Geliştirdikleri bu kurallar ve değerler hayata dair belirlemiş oldukları büyük resimlerinden kaynaklanır.

– İlk izlenimleri ve son intibaları her zaman iyidir

Hedeflerini değerler üzerine inşa etmiş çalışanlar, hedeflerinden ve primden önce samimi bir iletişime önem verirler. Sürdürülebilir satış başarısı, ancak samimi bir üsluba sahip çalışanlar tarafından geliştirilebilir.

– Satış yaptıktan sonra müşterileriyle görüşmekten imtina etmezler

İletişim ve müşteri odaklı satışın en önemli unsurlarından biri de müşterilerle tekrar iletişim kurmaktan çekinmemektir. “Acaba iptal olur mu, benden bir şey mi ister?” vb. düşünceler, cesur olan temsilcilerin zihninde yer bulamazlar.

– Müşteriye satış hacimlerine göre değer biçmezler

Kimi müşteri vardır, bir birimlik ürün/hizmet alır, kimisi vardır yüz birimlik veya bin birimlik bir alışveriş yapar. Bir birimlik alışveriş yapan, yarın onlarca birimlik ürün/hizmet alırken, önceden satış hacmi yüksek olan müşteri alımlarını azaltabilir. Müşteri müşteridir. Kurulan iletişim kalitesini, müşterinin satın alma davranışındaki oranlar belirleyemez. Bu gruba giren çalışanlar, bunun farkındadır.

– Müşterileriyle dostluk ilişkisi geliştirirler

Müşterilerle dostluk ilişkileri geliştirmek, belirli bir dozda olduğu sürece, hem çalışana hem de firmaya -müşterinin düzenli satın alma davranışı açısından- önemli ölçüde fayda sağlar.

– Büyük resimleri için savaşırlar

Sürdürülebilir içsel motivasyon ve satış gücü başarısı için hayata dair büyük resim belirlemek, olmazsa olmazlar arasındadır. Bu gruba giren çalışanları, diğerlerinden ayıran en büyük sebeplerden biri vizyon sahibi bir tutuma sahip olmalarıdır.

Sadece hedef peşinde koşan ikinci gruba giren satış temsilcileri:

– Sadece satış hedeflerini düşünürler

Özerk bir tutum benimsemekte zorlanırlar. Bu sebepten -gerçekçi bir şekilde belirlenmiş olan- şirket hedefi bu tarz çalışanlarda büyük bir baskı oluşturur. Bu baskı ve stresli ruh hali ise, çoğu zaman motivasyonlarını da öldürür.

– Satış sonrası hizmette yetersiz kalırlar

Günümüzde birçok satış temsilcisi, müşterileriyle tekrar görüşmek konusunda temkinli hareket eder. “Acaba benden tekrar bir şey ister mi?” vb. düşünceler, zaman içinde çalışana ve işletmeye zarar verir. Günümüzdeki müşteri, kendisiyle özel olarak ilgilenilmesini istiyor. Bu yaklaşım satış mesleğindeki sürdürülebilir başarının önündeki en büyük engellerden biridir.

– Değer odaklı olmak yerine prim odaklı çalışırlar

Kapitalist bir sistemde yaşıyoruz, bu yadsınamaz. Fakat para kazanma hırsı, müşteriye verilen değerin önüne geçtiği zaman, müşteriler bunu hemen anlarlar ve işletmeye ve çalışana olan güvenleri sarsılır.

– Satışın anlık bir çabadan ibaret olduğunu düşünürler

Satış mesleği uzun soluklu bir çaba gerektirir. Şu anda satın almayan bir müşteri adayı, bir ay veya bir yıl sonra satın alabilir. Fakat müşterinin satın almama davranışı karşısında, son intiba olumsuz olursa, müşteri adayı bir daha geri dönmeyecektir.

– Müşterilerle daha yüzeysel/yapay bir iletişim kurarlar

Çağımızın hastalıklarından biri de duygu sığlığıdır. Bireysel veya kurumsal bir müşteri adayı olsun fark etmez, kendini değerli hissetmeyen bir kişi veya kuruluş o firmadan veya çalışandan kolay kolay bir şey satın almaz. Günümüzdeki müşteriler/tüketiciler bilinçlidir; kurulan iletişim kalitesini hemen algılarlar.

Yukarıdaki yaklaşımlar çerçevesinde müşteri odaklı iletişimi benimseyen çalışanlar, işle ilgili tatmin duygusunu derinden yaşarken diğer gruba giren çalışanlar, çalışırken içsel huzuru yakalamak konusunda zorlanırlar.

Yücel UYGUN – Dünya

Okumaya devam et

GÜNCEL

SEÇİLDİĞİNDE “DELİ” DEMİŞLERDİ: ARJANTİN MUCİZESİ Mİ DOĞUYOR?

Yayınlanma:

|

Yazan:

2023’te Arjantin ölüyordu!

– Merkez Bankası’nın 12 milyar dolar borcu vardı

– Yoksulluk oranı %50’ydi

– Enflasyon %242’di Sonra Javier Milei Başkan oldu. 12 ay içinde, şimdiye kadarki en büyük ekonomik dönüşümü gerçekleştirdi. Nasıl mı…?!

Milei Aralık 2023’te göreve geldiğinde Arjantin çöküyordu:

– Aralık ayının ilk yarısında enflasyon %241’di

– GSYİH önceki on yıla göre %15 azaldı

– Merkez bankası rezervleri: eksi 12 milyar dolardı

– Neredeyse halkın %50’si yoksulluk içindeydi

Arjantin'in yeni Cumhurbaşkanı Milei'den ilk açıklama: Ekonomide şok  tedavisi - BBC News Türkçe

Hükümetin mali durumu tam bir çöküş içindeydi:

%15’lik devasa bir mali açık (%5 hazine, %10 merkez bankası). Merkez bankasının parasal tabanın 4 katı değerinde faiz getiren yükümlülükleri vardı: Bu borçların vadesi geldiğinde para arzını bir gecede beş katına çıkarabilirlerdi. Hiperenflasyon kaçınılmaz görünüyordu. Ta ki Milei devreye girene kadar:

İlk hamlesi radikal ama gerekliydi: Hükümet bakanlıklarını 18’den 9’a indirdi (şimdi 8). Ardından sistematik olarak 50.000 hükümet çalışanını işten çıkardı. Düzen ona “El Loco” – Deli dedi. Ancak çılgınlığının bir yöntemi vardı:

Tüm harcama kategorilerini ortadan kaldırdı:

– İllere yapılan tüm isteğe bağlı transferleri durdurdu

– Bayındırlık projelerini durdurdu

– Ekonomik sübvansiyonları kaldırdı

– Fonların yarısını çalan sosyal program aracılarını kesti İlk ayı olan Ocak ayında imkansızı başardı:

Arjantin 113 yıl sonra ilk kez gerçek mali dengeye ulaştı. Açık vermediği diğer 10 yıl? Borçlarını ödemiyorlardı. Milei, Arjantin tarihindeki en büyük mali düzenlemeyi gerçekleştirdi: Sadece 6 ayda GSYİH’nın 15 puanı. Sonuçlar eşi benzeri görülmemişti…

JP Morgan gelecek yıl için büyüme tahminlerini yukarı doğru revize etti. Ama belki de en önemlisi: Milei, bozuk bir ekonomiyi aşağıdakileri yapmadan düzeltebileceğinizi kanıtladı:

– Yoksulları mahvetmeden

– Sosyal çöküşe neden olmadan

– Halk desteğini kaybetmeden Bugün onaylanma oranı başlangıçtaki popülaritesini aşıyor.

Javier Milei dejará de volar en aviones de línea por cuestiones de seguridad: "No hay plata, pero hay que cuidar al presidente"

Bunu minimum siyasi destekle başardı:

– Temsilcilerin sadece %15’i

– Senatörlerin sadece %10’u

– Beklentileri sıfırlamak için hiperenflasyon tetikleyicisi yok

– Fiyat kontrolleri yok

– Sabit döviz kuru yok Önceki istikrar planları bu araçlara dayanıyordu. Milei bunu saf mali disiplinle yaptı.

Deregülasyon bakanlığı her gün 1-5 düzenlemeyi kaldırıyor. Planlanan 3,200 reform daha var. Tamamlandığında Arjantin şu ülkelerin ekonomik özgürlük seviyelerini geçecek:

– Zirvedeki İrlanda

– İsviçre

– Avustralya Etkisi şimdiden görülüyor:

Uzmanlar bunun yapılamayacağını söylediler. Şok terapinin ülkeyi yok edeceğini söylediler. Yavaş ve kademeli bir değişim gerektiğini söylediler. Milei onların yanıldığını kanıtladı. Ve bunu bir yıldan kısa bir sürede başardı.

Onun yol gösterici ilkesi: “Özgürlük olmadan yaşamanın ne anlamı var?” Bazen en devrimci eylem basitçe gerçeği söylemektir – ve bu konuda harekete geçme cesaretine sahip olmaktır. Ancak Milei daha derin bir şeyi anladı:

Günümüz dünyasında cesur fikirlerin cesur seslere ihtiyacı var. Milei sadece politikaları uygulamakla kalmadı. Vizyonunu Lex ile açıkça paylaşarak geniş ölçekte güven inşa etti. Onun özgünlüğü rekabet avantajı haline geldi. Liderliğin geleceği budur:

Sadece iyi fikirlere sahip olmak değil, onları etkili bir şekilde paylaşabilmek. İhtiyaç duymadan önce güven inşa etmek ve uyurken etki yaratmak. Bir düşünün: Tarihte kaç dünya lideri filtrelenmemiş sorularla yüzleşmek için 2 saatlik podcast’lere çıktı?

Bunu izleyen kurucular ve liderler için: Fikirleriniz duyulmayı hak ediyor. İçgörüleriniz büyük etki yaratabilir. Ama sadece onları nasıl etkili bir şekilde paylaşacağınızı biliyorsanız. Dünya Milei’nin kim olduğunu biliyor çünkü fikirlerini yansıttı. Aynısını siz de yapabilirsiniz…

Fernando Cao,  @thefernandocz

Javier Milei Kimdir?

Bekar ve çocuk sahibi olmayan Javier Milei, 22 Ekim 1970’te Buenos Aires’te, İtalya kökenli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.

Çocukken babası tarafından fiziksel ve psikolojik olarak istismar edildiğini ancak bunun kendisini güçlendirdiğini ve şu an hiçbir şeyden korkmadığını söylüyor.

Milei katolik okullarında eğitim aldı, Chacarita Junior Futbol Kulübü’nde kalecilik yaptı. Aynı zamanda müzikle uğraşıyordu ve Everest isimli Rolling Stones şarkıları çalan bir grubun üyesiydi.

Belgrano Üniversitesi’nde ekonomi okudu. Torcuato Di Tella Üniversitesi’nde Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Enstitüsü’nde yüksek lisans yaptı.

Arjantin Merkez Bankası’nda 1992-93’te altı ay staj yapan Milei, 1996-2002 yılları arasında HSBC’de uzman ekonomist olarak çalıştı. Sonraki 20 yıl da çeşitli şirket ve enstitülerde ekonomist olarak görev aldı.

Üniversite profesörü olarak makroekonomi, ekonomik büyüme, mikroekonomi ve ekonomistler için matematik dersleri verdi. Milei ayrıca çok sayıda kitap yazmış ve radyo programları sunmuştur. 2021 yılında Özgürlük gelişimi ittifakından Buenos Aires Şehrini temsilen Temsilciler Meclisine seçildi. Ulusal bir milletvekili olarak, yasama faaliyetlerini oy verme ile sınırlandırdı ve bunun yerine Arjantin’in siyasi eliti ve yüksek hükûmet harcamaları eğilimi olarak adlandırdığı şeyi eleştirmeye odaklandı. Milei vergileri artırmama sözü verdi ve ulusal milletvekili maaşını aylık bir çekilişle bağışladı. Arjantin’de süregelen ekonomik krizden Peronizmin ideolojik hakimiyetini sorumlu tutan bir platformda 2023 başkanlık seçimlerinin ikinci turunda Ekonomi Bakanı ve Devlet Başkan Adayı Sergio Massa’yı mağlup etti.

Milei, seçimden önce ekonomi dışında kürtaj karşıtlığı, iklim değişikliği inkarı, komünizmi desteklemekle suçladığı Arjantinli Papa Francis’i eleştirmesi gibi dikkat çekici söylemlerde bulundu. Ülkenin tartışmalı siyasi figürlerinden biri haline geldi. “Kral”, “Aslan”, “Deli” gibi takma isimler var.

Milei uyuşturucu, bireysel silahlanma, fuhuş, eşcinsel evlilik, cinsel tercih ve cinsiyet kimliği konularında seçim özgürlüğünü desteklerken kürtaj ve ötenaziye karşı çıkmaktadır. Dış politikada ABD ile daha yakın ilişkileri savunuyor, Rusya’nın işgaline karşı Ukrayna’yı destekliyor ve Arjantin’i Çin ile jeopolitik yakınlaşmadan uzak tutuyor

Kendisini liberteryen ve anarko-kapitalist olarak tanımlayan Milei, bireysel özgürlüğe odaklanan siyasi felsefeyi benimsiyor ve rekabete dayalı serbest piyasayı savunuyor.

Okumaya devam et

GÜNCEL

2025’te seyahat acentelerine uygulanacak para ceza listesi açıklandı

Yayınlanma:

|

Yazan:

1618 sayılı Kanun kapsamında seyahat acentelerine uygulanacak idari para cezaları, 2025 yılı için güncellendi. Yeni ceza miktarları ve ihlal türleri Resmî Gazete’de yayımlandı.

1618 sayılı Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu kapsamında 2025 yılında uygulanacak idari para cezaları Resmî Gazete‘de yayımlandı. Kanuna aykırı faaliyetlerde bulunan seyahat acentelerine uygulanacak cezalar, her bir ihlal türüne göre farklılık gösteriyor.

İhlal Türleri ve Cezalar Kanunun ilgili maddelerine göre belirlenen ihlaller ve ceza miktarları şu şekilde sıralanıyor:

  • 27/A-1:
    • Rehber bulundurmamak
    • Tanıtıcı materyallerin müşterilere sunulmaması
      Ceza miktarı: 36.103 TL
  • 27/A-2:
    • İş yerinde seyahat acenteliği dışında hizmet verilmesi
    • İşletme belgesinde yazılı hususlardaki değişikliklerin bildirilmemesi
    • Gerçeğe aykırı reklam yapılması
    • Müşterilerin kişisel verilerinin gizli tutulmaması
    • Zorunlu sigortanın nüshasının tüketiciye verilmemesi
    • Ortak faaliyetlerde yükümlülüklerin yerine getirilmemesi
    • Adres değişikliğinin bildirilmemesi
      Ceza miktarı: 24.052 TL
  • 27/A-3:
    • Bakanlık tarafından istenen bilgi ve belgelerin süresi içinde verilmemesi
      Ceza miktarı: 48.167 TL
  • 27/A-4:
    • Bakanlık tarafından yapılan uyarılara rağmen gerekli düzeltmelerin yapılmaması
      Ceza miktarı: 24.052 TL
  • 27/A-5:
    • Yazılı rehberlik sözleşmesi yapılmaması veya rehber ile taban ücretin altında çalışılması
      Ceza miktarı: 17.686 TL
  • 30/1. Fıkra:
    • İşletme belgesiz seyahat acenteliği faaliyetinde bulunulması
      Ceza miktarı: 35.416 TL – 88.663 TL arası

Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2025 yılı itibarıyla sektördeki denetimlerini artıracağını ve kanuna aykırı faaliyetlere tolerans göstermeyeceğini belirtti. Seyahat acentelerinin cezai yaptırımlarla karşılaşmamak için kanunda belirtilen yükümlülüklere titizlikle uyması gerekiyor.

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Tekstil Sektörü sil baştan: Pamuk Yasaklanıyor, sağlıkçılar endişeli…

Tekstilin aşırı tüketim nedeni ile üretimi yetersiz hale gelen Pamuk ve Yün’ü terk ederek Pterol ürünü olan Polyester kumaşa geçmesi tartışmaları da beraberinde getirdi. Tesktil sektörü talebi karşılayabilmek ve maliyetleri düşürmek için Polyester ürünleri Çevreci ve Geri Dönüşüm savunması ile savunurken Toplum Sağlık uznamları sağlık açısından Petrol Ürünlerinin kansorejen etki yaptığını öne sürerek tekstilden tamamen yasaklanmasını savunuyor. Yasal düzenlemeler ise Petrol Ürünleri kullanmak isteyen üreticilerin lehine ilerliyor…

Yayınlanma:

|

Avrupa Birliği (AB), sağlıkçıların ciddi kaygılarını içeren itirazlarına rağmen çevre kirliliğiyle mücadele kapsamında Plastik ve Tekstil sektörlerinde köklü değişiklikler yapıyor.

2025 yılından itibaren PET plastikten üretilen şişelerin en az %25 oranında geri dönüştürülmüş malzeme içermesi zorunlu hale geliyor. 2030 yılında bu oran %50’ye çıkarılacak. Bunu yanında, doğaya atılmaması için plastik şişelerin kapaklarının tamamen çıkarılamaz şekilde tasarlanması da mecburi olacak.

Yeni düzenelmeler Tekstil sektöründe de büyük bir dönüşümü beraberimnde getirecek. AB’nin döngüsel ekonomi politikaları kapsamında, 2050 yılına kadar tüm tekstil ürünlerinin geri dönüştürülebilir olması planlanıyor. Bu çerçevede, pamuk gibi geri dönüştürülmesi zor doğal liflerin yerine, plastik şişelerden elde edilen Polyester kumaşların kullanımı teşvik edilecek.

GERİ DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜ GÖZDE OLDU!

AB’nin Teksitlde Sürdürülebilir sloganı ile savunduğu Polyester ürünlerin Petrol kaynaklı olduğu gzö ardı ederek çevresel etkiler ile öne sürmesi ve bu yönde yasal düzenlemelere gitmesi Geri Dönüşüm Sektöründe faaliyet gösteren firmalara olan ilgiyi de artırmış durumda. Bu firmalar geri dönüşüm ürünlerin tekrar ekonomiye kazandırarak çevreye olumlu katkı sunduklarını savunurken yeni düzenlemeler bu firma ürünlerine olan talebi de artırmış durumda. Türkiye aynı zamanda AB ülkelerinin Geri Dönüşüm ürünlerini en fazla ithal eden ülkeler grubunuda yer alırken yerli çevreciler de bu ürünler o kadar kıymetli niçin bizim gibi ülkelere bu ürünleri gönderiyorlar eleştirilerini yapıyor.

SAĞLIKÇILAR ENDİŞELİ: PEROL ÜRÜNLERİ KANSOREJEN!

Düzenlemeler her ne kadar Çevreci ve Geri dönüşü teşvik edecek şekilde sunulsa da Sağlıkçıların yeni uygulama ile ilgili ciddi kaygıları var. Zira, başta PET’den elde edilen iplikler gibi Polyester ve Akrelik ipliklerin ana hammaddesi PETROL! PETROL’den elde edilen ipliğin direkt vücut ile temas temesi, güneş ışığına maruz kalması içindeki üretim aşamasındaki kiyasallar ile birleşince ciltte ciddi deformelere ve  kansorejen maddeler içerdiği için direk İnsan hayatını tehdit ettiğine yönelik kaygılar da artmış durumda. Her ne kadar Tekstil Polyester ve Akrelik ağırlıklı kumaş ve ürün üretmeye yoğunlaşsa da bu ürünlerin İnsan hayatını tehdit edeceği yönündeki kaygıların da yersiz olmadığı buna karşılık Dünya Sağlık Örgütü’nün yeterli açıklama yapmaması ve tavır almaması eleştirilere neden oluyor.

SAVUNMA: PAMUK VE YÜN ÜRETİM YETERSİZ!

Doğal ve sağlıklı olan Pamuk ve Yün’ün maliyetler ve yetersiz üretilmesi nedeni ile Tekstilde kullanılması tercih dışına itilirken bunu çözümü ise az tekstil ürünleri tüketiminden geçiyor, fakat dünya genelindeki aşırı Tüketim Alışkanlığı yaratılması bu ihtiyacı karşılamak için alternatif yol arama arayışını tetikkiyor. AB’de kişi başına tekstil tüketimi yıllık 25 kg’a gelmiş durumda. Toplum yararına bildirimlerde bulunan Sağlıkçılar ise Tekstil tüketiminin  düşürülerek tekrar doğal olana Pamuk ve Yün ürünlere dönülmesini savunuyor. Günümüz aşartlarında kısa sürede bunun olamayacağını fakat en azından iç çamaşırların Pamuk ve Yün ürünlerden seçilmesinin Petrol ürünü olan Polyerter kumaşların olumsuz etkisini azaltacağını savunuyorlar. Pamuk ve Yün ürünlerindeki fiyat artışı ise Polyester ürünlere olan tercihi artırmış durumda. Diğer taraftan petronden elde edilen kumaşlarda elektik, dayanıklılık gibi özellikler öne çıkarılarak tüketin de artırılmış durumda. Poliyester kumaştan yapılan ürünler ayakkabı sektöründen, konfeksiyone, ev tekstilinden araç kumaşlarına kadar birçok sektöre yayılmış durumda…

Erol TAŞDELEN-Ekonomist      www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.