Aydın’da çiftçilerin en önemli sorun ve sıkıntılarının başında hırsızlık olayları gelmeye başladı. Mallarını korumak için adeta diken üstünde olan çiftçiler, suçüstü yakaladıkları hırsızların da şikayetçi olanlardan önce salıverilip evlerine gittiğini belirterek uygulanan adalet sistemine ve yetkililere sitem ettiler.
Efeler İlçe Merkezi’ne bağlı Eğrikavak Mahallesi’nde incir çalarken çiftçiler tarafından suçüstü yakalanıp malzemeleri ile jandarmaya teslim edilen hırsızlık şüphelisi, savcılığın talimatıyla salıverilince malları çalınan vatandaşlardan önce evine vardı.
Olay Efeler ilçesi Eğrikavak mahallesinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Cevdet Kılınç’a ait incir bahçesinden sürekli incir hırsızlığı olayı yaşanması üzerine inciri ortakçı olarak işleyen Vahdettin Kılınç, bahçede yatıp kalkmaya başladı.
Hasat edilen incirleri kuruması için seraya yerleştiren Vahdettin Kılınç, ailesiyle birlikte geceyi bahçede geçirdi. Sabah olunca yeniden incir toplamaya başlayan Kılınç ve ailesi dinlenmek için çardakta otururken, bir gün önce toplayıp seraya döktüğü incirleri birinin çalındığını fark etti. Sera içindeki incirlerin en kalitelilerini yanında getirdiği sepete dolduran şüpheliyi yakalayan Vahdettin Kılınç, olayı jandarmaya bildirdi.
Sera içinde suçüstü yakalanan hırsızı daha öncede defalarca bahçe içinde gördüğünü fakat hiç birinde suçüstü yakalayamadığını söyleyen Vahdettin Kılınç, jandarma gelene kadar suçluyu elinden tutarak bırakmadı. Hasta olduğunu öne sürüp kendisinin jandarmaya teslim edilememesi için uzun süre yalvaran hırsızlık şüphelisi Adnan Ç. (54) tüm yalvarmalarına rağmen jandarmaya teslim edildi. Jandarma hırsızlık şüphelisi Adnan Ç’nin çalmak için sepetine doldurduğu incirleri Vahdettin Kılınç’a teslim etti.
“Bugüne kadar 500 kilonun üzerinde incirimiz çalındı”
Aynı bahçeden daha önce defalarca incir çalındığını kaydeden Vahdettin Kılınç, “Sürekli bahçeden incirlerimiz çalınıyordu. Fakat defalarca bahçede karşılaşmamıza rağmen bir türlü hırsızı suçüstü yakalayamıyorduk. Aynı şahıs geçen yıl çardakta otururken, elinde sepetle bahçeye geldi. Beni fark edince su içmek için uğradığını söyleyip buradan gitti. Bu şahısın Eğrikavak köyündeki hırsızlık olaylarını karıştığını duyduğumuz için şüpheleniyorduk fakat suçüstü yapamadığımız için bir şikayette bulunamıyorduk. Bugün suçüstü yakaladık ama hemen salıverildiği için bizden önce evine gitti” diyerek yaşadıklarına üzüldüğünü söyledi.
“Adalet istediler”
Suçüstü yakalanan ve çaldığı incirler ve hırsızlık için kullandığı sepetlerle birlikte jandarmaya teslim edilen Adnan Ç.’nin Savcılık kararı ile ‘Sabıkası olmadığı’ gerekçesi ile salıverilmesinin üzüntü verici olduğunu belirten çiftçiler “Hırsızlığı yapan kişinin ifadesi kendi bölgesinde alındı ve hırsız hiçbir şey olmamışçasına sepetlerini alıp gitti. Ancak bizler işi gücü bırakıp Aydın’a jandarma karakoluna gidip şikayetçi olup mesai harcıyoruz. Uygulama bu şekilde olunca da bölgede hırsızlık olayı artarak devam ediyor. İncir yapısı itibari ile üretimi yapılan bahçede kurutulması gereken bir ürün. Bunu da adalet sistemi ‘Açıkta bırakılmış mal’ olarak değerlendiriyor. İncirlerin çalındığına mı üzülelim hırsızın mağdurdan daha çok hak sahibi olduğuna mı üzülelim bilemiyoruz” diyerek üzüntülerini dile getirdi.
Yaşanan hırsızlık olayları yüzünden emeklerini korumak için ilkel şartlarda bahçelerde yatıp kalkmak zorunda kaldıklarını belirten çiftçiler “Hırsızlar çalışmadan keyif yaparken biz hem çalışıp hem zor şartlar altında yaşıyoruz. Ancak yaşadıklarımız bizi hayal kırıklığına uğratıyor” diye konuştular.
Jandarma gelene kadar sıkı sıkıya tuttuğu hırsızlık şüphelisini jandarma aracılığı ile adalete teslim ettiğini kaydeden Vahdettin Kılınç, “Hırsızı yakaladığımıza sevinmiştim. Ancak, araç içerisinde ifadesi alınan Adnan Ç.’nin tutuksuz yargılanması için serbest bırakıldığını görünce adeta şok yaşadım. Suçüstü yakalayıp adalete teslim ettiğim kişi benden önce evine gidip yattı” diyerek yaşadıklarına şaşırdığını söyledi.
TurkNet’ten 19 Mayıs’a Özel Film: ‘Işığım Atatürk’
Türkiye’nin yeni nesil internet servis sağlayıcısı TurkNet, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı, başarı öyküsü yaratmış gençlere yer verdiği ve ‘Atatürk bugün hayatta olsaydı bize ne söylerdi’ sorusuna yapay zeka teknolojisi ile yanıt aradığı ‘Işığım Atatürk’ filmiyle kutluyor.
Dünya standartlarında hızlı interneti herkes için erişilebilir kılmayı hedefleyen TurkNet, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na özel, gerçek hikayeler ve onların gerçek sahiplerinin rol aldığı bir film hazırladı.
Kaju İstanbul tarafından çekilen ‘Işığım Atatürk’ filminin senaryosu ve fikrinin tamamı TurkNet çalışanlarına ait. 19 Mayıs’a adanmış olan filmin en önemli özelliği ise Atatürk’ün gençliğe miras bıraktığı eserler ile son yıllarda gençler üzerinde yapılan araştırmalar ışığında ‘Atatürk bugün hayatta olsaydı gençlere ne söylerdi?’ sorusuna yapay zeka araçları eğitilerek yanıt aramış olması.
Gül Sağır Aydın; ‘Gençler harekete geçmek için sabırsızlanırken TurkNet de onlara ihtiyacı olan hızı sunuyor’
TurkNet’in Büyümeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CGO)Gül Sağır Aydın projenin çıkış noktasını şu sözleri ile anlattı: ‘Gençlerin özgürlük, fırsat eşitliği ve istihdam gibi konulardaki endişeleri, yapılan tüm araştırmalarda sıkça ortaya konuluyor. Ancak aynı araştırmalar, gençlerin dünyanın daha iyi bir yer haline geleceğine olan inançlarının yetişkin bireylere kıyasla %50 daha fazla olduğunu ve artan krizlere karşı harekete geçmek için sabırsızlandıklarını gösteriyor. Filmde TurkNet’in, gençlere keşfetme, öğrenme ve kendilerini ifade etme gücü veren güvenli ve hızlı internet bağlantısı sağlama konusundaki kararlılığını vurgulamak istedik ve destekleyici-geliştirici bir topluluğun rolünü sembolize eden bir senaryo üzerinde çalıştık’.
‘Gençleri #IşığımAtatürk hashtag’i ile hikayelerini paylaşmaya davet ediyoruz’
‘Gençlere imkan verildiğinde tutku ve motivasyonla neler başarabileceklerini gösteren bu projede, Atatürk’ün ilkelerine ve inkılaplarına rehber olarak bakmanın önemini hatırlatıyoruz’ diyen Aydın film hakkında ise şu bilgileri verdi: ‘Filmde TurkNet’in her daim gençlerin yanında olma misyonu çerçevesinde destek verdiği gençler rol aldı ve hikayeleriyle hayallerini gerçekleştirmek isteyen herkese ilham oldu. Projedeki amacımız, başarının uzak ve çok zor kazanılan bir hedef olmadığını, her birimizin küçük ya da büyük hayalinin kıymetli ve ulaşılabilir olduğunu vurgulamak. Bu sebeple tüm gençleri #IşığımAtatürk hashtag’i ile onlara adanmış bu özel günde başarı ve hayallerini paylaşmaya davet ediyoruz.’
Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Seçil Erzan hakkında ilk kez konuştu
Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, birçok futbolcunun dahil olduğu olduğu Seçil Erzan davası hakkında ilk kez konuştu: “Biz olaya kurum olarak bakıyoruz. 15 bin kişinin çalıştığı bir yer, bazen yanlış şeyler olabiliyor” ifadelerini kullandı…
Fatih Terim, Arda Turan, Semih Kaya, Muslera gibi futbol dünyasının ünlü isimlerin karıştığı davanın kilit ismi Denizbank İcra Kurulu Başkanı Hakan Ateş, süreçle ilgili ilk kez konuştu.
Magazin Burada mikrofonlarına, bir davette konuşan Ateş “Şahsi olarak hiçbir zaman demeç vermedim. Biz olaya kurum olarak bakıyoruz. 15 bin kişinin çalıştığı bir yer, bazen yanlış şeyler olabiliyor. Bazen yanlış davranışlarda bulananlar her bankada olur. Bizim talihsizliğimiz, karşıdaki tarafın kamuoyuna mal olmuş insanlar olması. Bu bir talihsizlik tabi ama ne yapalım hayat öyle bir şey” ifadelerini kullandı.
Ateş ayrıca “Hukuk herkes için hukuk, günün sonunda kimseden bir telkin falanda (İddia edildiği gibi Cumhurbaşkanı’ndan da) olmadı. Onu hep söylüyorlar. Biz normal hukuk nasıl neticelenirse ona göre gereğini yapacağız. Bugüne kadar da yaptık ama olaylar çok ortada. Ben fazla yoruma girmeyeceğim” şeklinde konuştu.
TCMB ihtiyaç duyulduğu sürece sıkılığın korunacağı, yeni mali tedbirler ise politika bileşiminin daha koordineli olacağına işaret etmektedir. Politikaların gecikmeli etkisi göz önüne alındığında, hala sağlam olan tüketimi kontrol altına almak için ek makro ihtiyati önlemlere ihtiyaç duyulacağına inanıyoruz.
Önemli noktalar
TCMB, yılın ikinci enflasyon raporunda 2024 yılı ara enflasyon hedefini 2 puan yukarı yönlü revize ederek yüzde 38’e yükseltmiş, öngörülen aralığın üst sınırını değiştirmeyerek yüzde 42’de tutmuştur. Yılın ilk dört ayında enflasyonun beklenenden 4 puan daha güçlü gelmesi, Mart ayındaki ilave sıkılaştırma ile sapmayı telafi edemeyecekleri için bu revizyonu yapmalarına neden oldu.
TCMB, sıkılaştırmanın talep koşulları ve enflasyon beklentileri ve dolayısıyla enflasyon eğilimi üzerindeki gecikmeli etkilerini gözlemlemek istemektedir. Enflasyon eğiliminde belirgin bir bozulma olması durumunda ilave sıkılaştırma uygulanacağının sinyallerini vermeye devam etmektedirler.
İç talep, yüksek enflasyon beklentileri, servet etkileri ve kredi kartı harcamalarının kullanılabilirliği ile desteklenmeye devam etmektedir. Parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmek amacıyla mevcut düzenlemeleri gevşetmek için sürdürülebilir bir yol başlatmak için finansal koşulların daha uzun süre sıkı tutulmasına ihtiyaç duyulacaktır.
En son açıklanan mali paket, 2024’te GSYİH’nın %0,2-0,3’ü civarında tasarruf anlamına geliyor. Önümüzdeki dönemde yeni tedbirler de alınacak ve bunların birçoğu orta vadede etkili olacaktır.
Enflasyon eğilimi, daha koordineli bir politika bileşimi ile yıl sonu enflasyonunun TCMB tahmin aralığının üst sınırı olan %42’nin altına düşecek bir düzeye yükselmesi durumunda, 4Ç24’te çok kademeli adımlarla gevşemeye başlamak için sınırlı bir alan olabilir. Ancak, gecikmeli mali etkiler ve perakendeci harcamaları üzerindeki makro ihtiyati politikalar, daha erken bir kesinti döngüsü olasılığını azaltıyor.