Connect with us

GÜNCEL

Tarife tedirginliği dindi, piyasalar ABD istihdam verisini bekliyor

Yayınlanma:

|

Küresel mali piyasalar, hafta başında etkili olan tarife depreminden bir nebze de olsun kurtulduklarını görüyoruz. Dün gün boyu Asya ve Avrupa’da yükselişe geçen hisse senetlerine, sınırlı da olsa ABD borsalarının da eşlik ettiğini gördük. Her türlü küresel olumsuzlukla ciddi bir satış baskısına boyun eğen Türk hisse senetleri bile dün günü %1,3 yükselişle tamamladı. ABD Hazine Bakanı Bessent, Başkan Trump’ın daha düşük faiz oranları istediğini ancak FED’den faizleri düşürmesini talep etmeyeceğini söyledi. Ayrıca kendisinin ve başkanın 10 yıllık Hazine tahvili getirilerine odaklandıklarını belirtti. Bessent, enerji fiyatlarının düşmesinin fiyat baskılarını kontrol altına alacağını, harcama kesintilerinin ise mali görünümü iyileştireceğini ekledi. ABD’de 10 yıllık tahvil faizinin getirisi %4,40 seviyesinin diplerini test ederek son altı haftanın en düşük seviyesini test etti.

Faiz getirisi olmayan altın, hafta ortası Bessent’in açıklamaları ardından 2,882 dolar seviyesini test ederek rekor kırdı. Yeni gün başlangıcında altının 2,870 dolar ile ABD istihdam raporunu beklemeye geçtiğini görüyoruz. Her ayın ilk cuması olduğu üzere, ABD ekonomisinin sağlığı açısından en önemli verilerden biri olarak görülen resmî istihdam raporu büyük bir önemle takip edilecektir. KKTC saati ile 15.30’da açıklanacak verinin beklenti setinin  dışında kalması durumunda piyasa tepkisi ile karşılaşacağını unutmamak gerekiyor. Şöyle ki, Reuters anketine göre tarım dışı istihdamın 170bin kişi artması, işsizlik oranının %4,1’de kalması, saatlik kazançlardaki yıllık artışın ise %3,8’e gerilemesi bekleniyor. Büyük resimde, dolar sistemine alternatif arayan piyasa aktörlerinin değer saklama araçlarına olan talebini devam ettireceğini, teknik bir bakış açısı ile, altında 3bin dolar, bitcoinde ise 125-130 bin dolar seviyesinin radar menzilinde görünmeye hâlen daha devam ettiğinin altını tekrar çizmiş olalım (bakınız grafik).

İngiltere Merkez Bankası (BoE), dün sonuçlanan olağan faiz toplantısında politika faizini 25 baz puan düşürerek %4,50 seviyesine çekti. Para Politikası Komitesi’ndeki (MPC) bazı üyeler, ekonomik yavaşlamayı dengelemek için daha büyük (50 baz puan) bir indirim yapılmasını savundu. BoE, 2025 yılı büyüme tahminini yarıya indirerek %0,75’e çekerken, enflasyonun bu yıl %3,7 ile zirve yapmasını beklediğini açıkladı. Piyasalar, 2025 yılı için daha fazla faiz indirimi olasılığını artırırken, Başkan Bailey, enflasyonun genel olarak düşme eğiliminde olduğunu ancak faiz indirimi kararlarının dikkatli ve kademeli bir şekilde alınacağını belirtti. İngiltere ekonomisi, küresel belirsizlikler ve iç politik gelişmeler nedeniyle zayıf bir görünüm sergilerken, büyüme tahminleri aşağı yönlü revize edildi. BoE, enflasyonun hedeflenen %2 seviyesine 2027’nin son çeyreğine kadar düşmeyeceğini öngördü. Hafta ortası 1,25 seviyesinin üzerini deneyen GBPUSD paritesi karar ardından 1,24 seviyesinin altına kadar geriledi. Teknik mânâda, 1,2550 seviyesinin üzerinde temiz bir haftalık kapanış görmeden yukarı yönlü bir hareket beklentisi içerisinde olmayacağız.

Türkiye cephesinde ise her hafta Perşembe günü olduğu üzere, TCMB ve BDDK’nın haftalık verilerini yine enine boyuna irdeledik. Bu bağlamda, 31 Ocak ile sona eren haftada, TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervleri, yaklaşık 1,6 milyar dolar düşüşle 166 milyar dolar seviyesine gerileyerek zirvenin hafif de olsa altına yerleşti. Düşüşte parite etkisini göz ardı etmiyoruz keza, swap hariç net döviz pozisyonu Ocak ayında 18,7 milyar dolar yükselişle 56 milyar dolar seviyesine yaklaşarak yılın zirvesinde kalmaya devam ederken, TCMB’nin yabancı merkez bankaları ile yaptığı swap tutarı söz konusu haftada 2,7 milyar dolar gerilediğini gördük. Hazinenin dövizleri de dikkate alınırsa, manşet rakam 65 milyar dolar seviyesine dayanarak oldukça iyimser bir tablo sunmaya devam ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. TCMB’nin güçlü döviz pozisyonu kuru istikrarlı bir şekilde ‘kontrolde’ tutmaya olanak tanırken, kırılganlığı da azaltıyor.

Yabancıların menkul kıymet pozisyonuna bakınca hisse senetlerinde bitmeyen satış isteğinin son iki haftadır terse döndüğünü gördük. Bu bağlamda, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi portföyü 24 Ocak haftasında 345 milyon dolar artış kaydetmesi ardından 31 Ocak tarihinde de 89 milyar dolar artış kaydetti. Öte yandan, yabancının mütemadiyen artan tahvil portföyü, 31 Ocak haftasında 0,7 milyar dolar düşüş kaydederken, eurobondlardan da 290 milyon dolar satış gerçekleştirdiklerini not edelim. Yerel seçimlerin geride kaldığı Nisan 2024 başına göre bakarsak, büyük resimde, yabancının tahvil piyasası ile âşkının devam ettiğini görüyoruz. Türk Lirası cinsi tahvillere yaklaşık 17,8 milyar dolar, eurobondlara ise 5,2 milyar dolar giriş yaptığını, hisse senetlerinden ise 2,8 milyar dolar çıkış yaptığını not edelim.

Öte yandan BDDK verisine göre, 31 Ocak ile biten haftada, yabancı para mevduatlar 1,7 milyar dolar düşüşle 189 milyar dolar seviyesine geriledi. KKM bakiyesi istikrarlı bir şekilde 25 milyar TL daha düşüş kaydederken, USD bazlı ana parası 0,85 milyar dolar düşüşle 28 milyar dolar seviyesine geriledi. KKM’nin de bir nevi yabancı para mevduatı olduğu düşünülürse, KKM dâhil yabancı para mevduatın toplam mevduat havuzu içerisinde payı %40 seviyesinde kalırken, TL’nin toplam mevduat havuzundaki payı ise %60 seviyesine dayanarak son on yılın zirvesine yataylaşmaya devam etti.

Dün TÜİK’in adrese dayalı nüfus kayıt sistemi sonuçlarını açıkladı. Türkiye’nin nüfusu 2024 yılı itibarıyla bir önceki yıla göre 293bin kişi artarak 85,7 milyon kişiye ulaştı. Erkek nüfus %50,02 kadın nüfus oranı ise %49,98 oldu. Yıllık nüfus artış hızı 2023 yılında binde 1,1 iken, 2024 yılında hafif de olsa ivmelenerek binde 3,4 seviyesine yükseldi. Türkiye nüfusunun yaklaşık beşte biri 15,7 milyon kişi ile İstanbul’da yaşarken, nüfus yoğunluğu da hâliyle kilometrekareye yaklaşık 3bin kişi ile İstanbul’da görüldü. İl ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı %93,4’e çıkarken, belde ve köylerde yaşayanların oranı %7,0’den %6,6’ya düştü. Nüfusun yaşlanmaya devam ettiğini, Türkiye’nin ortanca yaşının 34’ten 34,4’e yükseldiğini not edelim. 15-64 yaş arasındaki çalışma çağındaki nüfus oranı %68,4 olurken, yaşlı nüfus oranı %7,1’den %10,6’ya çıktı. TÜİK’in 2023 Temmuz ayında yayınladığı Nüfus Projeksiyonlarına göre, ana senaryoda Türkiye nüfusunun 2050’li yılların ortasına kadar artacağı ancak sonrasında azalmaya başlayarak 2100 yılında 77 milyonun altına düşeceği; doğurganlık göstergelerindeki hızlı düşüş eğiliminin devam edeceğini varsayan düşük senaryoya göre ise 2100 yılında 55 milyonun altına düşmesi bekleniyor. Düşük doğum oranlarını küresel bir tehdit hatta Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da açıklaması ile “varoluşsal tehdit” olarak değerlendiriyoruz (bakınız grafik).

Yeni gün başlangıcında, KKTC İstatistik Kurumu verilerine göre, KKTC’de aylık enflasyon %2,02 olarak gerçekleşirken, Güney Kıbrıs İstatistik Kurumu Verilerine göre ise adanın güneyinde yıllık enflasyon %2,50 olarak gerçekleşti (KKTC yıllık %50,61). Japonya Merkez Bankası’nın bu yıl faizleri artırma olasılığının artmasıyla YEN dolar karşısında yaklaşık iki yılın zirvesine yükseldi. Trump’ın hafta başında uyguladığı ek vergilerle başlayan ticaret savaşının ardından her ne kadar Çin ABD’ye misillemede bulunsa da, müzakerelere açık kapı bırakması, işlemcilerin Asya’nın gündemindeki Çinli yapay zeka şirketi DeepSeek’e odaklanmalarına olanak sağladı. Çin’de lokomotif hisseleri izleyen CSI300 endeksi %1,7 yükselirken Japonya dışındaki Asya-Pasifik borsalarını izleyen MSCI endeksi de %0,6 yükseldi. Hong Kong’un Hang Seng endeksi haftalık bazda %3’ten fazla kazanımla haftayı tamamlamaya aday görünüyor. ABD istihdam verisi eğer bir sürpriz yapmazsa, küresel mali piyasalar tarife depreminin etkisinden kurtulup temkinli iyimser bir seyre döndüğüne kanaat getireceğiz. Gözler bugün ayrıca yurt içinde TCMB’nin  yılın ilk Enflasyon Raporu’nda olacaktır. TCMB’nin enflasyon tahminlerini güncelleyip güncellemeyeceğine bakıp, Başkan Karahan’ın basın toplantısını takip edeceğiz.

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremler, binlerce can kaybına ve büyük bir yıkıma neden oldu. Felaketin sene-i devriyesinde, Adıyaman’daki İsias Otel’de hayatını kaybeden KKTC’li genç sporcular, “Şampiyon Melekler” için Kıbrıs’ta yas ve adalet arayışı sürüyor. Onların anısı, yaşanan acının unutulmaması ve sorumluların hesap vermesi için adeta bir simge hâline geldi. Bu büyük felakette yaşamını yitiren tüm masum insanlara Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz.

Nüfus Büyüme Hızı

17389168513f8e35a710a659913d87a6efb5c0618e_1_1200.jpg

Bitcoin

1738916851bb1da7b1d6e18821e252902474a13eb3_2_1200.jpg

Altın

1738916852488f92665540cd71d4df2596b2910205_3_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

GÜNCEL

Ateşkes rüzgârı, petrolü devirdi, dolar geriledi, FED’e fırsat doğdu!

Yayınlanma:

|

Yazan:

İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmaların ardından ABD Başkanı Trump, iki tarafın ateşkes konusunda anlaştığını duyurdu. Trump, süreci doğrudan İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesiyle yönettiğini ve İran’ın da Katar Başbakanı aracılığıyla ikna edildiğini belirtti. Ancak İran Dışişleri Bakanı, İsrail’in saldırılarını durdurmaması hâlinde ateşkesi kabul etmeyeceklerini açıkladı. İsrail ordusu da ateşkese rağmen İran’dan yeni füze saldırıları tespit ettiklerini bildirdi. Bölgede tam anlamıyla bir sükûnet sağlanamasa da, piyasaların tepkisinin ise dünden bu yana olumsuz olmadığını zaten belirtmiştik.

İran’ın misilleme olarak ABD’nin Katar ve Irak’taki tesislerine yönelik dün akşam saatlerinde yapmış olduğu saldırı pratikte korkulanın aksine piyasalarda ciddi anlamda bir rahatlatma yarattı. Kulağa tuhaf gelse de, İran’ın üç nükleer tesisine yönelik saldırıda reaktörlerin özellikle hedef alınmadığı, İran’ın da cevabını çok zayıf kalması piyasalarda ciddi bir rahatlama yarattı. Artık Hürmüz boğazını bilmeyen kalmadığına göre ve dünyanın petrol arzının neredeyse dörtte birinin geçtiği kanalın da kapatılmayacağı anlaşılınca, azalan arz endişelerine paralel petrol fiyatları adeta çöktü. Şöyle ki, haftanın ilk işlem saatlerinde haber etkisi ve panik ile 81,40 dolar seviyesine kadar yükselen brent cinsi ham petrolün varil fiyatı bu sabah 69 dolarlı seviyelere kadar gerileyerek neredeyse %10 düştü.

ABD Başkanı Trump, İsrail ve İran’ın ateşkeste anlaştığını duyurması, küresel piyasalarda ilave olumlu bir hava estirdi. Yeni gün başlangıcında risk iştahını arttığını görüyoruz. Eski sükseli günlerinin hatrına, son günlerde biraz da olsun güvenli liman edası ile toparlanmaya çalışan dolar (DXY) bu sabah artan risk iştahının da yardımı ile 98 seviyesinin diplerine kadar geriledi. Bir başka açıdan bakarsak, dolar, 1986’dan bu yana en kötü ilk yarı performansına doğru emin adımlarla ilerlerken, herkes koşar adım dolardan (Trump etkisi ile) uzaklaşmaya çalışıyor. Diğer bir taraftan, jeopolitik risklerin azalması ve enerji fiyatlarında yaşanan geri çekilmenin de FED’in elini rahatlatarak faiz indirimlerinin önüne açacağı beklentisi güçleniyor. Japonya ve Avrupa gibi enerji ithalatçısı ülkelerin para birimleri olan YEN ve EUR da düşen petrol fiyatlarından destek buldu. Durum böyle olunca, EURUSD paritesi 1,16 seviyesinin üzerine yükselerek son dönemin zirvesini bir kez daha test ederken, dün bir ara 148 seviyelerine kadar giden USDJPY paritesi de bu sabah düşük 145 seviyelerine kadar geriledi.

Altının ons fiyatı risk-on moduna paralel 3,350 dolar seviyesine hafif de olsa gerilerken, gümüş 36 dolar seviyelerinin üzerinde kalmaya devam etti. Risk iştahını azalması ile hafta sonu 98bin dolar seviyesine kadar gerileyen ve son altı haftanın dibini test eden bitcoin yeniden 106bin dolar seviyesini dayandı. Büyük resmi tekrar hatırlamak gerekirse, günlük iniş çıkışların ötesinde, altın, gümüş ve bitcoin için, fiat para sistemine yönelik endişelerin arttığı bir ekosistemde, her anlamlı geri çekilmenin alım fırsatı yaratacağını düşünmeye devam ettiğimizin altını bir kez daha çizmek istiyoruz.

ABD borsaları geceyi %1 civarında yükselişle tamamlarken, bu sabah Pasifik’in diğer ucunda borsalar sert bir şekilde yükseldi. Kore borsası %3’e yakın yükselişle başı çekerken, Hong Kong borsası %2, gösterge endeks Tokyo ve Çin borsaları ise %1 yükseliş kaydetti. Borsa İstanbul’un da bugün güne yükselişle başlayacağını düşünüyoruz. Genel hatları ile, net enerji ithalatçısı olan Türkiye’nin 65 dolar seviyelerine kadar gerileyen petrol fiyatları ile olumlu ayrıştığı, savaş günlerinde ise tam tersi etki ile olumsuz ayrışması ardından bugün yeniden olumlu bir seyir izlemeye başlayacağını düşünüyoruz. Kafamızda deli sorular bile dolaşmaya başladı. Öyle ki, jeopolitik risklerin tırmanmasının gölgesinde geçen hafta faiz indirimini istemese de pas geçen TCMB’nin, belki de 45 gün beklemeden erken bir PPK toplantısı ile faiz indirimine soyunabileceğini düşünüyoruz. Bu minvalde, Türk tahvillerinin de bugün iyimser bir seyir izleyeceğini düşünüyoruz. Faiz ile ters korelasyona sahip hisse senetlerine de, özellikle lokomotif görevi üstlenen bankacılık hisselerine alıcı gözle bakmak gerekebilir! TCMB’nin likidite politikasına paralel TLREF 46,44 seviyesinde ve %46 olan politika faizinin biraz üzerinde dünkü günü bitirirken, AOFM ise %46’da kalmaya devam etti. CDS risk primi bu sabah 310 baz puan seviyesinde….

Ortadoğu’da gerginliğin hızla sona ermesini olumlu karşılayan piyasaların dikkati şimdi iki hafta içinde sona erecek olan küresel gümrük tarifesi müzakerelerine çevrildi. Yukarıda da değindiğim üzere, FED Başkan Yardımcısı Bowman’ın, istihdam piyasasındaki risklere dikkat çekerek Waller’ın ardından faiz indiriminin yaklaştığına işaret etmesi, gözlerin bugün Kongre’de konuşma yapacak olan FED Başkanı Powell’a çevrilmesine neden oldu. Bugün menüde ayrıca ECB Başkanı Lagarde’nin de konuşmasının bulunduğunu not edelim. Bu gelişmeler cereyan ederken, ABD 10 yıllık tahvil faizi dün %4,30 seviyesinin altını test ederek son yedi haftanın dibini gördü!

NATO Zirvesi bugün Lahey’de başlıyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte (Hollanda eski başbakanı), görevdeki ilk zirvesinde ittifakı bir arada tutma sınavı verirken, savunma harcamalarının GSYH’nin %5’ine çıkarılması hedefi zirveye damgasını vurdu. ABD Başkanı Trump’ın güçlü baskısıyla şekillenen bu hedef, Avrupa ülkeleri için ciddi bütçe artışları anlamına gelirken, İspanya son dakikada bu taahhüde açıkça itiraz ederek istisna aldı. Rutte, krizi tırmandırmadan yönetmeye çalışsa da, zirve Trump’ın agresif tutumu ve Avrupalı liderlerle olası sürtüşmeleri nedeniyle tartışmalı geçmeye aday.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Tahvil Yerine Kredi: Türk Şirketlerinin Finansman Kaderi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için en çok başvurduğu yöntem banka kredileridir. Oysa gelişmiş finansal sistemlerde şirketler, uzun vadeli ve daha uygun maliyetli fon sağlamak için sermaye piyasalarında borçlanma araçlarına, özellikle tahvil ihraçlarına yönelmektedir. Peki Türkiye’de reel sektör neden bu imkândan yeterince yararlanamıyor?

Tahvil İhracının Önündeki Ekonomik Engeller

Tahvil piyasasının gelişmesi; makroekonomik istikrar, faiz oranlarının öngörülebilirliği, düşük enflasyon, istikrarlı döviz kuru, düşük kamu borçlanma ihtiyacı ve yüksek kredi notu gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak:

  • Türkiye’nin ülke kredi notu düşüktür ve bu doğrudan özel sektörün notunu da sınırlamaktadır.

  • Yüksek enflasyon ve faiz oranları, borçlanma maliyetlerini tahvil piyasasında da yükseltmektedir.

  • Kamu kesiminin sürekli yüksek borçlanma ihtiyacı, özel sektörün tahvil ihraçlarını piyasadan dışlama etkisi (crowding out) ile sınırlamaktadır.

Hukuki ve Kurumsal Güven Eksikliği

Sadece ekonomik değil, hukuki ve politik güvensizlik de yabancı ve yerli yatırımcıların özel sektör tahvillerine ilgi göstermemesine yol açıyor. Güçlü bir ikinci el tahvil piyasası oluşmadığı için yatırımcılar uzun vadeli bağlayıcı enstrümanlara mesafeli durmaktadır.

Banka Kredilerine Bağımlılığın Sonuçları

Bu nedenlerle reel sektör, finansmana erişimde tek kanal olarak bankaları kullanmak zorunda kalıyor:

  • Yüksek maliyetli ve kısa vadeli kaynaklara mahkûm olunuyor.

  • Kredi sınırlamaları, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işletmeleri zorluyor.

  • Kredi vadelerinin kısalığı ve esneklik eksikliği, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor.

Finansman Araçlarında Çeşitlilik Şart

Türkiye’de reel sektörün daha güçlü, sağlıklı ve uzun vadeli kaynaklara erişebilmesi için:

  • Makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesi,

  • Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi,

  • Hukuki güven ortamının sağlanması,

  • Tahvil piyasası için ikincil piyasa likiditesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

 

Okumaya devam et

GÜNCEL

Türkiye’nin Kafkaesk Manzarasında Genç Olmak

“Suçum, Umut Etmekti”

Yayınlanma:

|

Yazan:

“Bir sabah, genç bir birey hiçbir neden belirtilmeden susturulduğunu fark etti.”
Kafka’nın Davası, Josef K.’nın bilinmeyen bir suçlamayla sürüklendiği karanlık bir sistemin hikâyesiydi. Bugünse Türkiye’de binlerce genç, kendi adalet arayışında görünmez duvarlara çarpıyor. Tek fark: Buradaki suçlama çoğu zaman “bir şey istemek” kadar belirsiz, ceza ise “hiçbir şey elde edememek” kadar sessiz.

Kafkaesk Hukuksuzluk
Türkiye’de hukuk artık adaletin değil, itaati garanti altına almanın aracı. Mahkeme salonları gerçeğin değil, niyetin sorgulandığı sahnelere dönüşmüş durumda. Tıpkı Dava’daki gibi, kimse neyle suçlandığını tam olarak bilmiyor ama süreç başlıyor. Ve başlarsa da durmuyor. Gençler yargılanmasa da yorgun düşüyor; çünkü herkes bir gün “sıra bana gelir mi?” kaygısıyla yaşamaya başlıyor.

Ekonomik Çöküşün Sessizliği
Üniversite diploması, artık bir umut değil; çoğu zaman boş bir cüzdanın eki. Bir kuşak, mesleksizlikle, işsizlikle ve çaresizlikle cezalandırılıyor. Diplomalı ama üretime katılamayan, eğitimli ama geleceği çizilemeyen yüz binlerce genç, sanki “gelecek inşa etme” suçu işlemiş gibi toplum dışına itiliyor. Ebeveynlerine yük olmamak için geçici işlerde boğuluyor, göç fikrini içinden sesli telaffuz ediyor.

Sosyal Medyanın Sahte Tesellisi
Gerçek mutsuzlukların üzerine filtre çekiliyor. Instagram’da kariyer yapıyor gibi gözüken birçok genç, aslında annesinin evinde sabaha
kadar iş ilanı kovalıyor. LinkedIn’de “network” peşinde koşarken özgeçmişinin son satırına yeni bir şey yazamamanın ağırlığıyla eziliyor. Gerçek başarıların sesi duyulmuyor çünkü sistem “gösteriyi” ödüllendiriyor.

Serhat CAN

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.