Connect with us

BANKA HABERLERİ

TEB 2021’de 1 milyar 913 milyon TL net kâr elde etti

Bankanın ekonomiye ve müşterilerine sağladığı desteğin en önemli göstergesi olan kredileri, toplam aktiflerinin yüzde 54’ünü oluşturdu

Yayınlanma:

|

Türk Ekonomi Bankası (TEB), 2021 yılında 1 milyar 913 milyon TL net kâr elde etti.

Bankadan 2021 yılı finansal sonuçlarına ilişkin yapılan açıklamaya göre, TEB, geçen yılı, bir yandan dünya genelinde salgının neden olduğu zorluklarla mücadelenin sürdüğü bir yandan da normalleşmeyle birlikte süreçlerin değişen piyasa koşullarına göre yeniden düzenlendiği bir dönem olarak değerlendirdi.

Yaşanan gelişmelere hızla adapte olan TEB, yılı öngörüleri doğrultusunda tamamladı. Bankacılık faaliyetleriyle ülke ekonomisine katkı sağlayarak sürdürülebilir büyümeyi desteklerken, “iyi ve örnek banka” olma anlayışıyla tüm paydaşlarına değer katmak ve toplumda pozitif etki yaratmak için çalışmalarına devam etti.

31 Aralık 2021 tarihi itibarıyla TEB’in aktif toplamı 194,1 milyar TL olurken, net kârı 1 milyar 913 milyon TL olarak gerçekleşti. TEB’in ekonomiye ve müşterilerine sağladığı desteğin en önemli göstergesi olan kredileri ise toplam aktiflerinin yüzde 54’ünü oluşturdu. Her dönem olduğu gibi risk yönetimine ve aktif kalitesine öncelik veren TEB’in toplam kredileri 104,5 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken, aynı dönemde toplam mevduatı ise 131,8 milyar TL oldu.

2021 yılında güçlü sermaye yapısıyla birlikte istikrarlı büyümeyi sağlayan ve karlılığını sürdürülebilir bir şekilde devam ettiren TEB’in özkaynakları 13,6 milyar TL olurken, sermaye yeterlilik rasyosu hedef rasyo olan yüzde 12’nin oldukça üstünde, yüzde 18,05 oranında gerçekleşti.

TEB, 2021 yılında sağladığı kaynaklarla reel sektörü desteklemeye devam etti. Sürdürülebilirlik temalı ilk sendikasyon kredisine ABD, AB ve Orta Doğu ülkelerinden 22 bankanın katılımıyla imza atan TEB, sağladığı 380 milyon dolar tutarındaki kredi ile reel sektörün dış ticaret finansmanına destek sunacak.

Müşterilerin sürdürülebilir yaklaşımlar benimsemelerine destek olmak amaçlı yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerine yönelik kredilerin artırılması, sürdürülebilirlik uygulamalarının iş süreçlerine entegrasyonu, sürdürülebilir değer yaratmaya yönelik çalışanlara kurumsal sürdürülebilirlik eğitim programı sağlanması ve bankanın elektrik tedarikinin yenilenebilir kaynaklardan sağlanması gibi performans kriterlerine ulaşılması durumunda sendikasyon kredisinin maliyetlerinde iyileşme gerçekleşecek. TEB, yurt dışı finansman piyasalarındaki sürdürülebilir fonlama yaratma gücünü de gösteren bu krediyle reel sektörün dış ticaret finansmanına destek vererek her zaman olduğu gibi ülke ekonomisinin gelişmesine katkı sağlamayı hedefliyor.

TEB, 2021 yılında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile iki yeni anlaşma yaptı. Yılın hemen başında salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkileriyle mücadele kapsamında oluşturulan finansman paketi dahilinde, EBRD ile 58 milyon ABD doları tutarında, 367 gün vadeli kredi teminine yönelik bir sözleşme imzaladı. Yılın üçüncü çeyreğinde ise EBRD ile 50 milyon dolarlık yeni bir iş birliği anlaşması gerçekleştirdi. Söz konusu anlaşma ile dış ticaretin devamlılığı amaçlanırken, firmaların dış ticaret işlemlerine yönelik ihtiyaçlarının desteklenmesine devam ediliyor.

TEB, kura ilişkin alınan önlemler ve yeni çıkarılan enstrümanlara ilişkin de hızlı adaptasyon sağlayarak bu alanda yeni ürün ve hizmetlerini sundu. Bu doğrultuda, Türk lirası ile yapılan birikimleri kurdaki değişime karşı korumak amacıyla, “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat Hesap”, “Döviz Tevdiat Hesabı Dönüşümlü TL Vadeli Mevduat Hesap” ve “Altın Hesabı Dönüşümlü TL Vadeli Mevduat Hesap” ürünlerini TEB şubelerinden ve CEPTETEB internet şubesinden müşterilerinin kullanımına açtı. Tasarrufu ön plana çıkardığı ürünleriyle TEB, birikimi olan müşterilerini kur riskine karşı korumayı, yabancı para mevduatı olan müşterilerini ise TL’ye yönelmeye teşvik etmeyi amaçlıyor.

– Marifetli Hesap’a ilgi daha da arttı

Müşterilerini tasarrufa teşvik etmek için mevduat tarafında alternatif ürünler sunan TEB, Marifetli Hesap ile müşterilerinin birikim yapmasını kolaylaştırırken tasarruf alışkanlığının da yaygınlaşmasına katkıda bulunmayı sürdürdü. Tasarruf sahiplerinin para yatırma/çekme esnekliğiyle birikimi kolaylaştıran Marifetli Hesap’a ilgisi daha da arttı.

2021’de TEB, üç ay erteleme ve alternatif vade seçenekleriyle sunduğu tüketici kredileriyle müşterilerine desteğini sürdürdü. Tüketici kredilerinde dijital kanalların kullanımının arttığı yıl boyunca başvuruların yüzde 80’inden fazlasını dijital kanallardan alan TEB, onaylanan kredilerin yüzde 86’sını yine dijital kanallardan kullandırdı. Tüketicinin dijitale olan talebindeki hızlı yükseliş, finans sektörünün sunduğu ürünleri hızla dönüştürmeye devam ediyor. Bu doğrultuda TEB, tüketici talepleri doğrultusunda internet üzerinden daha güvenli alışveriş yapma olanağı sağlayan yeni dijital kredi kartını kullanıma sundu. Dikey tasarımıyla dikkat çeken ve yüksek teknolojik altyapıyla tasarlanan CEPTETEB Dijital Kredi Kartı, üzerinde kart numarası, son kullanım tarihi, güvenlik kodu gibi bilgilerin yer almaması nedeniyle daha güvenli bir alışveriş deneyimi sağlanması için tasarlandı.

Teknolojilerini geliştirmenin ve yenilemenin yanı sıra, müşterilerine değer katabilecek yeni teknolojilere de odaklanan TEB, uygulama programlama ara yüzü (API) teknolojisi ve sektöründe öncü iş ortaklıklarıyla birlikte CEPTETEB Mobil Bankacılık Uygulaması’nı SuperApp’e çevirmenin ilk adımını atarak yepyeni pazar yeri platformu CEPTETEB Süper’i hayata geçirdi. CEPTETEB Süper ile uçak bileti alımlarında ve elektronik ürün alışverişlerinde özel indirimler sağlanırken, satın alma ve ödeme anında gerekli bilgilerin API teknolojisiyle doldurulmasıyla kullanıcılara zahmetsiz bir alışveriş deneyimi sunuluyor.

2021’de TEB, mobil bankacılık uygulamaları CEPTETEB ve CEPTETEB İşte’nin yanı sıra TEB İnternet Bankacılığı ile de müşterilerinin talep ve ihtiyaçlarını hızlı, pratik ve çözüm odaklı bir anlayışla karşıladı. Yüzde 100 dijital müşteri edinim süreciyle büyümeye devam eden CEPTETEB’in dijital aktif müşteri sayısı yılın son çeyreğinde 2,2 milyonu aştı.

Türkiye’nin büyüme hedefini yakalayabilmesi ve toplumun sürdürülebilir kalkınması için tasarrufların artırılması giderek daha da önem kazanıyor. TEB, sorumlu bankacılık anlayışının bir ürünü olan TEB Aile Akademisi ile tasarruf alışkanlığının yaygınlaşması, sürdürülebilir ekonomik büyümenin sağlanması ve finansal okuryazar bir nesil yetiştirilmesine yönelik sistematik çalışmalarını yıl boyunca sürdürdü. Dijital platformlar üzerinden gerçekleştirdiği çalışmalarla etki alanını genişleten TEB Aile Akademisi, farklı kurum ve kuruluşlarla yaptığı iş birlikleriyle finansal okuryazarlık eğitimleri vermeye devam etti.

TEB Özel Bankacılık, müşterilerine piyasa gelişmeleri hakkında güncel bilgileri paylaşmak ve müşterilerinin değişen piyasa koşulları karşısında varlıklarını en doğru şekilde yönetmelerini sağlamak amacıyla Haftanın Yatırım Gündemi ve Fon Sepeti önerileri ile ilgili iletişimlere başladı. TEB Yatırım’ın Özel Bankacılık Yatırım Danışmanlığı ekibi tarafından hazırlanan içerikler her pazartesi günü CEPTETEB mobil uygulaması üzerinden müşterilerle paylaşılıyor.

TEB, “Danışman Banka” anlayışıyla KOBİ Bankacılığı alanında sunduğu ürün ve hizmetleriyle KOBİ’lere desteğini sürdürdü. KOBİ’lere özel olarak tasarladığı mobil bankacılık platformu CEPTETEB İŞTE’yi yeni geliştirmelerle zenginleştirirken, dijital kredi başvurusu, rotatif kredi kullanımı ve geri ödeme yapılması, sigorta poliçe gözlemleme, FAST 7/24 para transferi ve kolay adres entegrasyonu gibi yenilikleri CEPTETEB İŞTE mobil uygulamasında kullanıma sundu.

– TEB’in gerçekleştirdiği diğer faaliyetler

TEB, KOBİ Bankacılığı müşterilerinin günlük bankacılık işlemlerini uygun maliyetlerle yönetmelerine destek olmak amacıyla “KOBİ Dört Dörtlük” ve “KOBİ PRATİK” gibi masraf avantajı sağlayan ürünleri hayata geçirdi. Müşterilerin ölçeğine göre farklılaştırılmış üç farklı Dış Ticaret Masraf Paketi ile KOBİ’lerin ithalat ve ihracat işlemlerinde altı aya kadar swift ve diğer transfer işlemlerini ücretsiz yapabilmesi, TEB FX Platformu’nda döviz alım satım işlemlerini avantajlı kurlarla gerçekleştirebilmesi sağlandı.

TEB, Girişim Bankacılığı ile girişimcilere sağladığı finansal ve finansal olmayan desteklerin yanı sıra yenilikçi ve katma değerli teknoloji firmalarının büyüme dönemlerinde onlar için önemli bir paydaş olma vizyonuyla çalışmalarını sürdürdü. Yedi ilde bulunan TİM-TEB Girişim Evi’nde teknoloji firmalarına yönelik hızlandırma programlarıyla desteklediği girişim sayısını 1.600’e yükseltti. Girişimcilik ekosisteminin güçlenmesine katkı sağlayan çalışmalar kapsamında TEB Girişim Bankacılığı, Fransız girişimcileri, yatırımcıları ve girişim ekosisteminin paydaşlarını bir araya getiren French Tech İstanbul ile iş birliği gerçekleştirdi ve Türk-Fransız girişim ekosistemi arasındaki sinerjiyi artırmak için çalışmalara başlandı.

TEB Kurumsal Bankacılık, Türkiye’nin artan ihracatına ve gelişen ekonomisine daha fazla katkıda bulunmak için kurumsal müşterilerine uygun koşullarda gerek nakit gerekse gayri nakit kredi imkânları sunarak artan finansman ihtiyaçlarında destek olmayı yıl boyunca sürdürdü. TEB, BNP Paribas’ın yurt dışı geniş küresel ağını kullanarak yurt dışı müteahhitlik hizmeti veren müşterileri ile makine yatırımı olan müşterilerine orta vadeli farklı finansman seçenekleri de sundu.

TEB, İstanbul, Bursa ve İzmir’deki Dış Ticaret Merkezleri’nde (Trade Center) ICC Sertifikalı dış ticaret uzmanlarıyla müşterilerinin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri geliştirmeye devam etti. Bu dönemde TEB, ülke ekonomisine de katkı sağlama hedefiyle uluslararası ticarete odaklanarak, ihracatçı firmalara banka kaynaklı döviz ve TL kredilerine ek olarak yapılandırılmış ticaret finansmanı CMA, SMA, TARES, ELÜS gibi özel kurgulanmış emtia finansmanı işlemlerinde öncü banka konumunu korumayı başarırken, sürdürülebilir dış ticaret hedefi kapsamında BNP Paribas ile uzun vadeli taahhüt işlerini desteklemeyi sürdürdü.

TEB Nakit Yönetimi, kurumsal ve ticari müşterilerinin en önem verdiği konuların başında gelen tahsilatlar konusunda yeni ürünü TEB Mobil Tahsilat Platformu’nu hizmete sundu. Platform, şirketlerin satış ekiplerinin fiziki POS, laptop, telefon gibi birden fazla cihaz taşımadan kredi kartı, nakit, çek, senet gibi farklı tahsilat araçlarıyla yaptığı tüm tahsilatların işlenmesine, Genel Merkez’den anlık takip edilmesine ve düzenli raporlanmasına imkân sağlıyor. TEB Nakit Yönetimi tedarikçi finansmanı çözümleri arasında yer alan, tedarikçinin ve alıcının kredilendirildiği iki farklı modeline Fintek platformlarına entegrasyon olanağını ekledi.

– TEB, 2021 yılında çok sayıda ödüle layık görüldü

TEB’in dijital bankacılık platformu CEPTETEB, Global Finance Awards kapsamında Batı Avrupa’da faaliyet gösteren bankalar kategorisinde ödül kazanırken, Best Business Awards kapsamında “En İyi Müşteri Odaklılık” ödülüne layık görüldü.

TEB Özel Bankacılık, Global Finance ve World Finance dergilerinin ayrı ayrı düzenlediği ve en başarılı bankacılık hizmetlerini ödüllendirdiği yarışmalar kapsamında “Türkiye’deki En İyi Özel Bankacılık” ödüllerine layık görüldü.

TEB Nakit Yönetimi, KOBİ ve kurumsal firmalara yönelik inovatif nakit yönetimi çözümleri ve bu alanda yaptığı çalışmalarla Asian Banking and Finance tarafından bir kez daha “Türkiye’de Yılın En İyi Nakit Yönetimi Bankası” seçildi.

TEB Çağrı Merkezi, sesli yönlendirme, self servis fonksiyonlarının artırılması ve konuşma analitiği gibi müşteri deneyiminde fark yaratan uygulamalarıyla Contact Center World 2021 Ödülleri kapsamında “En İyi Çağrı Merkezi” ve “En iyi Müşteri Hizmetleri” kategorilerinin kazananı olurken, TEB’in TELEPATİ isimli chatbot uygulaması da “En İyi Teknoloji Kullanımı” kategorisinde altın madalyaya layık görüldü.

BANKA HABERLERİ

MEVDUATTA STOPAJIN DÜŞÜRÜLMESİ NE ANLAMA GELİR?

Yayınlanma:

|

Yazan:

“Mevduatta stopaj düşürülmesi” ifadesi, banka mevduatlarından alınan stopaj vergisinin oranının düşürülmesi anlamına gelir.

Stopaj nedir?

Stopaj, gelir üzerinden kaynakta kesilen bir vergi türüdür. Mevduat hesaplarında bu, banka faiz geliriniz üzerinden vergi kesilmesi anlamına gelir. Yani siz bir vadeli mevduat hesabı açtığınızda ve faiz geliri elde ettiğinizde, bu gelirin belli bir oranı otomatik olarak vergi (stopaj) olarak kesilir ve devlete ödenir.

Mevduatta stopaj oranları nasıl?

Stopaj oranı; mevduatın vadesine ve para cinsine göre değişebilir. Örneğin TL mevduat için geçmişte uygulanan oranlar:

  • 6 aya kadar vadeli hesaplar: %15

  • 6 ay – 1 yıl arası: %12

  • 1 yıl ve üzeri: %10

Ancak bazı dönemlerde bu oranlar düşürülerek örneğin:

  • Tüm TL vadeli hesaplarda %0 ila %5 gibi oranlara çekilebilir.
    Bunun amacı vatandaşları mevduata yönlendirmek, yani tasarrufları bankalarda değerlendirmeye teşvik etmektir.

“Stopaj düşürülmesi” ne anlama gelir?

Bu şu anlama gelir:

Faiz geliri üzerinden daha az vergi ödersiniz.
Net faiz getiriniz artar.
Mevduat yatırımı daha cazip hale gelir.
✅ Ekonomide iç tasarrufları artırmak, dövize talebi azaltmak gibi amaçlar güdülüyor olabilir.

Örnek:

Diyelim ki 100.000 TL’lik bir mevduat hesabınız var ve 3 ay sonra 5.000 TL faiz kazanıyorsunuz.

  • Eski stopaj oranı %15 ise, 750 TL vergi kesilir, elinize 4.250 TL geçer.

  • Yeni oran %5’e düşürülürse, vergi 250 TL olur ve 4.750 TL alırsınız.

Aradaki fark, stopaj indiriminin etkisidir.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Yangını TCMB bastırdı. Şimdi gözler güvenin yeniden tesisinde…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Geride bıraktığımız hafta, Türkiye’nin siyasi ikliminde yaşanan değişiklik Türk mali piyasalarında adeta erimeye neden oldu. Önünü göremeyen yatırımcıların artan güven erozyonu ile zedelenen hukuk ve demokrasi kavramlarına paralel önüne arkasına bakmadan sat düğmesine basması ve pozisyon azaltmaya gitmesi ardından Borsa İstanbul %17’ye yakın gerilerken, borsadaki şirketlerin piyasa değeri trilyonlarca TL geriledi. Belki teknik bir ibare olacak ama, bir anda USDTRY kurunun 36,60’lı seviyeden 42,00 seviyesine yükselmesi ile Value at Risk (VAR) (bir yatırımın belirli bir sürede, belirli bir olasılıkla ne kadar zarar edebileceğini tahmin eden bir ölçüdür) metriğin pek çok portföy modellemesinde tetiklenmesi ile başlayan TL varlıklardan çık yönünde emirlere paralel iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi %38 seviyesinden %50 seviyesine kadar yükseldi. Uzun bir süredir TCMB’nin kuru savunarak büyük dalgalanmalar izin vermeyeceği yönünde artan güvenin de sarsılması sonrası yurt içi yatırımcıları da ruh hâlinin bozulduğunu itiraf etmek gerekiyor.

Bu minvalde, Hazinenin borçlanma maliyetinin ciddi bir şekilde artması, Türkiye’nin yabancı indinden risklerini gösteren beş yıl vadeli CDS risk priminin de 75 baz puan artışla 323 baz puan seviyesine yükselerek son bir yılın en yüksek seviyesine ya da yerel seçimler öncesi Mart 2024 seviyesine geri döndü. Yurt dışı yatırımcıların bir anda TL varlıklardan çıkıp USD taleplerine yurt içi yerleşiklerin de eklenmesi ile döviz piyasası Çarşamba sabahı kontrolden çıkarken, devamında TCMB’nin kamu bankaları ile piyasa müdâhil olması ardından ilk nazarda 11,2 milyar dolar satan TCMB, akabinde Perşembe ve Cuma günü (bugün açıklanacak veriler ile teyit edeceğiz) piyasa kulislerine göre yaklaşık 5 milyar dolar daha satarak toplam 20 milyar dolara yakın rezerv kaybı yaşadı.

Her ne kadar konu ekonomik olmasa da, uzun bir süredir uyguladığı dezenflasyon programının sekteye uğramaması adına TCMB artan riske karşı Türk Lirası’nın getirisini artırmak ve rezervlerdeki erimeyi ve CDS primindeki yükselişi frenleyebilmek üzere program dışı ya da ani bir Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı kararı alarak gecelik borç verme faizini %44’den %46’ya yükselterek faiz koridorunu genişletmek zorunda kaldı. Bir hafta vadeli repo ihale faizi olan politika faizi olan %42,50’den piyasaya para vermeyi de durduran TCMB’nin piyasada iş gören faiz oranını %45,72 seviyesine itmesi ardından  defacto olarak faizin neredeyse dört baz puan birden artmış olduğunun altını çizelim! Uzun bir süredir dövizin tek alıcısının sadece TCMB olduğu ve aldığı döviz karşılığında piyasa TL vermesi nedeniyle piyasada likidite fazlası olduğunu ve iş gören faizin TCMB’nin borç alma yani faiz koridorunun alt bandına (%41) yakın bir yerden geçtiğini hatırlatalım. Lâkin, son günlerde rollerin hızla değişmesi sonrası piyasaya TCMB’nin sattığı devasa büyüklükte döviz sonrası TL’nin de piyasadan geri çekilecek olması (sterilizasyon) ile likidite şartlarının her geçen gün biraz daha sıkılaşacağını göz ardı etmemek gerekiyor!

Buraya kadar özetlemeye çalıştığım finansal tahribatı iyi kötü finansal yazarlığı olan okurlarımız gözlemlediklerini pekâlâ biliyoruz. Asıl konu, bundan sonra süreç nasıl cereyan edecek? Siyasi iklimde yaşanan bozulma nereye kadar devam edecek, kaybolan yatırımcı güveni, hak hukuk gibi zedelenen kavramlar nasıl yeniden tesis edilecek? En son tahlilde ise TL ve TL cinsi varlıklardan uzaklaşma eğilimi ne kadar daha devam edecek? Elbette biz görevimiz gereği siyasi yorum yapmamız mümkün olmadığı gibi hukukî bilgimizin de oldukça sığ olduğunu peşinen belirtelim.

Dün, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “yolsuzluk” iddiası ile tutuklanmasına karar verildi. Karar kamuoyunda ve muhalefet cephesinde büyük tepkiyle karşılandı. Toplumsal ve siyasi tansiyon yükselirken, en çok gerçekleşmesinden endişe edilen senaryo yani sokakların ‘karışması’ ise çok şükür gerçekleşmedi. Tutuklamanın “terör örgütüne yardım” suçlamasıyla olmaması, İBB’ye kayyum atanmasının da önüne geçti. İBB Meclisi vekil belediye başkanını seçeceğini de not edelim. Bu arada, CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı için yapılan ön seçimde İmamoğlu’na 15 milyon oy çıkarken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş erken seçim talebinde bulundu.

Eğer yeni haftada yeni bir şok ile karşı karşıya kalmazsak, piyasa penceresinden bakılırsa, Cuma günü, hafta sonu riski almak istemeyen ya da hafta sonu korkusu ile yapılan abartılı fiyatlamanın bir nebze de olsun törpülenmeye meyil tutacağını -hatalı olabiliriz- düşünüyoruz. Gözler siyasi cepheye çevrilse de, bir taraftan da AB ve ABD ile Türkiye ilişkilerinde olacaktır ki bu cenahtan yeni haberler gelme ihtimâlini yüksek görüyoruz. Hatta, pazartesi günü kaleme aldığımız raporumuzda belirttiğimiz Türkiye pozitif ekosistem geçerliliğini korusa da, yatırımcıların takdir edeceğiniz üzere konsantrasyonu şu anda başka bir noktaya çevrildi. Hafta sonu, Trump’ın Türkiye’ye F-16 ve hatta F-35 satışına yeniden olumlu yaklaştığı, CAATSA yaptırımlarının kaldırılmasının da gündeme geldiğini hatırlatmak isteriz.

Hafta sonu yaşanan gelişmeler sonrasında Türk mali piyasalarının haftaya olumsuz bir seyirle başlayabilme ihtimâlini göz ardı etmesek de, TCMB’nin devrede kalmaya devam edeceğini ve gerekli görmesi durumunda risk / getiri ilişkisine paralel TL kullanmayı daha da pahalı hâle getirmekten imtina etmeyeceğini düşünüyoruz. Bu da kur üzerinde baskının azalmaya yüz tutacağı mânâsına geliyor. Yabancı yatırımcının gelişmeleri nasıl fiyatlamaya devam edeceğini tam olarak kestiremesek de, ucuzlayan hisse senetlerine yurt içi yerleşiklerin ilgisinin yeniden artacağını düşünüyoruz. Teknik mânâda ana endekste önemli bir seviyeye olan 8,700 seviyelerine bakacağız. Faizin artış eğiliminde olması, bankacılık hisseleri ve gayrimenkul ilintili hisseler için iyi bir haber olmadığının altını peşinen çizmemiz gerekiyor. XBANK geride bıraktığımız hafta %26,50 düştü! SPK dün gece borsaya destek için birçok yeni karar açıklarken, açığa satışı bir ay süre ile yasakladı. Her zaman söylediğimiz üzere, risk yönetimine dikkat ederek mutlak surette panik eylemlerinden uzak durmamız gerekiyor. USDTRY kuru ilk işlemlerde 38,00 seviyesinde eşleşiyor.

Her ne kadar, TCMB’nin yapılacak olanları süratle yaptığının altını çizmek istesem de, hafta sonu Bankalar Birliği ile düzenlediği teknik toplantıda, ilgili tüm kurumların yakın işbirliğiyle, istikrarın sürdürülmesi için piyasa kuralları içinde her türlü aracın etkin bir şekilde ve kararlılıkla kullanılmaya devam edileceği belirtildi. Bu minvalde, toplantı sonrası Reuters haberlerinden de takip ettiğimiz kadarıyla TCMB’nin ‘kararlı’ duruşunu korumaya devam ettiğini, gerekenin de proaktif olarak yapılmaya devam edileceği yönünde mesajlarının ön plana çıktığını görüyoruz. Daha basit bir anlatımla, TCMB’nin artan riske karşı getiriyi artırıp likiditeyi de kısarak zor günlerde büyük bir faiz vererek özveri ile biriktirdiği döviz rezervlerini de kullanarak yangını kontrol altına alabilecek araç, gereç ve gücü olduğunu unutmamak gerekiyor! Bundan sonraki sürecin yatırımcı güveninde yaşanacak güven tesisine paralel ilerleyeceğini düşünüyoruz. Yaşanan tahribatın enflasyondan büyümeye, hatta artan faiz daralan likidite ile şirket kârlarına etkisi kuşkusuz olumsuz olacaktır. Bu nedenle, ortamın süratle normalleşmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Yeni gün başlangıcında, Japonya’da Mart ayında fabrika faaliyetleri üretim ve yeni siparişlerdeki düşüşle son bir yılın en hızlı daralmasını yaşarken, hizmet sektörü de beş ay sonra ilk kez küçülmeye geçti. Artan maliyetler, işgücü sıkıntısı ve küresel ticaret belirsizliği nedeniyle genel iş görünümü Ağustos 2020’den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Japonya’nın Nikkei endeksi haftaya yatay başlarken, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde görülen hafif yükseliş, Asya cephesinde sınırlı yansıdığını görüyoruz. Yaklaşan ABD tarifeleri yatırımcıların temkinli kalmasına neden olurken, Japonya’da Mart ayında fabrika faaliyetleri üretim ve yeni siparişlerdeki düşüşle son bir yılın en hızlı daralmasını, hizmet sektörünün de beş ay sonra ilk kez küçülmeye geçmesi ön plana çıktı.

Asya piyasalarında hâkim renk kırmızı olsa da, satış baskısının kuvvetli olmadığını görüyoruz. Altının ons fiyatı zirve seviyelerden bir adım da olsun uzaklaşarak 3,020 dolar seviyesinden işlem görürken, gümüş ise 33-34 dolar bandında kalmaya devam etti. Gümüşte asıl hareketin eğer gücünü toplarsa 35 dolar sonrasında başlayacağını unutmamak gerekiyor. Öncesinde heyecana kapılmamak gerektiğini düşünüyoruz. Direnişin parası bitcoin yeniden 87bin dolar seviyesine toparlanırken, Avrupa cephesinde Almanya süper harcama paketi ile şaha kalkan tahvil faizlerinin, Kıta Avrupasından borçlu ve kırılgan olan diğer ülkelerin de borçlanma maliyetlerini artırarak risk unsuru yarattı. Süratli bir depara kalkan EURUSD paritesi yorulma emareleri göstermesi sonrası 1,08 seviyesinin diplerine kadar çekilirken, teknik mânâda daha da aşağıda 1,0680 seviyesini takip edeceğiz. Mali piyasaların gündeminde bugün Almanya, Euro Bölgesi ve ABD’de açıklanacak PMI verileri takip edilebilir.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

EKREM İMAMOĞLU TUTUKLANMASI PİYASADA NE ETKİ YAPAR?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması gibi olağanüstü bir siyasi gelişme, Türkiye ekonomisi ve piyasaları üzerinde kısa ve orta vadede önemli etkiler yaratabilir. Bu tür bir gelişmenin piyasalara etkisi, hem iç siyasi tansiyon hem de dış yatırımcıların algısı açısından değerlendirilmelidir.

Olası etkileri şöyle özetleyebiliriz:

📉 1. Borsa İstanbul (BIST) Üzerindeki Etkiler

  • Negatif Etki Beklenir: Özellikle banka ve holding hisselerinde sert satışlar görülebilir.

  • Yatırımcı Güveni Sarsılabilir: Siyasi belirsizlik, yerli ve yabancı yatırımcının risk algısını yükseltir.

  • Yabancı Çıkışı Hızlanabilir: Zaten sınırlı olan yabancı yatırımcı oranı daha da azalabilir.

💵 2. Döviz Kurları (USD/TRY, EUR/TRY)

  • Kur Şokları Görülebilir: Politik risk primi artar, bu da dövize yönelimi artırır.

  • Merkez Bankası Baskı Altında Kalır: Döviz talebindeki ani artışa müdahale gerektirebilir.

📈 3. Faiz ve Tahvil Piyasaları

  • Faizler Yükselebilir: Risk algısı arttıkça TL cinsi varlıklardan çıkış olur, bu da faizlerde yükselişe yol açar.

  • Tahvil Satışları Artar: Devlet tahvillerine olan güven azalabilir.

🌍 4. CDS (Kredi Risk Primi) ve Dış Yatırımcı Algısı

  • CDS Yükselir: Türkiye’nin risk primi artar, bu da borçlanma maliyetlerini artırır.

  • Yatırım Notları ve Raporlar Değişebilir: Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları bu gelişmeyi raporlarında olumsuz değerlendirebilir.

🏦 5. Bankacılık ve Finans Sektörü

  • Kredilerde Yavaşlama: Artan belirsizlik nedeniyle kredi taleplerinde azalma görülebilir.

  • Bankaların Risk Algısı Artar: Özellikle yerli özel bankalar temkinli davranmaya başlar.

🔍 6. Orta Vadeli Etkiler

  • Ekonomik Reformlar Gölge Altında Kalır: Siyasi tartışmalar ekonomi gündeminin önüne geçer.

  • Seçim Güvenliği ve Demokratik Görünüm Tartışılır: Bu durum Türkiye’nin “yatırım yapılabilir ülke” imajını zedeler.

İmamoğlu gibi kamuoyunda güçlü desteği olan bir siyasi figürün tutuklanması, sadece ekonomik değil sosyal ve toplumsal tansiyonu da yükseltebilir. Bu da piyasaların kırılganlığını artırır.

BANKACILIK FİNANS SEKTÖRÜNÜ NASIL ETKİLER

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, bankacılık ve finans sektörü, siyasi belirsizlik nedeniyle doğrudan ve dolaylı birçok etkiye maruz kalabilir. Bu tür siyasi şoklar, özellikle sermaye hareketlerinin serbest olduğu, dışa açık ve kırılgan ekonomilerde bankacılık sektörü üzerinde hızlı ve ciddi baskılar yaratabilir.

Aşağıda, bu gelişmenin bankacılık ve finans sektörüne olası etkilerini başlıklar halinde detaylandırmak gerekirse:

🏦 1. Bankalara Güven ve Mevduat Davranışı

  • TL Mevduatlarda Çıkış Olabilir: Siyasi belirsizlik, vatandaşın dövize yönelmesine neden olabilir.

  • Kur Korumalı Mevduatlarda (KKM) Artış: Kur şoklarına karşı bireyler KKM’ye yönelebilir.

  • Bankaların Liralaşma Hedefi Zarar Görebilir.

📉 2. Bankacılık Hisseleri (BIST Bankacılık Endeksi)

  • BIST-BANK Sert Düşebilir: İlk günlerde yabancı satışlarıyla ciddi değer kaybı görülebilir.

  • Halka açık özel bankalar daha çok etkilenir.

  • Devlet bankaları da siyasi yönlü baskılar nedeniyle kırılgan olabilir.

📊 3. Kredi ve Finansman Faaliyetleri

  • Kredi Talebinde Düşüş: Belirsizlik ortamı yatırımları yavaşlatır, işletmeler kredi taleplerini erteler.

  • Bankalar Riskli Sektörlere Kredi Vermekten Kaçınır.

  • Kredi Geri Ödemelerinde Sorunlar Başlayabilir.

💰 4. Likidite ve Fonlama Kanalları

  • Bankaların Fonlama Maliyetleri Artar: CDS primindeki artışla yurt dışı borçlanmalar pahalı hale gelir.

  • Swap Kanalları Daralabilir: Merkez Bankası swap ihtiyacını artırabilir.

  • Yurt dışı borç çevirme oranlarında düşüş olabilir.

🔍 5. BDDK ve TCMB Üzerindeki Baskı

  • Yeni düzenleme ve müdahaleler gündeme gelebilir.

  • Piyasa istikrarı için geçici tedbirler alınabilir (örneğin likidite enjeksiyonu, döviz satışı).

  • Sermaye kontrolleri ya da TL likidite kısıtlamaları speküle edilebilir.

🌐 6. Yabancı Yatırımcı İlgisi

  • Bankacılık sektörü doğrudan yabancı yatırımcıların radarında olduğundan ilk çıkışlar burada yaşanır.

  • Sendikasyon kredilerine erişim zorlaşır.

  • Türkiye’nin “hukuk devleti” imajının zedelenmesi, uzun vadeli finansal istikrarı tehdit eder.

⚠️ 7. Reel Sektörün Bankalara Yansıması

  • Firmalar döviz kurlarındaki artış nedeniyle zor duruma düşerse, bankaların tahsilât riski yükselir.

  • Takipteki krediler oranı (NPL) artabilir.

  • Bankalar daha muhafazakâr davranarak kredi musluklarını kısabilir.

SONUÇ:

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması gibi siyasi bir kriz, bankacılık sektöründe güven, kredi akışı, yabancı ilgisi ve fonlama kaynakları üzerinde ciddi baskı yaratır. İlk şok dalgası özellikle borsa ve kur tarafında hissedilirken, orta vadede aktif kalitesi, kârlılık ve büyüme gibi temel göstergeleri de zayıflatır.

Chat GPT

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.