Connect with us

GÜNDEM

Ukrayna Savaşı’nda rüzgâr yön mü değiştiriyor? Gözler bugün ABD enflasyonunda!

Yayınlanma:

|

  • Ukrayna ordusu, ülkenin kuzeydoğusunda Rus güçlerini bozguna uğrattıktan sonra ilerlemeye devam ederken, Moskova, İzium kentinden geri çekildiklerini teyit etti. Ukrayna genelkurmayı dün erken saatlerde yaptığı açıklamada 20’den fazla yerleşim yerinin Rus güçlerden geri alındığını ifade ederken, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, geri alınan bölgedeki kontrolü pekiştirmek adına Batı’yı silah sistemlerinin teslimatını hızlandırmaya çağrıs yaptı.
  • Bir tarafta Ukrayna Savaşı’nda rüzgârın yön değiştirmeye başladığına yönelik inanışlar, öte tarafta, enflasyona karşı resesyon endişelerine rağmen mücadele dozunu artırmış bir görüntü çizen Avrupa Merkez Bankası’ndan gelen rekor faiz artışı, yurtdışı piyasaların haftanın ilk iş gününde âdeta çehresini değiştirdi.
  • Daha düne kadar başta faiz farklı olmak suretiyle ABD lehine açılan getiri makası, akabinde soluksuz faiz artırımlarının ABD ekonomisi dışında dünyada yarattığı durgunluk riski ve bunun da getirdiği risk iştahındaki azalma ve belki de en önemlisi, Ukrayna’ya destek vermek için Avrupa ile Rusya arasında başlayan enerji başlığındaki diğer savaş, ABD Dolarının soluksuz da olsa değer kazanmasına neden oldu. Mesela dün de bültenimizde belirttiğimiz gibi, dolar birçok ülke için çok fazla, hatta çok hızlı yükseldi. Bunların başında Japon Yeni ve Çin Yuanı bulunuyor.
  • Hızla değişmeye başlayan beklentilere paralel, EUR’nun da zayıflığının biteceğine yönelik artan inanışlar ile küresel anlamda risk iştahı biraz da olsun iyileşmeye başladığının altını çizmek gerekiyor. Hâl böyle olunca, EURUSD paritesi teknik olarak düşüş trendini yukarı yönlü zorlamaya başladı. Teknik mânâda, aşağı yönlü hareketin bittiğine ve yönün yukarıya döndüğüne ikna olmak adına, 1,0365 seviyesinin üzerinde günlük kapanış görmemiz gerekiyor.
  • EUR’da yaşanan toparlanma, risk iştahının geneline olumlu yansıyınca, kıymetli madenler cephesinde de yüzler güldü. Yılın en zayıf enstrümanlarından biri olan gümüş, dün %5’in üzerinde yükseliş kaydederek neredeyse 20 dolar seviyesini test ettiğine şahit olduk. İyimser havasını koruması adına, gümüş cephesinde haftalık kapanışın 19,70 seviyesinin üzerinde olması gerekiyor. Böyle bir durumda, daha da yukarıda alışık olduğumuz 20,80 seviyesini konuşmaya başlayacağız. Aksi takdirde, gümüş yine bildiğimiz gümüş olacak. Altın cephesinde ise -gümüşün aksine- önemli bir hareket göremedik. Teknik bir bakış açısıyla, yukarı yönlü kırpırdanmadan söz edebilmek adına, ilk önce altının haftalık olarak 1,755 dolar seviyesinin üzerinde kapanış yapması gerekiyor.  Yeri gelmişken bir satır da bitcoinden söz edelim. Olumlu havanın yardımı ile 22,500 seviyesine dayanan bitcoinde de, yükselişin devam edebilmesi adına, 22,700 dolar üzerinde haftalık olarak bir teyide ihtiyaç duyduğunu düşünüyoruz.
  • Yukarıdaki satırlardan da anlaşılacağı üzere, mali piyasaların küresel anlamda seyrine yönelik tahminde bulunmanın oldukça zorlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Yine de, haftalar süren sinir nöbeti ardından piyasaların küresel ölçekte faiz artırımlarını sindirmeye başlamaları ile tepki yükselişlerime şapka çıkarsak da, global resesyonun -iddialı bir söylem olsa da- çok da uzak bir ihtimal olmadığını düşünmeye devam ediyoruz. Riskli varlıklarda saman alevi tarzında da olsa yaşanan ara ara parlamaları bir kenara bırakırsak, ne bitcoinin, ne gümüşün, ne de hisse senetlerinin anlamlı bir hareket yapamadığını hep birlikte tecrübe ediyoruz. Bu minvalde, Avrupa’nın enerji krizi tüm kıta Avrupasını, Çin’in ise zayıf ekonomik performansı tüm gelişmekte olan ülke ekonomilerine yansıyacağını düşünüyoruz. Yetmezmiş gibi, hep birlikte, ‘ölümüne’ enflasyonla mücadele yemini veren önde gelen merkez bankalarının da mali koşulları iyice sıkılaştırması, dünyaya yayılan ve 2023 boyunca birbirini tetikleyen durguluk dalgalarına neden olabileceğinden endişe ediyoruz. Bu tehlike kokteyl içinde petrol fiyatlarının da yukarıya gitmekten ziyade yönünü aşağıya çevirmesine (durgunluğun getireceği talep yetersizliği) de ana senaryomuz olarak bakıyoruz.
  • Dönemli biraz da Türk mali piyasalarında. Yukarıda peşinen dedik ya, küresel mali piyasaların seyrine yönelik tahminde bulunmanın oldukça zorlaştğı bir  dönemde buluyoruz, bunun içerisi için karşılığı ise neredeyse imkânsız. Dün Hazine 10 yıl vadeli (28/04/2032) tahvil ihracında 16,3 milyar TL borçlandı. İhalede ortalama bileşik faiz %11,27 oldu (Mayıs ayında bu kağıdın ihalesinde ortalama faiz 2 katıydı). Enflasyonun neredeyse 3 haneye yakın olduğu bir ekosistemde, TCMB’nin kredi karşılığı tutulması zorunlu hâle gelen tahviller ile ilgili tebliği ardından tahvil faizlerinde ekonomik nedenlerle anlatmakta çok zorlandığımız ‘anomaliyi’ dün bir kez daha tecrübe ettik. Faizin gerilemesi, daha önce alınan yüksek faizli tahvillerin fiyatını artırdığından banka bilançolarını olumlu anlamda etkileniyordu. Bu da, kârın artacağı için Borsa İstanbul Bankacılık (XBANK) endeksine olumlu anlamda yansıyordu. Ancak, dün alınan tahvilin maliyeti %11! Bankaların fonlama maliyetinin de bu rakamın çok üzerinde olduğu düşünülürse, bankalar bu işten kâr mı yazıyor diye sorarsanız pek de olumlu bir cevap veremeyiz. Buna rağmen dün XBANK endeksi dün günü yine %6 yükselişle tamamladı. XBANK’ın son 8 haftada yükselişi %148 oldu. USDTRY kuru ise hisse ve tahvil piyasalarında yaşanan bayram havasına kamunun da desteği ile 18,20’li seviyelerde yatay seyrini koruyarak eşlik etti.
  • Karanlıkta ışık arayan piyasaların imdadına bugün ABD’de açıklanacak Ağustos ayı enflasyon verilerinin yetişeceğini düşünüyoruz. Reuters anketine göre manşet TÜFE’nin Ağustos ayında (%8,5’ten) %8,1’e gerileyeceği beklenirken, çekirdek TÜFE enflasyonunun ise (%5,9’dan) %6,1 yükselmesi bekleniyor.
  • ABD borsaları geceyi %1’in üzerinde yükselişle tamamladı. Yeni gün başlangıcında, Asya borsalarında da, Kore önderliğinde alıcılı bir görünüm hâkim. Gösterge endeks Tokyo borsası sakin bir seyir izlerken, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de hafif de olsa yükseliş görüyoruz. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı arz endişelerine paralel düne nazaran biraz da yükselerek 94 dolara yakın bir seviyede işlem görürken, Almanya’da enerji fiyatlarının 480 Eur/MWs seviyesine; Avrupa’da ise gösterge gaz fiyat kontratlarının 190 Eur/MWs gerilediğini not edelim. Gözler günün ikinci yarısında ABD’de açıklanacak kritik enflasyon verisine çevrilse de, sabah saatlerinde içeride sanayi üretimi, dışarıda ise Almanya ZEW eğilim anketi takip edilebilir. ABD enflasyonunun yavaşladığına yönelik bir veri, mali piyasaların olumlu havasını pekiştireceğini düşünüyoruz.

>XAGUSD

Yılın en zayıf enstrümanlarından biri olan gümüş, dün %5’in üzerinde yükseliş kaydederek neredeyse 20 dolar seviyesini test ettiğine şahit olduk. İyimser  havasını koruması adına, gümüş cephesinde haftalık kapanışın 19,70 seviyesinin üzerinde olması gerekiyor. Böyle bir durumda, daha da yukarıda alışık olduğumuz 20,80 seviyesini konuşmaya başlayacağız. Aksi takdirde, gümüş yine bildiğimiz gümüş olacak.

16630429258e7c04d5fa563e8c8364224dbacc6dd4_1_1200.jpg

>EURUSD

EURUSD paritesi teknik olarak son dönemlerde kaydettiği düşüş trendini yukarı yönlü zorlamaya başladı. Teknik mânâda, aşağı yönlü hareketin bittiğine ve yönün yukarıya döndüğüne ikna olmak adına, bir önceki tepe olan 1,0365 seviyesinin üzerinde günlük kapanış görmemiz gerekiyor. Paritede riski hâlen daha aşağı yönlü görüyoruz.

166304292516d086f11ae1289a78bb3c79a8866e29_2_1200.jpg

>Cari Açık

TCMB tarafından açıklanan verilere göre, cari işlemler dengesi, enerji maliyetinde görülen artış ile yılın ilk 7 ayında 36,7 milyar dolar açık verdi. Temmuz’da cari açık 3,6 milyar dolar olan beklentilerin üzerinde 4 milyar dolar olarak gerçekleşirken, net hata ve noksan kalemi 5,5 milyar doları Temmuz’da olmak üzere bu yıl 24,3 milyar dolarla açığın finansmanındaki en önemli kalem oldu. İhracatın hız kaybetmesi, enerji ithalatının güçlü seyri, hızlanan altın ithalatı, turizm gelirlerinin ise destek vermesine rağmen 12 aylık cari işlemler açığındaki genişlemenin devam ettiğini not etmek gerekiyor. 2022 yılında cari işlemler açığının 50 milyar dolar civarında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.

1663042925ada78b6b919eeba0b80fc6ce7266f4cf_3_1200.jpg1663042926de09d6c184e2febd6a682aa6c87c6a55_4_1200.jpg

İKTİSATBANK

Okumaya devam et

GÜNCEL

Ateşkes rüzgârı, petrolü devirdi, dolar geriledi, FED’e fırsat doğdu!

Yayınlanma:

|

Yazan:

İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmaların ardından ABD Başkanı Trump, iki tarafın ateşkes konusunda anlaştığını duyurdu. Trump, süreci doğrudan İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesiyle yönettiğini ve İran’ın da Katar Başbakanı aracılığıyla ikna edildiğini belirtti. Ancak İran Dışişleri Bakanı, İsrail’in saldırılarını durdurmaması hâlinde ateşkesi kabul etmeyeceklerini açıkladı. İsrail ordusu da ateşkese rağmen İran’dan yeni füze saldırıları tespit ettiklerini bildirdi. Bölgede tam anlamıyla bir sükûnet sağlanamasa da, piyasaların tepkisinin ise dünden bu yana olumsuz olmadığını zaten belirtmiştik.

İran’ın misilleme olarak ABD’nin Katar ve Irak’taki tesislerine yönelik dün akşam saatlerinde yapmış olduğu saldırı pratikte korkulanın aksine piyasalarda ciddi anlamda bir rahatlatma yarattı. Kulağa tuhaf gelse de, İran’ın üç nükleer tesisine yönelik saldırıda reaktörlerin özellikle hedef alınmadığı, İran’ın da cevabını çok zayıf kalması piyasalarda ciddi bir rahatlama yarattı. Artık Hürmüz boğazını bilmeyen kalmadığına göre ve dünyanın petrol arzının neredeyse dörtte birinin geçtiği kanalın da kapatılmayacağı anlaşılınca, azalan arz endişelerine paralel petrol fiyatları adeta çöktü. Şöyle ki, haftanın ilk işlem saatlerinde haber etkisi ve panik ile 81,40 dolar seviyesine kadar yükselen brent cinsi ham petrolün varil fiyatı bu sabah 69 dolarlı seviyelere kadar gerileyerek neredeyse %10 düştü.

ABD Başkanı Trump, İsrail ve İran’ın ateşkeste anlaştığını duyurması, küresel piyasalarda ilave olumlu bir hava estirdi. Yeni gün başlangıcında risk iştahını arttığını görüyoruz. Eski sükseli günlerinin hatrına, son günlerde biraz da olsun güvenli liman edası ile toparlanmaya çalışan dolar (DXY) bu sabah artan risk iştahının da yardımı ile 98 seviyesinin diplerine kadar geriledi. Bir başka açıdan bakarsak, dolar, 1986’dan bu yana en kötü ilk yarı performansına doğru emin adımlarla ilerlerken, herkes koşar adım dolardan (Trump etkisi ile) uzaklaşmaya çalışıyor. Diğer bir taraftan, jeopolitik risklerin azalması ve enerji fiyatlarında yaşanan geri çekilmenin de FED’in elini rahatlatarak faiz indirimlerinin önüne açacağı beklentisi güçleniyor. Japonya ve Avrupa gibi enerji ithalatçısı ülkelerin para birimleri olan YEN ve EUR da düşen petrol fiyatlarından destek buldu. Durum böyle olunca, EURUSD paritesi 1,16 seviyesinin üzerine yükselerek son dönemin zirvesini bir kez daha test ederken, dün bir ara 148 seviyelerine kadar giden USDJPY paritesi de bu sabah düşük 145 seviyelerine kadar geriledi.

Altının ons fiyatı risk-on moduna paralel 3,350 dolar seviyesine hafif de olsa gerilerken, gümüş 36 dolar seviyelerinin üzerinde kalmaya devam etti. Risk iştahını azalması ile hafta sonu 98bin dolar seviyesine kadar gerileyen ve son altı haftanın dibini test eden bitcoin yeniden 106bin dolar seviyesini dayandı. Büyük resmi tekrar hatırlamak gerekirse, günlük iniş çıkışların ötesinde, altın, gümüş ve bitcoin için, fiat para sistemine yönelik endişelerin arttığı bir ekosistemde, her anlamlı geri çekilmenin alım fırsatı yaratacağını düşünmeye devam ettiğimizin altını bir kez daha çizmek istiyoruz.

ABD borsaları geceyi %1 civarında yükselişle tamamlarken, bu sabah Pasifik’in diğer ucunda borsalar sert bir şekilde yükseldi. Kore borsası %3’e yakın yükselişle başı çekerken, Hong Kong borsası %2, gösterge endeks Tokyo ve Çin borsaları ise %1 yükseliş kaydetti. Borsa İstanbul’un da bugün güne yükselişle başlayacağını düşünüyoruz. Genel hatları ile, net enerji ithalatçısı olan Türkiye’nin 65 dolar seviyelerine kadar gerileyen petrol fiyatları ile olumlu ayrıştığı, savaş günlerinde ise tam tersi etki ile olumsuz ayrışması ardından bugün yeniden olumlu bir seyir izlemeye başlayacağını düşünüyoruz. Kafamızda deli sorular bile dolaşmaya başladı. Öyle ki, jeopolitik risklerin tırmanmasının gölgesinde geçen hafta faiz indirimini istemese de pas geçen TCMB’nin, belki de 45 gün beklemeden erken bir PPK toplantısı ile faiz indirimine soyunabileceğini düşünüyoruz. Bu minvalde, Türk tahvillerinin de bugün iyimser bir seyir izleyeceğini düşünüyoruz. Faiz ile ters korelasyona sahip hisse senetlerine de, özellikle lokomotif görevi üstlenen bankacılık hisselerine alıcı gözle bakmak gerekebilir! TCMB’nin likidite politikasına paralel TLREF 46,44 seviyesinde ve %46 olan politika faizinin biraz üzerinde dünkü günü bitirirken, AOFM ise %46’da kalmaya devam etti. CDS risk primi bu sabah 310 baz puan seviyesinde….

Ortadoğu’da gerginliğin hızla sona ermesini olumlu karşılayan piyasaların dikkati şimdi iki hafta içinde sona erecek olan küresel gümrük tarifesi müzakerelerine çevrildi. Yukarıda da değindiğim üzere, FED Başkan Yardımcısı Bowman’ın, istihdam piyasasındaki risklere dikkat çekerek Waller’ın ardından faiz indiriminin yaklaştığına işaret etmesi, gözlerin bugün Kongre’de konuşma yapacak olan FED Başkanı Powell’a çevrilmesine neden oldu. Bugün menüde ayrıca ECB Başkanı Lagarde’nin de konuşmasının bulunduğunu not edelim. Bu gelişmeler cereyan ederken, ABD 10 yıllık tahvil faizi dün %4,30 seviyesinin altını test ederek son yedi haftanın dibini gördü!

NATO Zirvesi bugün Lahey’de başlıyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte (Hollanda eski başbakanı), görevdeki ilk zirvesinde ittifakı bir arada tutma sınavı verirken, savunma harcamalarının GSYH’nin %5’ine çıkarılması hedefi zirveye damgasını vurdu. ABD Başkanı Trump’ın güçlü baskısıyla şekillenen bu hedef, Avrupa ülkeleri için ciddi bütçe artışları anlamına gelirken, İspanya son dakikada bu taahhüde açıkça itiraz ederek istisna aldı. Rutte, krizi tırmandırmadan yönetmeye çalışsa da, zirve Trump’ın agresif tutumu ve Avrupalı liderlerle olası sürtüşmeleri nedeniyle tartışmalı geçmeye aday.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

GÜNCEL

Türkiye’nin Kafkaesk Manzarasında Genç Olmak

“Suçum, Umut Etmekti”

Yayınlanma:

|

Yazan:

“Bir sabah, genç bir birey hiçbir neden belirtilmeden susturulduğunu fark etti.”
Kafka’nın Davası, Josef K.’nın bilinmeyen bir suçlamayla sürüklendiği karanlık bir sistemin hikâyesiydi. Bugünse Türkiye’de binlerce genç, kendi adalet arayışında görünmez duvarlara çarpıyor. Tek fark: Buradaki suçlama çoğu zaman “bir şey istemek” kadar belirsiz, ceza ise “hiçbir şey elde edememek” kadar sessiz.

Kafkaesk Hukuksuzluk
Türkiye’de hukuk artık adaletin değil, itaati garanti altına almanın aracı. Mahkeme salonları gerçeğin değil, niyetin sorgulandığı sahnelere dönüşmüş durumda. Tıpkı Dava’daki gibi, kimse neyle suçlandığını tam olarak bilmiyor ama süreç başlıyor. Ve başlarsa da durmuyor. Gençler yargılanmasa da yorgun düşüyor; çünkü herkes bir gün “sıra bana gelir mi?” kaygısıyla yaşamaya başlıyor.

Ekonomik Çöküşün Sessizliği
Üniversite diploması, artık bir umut değil; çoğu zaman boş bir cüzdanın eki. Bir kuşak, mesleksizlikle, işsizlikle ve çaresizlikle cezalandırılıyor. Diplomalı ama üretime katılamayan, eğitimli ama geleceği çizilemeyen yüz binlerce genç, sanki “gelecek inşa etme” suçu işlemiş gibi toplum dışına itiliyor. Ebeveynlerine yük olmamak için geçici işlerde boğuluyor, göç fikrini içinden sesli telaffuz ediyor.

Sosyal Medyanın Sahte Tesellisi
Gerçek mutsuzlukların üzerine filtre çekiliyor. Instagram’da kariyer yapıyor gibi gözüken birçok genç, aslında annesinin evinde sabaha
kadar iş ilanı kovalıyor. LinkedIn’de “network” peşinde koşarken özgeçmişinin son satırına yeni bir şey yazamamanın ağırlığıyla eziliyor. Gerçek başarıların sesi duyulmuyor çünkü sistem “gösteriyi” ödüllendiriyor.

Serhat CAN

Okumaya devam et

GÜNCEL

Yapay Zekâ Beyninizi Sessizce Ele Geçiriyor Olabilir!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yapay Zekânın Beyne Zararları: Fark Edilmeyen Tehditler

Yapay zekâ (YZ), hayatımızın her alanına entegre olmaya devam ederken, insan psikolojisi ve beyin sağlığı üzerindeki etkileri giderek daha fazla sorgulanıyor. Doğrudan fiziksel bir tehdit oluşturmamakla birlikte, YZ’nin dolaylı yollarla beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyebileceği düşünülüyor. Özellikle yoğun dijital etkileşim, bireyin bilişsel işleyişini ve psikolojik dengesini tehdit edebiliyor.

1. Aşırı Ekran Kullanımı ve Dijital Bağımlılık

YZ destekli sosyal medya, video uygulamaları ve içerik algoritmaları kullanıcıları ekran başında daha uzun süre tutmak üzere tasarlanıyor. Bu durum, dikkat dağınıklığı, uyarıcıya bağımlılık, hatta dopamin sisteminin bozulması gibi sonuçlar doğurabiliyor. Bilimsel araştırmalar, uzun süreli dijital maruziyetin beynin karar alma, öğrenme ve hafıza merkezlerini olumsuz etkileyebileceğini ortaya koyuyor.

2. Karar Verme Yetisinin Zayıflaması

Yapay zekâdan sürekli destek alınması, bireyin kendi karar verme mekanizmasını kullanma sıklığını azaltıyor. Bu durum zamanla bilişsel atalete (tembelliğe) yol açabiliyor. Kendi düşünme süreçlerini devre dışı bırakma eğilimi, uzun vadede analitik düşünme becerilerinin zayıflamasına neden olabilir.

3. Yaratıcılığın Azalması

YZ araçları, yazı yazma, görsel üretme ve içerik tasarlama gibi birçok alanda kullanıcıyı destekliyor. Ancak bu destek zamanla insan beyninin yaratıcı merkezlerini yeterince çalıştırmama riskini de doğurur. Rutinleşmiş ve hazır içeriklerle çalışan beyin, yeni fikirler üretme konusunda daha az zorlanır ve zamanla yaratıcılık kabiliyetini köreltebilir.

4. Bilgi Tembelliği

“Nasıl olsa yapay zekâdan öğrenirim” düşüncesiyle hareket eden bireyler, öğrenme motivasyonlarını kaybedebilir. Bu, özellikle öğrenciler ve genç kullanıcılar için tehlikeli bir zihinsel konfor alanı oluşturur. Uzun vadede bilgiye ulaşma becerisi gelişir, fakat bilgiyi işleme ve içselleştirme becerisi geriler.

5. Stres ve Kaygı

YZ’nin iş gücünü tehdit etmesi, sosyal medyada tetiklediği karşılaştırma kültürü ve gelecekteki bilinmezlikler, bireylerde kaygı ve stres düzeylerini artırabilir. Özellikle genç nesilde “yerini yapay zekâya kaptırma korkusu” giderek yaygınlaşmaktadır.

Araç mı, Tehdit mi?

Yapay zekâ, doğru kullanıldığında bireyin bilişsel yetilerini destekleyebilir. Ancak aşırı bağımlılık, pasif kullanım alışkanlıkları ve yaratıcılıktan uzaklaşma, beynin uzun vadeli sağlığı için tehdit oluşturabilir. Bu nedenle, YZ ile olan ilişkimizi bilinçli, sınırlı ve dengeleyici şekilde kurmak hayati önem taşır.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.