ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Yüksek doz kemoterapi: Ekonomide tedavi mi, tahribat mı?

Yayınlanma:
2 ay önce|
Yazan:
BankaVitrini
Hem içeride hem de dışarıda gündemin oldukça yoğun olduğu önemli bir günü geride bıraktık. İlk önce finansın iki temel sac ayağından başlayalım. Risk artarsa yatırımcı daha fazla getiri talep eder. 19 Mart sonrası Türkiye’de siyasi iklimin değişmesi ile TL cinsi varlıklara yönelik iştahın azalmasının TCMB rezervleri üzerinde nasıl bir erimeye neden olduğunu hep birlikte tecrübe ettik. Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları 21 Mart ile 4 Nisan haftası arasında 8,8 milyar dolar artması da yatırımcının ruh hâlinin ne kadar hızlı değişebileceğini çok net bir şekilde gösterdi. Bu gelişmeler paralelinde, TCMB dün sonuçlanan olağan PPK toplantısında, bir hafta vadeli politika faizini 350 baz puan artırarak %46 seviyesine getirirken, faiz koridorunun üst bandını da %49 seviyesine, alt koridoru ise (gecelik borç alma) %41’den %44,50 seviyesine yükseltti.
Hatırlanacağı üzere, yaşanan siyasi türbülans sonrası olağanüstü bir PPK toplantısı yapan TCMB, faiz koridorunun üst bandını %46 seviyesine çekerek fonlamayı bu kanaldan yapmak suretiyle üstü kapalı da olsa faiz artırımınına gitmişti. TCMB’nin kararını yerinde ve normalleşme adımı olarak okurken, piyasalar penceresinden bakıldığında da olumlu bir gelişme olarak gördüğümüzün altını çizmemiz gerekiyor. Karar sonrası TCMB tarafından yapılan açıklamaya göre ara verilen bir hafta vadeli repo ihalelerinin yeniden başlayacağı açıklandı. Bu açıklamayı piyasa faizlerinin ve TLREF’in %46’ın biraz üzerinden denge bulacağı yönünde okuyoruz. Unutmamak gerekiyor ki TCMB’nin faiz seti piyasalara yön teşkil ediyor! Eğer işler tekrar ‘çirkinleşirse’ TCMB’nin piyasalara yeniden üst bandı göstererek faizi tekrar %49’a kadar yükseltme imkânına sahip olduğunu da göz ardı etmeyelim.
Piyasa yansımasına geçmeden, ekonomist kimliğimiz ile önemli gördüğümüz bir hususun altını çizmiş olalım. Neredeyse 2023’in ikinci yarısından bu yana TCMB enflasyonu (kanseri) kurutmak için faiz silahı ile (kemoterapi) mücadele ediyor. Yüksek dozda ve uzun süreli (!) kemoterapinin yan etkileri de vücudun başka organlarına zarar vermeye başladı. Faizlerin reel sektörü oldukça yorduğu, sanayide işlerin yolunda gitmediğini bir fiil tecrübe ediyoruz. 2025 yılı tam da dezenflasyon ile savaşta zafer ilan edilecek bir yıl olup faiz indirimleri de hazır başlamışken, patlak veren siyasi risk ardından TCMB’nin on üç ay sonra yeniden faizi artırması, tabir caizse dişinizi biraz daha sıkın denilen sanayicinin sıkacak diş kalmadı demesine neden olacağını düşünüyoruz. TCMB adımını TL’nin değerini koruma, finansal istikrarı temin etme dolayısı ile de enflasyonla mücadelede kapsamında anlamlı ve yerinde bulsak da, dünyanın fabrikalarının çarklarını kuvvetli bir şekilde döndürmek için bir biri ile kavga ettiği bir ekosistemde, mütemadiyen kuru tutmak üzerine bir politika izlenmesini de tam olarak doğru bulmuyoruz. Bu noktada yeni bir ekonomi programına ihtiyaç duyulduğunun da altını kalınca çizmemiz gerekiyor.
Dönelim kararın piyasa yansımasına. Faizin arttığı yere para girer söylemi ile Türk Lirası varlıklar üzerindeki satış baskısının hafifleyeceğini düşünüyoruz. Karar öncesi 38,15 seviyesine kadar yükselen USDTRY kuru 38,05 seviyesine gerilerken, TCMB’nin faiz artırarak aslında enflasyon karşı hızlı bir önlem alarak faizleri yeniden indirme kabiliyeti kazanacağı görüşüne paralel on yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faiz yaklaşık yarım puan düştü. Yabancının Türkiye risklerinin barometresi beş yıl vadeli CDS risk primi on baz puan düşüşle 330 baz puana geriledi. Borsa İstanbul ise günü %1,4 yükselişle tamamladı. TCMB’nin Temmuz toplantısı ile yeniden faiz indirimlerine başlayacağını düşündüyoruz.
Yurt dışına geçmeden önce, her hafta Perşembe günü açıklanan haftalık TCMB ve BDDK verilerini yine enine boyuna irdeledik. Buna göre, 11 Nisan ile biten haftada, parite etkisinden arındırılmış seriye göre, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları, son haftalardaki eğilimin aksine, tamamı da kurumsal yatırımcı kaynaklı olmak üzere 2,4 milyar dolar azaldı. TCMB’nin 16 Nisan valörlü net döviz pozisyonu yaklaşık 2,4 milyar dolar iyileşme kaydederken, manşet rakam da 17,5 milyar dolar seviyesine yükseldi. Her ne kadar artışta altın fiyatları ve parite etkisini göz ardı etmesek de, manşet rakamda erimenin yerini durulmaya terk ettiğini düşünüyoruz. Menkul kıymet istatistiklerine göre, söz konusu haftada yabancının Türk varlıklarında satışları ivme kaybetmeden devam etmiş. Buna göre, yabancı 0,3 milyar dolar hisse senedi, 2,8 milyar dolar tahvil satarken, eurobond cephesinden de 1,2 milyar dolar net satış gerçekleştirmiş ki toplamı 4,3 milyar dolar ile oldukça kuvvetli bir satışa işaret ediyor. Tansiyonun arttığı son dört haftalık çıkışın toplam bilançosu ise neredeyse 13 milyar doları buldu!
Dönelim yurt dışına. Dün TCMB kararı sonrası sahneye çıkan ECB, beklentilere paralel faiz oranlarının yedinci kez 25 baz puan indirerek mevduat faizini %2,25 seviyesine çekti. Karar ardından mikrofon karşısına geçen ECB Başkan Lagarde, tarife krizi nedeniyle büyüme görünümünde bozulmaya dikkat çekti. ECB faiz indirirken, tabir caizse kabak faizleri indirmeyen Powell’ın başına patladı! ABD Başkanı Trump, FED Başkanı Powell’ın geç kaldığını ve yavaş olduğunu söyleyerek “iyi bir iş çıkardığını düşünmüyorum, ondan memnun değilim” dedi. Trump, faiz oranlarının Avrupa’da olduğu gibi düşmesi gerektiğini savunarak, Powell’a yönelik eleştirilerini yeniden gündeme taşıdı. Faizleri indirmediği için Powell’ı eğer isterse çok hızlı bir şekilde görevden alabileceğini öne sürerken, Powell ise görev süresi dolmadan ayrılmayı düşünmediğini daha önce net bir şekilde ifade etmişti. Hatta, WSJ’ye göre Trump, Powell’ı kovmanın yollarını aramak adına gizli toplantılar da gerçekleştirmiş! FED ise Trump’ın gümrük tarifelerinin enflasyonu yükseltme riski taşıdığını belirterek, faiz indirimi için daha fazla netlik gerektiği görüşünde olsa da, piyasa vadeli faiz kontratları yıl bitmeden FED’den yaklaşık 85 baz puan (en az 3 kez 25 baz puan) faiz indirimi beklediğinin altını çizelim.
ABD borsaları dün geceyi karmaşık bir seyir izleyerek tamamladı. Dow Jones açıklanan bilançolara paralel %1,3 gerilerken, S&P ve Nasdaq ise önemli bir değişim kaydetmedi. Trump, Çin ile yaşanan karşılıklı gümrük tarifesi artışlarının sona erebileceğine işaret ederek, piyasaları sarsan tarife savaşında yumuşama sinyali verdi. Çin ile temasların sürdüğünü söyleyen Trump, bir anlaşmaya varılabileceği konusunda iyimser konuşsa da, müzakerelerin şu aşamada sınırlı olduğunu okuyoruz. Öte yandan ABD limanlarına demirleyen Çinli gemilere vergi konulması fikri gündeme gelirken, piyasalar yeni güne dengeli, hafif de olsa alıcılı bir seyirle başlıyor. Yeni gün başlangıcında Çin hâriç Asya cephesinde yeşil rengin hâkim olduğunu görüyoruz. Hong Kong %1,6 yükselişle başı çekerken, gösterge endeks Tokyo borsası %0,8 yukarıda işlem görüyor.
Güvenli liman edası ile altının ons fiyatı tüm zamanların zirvesinin kıyısından işlem görürken, petrol fiyatlarının yukarı yönlü hareketi de dikkatimizi çekti. İran ile görüşmelerin pek de iyi gitmemesi ve Trump’ın AB ile görüşmelerin yolunda gittiği açıklamasının bu süreçte etkili olduğunu düşünüyoruz. Geride bıraktığımız hafta pandemi döneminden bu yana en düşük seviyeye gerileyen Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı, neredeyse on dolar yükselerek 68 dolar seviyesine kadar yükseldi. Dün akşam Başkan Trump, İtalya Başbakanı Meloni’yi Beyaz Saray’da ağırladı. Avrupa Birliği’nin çelik, alüminyum ve otomobil ithalatında %25 oranında tarife riskiyle karşı karşıya olduğu bir dönemde, Trump ilk kez bu kadar net şekilde bir anlaşma olacağından emin olduğunu belirtti. Meloni ise Avrupa ile ABD arasında arabulucu rolü üstlenmeye hazır olduğunu ifade etti. Liderler ayrıca savunma harcamaları ve göç politikaları üzerine de görüş birliği sergiledi. Meloni, Haziran’daki NATO zirvesinde İtalya’nın savunma bütçesini GSYH’nin %2’sine çıkarma taahhüdü vereceğini açıkladı. Trump, İtalya ile olan güçlü ilişkisini vurgularken, Meloni’nin davetiyle İtalya’yı ziyaret edeceğini de söyledi.
TCMB Net döviz pozisyonunda yaşanan günlük değişim
Emre Değirmencioğlu
İlginizi Çekebilir
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

Yayınlanma:
6 saat önce|
25/06/2025Yazan:
BankaVitrini
Kitap Künyesi
-
Kitap Adı: Nasıl Yatırım Yapılır?
-
Alt Başlık: Kişisel Yatırımın Cesur ve Yeni Dünyasına Yolculuk
-
Yazarlar:
-
Peter Stanyer
-
Masood Javaid
-
Stephen Satchell
-
-
Çevirmen: S. Cem Çiloğlu
-
Yayınevi: The Economist Books / Türkçe baskı: Epsilon yayınevi
-
Dil: Türkçe (Orijinal dil: İngilizce)
-
Kapsam: Yatırımın temellerinden başlayarak kişisel finans, portföy yönetimi, risk dağılımı ve yeni nesil yatırım araçlarına kadar geniş bir perspektif sunar.
-
Hedef Kitle: Yatırıma yeni başlayacak bireyler, kişisel finansına yön vermek isteyenler ve stratejik portföy oluşturmak isteyen yatırımcılar.
İçerik Özeti
-
Yatırımın Temel İlkeleri
-
Risk ve Getiri Dengesi
-
Portföy Teorisi
-
Fon Seçimi ve Dağılımı
-
Alternatif Yatırım Araçları (ETF’ler, tahviller, emtialar, kripto varlıklar)
-
Yatırım Psikolojisi ve Karar Alma Süreçleri
-
Güncel Piyasa Gelişmeleri ve Etkileri
“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti
1. Yatırımın Temelleri
Kitap, yatırımın amacını net şekilde tanımlayarak başlar: paranın zaman içindeki değerini korumak ve artırmak. Yatırımcılar için temel kavramlar olan risk, getiri, zaman ufku, likidite gibi konular ele alınır.
📌 Ana fikir: Her yatırım bir risk içerir; önemli olan bu riski bilinçli şekilde yönetebilmektir.
2. Portföy Oluşturma ve Risk Dağılımı (Diversifikasyon)
Yazarlar, yatırımcılara tüm yumurtaları aynı sepete koymamaları gerektiğini anlatır. Portföy oluştururken farklı varlık türleri arasında dağılım yapmanın önemi vurgulanır: hisse senetleri, tahviller, nakit, emtialar, alternatif yatırımlar gibi.
📌 Ana fikir: Sağlam bir yatırım stratejisi; çeşitlendirme, maliyet bilinci ve hedefe uygunlukla mümkündür.
3. Varlık Sınıfları ve Araçlar
Bu bölümde yatırım yapılabilecek başlıca varlıklar detaylı şekilde anlatılır:
-
Hisse senetleri: Uzun vadede büyüme sağlayan ama dalgalı ürünlerdir.
-
Tahviller: Daha düşük riskli, ama sınırlı getirili.
-
Nakit ve mevduat: Güvenli ama enflasyona karşı kırılgan.
-
Alternatif yatırım araçları: Gayrimenkul, hedge fonları, özel sermaye ve son zamanlarda kripto varlıklar gibi yeni trendler.
📌 Ana fikir: Her varlık sınıfının risk-profili farklıdır ve yatırımcının hedeflerine göre seçilmelidir.
4. Zaman ve Psikoloji Faktörü
Yatırımcıların en büyük düşmanlarından biri kendileridir. Korku, açgözlülük, sürü psikolojisi gibi duygusal faktörlerin yatırım kararlarını nasıl etkilediği anlatılır. Piyasa zamanlamasının zor olduğu, uzun vadeli düşünmenin önemi vurgulanır.
📌 Ana fikir: Duygusal kararlar yerine disiplinli bir yatırım stratejisi başarı getirir.
5. Yatırım Stratejileri ve Yaklaşımlar
Pasif ve aktif yatırım farkı, endeks fonlarının avantajları, değer ve büyüme yatırımcılığı gibi farklı yatırım stratejileri açıklanır. Ayrıca, yaşa ve gelir seviyesine göre yatırım stratejileri örneklenir.
📌 Ana fikir: Herkesin yatırım stratejisi kişisel durumuna, hedeflerine ve risk toleransına uygun olmalıdır.
6. Geleceğe Hazırlık ve Yeni Trendler
Kitabın son bölümleri geleceğin yatırım dünyasına odaklanır. ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim kriterleri), yapay zeka destekli algoritmalar, robo-danışmanlar, fintech’ler gibi konular ele alınır.
📌 Ana fikir: Yatırım dünyası hızla değişiyor; bilgiye açık ve adapte olabilen yatırımcılar öne çıkacak.
Genel Değerlendirme
Bu kitap, yatırım dünyasına giriş yapmak isteyenler için bilimsel temellere dayalı, pratik ve anlaşılır bir kılavuzdur. Hem yeni başlayanlar hem de stratejisini geliştirmek isteyen yatırımcılar için değerli bilgiler sunar.
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Ateşkesle petrol geriledi. Faiz indirim umuduyla Türk piyasaları canlandı

Yayınlanma:
12 saat önce|
25/06/2025Yazan:
BankaVitrini
İran ve İsrail, 12 gün süren çatışmaların ardından Trump’ın aracılığıyla ilan edilen ateşkese büyük ölçüde uyarken, taraflar zafer ilan etse de ateşkesin kırılgan olduğu ve karşılıklı ihlâl suçlamalarının sürdüğü görülüyor. ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı’nın ön raporuna göre, Trump’ın “nükleer programı yok ettik” iddiasına karşın İran’ın nükleer kapasitesi yalnızca birkaç ay geriye itildi; yeraltı tesislerin girişleri kapansa da altyapı büyük ölçüde sağlam kaldı. Bu gelişme, Trump’ın İran’a yönelik hava saldırısının başkanlığının en büyük siyasi kumarı olarak görülmesine yol açarken, “sınırlı müdahale ile büyük diplomatik zafer” stratejisinin uzun vadede ters tepebileceği vurgulanıyor. Özellikle Trump’ın kampanya döneminde verdiği “sonsuz savaşlara son” sözleriyle çelişen bu adım, hem MAGA hareketinde kafa karışıklığına neden oldu hem de dış politikada kırılganlık yarattı. Nitekim Reuters/Ipsos anketine göre kamuoyunun sadece %36’sı saldırıyı destekliyor, Trump’ın genel onay oranı ise %41’e gerileyerek ikinci döneminin en düşük seviyesine inmiş durumda.
Dün ateşkesin kırılganlığına dair gelen haber akışlarına rağmen piyasalar, yaşananları bir belirsizlik değil, taşların yerine oturması için gereken bir geçiş süreci olarak yorumladı ve günü iyimser bir havada tamamladı. Jeopolitik tansiyonun düşmesi ve Hürmüz Boğazı’nın kapanmayacağına dair beklentiler, arz endişelerini yatıştırırken, tahterevalli misali hareket eden petrol fiyatları savaş öncesi seviyelere geri döndü. Brent petrolün varil fiyatı %12 gerileyerek 67 dolar seviyesini test etti.
Güvenli liman altın, geçtiğimiz hafta artan risklerle 3,450 doları görmesinin ardından, ateşkes haberiyle birlikte 3,295 dolara kadar geri çekildi ve bu sabah itibarıyla 3,330 dolar seviyesine toparlandı. Altındaki bu düzeltme, gümüş fiyatlarını da baskıladı. On üç yılın zirvesine yürüyen hareketin başlangıç noktası olan 35,25 dolar seviyesi dün bir kez daha test edilse de, bu sabah gümüşün yeniden 36 dolar seviyesine toparladığını görüyoruz. Öte yandan, fiat para sistemine olan güvenin sarsıldığı bu dönemde alternatif değer saklama aracı olarak öne çıkan Bitcoin, 107bin dolar seviyesine yükselerek direnç hattını zorlamaya başladı. Asıl ivmenin ise 113 bin dolar seviyesinin aşılmasıyla hız kazanacağı görüşündeyiz (bakınız grafik).
FED Başkanı Powell, Kongre’de yaptığı yarıyıl sunumunda, henüz faiz indirimine gitmek için acele etmeyeceklerini yineledi. Yaz aylarında gümrük tarifelerinin enflasyonu yukarı çekmeye başlayabileceğini belirten Powell, bu gelişmelerin para politikası kararları açısından belirleyici olacağını vurguladı. Güçlü seyreden işgücü piyasası ve tarifelerin nihai etkisine dair belirsizlik nedeniyle temmuz toplantısı dâhil, kısa vadede faiz indiriminin gündemde olmadığını açıkladı. Powell, FED’in Trump yönetiminin ticaret politikalarına destek ya da karşı durmak gibi bir amacı olmadığını, ancak bu politikaların enflasyon üzerindeki etkisinin dikkatle izlenmesi gerektiğini ifade etti.
Powell’ın ifadeleri, yatırımcıların temmuzda faiz indirimi beklentilerini azaltmasına, bunun yerine eylül ayında bir indirim olasılığını daha fazla fiyatlamasına neden oldu. FED’in mevcut para politikası duruşunu koruduğunu yineleyen Powell, enflasyonun gerçekten sınırlı kalması durumunda faiz indiriminin erkene çekilebileceğini de söyledi. Öte yandan, Trump’ın Powell’a yönelik eleştirileri yeniden gündeme gelirken, Başkan’ın FED’in politika faizini en az 2-3 puan daha düşük seviyeye çekmesi gerektiği yönündeki açıklamaları da dikkat çekti.
Vadeli kontralara göre, FED’den sene sonuna kadar 60 baz puan yani en az iki kez 25 baz puan faiz indirimi fiyatlanıyor. Powell’ın açıklamalarına rağmen son üç haftadır gerileyen 10 yıllık gösterge ABD tahvil faizi %4,30 seviyesini test etti. Dolar zayıflığı ise şiddetini daha da artırdı: DXY 97’li seviyelere kadar gerileyerek son üç yılın en düşük seviyesini test ederken, EURUSD paritesi ise 1,1640 seviyesini test ederek son dört yılın zirvesine yürüdü. Daha basit bir anlatımla, eğer dolar sene başı 100 seviyesinde ise bugün 90 seviyesine gerilerken, EUR ise 112 seviyesine yükseldi!
İsrail-İran savaşında taraflar ateşkesi resmî olarak kabul etmeleri ve petrol fiyatlarının savaş öncesi döneme geri gelmesi Türk mali piyasalarını belirgin derecede olumlu etkiledi. Jeopolitik riskler ve beraberinde artan enerji fiyatlarına paralel Haziran toplantısını pas geçen TCMB’nin Temmuz toplantısında 350 baz puan faiz indirimine gideceğine kesin gözüyle bakılınca, TL ve TL cinsi varlıklara alım geldi. Şöyle ki, savaş süresince negatif etkilenen hisse senetleri, dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere alımlara sahne olarak günü %3,4 yükselişle tamamladı. Teknik mânâda yukarıda 9,800 endeks seviyesine kadar yükseliş isteğinin korunacağını düşünüyoruz. Bu da ilave %3 yükseliş potansiyeli demek. Öte yandan, faiz indirimlerinin ‘yarayacağı’ bankacılık sektörüne de alıcı gözle bakmak gerektiğini belirtmiştim. Dün XBANK günü %4,3 yükselişle günü tamamlarken, yine faiz indirimi beklentisi ile iki yıl vadeli gösterge bileşik faiz yaklaşık 2,5 puan düşüşle %42,5’e kadar geriledi. USDTRY kuru 39,70’li seviyelere kadar yükselmesi ardından yönünü hafifçe de olsa aşağıya çevirerek 39,58 seviyesini test etti. CDS risk primi yeniden 300 baz puanın altına geriledi.
Havanın olumluya dönmesi ile Hazine 2030 vadeli USD cinsi sukuk ihracı için bankaları dün yetkilendirdi. İhaleye gelep talep 5 milyar doları aşarken, Hazine 2,5 milyar dolar borçlandı; nihai getiri %6,85 oldu. Benzer bir şekilde bir önceki gün de Eximbank da %7 getiri ile 500 milyon dolar büyüklüğünde 3 yıl vadeli tahvil ihracı yapmıştı.
Dün Türkiye cephesinde açıklanan reel sektör güven endeksi ve finansal kesim dışındaki firmaların net döviz pozisyonu dikkatimizi çekti. Haziran ayında mevsimsellikten arındırılmış seriye reel sektör güveni son 10 ayın en düşük düzeyinde gerçekleşirken, enflasyon beklentilerindeki düzelme ise devam etti. Öte yandan, finansal kesim dışındaki firmaların net döviz pozisyonu Nisan ayında bir önceki aya göre yaklaşık 12 milyar dolar daha bozulurken, toplam açık pozisyon 172 milyar dolar seviyesine gelerek son yedi yılın en yükseğine ulaştı. Açıklanan İSO 500 verilerinde, şirketlerin yaptığı faaliyet kârın neredeyse tamamının finansman maliyetine gittiğini düşünürsek, şirketlerin yüksek TL faiz yerine faaliyetlerini sürdürmek adına riskli olsa da döviz kredisine baş vurduklarını görüyoruz!
ABD borsalar geceyi %1’in üzerinde yükselişle tamamlarken, yeni gün başlangıcında, Pasifik’in diğer ucunda iyimser havanın koruduğunu görsem de kazanımların çok da güçlü olmadığını not edelim. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de hafif de olsa eksiler göze çarpıyor. Öte yandan gözler Lahey’de toplanan NATO Zirvesini takip ediyor. Liderler, ABD Başkanı Trump’ın baskısıyla savunma harcamaları hedefini GSYH’nin %5’ine çıkarma konusunda uzlaştı. Bu yeni hedef, Trump’ın uzun süredir dile getirdiği müttefikler daha fazla ödemeli talebine yanıt niteliğinde ve 10 yıl içinde hayata geçirilmesi planlanıyor. Harcamaların %3,5’i doğrudan savunma (askerî harcamalar, silahlar vb.), %1,5’i ise siber güvenlik, altyapı ve enerji güvenliği gibi destekleyici kalemlere ayrılacak.
NATO Zirvesi kapsamında Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump bir araya geldiler. İkili ilişkiler, bölgesel ve küresel konular ele alınırken, Trump’ın Netanyahu’ya daha fazla ABD saldırısı beklememesi gerektiğini ilettiğini okuyoruz. Mali piyasaların makro gündemi bugün sakin görünüyor. ABD’de açıklanacak yeni konut satışları takip edilebilir. Her ne kadar küresel arenada haber akışı yoğun olsa da, gözler bir diğer taraftan 30 Haziran tarihinde CHP Kurultayına yönelik iptal duruşmasına çevrildi. İptal yönünde (mutlak butlan) bir karar ihtimalinin zayıf olmadığını özellikle Kılıçdaroğlu’nun basına yansıyan açıklamalarından düşünmeye başladık!
Bitcoin
Teknik mânâda Ters Omuz Baş Omuz (TOBO) görünümü hâkim olsa da, hareketin akım yönü biraz kafamızı karıştırıyor. Normalde TOBO için akım yönünün yani hareketin başlangıç kısmının aşağı yönlü olması gerekirdi. Yine de, 113bin dolar civarında olan boyun çizgisine dikkat edeceğiz. Üzerinde kapanış görmemiz durumunda, teknik mânâda 150bin dolar seviyesinin önünün açılacağını düşünüyoruz.
Emre Değirmencioğlu
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Piyasa Beklemiyordu! Bitcoin Neden Patlama Yaşadı?

Yayınlanma:
13 saat önce|
25/06/2025Yazan:
BankaVitrini
Son günlerde Bitcoin fiyatlarında dikkat çekici bir yükseliş yaşandı. Uzun süredir dar bir bantta hareket eden Bitcoin, 106.000 $ seviyesini aşarak yatırımcıların dikkatini yeniden üzerine çekti. Bu yükselişin arkasında hem küresel gelişmeler hem de piyasa içi dinamikler bulunuyor. İşte Bitcoin’in yükselmesinin arkasındaki dört temel neden:
1️⃣ Jeopolitik Gerilimin Azalması: Orta Doğu’da Ateşkes Umudu
İsrail ile İran arasında tırmanan tansiyon, Bitcoin gibi “güvenli liman” olarak görülen varlıklara ilgiyi artırmıştı. Ancak özellikle İran’ın sınırlı misillemesi sonrası bölgedeki sıcak çatışma ihtimalinin azaldığı yönündeki haberler, yatırımcıların riskli varlıklara dönüşünü sağladı. Trump’ın devreye girerek geçici ateşkesi desteklediğine dair söylentiler, piyasalarda olumlu bir hava estirdi. Bu gelişmeler Bitcoin fiyatında yukarı yönlü bir kırılmanın önünü açtı.
2️⃣ Kurumsal Spot Bitcoin ETF’lerine Güçlü Talep
ABD’de spot Bitcoin ETF’lerine olan kurumsal ilgi dikkat çekici düzeyde artış gösterdi. Sadece 24 Haziran’da yaklaşık 350 milyon dolarlık giriş kaydedildi. Toplamda 10 günlük süreçte 499 milyar dolara ulaşan akımlar, Bitcoin piyasasına kurumsal güvenin yeniden arttığını gösteriyor. CoinShares verilerine göre geçen hafta kripto yatırım ürünlerine 1.24 milyar dolar giriş oldu; bunun 1.1 milyar doları yalnızca Bitcoin’e yapıldı.
3️⃣ Short Squeeze Etkisi: Kısa Pozisyonların Tasfiyesi
Yükselişin önemli nedenlerinden biri de, Bitcoin’de açılmış olan 121 milyon dolarlık short (açığa satış) pozisyonunun tasfiye edilmesiydi. Kripto piyasasının genelinde ise yaklaşık 358 milyon dolarlık kısa pozisyon likiditeye uğradı. Bu tür durumlar, yükselişi hızlandıran bir “short squeeze” etkisi yaratır; yani yatırımcılar zararı azaltmak için yükselen piyasaya sonradan girmek zorunda kalır ve bu da yükselişi daha da hızlandırır.
4️⃣ Makroekonomik ve Teknik Göstergelerin Uyumu
FED’in faiz indirimi beklentileri, düşen petrol fiyatları ile birlikte enflasyon baskısının azalması ve teknik grafiklerdeki pozitif sinyaller (örneğin, hareketli ortalamaların yukarı yönlü kesişimi) Bitcoin için uygun bir zemin hazırladı. Uzmanlar, bu teknik ve temel faktörlerin birleşimiyle Bitcoin’in önümüzdeki süreçte 120.000 $ seviyesini test edebileceğini öngörüyor.
Bitcoin Neden Yükseldi?
Neden | Açıklama |
---|---|
Jeopolitik Riskin Azalması | Risk iştahını artırarak BTC’ye yönelimi tetikledi |
ETF Girişleri | Kurumsal talep ile hacim arttı |
Short Squeeze | Kısa pozisyonların kapanması ani yükselişi destekledi |
Makro + Teknik Sinyaller | Piyasa momentumunu yukarı taşıdı |
Bitcoin’in yükselişi sadece tek bir gelişmeye değil, çok katmanlı bir etkenler zincirine dayanıyor. Özellikle kurumsal talep ve teknik göstergelerin desteğiyle fiyatlarda yukarı yönlü hareketin devam edebileceği konuşuluyor.
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (848)
- BANKA ANALİZLERİ (139)
- BANKA HABERLERİ (3.144)
- BASINDA BİZ (60)
- BORSA (453)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.853)
- GÜNCEL (3.232)
- GÜNDEM (3.198)
- RÖPORTAJLAR (48)
- SİGORTA (133)
- ŞİRKETLER (2.250)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (475)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (1.058)
- Ali Coşkun (24)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (26)
- Dr. Abbas Karakaya (65)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (569)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (63)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (41)
- Onur ÇELİK (35)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (80)
- Serhat Can (8)
- Süleyman Çembertaş (16)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
- Zuhal KARABULUT (5)
YAZARLAR

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

KÜÇÜKLERE/BÜYÜKLERE YAZ OKUMALARI-II

Ateşkesle petrol geriledi. Faiz indirim umuduyla Türk piyasaları canlandı

Veri Okumayan Yönetici, Karanlıkta Yürür

Piyasa Beklemiyordu! Bitcoin Neden Patlama Yaşadı?

Finans Koltuğundan CEO Masasına

Hazine’den Kripto Para ile Suç Gelirlerine Sıkı Denetim Geliyor

UŞAK’ın en köklü Market Zinciri EGEŞOK Konkordato aldı

Dolandırıcılık Davasında Şok Rapor: Banka Kusurlu!

DENİZBANK: Bir GMY istifası daha!

İsrail İran’a Neden Saldırdı?

Onur Çelik yazdı: İFLAS RİSKİ

Papara’dan açıklama: Özür diledi

Firma Finans Bilinci Neden Stratejik Bir Güçtür?
- SON DAKİKA | Borsa günü düşüşle tamamladı 25/06/2025
- Bakan Kurum'dan İstanbul için müjde: Kiralık sosyal konut yapılacak 25/06/2025
- Türk Eximbank Genel Müdürlüğü yeni binasına taşındı 25/06/2025
- Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman hedefi 25/06/2025
- İran-İsrail gerilimi: Türk gemileri güvende mi? Bakan Uraloğlu açıkladı... 25/06/2025
- Bakan Şimşek: Enflasyondaki düşüşle yurt içi finansal koşullar daha destekleyici olacak 25/06/2025
- Alman ekonomisi toparlanıyor: Enerji krizi ve durgunluğun ardından umut ışığı 25/06/2025
- İş Grubu Ateş Çelik’e ortak oluyor 25/06/2025
- Trump’ın politikalarıyla mali açıkta 11 trilyon dolarlık düşüş öngörülüyor 25/06/2025
- Hakan Aran: Temmuz'da 350 baz puanlık faiz indirimi bekliyorum 25/06/2025
- İSO Başkanı Bahçıvan: Yeşil dönüşüm farkındalığı hız kazanmalı 25/06/2025
- ABD mortgage başvurularında artış 25/06/2025
- AB'den sanayiye indirimli elektrik sunma hazırlığı 25/06/2025
- NATO üyeleri savunma harcamalarına yüzde 5'lik hedefte anlaştı 25/06/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM2 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı