Connect with us

BANKA HABERLERİ

Ziraat Bankası, gecikmesi olmayan KGF kredi için Esnafın dövizini bloke etti

Hatay’ın Antakya ilçesinde restoran işleten Diren Zorlucan’ın döviz hesabına Ziraat Bankası keyfi biçimde bloke koydu.

Yayınlanma:

|

Hükümet, bankaları, ‘Müşterilerini dövizlerini bozdurmaya ikna et’ diye sıkıştırınca, bankalar da her gün yeni bir yöntem geliştirir oldu. Son örneklerden biri Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşandı. İlçede restoran işleten Diren Zorlucan’ın dövizine Ziraat Bankası bloke koydu.

Evrensel Gazetesi’nin haberine göre; Dövizini Zorlucan’a teslim etmek yerine dövize bloke koyan Ziraat Bankası Müdürlüğü, Zorlucan’ın Kredi Garanti Fonundan (KGF) kullandığı krediyi bloke işlemine gerekçe olarak gösterdi: “Bankamızla karşılıklı olarak 17.10.2019 tarihinde imzalamış olduğunuz kredi sözleşmesinin kefalet başlığı altındaki düzenlemesine göre ‘Bankanın, kendi kefaleti ile kefalet altına alınmamış alacaklarını öncelikle tahsil etmesini kabul ve taahhüt eder’ hükmü bulunmaktadır.”

Banka bu cevabı verirken görmezden geldiği pek çok başlık bulunuyor.

  • Kredi taksitleri Zorlucan tarafından düzenli şekilde ödenip, borç rakamı azaltılırken banka müdürlüğü, ‘alacakların öncelikli tahsili’ gibi bir gerekçeyi neye göre öne sürdü?
  • Tahsil etme sorunu yaşanmamasına rağmen Ziraat Bankası çekilen KGF kredi miktarının katbekat fazlasını teminat olarak bloke etti. Banka borcun çok ötesinde teminatı neye göre bloke etti?
  • KGF kredilerinin garantörü devletken, Ziraat Bankası esnafın dövizini garanti olarak elde tutma uygulamasını neye göre hayata geçirdi?

BDDK ASKIDA BIRAKIYOR

Bu sorular uygulamanın amacının borç tahsilatından öte dövizi elde tutma niyetini açık ettiğinden Zorlucan, uygulamayı Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumuna (BDDK) şikayet etti.

Mağduriyetinin giderilmesini talep eden şikayet dilekçesinde Zorlucan şu noktalara dikkat çekti:

  • Hiçbir şekilde imzamı ve onayımı almadan, asıl kredi sözleşmesindeki kefil sıfatıma dayanarak takibe düşmeyen bir kredi borcunun teminatı olarak ilgili şube nezdinde herhangi bir hesabıma bloke konması kanunlara açıkça aykırıdır.  
  • Güven kuruluşu olan bir bankanın, bir şube müdürünün bu şekildeki kanunsuz bir hareketi ile vatandaşı mağdur etmesi, kanuni yollara başvurma hakkımı da saklı tutarak, üst kurulunuz nezdinde cezalandırılmayı hak eden bir işlemdir.

Başvurusunun üzerinden 1 ay geçtikten sonra cevap alamayan ve BDDK’yi arayan Zorlucan, ‘1 ay daha bekleyin cevabı’ aldı.

BDDK süreci adeta askıda bıraktı!

ESNAF MAĞDUR EDİLDİ

Bankanın bloke ettiği dövizin, pandeminin yaşatmış olduğu ekonomik sıkıntılardan dolayı, 13 yıllık esnaflık hayatının birikimi olan ve 25 Ekim 2021 tarihinde satmak zorunda kaldığı otelin parası olduğunu belirten Diren Zorlucan yaşadığı mağduriyeti şöyle özetledi:

“Sattığım otel için çektiğim kredinin ipoteğini kaldırmak için ödeme yaptıktan sonra kalan para hesabıma bireysel hesabıma dolar cinsinden yattı. Şimdi o parayı alamıyorum. 2 yıldır pandemi nedeniyle işler iyi değil. Restoranda çalıştırdığımız insanlara ödediğimiz ücretler var, birçok giderimiz var. Açıkça mağdur ediliyorum”.

ZİRAAT BANKASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ CEVAP VERSİN

Mağduriyetini Ziraat Bankasına sosyal medya hesabı üzerinden de aktaran Zorlucan, banka genel müdürlüğünden şu soruların yanıtlarını istiyor:

  • Devlet turizm işletme belgeli mekanlara destek amaçlı çıkarmış olduğu KGF kredisinin 3 katı oranındaki bir paraya bloke uygulayarak turizme nasıl katkı sağlayacak?
  • Restoranlar zaten ekonomik kriz, pandemi, son dönemlerde içkiye gelen zamlar ve enflasyonla boğuşurken bir de devlet bankasının haksız uygulamasıyla nasıl ayakta duracak?
  • Kredi borçlarımı kesintisiz öderken, diğer borçlarımı hesabımda param dururken ödeyemememin yarattığı zararı kim karşılayacak?

İHRACATÇI DA ‘KREDİ’ İLE TEHDİT EDİLMİŞTİ

Daha önce de özel ve kamu bankalarının ihracatçı şirketlere, dövizlerini bozdurmaları için şantaj yaptığı haberi gazetemizde yer almıştı.

Dövizini bozdurmayan şirketlerin, “Merkez Bankasından talimat aldık. Bundan sonra reeskont kredisi kullandıramayacağız” şeklinde maruz kaldığı tehdit gazetemizde, ‘Kumpas bitti, şantaj başladı’ başlığı ile duyurulmuştu.

Sonrasında, şantajdan istenilen sonuç elde edilemeyince, hükümet ihracatçıya döviz gelirinin yüzde 25’ini Merkez Bankasına satma zorunluluğu getirdi.  

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Faizle Enflasyon Düşmez: Çözüm Üretimde!

Yayınlanma:

|

Nur içinde yatsın İ.Ü. SBF’de Maliye Politikası dersini Prof. Dr. Sevim GÖRGÜN hocadan alma şansını yakalamıştım. Hocamız, “İktisat Teorisi, İktisadi olayların nasıl oluştuğunu” araştırır derdi ve devam ederdi: “Günümüzde uygulanan iktisat politikalarında amaçlar genellikle, tam istihdam, fiyat istikrarı, yüksek bir büyüme, gelişme hızı ve gelir bölüşümündeki aşırı farklılıkların giderilmesidir” diye sözlerine devam ederek makro büyüklüklerin altını çizerdi.

İ.Ü. İktisat Fakültesi’nde Yüksek Lisans derslerinde Prof. Dr. Esfender KORKMAZ, Prof. Dr. İzzettin ÖNDER yine nur içinde yatsınlar Prof. Dr. Nihat FALAY ve Prof. Dr. Tülay ARIN hocalarımız da Makro denge ve önceliklere önem verirdi. İ.Ü. SBF’deki Prof. Dr. Ali Ülkü AZRAK gibi hukukçu hocalarımız da Bağımsız Hukuksal yapının ülke kalkınmasındaki ödemenin altını tekrar tekrar çizerdi…

Son yıllarda Enflasyon ile mücadele tüm önceliklerin önüne geçti. Fakat bunun da taktiksel ana aracı Faiz oranlarına kitlenip kaldı. “Talebi  daraltarak Enflasyonu kontrol altına almak” ise temel Enflasyon Politikası haline gelmiş durumda. Bu Politikanın doğruluğu ve Alternatifleri yeterince sorgulanmadı. Talep daraltmak için alım gücünün düşürülmesi, sosyal gelir dağılımı bozulması, neden değil sonuç olarak karşımıza çıkarken; özellikle son iki yıldır uygulanan sıkı para politikası İBB Başkanı İmamoğlu tutuklanması ile devam eden süreçte net sekteye uğradığı gibi ortaya çıkan sonuçları ile makro taşların henüz yerine oturmadığını, makro dengelerin ne kadar kırılgan olduğunu da yaşayarak öğrenmiş olduk. İki yıllık Talebi Baskılayarak Enflasyonu düşürme stratejisinde GÜVEN ortamı oluşmadığı için, rakamlara yansıyan bir düşüş de görülmedi, TÜFE %38’e sıkışıp kaldı. Döviz Rezervlerinden çıkan 50 milyar USD üzerinde döviz dışında örneğin, %46’lara kadar düşen Ticari Kredi faiz oranının %55-60 bandına çıkması, kredilerin daralması, kredi takip ve konkordatoların artması gibi olumsuzlukların maddi kaybını henüz hesaplamaya vakit bile bulamadık.  Alınan ilk sonuçlar bile bu sürecin iyi yönetilemediği ve yıkıcı olduğunun işaretleri dolu! Yaşayarak bir kez daha öğrendik ki “sıcak para siyasi gergin ortamları sevmez“.

Benim asıl üzerinde duracağım nokta Talebi bastırarak Enflasyonu düşürme yerine “Üretimi/arzı artırarak enflasyon düşürülemez miydi?” Hangi makro ekonomi politika kısa/orta/uzun vadede daha kalıcı olurdu? Bunu üzerinde kafa yormanın faydası var diye düşünüyorum!

Teoride üretim arzını artırmak, yani arz yönlü bir politika izlemek, talebi baskılamaya göre daha sürdürülebilir ve yapıcı bir çözüm olabilir. Ancak bu yaklaşımın Türkiye gibi yapısal sorunları olan bir ülkede uygulanması zorluklarını yaşayarak öğrendik.

Talep Kısmak ya da Arz Artırmak ne gibi sonuçlar doğurur

Kriter Talep Kısma (Faiz artırımı, kredi daraltma) Arz Artırma (Üretim, yatırım, verimlilik)
Kısa vadede etkisi Hızlı etki eder Yavaş ama kalıcı etki sağlar
Büyüme üzerindeki etkisi Negatif Pozitif
İşsizlik üzerindeki etkisi Artırır Azaltabilir
Enflasyona etkisi Tüketim düşer, fiyatlar gerileyebilir Mal arzı artar, fiyatlar denge bulur
Zorluk seviyesi Daha kolay (merkez bankası kararı yeterli) Daha zor (yatırım, teşvik, teknoloji gerek)

Neden sadece arz artırılamıyor?

  1. Yatırım ortamı güvensiz: Kur belirsizliği ve enflasyon riski yatırım iştahını bastırıyor.

  2. Finansmana erişim zor: Ticari kredi faizleri çok yüksek, yüksek faiz ile orta/uzun vadede yatırım cazip değil.

  3. Girdi maliyetleri çok yüksek: Özellikle enerji, hammadde, işgücü maliyetleri benzer ülkelere göre olumsuz ayrıştı.

  4. Sanayide dışa bağımlılık yüksek: Üretim artışı döviz ihtiyacını artırıyor, girdi maliyetlerinde ciddi artış var. Baskılanan kur ortamında İhracat Döviz Dönüşüm kur desteği (%2 ile başlayıp %3 ile devam eden) yetersiz kaldı. İhracatçıların rekabet koşulları ağırlaştı.

  5. Yapısal reformlar eksik: Verimliliği artıracak, hukuk, eğitim, tarım ve sanayi politikaları sınırlı.

Peki Arz Artırma Yoluyla Enflasyon Nasıl Düşürülür?

  1. Verimlilik Artışı: Dijitalleşme, otomasyon, enerji verimliliği yatırımları

  2. Yatırım Teşvikleri : Sanayi bölgeleri, ihracat odaklı üretim teşvikleri

  3. Tarım Reformları: Gıda fiyatları üzerinde doğrudan etkili

  4. Lojistik ve Enerji Maliyeti Düşüşü: Ulaştırma ve enerji altyapı yatırımları

  5. İstihdam ve Teknoloji Yatırımları: Uzun vadede üretim kapasitesini artırır

Özetlemek gerekirse; Türkiye’de kısa vadeli enflasyonla mücadelede talep daraltıcı politikalar etkili olabilir ancak orta-uzun vadede enflasyonu kalıcı biçimde düşürmenin yolu arzı artırmaktan geçer. Bu da ancak yatırım, üretim, verimlilik ve kurumsal reformlarla mümkündür. Yoksa sadece Talebi daraltalım stratejisi uygulanır ise Vatandaş ürün almasın, Esnaf ürün satamasın, Sanayici üretmesin sonucu elimizde kalır ki henüz bunun ekonomi ve sosyal alandaki sonuçları hakkında oluşacak sorunları kimse dillendirmiyor. Sonucun İflaslar, İşsizlik, batan krediler, kriminal ortamın oluşması gibi liste uzatılabilir. Tahmin etmek için de ekonomist ya da kahin olmak gerekmiyor! Klasik söylem olacak ama aynı yöntemleri deneyerek farklı sonuçlar beklenmeyeceği için yeterince deneyim edinmedik mi?

Erol TAŞDELEN-Ekonomist        www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Burgan Bank’tan yılın ilk çeyreğinde 552,9 milyon lira net kar

Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinç, “Önümüzdeki dönemde de müşteri deneyimini sürekli geliştirerek, sürdürülebilir ve karlı büyüme stratejimize sadık kalmaya devam edeceğiz” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Burgan Bank, finansal büyümesine devam ederek 2025’in ilk 3 ayında 552,9 milyon lira net kar elde ettiğini duyurdu.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, Burgan Bank, yılın ilk çeyreğindeki finansal sonuçlarını paylaştı.

Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesini destekleyen ve istihdam fırsatı yaratan stratejik sektörlere odaklanan Burgan Bank, bu dönemde ekonomiye toplam 98,9 milyar lira kredi desteği sağladı. Toplam aktif büyüklüğünü 139,6 milyar lira seviyesine çıkaran bankanın konsolide sermaye yeterlilik oranı, sektör ortalamasının üzerinde bir performansla yüzde 18,3 olarak gerçekleşti.

552,9 milyon lira net kar elde eden Burgan Bank’ın kurumsal ve ticari bankacılık alanında sunduğu finansman desteği, 83 milyar liraya ulaştı. Bu kaynağın 59 milyar lirası nakit kredi, 24 milyar lirası ise gayri nakit kredi olarak sağlandı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinç, 2025’e güçlü bir başlangıç yaptıklarını, sağlam bilanço yapısı, etkin risk yönetimi anlayışı ve dijital bankacılık yatırımlarına hız kesmeden devam eden stratejileriyle bu dönemde büyümelerini sürdürdüklerini belirtti.

Dinamik ve çevik bir anlayışla bilançolarını etkin şekilde yöneterek, müşteri ihtiyaçlarına hızlı çözümler üretmeyi önceliklendirdiklerini kaydeden Dinç, nakit yönetimi ve dış ticaret hizmetlerinde sundukları yenilikçi çözümlerle toplam tahsilat hacmini güçlendirdiklerine değindi.

SGK tahsilatlarında yüzde 49, tahsil çek hacminde ise yüzde 31 büyüme sağladıklarını aktaran Dinç, ‘Grup bankalarımızla oluşturduğumuz güçlü sinerji ve sunduğumuz kaliteli hizmetin katkısıyla dış ticaret hacmimizi ilk çeyrek sonu itibarıyla 827 milyon dolara yükselttik. Kurumsal ve ticari bankacılık bünyesinde hayata geçirdiğimiz faktoring işlemleriyle KOBİ segmentindeki müşterilerimizin finansal ihtiyaçlarını karşılamaya başladık. Büyüyen ve güçlenen satış ekibimizle yeni ödeme ve tahsilat altyapılarına ilişkin teknoloji yatırımlarımız, müşterilerimizin faktoring kullanımını artırmaya devam ediyor. Faktoring alanında büyümeyi sürdüreceğiz.’

– ‘Müşteri sayımız yüzde 11 arttı’

Dinç, ‘ON Dijital Bankacılık’ tarafında büyümeye hız kesmeden devam ettiklerini, daha basit ve yalın bir tasarımla yeniledikleri ‘ON Dijital’ uygulamasının müşterilerden beğeni aldığını, müşterilerin en sık kullandıkları fonksiyonlarla uygulama ekranını kolayca kişiselleştirebildiğini, işlemlerini daha hızlı ve pratik hale getirebildiğini, tüm hisse ve fon hesaplarındaki varlıklarını ve varlıklarındaki gelişimleri tek ekran üzerinden görüntüleyebildiğini aktardı.

Müşteri sayılarının geçen yıl sonuna göre yüzde 11 artışla 1,17 milyon seviyesine ulaştığına değinen Dinç, ‘Uzaktan müşteri edinimi alanında pazar payımızı mart ayı itibarıyla yüzde 8,08’e taşıyarak sektör ortalamasının üzerinde bir performans gösterdik. Bir yıl gibi kısa bir sürede hayata geçirdiğimiz ve her ay 1500 liraya kadar nakit iade sağlayan, yıllık kart ücreti olmayan kredi kartımızla, müşterilerimizin ihtiyaç duydukları her an yanlarında olmayı sürdürüyoruz.’ değerlendirmesinde bulundu.

Birikim yönetimi iş kolunda, yatırım fonu çeşitliliklerini artırarak anlaşmalı portföy yönetim şirketi sayılarını 19’a yükselttiklerini aktaran Dinç, şunları kaydetti:

‘Kurumsal web sitemize eklediğimiz ‘Fon Getirileri’ alanıyla müşterilerimize yatırım fonları arasında karşılaştırmalı analiz imkanı sunduk. Böylece, yatırım danışmanlığı hizmetlerimizi daha şeffaf ve erişilebilir hale getirdik. Önümüzdeki dönemde de ürün ve hizmet portföyümüzü müşterilerin yatırım stratejilerine yön verecek şekilde zenginleştirmeye, kullanıcı dostu, dijital çözümler sunmaya devam edeceğiz.’

Dinç, sigortada 2024’te başlattıkları stratejik dönüşüm ve güçlendirdikleri organizasyon yapıları sayesinde faaliyetlerine hız kazandırdıklarını, müşteri odaklı hizmet anlayışları ve dijitalleşme vizyonuyla geliştirdikleri ürün ve hizmetler sayesinde sigorta komisyon gelirlerini, geçen yılın aynı dönemine göre 5,4 kat artırdıklarını bildirdi.

Dinç, şöyle devam etti:

‘Toplam işlem hacminde sektörde ilk 10, işlem adedi toplamında ilk 5 şirket içinde yer aldığımız leasing tarafında, aktif büyüklüğümüzü yılın ilk çeyreğinde yüzde 5 artırarak 14,5 milyar liraya çıkardık. 50-100 bin dolar aralığındaki işlemlerde elde ettiğimiz yüzde 12,9 pazar payıyla sektörde ilk 3 şirket arasında yerimizi koruduk. Filo kiralama iş kolunda gerçekleştirdiğimiz, dijital çözümlere odaklanan stratejik işbirlikleriyle müşterilerimize daha da fazla değer yaratıyoruz. IoT ve yapay zeka teknolojileriyle desteklenen, veriye dayalı filo yönetim altyapısıyla sunduğumuz çözümler sayesinde kiradaki araç sayımızı bir önceki yıl sonuna göre yüzde 6 oranında artırdık. Toplam araç parkımızın yatırım değeri ise 6,3 milyar liraya ulaştı. Gelişmiş veri analitiği, sürücü davranış analizi, erken arıza tespiti ve çevreci sürüş raporları gibi fonksiyonlarla desteklenen ‘CAN Bus’ tabanlı telematik çözümlerle müşterilerimize daha kontrollü, verimli ve sürdürülebilir filo operasyonları sunmaya başladık. Bu sayede, araçların ikinci el değerinin korunmasına da önemli katkı sağlıyoruz.’

Bu başarıların arkasında, çalışanların özverili katkısı, müşterilere sundukları yüksek kaliteli hizmet anlayışı ve teknolojik dönüşüm yatırımlarının yer aldığını aktaran Dinç, ‘Önümüzdeki dönemde de müşteri deneyimini sürekli geliştirerek, sürdürülebilir ve karlı büyüme stratejimize sadık kalmaya devam edeceğiz.’ değerlendirmesini yaptı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Türk Eximbank, iki İtalyan kuruluşla anlaşma imzaladı

Türk Eximbank, İtalya’da faaliyet gösteren Sigorta ve İhracat Kredi Kuruluşu (SACE) ve Cassa depositi e prestiti (CDP) ile anlaşmalar gerçekleştirdi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türk Eximbank, İtalya’da faaliyet gösteren Sigorta ve İhracat Kredi Kuruluşu (SACE) ve Cassa depositi e prestiti (CDP) ile anlaşmalar gerçekleştirdi.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, Türk Eximbank, ihracata katkısını artırmak amacıyla diğer ihracat kredi kuruluşlarının yanı sıra bölgesel ve çok uluslu finans kurumlarıyla benzer stratejik ortaklıklar kurmaya yönelik müzakerelere devam ediyor.

Banka, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla İtalya’nın başkenti Roma’da gerçekleştirilen Türkiye-İtalya İş Forumu’na katıldı. Burada, İtalya’nın resmi ihracat destek kuruluşu SACE ile kapsamlı bir reasürans anlaşması gerçekleştiren Türk Eximbank, ülkenin uluslararası kalkınmada işbirliği yapmaya yönelik finans kuruluşu CDP ile de mutabakat zaptı imzaladı.

Bu resim için alternatif metin açıklaması yok

SACE ile imzalanan reasürans anlaşmasıyla, iki ülke firmalarının ortaklaşa üçüncü ülkelerde üstleneceği proje ve işlemlere reasürans yapısı altında destek sağlanması öngörülüyor. Anlaşma kapsamında, bir taraf tüm projeye sigorta; diğer taraf ise kendi ülkesinden gidecek mal ve hizmete yönelik reasürans sağlayacak. Anlaşmada öngörülen mekanizmanın, tek dokümantasyon ve ortak finansal koşullar vasıtasıyla daha hızlı ve etkin bir kredi tahsis süreci sağlaması hedefleniyor.

CDP ile her iki kuruluşun misyonları doğrultusunda imzalanan mutabakat zaptıyla ise fonlama alanında işbirlikleri ve bu vesileyle oluşturulacak yeni kaynakların özel sektöre tanıtımına yönelik etkinlikler düzenlenmesi öngörülüyor.

Her iki anlaşmanın, Türkiye ve İtalya arasındaki mevcut ekonomik ilişkilerle ihracat ve ticaret hacmine olumlu katkı yapması bekleniyor.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.