Connect with us

Erol Taşdelen

Bankalarda %25 ihracat bedeli kaosu!

Yayınlanma:

|

2021 başında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) döviz rezervlerini artırıcı yönde attığı adımlardan biri de bankalara gelen İhracat Bedellerin % 25’lik kısmının Merkez Bankasına devri ile ilgili oldu.

TCMB, yayımladığı uygulama talimatına göre, döviz alım belgesine bağlanan ihracat bedelinin yüzde 25’i düzenlendiği tarihteki merkez bankasının yayınladığı 10:00 – 15:00 arası her saat yayınladığı 6 adet işlem kuru üzerinden TCMB’ye satılmak üzere belgeyi düzenleyen bankaya satılacak. Bankalar da müşterilerine hangi saat diliminde işlem yapıyor ise o kur üzerinden işlem yapacak.

TCMB talimatının kapsamını ihracat genelgesine göre dolar, euro ve sterlini cinsinden İharacat Bedeli Kabul Belgesi veya Döviz Alım-Satım Belgesi’ne bağlanan ihracat bedeli dövizler olarak belirledi.

Banka nezdinde Merkez Bankası adına dolar, euro ve sterlin hesaplar açılacak ve bankanın bu Uygulama Talimatı kapsamında satın aldığı dövizler saat 17:00’ye kadar TCMB’ye bildirilerek toplu bir şekilde söz konusu hesaplara aktarılacak.

Banka tarafından Merkez Bankası’nın hesabına aktarılan dövizler, TCMB işlem kuru üzerinden satın alınacak.

Döviz alış işlemleri karşılığı TL tutarları TCMB tarafından bankanın EFT merkezine gönderilir. Saat 17.30’a kadar sonuçlandırılamayan işlemler için ise TL tutarlar bankanın TCMB nezdindeki zorunlu karşılık hesabına aktarılacak.

3 Ocakta yayınlanan ve uygulamaya başlanan Merkez Bankası uygulama Talimatı bu şekilde ama uygulamada tam anlamı ile kaos var. Kaosun oluşmasında bankalara hazırlıksız yakalanması, altyapılarını entegre edememeleri, dijital safhaya geçememeleri gibi her bankaya özgü sorunlar da birlikte geldi. Büyük bankalardaki uygulamalar şu şekilde ilerliyor.

AKBANK, DENİZBANK ve QNB Finansbank zorunlu olmadıkça işlem yapmıyor

Uygulama Talimatın yayınlandığı ve yürürlüğe girdiği 3 Ocak’tan itibaren bankalarda da tam anlamı ile kaos başladı. Zira bankaların bu yönde ne altyapıları hazır ne de işleyişin detayı hakkında hazırlığı vardı. AKBANK, DENİZBANK, QNB Finansbank gibi bankalar bu yönde uygulama tam işlemiyor. Zorunlu olmadıkça müşterilerden işlem almıyorlar. Müşteriye gelen ihracat bedelini isterse kullanıma açıyor “bir ara ( ! ) yüzde 25’lik kısmı geri gönderirsiniz işlemi yaparız” açıklaması yapılıyor. Firma, gelen ihracat bedelini bozdurma zorunda kalmış ise ve uzun bir süre ihracat da yapmayacak ise bu durumda ciddi cezalar ile karşı karşıya kalabileceği gibi taahhüt kapatamama gibi zor bir duruma da düşmesi söz konusu.

GARANTİ BBVA işlemler aksıyor

GARANTİ BBVA bankalarda işler manuel yürüyor bazen işlem 2-3 gün sürüyor. Müşteriye işlem saat ya da gün garantisi verilemiyor. Bu süre içinde kur düşmesi halinde müşteriler ciddi zararlar yapıyor. Banka sistemi oturmuş değil işlerin yavaş yürümesinin maliyetini müşteriye yansıtıyor. İşlem anındaki kuru esas aldığı için talimattan günler sonraki kur ne ise o kur üzerinden İhracat Bedeli Kabul Belgesi ( İBKB ) düzenleniyor. Sürecin uzama maliyetine de müşteri zarar ile katlanmış oluyor.

YAPI ve KREDİ ile TEB aynı gün içinde işlemleri bitiriyor

YAPI ve KREDİ BANKASI 15:00’e kadar gelen işlemleri aynı gün içinde tamamlıyor. Fakat müşterinin gönderdiği talimat saatindeki kurun garantisini veremiyor. 15:00’den sonraki gelen talimatlar bir sonraki gün işleme alınıyor fakat bu yönde müşteri uyarılıyor. TEB’de aynı gün içinde 15:30’a kadar gelen işlemleri tamamlıyor. İşlem saatindeki kuru esas alıyor.

İŞBANK ve VAKIFBANK sisteme hızlı uyum sağladı

İŞBANK ve VAKIFBANK sisteme en hızlı uyum sağlayan bankalardan oldu. Müşteri Merkez Bankasının gün içinde yayınladığı 10:00 – 15:00 arasında her saat başı 6 kur üzerinden hangi kurdan işlem yapılır ise o kur esas alınacak. İŞBANK ve VAKIFBANK işlemleri seri şekilde yaparken diğer bankalarda ciddi aksamalar yaşanıyor, zira işlemin yapıldığı saatteki kur esas alındığından işlemin yetişmemesi halinde kur düştüğünde müşteri ciddi zararlara uğruyor.

Müşteriler mağdur oldu, bankalar kendi gecikme maliyetini müşteriye yansıtıyor

İşlemlerin geç olması bazen günlerce sürmesi müşterileri de ciddi mağdur ederek zaraR yapmasına neden oldu. Zira, bankalar müşterinin talimat gönderdiği saat değil Döviz Alım Belgesi ( DAB ) veya İhracat Bedeli Kabul Belgesi ( İBKB ) işleminin yapıldığı saatteki kuru esas alıyor. İşlemlerin uzaması ve zamanında yapılmaması ise müşterileri mağdur etmiş durumda. Zira müşteri Merkez Bankasının 11:00 kuruna göre talimat göndermesine rağmen banka bunu 16:00’de yapması halinde son yayınlanan saat 15:00 kuruna göre işlem yapıyor. Aynı gün işlem yetişmemesi halinde bir iki gün sonraki kur üzerinden işlem yapıyor.

Firmalar milyonlarca lira zarar ediyor

4 milyon USD ihracat bedelinin %25’i olan1 milyon USD’yi müşteri DAB veya İhracat Bedeli Kabul Belgesi (İBKB) bağlanmak istediğinde Bankanın işlem yapana kadar döviz kuru 1 TL düşmesi halinde 1 milyon TL kaybı oluyor. Üstelik eski uygulamadaki gibi karşılıklı aynı kuru bağlayıp dolarını da aynı alamıyor. Firma talimatı gönderirken hangi kurdan işlem yapılacak bilmiyor. Geçen ihracat Bedelini tekrar dövize dönmek istediğinde serbest alış yapacağında bankaların makası yüksek döviz kuru üzerinden döviz alacağı için müşteri bir kayıp da oradan yaşamaya başladı. Kısaca işlem yapılırken de dövize dönmek isterken de firmanın zarar etmeme şansı çok zayıf, tek ihtimal işlem yapıldığında kurun yükselmesi dövize dönmek istediğinde de düşmeye başlaması gerekir. Bu dalgalanmada firmanın açık pozisyonda beklemesi halinde işi şansa kalmış durumda. Merkez Bankası döviz rezervlerini artırayım derken ihracatçıyı cezalandırıyor bilmem farkında mı?

Erol TAŞDELEN – Ekonomist www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Kurumsal Finansın Stratejik Rolü: Kriz Dönemlerindeki Önemi

Yayınlanma:

|

Kurumsal finans, işletmelerin sürdürülebilir büyüme ve rekabet avantajı elde etme süreçlerinde temel taşı niteliğindedir. Şirketlerin finansal kaynakları etkin kullanması, doğru yatırım kararları alması ve riskleri kontrol altında tutması, kurumsal finansın profesyonelce yönetilmesine bağlıdır. Bu makalede kurumsal finansın ne olduğu, nasıl yönetildiği, kimler tarafından yönetildiği ve özellikle kriz dönemlerinde hangi kritik işlevleri üstlendiği ele alınacaktır.

Kurumsal Finans Nedir?

Kurumsal finans, bir şirketin sermaye yapısının oluşturulması, yatırımlarının finanse edilmesi ve kârlılığının artırılması amacıyla finansal kararların alınmasını kapsayan alandır. Amaç, şirket değerini artırmak ve finansal sürdürülebilirliği sağlamaktır.

Nasıl Yönetilir?

Kurumsal finans yönetimi stratejik, operasyonel ve analitik süreçleri içerir:

  • Stratejik Finansal Planlama: Hedef belirleme, yatırım planlaması, sermaye dengesi.

  • Nakit Yönetimi: Likidite sağlama, bütçeleme, borç yönetimi.

  • Risk Yönetimi: Kur, faiz ve piyasa risklerinin yönetilmesi.

  • Performans İzleme: Finansal rasyolarla analiz, ROI ve NPV hesaplamaları.

Kimler Yönetir?

Kurumsal finans genellikle aşağıdaki pozisyonlar tarafından yönetilir:

  • CFO (Mali İşler Direktörü): Finansal vizyonu belirler.

  • Finans Direktörleri ve Müdürleri: Operasyonel finansal işleyişi sağlar.

  • Finansal Analistler: Karar vericilere veri odaklı öneriler sunar.

  • Hazine ve Risk Yönetimi Uzmanları: Nakit, borç ve riskleri kontrol eder.

Kriz Dönemlerinde Kurumsal Finansın Fonksiyonu

Ekonomik durgunluklar, piyasa şokları ve sektörel krizlerde kurumsal finans birimleri şirketin hayatta kalmasını sağlar:

1. Likidite Yönetimi

  • Nakit rezervlerinin korunması

  • Gereksiz harcamaların kısılması

  • Kredi limitlerinin gözden geçirilmesi

2. Riskten Korunma (Hedging)

  • Kur risklerine karşı önlem

  • Borçların yeniden yapılandırılması

  • Faiz riski yönetimi

3. Yatırım ve Maliyet Revizyonu

  • Düşük getiri sağlayan yatırımların iptali

  • Sabit giderlerin azaltılması

  • Gereksiz varlıkların elden çıkarılması

4. Paydaş Güvenliği

  • Banka ve yatırımcılarla şeffaf iletişim

  • Kurumsal raporlama ve açıklık

  • Sermaye piyasalarında itibarın korunması

Kurumsal finans, yalnızca sayısal verilerin yönetimi değil, aynı zamanda şirketin geleceğini şekillendiren stratejik bir fonksiyondur. Kriz dönemlerinde doğru yönetilen bir finansal yapı, şirketi yalnızca korumakla kalmaz, aynı zamanda fırsatları değerlendirme imkânı da sunar.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Telefon Operatörleri Dolandırıcılıkta Ne Kadar Suçlu?

Yayınlanma:

|

Bankacılık Dolandırıcılıklarında Sessiz Ortak: GSM Operatörlerinin Sorumluluğu

Finansal dolandırıcılık vakalarının çoğunda ilk bakışta sorumlu görülenler bankalar olur. Ancak birçok olayda gözden kaçan önemli bir aktör daha vardır: telefon operatörleri. Özellikle SIM kart değişimi (SIM swap), numara taşıma ve SMS doğrulama süreçlerinde yaşanan güvenlik açıkları, milyonlarca liralık dolandırıcılıkların önünü açıyor. Peki operatörler bu zincirin neresinde duruyor? Gerçekten masumlar mı?

Dijital Bankacılığın Kırılgan Ayağı: Telefon Numaranız

Günümüzde banka işlemleri büyük oranda cep telefonuna gelen tek kullanımlık SMS şifreleriyle doğrulanıyor. Bu nedenle telefon numarası, adeta bir dijital anahtar haline geldi. Eğer bir dolandırıcı sizin adınıza yeni bir SIM kart çıkarttırırsa, banka sistemleri onun gerçekten siz olduğuna inanır.

Bu noktada, dolandırıcının banka sistemlerini değil, önce operatörü kandırması yeterlidir.

Telefon Operatörlerinin Başlıca Güvenlik Açıkları

1. SIM Kart Değişimi Sırasında Kimlik Doğrulama Eksiklikleri

Dolandırıcılar sahte kimlik belgeleriyle operatör mağazalarına giderek mevcut SIM kartınızı iptal ettirip, yeni bir kart alabiliyorlar. Bu sayede banka onay SMS’leri kendi telefonlarına düşmeye başlıyor.

Yargıtay Kararları, bu tür işlemlerde operatörlerin “özen yükümlülüğünü ihlal ettiğini” ve zararda müşterek kusur taşıdığını belirtiyor.

2. Numara Taşıma Dolandırıcılığı

Numaranız başka bir operatöre geçirilirken, taşınma talebine dair bilgi SMS’i ya gecikiyor ya da hiç ulaşmıyor. Dolandırıcı bu süreyi kullanarak sizin adınıza işlem yapabiliyor.

BTK yönetmelikleri, operatörleri “abonelik işlemlerinde açık rıza ve belge zorunluluğu” konusunda bağlamaktadır. İhlal durumunda hizmet kusuru doğar.

3. Operatör Çalışanlarının Bilgi Sızdırması

İçerden çalışan bir personel, kullanıcı bilgilerini ya da SIM aktivasyon süreçlerini dolandırıcılara iletebiliyor. Bu durum, “insider threat” olarak bilinir ve büyük zararlara neden olur.

Operatörler Hukuken Ne Kadar Sorumlu?

Borçlar Kanunu’na Göre Hizmet Kusuru

Telefon operatörleri, sundukları hizmeti “özenle ve dikkatle sunmakla” yükümlüdür. Kimlik doğrulama sürecinde ihmal varsa, bu hizmet kusuru sayılır.

Müşterek Kusur ve Tazminat

Dolandırıcılık sonucu oluşan zararda mahkemeler, operatörlerin banka ile birlikte müşterek sorumluluk taşıyabileceğine hükmetmektedir. Bu durumda zararın belli bir yüzdesi operatörden tahsil edilebilir.

Gerçek Bir Olay: SIM Değişimi Sonrası Hesap Boşaltıldı

Bir davada, mağdurun SIM kartı bilgisi dışında değiştirildi ve hesabından 300.000 TL çekildi. Mahkeme, “operatörün güvenlik sürecini yeterince işletmediğini” ve “dolandırıcılığa zemin hazırladığını” belirterek zararın %40’ından operatörü sorumlu tuttu.

Ne Yapılmalı? Operatörler Hangi Önlemleri Almalı?

✅ SIM değişimi için çift doğrulama zorunlu hale getirilmeli
✅ Tüm işlemler biyometrik onay ile desteklenmeli
✅ Şüpheli işlemler için anında banka bilgilendirmesi yapılmalı
✅ Bayilerde sahte belge kontrolü için merkezi sorgulama sistemi kurulmalı
✅ Personel erişimi kısıtlanmalı, log’lar düzenli denetlenmeli

Zincirin En Zayıf Halka Olamazlar

Telefon operatörleri, kullanıcılarının yalnızca konuşma ve internet hizmetlerini değil, aynı zamanda finansal güvenliğini de taşıdıklarının farkında olmak zorundalar. Aksi halde, kullanıcılar mağdur olurken, operatörler de hukuken cezasız kalmaz.

📌 Yasal bir güvenlik zinciri, en zayıf halkası kadar güçlüdür.
Ve bazen o halka, cebimizdeki SIM karttır.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

FATF’ten Kara Para Aklamaya Karşı Net Hamle

Dijital Para Transferlerinde Yeni Dönem Başladı
Kimin Para Gönderdiği Artık Saklanamayacak

Yayınlanma:

|

Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü (FATF), küresel finansal sistemin güvenliğini artırmak amacıyla Tavsiye 16’yı güncelledi. Bu değişiklikler, özellikle sınır ötesi ödemelerde şeffaflığın artırılması, dolandırıcılığın önlenmesi ve hatalı transferlerin azaltılması gibi kritik alanlarda büyük değişimlere işaret ediyor.

Neden Tavsiye 16 Güncellendi?

Geleneksel ödeme sistemleri, özellikle sınır ötesi para transferlerinde, gönderici ve alıcı bilgilerini eksiksiz ve doğru bir şekilde aktarmakta yetersiz kalabiliyor. Bu durum:

  • Dolandırıcılık vakalarının artmasına,

  • Terörizmin finansmanına olanak tanıyan açıkların oluşmasına,

  • Hatalı transferlerin geri alınamamasına yol açıyordu.

FATF, bu sorunların önüne geçmek amacıyla Tavsiye 16’yı yeniden yapılandırarak “gözetim, doğrulama ve şeffaflık” esaslarını merkezine aldı.

Yeni Tavsiyenin Ana Unsurları

1. Zorunlu Bilgi Paylaşımı

Artık tüm sınır ötesi ödeme işlemlerinde, gönderen ve alıcı hakkında tanımlayıcı bilgiler eksiksiz olarak iletilmek zorunda. Eksik bilgi içeren transferler kabul edilmeyecek.

2. “Travel Rule” Uygulaması

Bu kural, müşteri bilgilerinin ödeme işlemi boyunca tüm aracılarla birlikte “seyahat etmesini” zorunlu kılıyor. Böylece her aşamada veri izlenebilirliği sağlanıyor.

3. Gerçek Zamanlı Kimlik Doğrulama

Bankalar ve ödeme kuruluşları, girilen alıcı bilgilerinin doğruluğunu gerçek zamanlı olarak kontrol etmekle yükümlü hale geldi. Bu sistem hatalı ödemeleri büyük oranda engelleyecek.

4. Sanal Varlık (Kripto) Transferlerine Genişleme

Yapılan güncellemeler, kripto para borsaları ve sanal varlık hizmet sağlayıcılarını da kapsıyor. Artık bu kuruluşlar da aynı şeffaflık ve bilgi paylaşımı yükümlülüklerine tabi olacak.

Küresel Finansal Sisteme Etkileri

Bu yeni çerçeve, sadece bankaları değil, tüm finansal teknoloji firmalarını ve aracı ödeme kuruluşlarını kapsıyor. Özellikle:

  • Kripto para işlemleri artık daha izlenebilir olacak.

  • Fintech şirketleri, müşteri bilgilerini anlık doğrulama sistemleri kurmak zorunda kalacak.

  • Bankalar, daha fazla operasyonel uyum ve teknoloji yatırımı yapmak zorunda olacak.

Türkiye İçin Ne Anlama Geliyor?

Türkiye gibi yüksek hacimli dış ticaret yapan ve uluslararası para akışına açık ülkeler için bu değişiklikler:

  • Kara para aklamaya karşı mücadelede etkinliği artıracak,

  • Yatırımcı güvenini ve finansal sistemin itibarını güçlendirecek,

  • Bankaların dijitalleşme ve veri yönetimi altyapılarını yenilemeye zorlayacak.

Ana Yenilikler ve Etkileri

Madde Açıklama Etkisi
1. Gönderen ve Alıcının Tanımlanması Artık tüm ödemelerde gönderici ve alıcı bilgileri eksiksiz iletilmek zorunda 🔐 Kimlik doğruluğu artar
2. “Travel Rule” (Seyahat Kuralı) Güçlendirildi Gönderiyle birlikte müşteri bilgileri de “taşınmak” zorunda 🔎 İzlenebilirlik artar
3. Gerçek Zamanlı Veri Doğrulama Bankalar ve ödeme kuruluşları bilgileri doğrulamakla yükümlü 🛡️ Hatalı transferler azalır
4. Sanal Varlık Transferlerine Uygulama Kripto para transferlerinde de aynı kurallar geçerli 💻 Kripto dolandırıcılığı azalır

FATF’nin Tavsiye 16’da yaptığı güncellemeler, yalnızca bir düzenleme değişikliği değil, aynı zamanda finansal sistemlerin geleceğine yönelik bir güvenlik reformudur. Bu reform, hem uluslararası finansal güvenliği artıracak hem de tüketicileri hatalı işlemlerden ve dolandırıcılıktan koruyacaktır.

Finansal kurumların, bu yeni döneme hazırlıklı olması artık bir tercih değil, zorunluluktur.

Erol TAŞDELEN-Ekonomist      www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.