Connect with us

EKONOMİ

BÜLTEN : Konut fiyatlarında zirve görüldü!

Yayınlanma:

|

  • TCMB’nin olağan Haziran ayı Para Politikası Kurulu kararı, dün Türk Mali piyasalarının bir numaralı gündem maddesi idi. TCMB piyasa beklentilerine paralel olarak politika faizini %14 seviyesinde sabit tuttu. Karar öncesinde ufak da olsa indirim ihtimali üzerinde de duruluyordu. Karar ardından yayımlanan politika metninde, 1 hafta vadeli repo faizinin politika aracı olma özelliği her geçen toplantıda daha da fazla yitirmeye başladığını gördük.  Keza, TCMB sıkılaştırma olarak likidite ve teminat politikalarını kullanmaya devam edeceğini söylüyor. Makro ihtiyati tedbirler kapsamında önümüzdeki dönemde ihtiyaç olması halinde TCMB’nin zorunlu karşılık oranlarını ve yeni uygulamaya aldığı bankaların uzun vadeli tahvil alma zorunluluğu (teminat havuzu) daha fazla artırabileceği düşünüyoruz. Böylelikle, faiz artırmadan dolaylı yollar ile aynı etki yaratılmış olacak.  
  • PPK kararının piyasa etkisi ise nötr oldu. Karar öncesi 17,35 seviyelerinde yatay bir seyir izleyen USDTRY kurunun, karar ardından da önemli bir değişiklik kaydetmediğini gördük. Döviz piyasasında kamunun satıcı, cari açık amaçlı kurumsal yatırımcıların ise alıcı olduğunu; dengelerin ise ‘bozuk’ olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. BIST100 endeksi dün günü %1,21 , bankacılık endeksi ise %2,4 düşüşle tamamladı. CDS risk primi hafif de olsa gerileyerek psikolojik 800 seviyesinin altını test etti. 
  • BDDK, dün geç saatlerde konut sektörü başta olmak üzere çok sayıda önlem açıkladı. En basit şekli ile, konut fiyatı arttıkça kullanılabilecek konut kredisi tutarı da azalacak. Konut değeri 2 milyon TL’nin altında olan konutlar için %90 konut kredisi kullanımı devam edecek. Konut değeri 2-5 milyon TL arasında olan konutlar için kredi değer oranı %70 olarak belirlendi. Konut değeri 5-10 milyon TL arasında olan konutlar için kredi değeri azami 3.5 milyon TL olarak belirlendi. Konut değeri 10 milyon TL üzerinde olan konutlar için ise konut kredisi imkanı bulunmuyor.
  • Bu hamlenin konut sektörünü yavaşlatmasını kuvvetle muhtemel görüyoruz. Hatırlanacağı üzere, konut almak için çok da iyi bir zaman olmadığını son 2 aydır devamlı bir şekilde dile getiriyorduk. Öte yandan, BDDK, yurtdışı yerleşiklerle türev işlem gerçekleştirecek tüzel kişilere kullandırılacak kredilerin risk ağırlığını da ciddi bir şekilde artırdı (%500’e çıkarılıyor). 
  • Dün sabah saatlerine Euro bölgesi ve Almanya’da açıklanan (öncü, imalat ve hizmet sektörü) PMI verileri (büyümenin öncü göstergesi) beklentileri karşılayamadı. Avrupa cephesinde azalan ihracatın yol açtığı ekonomik belirsizlikler ve enflasyonun iç talep üzerinde baskı yaratması ile özellikle Alman ekonomisinin üçte ikisini teşkil eden imalat ve hizmet sektörleri PMI verisinin Haziran ayında 52,8 seviyesine gerilemesi (Mayıs 55) ve beklentiyi karşılayamaması (54,5), EURUSD paritesi üzerinde baskı kurdu. Dün sabah saatlerinde 1,0580 seviyesini test eden EUR, hızla 1,05 seviyesinin altına indi. Emtia fiyatlarının ekonomik büyümenin yavaşlamasına yönelik endişelerle düşüş kaydetmesine moral bozan PMI verileri de eklenince, Avrupa borsaları günün ilk yarısında satış baskısına boyun eğdi.  
  • Brent cinsi petrolün varil fiyatı hafta ortası 107 dolar seviyesinin diplerine kadar gerilmesi ardından bu sabah kısmen de olsa toparalanarak 110 dolar seviyesine yükseldi. Lâkin doğalgaz tarafında, aşağı yönlü hareketin daha da sertleştiğini görüyoruz. Henry Hub doğal gaz fiyatları bu sabah 6,2 usd/mmbtu seviyesine gerileyerek Nisan başından bu yana en düşük seviyeden işlem görüyor. Teknik mânâda 6,55 seviyesine dikkat çekerek yatırımcılar geçen haftalarda uyarmıştık. Düşüşün devam etmesi durumunda, daha da aşağıda 5,8 usd seviyesinin hedeflenebileceğini düşünüyoruz. Doğalgaz cephesinde tepeden düşüşün son 2 haftada %36 seviyesinde olduğunun altını çizelim. Elbette, enerji fiyatlarında görülecek geri çekilme, küresel enflasyon için iyi bir haber olmakla birlikte, beklenen resesyonun da habercisi olduğunu düşünüyoruz! 
  • Enerji piyasasında yaşanan aşağı yönlü harekete, kıymetli madenlerin de eşlik ettiğini görüyoruz. Gümüşün ons fiyatı, psikolojik 21 dolar seviyesini de bu sabah aşağı yönlü geçerek 20,80 dolar seviyesindeki kritik teknik destek bölgesine kadar geriledi. Benzer bir şekilde, altının da ons fiyatı 1,820 dolar seviyesinden işlem görüyor.  Teknik bir bakış açısıyla, belki biraz tekrar olacak ama, sahalara, sırası ile haftalık kapanış ile teyit edilmesi durumunda 22 dolar ve 1,870 dolar seviyelerinin aşılması ile geri döneceğiz.  
  • ABD borsaları dün akşamı yükselişle tamamladı. Bültenimizde geçen gün de dile getirdiğimiz üzere, piyasaların kafası rahat değil. Resesyon endişeleri nedeniyle emtia fiyatlarında yaşanan gevşeme bazen moralleri bozarken, doğalgaz ile ilgili paragrafta dile getirdiğimiz üzere, aynı zamanda enflasyon korkularını da bir miktar azaltıyor. Bu fiyat davranışı dün mali piyasalarda kısmi bir iyimserliği yol açtı. Örneğin Nasdaq geceyi %1,6 yükselişle tamamlarken, iyimser havanın bu sabah ABD borsalarının vadeli işlemlerine ve aynı zamanda Asya borsalarına da sirayet ettiğini görüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası %1’e yakın yukarıda işlem görürken, Kore ve Tayvan borsalarında yükseliş %1,5 civarında. Havanın bir nebze de olsun rahatlaması ile Japon Yeninde kan kaybının da hafif de olsa durduğunu görüyoruz. 
  • Haber akışında, Avrupa Birliği (AB) liderleri, Ukrayna ve Moldova’ya “aday ülke” statüsü verilmesi üzerinde anlaştı. Karar, AB liderlerinin Brüksel’deki zirve toplantısı devam ederken açıklandı. AB Konseyi Başkanı Charles Michel, sosyal medya hesabından paylaştığı kararı “tarihi bir an” olarak nitelendirdi. 
  • Mali piyasaların gündeminde bugün içeride kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi takip edilebilir. Dışarıda ise İngiltere’de perakende satışlar, Almanya’da IFO endeksi, ABD’de Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi takip edilebilir.

>Doğalgaz

Doğalgaz cephesinde tepeden düşüşün son 2 haftada %36 seviyesinde olduğunun altını çizelim. Teknik mânâda 6,55 seviyesine dikkat çekmiştik.  Düşüşün devam etmesi durumunda, daha da aşağıda 5,8 seviyesinin hedeflenebileceğini düşünüyoruz.

165604493208b90e29713dbc827e88bba3b3cbcfe7_1_1200.jpg

>Gümüş

Gümüşün ons fiyatında uzunca bir süredir yatay direnç 22 dolar seviyesi aşılmadan yükselişin başlamayacağını savunmuştuk. Bu söyleme 20,80 dolar üzerinde tutunması gerektiğini de ekleme zamanı geldi. Aksi takdirde, daha da aşağısı olası görülüyor. 

16560449328d54fd46369719bcf1ed94b1007e5522_2_1200.jpg

>Fiili Faiz Oranları

TCMB ve BDDK kredi genişlemesini yavaşlatmak adına adımlar atsa da, TL krediler haftalık bazda %1 artarken sene başına göre değişim oranı ise %28,9 oldu. Sene başına göre %84,3 artan taşıt kredilerindeki büyüme ise oldukça dikkat çekici!

165604493230853bbb4290e6c2f78139f8c62afc3b_3_1200.jpg

 >DTH

17 Haziran ile biten haftada, parite/fiyat etkisinden arındırılmış rakamlara göre, gerçek kişilerin DTH önceki haftaya göre 0,72 milyar dolar azalırken, tüzel kişilerin ise 0,66 milyar dolar arttı. Toplam stok rakamı 212,7 milyar dolar ile Temmuz 2020’den bu yana en düşük seviyede. 

1656044932231a421e66473d2cc60232fd6a60aae1_4_1200.jpg

>Portföy Hareketleri

17 Haziran ile biten haftada, yurtdışı yerleşikler 193 milyon dolar hisse senedi, 145 milyon dolar tahvil satmışlar. Son 2 haftada yaşanan çıkışlar 0,74 milyar dolar ile yeniden göze çarpıyor. Mayıs 2013’de 152,3 milyar dolar büyüklüğünde olan yabancı yatırımcının toplam hisse ve tahvil portföyü, 16,7 milyar dolar seviyesine geriledi!

16560449330c94023712fea16a18fb9ebd01f994d9_5_1200.jpg

>TCMB Rezervler

17 Haziran ile biten haftada, TCMB’nin brüt döviz rezervleri yaklaşık 1,34 milyar dolar azalışla 59,5 milyar dolar, altın rezervleri ise önemli bir değişim göstermeden 41,6 milyar dolar seviyesine geriledi. Toplam rezervler ise 101 milyar dolar ile Temmuz 2021’den bu yana en düşük seviyede. 

165604493385b2bc217f5bc9289a2a1b244a0caec0_6_1200.jpg

>Swap hariç net rezervleri

TCMB’nin swap hariç net rezervleri yaklaşık olarak (eksi) 64,2 milyar dolar seviyesine açılarak Ocak 2022 dönemine geriledi.

16560449333cb01da2686d28dbd977f11c6c7ed0f9_7_1200.jpg

>Net uluslararası rezervler

 TCMB’nin net uluslararası rezervleri 7,4 milyar dolar seviyesine gerileyerek Aralık 2021’den bu yana en düşük seviyede.

16560449343c0cc8535c5bb7fcb00d9bac3d132b68_8_1200.jpg

>Kur Korumalı Mevduat

BDDK verilerine göre KKM hesapları 992 milyar TL ile bir önceki haftaya göre 29,2 milyar TL artış kaydetti. KKM’nin de bir YP enstrümanı olduğu düşünülürse, YP mevduatın toplam mevduat içindeki payı %72 ile rekor seviyelere yakın seyrediyor. 

1656044934270b76c60db400f9c8df2184d9309759_9_1200.jpg

İKTİSATBANK

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kitap Künyesi

  • Kitap Adı: Nasıl Yatırım Yapılır?

  • Alt Başlık: Kişisel Yatırımın Cesur ve Yeni Dünyasına Yolculuk

  • Yazarlar:

    • Peter Stanyer

    • Masood Javaid

    • Stephen Satchell

  • Çevirmen: S. Cem Çiloğlu

  • Yayınevi: The Economist Books / Türkçe baskı: Epsilon yayınevi

  • Dil: Türkçe (Orijinal dil: İngilizce)

  • Kapsam: Yatırımın temellerinden başlayarak kişisel finans, portföy yönetimi, risk dağılımı ve yeni nesil yatırım araçlarına kadar geniş bir perspektif sunar.

  • Hedef Kitle: Yatırıma yeni başlayacak bireyler, kişisel finansına yön vermek isteyenler ve stratejik portföy oluşturmak isteyen yatırımcılar.

İçerik Özeti

  • Yatırımın Temel İlkeleri

  • Risk ve Getiri Dengesi

  • Portföy Teorisi

  • Fon Seçimi ve Dağılımı

  • Alternatif Yatırım Araçları (ETF’ler, tahviller, emtialar, kripto varlıklar)

  • Yatırım Psikolojisi ve Karar Alma Süreçleri

  • Güncel Piyasa Gelişmeleri ve Etkileri

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

1. Yatırımın Temelleri

Kitap, yatırımın amacını net şekilde tanımlayarak başlar: paranın zaman içindeki değerini korumak ve artırmak. Yatırımcılar için temel kavramlar olan risk, getiri, zaman ufku, likidite gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Her yatırım bir risk içerir; önemli olan bu riski bilinçli şekilde yönetebilmektir.

2. Portföy Oluşturma ve Risk Dağılımı (Diversifikasyon)

Yazarlar, yatırımcılara tüm yumurtaları aynı sepete koymamaları gerektiğini anlatır. Portföy oluştururken farklı varlık türleri arasında dağılım yapmanın önemi vurgulanır: hisse senetleri, tahviller, nakit, emtialar, alternatif yatırımlar gibi.

📌 Ana fikir: Sağlam bir yatırım stratejisi; çeşitlendirme, maliyet bilinci ve hedefe uygunlukla mümkündür.

3. Varlık Sınıfları ve Araçlar

Bu bölümde yatırım yapılabilecek başlıca varlıklar detaylı şekilde anlatılır:

  • Hisse senetleri: Uzun vadede büyüme sağlayan ama dalgalı ürünlerdir.

  • Tahviller: Daha düşük riskli, ama sınırlı getirili.

  • Nakit ve mevduat: Güvenli ama enflasyona karşı kırılgan.

  • Alternatif yatırım araçları: Gayrimenkul, hedge fonları, özel sermaye ve son zamanlarda kripto varlıklar gibi yeni trendler.

📌 Ana fikir: Her varlık sınıfının risk-profili farklıdır ve yatırımcının hedeflerine göre seçilmelidir.

4. Zaman ve Psikoloji Faktörü

Yatırımcıların en büyük düşmanlarından biri kendileridir. Korku, açgözlülük, sürü psikolojisi gibi duygusal faktörlerin yatırım kararlarını nasıl etkilediği anlatılır. Piyasa zamanlamasının zor olduğu, uzun vadeli düşünmenin önemi vurgulanır.

📌 Ana fikir: Duygusal kararlar yerine disiplinli bir yatırım stratejisi başarı getirir.

5. Yatırım Stratejileri ve Yaklaşımlar

Pasif ve aktif yatırım farkı, endeks fonlarının avantajları, değer ve büyüme yatırımcılığı gibi farklı yatırım stratejileri açıklanır. Ayrıca, yaşa ve gelir seviyesine göre yatırım stratejileri örneklenir.

📌 Ana fikir: Herkesin yatırım stratejisi kişisel durumuna, hedeflerine ve risk toleransına uygun olmalıdır.

6. Geleceğe Hazırlık ve Yeni Trendler

Kitabın son bölümleri geleceğin yatırım dünyasına odaklanır. ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim kriterleri), yapay zeka destekli algoritmalar, robo-danışmanlar, fintech’ler gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Yatırım dünyası hızla değişiyor; bilgiye açık ve adapte olabilen yatırımcılar öne çıkacak.

Genel Değerlendirme

Bu kitap, yatırım dünyasına giriş yapmak isteyenler için bilimsel temellere dayalı, pratik ve anlaşılır bir kılavuzdur. Hem yeni başlayanlar hem de stratejisini geliştirmek isteyen yatırımcılar için değerli bilgiler sunar.

Okumaya devam et

EKONOMİ

HÜRMÜZ BOĞAZI KAPANIRSA NE OLUR?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dünya enerji güvenliğinin kalbinde yer alan Hürmüz Boğazı, küresel ticaretin ve petrol taşımacılığının en kritik geçitlerinden biridir. Ancak bu boğazın geçici dahi olsa kapanması, sadece bölgeyi değil, tüm dünya ekonomisini derinden etkileyebilecek bir kriz senaryosudur. Bu yazıda, Hürmüz Boğazı’nın önemi ve kapanmasının olası sonuçları detaylı bir şekilde incelenmektedir.

HÜRMÜZ BOĞAZI’NIN STRATEJİK ÖNEMİ

Hürmüz Boğazı, İran ile Umman arasında yer alır ve Basra Körfezi’ni Umman Denizi’ne bağlar.
Bu dar geçit, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden olan Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt, İran, BAE ve Katar’ın deniz yoluyla petrol ve doğalgaz ihracatında tek çıkış kapısı niteliğindedir.

  • Günlük yaklaşık 17-20 milyon varil petrol bu boğazdan taşınmaktadır.

  • Bu miktar, küresel petrol ticaretinin yaklaşık %20’sine denk gelir.

  • Ayrıca Katar’ın sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatının da büyük bölümü bu yoldan geçer.

ENERJİ VE EKONOMİK SONUÇLARI

1. Petrol Fiyatlarında Şok Artış

Hürmüz Boğazı’nın kapanması, arz şokuna yol açar.

  • Petrol fiyatları birkaç gün içinde 150-200 dolar/varil seviyelerine çıkabilir.

  • Enerji ithalatçısı ülkelerde enflasyonist baskılar oluşur.

  • Üretim maliyetleri artar, ekonomiler yavaşlar, stagflasyon riski doğar.

2. Küresel Tedarik Zincirinin Bozulması

  • Asya, Avrupa ve ABD’ye enerji taşıyan petrol tankerleri seferlerini durdurmak zorunda kalır.

  • Enerjiye bağımlı endüstriler (otomotiv, plastik, gübre vb.) ağır darbe alır.

  • Alternatif boru hatları kapasite olarak yetersizdir.

JEOPOLİTİK VE ASKERİ SONUÇLARI

1. ABD-İran Gerilimi Zirveye Çıkar

İran’ın boğazı kapatma tehdidi veya fiilî kapatma girişimi, ABD ve müttefiklerinin askerî karşılık verme ihtimalini doğurur.
Bölgedeki ABD Donanması’nın varlığı bu senaryo için hazırdır.

2. İsrail, Suudi Arabistan ve Körfez Ülkeleri Tetikte Olur

İran’ın bu hamlesi bölge ülkeleri tarafından ulusal güvenlik tehdidi olarak değerlendirilir.
Silahlanma hızlanır, bölgesel çatışma riski artar.

3. Askerî Müdahale ve Savaş Riski

Deniz yolunun açık tutulması için ABD önderliğinde çok uluslu bir askerî müdahale gündeme gelebilir.
Bu durum petrol bölgelerinde bombalamalara, deniz trafiğinin askıya alınmasına neden olabilir.

Irak Dışişleri Bakanı'ndan “Hürmüz Boğazı kapanırsa küresel enerji  piyasasında kriz çıkar” uyarısı

ALTERNATİF ENERJİ ROTALARI VAR MI?

  • Suudi Arabistan ve BAE, bazı petrolünü Hürmüz dışındaki boru hatlarıyla taşıyabilir.
    Ancak bu yolların kapasitesi sınırlı ve tüm ihracatı karşılamaktan uzaktır.

  • Katar LNG’si içinse alternatif güzergâh neredeyse yoktur.

TÜRKİYE’YE ETKİSİ NE OLUR?

  • Türkiye enerji ithalatının büyük kısmını bu bölgelerden sağlamaktadır.

  • Fiyatlar arttığında Türkiye’nin enerji faturası büyür → cari açık artar.

  • Bu durum TL üzerinde baskı oluşturur, enflasyon hızlanır.

Hürmüz Boğazı’nın kapanması, sadece bölgesel değil, küresel bir kriz anlamına gelir. Petrol ve gaz piyasasında arz şoku yaratır, küresel ekonomiyi durma noktasına getirebilir. Jeopolitik gerilimlerin zirveye çıktığı bir ortamda bu boğazın güvenliği, dünya düzeni açısından kırılma noktasıdır.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Limonlar Kredi Aldığında: Asimetrik Bilginin Finansal Sistemdeki Yankısı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankaların kredi sistemlerinde giderek daha sık karşılaştığımız bir tablo var: Gerçek kredi değerliliği taşımayan birey veya işletmelere, sistemsel boşluklar nedeniyle kredi limitleri açılıyor. Kredi puanı iyi görünüyor, limit mevcut—ama geri ödeme kabiliyeti yok. Neye benziyor, biliyor musunuz? George Akerlof’un 1970’te yazdığı kendisine Nobel iktisat ödülü aldıran “limon piyasası”na.

Asimetrik Bilgi Sorunu:

Akerlof’un teorisinde, alıcı ve satıcı arasındaki bilgi dengesizliği nedeniyle kaliteli ürünler (iyi arabalar) piyasadan çekilir, yerine “limonlar” (kötü arabalar) kalır. Bugünün kredi sisteminde ise:

  • Banka, müşterinin gerçek riskini göremiyor (ya da görmek istemiyor).
  • Müşteri, sistemin sunduğu limitlere ulaşıyor, kredi kullanıyor.
  • Böylece finansal piyasada “limon” krediler çoğalıyor: riskli, sürdürülemez, görünürde aktif.

Sonuç Ne Olur?

  • Gerçek değerliliğe sahip kullanıcılar daha pahalı krediye ulaşır.
  • Sistem, kendi içindeki çürüklüğü fark edemez.
  • Uzun vadede bu asimetrik bilgi, toplu bir güven krizine dönüşür. Tıpkı Akerlof’un uyardığı gibi…
  • Finansal sistemler gelişiyor, algoritmalar daha sofistike hale geliyor—ama hâlâ “insanı” göremeyen modellerle çalışıyoruz. Kredi vermek sadece matematik değil; güvenin, bağlamın ve davranışsal içgörünün birleşimidir.
  • “Kredi sadece bir limit değil, bir güven oyudur.”

Kredi sistemleri giderek daha sofistike hale geliyor. Algoritmalar, puanlama sistemleri, dijitalleştirilmiş değerlendirme modelleri… Peki ama hâlâ “insanı” göremeyen bu sistemler gerçekten güvenli mi?

George Akerlof, 1970’te “limon piyasası” teorisini ortaya attığında otomobil piyasasını örnek gösteriyordu. Bugün ise aynı teoriyi bizzat kredi piyasasının içinde yaşıyoruz: asimetrik bilgi, yani tarafların eşit derecede bilgi sahibi olmaması, sistemi yavaş yavaş çürütüyor.

Gözlemlerimden İki Sessiz Hikâye

Firma kârlı göründü, konkordatoya girdi. Bir yıl önce denetimini yaptığım bir firmayla denetim sırasında yaşadığımız bir anlaşmazlık yüzünden yollarımız ayrılmıştı. Geçtiğimiz günlerde konkordato ilan ettiklerini öğrendim. İlginçtir: Banka kredileri denetim sonrası son bir yılda ciddi oranda artmıştı. Bilanço ise temizdi—görünürde. Ama içini bilen biri olarak şunu söylemeliyim: stoklar şişirilmişti. Sayım tutanakları arasındaki fark 3 milyon dolar kadardı.

Stoklar yalansa, bilanço da yalandır. En kolay oynanan kalem de budur çünkü. “Stoklarda 3 milyon dolarlık yapay bir değerleme vardı—bu, bilanço üzerinde kar gibi görünse de gerçekte zarardı.” Bankalar ne yaptı? Kağıt üstündeki görüntüye bakıp kredi verdiler. Mali analizlerin yapamadığı tek şey stok denetimidir, stoklarda ne yazıyorsa kabul edilir. Şu sorularla meşgul olduklarını da hiç zannetmiyorum: Stok sayım tutanak raporu mevcut stoklarla karşılaştırıldı mı? Stok sayım tutanağını kim hazırlamış? Bağımsız denetim mi yoksa şirket personeli mi? Firma son yıllarda matrah artırmış mı? Tedarikçi bakiye hareketleri stok değer hareketleriyle uyumlu mu? Stoklarda dikkat çekici bir durum var mı? Hammadde stoğu mamül stoğundan fazla mı? Şirket ERP sisteminden stok değerleme raporu alındı mı? Sorular çoğaltılabilir.

Çalışanlarına maaşlarını ödemeyen firma, kredi kullanıyor.

Geçenlerde eski bir öğrencim aradı: Çalıştığı firma 3 aydır maaş ödemiyormuş ama aynı zamanda bankalardan kredi kullanmaya devam ediyormuş. Hatta patronunun yeni bir konut satın aldığını duymuş. Bana sorduğu soruya gelirsek: “İş davası açarsam banka hesaplarına bloke konulur mu?

Banka sistemleri SGK kayıtlarını kontrol etse, firmanın 3 aydır sigorta ödemediğini görecekti. Ama görmedi. Çünkü sistem, sadece rakama ve geçmiş skora bakıyor—insan hikâyesine değil.

Sonuç: Algoritmalar Belki Zekidir, Ama Kördür

Bugünün kredi algoritmaları geçmiş veriye dayanır, davranışı anlamaz, öyküyü okumaz. Böylece sistem, Akerlof’un tarif ettiği gibi, limonlarla doluyor: Gerçekte riskli olan ama kâğıt üstünde sorunsuz gözüken kredilerle. Sonuç? Gerçekten sağlıklı, krediye erişimi hak eden işletmeler bu gölgelerin altında kalıyor.

Serhat CAN

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.