Connect with us

EKONOMİ

Enflasyon kontrolden çıkıyor; piyasalarda çözülme (meltdown) eğilimi hâkim

Yayınlanma:

|

  • Küresel mali piyasalar oldukça zorlu bir dönemden geçiyor. FED’in enflasyon “geçicidir” diyerek yapmış olduğu para politikası hatasının bugünlerde tüm dünya bedelini ödüyor. Enflasyonun kontrolden çıktığı algısının iyice ivme kazanması ile dün küresel mali piyasalarda âdeta çözülme (meltdown) eğilimi hâkim oldu.
  • FED’in enflasyonla mücadelesinde geç kaldığı ve bir türlü enflasyonun önüne geçemeyerek arkadan koşmaya devam etmesi, yüksek faiz, yüksek enflasyon ve hâliyle durgunluk yani stagflasyon riskini de beraberinde getiriyor. Dün gün içerisinde Brent cinsi petrolün varil fiyatı %5 düşüş kaydetti. Kıymetli madenler cephesinde gümüş %5,5 düştü. Altının ons fiyatı 1,700 dolar seviyesinin altını test etti. Endüstriyel metallerde de durum aynı ve liste daha da uzatılabilir. Doların piyasa kuru 109,2 seviyesine yürüyerek 20 yılın yeni zirvesini test etti. Bunlar elbette siz değerli okuyucularımız için hiç de sürpriz olmadı!
  • Amacımız felaket tellallığı yapmak elbette değil. Lâkin, bültenlerimizde belirttiğimiz üzere, “küresel piyasaların acı eşiği test ediliyor ve ‘kaliteye kaçış’ isteği ivmelendi!” Daha önce dile getirdiğimiz bu beklenti ile “piyasalar yeni denge noktasına acı çekerek ilerlemeye” başladı. FED’in enflasyonun gerisinde kalması, 25, 50, 75 derken şimdi de 100 baz puan faiz artırım ihtimalinin belirmesine rağmen enflasyonun hâlen daha arkasından koşmaya devam etmesi, piyasalarda ne var ne yok sat güvenli limana (dolara) sığın eğilimini kuvvetlendiriyor. Enflasyonun önüne geçerek, bozulan beklentileri yok ederek ve en önemlisi yeniden kredibilite kazanmak varken, FED’in uyguladığı ‘acemi’ para politikası, yarardan çok zarar vermeye başladığını düşünüyoruz.
  • FED’in olağanüstü toplanarak aspirin tedavisini bir an önce bitirmek suretiyle direkt damardan sert bir antibiyotik ile (tek doz faiz artırımı) bu çileyi bitirmesi gerekiyor (müdahale şart oldu.) Pratikte bu tip şok müdahalelerinin pek çok örneği de var. En taze olanı, Ukrayna sonrası 28 Şubat tarihinde Rusya Merkez Bankası’nın politika faizini %8,5’dan %20 seviyesine bir defada çıkardığı para politikası toplantısı feyz alınabilir. Elbette tek doz antibiyotiğin vücudun başka organlarına yan etki yapabileceği göz ardı etmesek de, aspirinin de şu anda hastaya fayda sağlamadığını da itiraf etmek gerekiyor.
  • Dün günün ilk yarısında Avrupa borsaları İtalya’da hükümetin düşeceği endişesiyle sert bir gerileme kaydetti. Kanada Merkez Bankası’nın 24 yılın en agresif faiz adımına soyunması sonrası FED’in de elinin sıcak olması, Avrupa Merkez Bankası üzerinde baskıyı daha da artırdı. İtalya’nın MIB endeksi, Başbakan Mario Draghi’nin koalisyon hükümetini çökme riskiyle karşı karşıya kalması tehlikesine karşın dün %3,5 gerilerken, İtalyan 10 yıllık tahvil getirileri de sert artış kaydetti.
  • Bu minvalde, ortak para birimi EUR dün 0,9950 seviyesini test ettiğini gördük. Elbette, EUR’nun zayıflığını arkasında Amerika ile Avrupa arasında açılan faiz makasını büyük bir rol oynadığını söyleyebiliriz. Bu noktada faiz avantajının ABD lehine olması, güçlü dolar temasını da körükleyerek doların güvenli liman edası ile her şeye karşı değer kazanmasına neden oluyor. Bültenlerimizde EUR ve GBP ön planda olsa da, CHF ve JPY gibi diğer güvenli liman paralar da oldukça zayıf bir seyir izliyor. Aşağıdaki grafikte görülebileceği üzere, kıymetli madenlerden gümüş sene başına göre bakılırsa %23, bakır %29, alüminyum ise %17 değer kaybetti. Enerji ve gıda dışında doların hükümdarlığı, hemen hemen tüm varlık sınıflarında hissediliyor. Bunun arkasında yatan bir diğer neden ise piyasalarda sürü psikolojisinin galip gelmesi ve rasyonel bakış açısının da kaybolmasıdır. Ne var ne yok sat dolar al!
  • Türkiye cephesinde var olan içsel sorunlara bir de dışsal faktörler eklenince, dün yabancı indinde Türkiye’nin 5 yıl vadeli risklerini gösteren CDS risk primi 900 seviyesini aştı. Dün uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin yeni ekonomi politikası bileşimi kredi notuna yönelik riskleri artırdığını açıkladı. Ayrıca, kamunun döviz riskine ilişkin kırılganlığının da arttığını ekledi. Uzatmalı bayram tatili nedeniyle düşük işlem hacmi döviz piyasasında hissedilirken, DXY’nin 109 seviyesini aşması ile USDTRY kuru 17,50 seviyesini dün test etti. Kamunu süregelen desteğine rağmen, izlenen zamanın ruhuna uygun olmayan mevcut para politikası ve dışarıda artan sıkıntıların gölgesinde USDTRY kuru için riski yukarı yönlü görmeye devam ediyoruz. Borsa cephesinde dün ana endeks günü %1 düşüşle tamamlarken, bankacılık endeksi yatay seyretti. Teknik bir bakış açısı ile bankacılık endeksinin 1,970 endeks seviyesi altında yaptığı haftalık kapanışı sevemedik. Aşağı yönlü risklerin arttığını düşünüyoruz.
  • ABD’de ikinci çeyrek bilançoları JP Morgan ve Morgan Stanley finansalları ile start aldı. Her iki bankanın bilançosu da beklentileri karşılayamazken, ABD borsaları geceyi hafif düşüşle tamamladı. Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında parçalı bulutlu bir seyir görülüyor. Gösterge endeks Tokyo borsası hafif de olsa artıda işlem görürken, Çin ve Hong Kong borsasında eksiler göze çarpıyor. Sabah saatlerinde açıklanan veriye göre, Çin ekonomisi ikinci çeyrekte covid kısıtlamasının da etkisi ile keskin bir şekilde daraldı.
  • Haftanın son iş gününde, mali piyasaların gündeminde ABD’de açıklanacak New York FED imalat endeksi, ABD perakende satışlar, sanayi ve kapasite kullanım oranı ile Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi takip edilebilir.

>DXY

Dünya genelinde yeni bir dizi faiz artırımının küresel ekonomik büyüme görünümüne ilişkin endişeleri derinleştirmesi ile, doların da güçlü seyri korunuyor. DXY haftayı 20 yılın zirvesinden tamamlamaya hazırlanırken, teknik mânâda 109,2 hedefimize de ulaşmış olduk. Şimdilik, biraz soluk almanın iyi geleceğini düşünüyoruz!

16578605843e0b56094eeb3d3b69e6c0e4209faea8_1_1200.jpg

>Emtia – Yılbaşına göre performans

Güçlü dolar teması ve ne var ne yok sat paniği ile endüstriyel ve kıymetli madenler sert bir şekilde değer kaybederken, gıda ve enerji zamanın ruhuna uygun bir şekilde grafiğin üst tarafında yer almaya devam ediyor. Sene başına göre Gümüş %23, Bakır %29, Alüminyum %17, Nikel ise %6 değer kaybetti.

1657860584f722652932449d1f9fdd65d56fcd3b37_2_1200.jpg

>EURUSD

1 parite seviyesi dün aşağı yönlü temiz bir şekilde geçildi. Güçlü dolar teması ile EUR’da daha da aşağısının mümkün olacağını düşünüyoruz. Teknik mânâda daha da aşağıda 0,87 seviyesi (grafik uzun dönem) hedeflenebilir.

1657860584a1d39c1d6c1e62aeb623aa20caa1059f_3_1200.jpg

>Gümüş

Gümüşün ons fiyatında sırası ile 22 dolar geçilmeden alınmaz uyarımız ardından 20,80 ve 18,60 hedeflerimize ulaştık. Düşüşün devamı durumunda, daha da aşağıda 16 dolar seviyesinin diplerinin hedeflenebileceği göz ardı edilmemelidir.

16578605856e52ed93675cbfd1d92fb67263ae6f98_4_1200.jpg

>Altın

Yavaş yavaş aşağıda ön plana çıkardığımız 1,685 dolar seviyesine doğru ilerliyoruz.

1657860585fff5e4e636e02a336ec3d6a78ad08425_5_1200.jpg

>XBANK

Borsa İstanbul Bankacılık endeksinde haftalık kapanışı beğenmedik. Teknik bir bakış açısıyla, kademeli olarak aşağıda 1,600 seviyesine varan bir düşüş ihtimali göz ardı edilmemelidir.

1657860585e963cb72d3a2a6cb23528a7960e9423d_6_1200.jpg İKTİSATBANK

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kitap Künyesi

  • Kitap Adı: Nasıl Yatırım Yapılır?

  • Alt Başlık: Kişisel Yatırımın Cesur ve Yeni Dünyasına Yolculuk

  • Yazarlar:

    • Peter Stanyer

    • Masood Javaid

    • Stephen Satchell

  • Çevirmen: S. Cem Çiloğlu

  • Yayınevi: The Economist Books / Türkçe baskı: Epsilon yayınevi

  • Dil: Türkçe (Orijinal dil: İngilizce)

  • Kapsam: Yatırımın temellerinden başlayarak kişisel finans, portföy yönetimi, risk dağılımı ve yeni nesil yatırım araçlarına kadar geniş bir perspektif sunar.

  • Hedef Kitle: Yatırıma yeni başlayacak bireyler, kişisel finansına yön vermek isteyenler ve stratejik portföy oluşturmak isteyen yatırımcılar.

İçerik Özeti

  • Yatırımın Temel İlkeleri

  • Risk ve Getiri Dengesi

  • Portföy Teorisi

  • Fon Seçimi ve Dağılımı

  • Alternatif Yatırım Araçları (ETF’ler, tahviller, emtialar, kripto varlıklar)

  • Yatırım Psikolojisi ve Karar Alma Süreçleri

  • Güncel Piyasa Gelişmeleri ve Etkileri

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

1. Yatırımın Temelleri

Kitap, yatırımın amacını net şekilde tanımlayarak başlar: paranın zaman içindeki değerini korumak ve artırmak. Yatırımcılar için temel kavramlar olan risk, getiri, zaman ufku, likidite gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Her yatırım bir risk içerir; önemli olan bu riski bilinçli şekilde yönetebilmektir.

2. Portföy Oluşturma ve Risk Dağılımı (Diversifikasyon)

Yazarlar, yatırımcılara tüm yumurtaları aynı sepete koymamaları gerektiğini anlatır. Portföy oluştururken farklı varlık türleri arasında dağılım yapmanın önemi vurgulanır: hisse senetleri, tahviller, nakit, emtialar, alternatif yatırımlar gibi.

📌 Ana fikir: Sağlam bir yatırım stratejisi; çeşitlendirme, maliyet bilinci ve hedefe uygunlukla mümkündür.

3. Varlık Sınıfları ve Araçlar

Bu bölümde yatırım yapılabilecek başlıca varlıklar detaylı şekilde anlatılır:

  • Hisse senetleri: Uzun vadede büyüme sağlayan ama dalgalı ürünlerdir.

  • Tahviller: Daha düşük riskli, ama sınırlı getirili.

  • Nakit ve mevduat: Güvenli ama enflasyona karşı kırılgan.

  • Alternatif yatırım araçları: Gayrimenkul, hedge fonları, özel sermaye ve son zamanlarda kripto varlıklar gibi yeni trendler.

📌 Ana fikir: Her varlık sınıfının risk-profili farklıdır ve yatırımcının hedeflerine göre seçilmelidir.

4. Zaman ve Psikoloji Faktörü

Yatırımcıların en büyük düşmanlarından biri kendileridir. Korku, açgözlülük, sürü psikolojisi gibi duygusal faktörlerin yatırım kararlarını nasıl etkilediği anlatılır. Piyasa zamanlamasının zor olduğu, uzun vadeli düşünmenin önemi vurgulanır.

📌 Ana fikir: Duygusal kararlar yerine disiplinli bir yatırım stratejisi başarı getirir.

5. Yatırım Stratejileri ve Yaklaşımlar

Pasif ve aktif yatırım farkı, endeks fonlarının avantajları, değer ve büyüme yatırımcılığı gibi farklı yatırım stratejileri açıklanır. Ayrıca, yaşa ve gelir seviyesine göre yatırım stratejileri örneklenir.

📌 Ana fikir: Herkesin yatırım stratejisi kişisel durumuna, hedeflerine ve risk toleransına uygun olmalıdır.

6. Geleceğe Hazırlık ve Yeni Trendler

Kitabın son bölümleri geleceğin yatırım dünyasına odaklanır. ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim kriterleri), yapay zeka destekli algoritmalar, robo-danışmanlar, fintech’ler gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Yatırım dünyası hızla değişiyor; bilgiye açık ve adapte olabilen yatırımcılar öne çıkacak.

Genel Değerlendirme

Bu kitap, yatırım dünyasına giriş yapmak isteyenler için bilimsel temellere dayalı, pratik ve anlaşılır bir kılavuzdur. Hem yeni başlayanlar hem de stratejisini geliştirmek isteyen yatırımcılar için değerli bilgiler sunar.

Okumaya devam et

EKONOMİ

HÜRMÜZ BOĞAZI KAPANIRSA NE OLUR?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dünya enerji güvenliğinin kalbinde yer alan Hürmüz Boğazı, küresel ticaretin ve petrol taşımacılığının en kritik geçitlerinden biridir. Ancak bu boğazın geçici dahi olsa kapanması, sadece bölgeyi değil, tüm dünya ekonomisini derinden etkileyebilecek bir kriz senaryosudur. Bu yazıda, Hürmüz Boğazı’nın önemi ve kapanmasının olası sonuçları detaylı bir şekilde incelenmektedir.

HÜRMÜZ BOĞAZI’NIN STRATEJİK ÖNEMİ

Hürmüz Boğazı, İran ile Umman arasında yer alır ve Basra Körfezi’ni Umman Denizi’ne bağlar.
Bu dar geçit, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden olan Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt, İran, BAE ve Katar’ın deniz yoluyla petrol ve doğalgaz ihracatında tek çıkış kapısı niteliğindedir.

  • Günlük yaklaşık 17-20 milyon varil petrol bu boğazdan taşınmaktadır.

  • Bu miktar, küresel petrol ticaretinin yaklaşık %20’sine denk gelir.

  • Ayrıca Katar’ın sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatının da büyük bölümü bu yoldan geçer.

ENERJİ VE EKONOMİK SONUÇLARI

1. Petrol Fiyatlarında Şok Artış

Hürmüz Boğazı’nın kapanması, arz şokuna yol açar.

  • Petrol fiyatları birkaç gün içinde 150-200 dolar/varil seviyelerine çıkabilir.

  • Enerji ithalatçısı ülkelerde enflasyonist baskılar oluşur.

  • Üretim maliyetleri artar, ekonomiler yavaşlar, stagflasyon riski doğar.

2. Küresel Tedarik Zincirinin Bozulması

  • Asya, Avrupa ve ABD’ye enerji taşıyan petrol tankerleri seferlerini durdurmak zorunda kalır.

  • Enerjiye bağımlı endüstriler (otomotiv, plastik, gübre vb.) ağır darbe alır.

  • Alternatif boru hatları kapasite olarak yetersizdir.

JEOPOLİTİK VE ASKERİ SONUÇLARI

1. ABD-İran Gerilimi Zirveye Çıkar

İran’ın boğazı kapatma tehdidi veya fiilî kapatma girişimi, ABD ve müttefiklerinin askerî karşılık verme ihtimalini doğurur.
Bölgedeki ABD Donanması’nın varlığı bu senaryo için hazırdır.

2. İsrail, Suudi Arabistan ve Körfez Ülkeleri Tetikte Olur

İran’ın bu hamlesi bölge ülkeleri tarafından ulusal güvenlik tehdidi olarak değerlendirilir.
Silahlanma hızlanır, bölgesel çatışma riski artar.

3. Askerî Müdahale ve Savaş Riski

Deniz yolunun açık tutulması için ABD önderliğinde çok uluslu bir askerî müdahale gündeme gelebilir.
Bu durum petrol bölgelerinde bombalamalara, deniz trafiğinin askıya alınmasına neden olabilir.

Irak Dışişleri Bakanı'ndan “Hürmüz Boğazı kapanırsa küresel enerji  piyasasında kriz çıkar” uyarısı

ALTERNATİF ENERJİ ROTALARI VAR MI?

  • Suudi Arabistan ve BAE, bazı petrolünü Hürmüz dışındaki boru hatlarıyla taşıyabilir.
    Ancak bu yolların kapasitesi sınırlı ve tüm ihracatı karşılamaktan uzaktır.

  • Katar LNG’si içinse alternatif güzergâh neredeyse yoktur.

TÜRKİYE’YE ETKİSİ NE OLUR?

  • Türkiye enerji ithalatının büyük kısmını bu bölgelerden sağlamaktadır.

  • Fiyatlar arttığında Türkiye’nin enerji faturası büyür → cari açık artar.

  • Bu durum TL üzerinde baskı oluşturur, enflasyon hızlanır.

Hürmüz Boğazı’nın kapanması, sadece bölgesel değil, küresel bir kriz anlamına gelir. Petrol ve gaz piyasasında arz şoku yaratır, küresel ekonomiyi durma noktasına getirebilir. Jeopolitik gerilimlerin zirveye çıktığı bir ortamda bu boğazın güvenliği, dünya düzeni açısından kırılma noktasıdır.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Limonlar Kredi Aldığında: Asimetrik Bilginin Finansal Sistemdeki Yankısı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankaların kredi sistemlerinde giderek daha sık karşılaştığımız bir tablo var: Gerçek kredi değerliliği taşımayan birey veya işletmelere, sistemsel boşluklar nedeniyle kredi limitleri açılıyor. Kredi puanı iyi görünüyor, limit mevcut—ama geri ödeme kabiliyeti yok. Neye benziyor, biliyor musunuz? George Akerlof’un 1970’te yazdığı kendisine Nobel iktisat ödülü aldıran “limon piyasası”na.

Asimetrik Bilgi Sorunu:

Akerlof’un teorisinde, alıcı ve satıcı arasındaki bilgi dengesizliği nedeniyle kaliteli ürünler (iyi arabalar) piyasadan çekilir, yerine “limonlar” (kötü arabalar) kalır. Bugünün kredi sisteminde ise:

  • Banka, müşterinin gerçek riskini göremiyor (ya da görmek istemiyor).
  • Müşteri, sistemin sunduğu limitlere ulaşıyor, kredi kullanıyor.
  • Böylece finansal piyasada “limon” krediler çoğalıyor: riskli, sürdürülemez, görünürde aktif.

Sonuç Ne Olur?

  • Gerçek değerliliğe sahip kullanıcılar daha pahalı krediye ulaşır.
  • Sistem, kendi içindeki çürüklüğü fark edemez.
  • Uzun vadede bu asimetrik bilgi, toplu bir güven krizine dönüşür. Tıpkı Akerlof’un uyardığı gibi…
  • Finansal sistemler gelişiyor, algoritmalar daha sofistike hale geliyor—ama hâlâ “insanı” göremeyen modellerle çalışıyoruz. Kredi vermek sadece matematik değil; güvenin, bağlamın ve davranışsal içgörünün birleşimidir.
  • “Kredi sadece bir limit değil, bir güven oyudur.”

Kredi sistemleri giderek daha sofistike hale geliyor. Algoritmalar, puanlama sistemleri, dijitalleştirilmiş değerlendirme modelleri… Peki ama hâlâ “insanı” göremeyen bu sistemler gerçekten güvenli mi?

George Akerlof, 1970’te “limon piyasası” teorisini ortaya attığında otomobil piyasasını örnek gösteriyordu. Bugün ise aynı teoriyi bizzat kredi piyasasının içinde yaşıyoruz: asimetrik bilgi, yani tarafların eşit derecede bilgi sahibi olmaması, sistemi yavaş yavaş çürütüyor.

Gözlemlerimden İki Sessiz Hikâye

Firma kârlı göründü, konkordatoya girdi. Bir yıl önce denetimini yaptığım bir firmayla denetim sırasında yaşadığımız bir anlaşmazlık yüzünden yollarımız ayrılmıştı. Geçtiğimiz günlerde konkordato ilan ettiklerini öğrendim. İlginçtir: Banka kredileri denetim sonrası son bir yılda ciddi oranda artmıştı. Bilanço ise temizdi—görünürde. Ama içini bilen biri olarak şunu söylemeliyim: stoklar şişirilmişti. Sayım tutanakları arasındaki fark 3 milyon dolar kadardı.

Stoklar yalansa, bilanço da yalandır. En kolay oynanan kalem de budur çünkü. “Stoklarda 3 milyon dolarlık yapay bir değerleme vardı—bu, bilanço üzerinde kar gibi görünse de gerçekte zarardı.” Bankalar ne yaptı? Kağıt üstündeki görüntüye bakıp kredi verdiler. Mali analizlerin yapamadığı tek şey stok denetimidir, stoklarda ne yazıyorsa kabul edilir. Şu sorularla meşgul olduklarını da hiç zannetmiyorum: Stok sayım tutanak raporu mevcut stoklarla karşılaştırıldı mı? Stok sayım tutanağını kim hazırlamış? Bağımsız denetim mi yoksa şirket personeli mi? Firma son yıllarda matrah artırmış mı? Tedarikçi bakiye hareketleri stok değer hareketleriyle uyumlu mu? Stoklarda dikkat çekici bir durum var mı? Hammadde stoğu mamül stoğundan fazla mı? Şirket ERP sisteminden stok değerleme raporu alındı mı? Sorular çoğaltılabilir.

Çalışanlarına maaşlarını ödemeyen firma, kredi kullanıyor.

Geçenlerde eski bir öğrencim aradı: Çalıştığı firma 3 aydır maaş ödemiyormuş ama aynı zamanda bankalardan kredi kullanmaya devam ediyormuş. Hatta patronunun yeni bir konut satın aldığını duymuş. Bana sorduğu soruya gelirsek: “İş davası açarsam banka hesaplarına bloke konulur mu?

Banka sistemleri SGK kayıtlarını kontrol etse, firmanın 3 aydır sigorta ödemediğini görecekti. Ama görmedi. Çünkü sistem, sadece rakama ve geçmiş skora bakıyor—insan hikâyesine değil.

Sonuç: Algoritmalar Belki Zekidir, Ama Kördür

Bugünün kredi algoritmaları geçmiş veriye dayanır, davranışı anlamaz, öyküyü okumaz. Böylece sistem, Akerlof’un tarif ettiği gibi, limonlarla doluyor: Gerçekte riskli olan ama kâğıt üstünde sorunsuz gözüken kredilerle. Sonuç? Gerçekten sağlıklı, krediye erişimi hak eden işletmeler bu gölgelerin altında kalıyor.

Serhat CAN

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.