Connect with us

ŞİRKETLER

ZİNCİR MARKETLER KİME AİT?

Yayınlanma:

|

Zincir marketlerle ilgili yürütülen “fahiş fiyat” tartışması derinleşerek devam ediyor.

Hükümet yetkilileri ve Milliyetçi Hareket Partisi, bu tür marketleri ürünlerine çok sık zam yapmakla eleştirirken şirketler yüksek enflasyon oranlarına işaret ediyor.

Aslında tartışmalar yeni değil.

Örneğin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Eylül 2021’deki ABD gezisinde, “Bu beş tane zincir marketin topladığı ürünle piyasalar alt üst oluyor” açıklamasını yapmıştı.

Konu son günlerde ise Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin zincir marketleri hedef alan açıklamalarıyla gündeme taşındı.

Bahçeli, 22 Kasım’daki konuşmasında “Sürekli zam yapan zincir marketlerin FETÖ ile irtibat ve ilişkisinin titizlikle araştırılması gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Yaklaşık bir hafta sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu marketleri eleştirdi ve fiyat farklılıklarını gidermek için Fiyat İstikrar Komitesi kuracaklarını söyledi.

BİM İcra Kurulu Üyesi Galip Aykaç ise Gıda Perakendecileri Derneği başkanlığı görevinden istifa etmeden önce eleştirileri reddederek üretimde maliyet enflasyonuna dikkat çekti.

Aykaç, Bahçeli’ye gönderme yaparak, “FETÖ örgütü ile bizi tehdit eden parti liderlerine söyleyeceklerimiz var. Bu ülkenin güzel insanları sizlerin yalanlarına hiçbir şekilde itibar etmediler” dedi.

Son günlerde zincir marketlere yönelik denetimler artırıldı.

Açıklama, MHP’nin tepkisini çekti.

Bu süreçte ŞOK Marketler’in, Galip Aykaç’ı dernek başkanlığından istifaya çağırdığına dair bir yazışma basına sızdı.

Galip Aykaç, 4 Aralık günü Gıda Perakendecileri Derneği Başkanlığı görevinden istifa ettiğini duyurdu.

Son günlerde farklı kentlerde bazı zincir marketlere yönelik denetimler artırıldı.

6 Aralık’ta Rekabet Kurulu, zincir marketler hakkında, ‘Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’u ihlal ettikleri yönündeki iddialar üzerinden soruşturma başlattı.

7 Aralık’ta, Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, zincir marketlere ilişkin yeni bir düzenleme geldi.

Bu yönetmelik değişikliğiyle 200’den fazla şubesi olan zincir marketlere fiyat takibi ve şube bilgilerine yönelik verileri Bakanlıkla paylaşma zorunluluğu getirildi.

Peki bütün tartışmaların odağındaki zincir marketlerle ilgili neler biliniyor?

BBC Türkçe, söz konusu marketlerden en büyük beşinin sahiplik yapısı, son dönemdeki kâr bilgileri ve piyadaki büyüklüklerini inceledi.

BİM

Birleşik Mağazalar A.Ş. (BİM), günümüzde organize perakende sektöründe pazar payı en yüksek şirket.

Kurucuları arasında Mustafa Latif Topbaş, Cüneyt Zapsu, Aziz Zapsu, Yasin Kadı gibi isimlerin olduğu BİM, 1995 yılında 21 mağaza ile faaliyete başladı.

Zaman içinde sermaye sahipliği ve yönetim kurulu yapısı değişti.

Şirketin internet sitesinde yer alan bilgilere göre grup, 2021 sonu itibariyle 9 bin 451 market sayısına ulaştı.

File Marketleri de BİM’in bir projesi olarak faaliyet gösteriyor.

File ile birlikte mağaza sayısı 9 bin 611.

Birleşik Mağazalar A.Ş. (BİM), günümüzde organize perakende sektöründe pazar payı en yüksek şirket.

BİM, yurt dışında Fas ve Mısır’da faal durumda.

Fas’ta 2021’de 578, Mısır’da ise 300 mağazası bulunuyor.

Türkiye, Fas ve Mısır’daki toplam mağaza sayısı 10 bin 489 yapıyor.

BİM sitesinde, 2021 yıl sonu itibariyle 3 bin 723’ü ofis, 6 bin 437’si depo ve 60 bin 37’si mağazalarda olmak üzere toplam 70 bazı 197 kişinin çalıştığını bildiriyor.

Kamu Aydınlatma Platformu’nun (KAP) verilerine göre BİM’in hisselerinin yüzde 15,15’i Merkez Bereket Gıda şirketine ait.

Naspak Gıda şirketi ise BİM hisselerinin yüzde 11,30’unu elinde tutuyor.

Bu iki şirket Topbaş ailesinin farklı üyelerinin yönetiminde bulunuyor.

BİM hisselerinin yüzde 71,03’ü halka açık, yüzde 2,52’si halka kapalı.

Yönetim Kurulu’nun başında Mustafa Latif Topbaş bulunuyor.

BİM, 2022’nin ilk dokuz ayında yaklaşık yüzde 109 oranında bir artışla, 4,8 milyar TL kâr elde etti.

A101

A101, Türkiye’nin en yaygın market zinciri.

2008 yılında kuruldu.

BİM’in kurucuları arasında yer alan ancak daha sonra BİM’den ayrılan Cüneyt ve Aziz Zapsu, A101’in kuruluşunda da önemli rol oynadı.

Turgut Aydın’ın kurucusu olduğu Aydın Grup’un 2009’da A101’e dahliyle yeni bir süreç başladı.

2014’te Aydın Grup A101 şirketindeki payını yüzde 79’a yükseltti.

Ağustos 2016’da, Gülen yapılanmasına finansal destek sağlama iddiasıyla yürütülen bir soruşturma kapsamında, dönemin A101 Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Aydın ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Yaşar Aydın gözaltına alındı.

İş insanları kısa süre sonra serbest bırakıldı.

Sitesinde yer alan bilgilere göre A101’in, 2021 yıl sonu itibariyle 11 binin üzerinde mağazası bulunuyor.

A101, Türkiye’nin en yaygın market zinciri.
 

Yine sitedeki bilgilere göre 61 binden fazla çalışanı ve 600’ün üstünde tedarikçisi var.

A101’in Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yaşar Aydın, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ise Turgut Aydın.

Halka açık olmadığı, Borsa İstanbul’da işlem görmediği için A101’in mali verileri kamuya kapalı.

ŞOK Marketler

ŞOK Marketler zinciri, 1995’te 13 mağaza ile faaliyet başladı.

Sitesinde yer alan bilgilere göre 2011 yılında 1.255 mağaza ve yedi depo ile Ülker ailesinin elindeki Yıldız Holding bünyesine katıldı.

2013’te Dia S.A., Onurex, Dim mağaza zincirini satın aldı ve 2014’te tüm mağazalar ŞOK mağazalarına dönüştürüldü.

Kurumsal sitesinde yer alan bilgiye göre, zincirin Türkiye’nin 81 ilinde 9 bin 523’ü aşan mağazası, 31 dağıtım merkezi ve 40 bini aşan çalışanı var.

ŞOK’un her yıl yaklaşık bin mağaza açma hedefi bulunuyor.

KAP’taki bilgilere göre ŞOK Marketler zincirinin hissedarları ve sahip oldukları hisse yüzdeleri şöyle:

  • Turkish Retail Investments B.V: Yüzde 24,27
  • Gözde Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı: Yüzde 23,66
  • Small Cap World For Reconstruction and Develeopment: Yüzde 5,72
  • İstanbul Portföy Yıldız Serbest Özel Fon: Yüzde 5,13
ŞOK’un her yıl yaklaşık bin mağaza açma hedefi bulunuyor.
 

ŞOK Marketler’in Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Solakoğlu.

Ali Ülker yönetim kurulu başkan yardımcısı, Murat Ülker ise yönetim kurulu üyesi.

Market zinciri, 2022 ilk dokuz yayında yaklaşık yüzde 282 artışla 1,8 milyar TL kâr elde etti.

Migros

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 1954 yılında aldığı bir kararla İsviçre’deki Migros’a benzer bir organizasyon kurmaya karar verdi ve belediye kontrolünde gıda ve ihtiyaç malzemelerini seyyar satış kamyonlarıyla satan bir sistem kurdu.

Koç Grubu, 1975 yılında Migros’taki çoğunluk hisselerini aldı ve mağazalar İstanbul’dan Türkiye’ye yayılarak yaygınlaştı.

2005’te Migros, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir projesi olarak doğmuş olan Tansaş’ı bünyesine kattı.

Sitesinde yer alan bilgiye göre 2008’de hisselerin Moonlight Perakende ve Ticaret A.Ş.’ye devri tamamlandı.

2015’te ise Migros’un hisselerinin yüzde 40,25’ini Anadolu Endüstri Holding satın aldı.

Migros'un Türkiye'deki kuruluşu 1954'e uzanıyor.
 

KAP’taki verilere göre Migros Ticaret A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı, Tuncay Özilhan.

Özilhan, Anadolu Grubu’nun da Yönetim Kurulu Başkanı.

KAP’ın verilerinde, sermaye yapısında yüzde 49,18 oranı ile “MH Perakendecilik ve Ticaret Anonim Şirketi” yüzde 50,82 ise “diğer” görülüyor.

Macrocenter da Migros Ticaret A.Ş. bünyesinde bulunuyor.

Sitesinde yer alan bilgiye göre şirket.; 2.714 Migros ve 131 Macrocenter olmak üzere yurt içinde 81 ilde 2.843 mağazayla hizmet veriyor.

2022’nin ilk dokuz ayında net dönem kârı, yüzde 282,8 artışla yüzde 1,4 milyar oldu.

CarrefourSA

Carrefour, çalışmalarına 1963’te Fransa’da başlamış ve dünya çapında faaliyet gösteren bir perakende zinciri.

Carrefour’un Türkiye’deki ilk marketi ise 1993’te İstanbul İçerenköy’de açılışını yaptı.

1996’da Sabancı Holding ile Carrefour Grubu’nun gerçekleştirdiği ortaklık sonucu CarrefourSA ismi doğdu ve bu isimle ilk market Adana’da açıldı.

CarrefourSA 1999’da Continent, 2005’te ise Gima ve Endi marketlerini satın alarak market ağını büyüdü.

2015 yılında CarrefourSA, İsmar ve 1e1 marketlerinden toplam 55 marketin yanı sıra Kiler Alışveriş Hizmetleri Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ninyüzde 85 hissesini satın aldı.

CarrefourSA 2022’nin ilk dokuz ayını zararla kapattı.
 

Şirketin yönetim kurulu başkanı Nusret Orhun Köstem, yönetim kurulu başkanvekili ise Laurent Charles René Vallée.

KAP’ta yer alan sermaye payları şöyle: Hacı Ömer Sabancı Holding Anonim Şirketi (Yüzde 57,12), Carrefour Nederland BV (Yüzde 32,16), diğer (Yüzde 10,72).

Sitesindeki bilgilere göre CarrefourSA’nın bugün, 52 ilde 643 marketi ile dokuz deposu bulunuyor ve bu işyerlerinde 10 bin 500 kişi çalışıyor.

CarrefourSA, 2022’nin ilk dokuz ayını toplam yaklaşık 184 milyon TL net zarar ile kapamış durumda.

BBC

Okumaya devam et

GÜNCEL

Maddi Duran Varlıkların Değerlemesi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Maddi Duran Varlıkların Muhasebeleştirilmesinde Maliyet ve Yeniden Değerleme Modelleri

Maddi duran varlıklar, işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için sahip oldukları fiziksel varlıklar arasında yer alır. Bu varlıkların finansal tablolara doğru şekilde yansıtılması, hem yatırımcıların hem de finansal analiz yapanların sağlıklı kararlar alabilmesi açısından büyük önem taşır. Uluslararası Muhasebe Standartları çerçevesinde, maddi duran varlıkların finansal tablolarda gösterimi için iki temel model mevcuttur: maliyet modeli ve yeniden değerleme modeli.

1. Maliyet Modeli

Maliyet modeli, bir varlığın ilk muhasebeleştirilmesinden sonra, finansal tablolarda maliyetinden birikmiş amortisman ve varsa değer düşüklüğü zararları düşülerek gösterilmesini esas alır. Bu yaklaşımda varlık, edinildiği tarihteki maliyet değerine sadık kalınarak bilançoda yer alır. Bu yöntem; basit, anlaşılır ve uygulaması görece kolaydır. Ancak ekonomik ortamda meydana gelen değişimlerin, özellikle enflasyonist etkilerin, varlığın gerçek değerini yansıtmasını engelleyebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

2. Yeniden Değerleme Modeli

Yeniden değerleme modeli ise, maddi duran varlıkların gerçeğe uygun değeri üzerinden muhasebeleştirilmesine olanak tanır. Bu modelde, varlıkların güncel piyasa değerleri düzenli olarak ölçülür ve finansal tablolarda bu güncel değerler üzerinden yer alır. Ancak bu yöntemin uygulanabilmesi için gerçeğe uygun değerin güvenilir bir biçimde ölçülebilir olması gerekir.

Yeniden değerleme sonucu oluşan tutar, yeniden değerleme tarihindeki gerçeğe uygun değerden, sonraki dönemlerdeki birikmiş amortisman ve değer düşüklüğü zararlarının çıkarılmasıyla belirlenir. Varlıkların değerleri önemli ölçüde değiştiğinde yeniden değerleme yılda bir kez yapılmalıdır. Eğer değer değişimi önemsiz düzeydeyse, bu işlem 3 ila 5 yılda bir gerçekleştirilebilir.

Bu yöntemle finansal tablolar daha gerçekçi bir varlık değerlemesi sunar; ancak değerleme işlemlerinin karmaşıklığı, maliyetleri ve değerleme sıklığının doğru belirlenmesi gibi uygulama zorlukları içerir.

3. Uygulamada Önemli Hususlar

  • Bir varlık sınıfındaki tüm kalemler eş zamanlı olarak yeniden değerlemeye tabi tutulmalıdır. Bu, aynı varlık grubunda farklı tarihlerde yapılan değerlemelerin finansal tabloları yanıltıcı olmasının önüne geçmek içindir.

  • Alternatif olarak, kısa sürede tamamlanacak ve güncelliğini koruyacak şekilde dönüşümlü yeniden değerleme de yapılabilir.

  • İlk kayıt ve ölçüm aşamasında tüm duran varlıklar maliyet bedeliyle kayda alınır. Ancak sonraki ölçümlerde işletme tercihini maliyet modeli veya yeniden değerleme modelinden yana kullanabilir.

4. Değer Düşüklüğü Testi

Maddi duran varlığın finansal tablolarda gösterilen defter değeri ile geri kazanılabilir tutarı karşılaştırılır. Geri kazanılabilir tutar, kullanım değeri ile net gerçeğe uygun değer kıyaslanarak büyük olanı esas alınır. Eğer defter değeri, geri kazanılabilir tutardan yüksekse, bu fark kadar değer düşüklüğü zararı kaydedilir.

Okumaya devam et

Ali Coşkun

30 HAZİRAN: AY SONU UYARILARI

Yayınlanma:

|

Yazan:


Bugün ay sonu olup firmaların finansal sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmesi gereken çok önemli bir gündür. Ayrıca yılın ikinci bilanço dönemidir.

Aşağıdaki hususlara azami dikkat edilmesi, firmanızın kredi notu ve bankalarla olan itibarınızın korunması açısından büyük önem taşımaktadır.

Bugüne özel firmaların yapması gerekenler;

1. Banka Borçlarının Kontrolü ve Ödemesi

Çalıştığınız tüm bankalarla sabah erkenden irtibata geçerek; kredi taksitleri, komisyonlar, BCH, KMH, Ek hesap, devre faizleri gibi ödenmesi gereken bir borç olup olmadığını mutlaka yazılı (e-posta) veya sözlü olarak teyit ediniz.

Varsa bu borçlar gün içinde acilen ödenmelidir.

Para transferi gerçekleştirilmiş olsa dahi saat 17.00’den önce banka hesapları kontrol edilmeli, sistemin bu borçları otomatik tahsil edip etmediği bizzat teyit edilmelidir. Sistemsel gecikmeler yaşanabilmektedir.

2. DBS Komisyonları (Doğrudan Borçlandırma Sistemi)

Bazı bankalarda DBS komisyonları manuel olarak tahsil edilmektedir.

Bu nedenle yalnızca para transferi yapmak yeterli olmayabilir.

İlgili komisyonların tahsil edilip edilmediği saat 17.00’den önce mutlaka kontrol edilmelidir.

3. Takas Çek Ödemeleri

Bugün bankalarda yoğunluk yaşanabileceğinden, takas çek ödemeleri son dakikaya bırakılmamalıdır.

Sistemsel problemler ya da personel hataları nedeniyle çek takası gecikebilir.

Takas saatinin 1 dakika geçilmesi bile çeklerin karşılıksız yazılmasına neden olabilir.

4. KMH (Kredili Mevduat Hesabı) Eksi Bakiyeler

KMH hesapları eksi bakiyede ise mutlaka artıya geçirilmelidir.

Bazı bankalarda bu hesapların sadece dışardan EFT ile kapatılması gerekmektedir.

Hesaptaki mevcut bakiye ile kapatılan durumlarda bile Merkez Bankası’na gecikme bildirimi yapılabilmektedir.

Her ay gecikmeli tahakkuk ödemeleri, firmanın Kredi Notunu olumsuz etkiler.

3.500 TL’lik bir tahakkuk kaydı dahi bazı firmaların kredi kullanamamasına neden olmuştur.

Bazen bu tür ödenmeyen borçların nedenini firmalara sorduğumuzda “ banka bize bilgi vermedi “ şeklinde bildirimler alıyoruz.

Bankaların bu tür borçlar ile ilgili olarak firmalara bildirim zorunluluğu bulunmamaktadır.

Ancak bu tür borçları mesela takasta çeki olduğunu firmalara yazılı veya sözlü olarak bildiren banka şubeleri de bulunmaktadır.

5. Merkez Bankası Memzuç Kayıtları

Bugün yapılmayan her ödeme, 30.06.2025 tarihli gecikmiş tahakkuk, temerrüt veya ödenmemiş kredi taksidi olarak Merkez Bankası kayıtlarına geçebilir.

Bu durum firmanızın finansal itibarını ve rating notunu ciddi şekilde düşürebilir.

Sonuç olarak; Ay sonu işlemleri ihmal edilmemeli, tüm banka hareketleri mesai bitiminden önce birebir takip edilmelidir.

Küçük görünen meblağlar uzun vadede büyük sorunlara yol açabilir.

Finansal disiplini sürdüren firmalar, güçlü banka ilişkileri ve yüksek rating ile her zaman bir adım öndedir.

Ay sonunda yapılan bir ihmal güvenilirliği sarsabilir.

Firmaların bugünü sorunsuz bir şekilde geçirmelerini diliyorum.

Okumaya devam et

EKONOMİ

Yaşayan Ölüler Aramızda: Finansal Zombi Krizi

Yayınlanma:

|

Ekonomide görünmez ama hissedilen bir tehlike var: Zombi şirketler. Gelirleri borçlarının faizini bile karşılamayan, piyasada sadece dış desteklerle ayakta kalan bu firmalar, yalnızca kendi varlıklarını değil, tüm ekonomik yapının sağlığını tehdit ediyor.

Zombi Şirket Nedir?

Zombi şirketler, faaliyetlerinden elde ettikleri kazançla borçlarının faizini dahi ödeyemeyen, ancak çeşitli yollarla piyasada tutulan işletmelerdir. Bu yollar arasında:

  • Sürekli borç çevrimi

  • Siyasi baskılarla alınan krediler

  • İflas erteleme ya da konkordato kullanımı

  • Kamu bankaları veya fonları yoluyla yapılan kurtarmalar

bulunur. Bu firmalar aslında çoktan iflas etmişlerdir; ancak piyasa gerçekleri bunu henüz kayda geçmemiştir.

Ekonomiye Verdikleri Zararlar

1. Kaynakların İsrafı

Finansal sistemde sınırlı olan kaynaklar (kredi, iş gücü, teşvik vb.) verimli firmalara değil, aslında çoktan ölmüş bu “zombilere” aktarılır. Bu durum, ekonomik büyümenin kalitesini bozar.

2. Rekabetin Bozulması

Zombi firmalar, zarar etmelerine rağmen piyasada kalabildikleri için fiyatları baskılar, daha sağlıklı ve verimli firmaların piyasadan çıkmasına neden olur. Bu da yenilikçiliği ve teknolojik gelişmeyi engeller.

3. Banka Bilançolarında Risk

Bankalar zombi firmalara kredi verdikçe tahsil edilemeyen alacaklar artar. Sorunlu krediler (NPL) yükselir ve banka sistemine duyulan güven zedelenir.

4. Yatırımcı Güvensizliği

Piyasada “kimin sağlıklı kimin batık” olduğu belli olmaz. Şeffaflık kaybolur. Bu da doğrudan yatırımların ve risk iştahının düşmesine yol açar.

5. Verimlilik Kaybı

Zombi firmalar büyüme rakamlarını yapay olarak şişirebilir ama toplam faktör verimliliği düşer. Ekonomi görünürde büyürken, içeride çürümeye başlar.

Türkiye Örneği: Sessiz Kriz

Türkiye’de özellikle son yıllarda düşük faiz politikaları ve kredi genişlemesi, zombi firmaların sayısını artırdı.

  • KGF destekli krediler,

  • İflas erteleme/kurtarma kültürü,

  • Siyasi olarak ayakta tutulan kamu projeleri,

bu yapıyı besledi. Bu durum, verimli firmaları cezalandırırken, “ölü şirketlerin” yaşamaya devam ettiği bir ekonomik iklim yarattı.

Ekonomik Risk: Zincirleme Çöküş

Faizler yükseldiğinde veya destekler çekildiğinde bu zombi firmalar zincirleme şekilde batmaya başlar. Bu da domino etkisiyle:

  • Bankacılık krizine,

  • İşsizlik artışına,

  • Güvensizlik ortamına,

neden olabilir. Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı konkordato patlaması bu riski açıkça göstermektedir.

Yaşayan Ölülerden Kurtulmak

Ekonominin sağlıklı işleyebilmesi için kaynakların doğru yönlendirilmesi şarttır. Zombi şirketlerin desteklenmesi değil, piyasa içi doğal seleksiyonun işlemesi, güçlü firmaların güçlenmesi gerekir.

Zombi ortamı kısa vadede siyasi rahatlama getirse de uzun vadede büyümenin yapısını çürütür.

Erol TAŞDELEN-Ekonomist    www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.