Connect with us

ŞİRKETLER

Sektöre göre maaş beklentisi

Asgari ücret bir yıl öncesine göre yüzde 100’e yakın artışla 8 bin 506 TL oldu. Beyaz yakalılar ile yönetici ücretlerinin ne olacağı ise belirsizliğini koruyor. Beyaz yakalılar için 2023’te ücretlerde yüzde 60-65 arasında artış tahmin ediliyor. Taban ile tavan arasındaki makasın da kapandığına dikkat çeken uzmanlar, EYT gibi kritik konuların önümüzdeki yılın ücret stratejilerini etkileyeceğini düşünüyor.

Yayınlanma:

|

Capital Dergisi’nden Ayçe Tarcan Aksakal‘ın haberine göre 2022, ücretler anlamında sıra dışı bir yıl olarak tarihe geçti, tüm öngörü ve varsayımlar alt üst oldu. Enflasyondaki hızlı yükseliş ve alım gücündeki değişimler nedeniyle pek çok şirket planlanan zam dönemi gelmeden çalışanlarını destekleyici uygulamaları ve ara zamları hayata geçirdi. Bunun sonucunda hemen her sektörde, şirketlerin yılda 2, 3, hatta 4 kez ücret düzenlemesine gittiği görüldü.

2023’te ise asgari ücret bir yıl önceye göre yüzde 100 artışla 8 bin 506 TL olarak belirlendi. Memur ve emeklinin zammı ise bu yıl için yüzde 30 oldu.

Yeni asgari ücretin, bu yıl beyaz yakalıların ücretlerini nasıl etkileyeceği en fazla merak edilen konuların başında yer alıyor. Çünkü asgari ücretteki artış, aynı oranda diğer kademelere yansıtılamıyor. Tabandan tavana çıktıkça zam oranları azalıyor.

Ancak bu yıl her şeye rağmen özel sektörde zam beklentisi büyük. Buna karşın artış oranının asgari ücret artış oranına ve enflasyon seviyesine göre daha aşağıda kalacağı endişeleri de yaygın.

Türkiye’nin en büyük 500 şirketini kapsayan 2023 ücret araştırması, son 2 yıla göre önemli değişimlere işaret ediyor. Bir taraftan en büyük şirketlerde bile zam belirsizliği yaşanırken diğer yandan 2022’ye göre zam oranlarında artış dikkat çekiyor.

2022’de özel sektörde ara zamlarla birlikte toplam ücret artışı ortalama yüzde 40-65 bandında gerçekleşti. Ancak e-ticaret ve teknoloji alanlarında yüzde 100’ün üzerinde maaş artışı yapanlar da oldu. Bu yıl zam oranları enflasyonun altında kalıyor. 489 firmanın katıldığı Mercer 2023 Ücret ve Yan Haklar Araştırması’na göre 2023 yılında şirketlerin çalışanlarına yapması beklenen toplam ücret oranı artışı, yüzde 61. Bu ay içinde yapılacak ücret artış oranınınsa ortalama yüzde 43 olacağı öngörülüyor. 

Enflasyonun çalışan tarafında ücret zammı beklentisini artırdığını söyleyen Mercer Türkiye CEO’su Dinçer Güleyin, “Yüksek enflasyon ve asgari ücretteki artışlar, yeni mezun ücret seviyesini yukarı yönlü oynatırken organizasyonlardaki üst seviye rollerde benzer seviyelerde artışlar yapılmadığı görüyoruz” diyor.

NORM KADRO HAZIRLIĞI

Bu ay beyaz yakalılara ve yöneticilere ortalama yüzde 45 zam yapılacağını öngören BS Executive Search Kurucusu Duygu Kütahya, tüm yıl boyunca planlanan toplam artışın ise ortalama yüzde 70 civarlarında olacağını ifade ediyor. Enflasyon ve olası bir durgunluk konusundaki belirsizlikle karşı karşıya kalan şirketlerin büyük kısmının 2023 Ocak zammını uyguladıktan sonra “bekle ve gör yaklaşımı” benimseyeceklerini ve maaş bütçelerini temkinli bir şekilde artırma yoluna gideceklerini söyleyen Kütahya, “Şirketler ücret artışlarıyla ilgili anlık stratejiler belirleyecek” diyor. Mercer Kariyer Ülke Lideri Şadiye Azışık, geçen yıldan farklı olarak 2023’te şirketlerin herkese aynı ücret artış oranını yapmayacağını daha selektif davranacağını söylüyor. Azışık, “Dünyada resesyon beklendiği için şirketlerde norm kadro hazırlıkları yapılıyor” diyor.

MAKAS DARALIYOR

Asgari ücretteki artışlar, diğer kademelere doğru oranda yansıtılamıyor. Mavi yaka ve giriş seviyesindeki ücret artışları yöneticilerin zam oranlarının çok üzerinde gerçekleşiyor. Bu durum yeni mezunla genel müdür arasındaki ücret makasının daralmasına neden oluyor. Mercer’ın araştırması da Türkiye’de yeni mezunla genel müdür arasındaki ücret makasının daraldığını gösteriyor. 2021’de genel müdürle yeni mezun arasında 16 kat fark varken bugün aradaki ücret farkı 14 kata geriledi.

REKOR OTOMOTİVDE

Mercer 2023 Ücret ve Yan Haklar Araştırması’na göre bu yıl en yüksek ücret artışının yüzde 70,5’le otomotiv sektöründe olması bekleniyor. Otomotivin ardından en yüksek zam oranlarının olacağı sektörlerin başında ise sırasıyla enerji, üretim, otomotiv tedarik sanayi, maden ve metal, lojistik ve finansal hizmetler sektörleri bulunuyor. Bu sektörlerin hemen hepsinde zam oranları yüzde 65’in üzerinde bekleniyor.
Bilişim, yapay zeka, telekomünikasyon, hızlı tüketim, bankacılık, otomotiv, enerji, gıda, ilaç, üretim sektörlerinde ücret artışlarının daha yüksek olacağını belirten Fortune Danışmanlık Kurucusu Ayşen Arıduru, “Turizm, sigorta, sağlık, inşaat, eğitim, iletişim ve hizmet sektörlerinde ücret artışı daha düşük olacak” diye konuşuyor.

DÖVİZLE MAAŞA GEÇİŞ

Başta BT olmak üzere teknoloji, yönetim, şirket değerlemesi, kripto, fintek gibi kritik pozisyonlarda adaylara dövizle maaş veren şirket sayısı artıyor. Döviz vermeyenler ise maaşları Euro veya dolar kuruna endeksliyor.

EYT BELİRLEYİCİ OLACAK

Doğan Holding İK Başkan Yardımcısı Şebnem Bezmen, bu yıl EYT’nin gündeme gelmesiyle bu kapsama giren özellikle kritik rollerde çalışmakta olan yüksek potansiyeli ve performansı olan çalışanlar için farklı uygulamaların devreye alınacağını belirtiyor. “EYT farklı yan haklar ve ücret yönetimi süreçlerini doğurabilir” diyen Bezmen, bu çalışanların emekli olmaması için daha yüksek ücretlerin ödenmesi veya sağlık planlarının farklı şekilde yönetilmesinin söz konusu olabileceğini ifade ediyor. Rekabetçi iş piyasası ve yüksek enflasyonun işverenlerin, yalnızca yetenekleri kendi organizasyonlarına çekmekle kalmayıp aynı zamanda tutundurulmaları için de ücret ve yan hakları yeniden düşünmelerini zorunlu hale getirdiğini söyleyen Bezmen, “Pandemiyle çalışanlara sağlanan yan haklar çalışanın duygusal, sosyal ve finansal olarak sağlıklı olması üzerine kurgulanmaya başlandı ve bu yaklaşımın da devam edeceğini düşünüyoruz” diyor.

BANKALARDA ZAM ORANLARI NETLEŞMEYE BAŞLADI

Öte yandan çalışanlar ocak ayı maaşlarına yansıyacak zam oranlarını beklerken, bazı bankalarda yeni maaşlar açıklanmaya başlandı.

İş Bankası yönetimi çalışanlara 2023 yılı için ortalama olarak yüzde 51,28 oranında zam yaptı. Ayrıca çalışanlara aylık verilen 2000 TL Maxi Puan da 3285 TL’ye çıkarıldı. Böylece zam oranı yüzde 67’ye ulaşmış oldu.

Banka, yemek ücretini ise günlük 128 liraya çıkartırken en düşük çalışanının maaşını ise yan ödemelerle birlikte 18 bin liraya yükseltti.

Öz Finans-İş Sendikası Genel Başkanı Ahmet Eroğlu da, Ziraat, Halk ve Ziraat Katılım bankalarında çalışanların ücretlerine yüzde 55 zam yapıldığını bildirdi.
Sektörlere göre maaşlar ve zam tahminleri ise şöyle:

500 BÜYÜK ŞİRKETTE POZİSYONLARA GÖRE ÜCRETLER 

(500 büyük şirket, aylık net, TL)
Pozisyon 2023
Üst düzey yönetim Minimum Maksimum
Yönetim kurulu başkanı 115.000 435.000
Yönetim kurulu üyesi 45.000 250.000
Genel müdür 76.000 350.000
Genel müdür yardımcısı 58.500 170.000
İnsan kaynakları
İnsan kaynakları direktörü 50.000 140.000
İnsan kaynakları müdürü 32.500 75.000
Yetenek gelişim yöneticisi 24.500 45.000
İnsan kaynakları uzmanı 14.000 27.500
Kalite yöneticisi 15.000 37.000
Bordro uzmanı 12.500 25.500
Bilgi işlem
Bilgi teknolojileri direktörü 57.000 200.000
Bilgi işlem müdürü 35.500 110.000
Üst düzey sistem programcısı 32.500 75.000
Analist programcı 23.000 60.000
Sistem analisti 19.500 57.500
Network mühendisi 19.000 48.500
PC destek yöneticisi 15.000 35.000
Sistem operatörü 14.500 30.000
Teknik destek operatörü 13.000 27.000
Satış
Satış direktörü 45.000 190.000
Satış müdürü 27.500 122.500
Bölge satış müdürü 24.500 74.500
Satış temsilcisi/yöneticisi 14.500 44.000
Telesatış operatörü 10.000 22.500
Pazarlama
Pazarlama direktörü 54.000 145.000
Ürün grup müdürü 33.000 90.000
Ürün müdürü 21.000 65.000
Halkla ilişkiler müdürü 21.000 52.500
Müşteri ilişkileri yöneticisi 20.000 48.000
Pazarlama araştırma uzmanı 14.250 34.500
Halkla ilişkiler uzmanı 14.250 29.500
Hukuk &İdari işler
Hukuk müşaviri 35.150 160.000
Kıdemli avukat 24.000 65.000
Avukat 16.500 24.500
İdari işler müdürü 21.000 37.500
İdari işler yöneticisi 18.000 27.500
İdari işler uzmanı 11.500 18.500
Bina yöneticisi 12.500 19.000
Bina yönetim uzmanı 10.500 16.000
Finans
Finans direktörü 45.000 160.000
Mali işler müdürü 35.000 75.000
Muhasebe müdürü 32.500 55.000
Bütçe kontrol müdürü 22.500 44.500
Bütçe uzmanı 17.500 27.500
Finans analisti 22.500 35.000
Muhasebe şefi 20.000 32.500
Muhasebe uzmanı 13.000 25.000
Muhasebe elemanı 10.000 15.000
Satın alma ve lojistik
Satınalma ve lojistik direktörü 37.500 120.000
Satınalma müdürü 18.500 48.500
Satınalma yetkilisi 14.500 32.500
Lojistik yetkilisi 12.500 27.500
İthalat uzmanı 12.500 22.500
Üretim
Üretim direktörü 43.500 110.000
Fabrika müdürü 38.000 97.500
Üretim müdürü 25.500 67.500
Kalite müdürü 18.500 45.000
Üretim şefi 14.500 35.000
Endüstri mühendisi 12.500 27.500
Üretim planlama uzmanı 12.500 25.000

Kaynak: İK şirketlerinin verileri ve Capital’in araştırması dikkate alınarak Türkiye’nin en büyük 500 şirketindeki ücretleri yansıtacak şekilde oluşturuldu.
İŞE YENİ GİRENLER NE BEKLİYOR? 

 

İşe yeni girenleri ne bekliyor? (Aylık net maaş,TL)
Eğitime göre Minimum (%) Maksimum (%)
Üniversite 11.500 17.000
Yüksek lisans 14.500 24.500
Doktora 16.000 27.500

Not: Ücretler Türkiye’nin 500 büyük şirketi dikkate alınarak hesaplandı

SEKTÖRLERE GÖRE ÜCRETLER: 

 

Sektörlere göre ücretler (aylık net, TL)
Tekstil -İhracat 2023 minimum 2023 maksimum
Genel müdür 48.000 192.000
Genel müdür yardımcısı 37.500 72.000
Müdür 18.000 45.000
Uzman 10.000 21.000
Bankacılık
Genel müdür 150.000 387.500
Genel müdür yardımcısı 97.500 167.500
Müdür 31.500 85.000
Şube müdürü 24.750 55.000
Uzman 11.250 22.000
Reklam
Genel müdür 57.000 135.000
Kreatif direktör 42.000 102.000
Art direktör 35.000 91.000
Müşteri ilişkileri direktörü 33.000 68.000
İlaç
Genel müdür 107.000 330.000
Genel müdür yardımcısı 78.000 165.000
Müdür 32.000 85.000
Uzman 15.500 35.000
Satış temsilcisi 12.500 21.000
Perakende
Genel müdür 63.000 185.000
Genel müdür yardımcısı 37.500 102.500
Müdür 19.500 45.500
Mağaza yöneticisi 18.000 31.500
Uzman 10.000 17.500
Turizm
Genel müdür 40.500 135.000
Genel müdür yardımcısı 33.000 87.500
Müdür 18.750 44.500
Uzman 12.000 23.500
Hızlı tüketim
Genel müdür 64.500 210.000
Genel müdür yardımcısı 39.000 92.000
Müdür 20.250 56.000
Uzman 11.000 26.500
Enerji
Genel müdür 82.500 280.000
Genel müdür yardımcısı 38.250 201.250
Müdür 24.000 119.000
Uzman 12.000 41.125
Bilişim/Telekom
Genel müdür 81.000 297.500
Genel müdür yardımcısı 47.250 145.000
Müdür 30.000 95.000
Uzman 12.000 42.000
Otomotiv
Genel müdür 87.000 253.750
Genel müdür yardımcısı 62.250 152.250
Müdür 27.000 82.000
Mühendis 16.500 35.000
Uzman 12.500 33.250
İnşaat/konut
Genel müdür 47.250 202.500
Genel müdür yardımcısı 37.500 97.500
Proje müdürü 22.500 85.000
Uzman 12.500 37.500
Özel sağlık
Genel müdür 61.500 237.500
Genel müdür yardımcısı 51.750 140.000
Müdür 26.250 87.500
Uzman doktor 23.500 95.000
Uzman 12.500 33.500

Not: Ücretler Türkiye’nin 500 büyük şirketi dikkate alınarak hesaplandı.
Kaynak: İK şirketlerinin verileri ve Capital’in araştırması dikkate alınarak oluşturuldu.

2023 İÇİN 14 SEKTÖRDE ZAM ORANI TAHMİNLERİ: 

2023 için 14 sektörde minimum-maksimum zam oranı tahmini
Sektör Minimum (%) Maksimum (%)
Bilişim-internet 32,5 67,0
İlaç ve sağlık 29,5 59,0
Hızlı tüketim 33,5 66,5
Tekstil 17,5 44,5
Gıda 35,0 66,5
Danışmanlık 28,5 55,0
Enerji 34,0 67,5
Üretim 29,0 60,5
Lojistik 27,0 55,0
Bankacılık 36,0 67,5
Otomotiv 25,0 57,5
İnşaat-gayrimenkul 17,5 51,5
Sigorta 34,0 62,5
Turizm 25,0 55,5
Kaynak: Datassist

2023 BEKLENEN ORTALAMA ÜCRET ARTIŞI 

SEKTÖR 2023 BEKLENEN ORTALAMA ÜCRET ARTIŞI
Otomotiv Ana Sanayi 70,5
Enerji 68,6
Üretim 67,3
Otomotiv Tedarik Sanayi 67,1
Maden & Metal 66,8
Lojistik 66,3
Finansal Hizmetler 65,4
Teknoloji 62,5
Sigorta 61,2
Kimya 60,3
Holdingler 57,8
Tüketici Ürünleri 57,2
Perakende 56,8
Kaynak: Mercer

Okumaya devam et

GÜNCEL

Yes, Chef!” ile Yönetmek: Bir Diziden Alınan Liderlik Dersleri

Yayınlanma:

|

Yazan:

The Bear” dizisi yalnızca mutfakta değil, işletme yönetiminin en karmaşık noktalarında da bize çok şey söylüyor.

Bu yazımda; liderlik, örgütsel sessizlik, kişisel gelişim ve fine dining gibi kavramları bu olağanüstü dizinin sahneleri üzerinden yeniden okudum.
Mutfakta pişen sadece yemek değil; dönüşen kültürler, büyüyen insanlar ve yeniden yazılan yönetim tarifleri…

‘‘The Bear’ Üzerinden İşletme Yönetimi: Mutfakta Pişen Liderlik ve Örgütsel Sessizlikle Mücadele”

Bazı diziler yalnızca hikâye anlatmaz; hayatın karmaşık sistemlerini bir mikroskop altına yatırır. “The Bear”, bu tür yapımların en parlak örneklerinden biri. Chicago’da bir sandviç dükkânının kalıntıları üzerinde yükselmeye çalışan bir ekip… geçmişin yüküyle, geleceğin hayaliyle ve şimdinin kaosuyla baş etmeye çalışan insanlar… Ama aslında her şeyin özünde bir soru saklı: Bir işletmeyi gerçekten ne işler hâle getirir?
Carmy’nin mükemmeliyetçiliği, Richie’nin içsel dönüşümü, Sydney’in vizyoner tutumu ve Marcus’un sessiz gelişimi sadece bir restoranın değil; herhangi bir organizasyonun iç dinamiklerini sorgulatıyor. Bu yazıda; liderlik, örgütsel sessizlik, dayanışma kültürü, kişisel gelişim, eğitimin yatırımlara dönüşü ve elbette gastronomiyle iç içe geçmiş işletme zorluklarını birlikte analiz edeceğiz. Bir mutfak dolusu dersle başlayalım…

Küçük Düşünmek Büyümek İçindir: Stratejik Sadelik ve Odaklanma 

The Bear’ın ilk sezonunda Richie’nin dile getirdiği bir ifade hafızalara kazınır: “Bence daha küçük hedefler koymamız gerekiyor. Daha küçük düşünmeliyiz.” İlk bakışta bu söylem, başarısızlığın bahanesi gibi algılanabilir. Oysa burada yatan fikir, aslında yalın yönetim ve odaklanma stratejisinin temelidir.
Dizinin kaotik ilk dönemlerinde, ekip her alana yetişmeye çalışırken verimsizleşir. Fazlalıklar, iş süreçlerini yavaşlatır; her gün yangın söndürme modunda geçen operasyonlar sürdürülebilirliği tehdit eder. Richie’nin küçük hedefler konusundaki sezgisel tepkisi, aslında büyük resmin küçük parçalarla şekillendiğini kavrayan bir içgörüye dayanır.
Geleneksel işletmecilikte “büyümek” genellikle hacimle, daha büyük alanlarla, daha çok masayla ölçülür. Oysa “The Bear” farklı bir yolu önerir:

Menü sadeleşir
Masa sayısı azalır
Fiyatlar artar ama deneyim derinleşir
Ekip küçülür ama bağ kuvvetlenir

Bu dönüşüm, minimalizmin stratejik bir araç olarak kullanılabileceğini gösterir.
İhtişamdan değil, derinlikten gelen bir başarıdır bu.

Günümüz iş dünyasında da benzer bir dönüşüm yaşanıyor:

Start-up kültürü, yalın yapılarla büyük firmalara kafa tutuyor
“Az ama öz” ekiplerle inovasyon üretiliyor
Odaklanmış değer önerileri, geniş ürün yelpazelerinden daha etkili olabiliyor

Carmy, Richie ve Sydney arasındaki dinamik, bu stratejik yön değişiminin zihinlerde nasıl yankı bulduğunu ortaya koyar. Artık amaç sadece hayatta kalmak değil; az ile çok yapabilmek.

Örgütsel Sessizlik ve İletişimin Gücü: Mutfağın Konuşmayan Kahramanları

Başarının arkasında çoğu zaman yüksek sesle dile getirilmeyen bir şey saklıdır: sessizlik. “The Bear”ın ilk sezonu, tam da bu kavramın ne kadar tehlikeli olabileceğini gösterir. Mutfakta herkes kendi işini yapar, ama kimse duygularını ifade etmez. Endişeler, stres, fikirler — hepsi içe gömülüdür. Bu durum yalnızca çalışanların psikolojisini değil, işletmenin performansını da tehdit eder.

Örgütsel sessizlik, çalışanların fikirlerini, sorunlarını ve önerilerini dile getirmemesi hâlidir.

Sebepleri arasında:

Misilleme korkusu
Liderin otoriter yapısı
“Zaten bir şey değişmez”; algısı
Güvensizlik ortamı

Mutfakta bu sessizlik en çok Carmy’nin yönetim tarzında ortaya çıkar. Teknik olarak usta olsa da, duygu yönetimi ve iletişimde zorlandığı için çalışanlar onunla açıkça konuşamaz.
Fakat bu atmosfer, Sydney gibi bir karakterin gelişiyle değişmeye başlar. O, sorular sorar, öneriler getirir, tartışır — ve bu, ekibin yavaş yavaş ses bulmasını sağlar.

Liderlik burada devreye girer:

Psikolojik güvenlik, ekibin “yanlış yaparsam dışlanmam” diyebildiği bir iklimdir.
Açık iletişim, inovasyonun ve öğrenmenin temelidir.
Bir ekip ancak birbirinin sesi olduğunda gerçek anlamda birlikte çalışabilir.

Sydney’in mutfağa getirdiği bu yeni ses, Carmy’nin dönüşümünü de tetikler. Artık direktif vermek yerine, dinlemek ve tartışmak zorundadır. Bu dönüşüm, tüm organizasyonlarda yaşanabilecek bir kırılma anıdır: sessizlikten diyaloğa geçiş.

Lider Eleştirilebilir mi? Evet, Edilmelidir: Güçlü Olmanın Kırılgan Yolu

“The Bear”da Carmy, mutfağa lider olarak geldiğinde herkesin gözü onda, ama kimse ona geribildirim vermiyor. Neden? Çünkü çok iyi. Çünkü “yıldız şef”. Çünkü “o bilir.” İşte tehlike tam burada başlar.

Yüksek beceri, sorgulanamazlık getirdiğinde, ekip sadece takip eder ama gelişemez.
Mutfakta sıkışmış enerjiler birikir, patlamaya hazır bir baskı oluşturur. Carmy’nin iletişimsiz, içe dönük liderlik tarzı, bu baskıyı iyice artırır. Ama bir liderin her şeyi bilmesi gerekmez — dinlemesi ve gelişmeye açık olması yeterlidir.
Sydney gibi karakterler Carmy’ye karşı çıktığında—tatlı bir tabakta değil, fikirlerde çarpışma yaşandığında—mutfak önce sarsılır, sonra nefes almaya başlar. Eleştiriye açık lider:

Carmy’nin yolculuğu, yetkinlikle liderliğin farklı şeyler olduğunu kabul etmesiyle şekillenir. Mutfağı “benim mutfağım” değil, “bizim mutfağımız” yapmaya başladığında gerçek liderliğe adım atar.

Lider:

Ekibiyle birlikte büyür
Güven oluşturur
Sessizliği iletişime çevirir
Egosunu değil, vizyonunu merkeze alır
Carmy’nin yolculuğu, yetkinlikle liderliğin farklı şeyler olduğunu kabul etmesiyle şekillenir. Mutfağı “benim mutfağım” değil, “bizim mutfağımız” yapmaya başladığında gerçek liderliğe adım atar.
Lider Eleştirilebilir mi? Evet, Edilmelidir: Güçlü Olmanın Kırılgan Yolu
“The Bear”da Carmy mutfağa lider olarak geldiğinde herkesin gözü onda, ama kimse ona geri bildirim vermeye cesaret edemez. Çünkü “o bilir.” Çünkü “o şef.” Ama yetkinlik, sorgulanamazlık getirdiğinde, organizasyonlar öğrenmeyi bırakır.
Bu sessizlik duvarını asıl yıkanlardan biri ise şaşırtıcı bir şekilde Tina olur. Sessiz, sadık, geleneksel çalışan imajından çıkar; deneyiminin getirdiği haklılıkla Carmy’ye ses yükseltir. Son sezonda bir noktada, tüm baskı altında patlar ve şöyle der (ve burada argo tonu dikkat çekicidir):
“Ain’t nobody tryna get ‘round your moody ass anymore, Chef. Fix it.”

Bu söz sadece bireysel bir patlama değildir; örgütsel sessizliğin kırıldığı andır. Tina, yıllarca baskıya, değişime ve kontrolcü liderliğe sessiz kalan ekibin kolektif sesidir artık.

Carmy, bu eleştiriyi duymak zorunda kalır. Bir lider olarak dönüşümü de tam burada başlar:

Artık sadece teknik olarak iyi olmak yetmez
Ekip dinlemiyorsa, liderlik yok demektir
Geri bildirim, mutfağın en değerli malzemesidir

Bu an, “The Bear” dizisinin en insani, en öğretici sahnelerinden biridir. Sessiz çalışanların da söz hakkı olduğunu, liderliğin sadece yön vermek değil, yön bulmak için de kulak vermek olduğunu gösterir.

İş Yeteneği ≠ Liderlik: Ustalıktan Vizyonerliğe Zor Bir Geçiş

Carmy, mutfağa geldiğinde herkes onun “usta” olduğunu bilir. Teknik becerileri olağanüstüdür — bıçak hâkimiyeti, tarif kompozisyonları, ürün seçimi… Ancak işler liderliğe gelince her şey değişir.

İş yeteneği; belirli bir alandaki ustalığı temsil eder.
Liderlik ise insanları yönlendirme, ilham verme ve karar anlarında onların yanında durabilme sanatıdır.

“The Bear” tam da bu farkın ete kemiğe büründüğü bir anlatıdır:

Carmy, teknik olarak mutfağın en iyisidir ama ekip dağınıktır
Kriz anlarında yalnızlaşır çünkü iletişimi zayıftır
Karar vermektense kaçmayı tercih eder (örnek: son sezon finalinde ansızın
kaybolması)
Yetkin ama kırılgandır; liderlik yalnızca teknikle değil, duygusal dayanıklılıkla da inşa
edilir

Sydney burada ilginç bir kontrast oluşturur:

O da teknik olarak iyidir ama asıl farkı insanlarla kurduğu bağdadır
Empati kurar, iletişim geliştirir, hata yapmaktan korkmaz
Otorite arayan değil, güven inşa eden bir liderlik modeli sunar

Bu ayrım, günümüz iş dünyasında da son derece geçerlidir:

Harika bir mühendis, kötü bir takım lideri olabilir
Muhteşem bir tasarımcı, berbat bir yöneticidir belki
Çünkü liderlik; yeteneği yönetmek değil, insanı yönetmekle başlar

Dizide Carmy’nin bu farkı yavaş yavaş fark etmesi (ve Tina gibi çalışanların ona bunu gösterebilmesi) aslında iş dünyası için müthiş bir metafor taşır:

“Lider olmak, en iyisi olmak değil; en iyileri birlikte tutabilmektir.”

En İyi Yaptığımız Şeye Odaklanmak: Kişisel Yatırımların Lezzetli Geri Dönüşü Marcus dizinin ilk sezonlarında geri planda kalan, sessiz ama dikkatli bir karakterdir.
Dikkatini mutfağın ayrıntılarına ve özellikle tatlılara verir. Ama onu farklı kılan, sahip olduğu potansiyelin farkında biri tarafından görülmesidir.
Carmy ve Sydney, Marcus’un yeteneğini keşfeder ve ona yatırım yaparlar. Onu Kopenhag’a eğitime gönderirler. Bu, sadece bir mutfak eğitimi değil; bir çalışana duyulan güvenin ve vizyonun göstergesidir.

Bu bölüm bize birkaç kritik işletme dersi sunar:

Odaklanmak, parlamanın ilk adımıdır
Marcus tatlılara odaklandığında, ortaya çıkarabildiği yaratıcılık herkesin ilgisini çeker.

Yatırım sadece makinelere değil, insanlara yapılmalıdır
Onu yurtdışına göndermek, eğitimle beraber moral ve sorumluluk duygusu da yükler.

Kişisel gelişim, organizasyonel gelişimin kaldıraç noktasıdır
Marcus’un dönüşümü, mutfakta yeni bir kalite standardı yaratır.

Sessiz çalışanlar büyük sürprizler yaratabilir
Görünmez kahramanlara yapılan yatırım, sürpriz başarılarla geri döner.

Bu noktada dizideki fine dining dönüşümünün de temel taşlarından biri haline gelir Marcus’un performansı. Kalite standardı yükselirken ekip içi güven de büyür. Bu da bize işletme dünyasının gizli malzemesini hatırlatır:

İnsan sermayesi, uzun vadeli başarının en tatlı tarifidir.

Fine Dining: Rüya mı, Kabus mu? İşletmesel Sınavların En Zoru

Fine dining restoranları estetik, emek ve yaratıcılığın zirvesidir — fakat bu kadar yüksek standart, aynı zamanda yüksek risk demektir. “The Bear”da da Carmy ve Sydney, yemek sanatını en üst düzeye taşımaya çalışırken; finansal stres, operasyonel karmaşa ve takım dengeleriyle boğuşurlar.

İşte neden bu iş modeli zor:

Düşük Kâr Marjı: Yüksek kalite ürünler, nitelikli iş gücü ve şık sunum; maliyetleri fırlatır ama fiyatları sınırsız artırmak da müşteri sayısını düşürür.
Öngörülemez Talep: “Deneyim” odaklı hizmet vermek her zaman sürdürülebilir müşteri hacmi yaratmaz.
Operasyonel Yoğunluk: Her tabak başlı başına bir “performans”tır. Bu da hata marjını sıfıra çeker.
Ekip Baskısı: Yaratıcılık isteyen menülerle, zaman baskısı altındaki servis çatışır.
Sanat vs Sürdürülebilirlik: Bir noktada hayal edilen menü ile karşılanabilir maliyet arasında ölüm kalım savaşı başlar.

The Bear’ın son sezonu, bu çatışmanın adeta anatomisi gibidir:

Sydney’in yaratıcı tutkusu ile Carmy’nin mükemmeliyetçi kontrolü çarpışır.
Richie, müşteri deneyimiyle restoranın ruhunu yakalamaya çalışırken; arka mutfakta tabaklar değil, sinirler kırılır.
Fine dining rüyası; stratejik netlik, sürdürülebilir menü planlaması ve psikolojik olarak sağlam ekip olmadan kolayca kabusa dönüşür.

İşletme Dersi:

Sanatçılık bir restoran açmak için gerekliyse de yeterli değildir. Bir fine dining işletmesinin başarılı olması için:

Operasyonel liderlik
Finansal denge becerisi
Personel motivasyonu
Net marka vaadi

bir arada çalışmalıdır.

Sonuç: ‘Yes, Chef’ Dedirten Bir Yönetim Dersi

“The Bear” sadece yemek pişirmekle ilgili bir dizi değil; aynı zamanda bir işletmenin kalbini, ruhunu ve çelişkilerini gözler önüne seren bir yönetim anlatısıdır. Mutfakta geçen bu hikâye, iş dünyasına dair şu yalın ama güçlü mesajı verir:

Bir organizasyonu ayakta tutan şey yalnızca teknik beceri değil, birlikte konuşabilen, güvenebilen ve dönüşebilen insanlardır.

Carmy’nin travmatik mükemmeliyetçiliği, Sydney’in vizyoner liderliği, Marcus’un gelişim serüveni, Richie’nin dönüşümü, Tina’nın ses bulması — her biri farklı yönetim kavramlarını bedenleştirir:

Sessizliği kırmak
Liderliği paylaşmak
Yeteneği geliştirmek
Kültür yaratmak
İşletmeler bazen bir fine dining mutfağı gibidir: her şey mükemmel görünmeli ama arkada krizler kaynar. Bu yazının da gösterdiği gibi, çözüm bazen daha küçük düşünmekte, bazen bir çalışana güvenmekte, bazen de bir lidere “kendine gel” diyebilmektedir.

Son söz?

Bir organizasyonun en değerli menüsü, birlikte pişirilen kültürdür.
Ve evet, en iyi işletmelerde sık duyulan bir şey vardır:“Yes, Chef.”

Serhat CAN

Okumaya devam et

GÜNCEL

Hazır Beton Sektöründe Sarsıntı: Teknik Beton Konkordato İlan Etti

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’nin hazır beton, çimento, alçı ve kireç üretiminde faaliyet gösteren önemli oyuncularından biri olan TEKNİK BETON TURİZM İNŞAAT MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş., yaşadığı mali darboğaz nedeniyle konkordato talebinde bulundu. Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 30 Haziran 2025 tarihli kararıyla şirkete 3 aylık geçici mühlet tanıdı.

Mahkeme Kararı ve Sürecin Özeti

  • Mahkeme: Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

  • Esas No: 2025/782

  • Karar Tarihi: 30/06/2025

  • Geçici Mühlet Süresi: 3 Ay

  • Konkordato Komiserleri:

    • Engin Dinçeli (mali konular uzmanı)

    • Deniz Çalışkan

    • Av. Şeyma Nur Kıhtır

Karar kapsamında, borçlu şirketin taşınır ve taşınmaz tüm mal varlıklarının üçüncü kişilere devri yasaklandı. Mahkeme izni olmaksızın rehin tesis edilemeyecek, kefil olunamayacak ve ücretsiz tasarruf işlemleri yapılamayacak.

Geçici Mühletin Hukuki Sonuçları

İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 288. maddesi gereğince, geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Bu kapsamda:

  • 6183 sayılı yasa kapsamında yapılan takipler dahil olmak üzere tüm takip işlemleri durduruldu.

  • Yeni icra ve iflas takipleri başlatılamayacak.

  • Bu tedbirler, yalnızca rehinli ve İİK 206/1 kapsamındaki imtiyazlı alacakları kapsamaz.

Sektörün Genel Görünümü

İnşaat sektöründeki durgunluk, artan hammadde maliyetleri, yüksek faiz oranları ve kamu ihalelerinde yaşanan yavaşlama; özellikle hazır beton ve yapı malzemeleri üreten firmalar üzerinde baskı oluşturmaktadır. Enerji maliyetlerindeki artışlar ve kur dalgalanmaları da finansal yükü artırmıştır. Bu nedenlerle Teknik Beton’un konkordato süreci, sektör geneline dair önemli bir işarettir.

Alacaklılara Duyuru

Şirketten alacaklı olduğunu iddia eden kişi ve kuruluşlar, ilan tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz dilekçesiyle birlikte mahkemeye başvurabilir. Bu süre zarfında konkordato koşullarının oluşmadığı yönündeki deliller de sunulabilir.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Tunahan Solar Enerji Konkordato İlan Etti: Sektörde Şok Etkisi

Yayınlanma:

|

Türkiye’nin güneş enerjisi sektöründe en çok bilinen firmalarından biri olan Tunahan Solar Enerji Tarım Gıda İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., 26 Haziran 2025 tarihinde konkordato başvurusunda bulundu. Firma, 500’den fazla GES projesi ile sektörde önemli bir paya sahipti. Mahkeme, şirkete 3 ay süreyle geçici mühlet verilmesine karar verdi.

Mahkeme Kararı ve Süreç

Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2025/411 Esas numaralı dosya kapsamında, İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 286. maddesi gereğince gerekli belgelerin eksiksiz sunulduğunu tespit ederek geçici mühlet kararını verdi. Karar, 26/06/2025 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde 3 aylık mühlet süresi ile yürürlüğe girdi.

Konkordato Komiserleri Atandı

Mahkeme, şirketin mali yapısını ve ticari faaliyetlerini denetlemek üzere üç kişilik konkordato komiseri kurulu görevlendirdi:

  • Av. Sinan YAZICI (Hukukçu)

  • Yalçın KOTANOĞLU (Bağımsız denetçi)

  • Eda ÖZDEMİR (İşletmeci)

Komiserler, şirketin tüm ticari kararlarını ve işlemlerini denetleyecek; şirket yönetiminin yaptığı her işlem komiserlerin iznine tabi olacak.

Geçici Mühletin Hukuki Sonuçları

Geçici mühlet süresi içinde:

  • Şirketin taşınmazlarını devretmesi, rehin vermesi, kefil olması yasaklandı.

  • Yönetim organının tüm kararları geçici konkordato komiserlerinin onayına bağlandı.

  • Rehinli alacaklılar, sözleşme tarafları ve borç ilişkisi içindeki tüm taraflar açısından İİK 294-297. maddeleri uyarınca özel düzenlemeler yürürlüğe girdi.

Alacaklılara Yasal Uyarı

Mahkeme ilanına göre, konkordato talebine karşı çıkmak isteyen alacaklıların, ilanın yayımlandığı tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz dilekçesi vermeleri gerekiyor. Aksi halde, konkordato süreci kaldığı yerden devam edecek.

Enerji Sektöründe Bir Alarm Daha

Tunahan Solar Enerji’nin konkordato ilanı, yenilenebilir enerji sektöründe yaşanan finansal baskıların bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Artan kur maliyetleri, yüksek faizler, yatırım finansmanına erişim sıkıntısı ve tedarik zincirindeki belirsizlikler, son yıllarda sektördeki birçok firmayı benzer şekilde zor durumda bıraktı.

Sektör İçin Ne Anlama Geliyor?

GES yatırımları Türkiye’nin enerji dönüşüm politikaları açısından stratejik öneme sahip. Ancak bu konkordato, yalnızca bir şirketin mali sıkıntısı değil; genel sektör yapısındaki kırılganlıkların da bir göstergesi.

Tunahan Solar Enerji gibi büyük portföy sahibi bir firmanın konkordato ilan etmesi, diğer yatırımcı ve tedarikçileri de tedirgin edebilir.


📌 bankavitrini.com Yorumu:

“Tunahan Solar Enerji, Türkiye’de güneş enerjisi yatırımının öncülerindendi. Konkordato kararı, hem sektördeki finansal dalgalanmaların hem de regülasyonlara bağlı belirsizliklerin geldiği noktayı gösteriyor. Yenilenebilir enerji yatırımları desteklenmeye devam etmezse, sektörde daha fazla mali yapı bozulması yaşanabilir.”

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.