Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Hayal kırıklığı = Beklentiler / Gerçekler

Yayınlanma:

|

Bülten yazmak kadar bültene başlık belirlemek de zor. Hele bir de neredeyse 2 sene sonra ilk defa faiz artıracak TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına denk geldiyseniz vay hâlinize… İlk önce başlık olarak aklıma “Yapılana kadar imkânsız görünür: Devir kendini #TCMB” yazmak geldi. Kendimi yeni ekonomi takımının ateşli bir taraftarı gibi gördüm. Sonra aklıma siyasi iradenin faiz hassasiyeti geldi, sonra da faiz artacak tamam da ya o kadar da artırmazsa ne olacak diye düşününce farklı bir başlık buldum. Şimdi gelin bu önemli güne bir kez daha TCMB diyerek başlayalım.

TCMB’nin faizi hangi seviyeye yükseltebileceği ile ilgili son günlerde pek çok soru alsak da, aslında bu sorunun cevabını şimdi bilmediğimiz gibi yıllardır da bulamadığımızı itiraf etmeliyim. Rezerv paraya sahip ekonomik olarak göreceli ‘büyük’ ülkelerde, ekonomiye yön gösterecek olan faizin ne olacağının sinyali önceden kamuoyunun bilgisine verildiği, diğer bir deyişle piyasaların buna hazırlandığı, gerçekleşmenin ise sürpriz yaratmadığını pek âlâ biliyoruz. Türkiye cephesinde ise faiz konusu malûmuz olduğu üzere başka ve derin bir mevzuu!

TCMB’nin faiz setinde 4 değişik faiz oranı bulunuyor. Bunların arasında manşet olarak ön plana çıkan faiz, politika faizi, yani 1 hafta vadeli repo ihale faizi. Onun da oranı %8,5. Politika faizi 2021 yılının Ağustos ayında %19 seviyesinde idi. Sonrasında olanlar malûm. Bunun dışında politika faizinin 150 baz puan altında faiz koridorunun alt bandı yani borç alma faiz oranı (%7), politika faizinin 150 baz puan üzerinde ise faiz koridorunun üst bandı yani borç verme faizi oranı (%10) bulunuyor. Bunların da en tepesinde, tüm haşmetiyle Geç Likidite Penceresi (GLP) (hesabını kitabını iyi yapamayan ve son dakika TCMB’den borçlanmak durumunda kalan bankalar uygulanan) namî diğer ceza faizi var ki onun da oranı %13.

Her ne kadar TCMB’nin nasıl bir karar alacağını bilemesek de, şu an %8,5 olan politika faizinin ‘kademeli’ bir şekilde %20 seviyesine yükseltileceği, esas ‘sıkılaştırmanın’ (bakın burası önemli) ise koridorun üst bandı üzerinden yapılacağını düşünüyoruz. Bu minvalde, faiz koridorunun üst bandı ve GLP faiz oranlarının politika faizinin çok üzerinde belirlemesini bekliyoruz. Cümlenin ilk kısmı tamamen varsayım olsa da, ikinci kısmı için sezilerim oldukça kuvvetli. Keza bu yönde bir politika tercihi, 2011 – 2014 yılları arasından da kullanmıştı. Son verilere göre, TCMB’nin bankalara verdiği paranın ağırlıklı ortalama maliyeti (AOFM) %8,50 seviyelerinde. TCMB’nin ekonomiyi soğutmak adına bu oranı da (AOFM) sert bir şekilde yukarı itmesi, beraberinde kredi kartı faiz oranından tutun, kredili mevduat faizlerine kadar pek çok krediye mahsus faizinin de yukarı gelmesine neden olacaktır. Piyasanın reaksiyonunu, politika faizi kadar diğer faiz oranlarının da ne olacağına paralel olacaktır!

Piyasa fiyatlaması da bize bu noktada önemli ipuçları sunuyor. Kabaca 1 ay önce %8’li seviyelere kadar gerileyen 10 yıllık gösterge Türkiye devlet tahvilinin bileşik faizi neredeyse iki kat artarak %16-17 seviyelerine geldi. Öte yandan, piyasada ‘iş gören’ faizilerin de yine son veriler ile %40 seviyesinde olduğunu düşünürsek (3 aya kadar mevduat faizi %39,42 ; kredi faizi ise 40,02 seviyesinde), TCMB’nin de faizi %40 seviyesine yükseltmesi gerektiğini düşünebiliriz. Böyle bir durum, TL’nin ‘kükremesine’ neden olarak hızla cazibesini de artıracaktır. Lâkin, her ilacın şifa etkisi kadar yan etkisinin de ortaya çıkacağını unutmamak gerekiyor. Şifa etkisi, yerli yatırımcının DTH miktarının hızla azalmasına, TL tasarrufların hızla artmasına (dolarizasyon eğilimi azalacak), yabancı yatırımcı ülkeye sıca sıcak para sokmasına, talebin keskin bir şekilde düşmesine (kredi faizleri daha da yukarıya gelecek) böylelikle enflasyonist dönemde ucuz para ile fiziki taşınmazlara olan ilgili (ev, araba, arsa) dönemi bitecek, yabancı indinde Türkiye’nin risk primi de (CDS primi) hızla düşecektir.

Güzel güzel sıralıyoruz da, TL’nin bu kadar hızlı değer kazanmasını isteyen var mı, hiç düşündünüz mü? İhracatçının uzun bir süredir baskı altında olan kur nedeniye rekabet gücünü kaybettiği, ülkenin adeta ara mal çöplüğüne döndüğü, üretmek yerine dışarıdan almanın çok daha mantıklı olduğunu, yılın ilk 5 ayında 56,1 milyar dış ticaret açığı vererek Türkiye’nin açık rekoru kırdığını, güçlü TL’nin daha büyük bir açık demek olduğunu bunun da karşılığının döviz talebi olduğunu bir kez daha düşünün. TCMB’nin de döviz rezervlerinin ne kadar kırılgan olduğu düşünülürse, TL’ye talep olması durumunda, bozulacak olan dövizi de hızla TCMB tarafından satın alınacağını düşünüyoruz. Daha da basit bir yaklaşımla, TL’nin değer kazanmasını (USDTRY kurunun gerilemesini) saman alevine benzetiyoruz ve mevcut denklemde kurun aşağıya geleceğine pek de imkân tanımıyoruz! Yeni dönemin ekonomik paradigması: daha yüksek kur, daha yüksek faiz, soğuyan ekonomi!

Bunları alt alta üst üste koyunca, TCMB’nin bugün çok da fazla kükremesine gerek olmadığını düşünüyoruz. Ölçülü miktarda faiz artırımı (mesela %15-17 seviyesi) beraberinde güçlü bir ‘politika metni’ ve enflasyon devam ettikçe ‘gereken yapılacaktır’ tarzında ortodox politikalara geri dönüş sinyali, şeffaflık, öngörülebilirlik ve en son tahlilde olmazsa olmaz yapısal reformlara da hükümetin eğilmeye başlanması, kanımca en optimal sonuç olacaktır. TCMB’nin bankacılık sektörüne uyguladığı sıkı kural ve kısıtlamaları gevşetip gevşetmeyeceği de en az faiz kararı kadar merakla bekleniyor keza regülasyonlar sektörün verimli bir şekilde çalışmasını da engelliyor. Son bir dipnot daha düşelim, Mart 2024’de yapılacak ara seçimler ufukta görünürken, sıcak olan ekonominin bir an önce buz kesmeden soğuması bir tercihten ziyade gereklilik olarak duruyor. Unutmamak gerekiyor ki sadece faiz artışı ile tüm sorunlar çözülebilseydi, durmaksızın faiz artıran Arjantin şimdiye kadar enflasyonun “belini bükerdi.”

TCMB’nin faiz adımı öncesinde, dün gözler FED Başkanı Powell’ın iki günlük Meclis hitabına ya da savunması çevrildi. Her ne kadar bu ay sonuçlanan olağan FOMC toplantısında faiz oranını neredeyse 1,5 yıl ardından sabit bırak FED bundan sonrası için 2 kez daha 25 baz puan faiz artışı öngörerek piyasalara sürpriz bir sinyal verse de, dün Powell’ın konuşması da farklı bir ton içermedi. Yılda iki kez düzenlenen ve para politikasının geleceğine ilişkin ipuçları sunan Meclis konuşmasında, Powell yine şahin bir üslup kullanarak enflasyonla mücadele etmek adına faizlerin yüksek düzeyde tutulması gerektiğini hatta gerekirse daha da artırılması noktasında komite içerisinde görüş birliği sağlandığını vurguladı.

Powell’ın yeni bir şey söylememesine paralel, piyasa yansıması da olumsuz olmadı. Daha da doğrusu artık piyasa FED’in faiz ile işinin tamamen bittiğine, sadece FED’in tonu yüksek tutmaya çalıştığın anladı ki piyasa fiyatlaması da bunu açık bir şekilde gösteriyor. Açıklama ardından doların piyasa kuru olan DXY 102 seviyesine geriledi. Daha da aşağıda 100,8 seviyesine teknik mânâda dikkat etmekte fayda görüyoruz. Bu bağlamda, EURUSD paritesi de 1,10 seviyesine gelerek son 6 haftanın zirvesine yükseldi. ABD tahvil faizleri hafif de olsa kafayı yukarıya kaldırınca, faiz getirisi olmayan altının ons fiyatı bundan olumsuz etkilenerek 1,930 dolar seviyesine geriledi. Bitcoin son günlerde olumlu rüzgârları da arkasına alarak 30bin dolar seviyesini geçti. Geçen hafta dünyanın en büyük varlık yönetim firması BlackRock spot Bitcoin ETF ürünü ihracı için SEC’e başvuruda bulunması da direnişin parası ateşledi. Teknik mânâda aylık kapanışın 30bin dolar seviyesi üzerinde olması yukarı yönlü isteğin devam etmesine neden olacaktır.

Amerikan hisse senetleri, FED Başkanı Powell’ın Kongre’deki ifadesi, merkez bankasının enflasyonu kontrol altına alma hedefini güçlendirdiği ve muhtemel faiz artışlarının olasılığına işaret ettiği için geceyi düşüşle kapandı. Yükselişte başı çeken teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq endeksi düşüşte de önde koştu ve %1,2 geriledi. Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında da Powell’ın açıklamaları sonrasında hafif de olsa satıcılı bir havanın hâkim olduğunu görüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası yatay bir seyir izlerken, Hong Kong borsası Hang Seng %2 geriledi.

Bizim cenahta ise TCMB’nin faiz kararı öncesinde dün BİST100 endeksi günü %1,2 oranında kayıpla tamamlarken, USDTRY kuru 23,55-23,60 banında kontrollü bir şekilde işlem görüyor. Yaz sezonu nedeniyle turizm dövizleri diğer taraftan ise kısmen de olsa kâr satışlarına yönelen yurtiçi yerleşiklerin de yardımı ile Çarşı’da da kuru gevşiyor.

Bugün İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) da olağan faiz toplantısı büyük bir merakla takip ediliyor. BoE’nin faizi 25 baz puan artırmasına %51 ; 50 baz puan artırmasına ise %49 ihtimal tanınıyor. Enflasyon, BoE hedefinin dört katının üzerinde seyretmeye devam ederken, BoE’nin bugün faiz oranlarını 15 yılın en yüksek seviyesine çıkarması (%4,75) beklentisinin yanı sıra ilerleyen toplantılara da en 100 baz puan daha faiz artırımı sığdırarak politika faizini %5,75 – 6,00 seviyesine taşıyacağına dair beklentiler artmış durumda. GBPUSD paritesi 1,28 seviyesinin altında hazır beklerken, faizin yönünü yukarıya çevirmiş olmasına paralel iki yıllık İngiliz devlet tahvili getirileri de %5,1 ile son 15 yılın zirvesinde salınıyor.

Merkez Bankaları kararları yanı sıra, her hafta Perşembe günü olduğu üzere içeride TCMB ve BDDK’nın haftalık bültenleri, ABD’de ise haftalık işsizlik maaşı başvurularını takip edeceğiz.

TCMB faiz oranları

1687408105379f58c53dfd237bfb4ee220f6e9f68e_1_1200.jpg

İKTİSATBANK

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kitap Künyesi

  • Kitap Adı: Nasıl Yatırım Yapılır?

  • Alt Başlık: Kişisel Yatırımın Cesur ve Yeni Dünyasına Yolculuk

  • Yazarlar:

    • Peter Stanyer

    • Masood Javaid

    • Stephen Satchell

  • Çevirmen: S. Cem Çiloğlu

  • Yayınevi: The Economist Books / Türkçe baskı: Epsilon yayınevi

  • Dil: Türkçe (Orijinal dil: İngilizce)

  • Kapsam: Yatırımın temellerinden başlayarak kişisel finans, portföy yönetimi, risk dağılımı ve yeni nesil yatırım araçlarına kadar geniş bir perspektif sunar.

  • Hedef Kitle: Yatırıma yeni başlayacak bireyler, kişisel finansına yön vermek isteyenler ve stratejik portföy oluşturmak isteyen yatırımcılar.

İçerik Özeti

  • Yatırımın Temel İlkeleri

  • Risk ve Getiri Dengesi

  • Portföy Teorisi

  • Fon Seçimi ve Dağılımı

  • Alternatif Yatırım Araçları (ETF’ler, tahviller, emtialar, kripto varlıklar)

  • Yatırım Psikolojisi ve Karar Alma Süreçleri

  • Güncel Piyasa Gelişmeleri ve Etkileri

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

1. Yatırımın Temelleri

Kitap, yatırımın amacını net şekilde tanımlayarak başlar: paranın zaman içindeki değerini korumak ve artırmak. Yatırımcılar için temel kavramlar olan risk, getiri, zaman ufku, likidite gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Her yatırım bir risk içerir; önemli olan bu riski bilinçli şekilde yönetebilmektir.

2. Portföy Oluşturma ve Risk Dağılımı (Diversifikasyon)

Yazarlar, yatırımcılara tüm yumurtaları aynı sepete koymamaları gerektiğini anlatır. Portföy oluştururken farklı varlık türleri arasında dağılım yapmanın önemi vurgulanır: hisse senetleri, tahviller, nakit, emtialar, alternatif yatırımlar gibi.

📌 Ana fikir: Sağlam bir yatırım stratejisi; çeşitlendirme, maliyet bilinci ve hedefe uygunlukla mümkündür.

3. Varlık Sınıfları ve Araçlar

Bu bölümde yatırım yapılabilecek başlıca varlıklar detaylı şekilde anlatılır:

  • Hisse senetleri: Uzun vadede büyüme sağlayan ama dalgalı ürünlerdir.

  • Tahviller: Daha düşük riskli, ama sınırlı getirili.

  • Nakit ve mevduat: Güvenli ama enflasyona karşı kırılgan.

  • Alternatif yatırım araçları: Gayrimenkul, hedge fonları, özel sermaye ve son zamanlarda kripto varlıklar gibi yeni trendler.

📌 Ana fikir: Her varlık sınıfının risk-profili farklıdır ve yatırımcının hedeflerine göre seçilmelidir.

4. Zaman ve Psikoloji Faktörü

Yatırımcıların en büyük düşmanlarından biri kendileridir. Korku, açgözlülük, sürü psikolojisi gibi duygusal faktörlerin yatırım kararlarını nasıl etkilediği anlatılır. Piyasa zamanlamasının zor olduğu, uzun vadeli düşünmenin önemi vurgulanır.

📌 Ana fikir: Duygusal kararlar yerine disiplinli bir yatırım stratejisi başarı getirir.

5. Yatırım Stratejileri ve Yaklaşımlar

Pasif ve aktif yatırım farkı, endeks fonlarının avantajları, değer ve büyüme yatırımcılığı gibi farklı yatırım stratejileri açıklanır. Ayrıca, yaşa ve gelir seviyesine göre yatırım stratejileri örneklenir.

📌 Ana fikir: Herkesin yatırım stratejisi kişisel durumuna, hedeflerine ve risk toleransına uygun olmalıdır.

6. Geleceğe Hazırlık ve Yeni Trendler

Kitabın son bölümleri geleceğin yatırım dünyasına odaklanır. ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim kriterleri), yapay zeka destekli algoritmalar, robo-danışmanlar, fintech’ler gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Yatırım dünyası hızla değişiyor; bilgiye açık ve adapte olabilen yatırımcılar öne çıkacak.

Genel Değerlendirme

Bu kitap, yatırım dünyasına giriş yapmak isteyenler için bilimsel temellere dayalı, pratik ve anlaşılır bir kılavuzdur. Hem yeni başlayanlar hem de stratejisini geliştirmek isteyen yatırımcılar için değerli bilgiler sunar.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Ateşkesle petrol geriledi. Faiz indirim umuduyla Türk piyasaları canlandı

Yayınlanma:

|

Yazan:

İran ve İsrail, 12 gün süren çatışmaların ardından Trump’ın aracılığıyla ilan edilen ateşkese büyük ölçüde uyarken, taraflar zafer ilan etse de ateşkesin kırılgan olduğu ve karşılıklı ihlâl suçlamalarının sürdüğü görülüyor. ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı’nın ön raporuna göre, Trump’ın “nükleer programı yok ettik” iddiasına karşın İran’ın nükleer kapasitesi yalnızca birkaç ay geriye itildi; yeraltı tesislerin girişleri kapansa da altyapı büyük ölçüde sağlam kaldı. Bu gelişme, Trump’ın İran’a yönelik hava saldırısının başkanlığının en büyük siyasi kumarı olarak görülmesine yol açarken, “sınırlı müdahale ile büyük diplomatik zafer” stratejisinin uzun vadede ters tepebileceği vurgulanıyor. Özellikle Trump’ın kampanya döneminde verdiği “sonsuz savaşlara son” sözleriyle çelişen bu adım, hem MAGA hareketinde kafa karışıklığına neden oldu hem de dış politikada kırılganlık yarattı. Nitekim Reuters/Ipsos anketine göre kamuoyunun sadece %36’sı saldırıyı destekliyor, Trump’ın genel onay oranı ise %41’e gerileyerek ikinci döneminin en düşük seviyesine inmiş durumda.

Dün ateşkesin kırılganlığına dair gelen haber akışlarına rağmen piyasalar, yaşananları bir belirsizlik değil, taşların yerine oturması için gereken bir geçiş süreci olarak yorumladı ve günü iyimser bir havada tamamladı. Jeopolitik tansiyonun düşmesi ve Hürmüz Boğazı’nın kapanmayacağına dair beklentiler, arz endişelerini yatıştırırken, tahterevalli misali hareket eden petrol fiyatları savaş öncesi seviyelere geri döndü. Brent petrolün varil fiyatı %12 gerileyerek 67 dolar seviyesini test etti.

Güvenli liman altın, geçtiğimiz hafta artan risklerle 3,450 doları görmesinin ardından, ateşkes haberiyle birlikte 3,295 dolara kadar geri çekildi ve bu sabah itibarıyla 3,330 dolar seviyesine toparlandı. Altındaki bu düzeltme, gümüş fiyatlarını da baskıladı. On üç yılın zirvesine yürüyen hareketin başlangıç noktası olan 35,25 dolar seviyesi dün bir kez daha test edilse de, bu sabah gümüşün yeniden 36 dolar seviyesine toparladığını görüyoruz. Öte yandan, fiat para sistemine olan güvenin sarsıldığı bu dönemde alternatif değer saklama aracı olarak öne çıkan Bitcoin, 107bin dolar seviyesine yükselerek direnç hattını zorlamaya başladı. Asıl ivmenin ise 113 bin dolar seviyesinin aşılmasıyla hız kazanacağı görüşündeyiz (bakınız grafik).

FED Başkanı Powell, Kongre’de yaptığı yarıyıl sunumunda, henüz faiz indirimine gitmek için acele etmeyeceklerini yineledi. Yaz aylarında gümrük tarifelerinin enflasyonu yukarı çekmeye başlayabileceğini belirten Powell, bu gelişmelerin para politikası kararları açısından belirleyici olacağını vurguladı. Güçlü seyreden işgücü piyasası ve tarifelerin nihai etkisine dair belirsizlik nedeniyle temmuz toplantısı dâhil, kısa vadede faiz indiriminin gündemde olmadığını açıkladı. Powell, FED’in Trump yönetiminin ticaret politikalarına destek ya da karşı durmak gibi bir amacı olmadığını, ancak bu politikaların enflasyon üzerindeki etkisinin dikkatle izlenmesi gerektiğini ifade etti.

Powell’ın ifadeleri, yatırımcıların temmuzda faiz indirimi beklentilerini azaltmasına, bunun yerine eylül ayında bir indirim olasılığını daha fazla fiyatlamasına neden oldu. FED’in mevcut para politikası duruşunu koruduğunu yineleyen Powell, enflasyonun gerçekten sınırlı kalması durumunda faiz indiriminin erkene çekilebileceğini de söyledi. Öte yandan, Trump’ın Powell’a yönelik eleştirileri yeniden gündeme gelirken, Başkan’ın FED’in politika faizini en az 2-3 puan daha düşük seviyeye çekmesi gerektiği yönündeki açıklamaları da dikkat çekti.

Vadeli kontralara göre, FED’den sene sonuna kadar 60 baz puan yani en az iki kez 25 baz puan faiz indirimi fiyatlanıyor. Powell’ın açıklamalarına rağmen son üç haftadır gerileyen 10 yıllık gösterge ABD tahvil faizi %4,30 seviyesini test etti. Dolar zayıflığı ise şiddetini daha da artırdı: DXY 97’li seviyelere kadar gerileyerek son üç yılın en düşük seviyesini test ederken, EURUSD paritesi ise 1,1640 seviyesini test ederek son dört yılın zirvesine yürüdü. Daha basit bir anlatımla, eğer dolar sene başı 100 seviyesinde ise bugün 90 seviyesine gerilerken, EUR ise 112 seviyesine yükseldi!

İsrail-İran savaşında taraflar ateşkesi resmî olarak kabul etmeleri ve petrol fiyatlarının savaş öncesi döneme geri gelmesi Türk mali piyasalarını belirgin derecede olumlu etkiledi. Jeopolitik riskler ve beraberinde artan enerji fiyatlarına paralel Haziran toplantısını pas geçen TCMB’nin Temmuz toplantısında 350 baz puan faiz indirimine gideceğine kesin gözüyle bakılınca, TL ve TL cinsi varlıklara alım geldi. Şöyle ki, savaş süresince negatif etkilenen hisse senetleri, dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere alımlara sahne olarak günü %3,4 yükselişle tamamladı. Teknik mânâda yukarıda 9,800 endeks seviyesine kadar yükseliş isteğinin korunacağını düşünüyoruz. Bu da ilave %3 yükseliş potansiyeli demek. Öte yandan, faiz indirimlerinin ‘yarayacağı’ bankacılık sektörüne de alıcı gözle bakmak gerektiğini belirtmiştim. Dün XBANK günü %4,3 yükselişle günü tamamlarken, yine faiz indirimi beklentisi ile iki yıl vadeli gösterge bileşik faiz yaklaşık 2,5 puan düşüşle %42,5’e kadar geriledi. USDTRY kuru 39,70’li seviyelere kadar yükselmesi ardından yönünü hafifçe de olsa aşağıya çevirerek 39,58 seviyesini test etti. CDS risk primi yeniden 300 baz puanın altına geriledi.

Havanın olumluya dönmesi ile Hazine 2030 vadeli USD cinsi sukuk ihracı için bankaları dün yetkilendirdi. İhaleye gelep talep 5 milyar doları aşarken, Hazine 2,5 milyar dolar borçlandı; nihai getiri %6,85 oldu. Benzer bir şekilde bir önceki gün de Eximbank da %7 getiri ile 500 milyon dolar büyüklüğünde 3 yıl vadeli tahvil ihracı yapmıştı.

Dün Türkiye cephesinde açıklanan reel sektör güven endeksi ve finansal kesim dışındaki firmaların net döviz pozisyonu dikkatimizi çekti. Haziran ayında  mevsimsellikten arındırılmış seriye reel sektör güveni son 10 ayın en düşük düzeyinde gerçekleşirken, enflasyon beklentilerindeki düzelme ise devam etti. Öte yandan, finansal kesim dışındaki firmaların net döviz pozisyonu Nisan ayında bir önceki aya göre yaklaşık 12 milyar dolar daha bozulurken, toplam açık pozisyon 172 milyar dolar seviyesine gelerek son yedi yılın en yükseğine ulaştı. Açıklanan İSO 500 verilerinde, şirketlerin yaptığı faaliyet kârın neredeyse tamamının finansman maliyetine gittiğini düşünürsek, şirketlerin yüksek TL faiz yerine faaliyetlerini sürdürmek adına riskli olsa da döviz kredisine baş vurduklarını görüyoruz!

ABD borsalar geceyi %1’in üzerinde yükselişle tamamlarken, yeni gün başlangıcında, Pasifik’in diğer ucunda iyimser havanın koruduğunu görsem de kazanımların çok da güçlü olmadığını not edelim. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de hafif de olsa eksiler göze çarpıyor. Öte yandan gözler Lahey’de toplanan NATO Zirvesini takip ediyor. Liderler, ABD Başkanı Trump’ın baskısıyla savunma harcamaları hedefini GSYH’nin %5’ine çıkarma konusunda uzlaştı. Bu yeni hedef, Trump’ın uzun süredir dile getirdiği müttefikler daha fazla ödemeli talebine yanıt niteliğinde ve 10 yıl içinde hayata geçirilmesi planlanıyor. Harcamaların %3,5’i doğrudan savunma (askerî harcamalar, silahlar vb.), %1,5’i ise siber güvenlik, altyapı ve enerji güvenliği gibi destekleyici kalemlere ayrılacak.

NATO Zirvesi kapsamında Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump bir araya geldiler. İkili ilişkiler, bölgesel ve küresel konular ele alınırken, Trump’ın Netanyahu’ya daha fazla ABD saldırısı beklememesi gerektiğini ilettiğini okuyoruz. Mali piyasaların makro gündemi bugün sakin görünüyor. ABD’de açıklanacak yeni konut satışları takip edilebilir. Her ne kadar küresel arenada haber akışı yoğun olsa da, gözler bir diğer taraftan 30 Haziran tarihinde CHP Kurultayına yönelik iptal duruşmasına çevrildi. İptal yönünde (mutlak butlan) bir karar ihtimalinin zayıf olmadığını özellikle Kılıçdaroğlu’nun basına yansıyan açıklamalarından düşünmeye başladık!

Bitcoin

Teknik mânâda Ters Omuz Baş Omuz (TOBO) görünümü hâkim olsa da, hareketin akım yönü biraz kafamızı karıştırıyor. Normalde TOBO için akım yönünün yani hareketin başlangıç kısmının aşağı yönlü olması gerekirdi. Yine de, 113bin dolar civarında olan boyun çizgisine dikkat edeceğiz. Üzerinde kapanış görmemiz durumunda, teknik mânâda 150bin dolar seviyesinin önünün açılacağını düşünüyoruz.

1750826086e70c9b7d32c71dcb6c4990c21b669bda_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Piyasa Beklemiyordu! Bitcoin Neden Patlama Yaşadı?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Son günlerde Bitcoin fiyatlarında dikkat çekici bir yükseliş yaşandı. Uzun süredir dar bir bantta hareket eden Bitcoin, 106.000 $ seviyesini aşarak yatırımcıların dikkatini yeniden üzerine çekti. Bu yükselişin arkasında hem küresel gelişmeler hem de piyasa içi dinamikler bulunuyor. İşte Bitcoin’in yükselmesinin arkasındaki dört temel neden:

 

1️⃣ Jeopolitik Gerilimin Azalması: Orta Doğu’da Ateşkes Umudu

İsrail ile İran arasında tırmanan tansiyon, Bitcoin gibi “güvenli liman” olarak görülen varlıklara ilgiyi artırmıştı. Ancak özellikle İran’ın sınırlı misillemesi sonrası bölgedeki sıcak çatışma ihtimalinin azaldığı yönündeki haberler, yatırımcıların riskli varlıklara dönüşünü sağladı. Trump’ın devreye girerek geçici ateşkesi desteklediğine dair söylentiler, piyasalarda olumlu bir hava estirdi. Bu gelişmeler Bitcoin fiyatında yukarı yönlü bir kırılmanın önünü açtı.

2️⃣ Kurumsal Spot Bitcoin ETF’lerine Güçlü Talep

ABD’de spot Bitcoin ETF’lerine olan kurumsal ilgi dikkat çekici düzeyde artış gösterdi. Sadece 24 Haziran’da yaklaşık 350 milyon dolarlık giriş kaydedildi. Toplamda 10 günlük süreçte 499 milyar dolara ulaşan akımlar, Bitcoin piyasasına kurumsal güvenin yeniden arttığını gösteriyor. CoinShares verilerine göre geçen hafta kripto yatırım ürünlerine 1.24 milyar dolar giriş oldu; bunun 1.1 milyar doları yalnızca Bitcoin’e yapıldı.

3️⃣ Short Squeeze Etkisi: Kısa Pozisyonların Tasfiyesi

Yükselişin önemli nedenlerinden biri de, Bitcoin’de açılmış olan 121 milyon dolarlık short (açığa satış) pozisyonunun tasfiye edilmesiydi. Kripto piyasasının genelinde ise yaklaşık 358 milyon dolarlık kısa pozisyon likiditeye uğradı. Bu tür durumlar, yükselişi hızlandıran bir “short squeeze” etkisi yaratır; yani yatırımcılar zararı azaltmak için yükselen piyasaya sonradan girmek zorunda kalır ve bu da yükselişi daha da hızlandırır.

4️⃣ Makroekonomik ve Teknik Göstergelerin Uyumu

FED’in faiz indirimi beklentileri, düşen petrol fiyatları ile birlikte enflasyon baskısının azalması ve teknik grafiklerdeki pozitif sinyaller (örneğin, hareketli ortalamaların yukarı yönlü kesişimi) Bitcoin için uygun bir zemin hazırladı. Uzmanlar, bu teknik ve temel faktörlerin birleşimiyle Bitcoin’in önümüzdeki süreçte 120.000 $ seviyesini test edebileceğini öngörüyor.

Bitcoin Neden Yükseldi?

Neden Açıklama
Jeopolitik Riskin Azalması Risk iştahını artırarak BTC’ye yönelimi tetikledi
ETF Girişleri Kurumsal talep ile hacim arttı
Short Squeeze Kısa pozisyonların kapanması ani yükselişi destekledi
Makro + Teknik Sinyaller Piyasa momentumunu yukarı taşıdı

Bitcoin’in yükselişi sadece tek bir gelişmeye değil, çok katmanlı bir etkenler zincirine dayanıyor. Özellikle kurumsal talep ve teknik göstergelerin desteğiyle fiyatlarda yukarı yönlü hareketin devam edebileceği konuşuluyor.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.