Connect with us

GÜNCEL

Petrol 10 ayın zirvesinde!

Yayınlanma:

|

Suudi Arabistan ve Rusya’nın gönüllü arz kesintilerini yıl sonuna kadar uzatmasının ardından piyasaların arz sıkıntısına ilişkin endişeleri nedeniyle Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı dün 91 dolar seviyesine kadar yükselerek Kasım 2022’den bu yana en yüksek seviyeyi test etti. Yatırımcılar Suudi Arabistan ve Rusya’nın gönüllü kesintileri ekim ayına kadar uzatmasını bekliyordu ancak üç aylık uzatma kararı sürpriz olarak nitelendirildi. Kuşkusuz, petrol fiyatlarındaki yükseliş küresel büyüme temasına ve enflasyonla savaşa ‘balta’ vuracaktır. Dahası, petrol fiyatlarının yükselmesi, Türkiye ve KKTC gibi net enerji ithalatçısı olan ülkeler için de (cari açık ve enflasyonla savaş) pek de olumlu olmadığını not düşelim.

Arz kesintisinin uzatılması, özellikle ABD’de enflasyonu azaltmak için daha fazla mali sıkılaştırma olasılığını da artırdı. ABD’de dün açıklanan imalat sektörü PMI verisi büyüme ile daralmanın ayrıştığı eşik 50 değerinin altında 10. ayını geçirmesine rağmen istikrara kavuştuğunun (beklentilerden daha iyi veri) anlaşılması, hatta, cuma günü açıklanan istihdam raporunun işgücü piyasasının gevşediğini göstermesine rağmen imalat sektöründe istikrara işaret etmesi, FED’in de faiz oranlarını uzun bir süre yüksek seviyede tutabileceğine inanışını artırdı. ABD dolarının piyasa faizi olan 10 yıllık devlet tahvil getirisi %4,27 seviyesine dayanarak son 2 iş gününde 20 baz puan yükseldi!

Elbette, risksiz faiz oranı olarak görülen faizin yükselmesi, faiz getirisi olmayan altının ons fiyatını 1,925 dolar seviyesine kadar itti. Altın 3 haftadır, 1,940 dolar seviyesinden haftalık kapanış gerçekleştiriyor. Doların piyasa faizinin yükselmesi sonrasında, sepet bazında döviz kuru olan DXY de kesintisiz bir şekilde 8 haftadır yükselişini devam ettirerek 105 seviyesine dayandı. Teknik mânâda yukarıda 105,4 seviyesine dikkat edeceğiz. Doların güçlenmesi EUR ve GBP üzerinde de baskı kurdu. Sterlin dün 1,2525 ile haziran ayından bu yana en düşük seviyeye indi. Daha da aşağıda 1,2470 seviyesini takip ediyoruz.

Türkiye cephesinde ise dün ekonomide istikrarı sağlamaya yardımcı olması açısından Dünya Bankası’nın Türkiye fonunu ikiye katlayarak 35 milyar dolara çıkarmasının görüşüldüğü öne sürüldü. Bloomberg’ün özel haberinde, mevcut 17 milyar dolarlık programa ek olarak önümüzdeki 3 yıl için 18 milyar dolarlık fon ayrılmasının gündemde olduğu yazıldı. Programın, hükümete doğrudan kredi aktarılmasının yanı sıra özel sektörün de desteklenmesini içerdiği belirtiliyor. Konuyla ilgili olarak resmî otoritelerden herhangi bir teyit gelmese de, Türk mali piyasaları habere olumlu bir tepki gösterdi.

Öte yandan TCMB Ağustos ayı reel efektif döviz kuru istatistiklerini yayımladı. Buna göre Ağustos’ta TÜFE bazlı endeks değer kazandı. Elbette bunu yüksek enflasyona rağmen kurunun yükseliş kaydetmemesi, hatta geçen ay da bir miktar gerilemesi olarak değerlendirdik. Büyük resimde, TL’nin tarihi anlamda dip seviyelerde olmasına rağmen, dış ticaret tarafında kaydettiği açık, rekabet dezavantajına işaret ediyor.

Dün Kabine toplantısı ardından konuşan Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyonla daha sıkı mücadele gerektiğini belirtti. Bu açıklamanın TCMB’nin de elini daha fazla rahatlacatacağı şeklinde yorumladık. USDTRY kuru dün 26,80 seviyesine varan bir yükseliş kaydetse de, ‘kontrollü’ seyrini korumaya devam etti. Kontrol altında olan bir diğer piyasa olan tahvil faizlerinde de kenara itersek, hisse senetleri ve CDS piyasasında hareketliliğin devam ettiğini görüyoruz. CDS risk priminin 374 baz puanla son 2 yılın en düşük seviyesine gerilemesi ardından Türkiye eurobondlarının da fiyatlar arttı, getirileri ise düştü. Dün Vakıfbank’ın 5 yıl vadeli %9 kupon faizli USD cinsi eurobond ihracının başarılı geçtiğini, yaklaşık 3 kat talep geldiğini ve %9,125 getiri ile (aynı vadede Türkiye eurobondu %8 getiri ile işlem görüyor) 750 milyon dolar borçlandığını gördük. CDS risk priminin gerilemesi sonrasında benchmark ihraçlarının devam edeceğini düşünüyoruz.

TL’nin getirisinin enflasyon altında kalması (reel getiri yok), kredi kanallarının da tıkanması (enflasyona karşı fiziksel varlıklara da talep kesildi) sonrasında yegane yatırım yapılacak piyasa hisse senetleri kaldı. Haftalardır kalabalıkların çılgınlığı ile finansal okuryazarlık seviyesi göreceli olarak zayıf olan küçük yatırımcıların borsaya akın ettiğini ve halka arzlarda 1- 2 tavan olsun satarım güdüsü ile hisse senetlerine saldırdığını görüyoruz. Mesela yakından takip ettiğim Kalekim, seçimden sonraki süreçte neredeyse %170 değer kazanmış! Son açıklanan MKK verilerine göre pay senedi yatırımcı sayısı 6,3 milyona ulaşarak rekorunu bir adım daha ileriye taşıdı. Halka arzlarda yaşanan peş peşe tavanlar yatırımcıları şimdilik mutlu etse de, bir gün gelinen seviyelerin şirket değerlemeleri açısından fark edileceğini ve sonrasında neler olacağını şimdiden not etmiş olalım. Sasa Polyester’de yaşanan çılgınlığı hatırladınız mı?

Yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında Japonya borsası hariç kırmızı rengin yine hâkim olduğunu görüyoruz. Yen’in bu sabah dolar karşısında değer kaybı biraz daha hızlanarak 147,80 seviyesine varması, ihracat odaklı Japonya şirketlerini desteklemiş. Lâkin, Japonya Merkez Bankası’nı çok zorlu bir sürecin beklediğini de not etmek gerekiyor. Bültenlerimizde ara ara Japonya’dan neden tedirgin olduğumuzu anlatmaya çalışıyoruz. Yen’in bu sabah geldiği seviye son 10 ayın en düşük seviyesi. Ekim 2022’de Yen dolar karşısında 152 seviyesine dayanarak 1990 yılından beri en düşük seviyeyi test etmişti!

Genel hatları ile küresel mali piyasalarda keyifsiz tablonun da devam ettiğini not edelim. Avrupa’dan gelen zayıf veriler ve Çin’in deflasyona girmesi risk iştahını olumsuz etkiliyor. Bu bağlamda doların güçlü seyrini korumasına imkân tanıyoruz. Veri takviminde ise bugün Almanya sanayi siparişleri, Euro bölgesi perakende satışlar, ABD dış ticaret dengesi, ABD hizmetler PMI ve ABD ISM hizmetler endeksi takip edilebilir.

>KKTC Enflasyon

KKTC İstatistik Kurumu Ağustos ayı enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre tüketici fiyatları bir önceki aya göre %8,14, bir önceki yılın aynı ayına göre %80,90 değişim kaydetti.

169397556950f860b8940b7c026fa95304b4359b77_1_1200.jpg

>Brent petrol 10 ayın zirvesinde

16939755701c6328f7e46f7f82f2c7b02454a0a3ea_2_1200.jpg

İktisatbank

Okumaya devam et

GÜNCEL

Trump: “Çin ile ticaret anlaşması imzaladık, sorada Hindistan var”

ABD Başkanı Donald Trump, Çin ile ticaret anlaşması imzaladıklarını, Hindistan ile de “büyük” bir anlaşma yapabileceklerini söyledi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Trump, Beyaz Saray’da düzenlenen etkinlikte, ekonomiye dair açıklamalarda bulundu.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Ticaret Bakanı Howard Lutnick ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer’ın ülkelerle ticaret anlaşması yapmak için “fazla mesai” yaptıklarını ifade eden Trump, “herkesin anlaşma yapmak istediğini” dile getirdi.

Trump, birkaç ay önce basının “Gerçekten ilgilenen birileri var mı?” diye sorduğuna işaret ederek, “Daha dün Çin ile imzaladık. Herkesle anlaşma yapmayacağız. Bazılarına sadece bir mektup gönderip ‘Çok teşekkür ederiz, yüzde 25, 35, 45 tarife ödeyeceksiniz.’ diyeceğiz.” ifadesini kullandı.

“Harika” anlaşmalar yaptıklarını belirten Trump, “Belki Hindistan ile çok büyük bir anlaşma yolda. Hindistan’ı açacağız. Çin anlaşmasında ise Çin’i açmaya başlıyoruz. Daha önce asla mümkün olmayan şeyler gerçekleşiyor. Her ülkeyle ilişkimiz çok iyi durumda.” diye konuştu.

Trump, tarifeler sayesinde yapılan yatırımlara ve kurulacak fabrikalara değinerek, çip şirketi Texas Instruments’ın de ABD’de 60 milyar dolar harcayacağını bildirdi.

“Fed’in faiz oranını düşürmesi faydalı olurdu”

Trump, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’a yönelik eleştirilerine de devam ederek, “Eğer Fed’de faiz oranlarını biraz düşürecek bir kişi olsaydı, bu faydalı olurdu. Bu adamla mücadele etmemiz gerekiyor, işini yapmıyor.” dedi.

2 puan faiz indirilmesinin 600 milyar dolar tasarruf sağlayacağını öne süren Trump, “Sadece bir kalem darbesiyle, bir cümleyle 1 trilyon dolar tasarruf edebilirsiniz. En yüksek faiz oranlarından birine sahip olmamız utanç verici. En düşük biz olmalıydık.” ifadesini kullandı.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Şirketlerde Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Neden Şart Olmalı?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Şirketlerin kâr ederek sürdürülebilir şekilde büyümek ve marka değerlerini artırabilmeleri için, kurumsal yönetim ilkelerini benimseyerek kurumsallaşma yolculuğuna çıkmaları artık bir zorunluluk.

Bu süreçte en önemli sermaye ise şüphesiz kaliteli insan kaynağı. İnsan kaynağı deyince şirketin her departmanında görev yapan çalışanlar akla gelse de, bu yazımda şirketin geleceğine yön verecek vizyon ve stratejiler ortaya koyması gereken, icra kuruluna hedef belirleyecek ve bu hedeflerin takibini yapacak Yönetim Kurulu üyeleri özelinde bağımsız üyelere değinmek istiyorum.

Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Nedir?

Malum şirketlerde genelde hissedar üyeler, işin doğası gereğince yönetim kurulu üyeleri olurlar. Hissedarların, şirket yönetim kurulu üyesi olabilmeleri için taşımaları gereken belirlenmiş özel şartlar yok. Ancak şirketin geleceğine yön verecek böylesine önemli bir kurulda yer alacak kişilerin günümüzün zorlu rekabet şartlarında asgari üniversite mezunu olması, en az bir yabancı dil konuşabilmesi, işin gerektirdiği deneyim ve bilgiye sahip olması beklenir.

Peki ama şirketi başarılı bir şekilde yönetmek, kurumsal bir yapıya evirerek daha da büyütmek, gelecek nesillere devredebilmek için sadece hissedar yönetim kurulu üyeleri yeterli mi? Maalesef hayır. Okuyucularımızın akıllarına, şirketlerin zaten profesyonel icra kurulları, genel müdürleri, direktörleri yok mu düşüncesi gelebilir. Tabi ki çoğu şirkette bu kişiler mevcut ama icra organları ile yönetim kurulunun görevlerinin net bir şekilde ayrılması ve icrada yer alan kişilerin aynı zamanda yönetim kurulu üyeliği şapkasını taşımaması gerektiğini artık hepimiz biliyoruz diye düşünüyorum. İşte bu nedenle şirketlerde bağımsız yönetim kurulu üyesi şart.

Her ne kadar Türk Ticaret Kanun’una göre bağımsız yönetim kurulu üyeliği yasal bir zorunluluk olmasa da Sermaye Piyasası Kanun’una göre halka açık şirketlerde bu bir zorunluluk. Nitekim, SPK tarafından yayımlanan Kurumsal Yönetim Tebliğinde de yönetim kurulu içerisindeki bağımsız üye sayısı toplam üye sayısının üçte birinden az ve her durumda bağımsız üye sayısı ikiden az olamayacağı düzenlenmiştir.

Konunun özüne değindiğimize göre, bağımsız yönetim kurulu üyesi nedir bu soruya cevap verecek olur isek, icrada görevli olmayan, üyelik haricinde şirkette başkaca herhangi bir idari görevi veya kendisine bağlı icrai mahiyette faaliyet gösteren bir birim bulunmayan ve şirketin günlük iş akışına ve olağan faaliyetlerine müdahil olmayan kişi olarak tanımlanabilir.

Kimler Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Olabilir?

Kurumsal Yönetim Tebliğine göre özetle aşağıdaki kriterlerin tamamını taşıyan yönetim kurulu üyesi bağımsız üye olarak nitelendirilir:

  • Şirket hissedarı olmamalı
  • Son beş yıl içerisinde, şirkete önemli ölçüde hizmet ve ürün sağlayan firmaların herhangi birisinde ortak, çalışan veya yönetim kurulu üyesi olmamalı
  • Son beş yıl içerisinde, başta şirketin denetimi (vergi denetimi, kanuni denetim, iç denetim de dahil), derecelendirilmesi ve danışmanlığı olmak üzere, yapılan anlaşmalar çerçevesinde şirketin önemli ölçüde hizmet veya ürün satın aldığı veya sattığı şirketlerde, hizmet veya ürün satın alındığı veya satıldığı dönemlerde, ortak (%5 ve üzeri), önemli görev ve sorumluluklar üstlenecek yönetici pozisyonunda çalışan veya yönetim kurulu üyesi olmaması.
  • Bağımsız yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle üstleneceği görevleri gereği gibi yerine getirecek mesleki eğitim, bilgi ve tecrübeye sahip olması.
  • Bağlı oldukları mevzuata uygun olması şartıyla üniversite öğretim üyeleri hariç, kamu kurum ve kuruluşlarında üye olarak seçildikten sonra tam zamanlı çalışmıyor olması.
  • Gelir Vergisi Kanunu’na göre Türkiye’de yerleşik olması.
  • Şirket faaliyetlerine olumlu katkılarda bulunabilecek, şirket ortakları arasındaki çıkar çatışmalarında tarafsızlığını koruyabilecek, menfaat sahiplerinin haklarını dikkate alarak özgürce karar verebilecek güçlü etik standartlara, mesleki itibara ve tecrübeye sahip olması.
  • Şirket faaliyetlerinin işleyişini takip edebilecek ve üstlendiği görevlerin gereklerini tam olarak yerine getirebilecek ölçüde şirket işlerine zaman ayırabiliyor olması.
  • Şirketin yönetim kurulunda son on yıl içerisinde altı yıldan fazla yönetim kurulu üyeliği yapmamış olması.
  • Aynı kişinin, şirketin veya şirketin yönetim kontrolünü elinde bulunduran ortakların yönetim kontrolüne sahip olduğu şirketlerin üçten fazlasında ve toplamda borsada işlem gören şirketlerin beşten fazlasında bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev almıyor olması

Sonuç

Günümüz dünyasında eğer bir şirketin yönetim kurulu, şirketin yeni ufuklara yelken açmasını sağlayabilecek vizyona sahip, hızlı ve rasyonel kararlar alabilen, icra kuruluna şirketin vizyonu doğrultusunda yön verebilen, strateji belirleyen, tabiri caiz ise şirketin beyni olabilecek insanlardan oluşuyor ise o şirketin bir geleceği olması mümkün. Bu kurulun üyelerinin sadece hissedarlardan oluşması ise maalesef yeterli olmamakta. Mutlaka alanında uzman profesyonel yönetici, mali işler & finans uzmanı, hukukçu, mühendis veya akademisyen olan bağımsız üyelerin şirket yönetim kurulunda yer almaları bu anlamda son derece önemli ve değerli bir kazanım. Bu kişiler, çıkar çatışmasından uzak kalarak, icrada görevli olmayan yönetim kurulu üyeleri içerisinde görevlerini hiçbir etki altında kalmaksızın yapabilme olanağı ile de tüm paydaşlara ayrıca güven verebilirler.

Son söz olarak, gerek hissedar kökenli gerekse bağımsız olsun, şirketlerimizde kadın yönetim kurulu üyelerimizin sayısının artması da en büyük temennimiz.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

Okumaya devam et

GÜNCEL

CGTN: Çin ve Orta Asya ülkeleri iş birliğini pekiştirme sözü verdi

Yayınlanma:

|

Yazan:

CGTN, Astana’da düzenlenen ikinci Çin-Orta Asya Zirvesi’yle ilgili Çin ve beş Orta Asya ülkesinin Ebedî İyi Komşuluk ve Dostane İş Birliği Anlaşması’nı imzalamasının önemini vurgulayan, ortak kalkınmayı ve bölgesel iş birliğini teşvik etmek amacıyla Kuşak ve Yol Girişimi aracılığıyla aralarındaki ortaklıkları güçlendirmeye yönelik ortak taahhüde dikkat çeken bir makale yayımladı.

Tarihte ilk defa, bir Orta Asya ülkesi Çin-Orta Asya Zirvesi’ne ev sahipliği yaparken Çin ve beş Orta Asya ülkesinin liderleri salı günü Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen ikinci zirve için bir araya geldi.

Altı ülkenin zirvede Ebedî İyi Komşuluk ve Dostane İş Birliği Anlaşması’na imza atması yeni bir dönüm noktası oldu.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping açılış konuşmasında anlaşmanın amacının ülkeler arasındaki ebedî dostluk ilkesini hukuki bir zemine oturtarak güvence altına almak olduğunu belirtti.

Başkan Xi Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan cumhurbaşkanlarının katıldığı zirveye değinerek “Bu anlaşma bugün için bir dönüm noktası, yarın içinse bir temel taşı.” diye belirtti.

Çin-Orta Asya Ruhunu Yaşatmak

Başkan Xi salı günü yüksek nitelikli kalkınma sayesinde ortak modernleşme arayışına yönelik karşılıklı saygı, karşılıklı güven, karşılıklı çıkar ve karşılıklı yardımlaşma ilkelerini simgeleyen Çin-Orta Asya Ruhunu övdü.

Çin, bir Çin-Orta Asya Mekanizması kurulmasını 2020’de teklif etti. 2022’de aralarındaki diplomatik ilişkilerin 30. yıl dönümünü kutlamak için düzenlenen sanal zirvede, ülkeler mekanizmanın devlet başkanları düzeyine yükseltilmesi teklifinde bulundu.

Bu teklif Çin’in kuzeybatısındaki Xi’an şehrinde düzenlenen ilk Çin-Orta Asya Zirvesi’yle 2023’te hayata geçirildi. Liderler, bu üst düzey toplantının iki yılda bir Çin ve Orta Asya Ülkeleri arasında dönüşümlü olarak yapılmasını kararlaştırdı.

İki yılın ardından, birinci zirvede varılan mutabakatın her alanda hayata geçirildiğini belirten Başkan Xi, iş birliği yolunun istikrarlı bir şekilde genişlediğini ve dostluğun her zamankinden daha güçlü filizlendiğini ekledi.

CGTN’nin yakın zamanda yaptığı bir ankete göre katılımcıların %90’ı Çin-Orta Asya Mekanizması’nın çekişmeyle veya rekabetle ilgili olmadığını, iki taraf için de istikrar, kalkınma ve geleceğe odaklanan iş birliği arayışı için kurulan bir çerçeve olduğunu düşünüyor.

Çin bugüne dek geniş kapsamlı stratejik ortaklıklar kurdu, Kuşak ve Yol iş birliği belgeleri imzaladı ve ortak bir geleceği paylaşan bir topluluk inşa etme vizyonunu ikili ilişkiler düzeyinde beş Orta Asya ülkesinin tümüyle hayata geçirdi.

Çin-Orta Asya Mekanizması Genel Sekreteri Sun Weidong bunun, yüksek düzeyli stratejik karşılıklı güveni ve karşılıklı yarar sağlayan iş birliğini derinleştirme konusundaki kararlılığı her yönüyle gözler önüne serdiğini ifade etti.

Kuşak ve Yol Girişimi’nin sağladığı yüksek nitelikli kalkınma

Başkan Xi Astana zirvesinde ülkelere Çin-Orta Asya Ruhu doğrultusunda hareket etme, yepyeni bir enerjiyle ve daha pratik önlemlerle iş birliğini pekiştirme, Kuşak ve Yol Girişimi’nin (BRI) sağladığı yüksek nitelikli kalkınmayı teşvik etme ve bölge için ortak bir geleceği paylaşan bir topluluk inşa etme amacı doğrultusunda hızla ilerleme çağrısında bulundu.

Başkan Xi, Kuşak ve Yol Girişimi’nin temel unsurlarından biri olan İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’nı ortaklaşa inşa etme hayalini ilk kez 2013’te Kazakistan’ın başkentinde açıklamıştı.

Çin ve bölge ülkeleri bu girişim sayesinde ticaret, dijital ekonomi ve bağlanabilirlik alanlarında güçlü iş birliklerine imza attı. Çin, bölgenin en büyük ticaret ortağı ve önemli bir yatırım kaynağı oldu. Gümrükler Genel Müdürlüğü verilerine göre Çin-Orta Asya arasındaki ticaret hacmi 2024’te rekor seviyeyle 94,8 milyar dolara ulaştı; Çin’in bölgeye yaptığı toplam yatırım ise 30 milyar doları aştı.

CGTN anketine göre katılımcıların %92,4’ü Kuşak ve Yol Girişimi’nin Çin ve Orta Asya arasındaki yüksek düzeyli iş birliğini destekleyen, kamu yararına hizmet eden önemli bir uluslararası proje olduğunu kabul ediyor.

Başkan Xi salı günü Çin ve Orta Asya ülkelerine aralarındaki iş birliği çerçevesini daha sonuç odaklı, verimli ve fazlasıyla entegre hâle getirmek amacıyla optimize etme çağrısında bulundu.

İş birliğinde ticareti kolaylaştırmaya, endüstri yatırımlarına, bağlantısallığa, yeşil madenciliğe, tarımda modernleşmeye ve personel değişimine odaklanmak ve daha fazla projeyi hayata geçirmek konularında çaba gösterilmesi gerektiğini belirtti.

Başkan Xi, söz konusu iş birliğini teşvik etmek amacıyla Çin’in yoksullukla mücadeleye, eğitim alanında değişim programlarına, çölleşmeyi önlenme ve kontrol etmeye odaklanan üç iş birliği merkezinin yanı sıra ticareti kolaylaştırmaya yönelik bir iş birliği platformu kuracağını duyurdu.

Liaoning Üniversitesi’nin Rusya, Doğu Avrupa ve Orta Asya Ülkeleri Araştırma Merkezi Müdürü Cui Zheng, CGTN’de yayımlanan bir görüş yazısında şu anki uluslararası ortam ışığında iş birliği modelinin önemini vurguladı.

Cui, yükselişteki korumacılığın damga vurduğu bir küresel ortamda Çin-Orta Asya ortaklığının bağımsızlığa saygı gösteren, karşılıklı çıkarı gözeten ve Küresel Güney’in sesini güçlendiren yeni bir diplomatik iş birliği modelini temsil ettiğini dile getirdi.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.