ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Teknik direktör USDTRY için taktik değiştirdi: Kontrollü yataylaştırma

Yayınlanma:
2 yıl önce|
Yazan:
BankaVitrini
Küresel mali piyasalarda artık yılı bitirme çalışmalarına paralel hacim her geçen gün daha da düşerken, veri takviminde bu hafta yer alan ABD istihdam raporu belki de yılın son dem veri seti olarak önemle bekleniyor. Hatırlanacağı üzere son 2,5 yılın en düşük seviyesine gerileyen açık istihdam verisi ardından dün de özel sektör istihdam verisi (ADP) beklentiyi karşılayamadı.
Her ayın ilk cuması olduğu üzere yarın açıklanacak resmî istihdam raporunda anketlere göre tarım dışı sektörde manşet istihdam artışının 180bin kişi olması, işsizlik oranın ise %3,9 seviyesinde sabit kalması bekleniyor. Verinin beklentiyi karşılayamaması durumunda, 2024 yılına yönelik var olan faiz indirim beklentilerinin kuvvetleneceğini söyleyebiliriz. Bu sabah itibariyle faiz indirimlerinin Mart 2024’te başlayacağı ve sene boyunca (toplam 125 baz puan) devam edeceği bekleniyor. İlk faiz indirim beklentisinin %60 ihtimalle Mart ayında olmasını biraz iddialı bulduğumuz da yeri gelmişken not edelim.
İstihdam piyasasına yönelik verilerin beklentiyi karşılayamaması ardından Amerikan 10 yıllık devlet tahvil faizi dün %4,15 ile 3 ayın dibine gerilerken, son dönemde çok hızlı koşan ve nefesi yorulan EUR ve altın gibi enstrümanların biraz dinlenerek nefeslerini toplamaları ardından yukarı yönlü hareketlerine devam edeceğini düşünmeye devam ediyoruz. Altının ons fiyatı 2,135 dolar seviyesine adeta depar atarak yükselmesi sonrasında 2,025 dolar seviyesinde dinlenmeye geçerken, enflasyonu hızla gerileyen ve faiz indirimine ilk gidecek merkez bankası konumunda görünen Avrupa’ya paralel EURUSD paritesi de kısa bir süre önce test ettiği 1,10 seviyesinden 1,0750’ye kadar gerildi. EUR’da kanaatimiz dolar cephesinden gelecek haberlerin daha baskın olacağı yönde.
Öte yandan, petrol fiyatlarına yön vermekte eskisi kadar güçlü olmayan OPEC+’nın kendi içinde yaşadığı anlaşmazlık, ABD’nin küresel petrol üretimin pastasından daha büyük bir dilim alması gibi faktörlerin yanı sıra, küresel talebin de zayıf olacağı beklentisi ve stok seviyelerinde görülen artışın da etkisi ile petrol ile ilgili öngörümüz gerçekleşiyor. Hatırlanacağı üzere, İsrail – Hamas savaşının patlak vermesi ardından saman alevi gibi parlayan petrol fiyatları akabinde tansiyonun bölgenin geneline sıçramayacağı beklentisi ile sert bir şekilde düşerek teknik bir bakış açısıyla aşağıda ön plana çıkardığımız 72 dolar seviyesinin kıyısına kadar geldi: Brent cinsi petrolün varil fiyatı dün %5 düşüşle 74 dolar seviyesine kadar gelerek son 5 ayın dibini test etti. Bloomberg emtia endeksinin de talep ile ilgili kaygılar neticesinde son 2 yılın en düşük seviyesine gerilediğini yeri gelmişken not edelim.
Son dönemlerde faiz indirim beklentisi ile pek çok enstrümanın fiyatında belirgin artış görürken, direnişin parası Bitcoin’in ise ralliye geç ayak uydurarak göreceli olarak beklediğimiz performansı sergileyememesi bizleri bitaz da olsun üzmüştü. Sesimizi duyarcasına, hafta başı ilk hedef seviyemiz olan 42,200 dolar seviyesini test etmesi ardından son 2 gündür 44bin dolar seviyelerinde salınarak bir sonraki hedef seviyemiz olan 48,545 dolar için enerji biriktirdiğini not edelim.
Türkiye cephesinde ise dün de bültenimizde grafiksel olarak gösterdiğimiz üzere, TCMB’nin emanet dövizler (swap), kamu ve hazine dövizleri dışarı tutulduğunda net rezervlerinde belirgin bir artış eğiliminin hâkim olduğunu görüyoruz. Sayıların dili ile konuşursak, son 1 haftada neredeyse 5 milyar; son 1 ayda ise 10 milyar dolar iyileşen net rezervler (eksi) 55 milyar dolar seviyesine toparlandı (dip noktasını Haziran 2023’te eksi 78 milyar dolar ile görmüştü). Rezervlerin güçlenme eğiliminde olmasını büyük bir mutluluk ile karşılıyoruz.
Bu bağlamda, her hafta Perşembe günü olduğu üzere, TCMB tarafından açıklanacak haftalık verilerin daha da bir önem arz ettiğini peşinen söylemem gerekiyor. Aslında konuyu nereye bağlamaya çalışıyorum biliyor musunuz? USDTRY kurunda son günlerde yataylaşma eğilimi görmeye başladık! Hatırlanacağı üzere daha 10 gün öncesine kadar söylemimiz kurun kamu kontrolünde her gün bir adım daha yukarı yönlü olduğu şeklindeydi. Hâlen daha kamu kontrollü seyir devam etse de, sermaye girişlerinin güçlenmesiyle (net rezervlerde yaşanan iyileşme) kamunun da taktik değiştirdiğini, kurunu kontrollü olarak yukarı gitmesi stratejisi yerine kontrollü bir şekilde yataylaştırma stratejisine geçilmiş gibi görünüyor. Kurun düşmesinin ise bu denklemde var olmadığının altını çizmek gerekiyor.
Dün Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın para politikası ile ilgili sözleri piyasalar tarafından memnuniyet ile karşılandı. Para politikasının gecikmeli çalıştığını belirten Sn. Cumhurbaşkanı, yıllık enflasyonun Haziran ayı sonrasında sert bir şekilde düşeceğini söyledi. Dünkü açıklamaları TCMB, Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Mehmet Şimşek için ‘iyi’ bir şekilde okuyarak uygulanan para politikasına olan güvenin bir göstergesi olarak yorumladık.
Hatırlanacağı üzere, borsa cephesinde ana stratejimiz yükselen faiz hadlerinin hisse senetleri için iyi bir haber olmadığı yönünde idi. Nitekim, son dönemlerde de inişli çıkışlı bir seyir izlense de, BIST100 ana endeksinin 8bin endeks seviyesinin üzerinde durmakta zorlandığını görüyoruz. Dün Türk hisse senetleri küresel tablodan olumsuz anlamda ayrışarak günü %2,5 düşüşle tamamladı. Sınai hisselerinde ise düşüş daha da sert oldu. Düne ait haber akışında, Rusya üzerinde var olan doğrudan ve dolaylı baskılarını da arttığını görüyoruz. İngiltere, Rusya’ya askeri ekipman ve yedek parça tedarik etmekle suçladığı Türkiye ve Çin’in de aralarında olduğu çeşitli ülkelerdeki 46 kişi ve kuruluşa yaptırım getirdi. Türkiye’nin Rusya ile ilişkileri üzerinden baskı altına gelebileceğini not edelim.
ABD borsaları dün geceyi hafif çaplı düşüşler ile tamamladı. Bu sabah Asya cephesinde de benzer bir şekilde hâkim rengin kırmızı olduğunu görüyoruz.
Petrol fiyatlarının son 5 ayın dip seviyesine düşmesinin de enflasyon kaynaklı baskıların azaltacağı beklentisi, küresel tahvil piyasasına destek sağlarken, hisse senetlerinin ise bir miktar da olsa baskı altında olduklarını görüyoruz. Japonya’nın Nikkei endeksi enerji ve teknoloji hisselerinin önderliğinde %1,7 düşüş kaydetti. Çin’de açıklanan dış ticaret verileri ihracatın Kasım’da beklenmedik bir şekilde arttığını ancak ithalatın da beklenmedik şekilde düştüğünü gösterdi. Bu durum talebin zayıf olduğuna işaret etti.
Mali piyasaların gündeminde bugün yukarıda da değindiğim üzere son dönemde Türkiye’ye yönelik yurtdışı kaynaklı girişlerin ışığında bugün açıklanacak TCMB ve BDDK’nın haftalık verilerini iyice irdeleyeceğiz. Yurtdışında ise gözler yarın ABD istihdam raporuna çevrilmiş olsa da, Avrupa’nın hasta adamı olarak görülen Almanya’da sanayi üretimi, ABD’de ise her hafta Perşembe günü olduğu üzere işsizlik maaşı başvuruları takip edilebilir.
İktisatbank
İlginizi Çekebilir
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Tanrının Bankeri’nin Ölümü: Roberto Calvi ve Vatikan’ın Kara Kutusu

Yayınlanma:
6 saat önce|
18/06/2025Yazan:
Erol Taşdelen
18 Haziran 1982 sabahı, Londra’nın merkezinde yer alan Blackfriars Köprüsü’nün altına sarkan bir ceset bulundu. Elleri arkadan bağlanmış, cepleri taşlarla doldurulmuş bir adam… Bu kişi, İtalya’nın en güçlü bankalarından birinin başkanı Roberto Calvi’ydi. Kamuoyunun ona verdiği lakap: “Tanrı’nın Bankeri”.
I. Roberto Calvi Kimdi?
Roberto Calvi, 1920 yılında Milano’da doğdu. Ekonomi eğitiminin ardından kısa sürede İtalya’nın en köklü finans kurumlarından biri olan Banco Ambrosiano‘da yükseldi. 1970’lerde bankanın yönetim kurulu başkanı oldu. Ancak onu diğer bankacılardan ayıran en önemli fark; Vatikan’la olan yakın ilişkileriydi.
Calvi’nin yönettiği Banco Ambrosiano, Vatikan Bankası (IOR – Istituto per le Opere di Religione) ile doğrudan bağlantılıydı. Vatikan, bankanın hisselerinin önemli bir kısmını elinde bulunduruyor ve dini kurumlar aracılığıyla dünya genelinde para transferleri yapıyordu. Calvi, bu ilişkiden güç alarak İtalya’da “dokunulmaz” kabul edilen figürlerden biri haline geldi.
II. Skandalın Patlak Vermesi
1981 yılına gelindiğinde İtalyan mali denetçileri Banco Ambrosiano’da ciddi yolsuzluklar olduğunu fark etti. Bankanın yurt dışındaki bazı bağlı şirketler aracılığıyla belirsiz ve teminatsız şekilde yüz milyonlarca dolar kredi verdiği ortaya çıktı.
Bu kredilerin izini süren yetkililer;
-
Latin Amerika’da faaliyet gösteren paravan şirketler,
-
İtalyan mafyası ile doğrudan ilişkili isimler,
-
Vatikan Bankası’nın aracı olarak kullanılması gibi bağlantılarla karşılaştılar.
Üstelik Calvi’nin aynı zamanda İtalya’daki yasadışı P2 Mason Locası’nın üyesi olduğu ortaya çıktı. Bu mason locası, askerler, medya patronları, iş insanları ve siyasilerden oluşan gizli bir yapılanmaydı ve darbe planları dahi yapmıştı.
III. Çöküş ve Ölüm
1982 yılı Haziran ayında Banco Ambrosiano’nun bilançosunda 1.4 milyar dolara yakın açık olduğu resmen açıklandı. Bu, bankanın iflası anlamına geliyordu.
Bu gelişmeden sadece birkaç gün sonra, Roberto Calvi İtalya’dan kaçtı. Önce Avusturya’ya, oradan da Londra’ya geçti. Ancak 18 Haziran sabahı, cesedi Thames Nehri üzerindeki Blackfriars Köprüsü’nün altında bulundu.
Calvi’nin ölümü ilk başta intihar olarak kayıtlara geçti. Ancak;
-
Elleri ve ayaklarının bağlı olması,
-
Ceplerinde tuğla ve taşlar bulunması,
-
Üzerindeki belgelerin sahte olması,
-
Ölümünden önce Vatikan, masonluk ve mafya ilişkileri hakkında konuşmak istemesi
gibi detaylar, bunun profesyonelce işlenmiş bir cinayet olduğunu düşündürdü.
IV. Vatikan, Mafya ve P2 Locası Üçgeni
Calvi’nin ölümü sadece bir iş insanının trajik sonu değil, Vatikan Bankası’nın karanlık yüzünün deşifre olması anlamına geliyordu. İddiaya göre;
-
Vatikan Bankası, Calvi aracılığıyla Latin Amerika’daki antikomünist hareketlere para aktarıyordu.
-
Mafya, kara parayı aklamak için Banco Ambrosiano’yu kullanıyordu.
-
P2 Mason Locası, bu sistemin koruyucusu ve dağıtıcısı konumundaydı.
Calvi’nin ölümünün ardından Vatikan, Banco Ambrosiano’nun çöküşünden sonra 250 milyon dolarlık zararı kısmen üstlendi ve tazminat ödemeyi kabul etti. Ancak bu adım hiçbir zaman tam bir sorumluluk kabulü olarak görülmedi.
V. Yargı Süreci ve Cevapsız Kalan Sorular
2005 yılında İtalya’da Roberto Calvi’nin öldürülmesine dair yeni bir dava açıldı. Mafya ile bağlantılı beş kişi yargılandı. Ancak 2007 yılında hepsi delil yetersizliğinden beraat etti. Cinayet hâlâ resmen çözülmüş değil.
Bugün bile şu sorular cevap bekliyor:
-
Calvi gerçekten neyi biliyordu?
-
Vatikan bu yapıdan ne kadar haberdardı?
-
P2 Locası ve mafya, Vatikan’la ne düzeyde iş birliği yapıyordu?
-
Calvi’nin ölümü neden İngiltere’de gerçekleşti?
VI. Sonuç: Bir Bankerin Ölümünden Fazlası
Roberto Calvi’nin ölümü, sadece bir banka başkanının trajedisi değil; aynı zamanda din, finans ve suç dünyasının birbirine nasıl karışabileceğinin en çarpıcı örneğidir. Bu olay, Vatikan Bankası’nın şeffaf olmayan yapısını dünya kamuoyunun gündemine taşımış ve uluslararası finansal sistemdeki kara delikleri görünür kılmıştır.
Aşağıda doğrudan Calvi olayını konu alan ve dolaylı olarak ilham alan bazı filmleri ve belgeseller listesi:
🎬 1. God’s Banker (Tanrı’nın Bankeri) – 2022 (Belgesel Dizi)
-
Tür: Belgesel / Mini Dizi
-
Platform: Sky Documentaries (İngiltere)
-
Konu: Roberto Calvi’nin ölümü, Banco Ambrosiano skandalı ve Vatikan-Mafya-P2 ilişkisi detaylıca anlatılıyor. Gerçek olaylara, arşiv görüntülerine ve tanıklıklara dayanıyor.
-
Öne Çıkan: Cinayetin yıllar boyunca nasıl örtbas edildiği ve İtalyan yargısının çaresizliği gözler önüne seriliyor.
🎬 2. Il Banchiere di Dio (Tanrının Bankeri) – 2002
-
Yönetmen: Giuseppe Ferrara
-
Oyuncular: Omero Antonutti, Pamela Villoresi
-
Konu: Doğrudan Roberto Calvi’nin hayatını ve ölümünü merkezine alan bir İtalyan yapımı biyografik filmdir.
-
Detay: Filmde Calvi’nin Vatikan, mason locası ve mafya ile ilişkileri dramatik bir şekilde işlenir.
🎬 3. The Bankers of God: The Calvi Affair (I banchieri di Dio – Il caso Calvi) – 2002
-
Yönetmen: Giuseppe Ferrara
-
Konu: Yine Calvi’nin hayatını, Banco Ambrosiano’nun yükselişini ve düşüşünü, Vatikan’la bağlarını ve ölümüyle ilgili komploları ele alır.
-
Detay: Filmde olaylar hem tarihi gerçekliğe hem de teorilere dayalı biçimde işlenir.
🎬 4. The Godfather Part III (Baba 3) – 1990
-
Yönetmen: Francis Ford Coppola
-
Karakter: “Frederick Keinszig” karakteri Roberto Calvi’den esinlenilmiştir.
-
Konu: Filmde Vatikan Bankası, İtalyan mafyası ve küresel finans çevreleri arasındaki karanlık ilişkilere değinilir.
-
Detay: Filmdeki “Immobilaire” şirketi ve Vatikan Bankası skandalı, Calvi olayından doğrudan esinlenmiştir. Calvi’nin ölümüyle benzerlikler taşıyan bir sahne de bulunur.
🎬 5. The Pope’s Banker (BBC Belgeseli – 2014)
-
Konu: Vatikan Bankası’nın tarihsel rolü, Calvi’nin ilişkileri ve ölümü detaylı olarak analiz edilir.
-
Platform: BBC Four
-
Belgesel Niteliği: Bilimsel ve arşiv temelli bir anlatı sunar.
🎬 6. Our Godfather – 2019 (Netflix)
-
Ana Konu: Mafya itirafçısı Tommaso Buscetta’nın hikayesi
-
Bağlantı: Belgeselde Roberto Calvi cinayetiyle bağlantılı olan Cosa Nostra (Sicilya mafyası) yapılanmalarına dair bilgiler yer alır.
🎥 Ayrıca İlham Alınan Bazı Diğer Yapımlar:
-
Angels & Demons (2009): Vatikan’ın karanlık güç yapıları, masonik referanslar.
-
Spotlight (2015): Finansal değil ama dini kurumların şeffaf olmayan yapısı üzerine benzer bir sorgulama yaklaşımı.
-
Conspiracy temalı diziler ve belgesel serileri (ör. Dirty Money – Netflix)
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Savaş, petrol ve Trump piyasaları kilitledi; gözler bu akşam FED’de

Yayınlanma:
7 saat önce|
18/06/2025Yazan:
BankaVitrini
İsrail ile İran arasındaki hava savaşı altıncı gününe girerken, karşılıklı füze saldırıları ve siber saldırılar artarak sürüyor. İsrail, Tahran’daki askeri tesisleri hedef alırken, İran, Tel Aviv’i vurdu. Hava saldırılarının yanı sıra, İsrail’in İran’a yönelik büyük çaplı bir siber savaş başlattığı, İran’ın ise üst düzey güvenlik danışmanlarının kaybıyla ciddi bir istihbarat zafiyeti yaşadığını okuyoruz. Ülkede resmî görevlilerin cep telefonu kullanımı yasaklanırken, dijital altyapıya yönelik saldırıların devam ettiği aktarılıyor. İsrail, İran’ın nükleer silaha çok yaklaştığını öne sürerek saldırıları başlatırken, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Natanz’daki zenginleştirme tesisinin vurulduğunu doğruladı. İran ise nükleer programının barışçıl amaçlı olduğunu savunuyor.
Öte yandan, ABD Başkanı Trump’ın krize yönelik söylemleri ise belirsizliği derinleştiriyor. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda İran lideri Hamaney’in saklandığı yeri bildiklerini ve “şimdilik” onu ortadan kaldırma niyetlerinin olmadığını belirten Trump, üç dakika sonra “KOŞULSUZ TESLİMİYET!” çağrısıyla gerginliği zirveye taşıdı. Trump’ın açıklamaları, askerî tehditler ile diplomatik mesajlar arasında gidip gelen çelişkili bir çizgi izliyor.
Her ne kadar Trump ve ekibi ABD’nin İsrail’e destek vererek İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırılara katılması dâhil olmak üzere çeşitli senaryoları değerlendirse de, ABD’nin savaşa girmesine ancak Kongre’nin karar verebileceğini unutmamak gerekiyor! ABD şu ana kadar doğrudan müdâhil olmamakla birlikte, bölgeye ilave savaş uçakları sevk etti ve İran’dan İsrail’e yönelen bazı füzelerin düşürülmesine yardımcı oldu. Bu gelişmeler, sadece iki ülke arasındaki savaşı değil, aynı zamanda bölgedeki jeopolitik dengeyi ve enerji piyasalarını da ciddi biçimde tehdit ediyor. Özellikle İran ve Katar’ın ortak olduğu Güney Pars doğalgaz sahasına yönelik saldırıların ardından, küresel enerji piyasaları yüksek alarm seviyesine geçti.
ABD’nin çatışmaya doğrudan müdâhil olma ihtimaline dair artan endişeler hisse senetleri üzerinden baskı kurarken, petrol fiyatları ise %4’ün üzerinde yükseliş kaydetti (son üç haftalık performans +%20). Özellikle Hürmüz Boğazı’nda iki petrol tankerinin çarpışıp yangın çıkarması ve bölgedeki elektronik müdahalelerle deniz trafiğinin aksaması, arz kesintisi endişelerini tırmandırarak petrol fiyatlarını yukarı çekti. Bu gelişmeler, küresel enerji piyasalarında yeni bir enflasyon baskısı yaratıyor. ABD tahvilleri ve dolar gibi güvenli limanlara yönelim güç kazanırken, son dönemlerde dolar zayıflığı ile güçlenen kraliyet aslanı sterlin ve EUR gibi para birimleri ise (nihayet) değer kaybetti! Özellikle dört haftadır 1,36 seviyesinin hemen üzerinden kırmızı kart gören Sterlin bu sabah 1,34 seviyelerinin diplerine kadar gevşedi. Hatırlanacağı üzere kalabalık işlemlerin içinde yer almak istemediğimiz savunarak dolara şans tanımıştık! Dolar endeksinin haftayı 99 seviyesinin üzerinde kapatması durumunda, değer kazanımlarını artıracağını düşünüyoruz (bakınız grafik).
Yaşanan gelişmelere rağmen güvenli liman altının ons fiyatı yükselmekte zorluk yaşayarak 3,385 dolar seviyesinde yatay kalırken, arkadan dolu dizgin gelen gümüş ise %2,5 değer kazanarak 37,25 dolar seviyesine yükseldi. Risk iştahının zayıf kalmasına paralel bitcoin dün %4 gerileyerek 104bin dolar seviyelerine çekildi. Bitcoin cephesinde yükseliş için 108bin dolar seviyesinin üzerinde haftalık kapanış görmemiz gerekiyor.
Tüm bu belirsizliklerin gölgesinde piyasalar bu akşam sonuçlanacak FED’in olağan Haziran ayı FOMC toplantısının kararını bekliyor. Her ne kadar son haftalarda açıklanan zayıf veriler (mesela perakende satışlarının %0,9 düşmesi ekonomik zayıflık sinyallerini güçlendirdi) faiz indirimi için zemin hazırlasa da, Powell-Trump gerginliği, tarifelerin yaratacağı enflasyonist baskılara şimdi de savaş nedeniyle enerji piyasasının eklenmesi, FED’in politika faizini sabit bırakma ihtimalini güçlendiriyor. Vadeli kontratlara göre, sene sonuna kadar 45 baz puan (bir veya iki kez 25 baz puan) faiz indirimi bekleniyor. FED’in faiz kararının yanı sıra, üyelerin yeni ekonomik projeksiyonlarında büyümenin zayıfladığı, ancak enflasyonun daha dirençli kalabileceğine işaret etmesini bekliyoruz.
Türkiye cephesinde ise savaş tamtamlarının yarattığı riskten kaçışa paralel TCMB’nin net yabancı para pozisyonu baskı altında kaldı. 16 Haziran valörlü işlemlerde net pozisyon 5,4 milyar dolar gibi ciddi mânâda azaldı. Cuma günü 28,1 milyar dolar seviyesine kadar yükselen net yabancı para pozisyonunun bir günde bu denli gerilemesini biraz da olsun kırılganlık göstergesi olarak okuduk! Bu minvalde, USDTRY kuru günlerdir devam eden sakin seyrini yurt dışı gerginliğe paralel bozarak bu sabah 39,50 seviyesinin üzerine yerleşti. CDS risk primi 298 baz puanda ve yatay seyrini korurken, iki yıl vadeli gösterge tahvilin basit faizi %40 seviyesinin yeniden altına geriledi. Borsa cephesi yurt dışı gelişmelere paralel satıcılı seyrini korudu.
FED sonrası yarın sahne sırasını bekleyen TCMB’den ise politika faizini sabit tutmasını beklerken, faiz koridorunun simetrik bir hâl alacağını ve üst bandın %49 seviyesinden %47,50 seviyesine getirileceğini düşünüyoruz. Bayram öncesi %49 seviyesinde olan TCMB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti (AOFM) %46’ya, BIST Repo faizi (TLREF) ise %46,11 seviyesine geldi. Yani? TCMB üstü kapalı da olsa 300 baz puan faizi indirdi. %46 olan politika faizinde ise direkt indirimin Temmuz toplantısında 350 baz puan ile yapılmasını bekliyoruz. Böylelikle 19 Mart öncesi döneme de (%42,50) tekrar gelmiş olacağız. Hazır siyasi iklimin değiştiği 19 Mart demişken, Zafer Partisi lideri Özdağ’ın beş aydır devam eden tutukluğu ardından tahliyesine dün karar verildi.
Dün geceyi %1’e yakın düşüşle tamamlayan ABD borsaları, yeni gün başlangıcında (vadeli endeksler) yatay bir seyir izlerken, Pasifik’in diğer ucunda ise Japonya’nın Nikkei endeksi, zayıflayan YEN’in desteğiyle dört ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Lâkin, İsrail-İran arasında tırmanan çatışma ve ABD’nin askerî müdahâleye yaklaşması yatırımcıların temkinli kalmasına neden oldu. Hong Borsası %1,2 düşüşle olumsuz ayrıştı. İran petrolünün en büyük alıcısı olan Çin’in ise gelişmelere nasıl tepki vereceğini merakla takip ediyoruz! Ara ara gündeme gelen Tayvan konusuna bu noktada dikkat çekmek isteriz. Her ne kadar Çin’in Tayvan’a tam ölçekli bir askerî harekât başlatma ihtimali düşük görünse de, bölgesel krizlerin yoğunlaştığı bu dönemde Pekin’in Tayvan üzerindeki askerî ve psikolojik baskısını artırmasını muhtemel görüyoruz.
TCMB Net Yabancı Para Pozisyonunda Günlük Değişim
Emre Değirmencioğlu
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Yapı Kredi Portföy’den düzenli getiri sunan yeni serbest döviz fonu
Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Müge Peker, “Bu yenilikçi döviz fonumuz, uzun vadeli bir yatırım aracından beklenen istikrarı, aylık gelir avantajıyla birleştirecek” dedi

Yayınlanma:
1 gün önce|
17/06/2025Yazan:
BankaVitrini
Yapı Kredi Portföy, yatırımcılara düzenli nakit akışı sağlamayı hedefleyen yeni serbest fonunu yatırımcılara sundu.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, 16-20 Haziran’da talep toplanacak ‘Yapı Kredi Portföy Şubat 2028 Kar Payı Ödeyen Serbest Fonu‘, döviz cinsinden gelir yaratmayı ve her ay yatırımcılara nakit ödeme yapmayı amaçlıyor. Fonun alım talimatı için son gün 20 Haziran olurken, yatırım dönemi 23 Haziran’da başlayacak ve 11 Şubat 2028’de sona erecek.
Fonun yatırım stratejisi kapsamında, toplam değerinin en az yüzde 80’i Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından döviz cinsinden ihraç edilen borçlanma araçları ve kira sertifikaları ile yerli ihraççıların döviz cinsinden ihraç ettiği para ve sermaye piyasası araçlarına yönlendirilecek. Portföyden elde edilen faiz ve kar payı gibi gelirler, yatırımcılara her ay düzenli olarak ödenecek.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Müge Peker, hayata geçirdikleri bu yeni fonun istikrarlı nakit akışı fırsatından yararlanmak isteyenler için güçlü bir alternatif olduğunu belirtti.
Peker, Yapı Kredi Portföy olarak yatırımcılarının ihtiyaçlarını işlerinin merkezinde tuttuklarını vurgulayarak, bu kapsamda tasarladıkları yeni fonlarıyla yatırımcılarına düzenli gelir sunmayı hedeflediklerini aktardı.
Yapı Kredi Portföy Şubat 2028 Kar Payı Ödeyen Serbest Fonu’nun dönemsel kar payı ödemelerinin, her ayın son iş gününde hesaplanacağı ve takip eden ilk işlem gününde yatırımcılara ödeme yapılacağı bilgisini paylaşan Peker, ‘Ödenen kar payı, fon toplam değerinden düşülerek, katılma payı fiyatına oransal olarak yansıtılacak. Bu yenilikçi döviz fonumuz, uzun vadeli bir yatırım aracından beklenen istikrarı, aylık gelir avantajıyla birleştirecek.’ ifadelerini kullandı.
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (840)
- BANKA ANALİZLERİ (139)
- BANKA HABERLERİ (3.131)
- BASINDA BİZ (60)
- BORSA (449)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.849)
- GÜNCEL (3.187)
- GÜNDEM (3.175)
- RÖPORTAJLAR (48)
- SİGORTA (133)
- ŞİRKETLER (2.237)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (474)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (1.038)
- Ali Coşkun (23)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (26)
- Dr. Abbas Karakaya (63)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (562)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (63)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (40)
- Onur ÇELİK (34)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (79)
- Serhat Can (6)
- Süleyman Çembertaş (16)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
YAZARLAR

UAEA: İsrail saldırıları sonrasında İran’ın Natanz nükleer tesislerinde hasar gördü

Tanrının Bankeri’nin Ölümü: Roberto Calvi ve Vatikan’ın Kara Kutusu

Zecurion, Orta Doğu ve Ötesinde Artan Mesleki Dolandırıcılıkla Mücadele İçin Siber Güvenliği Güçlendiriyor

ABD’nin İsrail tarafında savaşa girmesi ne anlama geliyor

Savaş, petrol ve Trump piyasaları kilitledi; gözler bu akşam FED’de

Türk Eximbank Destekleri ve İhracat Finansmanı Toplantısı Uşak’ta Gerçekleştirildi

ELEKTRONİK DEFTER ZORUNLULUĞU BAŞLADI: UYMAYAN ŞİRKETLER ‘DEFTERSİZ’ SAYILACAK!

UŞAK’ın en köklü Market Zinciri EGEŞOK Konkordato aldı

KGF KREDİLERİ ÖNCEKİLER GİBİ BANKALARIN ZOMBİ FİRMALARINA GİTMESİN

İmalatçı KOBİ’lere 30 milyar liralık KGF geliyor….

Siyasi Gerginlik Ekonomiyi Geriyor: Reel Sektör Nefes Alamıyor!

Krediye Ulaşamayan Sanayici Batıyor…

Yeni KGF Krediler çözüm olur mu?

KİL VE BENTONİT TESİSLER NE İŞE YARAR?
- SON DAKİKA HABERİ: Borsa günü düşüşle tamamladı 17/06/2025
- BUGÜN ALTIN FİYATLARI CANLI: Gram Altın Ne Kadar? Çeyrek Altın Fiyatı Ne? Gram, Çeyrek, Yarım, Cumhuriyet Altını Ne Kadar? 17 Haziran Altın Fiyatları 17/06/2025
- ABD’de perakende satışlar mayısta yüzde 0,9 geriledi 17/06/2025
- Rekabet Kurulu'ndan üç gıda laboratuvarına 2,4 milyon TL ceza 17/06/2025
- Almanya'da kamu çalışanı sayısı 5,4 milyona ulaştı 17/06/2025
- Rize’nin çay ihracatı yüzde 40 arttı: 8,6 milyon dolarlık dış satım 17/06/2025
- Bakan Yumaklı duyurdu! Tarımda rekor destek: 7 bin projeye 10 milyar lira hibe geliyor 17/06/2025
- İsrail ve İran savaşında yoğun açıklama ve saldırı trafiği 17/06/2025
- Hürmüz Boğazı'na ilişkin artan riskler LNG tankerlerini etkiledi 17/06/2025
- Kanada G7 bildirisini iptal ettiklerini açıkladı 17/06/2025
- Piyasalar İsrail-İran saldırıları etkisinde 17/06/2025
- Resmi Gazete'de bugün (18.06.2025) 17/06/2025
- Rusya: İsrail'in İran'a yönelik saldırıları dünyayı nükleer felakete sürüklüyor 17/06/2025
- AB'den Ukrayna'yı roaming bölgesine dahil etme hazırlığı 17/06/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM1 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı