Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Sanayi için durum gitgide kötüleşiyor

Yayınlanma:

|

Bu hafta, önce Temmuz 2024 Ekonomik Güven Endeksi’ni karşıladık. Arkasından İstanbul Sanayi Odası’nın İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması Geldi. Sonra Haziran 2024 Dış Ticaret İstatistiklerini ve 2024 yılı İkinci Çeyrek Turizm İstatistiklerini gördük.

Veriler birbirinden farklı gibi görünse de her birini ele alıp, ekonomik görünümü irdelemek, genel gidişat hakkında çok daha kapsamlı bir anlama sağlaması açısından önemli.

Ekonomik Güven Endeksi 5 alt endeksten oluşmakta. Alt endeksler farklı ağırlıklara sahip. Bu alt endeksler Tüketici Güven Endeksi (yüzde 20), Reel Kesim Güven Endeksi (yüzde 40), Hizmet Sektörü Güven Endeksi (yüzde 30), Perakende Ticaret Sektörü Güven Endeksi (yüzde 5) ve İnşaat Güven Endeksi (yüzde 5).

Ekonomik güven endeksinin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliğe, 100’den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliğe işaret olarak kabul ediliyor.

Haziran ayı Ekonomik Güven Endeksi 95,8 iken, Temmuz’da 94,4 oldu. Çok sert bir düşüş yok. Ancak en büyük ağırlığa sahip olan Reel Kesim Güvenindeki aylık düşüş 3,1. Bir önceki ayda da 2,7’lik bir düşüş yaşanmıştı. Reel Sektör Güven Endeksi eşik değer 100’ün oldukça altında (75,9). Hizmetler sektöründeki güven kaybı ise Temmuz’da 1,1 olmasına karşılık Hizmetler Sektörü Güven Endeksi 100 eşik değerinin oldukça üstünde (114,1).

Hizmetler Sektörü için durum kötü değil. Hizmetler Sektörünün lokomotifi Turizm’de Turizm Geliri Nisan, Mayıs ve Haziran aylarından oluşan II. çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %11,8 artmış.

Verilerin böyle olacağını az çok daha önce açıklanan öncü göstergelerden tahmin edebiliyorduk. Örneğin Merkez Bankası tarafından gerçekleştirilen İktisadi Yönelim İstatistiklerinde sanayicilerin gelecek üç aya ilişkin üretim hacmi, toplam sipariş miktarı, iç piyasa sipariş miktarı, ihracat sipariş miktarı, toplam istihdam beklentileri hep olumsuz.

Enflasyonla mücadele programlarında; alınan ‘Para Politikası Önlemleri’nin iç talebi talebi düşürmesi, ekonominin bu şekilde soğutulması beklenir. Alınan önlemler çok kez istihdam kaybına sebebiyet verir. Ücret artışlarındaki kısıtlamalar özellikle alım gücü düşük kesim üzerinde büyük etki yapar. Ekonomi rayından çokça sapmamışsa Para Politikası Önlemleri yumuşak bir inişle sonuçlanırken, ekonomik dengenin tamamen kaybolduğu ve enflasyonun kontrolden çıktığı ülkelerde yumuşak bir iniş gerçekleştirmek kolay olmaz ve sert bir iniş riski ile hep karşı karşıya kalınır. Bazen alınan önlemler, bu önemleri alan siyasi partilerin seçim kaybetmesine ve hatta siyaset sahnesinden silinmesine kadar gidebilir.

Bunların bir kısmını 2001 krizinden sonra uygulanan IMF Programı döneminde yaşadık. 

Fakat ekonomide dönüşümü sağlamak ve sağlam temelleri atmak açısından da bu kriz dönemleri bir fırsat olarak görülebilir.

IMF Programının uygulandığı 2001 krizi sonrası dönemde önce TL’nin bir miktar devalüasyona izin verilmiş sonra program yapısal reformlarla, para politikası, maliye politikası, dış ticaret politikası ve kur politikası eş güdümü ile uygulanmıştı.

O programın amacı yüksek enflasyondan çıkış ve borç ödeyebilir yapıya Türkiye’yi kavuşturmaktı. Bugün ki iktidar da (o zaman tek başına iktidardı) bu programı kararlılıkla uyguladı. Ancak üretime geçişe yönelik bir programı devreye sokamadıkları ve gelen paraları taşa toprağa yatırıp, kurumların bağımsızlıklarını tek tek ellerinden aldıkları için kurulan yapı bozuldu. Sonra Nas Ekonomisi geldi ve İllüzyon Ekonomisi ile bugün yaşadığımız yüksek enflasyon, yoksulluk vs. o günlerin mirası olarak bize kaldı.

Şimdilerde sanayi ciddi alarm veriyor. Haziran ayı Dış Ticaret Rakamlarına baktığımızda ihracatın 2024 yılı Haziran ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %8,3 azaldığını, ithalatın da %4,4 azaldığını görüyoruz. İthalatın azalması elbette sevindirici ancak aylık ihracat azalışı ithalat azalışının neredeyse iki katı. Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2024 Haziran ayında %9,4 azalmışken, enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalatı %2,7 azalma göstermiş. Fark burada neredeyse 3,5 kat.

Elbette mevsimsel etkileri de dikkate almak gerekir ancak ‘Dış Dengede Olumlu Görünüm Sürüyor’ demek de ‘Çok Acayip’.

Dış Dengede olumlu görünüm ihracattaki sert düşüşü dikkate almazsak evet sürüyor ancak İmalat Sanayi yüzde 95 düzeyinde ihracata çalışırken ihracat kapılarının kapanıyor olması çok büyük bir tehlikenin kapıda olduğunun işaretini vermiyor mu bizlere?

İhracatçının sorunları büyük. İçeride artan maliyetler, dışarıda küresel enflasyon nedeniyle artan hammadde fiyatları, Türkiye’nin genel olarak emsal ülkelere göre çok pahalı hale gelmiş olması, kredi maliyetlerindeki yükseklik, iç piyasanın alım gücü düşüşü nedeniyle iyiden iyiye daralması ve kurun sürekli aynı seviyede tutuluyor olması, ihracatçının rekabet edebilirliğini ortadan kaldırdığı gibi, mevcut pazarlarına dahi satış yapabilmesinin önünde engel olarak duruyor.

Bu şirketler Nas Ekonomisi döneminde ucuz kredi kullandılar, şimdi de bu duruma katlansınlar anlayışını çokça görüyorum.

Evet bu kredileri ağırlıkla KOBİler kullandılar. 2023 yılında İSO İkinci 500’ün finansman giderleri yüzde 103,1 oranında artmış, aynı yılda faaliyet karı yüzde 44,9 artış göstermiş. Böylece finansman giderlerinin faaliyet karına oranı 12,9 puan artışla yüzde 45,1’e yükselmiş. Çok yüksek bir oran. Ancak bunun karşılığında sanayi istihdamının nispeten durağan seyrettiği 2023 yılında İSO İkinci 500’ün istihdamı yüzde 9,1 artış göstermiş. Zaten Nas Ekonomisi ile istenen de bu değil miydi?

Yıllarca büyük zorlukla yaratılan Türk Sanayisine karşı hoyrat değil tam tersine biraz daha hassas olmak gerekiyor.

Porf. Dr. Burak ARZOVA-EKONOMİM

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Borsa İstanbul: Ankara’dan abim gelmiş evde bir ‘bayram’ havası…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Gündemin bir süredir en çok konuşulan başlığı olan CHP Kurultayı’nın iptali davası, merakla beklenirken 8 Eylül tarihine ertelendi. Masadaki riskler tüm netliğiyle yerini korusa da, kısa vadeli siyasi tansiyonun düşmesi ve müzakere için zaman kazanılması piyasalarda iyimserlik yarattı. Öte yandan, uzun süredir beklenen 19 Temmuz TCMB toplantısında faiz indirimi artık neredeyse kesinleşmiş görünüyor. Ancak akıllardaki asıl soru giderek daha yüksek sesle soruluyor: Merkez Bankası 18 gün daha beklemeden, olağanüstü bir toplantı yaparak sürpriz bir adım atar mı?

Hatırlanacağı üzere, 19 Mart sonrasında değişen siyasi atmosferin Türk Lirası ve TL cinsi varlıklar üzerinde yarattığı tahribatı sınırlamak amacıyla TCMB politika faizini %42,50’den %46,00 seviyesine yükseltmiş, ardından bir süre piyasayı %49,00 seviyesindeki gecelik borç verme faizi ile fonlayarak makro ihtiyati sıkılaştırma adımlarını devreye almıştı. Ancak azalan jeopolitik riskler ve iç siyasi tansiyondaki yumuşamayla birlikte, otoritenin hem miktarsal hem de oransal sıkılaştırma sürecini hızla normalleşmeye bırakmasını bekliyoruz. Bu doğrultuda, Haziran toplantısında faizi sabit tutan TCMB’nin Temmuz ayında 350 baz puanlık bir indirimle politika faizini yeniden %42,50 seviyesine çekmesini ve faiz koridorunu daha simetrik bir yapıya kavuşturmasını öngörüyoruz.

Dün bu beklentiyi fiyatlayan iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi, yaklaşık iki puan düşüşle %40,1 seviyesine geriledi. Faiz ile ters korelasyona sahip hisse senetleri dünkü gelişmeleri büyük bir coşku ile karşıladı. Özellikle, faiz indirimlerinin yarayacağı lokomotif endeks bankacılık hisseleri alımların eşliğinde göz kamaştırıcı bir şekilde günü neredeyse %10 artışla tamamladı! Bültenlerimizde uzun bir süredir harketin bankacılık hisseleri ile başlayacağına yer vermiştik. Ana endeksin de dün günü %5’in üzerinde artışla tamamladığını ve teknik mânâda önemli bir direnç olan 9,750 seviyesinin üzerine yükseldiğini not edelim. Hatırlanacağı üzere, TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılı finansal araçların ‘reel’ getiri oranlarına bakarsak, Borsa İstanbul 100 endeksinin %16,71 götürü sağladığını not edelim. Küresel borsa endeksleri arasında Borsa İstanbul’un negatif getiri sunan ender endeksler arasında yer alması, yukarı yönlü potansiyel açısından önemi bir bilgi verdiğini düşünüyoruz! Yabancı indinde beş yıl vadede Türkiye risk primi (CDS) risk primi 292 baz puan seviyesine kadar gerilerken, USDTRY kuru ise karar öncesi 39,91 seviyesine kadar yükselmesi ardından 39,75’e kadar gevşeyip günü 39,80 seviyelerinde tamamladı.

Dün her ne kadar gözler CHP kararında olsa da, makro cephede Mayıs ayı dış ticaret verileri ve istihdam raporu takip edildi. TÜİK verilerine göre, ihracat %2,6 artışla 24,8 milyar dolar, ithalat ise %2,7 artışla 31,5 milyar dolar oldu. Bu sonuçla dış ticaret açığı %2,7 artışla 6,6 milyar dolar oldu. Bir önceki ay gerçekleşen 12,1 milyar dolar açık ardından Mayıs rakamları bir nebze de olsun ılımlı bir tabloya işaret etti. Öte yandan, TÜİK Mayıs ayı istihdam raporunu da yayımladı. Buna göre, manşet işsizlik oranı 0,2 puan azalışla %8,4’e geriledi. Metodolojisi nedeniyle manşet işsizlik yerine bizler daha geniş tanımlı bir gösterge olan atıl işgücü oranını takip ediyoruz. Bu oran %31,0 ile geçen aya göre (%32,1) bir tık da olsun gerilemiş olsa da, tüm zamanların en yüksek düzeylerinde olduğunu not edelim. Daha basit bir anlatımla, zamana bağlı eksik istihdam, iş bulma umudunu kaybetmiş olanlar, çeşitli nedenlerle iş aramayanlar gibi TÜİK’e göre işsiz sayılmayan ama işgücünde de olmayan nüfusun üçte biri gibi devasa bir kitlenin olduğunu görüyoruz!

Öte yandan, dün Türk-İş’in Haziran ayı Açlık ve Yoksulluk Sınırı raporunu yayımlandı. Buna göre, dört kişilik bir aile için açlık sınırı 26,115 TL oldu. Türkiye’de asgari ücretin 22,105 TL olduğunu not edelim. Ankara’da mutfak enflasyonu (gıda fiyatları) bir önceki aya göre %4,1 artış kaydetti. Yıllık gıda enflasyonunu %37,6 oldu. Yoksulluk sınırı ise 85,066 TL oldu. Türk-İş verilerinin işaret ettiği gıda fiyatlarına önemli bir referans olarak kabul ederek eskiden enflasyon hakkında tahmin yürütmeye çalışırdık. Lâkin bu korelasyonun iyice azaldığının not edelim keza TÜİK geçen ay gıda enflasyonu eksi %0,7 olarak hesaplarken, Türk-İş’in bir ay önceki veri setinde gıda %4,4 artış kaydetmişti. Gözler bu noktadan sonra bugün İTO verileride, perşembe günü ise resmî TÜİK verilerinde olacaktır. Anketlere göre TÜFE’nin Haziran ayında aylık %1,6 artış kaydetmesi ve yıllık gerçekleşmenin de %35 seviyesinde kalması bekleniyor.

Yurt dışı cephede ise, 2025 yılının ilk yarısında doların son 50 yılı aşkın sürenin en sert düşüşünü yaşadığının altını çizmemiz gerekiyor. Ani politika değişiklikleri, merkez bankasının (FED) bağımsızlığını sorgulanması ve yavaşlayan ekonomik aktiviteye dair işaretler, rezerv para birimine olan güveni sarsmaya devam ederken, Dolar Endeksi (DXY) yılın ilk yarısında %10,8 gerileyerek başlıca gelişmiş ülke para birimleri karşısında belirgin şekilde değer kaybetti. Dolar, İsviçre frangı karşısında %14,4, Euro karşısında %13,8 ve İngiliz sterlini karşısında ise %9,7 değer yitirdi.

Trump faiz indirimi konusunda FED üzerindeki baskısını artırarak, Powell’a dünya genelindeki faiz oranlarını içeren el yazılı bir not gönderdiğini okuyoruz. Notta, ABD politika faizinin Japonya’nın %0,5’i ile Danimarka’nın %1,75’i arasında olması gerektiği belirtilirken, Trump sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Faizi çok daha fazla düşürmelisiniz. Yüz milyarlarca dolar kaybediliyor” diyerek politika faizinin %1’e çekilmesi gerektiğini savundu. Trump’ın Powell üzerindeki baskısının arttığı bu dönemde, Hazine Bakanı Bessent, Powell’ın görev süresinin Mayıs 2026’da sona ereceğini hatırlatarak, yerine geçecek ismin belirlenmesi için hazırlıkların sürdüğünü açıkladı. Bu gelişmelerin doların elini daha da zayıflattığını not etmemiz gerekiyor. ABD ticaret savaşına soyunduğu bir zamanda, bacalar tütsün, çarklar dönsün, ABD vatandaşları daha çok iş bulsun diye uğraşırken, hâliyle her iş adamı gibi düşük faiz oranı talep ediyor. Lâkin, amiral geminin kaptanını ağır sözlerle eleştirmesi ve “yine çok geç kalacaksın” minvalinde açıklamalar ile işler kötüye giderse, hedef tahtasına Powell’ı yerleştirecek bir politika da benimsediğini görüyoruz.

ABD Başkanı Trump, 9 Temmuz’da sona erecek geçici gümrük tarifesi süresi yaklaşırken, Japonya ile yürütülen ticaret görüşmelerine yönelik memnuniyetsizliğini dile getirdi. Japonya’nın Amerikan pirinci ithalatına direnç göstermesini eleştiren Trump sonrası Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, iyi niyetle müzakere etmeyen ülkelere yönelik yeni tarife oranlarının belirleneceği ve Trump’ın bu konuda ekibiyle görüşeceği belirtildi. Hazine Bakanı Bessent ise, iyi niyetli görüşmeler yürüten ülkelere süre uzatımı düşünülse de bu kararın yalnızca Trump’a ait olduğunu vurguladı. Bessent, anlaşmalarda son günlere doğru yoğunluk yaşanmasını beklediklerini belirterek, ticaret ortakları üzerindeki baskının sürdürüleceğini söyledi.

ABD borsaları geceyi yükselişle tamamlaması ardından bu sabah vadeli işlemlerde hafif de olsa kırmızı rengin göze çarptığını görüyoruz. Öte yandan,  Trump’ın tarife artışı uyarısı ve Hazine Bakanı Bessent’in 9 Temmuz’a kadar ciddi artışların duyurulabileceğini söylemesi, yatırımcı güvenini zayıflatarak Pasifik’in diğer tarafına da olumsuz yansımış. Asya piyasalarının gösterge endeksi Japonya borsası Nikkei, son beş işlem gününde yaşanan güçlü yükselişin ardından bu sabah %1 geriledi. Haziran ayında Nikkei %6,6 yükselerek Şubat 2024’ten bu yana en iyi aylık performansını sergilemişti.

Ticaret görüşmelerine yönelik açıklamalar ardından altının ons fiyatı bu sabah yeniden 3,320 dolar seviyesine yükselirken, gümüş ise 36 dolar etrafında hareketini devam ettirdi. Bitcoin ise son bir haftadır 108bin dolar seviyesinin kıyısında bir sonraki hareketi için enerji biriktirmeye devam ettiğini görüyoruz. Yukarı yönlü harekete daha çok prim veriyoruz. İlk nazarda 108,500 akabinde ise 113bin dolar seviyesinin aşılması ile asıl beklediğimiz hareketin de başlayacağını düşünüyoruz.

Mali piyasaların gündeminde bugün FED Başkanı Powell’ın konuşması, ISM imalat verisi ve JOLTS açık iş sayısı takip edilecek. Yarın ADP özel sektör istihdam verisi, perşembe ise kritik haziran istihdam raporu takip edilecek. Cuma günü ABD piyasaları kapalı konumda olacak. Açıklanacak özellikle istihdama yönelik veriler, faiz indirimi beklentileri açısından yakından takip edilecektir. Bu haftanın Türkiye cephesinde ise en kritik makro verisi kuşkusuz perşembe günü açıklanacak Haziran ayı enflasyon rakamları olacağını bir kez daha hatırlatalım.

Borsa İstanbul

1751343743b3244c82deacc1f4cd92de60cce09ea6_1_1200.jpg
Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Kriptoya MASAK Denetim Freni!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kripto Transferlerine Sıkı Denetim: MASAK’tan Yeni Tebliğ Ne Anlama Geliyor?

28 Haziran 2025 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan ve yürürlüğe giren Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği (Sıra No: 29), kripto varlık hizmet sağlayıcılar için oldukça kapsamlı ve sıkı önlemler içermektedir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı MASAK tarafından çıkarılan bu düzenleme, kripto transferlerinin şeffaflaşması, kara para aklama risklerinin azaltılması ve kripto sektörü üzerindeki regülasyon boşluklarının giderilmesi amacı taşımaktadır.

🎯 Tebliğin Amacı

Tebliğin temel amacı; 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında, kripto varlık hizmet sağlayıcıların (KVHS) müşteri ilişkilerinde sıkılaştırılmış tedbirler almasını sağlamaktır.

Yeni Tebliğ Neler Getiriyor?

1. Transferlerde Bekleme Süresi

  • Kripto varlık çekme işlemleri artık hemen yapılamayacak.

  • Alım, takas veya yatırma işleminden sonra kripto transferi:

    • En az 48 saat bekletilecek.

    • İlk defa çekim yapan müşteriler için bu süre 72 saat olacak.

Bu düzenleme ile suç gelirlerinin anında başka cüzdanlara aktarılmasının önüne geçilmek isteniyor.

2. İşleme Limit Getirildi

  • Özellikle stabil kripto paralarda (stablecoin):

    • Günlük transfer limiti: 3.000 ABD doları

    • Aylık transfer limiti: 50.000 ABD doları

  • Bu limitler belirli risk politikaları kapsamında 2 katına kadar artırılabilir.

3. İşlem Açıklama Zorunluluğu

  • Artık tüm transferlerde müşteri tarafından en az 20 karakterlik işlem açıklaması yazılması zorunlu olacak.

  • Bu açıklamalar MASAK tarafından izlenebilirlik ve analiz açısından kritik önem taşıyor.

4. Likidite ve Arbitraj İstisnası

  • Platformlar, piyasa yapıcılığı, likidite sağlayıcılığı veya arbitraj işlemleri için yapılan transferlere istisna tanıyabilecek.

  • Ancak bu durum:

    • Yönetim kurulu onayıyla yapılabilecek.

    • Müşteri sürekli izlenecek ve kötüye kullanım tespitinde kısıtlamalar derhal uygulanacak.

5. Saklama Kuruluşları da Kapsamda

  • Müşteriler adına işlem yapan saklama kuruluşları da aynı sınırlamalara tabi olacak.

  • Ancak sermaye piyasası mevzuatına dayalı işlemler bu düzenlemelerden muaf tutuldu.

⚠️ Kurallara Uymayanlara Yaptırım

Tebliğe aykırı hareket eden platformlar veya yükümlüler, 5549 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası ve çeşitli yaptırımlarla karşılaşacak.

🧭 Tebliğin Önemi ve Etkileri

  • Bu düzenleme, kripto sektöründe yasal çerçevenin netleştirilmesi adına önemli bir adım.

  • Kara para aklama, terörün finansmanı ve izlenemeyen finansal hareketler açısından riskli olan alanlar denetim altına alınıyor.

  • Platformlar açısından operasyonel yük artacak, ancak uzun vadede daha güvenli ve kurumsal bir kripto piyasası oluşmasına katkı sağlayacak.

MASAK KRIPTO DUZENLEME SEMASI

MASAK’tan Net Mesaj – “Şeffaflık Zorunlu”

Bu tebliğ ile birlikte Türkiye’de kripto para transferlerine yönelik ilk defa bu kadar detaylı ve somut sınırlamalar getirilmiş oldu. MASAK, açıkça şunu söylüyor:

“Kripto işlemler artık izlenebilir, sınırlı ve gerekçeli olacak.”

Dijital varlıkların geleceği açısından bu düzenleme; daha sağlam, güvenilir ve yasal zeminlerde büyüyen bir sektör için önemli bir başlangıç.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kitap Künyesi

  • Kitap Adı: Nasıl Yatırım Yapılır?

  • Alt Başlık: Kişisel Yatırımın Cesur ve Yeni Dünyasına Yolculuk

  • Yazarlar:

    • Peter Stanyer

    • Masood Javaid

    • Stephen Satchell

  • Çevirmen: S. Cem Çiloğlu

  • Yayınevi: The Economist Books / Türkçe baskı: Epsilon yayınevi

  • Dil: Türkçe (Orijinal dil: İngilizce)

  • Kapsam: Yatırımın temellerinden başlayarak kişisel finans, portföy yönetimi, risk dağılımı ve yeni nesil yatırım araçlarına kadar geniş bir perspektif sunar.

  • Hedef Kitle: Yatırıma yeni başlayacak bireyler, kişisel finansına yön vermek isteyenler ve stratejik portföy oluşturmak isteyen yatırımcılar.

İçerik Özeti

  • Yatırımın Temel İlkeleri

  • Risk ve Getiri Dengesi

  • Portföy Teorisi

  • Fon Seçimi ve Dağılımı

  • Alternatif Yatırım Araçları (ETF’ler, tahviller, emtialar, kripto varlıklar)

  • Yatırım Psikolojisi ve Karar Alma Süreçleri

  • Güncel Piyasa Gelişmeleri ve Etkileri

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

1. Yatırımın Temelleri

Kitap, yatırımın amacını net şekilde tanımlayarak başlar: paranın zaman içindeki değerini korumak ve artırmak. Yatırımcılar için temel kavramlar olan risk, getiri, zaman ufku, likidite gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Her yatırım bir risk içerir; önemli olan bu riski bilinçli şekilde yönetebilmektir.

2. Portföy Oluşturma ve Risk Dağılımı (Diversifikasyon)

Yazarlar, yatırımcılara tüm yumurtaları aynı sepete koymamaları gerektiğini anlatır. Portföy oluştururken farklı varlık türleri arasında dağılım yapmanın önemi vurgulanır: hisse senetleri, tahviller, nakit, emtialar, alternatif yatırımlar gibi.

📌 Ana fikir: Sağlam bir yatırım stratejisi; çeşitlendirme, maliyet bilinci ve hedefe uygunlukla mümkündür.

3. Varlık Sınıfları ve Araçlar

Bu bölümde yatırım yapılabilecek başlıca varlıklar detaylı şekilde anlatılır:

  • Hisse senetleri: Uzun vadede büyüme sağlayan ama dalgalı ürünlerdir.

  • Tahviller: Daha düşük riskli, ama sınırlı getirili.

  • Nakit ve mevduat: Güvenli ama enflasyona karşı kırılgan.

  • Alternatif yatırım araçları: Gayrimenkul, hedge fonları, özel sermaye ve son zamanlarda kripto varlıklar gibi yeni trendler.

📌 Ana fikir: Her varlık sınıfının risk-profili farklıdır ve yatırımcının hedeflerine göre seçilmelidir.

4. Zaman ve Psikoloji Faktörü

Yatırımcıların en büyük düşmanlarından biri kendileridir. Korku, açgözlülük, sürü psikolojisi gibi duygusal faktörlerin yatırım kararlarını nasıl etkilediği anlatılır. Piyasa zamanlamasının zor olduğu, uzun vadeli düşünmenin önemi vurgulanır.

📌 Ana fikir: Duygusal kararlar yerine disiplinli bir yatırım stratejisi başarı getirir.

5. Yatırım Stratejileri ve Yaklaşımlar

Pasif ve aktif yatırım farkı, endeks fonlarının avantajları, değer ve büyüme yatırımcılığı gibi farklı yatırım stratejileri açıklanır. Ayrıca, yaşa ve gelir seviyesine göre yatırım stratejileri örneklenir.

📌 Ana fikir: Herkesin yatırım stratejisi kişisel durumuna, hedeflerine ve risk toleransına uygun olmalıdır.

6. Geleceğe Hazırlık ve Yeni Trendler

Kitabın son bölümleri geleceğin yatırım dünyasına odaklanır. ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim kriterleri), yapay zeka destekli algoritmalar, robo-danışmanlar, fintech’ler gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Yatırım dünyası hızla değişiyor; bilgiye açık ve adapte olabilen yatırımcılar öne çıkacak.

Genel Değerlendirme

Bu kitap, yatırım dünyasına giriş yapmak isteyenler için bilimsel temellere dayalı, pratik ve anlaşılır bir kılavuzdur. Hem yeni başlayanlar hem de stratejisini geliştirmek isteyen yatırımcılar için değerli bilgiler sunar.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.