Connect with us

GÜNCEL

Zimbabve para birimi ZiG çöktü

Yayınlanma:

|

Zimbabve ZiG para birimi, merkez bankasının deneyi başarısız olduğu için son birkaç ayda yoğun baskı altında kaldı. Resmi USD – ZiG döviz kuru Nisan ayındaki 13,56’dan %98’lik bir sıçramayla 26,85’e fırladı.

Ancak gerçek döviz kuru, karaborsa veya resmi olmayan kur çok daha kötü bir performans gösterdi. ZimPriceCheck’in verileri, USD/ZIG kurunun 50’ye kadar çıktığını gösteriyor, yani %268’den fazla arttı.

Zimbabve ZiG çöktü

Zimbabve Merkez Bankası, Ocak ayından bu yana değerinin yaklaşık %80’ini kaybeden Gerçek Zamanlı Brüt Hesaplaşma (RTGS) Zimbabve dolarını kaldırarak Nisan ayında büyük bir deney başlattı.

Yeni para birimi Zimbabve altını veya ZiG olarak biliniyordu ve ABD doları gibi altın ve itibari para birimleri tarafından destekleniyordu. Başlangıçta, para biriminin 200 milyon doların üzerinde rezervi vardı.

Lansmanın hemen ardından Zimbabve, borsa dahil tüm Zimbabve doları hesaplarını yeni para birimine çevirdi.

Bir ara ZWG koduyla bilinen Zimbabve ZiG’i iyi performans gösterdi ve ülkedeki enflasyon düştü.

Bazı uzmanlar tarafından yeni bir başlangıç olarak da selamlandı. Ülkeyi ziyaret eden bir Dünya Bankası ekibi, para birimini ekonomiyi istikrara kavuşturduğu için övdü. Ayrıca Zimbabve’nin yıl için GSYİH tahminini de artırdı.

Ancak ilk kazanımların bazıları piyasa kaynaklı değildi. Bazı analistler ilk gücünü, elde edilmesi kolay olmadığı için nadirliğine bağladı. Ayrıca hükümet, diğer para birimlerinin çökmesinden sorumlu tuttuğu paralel pazara baskı yapmak için önlemler aldı.

USD/ZWG paritesi, merkez bankası gerçeği kabul edip para birimini devalüe etmeye karar verdikten sonra Eylül ayında yükseldi. Resmi kur ile karaborsa kuru arasındaki farkı kapatmak için %43 oranında devalüe etti.

Picture background

Zayıf temeller ve güven

Analistler, Zimbabve ZiG’in hayatta kalma şansının sınırlı olduğuna inanıyor. Geçtiğimiz hafta yazdığımız gibi , popüler bir yorumcu olan Yargıç Malala, hükümetin hala kırk yıldan fazla süredir iktidarda olan liderlere sahip olduğunu belirtti.

O dönemde Zimbabve’nin beş para birimi vardı ve hepsi çöktü. Başkan Mugabe döneminde hükümet, ağır yaptırımlara maruz kaldıktan sonra yüksek bütçesini finanse etmek için para basmak zorunda kaldı.

Bu nakit basımı hiperenflasyona yol açtı ve merkez bankasını değersiz trilyon dolarlık banknotlar basmaya itti.

Bazı analistler, hükümet harcamalarının Zimbabve ZiG’ini zayıflattığına inanıyor. Geçtiğimiz hafta bir notta, Imara Asset Management’taki analistler, hükümetin hala aşırı harcama yaptığını ve fon için merkez bankasından yararlandığını belirtti.

Hükümet bu iddiaları reddetti ve Maliye Daimi Sekreteri, Hazine’nin eksi bakiye olanağını kullanmadığını söyledi. Ayrıca bankadaki olanağın yerel para birimi cinsinden olduğunu ve ABD doları cinsinden olmadığını belirtti.

Diğer analistler, Zimbabve ZiG deneyinin yanlış bir vaade dayandığı konusunda uyardı. Resmi olarak, para birimi altın ve ABD doları tarafından destekleniyor. Ancak gerçek şu ki, para birimini 1:1 oranında altına veya ABD dolarına dönüştürmek neredeyse imkansız.

Bu, Tether, USD Coin ve PayPal ABD doları (PYUSD) gibi popüler stablecoin’lerin vaat ettiğinden farklıdır. 1.000 USDT’ye sahip olduğunuzda, bunu saniyeler içinde kolayca 1.000 dolara dönüştürebilirsiniz.

Güven krizi devam ediyor

Zimbabve ZiG’in çökmesinin en önemli nedeni vatandaş ve iş dünyasındaki güven eksikliğidir.

Zimbabve Merkez Bankası uzun zamandır yeni başlangıçlar olarak gördüğü yeni para birimlerini piyasaya sürüyor ancak bunlar çöktü.

Bunlardan en sonuncusu, bu yılın Ocak-Nisan ayları arasında yüzde 80’in üzerinde düşüş yaşayan RTGS tabanlı Zimbabve dolarıydı.

Dolayısıyla son para birimi değer kayıplarından zarar gören insanların büyük çoğunluğu, hükümete veya merkez bankasına asla güvenmemeye yemin etti.

Sonuç olarak, ABD doları Zimbabve’deki en popüler para birimi haline geldi ve tüm işlemlerin %70’inden fazlasını oluşturuyor. Çoğu Zimbabveli ayrıca nakitlerini ABD dolarında saklıyor.

Tüm bunlara, ülkede uzun süredir devam eden kuraklık nedeniyle yaşanan ekonomik kriz de eklendiğinde, hükümet gıda ithalatını artırmaya yöneliyor.

Okumaya devam et

EKONOMİ

Geleceğin Uzun Tarihi: Hayaller, Teknoloji ve Gerçeklik Arasında Bir Yolculuk

Yayınlanma:

|

İnsanlık tarihi, geçmişin izlerini taşırken geleceğe dair umutlar, korkular ve öngörülerle şekillenmiştir. Teknoloji ilerledikçe bu gelecek tahayyülleri daha somut, daha ulaşılabilir ve bir o kadar da kontrol edilebilir hale geldi. Nicole Kobie’nin kaleme aldığı The Long History of the Future” (Geleceğin Uzun Tarihi), tam da bu noktada devreye giriyor: Geleceğin ne olduğuna, kim tarafından kurgulandığına ve nasıl yönlendirildiğine ışık tutuyor.

Gelecek Fikri Yeni Değil, Ama Daha Güçlü

Kobie, geleceğe dair düşünmenin yeni bir refleks olmadığını vurguluyor. Antik çağlardan bugüne kehanetler, ütopyalar, distopyalar ve bilimkurgu eserleri aracılığıyla insanlar kendi zamanlarını aşan kurgular üretmişlerdir. Ancak asıl dikkat çekici olan, bu kurguların bireylerin değil; hükümetlerin, şirketlerin ve teknoloji elitlerinin elinde birer araç haline gelmesidir.

Silikon Vadisi’nin “Geleceği” Satın Alması

Günümüzde geleceği tanımlayan en güçlü aktörler teknoloji şirketleri. Silikon Vadisi merkezli bu yapılar, yalnızca yeni teknolojiler üretmekle kalmıyor; bu teknolojilerin hayal ettirdiği geleceği de pazarlıyor. Nicole Kobie’ye göre bu “gelecek satışı”, kapitalist sistemin en sofistike manipülasyonlarından biri. Çünkü artık insanlar, daha iyi bir geleceği hayal etmek yerine, sunulan vizyonlara razı olmayı tercih ediyor.

Bilimkurgu ve Politik Gerçeklik

Kobie, bilimkurgu edebiyatının ve filmlerinin yalnızca eğlence değil, politik bir arka plana sahip olduğunu savunuyor. 1984, Brave New World, Black Mirror gibi eserler birer uyarı değil, zamanla “olası senaryolara” dönüşüyor. Bu da gelecek tahayyüllerinin aslında günümüz karar vericileri tarafından birer araç olarak nasıl kullanıldığını ortaya koyuyor.

Teknoloji Tarafsız Değildir

Yazar, teknolojinin asla tarafsız olmadığını açıkça ifade ediyor. Hangi teknolojinin geliştirileceği, kimler için geliştirileceği ve hangi ihtiyaçlara cevap vereceği tamamen ideolojik kararlarla belirleniyor. Yapay zeka, gözetim sistemleri, uzay yolculukları veya dijital ekonomi: Hepsi birer gelecek inşasıdır. Ancak bu gelecek, herkes için eşit derecede ulaşılabilir değil.

Hayal Edilen Gelecek mi, Dayatılan Gelecek mi?

Kitabın temel sorusu şu: Gelecek gerçekten insanlığın ortak aklıyla mı belirleniyor, yoksa güçlülerin çıkarına göre mi kurgulanıyor?

Nicole Kobie’nin cevabı net: Bugün bize “ilerleme” adı altında sunulan çoğu şey, belirli çevrelerin çıkarlarına hizmet eden bir gelecek tasarımıdır. Bu tasarım, medya yoluyla yaygınlaştırılır, teknolojiyle pazarlanır ve politikalarla meşrulaştırılır.

Nicole Kobie The Long History of the Future – Narrative Species

Geleceği Kimin İçin Tasarlıyoruz?

“Geleceğin Uzun Tarihi”, sadece teknolojiye veya inovasyona değil, bu olguların arkasındaki güç ilişkilerine dikkat çeken önemli bir eser. Nicole Kobie, okura şu çağrıyı yapıyor:

“Geleceği başkalarının kurgulamasına izin vermeyin.”

Çünkü bir toplumun geleceği, ancak kolektif akıl ve etik bir vizyonla kurgulandığında adil ve sürdürülebilir olabilir. Aksi halde geleceğimiz, geçmişin hatalarına benzeyen ama daha sofistike bir kabusa dönüşebilir.

Okumaya devam et

Ali Coşkun

Türkiye Bankacılık Sektöründe KMO Gerçeği: 2018-2025 Arası Dönüşüm

Yayınlanma:

|

Yazan:

KMO Nedir?

Kredi-Mevduat Oranı (KMO), bankaların topladıkları mevduatın ne kadarını kredi olarak kullandırdığını gösteren temel bir göstergedir:

KMO = Toplam Krediler / Toplam Mevduatlar

Finansal istikrar açısından bu oran, hem bankaların risk düzeyini hem de kredi politikalarının sürdürülebilirliğini izlemek için kritik önemdedir.

2018-2020: Aşırı Kredi Genişlemesi

Bu dönemde KMO oranı %115-120 seviyelerindeydi. Yani bankalar her 100 TL mevduata karşılık 115-120 TL kredi veriyordu. Bu durum:

  • Sistemin kendi kaynağının ötesinde kredi genişlemesi yaşadığını,

  • Kredi finansmanının bir bölümünün dış kaynaklar veya özkaynaklarla karşılandığını gösteriyordu.

Ancak yüksek KMO:

  • Likidite riskini artırıyor,

  • Dış şoklara karşı kırılganlığı büyütüyordu.

2021 Sonrası: Politikada Sıkılaşma ve Yeni Dönem

2021’den itibaren TCMB’nin uygulamaya koyduğu politikalar sektörü dönüştürmeye başladı:

  • Aktif rasyosu düzenlemesi

  • Makroihtiyati tedbirler

  • Kur korumalı mevduat uygulaması

  • TL’yi destekleyici adımlar

Bu düzenlemeler sonucunda:

  • Bankaların kredi verme iştahı azaldı,

  • Mevduat toplama motivasyonu arttı.

2023-2025: KMO Geriliyor

Bu politikalar sonucunda:

  • 2023 itibarıyla KMO %90’ın altına geriledi.

  • 2024 ve 2025’in ilk yarısında oran %80-90 aralığında seyrediyor.

Artık bankalar her 100 TL mevduata karşılık yalnızca 80-90 TL kredi kullandırıyor.

Bu durum, sistemin:

  • Daha temkinli ve kontrollü çalıştığını,

  • Likidite açısından daha güçlü konuma geldiğini göstermektedir.

Ancak Sorunlar da Var: Krediye Erişim Zorlaştı

Düşen KMO’nun bazı olumsuz yansımaları da oldu:

  • KOBİ’ler başta olmak üzere reel sektör krediye ulaşmakta zorlandı.

  • Bu durum, konkordato ve iflaslarda artışa neden oldu.

Ne Yapılmalı?

Bu süreçte atılması gereken adımlar:

  1. Uzun vadeli, TL bazlı, istikrarlı mevduat yapısı oluşturulmalı.

  2. Bankaların kaynak yapısı çeşitlendirilerek dışa bağımlılık azaltılmalı.

  3. Tasarruflar artırılmalı, sermaye piyasaları derinleştirilmeli.

  4. Krediye erişimi kolaylaştıracak, yenilikçi finansman araçları geliştirilmeli.

Devletin Rolü: KMO ve Dolaylı Borçlanma

KMO’nun düşürülmesiyle birlikte:

  • Bankalar daha az kredi verirken,

  • Krediye verilmeyen kaynaklar devlet tahvillerine yönlendirildi.

Bu sayede:

  • Hazine, risksiz ve ucuz borçlanma imkânı buldu.

  • Ancak bankalar faiz riski taşıyan menkul kıymetleri bilançolarında tutmak zorunda kaldı.

KMO’daki düşüş, finansal istikrar için olumlu olsa da, reel sektöre verilen desteğin azalması, ekonomik büyümeyi sınırlandırmaktadır. Bu ikilem, Türkiye’nin kredi sistemi ile tasarruf yapısı arasındaki dengesizliğin yeniden yapılandırılmasını zorunlu kılmaktadır.

Dezenflasyon sürecinde piyasadaki talebi azaltmak, kamu finansmanını sağlamak ve TL’ye geçişi desteklemek amacıyla uygulandı.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

GÜNCEL

Sabır Bambu Gibidir…

Yayınlanma:

|

Sorunlarınızdan şikayet etmeyin. İnsanların %80′ i ilgilenmez, geri kalan %20’si de bunları hak ettiğinizi düşünür. (Mark Twain )

Ama bir kapı var. İsterseniz günde milyon kere çalın . Niye geldin demez.
Sen böyle yaptın, şöyle yaptın demez. Hoşgeldin der.

Öyle randevu falan almana gerek yok, sen ne zaman istersen açıktır o kapı.

Aracıya gerek yok, direk seninle muhatap olur . Şarlatanları araya sokmana gerek yok, dilekçeye gerek yok. Programı her zaman sizin geleceğiniz güne hazır.

Müsaitmisin demene gerek yok.

Edeple ben geldim demen yeterli.

Bazen hemen yerine getirmez isteklerini.

Bazen hemen yerine getirir.

Bekletir …. Yıllarca beklersin belki

Çünkü senin için doğru olan budur.

Doğru zamanı , senin pişmeni bekler, çömlek misali , sertleşmeni bekler . Bazen biz sabredemeyiz ve çatlarız.

Ben yıllarca bekledim mesela; sabır çatladı, gönül küstü…

Beni duymuyor bile dediğim zamanlar oldu. Bırakmayı düşündüm o kapıyı. Sonra sabah göğsümde bir rahatlık olurdu. (Devam et hem kendi yoluna, hemde bana gelmeyi ihmal etme )

Bambu ağacı gibi,

Uzakdoğuda bizzat yerinde görmüştüm.

Ekersin toprağa. Sularsın, bakarsın, ilgilenirsin her gün ama…

Santim büyümez. Beklersin büyümez.

Yıllar geçer ….

1, 2, 3, 4, 5 ✔️

5 yılın sonunda bir fışkırır topraktan.

Tüm emeklerin, emeğin ile birlikte …

Devasa bir ağaç olur.

Sonra; yıllar sonra fışkırdı.

Ben bu kadar istemedim ki senden dedim.

Benim planım buydu sana dedi.

Ben ümidimi kesmiştim senden, özür dilerim, sen olmasan savrulup giderdim dedim …

Senin yardımın olmasa yok olur giderdim dedim ….

Seni seviyorum ❤️ dedi ….

Benden hiç bir zaman ümit kesme dedi. Yeterki doğru ol …

Kimseye boyun eğme, kimseden korkma ben varım. Ben varken kimse sana zarar veremez dedi ….

Veremedi kimse zarar …

Çok uğraştılar ama veremediler …

Kısacası dostlar;

O kapıyı unutmayın, sabredin, doğru olun. Yeterki doğru olun.

Eğilmeyin, korkmayın.

Size sizden başka kimse zarar veremez.

Çalışın, dik duruşunuzun altını doldurun. Altını doldurmazsanız boş bir kibir olur o direniş.

Mustafa AKPINAR

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.