ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
ABD ÇİN TİCARET SAVAŞININ ALTINDA NE YATIYOR?

Yayınlanma:
2 hafta önce|
Yazan:
BankaVitrini
ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerdeki dengesizlikler ve rekabetin sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu çatışmanın temel nedenleri şunlardır:
-
Ticaret Açığı ve Dengesizlikler: ABD, uzun süredir Çin ile olan ticaretinde büyük açıklar vermektedir. 2024 yılında ABD’nin Çin’e ihracatı 143,5 milyar dolar iken, Çin’den ithalatı 438,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve bu durum 295,4 milyar dolarlık bir ticaret açığına yol açmıştır. ABD, bu dengesizliği azaltmak amacıyla Çin’e karşı ek gümrük tarifeleri uygulamıştır.
-
Fikri Mülkiyet Hakları ve Teknoloji Transferi: ABD, Çin’i Amerikan şirketlerinin fikri mülkiyet haklarını ihlal etmekle ve teknoloji transferini zorlamakla suçlamaktadır. Çin’in, yabancı şirketlerin ülkeye girişini kolaylaştırmak için teknoloji paylaşımını şart koştuğu iddia edilmektedir.
-
Çin’in Sanayi Politikaları ve Devlet Destekleri: Çin hükümeti, belirli sektörlerdeki yerli şirketlere devlet destekleri sağlayarak küresel rekabette avantaj elde etmeye çalışmaktadır. ABD, bu tür desteklerin haksız rekabete yol açtığını ve serbest piyasa kurallarına aykırı olduğunu savunmaktadır.
-
Kur Politikaları ve Rekabet Gücü: ABD, Çin’in para birimi yuanın değerini düşük tutarak ihracatta rekabet avantajı sağladığını öne sürmektedir. Bu durum, Çin’in ihracatını artırırken, ABD’nin rekabet gücünü zayıflatmaktadır.
-
Teknolojik ve Jeostratejik Rekabet: Çin’in teknoloji alanındaki hızlı yükselişi ve “Made in China 2025” gibi girişimleri, ABD’nin küresel liderliğine meydan okuma olarak değerlendirilmektedir. Bu durum, iki ülke arasındaki rekabeti daha da kızıştırmaktadır.
Bu faktörler, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının temel nedenlerini oluşturmaktadır. Her iki ülke de kendi ekonomik ve stratejik çıkarlarını koruma amacıyla çeşitli politikalar uygulamakta ve bu da küresel ticaret dinamiklerini etkilemektedir.
İlginizi Çekebilir
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Doların Sonu mu Geliyor? 11 Ülke daha ABD Dolarını Bırakıyor

Yayınlanma:
7 saat önce|
25/04/2025Yazan:
Gülbeyaz Gergün
2025 yılı itibarıyla, 11 eski Sovyetler Birliği ülkesi Amerikan dolarını resmi işlemlerinde kullanmayı bırakma kararı almıştır. Bu ülkeler:
-
Ermenistan
-
Azerbaycan
-
Belarus
-
Kazakistan
-
Kırgızistan
-
Moldova
-
Rusya
-
Tacikistan
-
Türkmenistan
-
Özbekistan
-
Ukrayna
Bu ülkeler, 2025 ortalarından itibaren dolar cinsinden işlemleri aşamalı olarak sonlandırmayı planlamakta.
Bu adımın temel nedenleri arasında, ABD’nin finansal politikalarına olan bağımlılığı azaltma ve kendi para birimlerinin kullanımını teşvik etme isteği bulunmaktadır. Ayrıca, bu ülkeler, ABD’nin uyguladığı ekonomik yaptırımların etkilerinden kaçınmak ve bölgesel ekonomik iş birliklerini güçlendirmek amacıyla bu kararı almışlardı.
Özellikle Rusya, Çin ile yaptığı ticaretin büyük bir kısmını Ruble ve Yuan üzerinden gerçekleştirmektedir. Bu durum, doların bölgedeki etkisinin azalmasına katkıda bulunmakta.
Bu gelişmeler, küresel finansal sistemde doların hakimiyetinin sorgulanmasına ve alternatif ödeme sistemlerinin geliştirilmesine yönelik çabaların artmasına neden olmakta.
ABD DOLARI ULUSLARARASI TİCARETTE NİÇİN TERK EDİLİYOR?
ABD dolarının uluslararası ticarette terk edilme nedenleri çok boyutludur ve son yıllarda hız kazanan “dedolarizasyon” süreciyle ilgilidir. İşte bu tercihin başlıca nedenleri:
1. ABD’nin Yaptırım Politikaları
-
ABD, finansal gücünü dış politika aracı olarak kullanıyor (Swift sistemine erişimi kesmek, dolar transferlerini dondurmak gibi).
-
Özellikle Rusya, İran, Venezuela gibi ülkelere uygulanan yaptırımlar, doların politik bir silah gibi kullanılmasına karşı tepki doğurdu.
2. Alternatif Para Birimlerinin Yükselişi
-
Çin’in Yuan’ı uluslararasılaştırma çabaları (örneğin enerji ticaretinde “petroyuan”).
-
BRICS ülkeleri kendi ödeme sistemlerini ve rezerv para birimini geliştirme sürecinde.
-
Avro, Ruble, Hindistan Rupisi, Yuan gibi alternatifler daha fazla kullanılmaya başlandı.
3. Doların Değer Dalgalanmaları ve ABD’nin Borçlanması
-
ABD’nin artan bütçe açığı ve kamu borcu, doların uzun vadeli güvenilirliğini sorgulatıyor.
-
Gelişmekte olan ülkeler, dolardaki dalgalanmalardan korunmak için yerel para birimiyle ticareti tercih ediyor.
4. Enerji ve Hammadde Ticaretinde Yeni Dönem
-
Geleneksel olarak petrol ve doğalgaz ticareti “petrodolar” sistemiyle yapılırken artık:
-
Çin–Suudi Arabistan gibi ülkeler enerji ticaretinde yuan kullanmayı gündeme alıyor.
-
Rusya–Hindistan arası petrol ticareti artık dolar değil, ruble–rupi ile gerçekleşiyor.
-
5. Çok Kutuplu Yeni Dünya Düzeni
-
Tek kutuplu ABD merkezli dünya düzeni, yerini çok kutuplu (Çin, Hindistan, Rusya gibi merkezlerin güçlendiği) bir yapıya bırakıyor.
-
Bu değişim, dolar merkezli finans sistemine duyulan ihtiyacı azaltıyor.
6. Bölgesel Ticaret Anlaşmaları ve Yerel Para Kullanımı
-
ASEAN, SCO (Şanghay İşbirliği Örgütü), BRICS gibi örgütlerde yerel para ile ticaret teşvik ediliyor.
-
İkili ticaret anlaşmalarında döviz yerine yerli para birimlerinin kullanılması artıyor.
ABD doları hâlâ rezerv para olarak güçlü olsa da, küresel egemenliği artık sorgulanıyor. Bu süreç hızlı olmasa da, dünya ticaretinin çok para birimli bir düzene evrilmesi kaçınılmaz görünüyor.
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Keşmir krizi tırmanırken, Trump ton yumuşattı; piyasalar nefesleniyor

Yayınlanma:
7 saat önce|
25/04/2025Yazan:
BankaVitrini
Ticaret savaşlarına dair gelişmeler gündemin üst sıralarında yer almaya devam ederken, jeopolitik cephede de tansiyon hızla yükseliyor. Nükleer silahlara sahip Hindistan ve Pakistan arasındaki ilişkiler, Keşmir’de düzenlenen ve 2008 Mumbai saldırılarından bu yana Hindistan’daki en kanlı sivil katliam olan saldırıda 26 turistin hayatını kaybetmesiyle yeniden gerilim hattına taşındı. Hindistan, saldırının ardından Pakistan’a yönelik sert diplomatik adımlar attı; 1960 tarihli İndus Nehri Su Paylaşım Anlaşması’nı askıya aldı, kara sınır kapısını kapattı ve diplomatik ilişkileri aşağı çekti. Buna karşılık Pakistan, hava sahasını Hindistan’a kapattı, tüm ticareti durdurdu ve vize işlemlerini askıya aldı. Bu karşılıklı hamleler, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri yılların en düşük seviyesine çekerken, Pakistan yönetimi Hindistan’ın adımlarını “savaş eylemi” olarak niteledi. Başbakan Modi ise saldırganların cezalandırılacağını sert ifadelerle duyururken, artan gerilim Pakistan tahvillerinde sert satışlara ve bölgesel risk algısında belirgin bir yükselişe neden oldu.
Öte yandan Rusya, 2025’in en büyük saldırısıyla Kyiv’i hedef alarak en az 12 kişinin ölümüne ve 90 kişinin yaralanmasına yol açtı. ABD Başkanı Trump, saldırıyı çok kötü zamanlama olarak niteleyip Putin’e “Vladimir, DUR!” çağrısında bulundu. Barış görüşmelerinde ilerleme olduğunu ve önemli bir anlaşmaya çok yaklaşıldığını belirten Trump, her iki tarafa da baskı yaptıklarını söyledi. Olumsuz tarafta kümelenen haberlere rağmen, piyasaların artık kötüyü fazlası ile fiyatlayarak toparlanma çabası içinde olduklarını da not etmemiz gerekiyor. Dün geceyi ABD borsaları yükselişle tamamlarken, teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq endeksinde yükseliş ise %3’e yakın gerçekleşti. Daha geniş bir açıdan bakmak gerekirse, Şubat zirvesine göre %20 gerileyen MSCI Dünya endeksi dün günü %1,6 yükselişle günü tamamlarken, son üç haftada %12,5 yükselmek kaydı ile kayıplarının yarıdan fazlasını da telafi ettiğini gördük.
Riskin arttığı dönemlerde sığınılan güvenli liman altın hafta içi 3,500 dolar seviyesi ile rekor tazelemesi ardından 3,340 dolar seviyelerine çekilirken, önemle takip ettiğimiz bir diğer enstrüman olan gümüş ise 33,50 dolar seviyesinde göreceli olarak güçlü kalmaya devam etti. Altın gümüş rasyosu, altının coştuğu hafta başı 107 seviyesinin üzerine kadar yükselmesi ardından 99 seviyelerine kadar geri çekilmesi hâliyle gümüşü destekledi. Elbette, ABD-Çin ticaret savaşında olsa bir anlaşma durumunda güvenli liman alımlarının yerini satışlara terk edeceğini göz ardı etmesek de, altın ve gümüş rallisinin ise fiat para sistemine olan güvensizlikle devam edeceğini düşünüyoruz. Gümüşte ilave alım için 35 dolar üzeri kapanış beklerken, henüz altın pozisyonu olmayan yatırımcıların ise teknik mânâda aşağıda önem arz eden 2,900 dolar seviyesini kollamalarını önerebiliriz.
Dijital altın bitcoin 94bin dolar seviyesinin kıyısında yatay bir seyir izlerken, bu yıl beğenmeyerek uzaktan takip ettiğimiz petrol ise 66 dolar seviyelerinde salınıyor. ABD’nin ticaret savaşına soyunduğu, doların değerini düşürerek ihracat avantajı yakalamaya çalıştığı, ekonomisinin resesyona girmemesi adına düşüş faiz talep ettiği bir ortamda, petrol fiyatlarının da göreceli olarak düşük seyretmesini arzulayacağını düşünüyoruz. Keza düşük petrol küresel enflasyon için de önemli bir parametre. Mesela Türkiye’den bir örnek vermek gerekirse, petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık düşüşün enerji ithalat faturasını 4-5 milyar dolar azaltarak yıllık enflasyonda 1 puanlık düşüşe neden olabileceğini biliyoruz. Bu minvalde, petrolün 50-60 dolar seviyelerine kalması, küresel enflasyon için ve ABD için olumlu bir gelişme olurken, Ortadoğu’da, özellikle İran ekseninde beklenenin aksine tansiyonun artmayacağını düşünüyoruz.
Dönelim Türk mali piyasalarına… USDTRY kuru, bu sabah, hafta sonu fonlama etkisi ile, pazartesi valörlü işlemlerde 38,40 seviyesine yükselirken, CDS risk primi 335 baz puan seviyesinde göreceli olarak yatay seyrini koruduğunu görüyoruz. 19 Mayıs tarihi baz alınırsa, TCMB adımlarına paralel, gecelik faiz %42’den bugünlerde 700 baz puanlık bir sıkılaştırma ile %49 seviyesine kadar yükseldi. Dün günün ikinci yarısında borsa cephesinde etkili olan yükselişin ise sebebini tam olarak anlayamadık. BİST100 ana endeksi günü %2’ye yakın artıda tamamlarken, asıl hareketin ise, TCMB’nin faiz kararı ardından sert satışlara boyun eğen bankacılık cephesinde olduğunu gördük: BIST-Banka endeksi (XBANK) günü %4,2’nin üzerinde artış kaydederek tamamladı. Dışarıda Şimşek’in ABD ziyaretinin olumlu geçtiğini okurken, IMF ve Dünya Bankası toplantıları için ABD’de bulunan TCMB Başkanı Karahan, Washington’da gerçekleştirdiği “Türkiye’de Para Politikası ve Enflasyon Görünümü” başlıklı sunumda, sıkı ve kararlı para politikası duruşunun yeniden dolarizasyon riskini sınırladığını ve dezenflasyon sürecini desteklediğini vurguladı.
Öte yandan, terörün sona erdirilmesi kapsamında yapılan görüşmelerin yolunda gittiğini görürken -belki de hisse senetlerinde dün yaşanan iyimserlikte bu gelişmenin de payı vardır- başta MHP Lideri Bahçeli olmak üzere hükûmetin ise konuyu fazlası ile önemsediğini not etmemiz gerekiyor. TCMB’nin ise rezerv pozisyonunda faiz artırım hamlesi ardından arzu ettiğimiz iyileşmenin bir türlü istenilen düzeyde ilerlemediğini görüyoruz. 19 Mart tarihinden bu yana rezervlerde yaşanan erime dursa da, TCMB’nin henüz rezerv birikimi noktasında olmadığını gözlemliyoruz. Şöyle ki, 22 Nisan valörlü işlemler sonucunda TCMB’nin swap hâriç net döviz pozisyonu 2,5 milyar dolar iyileşirken, parite ve altın fiyatlarının da etkisi düşünülürse, iyileşmenin anlamlı olmadığını görüyoruz. Manşet rakam: 17,6 milyar dolar.
TCMB’nin açıkladığı Şubat ayı verilerine göre, finansal kesim dışındaki firmaların net döviz açık pozisyonu, bir önceki aya göre 7,3 milyar dolar artarak 155,4 milyar dolar oldu. 2023 sonuna göre baktığımızda ise net döviz pozisyonunda 85,7 milyar dolar büyüklüğünde bir açılmanın yaşandığını görüyoruz. Kuvvetle muhtemel, yüksek faizlerin de etkili olduğu kârsızlık sorunu nedeniyle şirketlerin döviz bozarak carry trade işlemlerine bizzat soyunarak TL faiz getirisinden faydalanmaya çalıştıklarını görüyoruz. Riskli mi evet ama kârsızlık ortamında yapacak pek de başka bir şey kalmıyor.
Yeni gün başlangıcında, YEN’deki zayıflamanın etkisiyle gösterge endeks Tokyo borsası %2’ye yakın yükseliş kaydederken, teknoloji ve çip hisselerine gelen alımları da yardımı ile Tayvan borsası olumlu mânâda ayrıştı. Öte yandan, Başkanı Trump’ın gümrük tarifelerine yönelik tonunu yumuşatması, Çin ile ticaret görüşmeleri yaptıklarını ve bunun da yolunda gittiğini söylemesine rağmen, Çin’in bu bilgiyi yalanladığını görüyoruz. Yine de, yukarıda da dile getirdiğimiz üzere, küresel mali piyasaların toparlanma gayreti içinde olduklarını görüyoruz. Alphabet’in reklam gelirleri beklentileri aşarak %8,5 arttı, Google Cloud büyümesi yavaşlasa da şirketin toplam geliri ve kârı tahminleri geçti. 70 milyar dolarlık hisse geri alım açıklaması ve güçlü yapay zekâ vurgusu, hisselerin %4 yükselmesini sağladı. Bu gelişme, teknoloji hisselerinde genel bir iyimserlik yarattı.
Mali piyasaların gündeminde bugün İngiltere’de perakende satışlar, ABD’de ise Michigan tüketici güven endeksi takip edilebilir. herkese güzel bir hafta sonu dileriz.
Emre Değirmencioğlu
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Deprem korkuttu. Yurt dışında kısmi iyimserlik hâkim…

Yayınlanma:
1 gün önce|
24/04/2025Yazan:
BankaVitrini
23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayarak bültenimize başlamak isterim. Dün öğle saatlerinde İstanbul Silivri açıklarında, Kuzey Marmara Fay Zonu’na yakın bir bölgede art arda iki deprem meydana geldi; en büyüğü 6,2 şiddetindeki sarsıntılar Marmara ve Kuzey Ege genelinde hissedildi. Kısa süren depremler ilk belirlemelere göre ciddi yapısal hasara yol açmazken, halkta büyük bir panik yarattı. İstanbul’da bir metruk bina çöktü, can kaybı çok şükür yaşanmadı. Bölge, uzmanların uzun süredir uyardığı enerji biriktiren bir fay hattı üzerinde yer alıyor. Bu nedenle, her ne kadar şu an için büyük bir felaket yaşanmamış olsa da deprem gerçeğine hazırlıklı olunması gerekiyor.
Dün her ne kadar 23 Nisan coşkusu ve günün ikinci yarısında deprem gündeme damgasını vursa da, yurt dışında oldukça iyimser sayılacak haber akışı ile piyasaların risk off modundan kurtulduğunu görüyoruz. İyimserlik kalıcı olacak mı? Bu soruya da hep birlikte cevap bulmaya çalışacağız. Trump, FED Başkanı Powell’ı kovma gibi bir niyetinin olmadığını açıkladı. Hatırlanacağı üzere, Trump, hafta başından, sosyal medya hesabından, faiz oranlarını indirmediği için FED Başkanı Powell’ı “Bay Çok Geç” diye ciddi bir şekilde azarlayarak görevden almanın yolları aramıştı. FED’in bağımsızlığının devam edeceğinin anlaşılması sonrasında ABD ile Çin arasındaki gergin ticaret savaşında yumuşama sinyallerinin gelmesi ile ABD hisse senedi endekslerinin son iki günde adeta coştuğunu gördük. Hazine Bakanı Scott Bessent, %145’e varan gümrük vergilerinin sürdürülemez olduğunu belirtirken, Trump yönetimi Çin’e yönelik tarifelerde indirime açık olduklarını ima etti. ABD’nin Japonya ve Hindistan ile sürdürdüğü müzakerelerinin de yolunda gittiğinin açıklanması iyimserliği pekiştirdi.
Ancak henüz müzakere masasına oturulmadığını, her ne kadar Beyaz Saray ciddi bir tarife indirimi sinyali verse de, bunu Çin’in eş zamanlı adımı olmadan yapmayacaklarını da unutmamak gerekiyor. Daha geniş bir açıdan bakarsak, Trump’ın Çin mallarına uyguladığı %145’lik ek vergi ve Pekin’in buna karşılık %125’lik karşı tarifeleri, iki taraf için de ekonomik anlamda uzun vadede sürdürülebilir olmadığını görüyoruz. Lâkin, meselenin sadece ticari dengesizlikten ibaret olmadığını da göz ardı etmemek gerekiyor. Çin’in teknolojik yükselişi ve stratejik sektörlerdeki hakimiyet arayışı, Washington’un giderek sertleşen politikalarıyla karşılık bulurken, ABD, Çin’in yapay zekâ, yarı iletken ve elektrikli araç gibi alanlardaki ilerlemesini ulusal güvenlik tehdidi olarak görüyor. Trump’ın tarifeleri, artık sadece ekonomi değil, küresel güç rekabetinin bir parçası hâline geldiğini, bu zor denklemde, taraflar anlaşmaya varsalar bile, güven eksikliği ve politik belirsizlik, küresel ekonominin üzerinde sürekli bir risk unsuru olarak kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz.
IMF-Dünya Bankası, bahar toplantıları kapsamında yaptıkları güncellemelerde 2025 küresel büyüme tahminini 0,5 puan düşürerek %2,8’e; 2026 tahminini ise 0,3 puan düşürerek %3,0’e getirdi. ABD’de üretim hızının yavaşladı, fiyatların ise yükseldiğini not edelim. ABD’de on iki eyalet tarifelerin yasadışı olduğunu savunarak Trump yönetimine dava açarken, ekonomik kaygılara paralel, Trump’ın ekonomi yönetimine halk desteğinin de zayıfladığını görüyoruz.
Beyaz Saray’ın piyasa tepkisinden çekinerek Powell konusunda geri adım attığını, tarife savaşlarında ise pazarlık kartını açmaları ile son iki günde en büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P500 endeksi %4’den fazla değer kazandı. İyimserlik dün küresel mali piyasaların geneline yansıdığını da gördük. Avrupa’da Stoxx 600 endeksi günü %2’ye varan yükselişle tamamlarken, piyasaların korku endeksi VIX %7 oranında geriledi. Hâliyle, risk on modunda şahlanan altının ons fiyatı, Salı günü 3,500 dolar seviyesine kadar yükselmesi ardından dün sert bir şekilde gerileyerek 3,330 dolar seviyesine kadar gevşedi. Salı günü kaleme aldığımız raporumuzda, altını Braveheart filminden esinlenerek cesur yüreğe benzetmiş, lâkin tüm dünyanın geminin bir yanına yaslanark önüne arkasına bakmadan dolar satarak altın almasının da bizi rahatsız ettiğinin altını çizmiştik.
Risk algısının iyileşmeye başladığı Salı öğleden sonra teknik mâdâda yorgunluk emareleri gördüğümüz kraliyet aslanı Sterlin’i hem dolara hem de Türk Lirasına göre satarak kısa pozisyon aldık. Neredeyse, dolar zayıflığına paralel on gün kesintisiz bir şekilde yükselen GBPUSD paritesinde 1,3410 seviyesinden kısa pozisyona girerken, benzer bir şekilde TL’nin faiz getirisinden de faydalanmak adına (carry trade) 51,17 seviyesinden TL’ye döndük. Dün haber akışının iyimser tarafta oluşmasına paralel 1,1570 seviyesine kadar yükselen EURUSD paritesi 1,1330 seviyesine gevşerken, kraliyet aslanı da 1,3250 seviyesine kadar gevşedi.
Havanın iyimsere dönmesi ile altın karşısında son beş yılın en düşük seviyesini gören ve 107 seviyesine kadar zayıflayan gümüş, yeniden alımlara sahne olmak suretiyle 98 seviyesine kadar toparladı. Dolar karşısında 33,50 seviyelerine kadar yükselen gümüşte var olan uzun pozisyonlarımızı 35 dolar seviyesinin geçilmesi ile güçlendirmeye başlayacağız. Bir diğer değer saklama aracı olarak takip ettiğimiz bitcoin ise 74bin dolar seviyesini test ettiği üç hafta öncesine göre yükseliş isteğinin dikkat çektiği konusunda okurlarmızı Salı günü uyararak teknik mânâda yukarıda 91,500 ve devamında 95bin dolar seviyelerinin radar menzilinde olduğunu savunmuştuk. Nitekim dün bitcoin 95 bin dolar seviyesine kadar dayandı.
Doların önde gelen büyük para birimlerine karşı sepet bazında değerini gösteren endeks (DXY) 98 seviyesinin altını test ederek son üç yılın en zayıf seviyesinden kurtulurken, ABD 10 yıllık tahvil faizi de %4,35 seviyesine hafif de olsa toparladı. Türk mali piyasalarına geçmeden, Tesla CEO Elon Musk, artan eleştiriler ve düşen satışlar sonrası, Mayıs’tan itibaren Trump yönetimiyle yürüttüğü kamu verimliliği projelerine ayırdığı zamanı azaltarak Tesla’ya daha fazla odaklanacağını açıkladı. Şirketin ilk çeyrek otomotiv gelirleri %20 düşerken net kârı %71 geriledi. Uygun fiyatlı modellerin üretimi beklenenden yavaş ilerlerken, Musk’ın hükümet işlerinden çekilme kararı yatırımcıların Tesla’daki liderlik endişelerine yanıt olarak görülüyor. Açıklamalara paralel Tesla’nın son iki günde %10 yükseldiğini not edelim.
Dün Türk mali piyasalarının kapalı olduğu günde, elektronik işlemlerde USDTRY turu 38,30 seviyesinin hemen altında sakin bir seyir izlerken, Kapalıçarşı’da ise kotasyonların deprem etkisi ile olsa gerek bir miktar arttığını gördük. TCMB’nin rezerv pozisyonunda ise faiz artırım hamlesi ardından arzu ettiğimiz iyileşmenin bir türlü istenilen düzeyde ilerlemediğini görüyoruz. 19 Mart tarihinden bu yana rezervlerde 44 milyar doların aşkın yaşanan erime ancak dursa da, TCMB’nin henüz rezerv birikimi noktasında olmadığını gözlemliyoruz. Şöyle ki, 21 Nisan valörlü işlemler sonucunda TCMB’nin swap hâriç net döviz pozisyonu sadece 0,3 milyar dolar iyileşirken, parite ve altın fiyatlarının da etkisi düşünülürse, iyileşmenin de anlamlı olmadığını sadece erimenin durduğunun altını çizmemiz gerekiyor.
Mart ayında siyasi iklimin değişmesi, rezervlerde yaşanan erime ve piyasa faiz oranlarının artması ardından, TÜİK-TCMB işbirliği ile hazırlanan tüketici güven endeksinin Nisan ayı sonuçlarını yakından takip ettik. Buna göre, ana endeks bir önceki aya göre 85,9 değerini alması ardından %2,3 azalış kaydederek 83,9 seviyesine gevşedi. Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir. Endeksin alt kategorilerinde enflasyon hakkında bilgi veren kalemlerde de bozulma olduğunu gördük.
Dün yaşanan iyimserlik sonrasında bu sabah ABD borsalarının vadeli işlemlerinde hafif de olsa kırmızı rengin ön plana çıktığını görüyoruz. Pasifiğin diğer tarafında ise parçalı bulutlu bir havanın hâkim olduğunu not edelim. Hong Kong ve Kore borsaları gerilerken, Şangay borsası ise yatay bir seyir izliyor. Gösterge endeks Tokyo borsası ise, ABD’nin Çin’le ticaret savaşında yumuşama sinyalleri vermesi ve Wall Street’teki teknoloji hisseleri öncülüğünde %1’e yakın yükseliş kaydetti. Doların YEN karşısında toparlanmasının yanı sıra, Trump’ın otomotiv sektörüne yönelik bazı tarifeleri muaf tutabileceği haberleri de özellikle otomotiv hisselerini destekleyerek yükselişe katkı sağladı. Mali piyasaların gündeminde Türkiye’de kapasite kullanım oranı ve tüketici güven endeksi, dışarıda ise ABD yeni konut satışları, Almanya IFO endeksi, ABD dayanıklı mal siparişleri ve ABD işsizlik maaş başvuruları takip edilebilir.
Emre Değirmencioğlu
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (812)
- BANKA ANALİZLERİ (137)
- BANKA HABERLERİ (3.044)
- BASINDA BİZ (58)
- BORSA (433)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.811)
- GÜNCEL (2.931)
- GÜNDEM (3.077)
- RÖPORTAJLAR (47)
- SİGORTA (131)
- ŞİRKETLER (2.107)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (446)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (939)
- Ali Coşkun (13)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (6)
- ChatGPT (22)
- Dr. Abbas Karakaya (63)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (503)
- Gizem Taşdelen (6)
- Gülbeyaz Gergün (59)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (36)
- Onur ÇELİK (20)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (76)
- Serhat Can (6)
- Süleyman Çembertaş (16)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
YAZARLAR

DenizBank’tan Zirai Don Afetinden Etkilenen Üreticilere Destek

TCMB: Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti yayınlandı

MASAK’tan POS ile Kara Para aklama ile ilgili iddialara açıklama geldi

Ali Çoşkun yazdı: Şirket İçi İletişimsizlik Sorunu

TOBB: Reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırılmalı

Doların Sonu mu Geliyor? 11 Ülke daha ABD Dolarını Bırakıyor

Keşmir krizi tırmanırken, Trump ton yumuşattı; piyasalar nefesleniyor

Hintli Mukesh Ambani: Bedava Mobil uygulaması dağıtıp nasıl milyarder oldu?

İKLİM KANUNU NEDİR, TARIM VE HAYVANCILIĞA OLUMSUZ ETKİLERİ OLUR MU?

Bankalar kredileri niçin durdurur

Merkez Bankası’nın 18 yıl sonra çıkardığı “likidite senedi” nedir?

KREDİ MUSLUKLARI KAPANIRSA NE YAPMALI?

İş Bankası’ndan sosyal medyadaki iddialara ilişkin açıklama

Uluslararası Büyük Şirketler Ulusal Devletlere Neden Karşı?
- Pegasus tavan ücretini güncelledi! 25/04/2025
- Son dakika: Bugünkü Süper Loto çekilişi sonuçları belli oldu! 24 Nisan 2025 Süper Loto bilet sonucu sorgulama ekranı! 24/04/2025
- AJet, yurt içi tavan bilet ücretini 2 bin 850 TL belirledi 24/04/2025
- SON DAKİKA | Borsa günü yükselişle tamamladı 24/04/2025
- Marmara Bölgesi'nde kaç milyon konut deprem sigortalı? 24/04/2025
- Ticaret Bakanı Bolat, Japonya EXPO'da CNN TÜRK'e konuştu 24/04/2025
- Almanya'da hükümet 2025 büyüme beklentisini sıfırladı 24/04/2025
- Alphabet'in geliri ilk çeyrekte artarken, Intel'in geliri değişmedi 24/04/2025
- Resmi Gazete'de bugün (25.04.2025) 24/04/2025
- SPK'dan 3 şirketin borçlanma aracı ihracı başvurusuna onay 24/04/2025
- TAV Havalimanları ilk çeyrekte zarar açıkladı 24/04/2025
- İstanbul'daki depremin ardından 291 artçı sarsıntı kaydedildi 24/04/2025
- İmalat sanayi̇nde yatırım beklenti̇leri̇ geri̇li̇yor 24/04/2025
- Reel kesi̇mi̇n dövi̇z açığı 16 ayda 92 mi̇lyar dolar artışla 155 mi̇lyar doları aştı 24/04/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM1 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı