Connect with us

GÜNCEL

Avrupa’nın hasta adamı (ekonomisi): Almanya

Yayınlanma:

|

Hasta Adam ifadesini bir ülke için ilk kez Rus Çarı I. Nikolay, art arda gelen savaşlar nedeni ile toprak kaybeden ve Avrupa’nın ekonomik denetimine giren Osmanlı İmparatorluğu için kullandı. Bugünlerde ise Almanya Avrupa’nın hasta ekonomisi olarak ön planda koşuyor.

Her ayın ilk günü olduğu üzere dün de dünya genelinde açıklanan imalat sanayi PMI verileri yakından takip edildi. PMI, ekonominin içinde bulunduğu dönemi gösteren ‘taze’ bir veri olarak piyasalar tarafından önemle gidişatı anlamak için yön gösterici olarak takip ediliyor. Bu bağlamda, dün açıklanan veriler, ABD ile Avrupa arasında ayrışmanın devam ettiğini gösterdi. PMI verilerinde 50 üzeri bir seviye büyüme, 50 altı ise daralma olarak kabul ediliyor. Almanya PMI endeksi 39,6 seviyesine gerilerken, ABD’de ise PMI verisi 49,8 değerini aldı. Her ne kadar her iki ülkede de ekonomiler büyüme göstermese de, ayrışmanın da Almanya aleyhine olduğu çok aşikâr.

PMI verileri ardında EURUSD paritesi beklentimiz ile (yön olarak) uyumlu bir şekilde 1,0460 seviyesine kadar geriledi. Söz konusu seviye 2023 yılının en düşük seviyesi! Teknik mânâda daha da önce ön plana çıkardığımız 1,04 seviyesinin dibi kollanabilir. Çeyrek dönem sonu nedeniyle 1,2150 seviyesinden kapattığımız GBPUSD kısa pozisyonumuz sonrası dün kraliyet aslanı 1,2090 desteğini de aşağı yönlü kırdı. Sterlin açısından da daha da aşağıda 1,1765 seviyesi takip edilebilir.

FED’in şahin tonu ve beraberinde hâlen daha bir kez daha faiz artırımına soyunabileceklerine yönelik endişeler, faiz hadlerinin de küresel çapta yüksek seretmesine neden oluyor: daha uzun ve daha yüksek! Bu minvalde, güçlü dolar temasının da devam ettiğini not etmemiz gerekiyor. Bu sabah itibariyle dolar endeksinin (DXY) daha önce ön plana çıkardığımız 107,20 seviyesine dayadığını görüyoruz. Amerikan 10 yıllık tahvil getirisi de bu bağlamda %4,70 seviyesine gelerek son 16 yılın yeni zirvesini bir adım daha kuzeye taşıdı.

Faiz getirisi olmayan altın için geçen haftalarda vermiş olduğumuz riskler aşağıya yönlü görüşümüzde haklı çıktı. Altının ons fiyatı dün 1,818 dolar seviyesine kadar geriledi. Teknik bir bakış açısıyla ön plana çıkardığımız 1,808 dolar seviyesinin de arkasında duruyoruz. Gümüşün ons fiyatı ise 21 dolar seviyesinin altına sarkarken, yine teknik mânâda 20 dolar seviyesinin öneminin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda, altında 1,808 dolar, gümüşte ise 20 dolar seviyesi sıkı bir zarar kes stratejisi uygulanacaksa alım yönünde kullanabilir!

Türkiye cephesinde de dün açıklanan veriler yakından takip edildi. ISO imalat sanayi PMI endeksi Eylül ayında 49,6 düzeyinde gerçekleşerek üst üste üçüncü ayı da eşik değer olan (büyüme ile daralma) 50’nin altında yer alarak imalat sanayide zayıf seyrin sürdüğünü işaret etti. Veriyi mevcut ekonomik politikalar ile uyumlu olarak okuyoruz. Öte yandan, BloombergHT eylül ayı tüketici güven endeksinin ise tıpkı TÜİK endeksi gibi bir önceki aya göre artış kaydettiğini gördük. OVP sonrası bu eğilimi de makûl buluyoruz.

Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Mehmet Şimşek ve ekibinin yarın finansın kalbi olan Londra’da yatırımcılarla buluşması önem arz editor. Daha önce de söz ettiğimiz üzere, yabancı yatırımcılar ile gerçekleştirilen bu roadshow ardından Türkiye’nin eurobond ihracına gideceğine neredeyse kesin gözüyle bakıyoruz. Kamu tarafında ise bankaların Hazine’nin eurobond ihracı ardından 5 yıl vadeli dolar cinsi benchmark ihraca gelebileceğini de kulislerden işitiyoruz.

Bugünün menüsünde sabah saatlerinde TÜİK’in açıklayacağı Eylül ayı enflasyon rakamları bulunuyor. Piyasa tahminleri aylık TÜFE artışının %5 civarında olacağına ve yıllık gerçekleşmeyi de %62 seviyesine çekeceğine işaret ediyor. USDTRY kuru haftanın, ayın ve çeyrek dönemin ilk iş gününde 27,45 civarında sakin bir seyir izleyerek tamamladı. Yön kontrollü bir şekilde kuzeye işaret etmeye devam ederken, enflasyondan kaçan yatırımcıların sığındığı Borsa İstanbul cephesinde ise yükseliş eğilimini korunuyor. CDS risk primi ise 392 puan ile önemli bir değişim kaydetmeden yatay seyrini koruduğunu gördük.

ABD borsaları geceyi sakin bir eğilim kaydederek tamamlarken, bu sabah Asya piyasalarında hava kasvetli. Gösterge endeks Tokyo borsası %1,4 düşüşle son 4 ayın dibine inerken, Hong Kong borsası %3 düşüşle başı çekiyor. JPY dolar karşısında 149,85 seviyesine kadar gelerek Japon yetkilileri müdahale için zorlamaya devam ediyor! JPY adeta saatli bomba. ABD’de yarın açıklanacak JOLTS istihdam raporu ve cuma günü tarım dışı istihdam raporu ise haftanın en önemli verileri olarak takip edilecektir.

DXY

Ön plana çıkardığımız 107,2 seviyesine neredeyse geldik. Dolar endeksi son 11 haftadır kesintisiz bir şekilde yükseklere son 11 ayın da zirvesinde işlem görüyor. Bir sonraki hedef seviye 109 olacaktır.

1696308190a26bc41963c854dc82226a3d6079fbe6_1_1200.jpg

EURUSD

Zayıf Almanya PMI verileri ardından EURUSD paritesi yönünü aşağıya çevirerek 1,0460 seviyesini test etti. Söz konusu seviye 2023 yılının en düşük seviyesi! Teknik mânâda daha da önce ön plana çıkardığımız 1,04 seviyesinin dibi kollanabilir. Not düşmek gerekirse, 1,04 EUR’nun son dönemlerin en düşük seviyesi olan 0,9540 ile akabinde test ettiği zirve olan 1,1270’in %50 düzeltme seviyesine tekabûl ediyor.

1696308191ba59b879b9ddfc004ca1eccebf99f418_2_1200.jpg

XAGUSD

Gümüşün ons fiyatı ise 21 dolar seviyesinin altına sarkarken, yine teknik mânâda 20 dolar seviyesinin öneminin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda, gümüşte 20 dolar seviyesi sıkı bir zarar kes stratejisi uygulanacaksa alım yönünde kullanabilir!

16963081916d164f890cee6e4e7ee7872949ea34f7_3_1200.jpg

İktisatbank

Okumaya devam et

GÜNCEL

Ateşkes rüzgârı, petrolü devirdi, dolar geriledi, FED’e fırsat doğdu!

Yayınlanma:

|

Yazan:

İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmaların ardından ABD Başkanı Trump, iki tarafın ateşkes konusunda anlaştığını duyurdu. Trump, süreci doğrudan İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesiyle yönettiğini ve İran’ın da Katar Başbakanı aracılığıyla ikna edildiğini belirtti. Ancak İran Dışişleri Bakanı, İsrail’in saldırılarını durdurmaması hâlinde ateşkesi kabul etmeyeceklerini açıkladı. İsrail ordusu da ateşkese rağmen İran’dan yeni füze saldırıları tespit ettiklerini bildirdi. Bölgede tam anlamıyla bir sükûnet sağlanamasa da, piyasaların tepkisinin ise dünden bu yana olumsuz olmadığını zaten belirtmiştik.

İran’ın misilleme olarak ABD’nin Katar ve Irak’taki tesislerine yönelik dün akşam saatlerinde yapmış olduğu saldırı pratikte korkulanın aksine piyasalarda ciddi anlamda bir rahatlatma yarattı. Kulağa tuhaf gelse de, İran’ın üç nükleer tesisine yönelik saldırıda reaktörlerin özellikle hedef alınmadığı, İran’ın da cevabını çok zayıf kalması piyasalarda ciddi bir rahatlama yarattı. Artık Hürmüz boğazını bilmeyen kalmadığına göre ve dünyanın petrol arzının neredeyse dörtte birinin geçtiği kanalın da kapatılmayacağı anlaşılınca, azalan arz endişelerine paralel petrol fiyatları adeta çöktü. Şöyle ki, haftanın ilk işlem saatlerinde haber etkisi ve panik ile 81,40 dolar seviyesine kadar yükselen brent cinsi ham petrolün varil fiyatı bu sabah 69 dolarlı seviyelere kadar gerileyerek neredeyse %10 düştü.

ABD Başkanı Trump, İsrail ve İran’ın ateşkeste anlaştığını duyurması, küresel piyasalarda ilave olumlu bir hava estirdi. Yeni gün başlangıcında risk iştahını arttığını görüyoruz. Eski sükseli günlerinin hatrına, son günlerde biraz da olsun güvenli liman edası ile toparlanmaya çalışan dolar (DXY) bu sabah artan risk iştahının da yardımı ile 98 seviyesinin diplerine kadar geriledi. Bir başka açıdan bakarsak, dolar, 1986’dan bu yana en kötü ilk yarı performansına doğru emin adımlarla ilerlerken, herkes koşar adım dolardan (Trump etkisi ile) uzaklaşmaya çalışıyor. Diğer bir taraftan, jeopolitik risklerin azalması ve enerji fiyatlarında yaşanan geri çekilmenin de FED’in elini rahatlatarak faiz indirimlerinin önüne açacağı beklentisi güçleniyor. Japonya ve Avrupa gibi enerji ithalatçısı ülkelerin para birimleri olan YEN ve EUR da düşen petrol fiyatlarından destek buldu. Durum böyle olunca, EURUSD paritesi 1,16 seviyesinin üzerine yükselerek son dönemin zirvesini bir kez daha test ederken, dün bir ara 148 seviyelerine kadar giden USDJPY paritesi de bu sabah düşük 145 seviyelerine kadar geriledi.

Altının ons fiyatı risk-on moduna paralel 3,350 dolar seviyesine hafif de olsa gerilerken, gümüş 36 dolar seviyelerinin üzerinde kalmaya devam etti. Risk iştahını azalması ile hafta sonu 98bin dolar seviyesine kadar gerileyen ve son altı haftanın dibini test eden bitcoin yeniden 106bin dolar seviyesini dayandı. Büyük resmi tekrar hatırlamak gerekirse, günlük iniş çıkışların ötesinde, altın, gümüş ve bitcoin için, fiat para sistemine yönelik endişelerin arttığı bir ekosistemde, her anlamlı geri çekilmenin alım fırsatı yaratacağını düşünmeye devam ettiğimizin altını bir kez daha çizmek istiyoruz.

ABD borsaları geceyi %1 civarında yükselişle tamamlarken, bu sabah Pasifik’in diğer ucunda borsalar sert bir şekilde yükseldi. Kore borsası %3’e yakın yükselişle başı çekerken, Hong Kong borsası %2, gösterge endeks Tokyo ve Çin borsaları ise %1 yükseliş kaydetti. Borsa İstanbul’un da bugün güne yükselişle başlayacağını düşünüyoruz. Genel hatları ile, net enerji ithalatçısı olan Türkiye’nin 65 dolar seviyelerine kadar gerileyen petrol fiyatları ile olumlu ayrıştığı, savaş günlerinde ise tam tersi etki ile olumsuz ayrışması ardından bugün yeniden olumlu bir seyir izlemeye başlayacağını düşünüyoruz. Kafamızda deli sorular bile dolaşmaya başladı. Öyle ki, jeopolitik risklerin tırmanmasının gölgesinde geçen hafta faiz indirimini istemese de pas geçen TCMB’nin, belki de 45 gün beklemeden erken bir PPK toplantısı ile faiz indirimine soyunabileceğini düşünüyoruz. Bu minvalde, Türk tahvillerinin de bugün iyimser bir seyir izleyeceğini düşünüyoruz. Faiz ile ters korelasyona sahip hisse senetlerine de, özellikle lokomotif görevi üstlenen bankacılık hisselerine alıcı gözle bakmak gerekebilir! TCMB’nin likidite politikasına paralel TLREF 46,44 seviyesinde ve %46 olan politika faizinin biraz üzerinde dünkü günü bitirirken, AOFM ise %46’da kalmaya devam etti. CDS risk primi bu sabah 310 baz puan seviyesinde….

Ortadoğu’da gerginliğin hızla sona ermesini olumlu karşılayan piyasaların dikkati şimdi iki hafta içinde sona erecek olan küresel gümrük tarifesi müzakerelerine çevrildi. Yukarıda da değindiğim üzere, FED Başkan Yardımcısı Bowman’ın, istihdam piyasasındaki risklere dikkat çekerek Waller’ın ardından faiz indiriminin yaklaştığına işaret etmesi, gözlerin bugün Kongre’de konuşma yapacak olan FED Başkanı Powell’a çevrilmesine neden oldu. Bugün menüde ayrıca ECB Başkanı Lagarde’nin de konuşmasının bulunduğunu not edelim. Bu gelişmeler cereyan ederken, ABD 10 yıllık tahvil faizi dün %4,30 seviyesinin altını test ederek son yedi haftanın dibini gördü!

NATO Zirvesi bugün Lahey’de başlıyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte (Hollanda eski başbakanı), görevdeki ilk zirvesinde ittifakı bir arada tutma sınavı verirken, savunma harcamalarının GSYH’nin %5’ine çıkarılması hedefi zirveye damgasını vurdu. ABD Başkanı Trump’ın güçlü baskısıyla şekillenen bu hedef, Avrupa ülkeleri için ciddi bütçe artışları anlamına gelirken, İspanya son dakikada bu taahhüde açıkça itiraz ederek istisna aldı. Rutte, krizi tırmandırmadan yönetmeye çalışsa da, zirve Trump’ın agresif tutumu ve Avrupalı liderlerle olası sürtüşmeleri nedeniyle tartışmalı geçmeye aday.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Tahvil Yerine Kredi: Türk Şirketlerinin Finansman Kaderi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için en çok başvurduğu yöntem banka kredileridir. Oysa gelişmiş finansal sistemlerde şirketler, uzun vadeli ve daha uygun maliyetli fon sağlamak için sermaye piyasalarında borçlanma araçlarına, özellikle tahvil ihraçlarına yönelmektedir. Peki Türkiye’de reel sektör neden bu imkândan yeterince yararlanamıyor?

Tahvil İhracının Önündeki Ekonomik Engeller

Tahvil piyasasının gelişmesi; makroekonomik istikrar, faiz oranlarının öngörülebilirliği, düşük enflasyon, istikrarlı döviz kuru, düşük kamu borçlanma ihtiyacı ve yüksek kredi notu gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak:

  • Türkiye’nin ülke kredi notu düşüktür ve bu doğrudan özel sektörün notunu da sınırlamaktadır.

  • Yüksek enflasyon ve faiz oranları, borçlanma maliyetlerini tahvil piyasasında da yükseltmektedir.

  • Kamu kesiminin sürekli yüksek borçlanma ihtiyacı, özel sektörün tahvil ihraçlarını piyasadan dışlama etkisi (crowding out) ile sınırlamaktadır.

Hukuki ve Kurumsal Güven Eksikliği

Sadece ekonomik değil, hukuki ve politik güvensizlik de yabancı ve yerli yatırımcıların özel sektör tahvillerine ilgi göstermemesine yol açıyor. Güçlü bir ikinci el tahvil piyasası oluşmadığı için yatırımcılar uzun vadeli bağlayıcı enstrümanlara mesafeli durmaktadır.

Banka Kredilerine Bağımlılığın Sonuçları

Bu nedenlerle reel sektör, finansmana erişimde tek kanal olarak bankaları kullanmak zorunda kalıyor:

  • Yüksek maliyetli ve kısa vadeli kaynaklara mahkûm olunuyor.

  • Kredi sınırlamaları, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işletmeleri zorluyor.

  • Kredi vadelerinin kısalığı ve esneklik eksikliği, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor.

Finansman Araçlarında Çeşitlilik Şart

Türkiye’de reel sektörün daha güçlü, sağlıklı ve uzun vadeli kaynaklara erişebilmesi için:

  • Makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesi,

  • Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi,

  • Hukuki güven ortamının sağlanması,

  • Tahvil piyasası için ikincil piyasa likiditesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

 

Okumaya devam et

GÜNCEL

Türkiye’nin Kafkaesk Manzarasında Genç Olmak

“Suçum, Umut Etmekti”

Yayınlanma:

|

Yazan:

“Bir sabah, genç bir birey hiçbir neden belirtilmeden susturulduğunu fark etti.”
Kafka’nın Davası, Josef K.’nın bilinmeyen bir suçlamayla sürüklendiği karanlık bir sistemin hikâyesiydi. Bugünse Türkiye’de binlerce genç, kendi adalet arayışında görünmez duvarlara çarpıyor. Tek fark: Buradaki suçlama çoğu zaman “bir şey istemek” kadar belirsiz, ceza ise “hiçbir şey elde edememek” kadar sessiz.

Kafkaesk Hukuksuzluk
Türkiye’de hukuk artık adaletin değil, itaati garanti altına almanın aracı. Mahkeme salonları gerçeğin değil, niyetin sorgulandığı sahnelere dönüşmüş durumda. Tıpkı Dava’daki gibi, kimse neyle suçlandığını tam olarak bilmiyor ama süreç başlıyor. Ve başlarsa da durmuyor. Gençler yargılanmasa da yorgun düşüyor; çünkü herkes bir gün “sıra bana gelir mi?” kaygısıyla yaşamaya başlıyor.

Ekonomik Çöküşün Sessizliği
Üniversite diploması, artık bir umut değil; çoğu zaman boş bir cüzdanın eki. Bir kuşak, mesleksizlikle, işsizlikle ve çaresizlikle cezalandırılıyor. Diplomalı ama üretime katılamayan, eğitimli ama geleceği çizilemeyen yüz binlerce genç, sanki “gelecek inşa etme” suçu işlemiş gibi toplum dışına itiliyor. Ebeveynlerine yük olmamak için geçici işlerde boğuluyor, göç fikrini içinden sesli telaffuz ediyor.

Sosyal Medyanın Sahte Tesellisi
Gerçek mutsuzlukların üzerine filtre çekiliyor. Instagram’da kariyer yapıyor gibi gözüken birçok genç, aslında annesinin evinde sabaha
kadar iş ilanı kovalıyor. LinkedIn’de “network” peşinde koşarken özgeçmişinin son satırına yeni bir şey yazamamanın ağırlığıyla eziliyor. Gerçek başarıların sesi duyulmuyor çünkü sistem “gösteriyi” ödüllendiriyor.

Serhat CAN

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.