Connect with us

BANKA HABERLERİ

BANKA HİSSELERİ NİÇİN DEĞER KAZANDI NASIL ÇÖKTÜ

Yayınlanma:

|

Vikipedi’de Borsa’nın tanımı şu şekilde yapılmıştır. Borsa veya sermaye piyasasının değişimi, alınıp satılabilir menkul kıymetler, emtialar, döviz, vadeli işlemler, ve opsiyon sözleşmelerinin halka açık satıldığı veya satın alındığı organize bir piyasadır. Sermaye piyasası, üretken faaliyetleri destekleyen bir yatırım mekanizması oluşturur ve borsa ise, bu amaca ulaşmak için kullanılan bir pazardır. Borsa, yatırımcıların faaliyetleri için güvenli bir ortam yaratmasının yanı sıra düzenli işlem mekanızmasına, güncel fiyatlara, ve gerçek zamanlı alışveriş yapmaya sahip olmasından dolayı popülerdir.

Özellikle ticari mal takası ve vadeli işlem sözleşmelerinin o dönemin koşulları altında ifade edebileceğimiz borsa’lar üzerinden işlem görmesi yüzyıllar öncesine kadar geriye gitmekte olduğunu söyleyerek yazıma başalmış olayım. Tarih boyunca çok net bir şekilde görülmüştür ki borsalarda en önemli kriter “Şeffaflık” ve “Güven” unsurlarının her zaman piyasada bulunması gerekliliğidir. Diğer tüm hususlar bu iki ilkenin üzerine inşa edilmiştir.

Ülkemizde yaklaşık 2 aya yakın zaman diliminde BİST Bankacılık hisseleri ile VİOP Banka hisseleri üzerinde oluşan fiyat/hacim anomalileri yukarıda bahsettiğim bu 2 unsurun maalesef küçük yatırımcılar nezdinde yitirilmesine neden olmuştur.

Gelin isterseniz banka hisselerinde 18 Temmuz 2022’de başlayan ancak esas +%10’luk günlük tavan yükseliş hareketlerinin başladığı 17 Ağustos tarihinden bugüne kadar borsa’da yaşananların bir otopsisini yapmaya çalışayım.

XBANK Bankacılık Endeksi (Temmuz-Eylül, günlük)

BİST bünyesinde yer alan Bankacılık Endeksi (XBANK) 5 Temmuz tarihinde en düşük 1890 seviyesinden 13 Eylül günü en yüksek 5102 seviyesine kadar 2 ay içerisinde +%170 düzeyinde olağanüstü bir yükseliş gerçekleştirmiştir.

Aynı dönem içerisinde BİST-30 içerisinde yer alan Halkbank (HALKB) hissesi en düşük 4.54 TL (6 Temmuz) en yüksek 16.64 TL’ye (13 Eylül) +%266 düzeyinde 3 misline yaklaşan düzeyde aşırı yükseliş gerçekleştirmiştir.

HALKBANK Spot Hisse Fiyatı (Temmuz-Eylül, günlük)

BİST.50 endeksi içerisinde yer alan bir diğer kamu bankası olan Vakıfbank (VAKBN) hissesinin fiyat hareketleri de aynı tarih aralığında doğal olarak benzerdir. 6 Temmuz’da en düşük 3.42 TL seviyesinden işlem gören Vakıfbank hissesi, 13 Eylül’de 15.66 TL seviyesine kadar +%358 düzeyindeki bir yükseliş ile gerçekleştirilmesi oldukça zor olan bir rekora imza atmış oldu!

VAKIFBANK Spot Hisse Fiyatı (Temmuz-Eylül, günlük)

Buraya kadar incelediğimiz görseller eşliğinde 2 ay gibi kısa zaman dilimi içerisinde yaşanan 2.5-3.5 kat getiriler karşısında dudaklarınız muhtemelen buruşurken sıkı durun çok daha sağlam getiriler daha gerçekleşti.

Mesela BİST.100 endeksi içerisinde yer alan Şekerbank (SKBNK) hissesinde yaşanan fiyat anomalisi takdire şayan bir başka durum olmuştur. 6 Temmuz tarihinde 1.03 TL en düşük değerden işlem gören hisse, 13 Eylül tarihinde en yüksek 5.37 TL’ye +%421 düzeyinde müthiş bir yükselişe imza atmış bulunmaktadır. Şekerbank hissesinin büyüklüğü, işlem hacmi,..vs gibi kriterler yanında kendisinin diğer 2 büyük kamu bankası kadar olmaması sebebi ile burada doğal olarak fiyat anomalilerinin yaşanması çok daha makul görülebilir.

ŞEKERBANK Spot Hisse Fiyatı (Temmuz-Eylül, günlük)

Peki kamu bankaları özelinde borsada yaşanmış olan aşırı fiyat anomalilerinden borsadaki diğer özel banka hisselerine nasıl yansıdı? 6 Temmuz’da en düşük 13.57 TL’den işlem gören Garanti Bankası hissesi (GARAN), 13 Eylül’de 31.64 TL’ye kadar +%133 düzeyinde bankacılık endeksinden (XBANK) daha düşük bir getiri sağlamıştır.

Garanti Bankası Spot Hisse Fiyatı (Temmuz-Eylül, günlük)

6 Temmuz’da en düşük 4.39 TL’den işlem gören İş Bankası hissesi (ISCTR), 13 Eylül’de 13.49 TL’ye kadar +%207 düzeyinde bankacılık endeksinden (XBANK) çok daha yüksek bir getiri sağlamıştır.

İş Bankası Spot Hisse Fiyatı (Temmuz-Eylül, günlük)

6 Temmuz’da en düşük 7.74 TL’den işlem gören Akbank hissesi (AKBNK)13 Eylül’de 19.14 TL’ye kadar +%147 düzeyinde bankacılık endeksine (XBANK) yaklaşan miktarda yüksek bir getiri sağlamıştır.

Akbank Spot Hisse Fiyatı (Temmuz-Eylül, günlük)

Yazımın buraya kadar olan bölümünde sizlere sadece bankacılık hisse fiyatları üzerinde yaşanan aşırı fiyat hareketlerini içeren dönemin tek tek banka bazında bir fotoğrafını vermeye çalıştım.

Bundan sonrasında makinemizin zoom seviyesini biraz daha arttırarak olayı incelemeye devam edelim.

6 Temmuz – 16 Eylül tarihlerini içeren dönem arasında gerçek zamanlı borsadaki banka hisselerindeki takas değişimlerine bir göz atalım. Halkbank hissesinde en çok alım yapan ilk 5 kurum Citibank, Yatırım Fonları, HSBC Bank, Info Yatırım ve Deutschebank şeklinde sıralanmaktadır. Citibank ve Deutschebank kurumlarından yapılan net Halkbank hissesi alımı +49 Milyon Lot civarındadır.

Halkbank Hisse Takas Analizi (Temmuz-Eylül)

Doğal olarak benzer bir durum Vakıfbank hissesinde de yaşanmıştır.  Vakıfbank hissesinde en çok alım yapan ilk 5 kurum Citibank, Yatırım Fonları, Ahlatçı Yatırım, HCBC Banka ve Deutschebank şeklinde sıralanmaktadır. Citibank ve Deutschebank kurumlarından yapılan net Halkbank hissesi alımı +105 Milyon Lot civarındadır.

Vakıfbank Hisse Takas Analizi (Temmuz-Eylül)

İşbankası ve Garanti Bankasının hisse takaslarına aynı dönem içerisinde baktığımızda yabancı kurum alımları öncelikli olmak üzere yerli ve yabancı aracı kurumlarının yüklü alımlar yaptıklarını görüyoruz. Tabii yabancı kurumlar üzerinden gerçekleşen tüm alımların %100 Bıyıklı Yabancı mı? yoksa Bıyıksız Yabancı mı? olduğuna dair kesin bir bilgimiz olamaz! (son dönemde borsadaki yabancı girişinin yaklaşık $800 Milyon olduğunu biliyoruz. Bu miktar endeks üzerindeki %60’a yaklaşan yükselişi açıklamaya yeterli değildir)

Hisse takas analizimize ilk 5 Net Alıcı ve Net Satıcı Kurumlar şeklinde ilgili dönem için bir göz attığımızda resimde çok fazla bir değişiklik ortaya çıkmıyor. Kamu bankaları takasının %90’a yakın miktarı Halk Yatırım ve Vakıf Yatırım şeklinde doğal olarak kendi aracı kurumlarının elinde bulunmaktadır. Dolayısıyla kamu banka hisselerindeki mutlak kontrol yetkisinin ilgili aracı kurumlar elinde olduğunu zaten biliyoruz.

Halkbank Hızlı Takas Analizi (Temmuz-Eylül)

Bu arada banka hisselerinin Borsa endeksindeki ağırlıklarını da sizlerle paylaşayım.;

AKBNK %5.74 (BİST.30)

GARAN %2.34 (BİST.30)

HALKB %1 (BİST.30)

ISCTR %4.72 (BİST.30)

SKBNK %0.51 (BİST.100)

VAKBN %1.03 (BİST.50)

Banka hisselerin 2 aylık zaman dilimi içerisinde %250-%450 arasında değişen düzeylerde yükselişler kaydetmiş olması doğal olarak banka hisselerinin BİST endeksleri içerisindeki ağırlıkları nispetinde endeks yükselişine katkıda bulunmuş olduğunu da biliyoruz. Bu bilgi ise, en çok nerede işimize yaramaktadır? Tabiiki de kaldıraçlı işlemlerin yapılmakta olduğu Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasasında olacaktır. (BİST-VİOP) Vadeli BİST.30 endeksi (F_XU030YakınVade) kontratlarının yaklaşık 13 Kat kaldıraç imkanına sahip olduğunu göz önüne aldığınızda, Temmuz-Eylül dönemi içerisinde spot piyasadaki bankacılık hisselerinde yaşanan yükselişlerin Vadeli BİST.30 endeksine önemli derecede pozitif katkısı olmuştur. Ancak gerek spekülatif, gerekse korunma amacı (hedging) ile vadeli endeks ve vadeli hisse senetleri üzerinden satış (kısa) pozisyon açmış olan yatırımcıların teminat tamamlama çağrıları günlük bazda 1 MilyarTL zaman zaman aşmıştır. (birileri fena çarpıldı)

Vadeli BİST.30 Yakın Vadeli Kontratı (F_XU030YVADE)

14 Temmuz tarihinde en düşük 2580.75 değerini gören vadeli BİST.30 endeks kontratı 13 Eylül tarihinde 4424.50 seviyesine kadar +%71.4 düzeyinde pozitif endeks değişimi yaşamıştır. Vadeli piyasalarda bu dönem içerisinde özellikle Ağustos ayının ikinci yarısından itibaren 2 şey daha yaşanmıştır. Birincisini geçtiğimiz günlerde Sevgili Ömer Gencal twitter sayfasında çok güzel bir şekilde özetlediği için kendisinin izni ile burada bir alıntı yapmak istiyorum.

https://twitter.com/omgencal/status/1569679480909594629

BİST Spot – VİOP Vadeli Arbitraj Stratejisi

Kaynak: Ömer Gencal

Öncelikle BİST.Repo piyasasından 2 haftalık vadede %13.75 faiz ile TL borçlanılır. Daha sonra BİST Spot hisse senetleri piyasasından bir banka hissesini satın alınır ve eş zamanlı bir şekilde en yakın vadeyde aynı vadeli banka hissesinde satış yapılır. Yıllık bazda geçtiğimiz gün spot-vadeli arbitraj stratejisi getirisinin %82.51 seviyesine kadar yükseldiğine şahit olduk. TL borçlanma maliyetini düştüğümüzde Net %68.76 düzeyinde bir arbitraj getirisi sağlanmış olundu.

Spot hisse senedi piyasasında bankalardan başlayan eksi %10 taban hareketinin fitilini de vadeli banka hisse kontratlarından başlayarak başlangıç teminatlarının 14 Eylül tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 3 ila 8.5 kata varan düzeylerde arttırılmış olması yatmaktadır. Örneğin AKBNK Vadeli Kontratının Başlangıç teminatı 160 TL’den 350 TL’yeGARAN Vadeli Kontratının Başlangıç teminatı 290 TL’den 575 TL’ye, HALKB Vadeli Kontratının Başlangıç teminatı 90 TL’den 300 TL’yeSKBNK Vadeli Kontratının Başlangıç teminatı 30 TL’den 250 TL’ye ve son olarak da VAKBN Vadeli Kontratının Başlangıç teminatı 70 TL’den 285 TL’ye yükseltildi. Temmuz ayından başlayarak Ağustos ayı yarısından itibaren özellikle son 1 ay içerisinde BİST Spot Banka Hisseleri ile VİOP Vadeli Banka Kontratları üzerinden yürütülmekte olan hareketler haliyle vadeli fiyatların da yükselmesi nedeniyle bankalarda 20 mislini aşan kaldıraç düzeyleri ile karşı karşıya kalınmasına sebep oldu.

Vadeli Piyasa (VİOP) Başlangıç Teminat Değişikliği

Başlangıç teminatlarında aracı kurumların kendilerini ve yatırımcılarını korumak adına alınan bu teminat değişikliği kararının geç gelmesine karşılık yerinde bir karar olduğunu ifade etmek isterim. Kararın ilan edilmesi ile birlikte de 13 Eylül tarihinde banka hisselerinden başlayan çözülme hareketinin fitili ateşlenmiş oldu.

Son olarak şunu söylemek isterim ki son haftalarda piyasalarda yaşanan hareketlerin saçmalığını rasyonel bir şekilde açıklamaya hiç çalışmayacağım. Bunu piyasalarda çalışan yüzlerce yatırım danışmanı, analist, stratejist,..vs. zaten bir şekilde sürekli yapıyor. Sadece şunu söylemek isterim ki çeşitli analizler ile göstermeye çalıştığım bu hareketler hiç normal değil, Dünya Borsaları da bu şekilde işlemiyor.

Son Söz: Hayatta kendisini çok akıllı zanneden Dünya’nın en aptal insanıdır.

Doç. Dr. Evren BOLGÜN – paraanaliz.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman taahhüdü

Garanti BBVA belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını yeni hedefinin ise 2029 yılının sonuna kadar 3,5 milyar dolar olarak açıkladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Garanti BBVA, 2018–2025 dönemi için belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını açıkladı. Bu başarının ardından banka, 2018–2029 yıllarını kapsayan yeni hedefini 3,5 trilyon TL olarak paylaştı.

Garanti BBVA bu taahhütle; iklim değişikliğiyle mücadele, doğal sermayenin korunması, döngüsel ekonomi, sosyal kalkınma ve finansal kapsayıcılık alanlarında güçlü etki yaratmayı amaçlıyor.

Bu rakam, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar arasında en yüksek sürdürülebilir finans taahhüdü oldu.

Garanti BBVA, 2029 yıl sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğini taahhüt ediyor

Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, bu performansta, sürdürülebilirliği stratejik öncelik haline getirmelerinin önemli bir rol oynadığını vurguladı. Akten, yeşil/sosyal kredilerden çevreci taşıt kredilerine, sürdürülebilir tahvillerden, çevresel ve sosyal yatırımlarda aktif danışmanlık hizmetlerine ve su verimliliğiyle ilgili projelere yönelik “mavi finans” gibi sürdürülebilir finansman ürünü sunduklarını söyledi.

Mahmut Akten, yeni hedefi ise şu sözlerle değerlendirdi: “Şimdi, bu başarıyı daha ileri taşıyarak 2029 yılı sonuna kadar 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman sağlamayı taahhüt ediyoruz. Bu yeni hedef, yalnızca hacim açısından değil, sürdürülebilir finansman hızımız açısından da çarpıcı bir sıçrama anlamına geliyor. 2025’in ikinci yarısından 2029 sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğiz. Bu taahhüdün büyüklüğü, Türkiye’nin düşük karbonlu ve kapsayıcı bir geleceğe geçişinde Garanti BBVA’nın giderek daha da etkin bir rol üstleneceğini gösteriyor.”

BBVA Grubu’nun küresel taahhüdü 1 trilyon euro

Garanti BBVA’nın ana hissedarı BBVA Grubu, 2018-2025 yılları için ilk etapta 100 milyar euro sürdürülebilir finansman hedefi koymuştu. Hedef önce 300 milyar euroya çıkarıldı ve 2024 yılı sonunda tamamlandı. Grup şimdi, 2025–2029 dönemi için 700 milyar euroluk yeni taahhütle toplam hedefini 1 trilyon euroya yükseltti.

BBVA’da Türkiye’nin Payı yüzde 9’a yükseldi

2025’in ilk dört ayında BBVA Grubu’nun sağladığı toplam sürdürülebilir finansmanın yaklaşık 140 milyar TL’si Garanti BBVA tarafından sağlandı. Bu rakamla Türkiye’nin BBVA Grubu içindeki payı sürdürülebilir finansman rakamların raporlanmaya başlandığı 2018 yıllarındaki yüzde 3 seviyesinden bugün yüzde 9’a yükselmiş durumda.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Tahvil Yerine Kredi: Türk Şirketlerinin Finansman Kaderi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için en çok başvurduğu yöntem banka kredileridir. Oysa gelişmiş finansal sistemlerde şirketler, uzun vadeli ve daha uygun maliyetli fon sağlamak için sermaye piyasalarında borçlanma araçlarına, özellikle tahvil ihraçlarına yönelmektedir. Peki Türkiye’de reel sektör neden bu imkândan yeterince yararlanamıyor?

Tahvil İhracının Önündeki Ekonomik Engeller

Tahvil piyasasının gelişmesi; makroekonomik istikrar, faiz oranlarının öngörülebilirliği, düşük enflasyon, istikrarlı döviz kuru, düşük kamu borçlanma ihtiyacı ve yüksek kredi notu gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak:

  • Türkiye’nin ülke kredi notu düşüktür ve bu doğrudan özel sektörün notunu da sınırlamaktadır.

  • Yüksek enflasyon ve faiz oranları, borçlanma maliyetlerini tahvil piyasasında da yükseltmektedir.

  • Kamu kesiminin sürekli yüksek borçlanma ihtiyacı, özel sektörün tahvil ihraçlarını piyasadan dışlama etkisi (crowding out) ile sınırlamaktadır.

Hukuki ve Kurumsal Güven Eksikliği

Sadece ekonomik değil, hukuki ve politik güvensizlik de yabancı ve yerli yatırımcıların özel sektör tahvillerine ilgi göstermemesine yol açıyor. Güçlü bir ikinci el tahvil piyasası oluşmadığı için yatırımcılar uzun vadeli bağlayıcı enstrümanlara mesafeli durmaktadır.

Banka Kredilerine Bağımlılığın Sonuçları

Bu nedenlerle reel sektör, finansmana erişimde tek kanal olarak bankaları kullanmak zorunda kalıyor:

  • Yüksek maliyetli ve kısa vadeli kaynaklara mahkûm olunuyor.

  • Kredi sınırlamaları, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işletmeleri zorluyor.

  • Kredi vadelerinin kısalığı ve esneklik eksikliği, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor.

Finansman Araçlarında Çeşitlilik Şart

Türkiye’de reel sektörün daha güçlü, sağlıklı ve uzun vadeli kaynaklara erişebilmesi için:

  • Makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesi,

  • Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi,

  • Hukuki güven ortamının sağlanması,

  • Tahvil piyasası için ikincil piyasa likiditesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

 

Okumaya devam et

Ali Coşkun

YÜKSEK BANKA KREDİLERİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankalar ekonomik sistemin en önemli finansal aktörleri olarak faaliyet gösterir. Her banka özünde kâr amacı güden bir ticari kuruluştur.

Kredi verirken öncelikle kendi risklerini ve menfaatlerini gözetmek zorundadır. Kullandırdıkları kredilerin faiz oranı veya kar payı, komisyon yapısı, vade şartları da bu doğrultuda belirlenmektedir.

Bugün piyasada bileşik faiz oranları TL cinsi kredilerde %60-65, döviz cinsi kredilerde ise %14-16 bandındadır.

Ayrıca bankaların sigorta, dosya masrafı, kredi tahsis ücreti ve banka ürün satışları gibi birçok kalemi kredi paketine dahil ettiği görülüyor.

Yani faiz veya kar payı dışında çok sayıda gizli maliyetle karşı karşıya kalınıyor.

Firmalar bu şartlar altında yalnızca finansmana erişmekle kalmıyor aynı zamanda ağır bir maliyet yükünü de sırtlanıyorlar.

Bankalar, firmalara kredi limitleri oluştururken sektörel karlılık oranlarına azami dikkat ederler. Ancak burada ciddi bir çelişki var. Bankalar kredi tahsisinde sektörün brüt kâr marjlarını esas alırken, mevcut kredi maliyetleri bu oranları çoktan aşmış durumdadır.

Brüt kâr marjı sektörlere göre ortalama %25-30 arasında değişirken, firmalar %65’in üzerinde bileşik faizle TL borçlanıyor.

Bu koşullarda, kâr eden değil borcunu çevirebilen firma başarılı kabul ediliyor. Bu ne finansal sürdürülebilirliğe ne de sağlıklı bir ekonomiye hizmet eder.

Şu an firmalar yalnızca yüksek faizle değil aynı zamanda yüksek enflasyon, düşük iç talep, yüksek maliyetler, düşük kâr, kur baskısı, iç ve dış pazarlardaki daralma, krediye erişim ve jeopolitik risklerle mücadele etmek zorunda kalıyor.

İhracatçı firmalar için döviz kuru reel anlamda destekleyici olmaktan çıkmış, rekabet gücünü zayıflatıcı bir unsura dönüşmüştür.

Bu koşullar altında firmaların ayakta kalması tesadüf değil direnç ve stratejik yönetimin bir sonucudur. Ama bu direncin ne kadar sürdürülebileceği ise meçhuldür.

Bugün konkordato alan, iflas eden şirketlere şaşırmak yerine bu ortamda hâlâ üretmeye, istihdam yaratmaya, ihracat yapmaya devam eden firmalara hayranlık duymalıyız.

Asıl konuşulması gereken, bu firmaların nasıl hayatta kaldığı ve ne tür stratejiler geliştirdiğidir. Zira bu firmalar sadece kendi faaliyetlerini değil aynı zamanda ekonominin can damarlarını da ayakta tutmaktadır.

Enflasyonla mücadele elbette gereklidir.Ancak bunu yaparken reel sektörü göz ardı etmek hastayı tedavi ederken organlarını iflas ettirmek gibidir.

Faiz politikaları ve sıkılaşma adımları kısa vadede enflasyonu aşağı çekebilir ama ardında üretim yapamayan, borç yükü altında ezilen ve finansmana erişemeyen bir özel sektör kalırsa bu başarı neye yarar?

Bugün geldiğimiz noktada reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesi gerekiyor.

Kredi maliyetlerinin düşürülmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve firmaların üzerindeki dolaylı maliyetlerin azaltılması şarttır.

Aksi takdirde sadece bugünü değil yarının üretim kapasitesini ve ekonomik bağımsızlığını tehlikeye atmış oluruz.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.