Bankalar ve Finans Kurumları 45 yaşından sonra personeli kapı önüne koyup üyeleri EYT konumuna düşerken 80 yaşındaki BASİSEN Sendika Başkanının bugüne kadar ne yaptığını merak ediyorum.
Banka, Sigorta ve Finans sektöründe çalışıp da 45 yaşını aştığı halde halen işine devam edenler kendini şanslı hissediyor. Son 10 yılda sektörde 45 yaş üzeri personel nerede ise bırakılmadı. Hepsi EYT – Emeklilikte Yaşa Takılanlar konumuna düşürüldü. Çoğu bu yaş grubunu maaşından dolayı maliyet olarak gördü, bazıları da limon gibi sıkıp işlerine yaramaz hale getirdi bu insanları. Vaziyet bu halde iken bakıyorum da sendikalardan bu yönde ne bir açıklama var ne bir eylem. Çıkarılan personel için tek yaptıkları iş üyelikten çıkarmak oluyor. Sendikadan çıkarılan üyeler haklarımızı savunamadı, üyelik aidatlarını iade etsin” diye sendikalara dava açsa kesin kazanırlar.
Örnek mi istiyorsunuz buyurun : Metin TİRYAKİOĞLU
1965 yılında Türkiye İş Bankası’nda çalışmaya başlayan Metin TİRYAKIOĞLU,
1940 yılında Sürmene’de doğan Metin Tiryakioğlu Trabzon Lisesi’nden mezun olduktan sonra 1965 yılında Türkiye İş Bankası A.Ş.’ de çalışma yaşamına başladı. 1977 yılında TİBAŞ Sendikası Yönetim Kurulu’nda Muhasip Üyeliğe seçilen Tiryakioğlu, 1979’da profesyonel sendikacı olarak bu sendikanın Genel Sekreterlik görevini üstlendi. 1982 yılında aynı göreve yeniden seçilen Tiryakioğlu, 1983 yılı içinde BASİSEN adını alan sendikada da bu görevini sürdürüyor.
BASİSEN, hangi kurumlarda örgütlendi : T. İş Bankası, Yapı ve Kredi Bankası, Borsa İstanbul, Türkiye Bankalar Birliği, Şekerbank, Arap -Türk Bankası, Bank Mellat, Anadolu Sigortası, Anadolu Hayat, Milli Reasürans.
Bu kurumlardan hiç toplu çıkarma olmadı mı? Olmaz olur mu ! Tabi ki oldu. Özellikle Bankalardan. Sendika mı ne yaptı. Kuru bir Basın açıklaması sadece. Göstermelik yarım gün iş yavaşlatın açıklaması yaptı o kadar da haksızlık yapmayalım.
Üyeleri açlığa terk edilirken, işsiz bırakılıp EYT konumuna düşerken bu ağalar bu yönde eski deyimle kılını bile kıpırdatmadı. Tepkisiz – sessiz eylem yaptılar yani. Tepkisiz kalmak yapılanı onaylamaktır. Sendikalarda Başkanın geminin dümeninde olduğunu bilmeyen yok.
Sahi kaptan Metin TİRYAKİ kaç yaşında. 1940 Sürmene doğumlu Başkan ( Allah uzun ömür versin ) tamı tamına 80 yaşında. Karadenize gitse Taka teslim edip denize göndermezler, Notere işlem için gitse Hastane Raporu ister ama 40 yıldır sessiz sedasız Bankacıları temsil ediyor. Yazılacak çok şey var da yine dedelerimizin yaşına hürmet edelim biz.
Bankacılar başımıza niye böyle şeyler geliyor diye boşuna feryat ediyorlar. Sen daha senin haklarını çatır çatır savunacak senin kul hakkını savunmak için sesini duyuracak temsilcini seçememişsin. Temsilcin hala göreve devam ediyor ise sorun değil yeni yaş gününde bir disco kapatın, İşveren – Sendika aşkınızı tazeleyin derim.
İlk çalıştığım Banka Yapı ve Kredi Bankası idi. 1990’larda BASİSEN’e daha son Bankada da BANKSİS’e üye olarak sendika üyeliğim sonlandı. Arada fark var mı derseniz, hiç fark yok BASİSEN’deki kimliğim gibi hepsi SARARMIŞ, yöneticiler miladını doldurmuş durumda.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bugün (15.06.2025) yayınladığı veriler baz alınarak Merkezi Yönetimin 2024 Mayıs ayı sonu (önceki dönem) ile 2025 Mayıs ayı sonu (cari dönem) kıyaslanarak değerlendirme yapılmıştır. Açıklanan verilerden hazırladığımız tablo aşağıda sunulmuştur.
TESPİTLERİMİZ
1- Toplam gelirler içinde en yüksek tutarlı kalemler: Gelir Vergisi, Özel Tüketim Vergisi, İthalde ve Dahilde Alınan KDV’dir. Cari dönemde bu 4 vergi türünün toplamı, toplam vergi gelirlerinin %70,7’sini oluşturmaktadır.
2- Toplam vergi gelirlerinin önceki dönemde %17,’4’ü, cari dönemde ise %20,9’u faiz ödemelerine gitmiştir..
3- Sosyal Güvenlik Kurumlarına (SGK) Görevlendirme Giderleri ile Hazine Yardımları adı altında yapılan ödemelerde önemli artış olmuştur. SGK’ya bir önceki dönemde 593,8 milyar TL aktarılırken, bu tutar cari dönemde 891,4 milyar TL olmuştur.
4- Bütçe açığı diğer kalemlere kıyasen daha düşük artış göstermiştir. Ancak yaptığımız araştırmalarda yılların son ayındaki bütçe açığı önceki aylara göre inanılmaz artmaktadır. Örneğin yılların ilk 11aylık bütçe açıkları toplamı (milyar TL); 2022’de 20,4; 2023’te 532,4; 2024’te 1.226,9 iken Aralık aylarındaki (tek aylık) bütçe açığı 2022’de 122,2; 2023’te 848, 2024’te ise 829,2 olmuştur. Sebebini bilmiyoruz. Ancak bu bağlamda yılın bütçe açığı sene sonunda netleşmektedir.
SONUÇ
Cari dönemde, personel giderleri+SGK’ya aktarılan tutar+faiz giderleri, toplam harcamaların %54,3’ünü oluşturmaktadır. Bu harcama kalemleri ve diğer harcama kalemleri dikkate alınınca gider tarafında harcamaları azaltacak tedbirlerin alınması zor görünmektedir. Sıklıkla gündeme getirilen tasarruf tedbirlerinin de bu büyüklükteki bütçede önemli bir sonuç sağlamayacağı görüşündeyiz. Bu nedenle Merkezi Yönetimin gelirleri arttırıcı (vergi oranlarını arttırma, yeni vergiler koyma, muafiyetleri ve istisnaları kaldırma gibi) uygulamalara gideceği kanaatindeyiz.
İSO 500’de 304. sıradaydı, 6,8 milyar TL ciroya rağmen konkordatoya başvurdu!
1976 yılında kurulan ve Türkiye çelik sanayisinin köklü firmalarından biri olan Sıddık Kardeşler Haddecilik Sanayi Ticaret Ltd. Şti., konkordato başvurusunda bulundu. 2024 yılı itibarıyla 6,8 milyar TL ciroya ulaşan şirket, İSO 500 listesinde 304. sırada yer almasına rağmen mali darboğazdan kurtulamayarak mahkemeye başvurdu.
Sektörde Şok Etkisi Yarattı
Sıddık Kardeşler’in konkordato kararı, demir-çelik sektöründe yankı uyandırdı. Yüksek cirosuna ve sektördeki güçlü konumuna rağmen böyle bir adım atılması, finansal risklerin ne kadar derinleştiğini gözler önüne serdi. Şirketin konkordato talebiyle birlikte mahkemeden süre talep ettiği ve borç yapılandırması sürecine girmeyi hedeflediği öğrenildi.
Konkordato Nedir, Ne Sağlar?
Konkordato, borçlarını vadesinde ödeyemeyen firmaların, alacaklılarıyla uzlaşarak faaliyetlerine devam etmesini sağlayan yasal bir süreçtir. Bu süreçte şirketin mal varlıkları koruma altına alınır ve mahkemenin onayı ile borç ödeme planı devreye girer. Amaç, iflasın önüne geçerek şirketin faaliyetlerini sürdürebilmesidir.
Ekonomik Dalgalanma ve Sektörel Zorluklar
Son yıllarda artan enerji maliyetleri, kur dalgalanmaları ve iç piyasada yaşanan tahsilat problemleri; birçok sanayi şirketi gibi Sıddık Kardeşler’i de zora soktu. Özellikle çelik sektöründe rekabetin giderek arttığı ve marjların daraldığı bir dönemde, finansal yönetim becerileri daha da kritik hâle geldi.
Gözler Mahkeme Sürecinde
Şirketin konkordato başvurusunun kabul edilip edilmeyeceği ve geçici mühlet kararı verilip verilmeyeceği önümüzdeki günlerde netleşecek. Sektör temsilcileri ise bu gelişmeyi sadece tekil bir iflas belirtisi değil, çelik sektörünün alarm veren yapısal sorunları olarak değerlendiriyor.
İş Bankası Türkiye’de ve gelişmekte olan piyasalarda özel banka tarafından blokzincir teknolojisi kullanılarak yapılan ilk dijital Eurotahvil ihracını gerçekleştirdi.
Euroclear tarafından işletilen Dijital Finansal Piyasa Platformu (D-FMI) kullanılarak ihraç edilen Eurotahvil, 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde meydana gelen deprem felaketlerinden etkilenen illerdeki kişilerin, çiftçilerin, mikro ve küçük işletmelerin finansmanı için kullanılacak. İşlemde Citigroup Global Piyasalar ile Citibank Londra Şubesi dealer ve ajan banka rolleriyle görev aldı.
“Dijitalde doğmuş tahvil” (Digitally Native Note) olarak adlandırılan tahvil, Dağıtık Defter Teknolojisi (DLT) kullanılarak ihraç edildi. Söz konusu teknoloji; güvenli ve merkezi olmayan kayıt tutmayı sağlıyor; tahvillerin ihraç edilmesini ve takasını da kolaylaştırıyor. Bu sayede ihraç edilen Eurotahvilin takası da işlemin fiyatlandırıldığı gün içerisinde sonuçlandırıldı.
Türkiye’de ve gelişmekte olan bir piyasada özel bir banka tarafından blokzincir teknolojisi kullanılarak yapılan ilk Eurotahvil ihracı
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, konuya ilişkin değerlendirmesinde, ikinci yüzyılına adım attıkları 2025 yılında, Türkiye’de ve gelişmekte olan piyasalarda özel bir banka tarafından ilk dijitalde doğmuş Eurotahvil ihracını gerçekleştirmekten duydukları memnuniyeti vurgulayarak şunları söyledi:
“Türk bankacılık sektörünün uluslararası finansal piyasalarına erişim gücü, gelişmişlik düzeyi ve yeni teknolojilere hızlı adaptasyonunun teyidi niteliğindeki bu işlem, İş Bankası’nın dünyadaki yeni teknolojileri hayata geçirmedeki öncü rolünü bir kez daha ortaya koyuyor. Bu ihracımızı, blokzincir teknolojisinin sermaye piyasaları işlemlerinde kullanımına örnek oluşturması açısından kıymetli buluyorum. Finansal piyasa enstrümanlarının sürekli gelişen teknolojilerle çeşitlenmesinde öncü rol oynamaktan da ayrıca gurur duyuyoruz. İşlemin dayandığı teknolojinin yanı sıra elde edilecek kaynakların deprem bölgesindeki üretici kesimlerce kullanılması ise işlemin önemini artıran bir diğer temel unsur.”
IFC Genel Müdürü Makhtar Diop da şöyle konuştu:
“Bu yatırım, finansal inovasyon alanında önemli bir dönüm noktası olup, Türkiye’nin ilk dijital tahvili olma niteliğini taşıyor. Bir blokzinciri platformunda ihraç edilen söz konusu tahvil, Türkiye’de depremden etkilenen işletmelerin finansmana erişmesine yardımcı olacak. Bu işlemle tahvil piyasasında yeni dijital teknolojileri kullanarak finansmanı daha erişilebilir hale getiriyor ve en çok ihtiyaç duyan taraflara kritik önemi haiz sermayeyi yönlendirerek depremden etkilenen bölgenin yeniden inşa ve toparlanma süreçlerini destekliyoruz.”