Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Batı alemi Noel tatiline girerken, gözler TCMB PPK toplantısına çevrildi

Yayınlanma:

|

Batı alemi Noel tatiline çıkarak teknik olarak da yılı tamamlarken, içeride ise gündemi yarın açıklanacak yılın son ve olağan TCMB PPK toplantısı süslüyor. Faiz indirimine, uzun bir süredir nedenlerini enine boyuna tartıştığımız üzere kesin gözüyle bakıyoruz. Faiz indirim miktarının sembolik bir indirim olacağını düşünürken, TCMB’nin faiz koridorunda yapacağı ayarlama ile iş gören faiz oranının çok da aşağıya gitmeyeceğini de düşünüyoruz. TCMB’nin hazır bu kadar yol alınmışken beklenti yönetimini de iyi yönetmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Mevcut durumda politika faizi %50 seviyesinde bulunurken, borç alma faiz oranının %47 borç verme faiz oranı ise %53 seviyesinde bulunuyor. Bu minvalde, piyasada oluşan TL referans faizinin (iş gören faiz oranı) dün itibariyle %49,31 olduğunu not edelim.

TCMB atacağı adımla faiz indirimine gidecek olsa da, TL referans faizde anlamlı oranda bir değişim görmeyeceğimizi düşünüyoruz (bakınız grafik). Dün akşam saatlerine açıklanan %30 asgari ücret artış oranın da son günlerde sosyal medyada dile getirilen abartılı oranların altında kalarak uygulanan mevcut programla belli ölçüde uyumlu bir tablo arz ettiğini söyleyebiliriz. Asgari ücret artışının piyasa etkisinin olumlu olacağını ve TCMB’nin faiz indiriminde konfor alanı sağlayacağını da düşünüyoruz. Bakan Şimşek, 2025 yılında bazı kamu fiyatlarının yeniden değerleme oranının altında artırılması yönünde çalışmalar yapıldığını belirtti. Beklenen enflasyon kadar yapılacak zam, piyasalar tarafından da olumlu karşılanacaktır.

Dün Türk mali piyasaları günü ılımlı bir görünüm sergileyerek tamamladı. USDTRY kuru, bebek adımları ile veya otoritenin müsaade ettiği ölçüde 35,20 seviyesine yükselerek günü tamamladı. Enflasyonla mücadele kapsamında, TCMB’nin 2025 yılında da rotasının güçlü TL’den yana olacağı görüşümüzden hareketle, kış aylarını TL’de geçirmeye devam edeceğiz. Daha basit bir anlatımla, enflasyonun altında artış kaydedecek kura paralel, Mayıs 2024’den bu yana devam eden TL uzun pozisyonlarımızı korumaya gayret edeceğiz.

Hazır yeri gelmişken, TCMB’nin swap hariç yabancı para pozisyonu son yedi iş gününde yaklaşık 6,5 milyar dolar bozulma kaydettiğini de not edelim. Rezervlerde son günlerde yaşanan sert gerilemenin sebebinin tam olarak kestirememekle birlikte, yıl sonu etkisi ile yabancı çıkışlarının yaşanmış olabileceğini düşünüyoruz. Öte yandan, aşağıda da belirttiğimiz üzere, Brezilya kaynaklı gelişmekte olan ülke para birimlerinin geneline yansıyan bir satış dalgası da olabileceğini (bulaşıcılık) göz ardı etmiyoruz. Büyük resimde, enflasyonun gerileyeceği, kurun daha öngörüsü yüksek seyredeceği hatta TCMB’nin de faiz indirimlerine devam edeceği bir yılda, TL ve TL cinsi varlıklara yönelik yabancı talebinin güçlü seyretmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Ezcümle, TCMB rezervlerinde son günlerde yaşanan gerilemeyi şu aşamada endişe edilecek bir durum olmadığı yönünde yorumluyoruz. Sene sonu yabancı fonların pozisyon kapama işlemlerini bitirmesi ardından yeni senede tekrar Türk mali piyasalarında geri geleceklerini düşünüyoruz. CDS risk primi 260 baz puan seviyesine yaklaşarak hafif de olsa yukarıya gelirken, son dört gündür kesintisiz bir şekilde düşen BİST100 endeksi, dün günü %0,5 oranında artışla tamamladı.

Yurtdışı cephede ise FED’in geçtiğimiz hafta faiz oranlarını 25 baz puan düşürmesi ve ekonominin gücü ile enflasyon hedefindeki yavaş ilerlemeye ilişkin sinyaller, yatırımcıların keyfini kaçırmıştı. FED toplantısı ardından açıklanan tüketici güvenindeki beklenmedik düşüşe rağmen, dolar endeksinin 108 seviyesinin üzerine yükselerek son iki yılın zirvesine çıkması, 10 yıllık devlet tahvilinin de %4,6 ile yedi ayın zirvesinde olması dikkat çekiyor. Yükselen faizler ve güçlü dolar altını son günlerde baskı altına alsa da, yılın başına göre altının %27 yükselişle 2010 yılından bu yan en iyi yıllık performansını kaydettiğinin de altını çizmemiz gerekiyor.

Hazır yeri gelmişken, 2024 yılının favori yatırım araçlarından biri olan altına ilave yer vermek isteriz. Düşen enflasyon ortamı ve beraberinde merkez bankalarının faiz indirimleri, faiz getirisi olmayan altını elde tutma maliyetini azaltırken, tırmanan jeopolitik riskler de yükselişte önemli bir yer tuttu. Belki de en önemlisi, ABD’nin önlenemez bir şekilde artan kamu borcu ve doların durmadan ‘silah’ olarak kullanılması da merkez bankalarının rezerv çeşitliliğine gitmesine neden oldu. 2025 yılında da benzer argümanların geçerliliğini korumaya devam edeceğinin altını kalınca çizsek de, piyasalar FED’in faiz indirim patikasının öncelikli olarak görmek isteyecektir. FED’in de Trump’ın tarife artışı ve onun enflasyonist etkileri görmek isteyeceğini düşününce, altının yılın ilk yarısı yerine ikinci yarısında yeniden ışıldayacağını düşünüyoruz. Neredeyse 2bin dolardan bu yana devamlı uzun pozisyon taşıdığımız altında, hedef seviyemiz 2025 yılında da değişmeyerek 3bin dolar seviyesinde kalmaya devam edeceğinin not edelim. Bu kapsamda, mevcut altın uzun pozisyonlarımızı her anlamlı düşüşte güçlendirmek yönünde bir yatırım stratejisi izleyeceğiz.

Piyasaların ise koltuğa oturmasına neredeyse üç hafta kalan Trump’tan enflasyondan daha çok çekindiklerini not etmek gerekiyor. Yatırımcıların bu bağlamda yüksek seyredecek volatiliteye hazır olması ve panik yapmaması gerekiyor. Mesela son günlerde Trump, Panama’nın kanal kullanım ücretlerini “gülünç” olarak nitelendirerek, bu durumun ABD ticaretine zarar verdiğini iddia etti. Ayrıca, kanalın “yanlış ellere” geçmemesi gerektiğini vurgulayarak, şartların yerine getirilmemesi hâlinde kanalın ABD’ye iadesini talep edebileceğini belirtti. Dün ise, Trump’ın ekibi, Avrupa’daki yetkililere, NATO üyesi ülkelerin savunma harcamalarını GSYİH’lerinin %5’ine çıkarmalarını talep edeceklerini iletti. Bu, mevcut %2 hedefinin oldukça üzerinde bir oran olup, ittifak içinde tartışmalara yol açtı. Elbette, %3 oranında ilave bir artış, savunma sanayi açısından büyük bir adım olarak okunurken bu cenahta bulunan şirketlerin hisselerinin de alıcı gözle takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Trump faktörünün dünya için öngörülebilir bir risk olacağını düşünmekle birlikte, tarife politikalarının bir noktada dönüp dolaşıp doları zayıflatacağını da göz ardı etmiyoruz. Bu bağlamda, altının yanı sıra, felsefesine çok inandığımız blokzincir teknolojisine ve dijital altın Bitcoin’e kucak açmaya devam edeceğiz. Teknik mânâda çok uzun bir süredir ön plana taşıdığımız Bitcoin’de 125-130 bin dolar seviyesindeki kısa vadeli hedefimizin de arkasında durmaya devam ediyoruz. Avrupa’nın yaşadığı siyasi ve yapısal sorunlar nedeniyle EURUSD paritesinin yönünü aşağıya olacağını, yılın ilk çeyreği ardından dolara karşı illaki bir para seçeceksek favorimizin sterlin olacağını belirtelim.

Trump riskini cebe koymamız ardından, 2025 yılında siyah kuğu olarak Brezilya ve Çin’i de gördüğümüzü belirtmek isteriz: “Siyah Kuğu” terimi, önceden tahmin edilemeyen, gerçekleşme olasılığı çok düşük ancak gerçekleştiğinde büyük ve genellikle olumsuz etkiler yaratan olayları tanımlamak için kullanılır. Bu kavram, yatırımcı ve akademisyen Nassim Taleb tarafından popüler hâle getirilmiş ve onun 2007 yılında yayımlanan kitabında detaylı olarak açıklanmıştır.

Brezilya’nın para birimi Real, son haftalarda dolar karşısında sert bir şekilde değer kaybederek tüm zamanların en zayıf seviyesine geldi. Derinleşen mali kriz hisse senetlerinden tahvillere kadar tüm piyasaları derinden etkilerken, Brezilye Merkez Bankası Real’deki değer kaybını engellemek için son günlerde ciddi miktarda dolar satarak döviz piyasasına müdahale etti. Yatırımcılar, Devlet Başkanı Lula’nın artan bütçe açığını kontrol altına alma yeteneğinden şüphe etmeye başlarken (bütçe açığının GSYİH’nın %10’una ulaşması) Lula’nın sağlık sorunları durumu daha da zorlaştırmaya başladı. Real bu 2024 yılında dolar karşısında %27 değer kaybederken, merkez bankasının aldığı önlemlerin yalnızca kısa vadeli rahatlama sağlayabileceğini düşünüyoruz. Öte yandan, daha da büyük bir tehlike olarak gördüğümüz Çin’de yavaşlayan büyüme hızı, emlak sektöründeki kriz, yüksek yerel yönetim borçları ve zayıflayan tüketici talebi öne çıkıyor. Ayrıca, ihracata dayalı ekonomik modelinin ABD’nin tarifeleri ve küresel talepteki düşüş nedeniyle baskı altında olması, ekonomik toparlanmayı zorlaştırıyor. Bu sorunlar, hükûmeti daha fazla mali teşvik ve reform adımları atmaya zorluyor.

Bu kapsamda Çin, 2025 yılında 3 trilyon yuan (411 milyar dolar) değerinde özel hazine bonosu ihraç etmeyi planlayarak, rekor seviyede bir borçlanmaya gitmeye hazırlandığını görüyoruz. Bu adım, ABD’nin Çin ithalatına yönelik planladığı yüksek tarifelerin etkisini hafifletmek ve iç tüketimi, yenilikçi sektörlere yatırımları ve devlet bankalarının sermaye yapısını güçlendirmek amacıyla atılıyor. Elde edilecek fonlar, tüketici teşvik programları, ekipman modernizasyonları ve elektrikli araçlar, yarı iletkenler ve yeşil enerji gibi ileri teknoloji üretim alanlarına yönlendirilecek. Ekonomik büyüme hedeflerini desteklemek için borçlanmayı artırma kararı, Çin’in deflasyonist baskılarla mücadele etmek ve ekonomisini istikrara kavuşturmak adına daha fazla mali teşvik uygulayacağını gösteriyor. Bu adımların işe yaramaması durumunda, Çin’in de tıpkı Japonya gibi (üretip tüketemeyen) olma ihtimalini göz ardı etmiyoruz!

ABD borsaları, Noel tatili öncesi kısaltılmış işlem gününde güçlü bir kapanış kaydettiğini görüyoruz. Dow Jones ve Nasdaq endeksleri dört gün üst üste yükselirken, en büyük 500 şirketi işlem gördüğü S&P500 endeksi de üç günde yaklaşık %3 yükseliş kaydetti. ABD borsalarında son günlerde Noel Baba rallisinin etkili olduğunu görüyoruz. Teknoloji devlerinin liderliğinde gerçekleşen bu yükselişte Tesla %7,4 çip üreticisi Broadcom ise %3 yükselişle dikkat çekti. ABD Hazine faizlerinin yüksek kalmasına rağmen, yapay zekâ gibi uzun vadeli teknolojik gelişmelerin büyüme hisselerini desteklemeye devam ettiğini görüyoruz. Bu tip hisseleri barındıran QQQ ve SPY gibi gösterge hisse senetleri fonlarının (ETF) uzun vadeli yatırımcılar tarafından dikkatle takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Bugün Noel tatili nedeniyle küresel mali piyasaların büyük bir kısmı tatil konumunda olacağını peşinen not edelim. Nüfusunun yaklaşık %10’u Hristiyan olan Suriye’de HTŞ yönetimi de bugünü Noel tatili ilan ederek dünyaya önemli bir mesaj verdiğini görüyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “terör duvarını yıktıktan sonra Türkler, Araplar ve Kürtler olarak büyük bir kucaklaşmaya adım atacağız” diyerek Kabine toplantısı sonrası önemli mesajlar verdi. Yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında tatil nedeniyle yönsüzbir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz. Mali piyasaların gözü yarın açıklanacak TCMB faiz kararında olsa da, bugün Türkiye’de açıklanacak kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi takip edilebilir.


TL Referans Faiz

1735103401ec9d409c904906f0ba4d52958817fb77_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kitap Künyesi

  • Kitap Adı: Nasıl Yatırım Yapılır?

  • Alt Başlık: Kişisel Yatırımın Cesur ve Yeni Dünyasına Yolculuk

  • Yazarlar:

    • Peter Stanyer

    • Masood Javaid

    • Stephen Satchell

  • Çevirmen: S. Cem Çiloğlu

  • Yayınevi: The Economist Books / Türkçe baskı: Epsilon yayınevi

  • Dil: Türkçe (Orijinal dil: İngilizce)

  • Kapsam: Yatırımın temellerinden başlayarak kişisel finans, portföy yönetimi, risk dağılımı ve yeni nesil yatırım araçlarına kadar geniş bir perspektif sunar.

  • Hedef Kitle: Yatırıma yeni başlayacak bireyler, kişisel finansına yön vermek isteyenler ve stratejik portföy oluşturmak isteyen yatırımcılar.

İçerik Özeti

  • Yatırımın Temel İlkeleri

  • Risk ve Getiri Dengesi

  • Portföy Teorisi

  • Fon Seçimi ve Dağılımı

  • Alternatif Yatırım Araçları (ETF’ler, tahviller, emtialar, kripto varlıklar)

  • Yatırım Psikolojisi ve Karar Alma Süreçleri

  • Güncel Piyasa Gelişmeleri ve Etkileri

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

1. Yatırımın Temelleri

Kitap, yatırımın amacını net şekilde tanımlayarak başlar: paranın zaman içindeki değerini korumak ve artırmak. Yatırımcılar için temel kavramlar olan risk, getiri, zaman ufku, likidite gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Her yatırım bir risk içerir; önemli olan bu riski bilinçli şekilde yönetebilmektir.

2. Portföy Oluşturma ve Risk Dağılımı (Diversifikasyon)

Yazarlar, yatırımcılara tüm yumurtaları aynı sepete koymamaları gerektiğini anlatır. Portföy oluştururken farklı varlık türleri arasında dağılım yapmanın önemi vurgulanır: hisse senetleri, tahviller, nakit, emtialar, alternatif yatırımlar gibi.

📌 Ana fikir: Sağlam bir yatırım stratejisi; çeşitlendirme, maliyet bilinci ve hedefe uygunlukla mümkündür.

3. Varlık Sınıfları ve Araçlar

Bu bölümde yatırım yapılabilecek başlıca varlıklar detaylı şekilde anlatılır:

  • Hisse senetleri: Uzun vadede büyüme sağlayan ama dalgalı ürünlerdir.

  • Tahviller: Daha düşük riskli, ama sınırlı getirili.

  • Nakit ve mevduat: Güvenli ama enflasyona karşı kırılgan.

  • Alternatif yatırım araçları: Gayrimenkul, hedge fonları, özel sermaye ve son zamanlarda kripto varlıklar gibi yeni trendler.

📌 Ana fikir: Her varlık sınıfının risk-profili farklıdır ve yatırımcının hedeflerine göre seçilmelidir.

4. Zaman ve Psikoloji Faktörü

Yatırımcıların en büyük düşmanlarından biri kendileridir. Korku, açgözlülük, sürü psikolojisi gibi duygusal faktörlerin yatırım kararlarını nasıl etkilediği anlatılır. Piyasa zamanlamasının zor olduğu, uzun vadeli düşünmenin önemi vurgulanır.

📌 Ana fikir: Duygusal kararlar yerine disiplinli bir yatırım stratejisi başarı getirir.

5. Yatırım Stratejileri ve Yaklaşımlar

Pasif ve aktif yatırım farkı, endeks fonlarının avantajları, değer ve büyüme yatırımcılığı gibi farklı yatırım stratejileri açıklanır. Ayrıca, yaşa ve gelir seviyesine göre yatırım stratejileri örneklenir.

📌 Ana fikir: Herkesin yatırım stratejisi kişisel durumuna, hedeflerine ve risk toleransına uygun olmalıdır.

6. Geleceğe Hazırlık ve Yeni Trendler

Kitabın son bölümleri geleceğin yatırım dünyasına odaklanır. ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim kriterleri), yapay zeka destekli algoritmalar, robo-danışmanlar, fintech’ler gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Yatırım dünyası hızla değişiyor; bilgiye açık ve adapte olabilen yatırımcılar öne çıkacak.

Genel Değerlendirme

Bu kitap, yatırım dünyasına giriş yapmak isteyenler için bilimsel temellere dayalı, pratik ve anlaşılır bir kılavuzdur. Hem yeni başlayanlar hem de stratejisini geliştirmek isteyen yatırımcılar için değerli bilgiler sunar.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Ateşkesle petrol geriledi. Faiz indirim umuduyla Türk piyasaları canlandı

Yayınlanma:

|

Yazan:

İran ve İsrail, 12 gün süren çatışmaların ardından Trump’ın aracılığıyla ilan edilen ateşkese büyük ölçüde uyarken, taraflar zafer ilan etse de ateşkesin kırılgan olduğu ve karşılıklı ihlâl suçlamalarının sürdüğü görülüyor. ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı’nın ön raporuna göre, Trump’ın “nükleer programı yok ettik” iddiasına karşın İran’ın nükleer kapasitesi yalnızca birkaç ay geriye itildi; yeraltı tesislerin girişleri kapansa da altyapı büyük ölçüde sağlam kaldı. Bu gelişme, Trump’ın İran’a yönelik hava saldırısının başkanlığının en büyük siyasi kumarı olarak görülmesine yol açarken, “sınırlı müdahale ile büyük diplomatik zafer” stratejisinin uzun vadede ters tepebileceği vurgulanıyor. Özellikle Trump’ın kampanya döneminde verdiği “sonsuz savaşlara son” sözleriyle çelişen bu adım, hem MAGA hareketinde kafa karışıklığına neden oldu hem de dış politikada kırılganlık yarattı. Nitekim Reuters/Ipsos anketine göre kamuoyunun sadece %36’sı saldırıyı destekliyor, Trump’ın genel onay oranı ise %41’e gerileyerek ikinci döneminin en düşük seviyesine inmiş durumda.

Dün ateşkesin kırılganlığına dair gelen haber akışlarına rağmen piyasalar, yaşananları bir belirsizlik değil, taşların yerine oturması için gereken bir geçiş süreci olarak yorumladı ve günü iyimser bir havada tamamladı. Jeopolitik tansiyonun düşmesi ve Hürmüz Boğazı’nın kapanmayacağına dair beklentiler, arz endişelerini yatıştırırken, tahterevalli misali hareket eden petrol fiyatları savaş öncesi seviyelere geri döndü. Brent petrolün varil fiyatı %12 gerileyerek 67 dolar seviyesini test etti.

Güvenli liman altın, geçtiğimiz hafta artan risklerle 3,450 doları görmesinin ardından, ateşkes haberiyle birlikte 3,295 dolara kadar geri çekildi ve bu sabah itibarıyla 3,330 dolar seviyesine toparlandı. Altındaki bu düzeltme, gümüş fiyatlarını da baskıladı. On üç yılın zirvesine yürüyen hareketin başlangıç noktası olan 35,25 dolar seviyesi dün bir kez daha test edilse de, bu sabah gümüşün yeniden 36 dolar seviyesine toparladığını görüyoruz. Öte yandan, fiat para sistemine olan güvenin sarsıldığı bu dönemde alternatif değer saklama aracı olarak öne çıkan Bitcoin, 107bin dolar seviyesine yükselerek direnç hattını zorlamaya başladı. Asıl ivmenin ise 113 bin dolar seviyesinin aşılmasıyla hız kazanacağı görüşündeyiz (bakınız grafik).

FED Başkanı Powell, Kongre’de yaptığı yarıyıl sunumunda, henüz faiz indirimine gitmek için acele etmeyeceklerini yineledi. Yaz aylarında gümrük tarifelerinin enflasyonu yukarı çekmeye başlayabileceğini belirten Powell, bu gelişmelerin para politikası kararları açısından belirleyici olacağını vurguladı. Güçlü seyreden işgücü piyasası ve tarifelerin nihai etkisine dair belirsizlik nedeniyle temmuz toplantısı dâhil, kısa vadede faiz indiriminin gündemde olmadığını açıkladı. Powell, FED’in Trump yönetiminin ticaret politikalarına destek ya da karşı durmak gibi bir amacı olmadığını, ancak bu politikaların enflasyon üzerindeki etkisinin dikkatle izlenmesi gerektiğini ifade etti.

Powell’ın ifadeleri, yatırımcıların temmuzda faiz indirimi beklentilerini azaltmasına, bunun yerine eylül ayında bir indirim olasılığını daha fazla fiyatlamasına neden oldu. FED’in mevcut para politikası duruşunu koruduğunu yineleyen Powell, enflasyonun gerçekten sınırlı kalması durumunda faiz indiriminin erkene çekilebileceğini de söyledi. Öte yandan, Trump’ın Powell’a yönelik eleştirileri yeniden gündeme gelirken, Başkan’ın FED’in politika faizini en az 2-3 puan daha düşük seviyeye çekmesi gerektiği yönündeki açıklamaları da dikkat çekti.

Vadeli kontralara göre, FED’den sene sonuna kadar 60 baz puan yani en az iki kez 25 baz puan faiz indirimi fiyatlanıyor. Powell’ın açıklamalarına rağmen son üç haftadır gerileyen 10 yıllık gösterge ABD tahvil faizi %4,30 seviyesini test etti. Dolar zayıflığı ise şiddetini daha da artırdı: DXY 97’li seviyelere kadar gerileyerek son üç yılın en düşük seviyesini test ederken, EURUSD paritesi ise 1,1640 seviyesini test ederek son dört yılın zirvesine yürüdü. Daha basit bir anlatımla, eğer dolar sene başı 100 seviyesinde ise bugün 90 seviyesine gerilerken, EUR ise 112 seviyesine yükseldi!

İsrail-İran savaşında taraflar ateşkesi resmî olarak kabul etmeleri ve petrol fiyatlarının savaş öncesi döneme geri gelmesi Türk mali piyasalarını belirgin derecede olumlu etkiledi. Jeopolitik riskler ve beraberinde artan enerji fiyatlarına paralel Haziran toplantısını pas geçen TCMB’nin Temmuz toplantısında 350 baz puan faiz indirimine gideceğine kesin gözüyle bakılınca, TL ve TL cinsi varlıklara alım geldi. Şöyle ki, savaş süresince negatif etkilenen hisse senetleri, dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere alımlara sahne olarak günü %3,4 yükselişle tamamladı. Teknik mânâda yukarıda 9,800 endeks seviyesine kadar yükseliş isteğinin korunacağını düşünüyoruz. Bu da ilave %3 yükseliş potansiyeli demek. Öte yandan, faiz indirimlerinin ‘yarayacağı’ bankacılık sektörüne de alıcı gözle bakmak gerektiğini belirtmiştim. Dün XBANK günü %4,3 yükselişle günü tamamlarken, yine faiz indirimi beklentisi ile iki yıl vadeli gösterge bileşik faiz yaklaşık 2,5 puan düşüşle %42,5’e kadar geriledi. USDTRY kuru 39,70’li seviyelere kadar yükselmesi ardından yönünü hafifçe de olsa aşağıya çevirerek 39,58 seviyesini test etti. CDS risk primi yeniden 300 baz puanın altına geriledi.

Havanın olumluya dönmesi ile Hazine 2030 vadeli USD cinsi sukuk ihracı için bankaları dün yetkilendirdi. İhaleye gelep talep 5 milyar doları aşarken, Hazine 2,5 milyar dolar borçlandı; nihai getiri %6,85 oldu. Benzer bir şekilde bir önceki gün de Eximbank da %7 getiri ile 500 milyon dolar büyüklüğünde 3 yıl vadeli tahvil ihracı yapmıştı.

Dün Türkiye cephesinde açıklanan reel sektör güven endeksi ve finansal kesim dışındaki firmaların net döviz pozisyonu dikkatimizi çekti. Haziran ayında  mevsimsellikten arındırılmış seriye reel sektör güveni son 10 ayın en düşük düzeyinde gerçekleşirken, enflasyon beklentilerindeki düzelme ise devam etti. Öte yandan, finansal kesim dışındaki firmaların net döviz pozisyonu Nisan ayında bir önceki aya göre yaklaşık 12 milyar dolar daha bozulurken, toplam açık pozisyon 172 milyar dolar seviyesine gelerek son yedi yılın en yükseğine ulaştı. Açıklanan İSO 500 verilerinde, şirketlerin yaptığı faaliyet kârın neredeyse tamamının finansman maliyetine gittiğini düşünürsek, şirketlerin yüksek TL faiz yerine faaliyetlerini sürdürmek adına riskli olsa da döviz kredisine baş vurduklarını görüyoruz!

ABD borsalar geceyi %1’in üzerinde yükselişle tamamlarken, yeni gün başlangıcında, Pasifik’in diğer ucunda iyimser havanın koruduğunu görsem de kazanımların çok da güçlü olmadığını not edelim. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de hafif de olsa eksiler göze çarpıyor. Öte yandan gözler Lahey’de toplanan NATO Zirvesini takip ediyor. Liderler, ABD Başkanı Trump’ın baskısıyla savunma harcamaları hedefini GSYH’nin %5’ine çıkarma konusunda uzlaştı. Bu yeni hedef, Trump’ın uzun süredir dile getirdiği müttefikler daha fazla ödemeli talebine yanıt niteliğinde ve 10 yıl içinde hayata geçirilmesi planlanıyor. Harcamaların %3,5’i doğrudan savunma (askerî harcamalar, silahlar vb.), %1,5’i ise siber güvenlik, altyapı ve enerji güvenliği gibi destekleyici kalemlere ayrılacak.

NATO Zirvesi kapsamında Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump bir araya geldiler. İkili ilişkiler, bölgesel ve küresel konular ele alınırken, Trump’ın Netanyahu’ya daha fazla ABD saldırısı beklememesi gerektiğini ilettiğini okuyoruz. Mali piyasaların makro gündemi bugün sakin görünüyor. ABD’de açıklanacak yeni konut satışları takip edilebilir. Her ne kadar küresel arenada haber akışı yoğun olsa da, gözler bir diğer taraftan 30 Haziran tarihinde CHP Kurultayına yönelik iptal duruşmasına çevrildi. İptal yönünde (mutlak butlan) bir karar ihtimalinin zayıf olmadığını özellikle Kılıçdaroğlu’nun basına yansıyan açıklamalarından düşünmeye başladık!

Bitcoin

Teknik mânâda Ters Omuz Baş Omuz (TOBO) görünümü hâkim olsa da, hareketin akım yönü biraz kafamızı karıştırıyor. Normalde TOBO için akım yönünün yani hareketin başlangıç kısmının aşağı yönlü olması gerekirdi. Yine de, 113bin dolar civarında olan boyun çizgisine dikkat edeceğiz. Üzerinde kapanış görmemiz durumunda, teknik mânâda 150bin dolar seviyesinin önünün açılacağını düşünüyoruz.

1750826086e70c9b7d32c71dcb6c4990c21b669bda_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Piyasa Beklemiyordu! Bitcoin Neden Patlama Yaşadı?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Son günlerde Bitcoin fiyatlarında dikkat çekici bir yükseliş yaşandı. Uzun süredir dar bir bantta hareket eden Bitcoin, 106.000 $ seviyesini aşarak yatırımcıların dikkatini yeniden üzerine çekti. Bu yükselişin arkasında hem küresel gelişmeler hem de piyasa içi dinamikler bulunuyor. İşte Bitcoin’in yükselmesinin arkasındaki dört temel neden:

 

1️⃣ Jeopolitik Gerilimin Azalması: Orta Doğu’da Ateşkes Umudu

İsrail ile İran arasında tırmanan tansiyon, Bitcoin gibi “güvenli liman” olarak görülen varlıklara ilgiyi artırmıştı. Ancak özellikle İran’ın sınırlı misillemesi sonrası bölgedeki sıcak çatışma ihtimalinin azaldığı yönündeki haberler, yatırımcıların riskli varlıklara dönüşünü sağladı. Trump’ın devreye girerek geçici ateşkesi desteklediğine dair söylentiler, piyasalarda olumlu bir hava estirdi. Bu gelişmeler Bitcoin fiyatında yukarı yönlü bir kırılmanın önünü açtı.

2️⃣ Kurumsal Spot Bitcoin ETF’lerine Güçlü Talep

ABD’de spot Bitcoin ETF’lerine olan kurumsal ilgi dikkat çekici düzeyde artış gösterdi. Sadece 24 Haziran’da yaklaşık 350 milyon dolarlık giriş kaydedildi. Toplamda 10 günlük süreçte 499 milyar dolara ulaşan akımlar, Bitcoin piyasasına kurumsal güvenin yeniden arttığını gösteriyor. CoinShares verilerine göre geçen hafta kripto yatırım ürünlerine 1.24 milyar dolar giriş oldu; bunun 1.1 milyar doları yalnızca Bitcoin’e yapıldı.

3️⃣ Short Squeeze Etkisi: Kısa Pozisyonların Tasfiyesi

Yükselişin önemli nedenlerinden biri de, Bitcoin’de açılmış olan 121 milyon dolarlık short (açığa satış) pozisyonunun tasfiye edilmesiydi. Kripto piyasasının genelinde ise yaklaşık 358 milyon dolarlık kısa pozisyon likiditeye uğradı. Bu tür durumlar, yükselişi hızlandıran bir “short squeeze” etkisi yaratır; yani yatırımcılar zararı azaltmak için yükselen piyasaya sonradan girmek zorunda kalır ve bu da yükselişi daha da hızlandırır.

4️⃣ Makroekonomik ve Teknik Göstergelerin Uyumu

FED’in faiz indirimi beklentileri, düşen petrol fiyatları ile birlikte enflasyon baskısının azalması ve teknik grafiklerdeki pozitif sinyaller (örneğin, hareketli ortalamaların yukarı yönlü kesişimi) Bitcoin için uygun bir zemin hazırladı. Uzmanlar, bu teknik ve temel faktörlerin birleşimiyle Bitcoin’in önümüzdeki süreçte 120.000 $ seviyesini test edebileceğini öngörüyor.

Bitcoin Neden Yükseldi?

Neden Açıklama
Jeopolitik Riskin Azalması Risk iştahını artırarak BTC’ye yönelimi tetikledi
ETF Girişleri Kurumsal talep ile hacim arttı
Short Squeeze Kısa pozisyonların kapanması ani yükselişi destekledi
Makro + Teknik Sinyaller Piyasa momentumunu yukarı taşıdı

Bitcoin’in yükselişi sadece tek bir gelişmeye değil, çok katmanlı bir etkenler zincirine dayanıyor. Özellikle kurumsal talep ve teknik göstergelerin desteğiyle fiyatlarda yukarı yönlü hareketin devam edebileceği konuşuluyor.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.