Connect with us

BANKA HABERLERİ

BDDK BANKA CEO VE GMY’LERİ ATAMA VE GÖREVDEN ALMA KRİTERLERİ NELER?

Son günlerde bazı banka CEO ve GMY’lerin tartışmaların ana ögesi haline gelmesi, BDDK’nın banka CEO ve GMY onaylarında nelere dikkat ettiği atanan CEO ve GMY’leri hangi kriterlere göre denetlediği ve görevden alabildiğini yakından inceleme gereğini ortaya çıkardı. BDDK onaylama ve görevden alma kriterleri bazı yazarların yaptığı gibi iş akışının o kadar da basit olmadığı, BDDK’nın mevzuat gereği ne kadar titiz çalışması yaptığını da ortaya koymaktadır..

Yayınlanma:

|

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Türkiye’de bankaların düzenlenmesi ve denetlenmesinden sorumlu olan yetkili kurumdur. Bankalarda CEO (Genel Müdür) ve Genel Müdür Yardımcısı (GMY) görevlerine yapılacak atamalarda BDDK’nın ayrılması gerekmektedir. Bu, BDDK’nın bankacılık sisteminin güvenilirliğini ve istikrarını sağlamak amacıyla bankaların yönetim kadrosunun uygunluğunu arıza yetkisini ifade eder.

CEO ve GMY Atamalarında BDDK’nın Rolü

  1. Onay Gerekliliği : Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların CEO’su (Genel Müdür) ve GMY görevlerine yapılacak atamalar, BDDK tarafından incelenmekte ve onaylanmaktadır.
  2. Onay talebi :
    • Banka yönetimi, CEO veya GMY pozisyonlarına atama yapılması planlanıyor, ilgili adayın toplanması ve geçmişini içeren ayrıntılı bir dosya BDDK’ya sunuluyor.
    • Bu dosya, günün tarihsel geçmişi, eğitim durumu, mesleki yeterliliği ve finansal sektördeki itibarı gibi kriterleri içermelidir.
  3. İnceleme ve Değerlendirme :
    • BDDK, günün bankacılık sisteminin güvenliği ve istikrarı açısından uygun olup olmadığını değerlendiriyor.
    • BDDK’nın, adayın pozisyonuna uygun olmadığını düşünmesi durumunda, banka yönetimine geri karar bildirilebilir.
  4. Sonuç : BDDK’nın onay vermesi durumunda, adayın atanması resmiyet kazanır ve süresiz görev alınabilir.

BDDK’nın bu yetkisi, Türkiye’de bankacılık sektörünün düzenini ve güvenilirliğini koruma amacı taşır. Bankaların yönetim kadrolarında çalıştırılabilir, finansal istikrar ve sistemin düzgün işleyişi üzerinde olumsuz bir etki olmamasını sağlamak için BDDK bu onayı yetkisini kullanır.

BDDK BANKA CEO VE GMY ATARKEN NELERE DİKKAT EDİYOR?

BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu), bankaların CEO’su (Genel Müdür) ve Genel Müdür Yardımcısı (GMY) atamalarında dikkat edilmesi gereken bir dizi kritere sahiptir. Bu maliyetler, Türkiye’de bankacılık sisteminin güvenliği, istikrarı ve düzeni açısından büyük önem taşıyor. İşte BDDK’nın CEO’su ve GMY atamalarında dikkate alınan kapsamlı unsurlar:

1. Mesleki Yeterlilik ve Deneyim

  • Adayların finansal sektör ve bankacılık alanında geniş bir deneyime sahip olması sağlanır.
  • CEO ve GMY adaylarının daha önce yönetim pozisyonlarında bulunması, bankacılık ve finans sektöründe liderlik stratejisini kazanmaları gerekmektedir.
  • BDDK, adayların bankacılık sektörü ve finansal piyasalarda yeterli performansa sahip olup olmadıklarını görmek için geçmiş iş deneyimlerini ve başarılarını inceler.

2. Eğitim ve Profesyonel Nitelikler

  • Adayların finans, ekonomi, işletme, mühendislik gibi ilgili alanlarda akademik eğitim almış olması önemlidir.
  • Lisans ve yüksek lisans veya doktora derecelerine sahip olmaları bir avantaj olarak kabul edilir.
  • Adayların profesyonel özellikleri, katılımları, eğitimleri ve katılımları sertifika programları gibi unsurlar da tamamlanır.

3. Kişisel ve Ahlaki Özellikler

  • BDDK, adayların dürüstlüğü, yayımı ve etik değerlerine bağlılığı gibi kişisel özellikleri dikkate alınır.
  • Adayların tarihsel etik veya hukuki sorunlar yaşamamış olması, mali suçlara karışmamış olması önemlidir.
  • BDDK, adayların mali sonuçlarının güvenilir bir itibara sahip olup olmadığını görmek için geçmiş sicillerini inceleyebilir.

4. Mevzuat ve Yasal Uyumluluk

  • Adayların Türkiye’nin bankacılık mevzuatına ve BDDK düzenlemelerine uyumlu olup olmadığı.
  • Adayın, ilgili pozisyonlar için gerekli olan yasal gereklilikleri karşılayıp karşılamadığı kontrol edilir.
  • BDDK, adayların yasal ve düzenli kurallar konusunda bilgi sahibi olmasını ve bu kurallara uyum sağlamanın mümkün olmasını bekliyor.

5. Finansal Sağlık ve İstikrar

  • Adayların, yönetim pozisyonlarında finansal istikrarı sağlayacak bilgi ve becerilere sahip olup olmadıklarına bakılır.
  • BDDK, adayların risk yönetimi, iç denetim, bankacılık operasyonları ve finansal analizlerin bilgi sahibi olup olmadığını değerlendiriyor.
  • Özellikle CEO adaylarının, bankanın yeniden yapılandırılması, geliştirilmesi ve finansal risklerin en aza indirilmesi için bir liderlik sergileyebilmeleri önemlidir.

6. Geçmiş Performans ve Referanslar

  • Adayların daha önce çalıştıkları kurumlarda gösterdikleri performans, başarı ve görevlendirme programları.
  • Adayların geçmişte üstlendikleri projeler, yönetimleri ekipleri ve sorumlulukları göz önünde bulundurulur.
  • BDDK, adayın daha önce harcadığı iş yerlerinden alınan referansları ve profesyonel çevreden gelen geri bildirimleri dikkate alabilir.

7. İç Denetim ve Risk Yönetimi Yetkinlikleri

  • Adayların, bankanın iç denetim mekanizmalarını yönetebilecek ve etkili bir risk yönetimini sürdürebileceklere sahip olup olmadıklarına bakılır.
  • BDDK, adayların, bankanın faaliyetlerini etkili bir şekilde denetleyip denetleyemeyeceğini ve olası riskleri zamanında tespit edebilme potansiyelini değerlendirir.

8. İyi Hal ve Mali Sicil

  • BDDK, günlerin geçmişteki mali sicilini inceler; bu, özellikle iflas, dolandırıcılık veya diğer mali suçlar gibi olumsuz kayıtların olup olmadığı anlamına gelir.
  • Adayların, bankacılık sektöründe veya diğer sektörlerde kötü büyümeye sahip olup kullanabileceği.

Bu, bankaların yönetim kadrosunda yer alacak kişinin, finansal sistemlerin ve istikrarın bir yönetim anlayışını sergilemelerini sağlamaya yöneliktir. BDDK, uygun adayların yönetimi ile bankacılık sektöründe güvenin korunmasını amaçlamaktadır.

BDDK BANKA CEO VE GMY’LERİ GÖREVDEN NE ZAMAN ALIR?

BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu), bankaların CEO’su (Genel Müdür) ve Genel Müdür Yardımcılarını (GMY) belirli görevden alma yetkisine sahiptir. Bu yetki, Türkiye’deki bankacılık sisteminin bilgilerini, istikrarını ve kamu yararını koruma amacına dayanmaktadır. İşte BDDK’nın banka CEO’su ve GMY’lerini görevden almasına neden olabilecek farklı durumlar:

1. Mevzuat ve Düzenlemelere Aykırılık

  • Bankanın üst düzey desteğinin, BDDK’nın değişikliklerinin yasal düzenlemeleri veya bankacılık mevzuatına aykırı bir eylemde bulunması durumunda.
  • CEO veya GMY’lerin, bankacılık kanunlarına, BDDK düzenlemelerine veya diğer kurallara uymaması, ciddi bir ihlal olarak kullanılması ve görevden alma süreci başlatılabilir.

2. Görevini Kötüye Kullanmak veya Etik İhlal

  • CEO veya GMY’lerin dağılımlarını kullanmamaları, bankanın çıkarlarına aykırı hareket izinleri veya etik kuralların ihlali durumunda.
  • Banka hesabının, çıkar çatışması, yolsuzluk, dolandırıcılık veya hile gibi etik olmayan davranışlarda bulunabilir, görevden alınma gerekçesi olabilir.

3. Finansal İstikrarı Tehlikeye Atma

  • Bankanın finansal istikrarını tehlikeye sokan yanlış veya dikkatsiz yönetim kararları alınması durumunda.
  • CEO veya GMY’lerin bankanın sermaye yeterliliği, likidite durumu veya finansal sağlık üzerinde olumsuz etki yaratacak kırılmaların alınması, görevden alınmalarına neden olabilir.

4. Görevlerinde Yetersizlik veya Başarısızlık

  • Bankanın ödenmesinin, başarısızlıklarının yerine getirmede yetersiz veya başarısız olmaları, bankanın istikrarı ve istikrarını olumsuz koşullar durumları.
  • CEO veya GMY’lerin, bankanın idaresinde yeterince etkili olamamaları, biriktirmeyi başaramamaları veya bankayı zarara sokacak hatalı yönetim kararları almaları durumunda gö

5. Risk Yönetimi ve İç Denetim İhlalleri

  • Bankanın risk yönetimi veya iç denetim faaliyetlerinin etkili bir şekilde uygulanmadığı tespit edilirse.
  • CEO veya GMY’lerin, bankanın iç kontrol mekanizmalarının gücünü anlayıp kararlarını alması, potansiyel riskleri göz ardı etmesi veya riskleri zamanında yönetmemesi durumunda görevden alınmaması

6. Güven ve İtibar Kaybı

  • CEO veya GMY’lerin, bankacılık sektöründeki yayınlarını kaybetmeleri, itibara zarar verecek davranışlarda bulunmaları.
  • BDDK, kamuoyunda veya finansal piyasalar üzerinde olumsuz bir etki yaratan bankacılık yöneticilerini görevden alabilir, çünkü bankaların itibarının korunması, sistem bütünlüğü için kritik bir yapıya sahiptir.

7. Yolsuzluk ve Finansal Suçlar

  • CEO veya GMY’lerin, mali suçlara (dolandırıcılık, kara para aklama vb.) karıştıkları veya bu tür faaliyetleri destekledikleri
  • BDDK, bankacılık sektöründeki finansal suçları ciddi bir tehdit olarak değerlendirme ve suç şüphesi olan yöneticilerle ilgili müdahale müdahalesini edeb

8. Denetim ve Uyum Eksiklikleri

  • Bankanın, BDDK denetimleri sırasında kaydedilen eksikliklerin giderilememesi veya belirli yükümlülükleri yerine getirmemesi durumunda.
  • CEO veya GMY’lerin, bankanın BDDK denetimlerine uyumlu hale getirilmesinde yetersiz kalmaları, görevden alınma sürecini tetikleyebilir.

9. Sermaye Yeterliliği ve Finansal Güçlükler

  • Bankanın sermaye yeterliliği standartlarının karşılanamaması veya ciddi finansal sıkıntı
  • CEO veya GMY’lerin, bankanın sermayesinin korunması konusunda başarısız olması, BDDK tarafından görevden alınması

10. Halka ve Kamu Yararına Aykırı Eylemler

  • CEO veya GMY’lerin, kamuya aykırı hareketlerin, toplumsal güvenini zedeleyecek davranışlarda bulunmaları veya kamuya zarar verecek kararların alınması
  • Bu tür durumlarda, BDDK’nın gözden geçirilmesine ve yönetim kadrosunun değişmesine neden olabilir.

11. Denetim Bulguları ve Raporlar

  • BDDK, bankalarda gerçekleştirdiği düzenli denetimler sonuç bulgularını ve değerlendirmelerini raporlar. Bu raporlar, bankanın yönetim performansı, iç denetim geniş ve finansal durum hakkında bilgi
  • Eğer denetim raporlarında bankanın yönetim kadrosuyla ilgili ciddi sorunlar tespit edilirse, BDDK bu bulgulara dayanılarak ödemen görevden başlatma süreci başlatılabilir.

12. Ön Uyarılar ve Düzenleyici Talepler

  • BDDK, genellikle görevden alma sürecinden önce bankadaki uyarılarda bulunur veya eksikliklerin giderilmesi için belirli bir süre tanır.
  • Bankanın, BDDK tarafından kaydedilen sorunların çözülmesi veya eksikliklerin giderilmesi durumunda, doğrudan müdahale etme ve yönetimi değiştirme parasını kullanabilirsiniz.

13. İdari ve Hukuki İşlemler

  • BDDK, görevden alma süresinde, bu hukuki karar ve idari sistemleri uygular.
  • Bankanın idaresindeki sorumlu kişinin görevinden alınabilmesi, hukuki bir çerçeveye oturtularak kurallara uygun bir şekilde devam etmesi. İçerik, diğer ve düzenleyici kurumlarla işbirliği yapılabilir.

14. Geçici Yönetim ve Atama Süreci

  • BDDK, görevden alma sonrasında bankanın aksamaması ve finansal sistemin güvenliğinin korunması için geçici yönetim atayabilir.
  • Yeni bir CEO veya GMY atanana kadar, bankanın sürdürülenin sürdürülebilmesi için geçici yöneticiler görevlendirilebilir.

15. Görevden Alınan Yöneticilere Yönelik Soruşturmalar

  • Görevden alınan CEO veya GMY’ler hakkında, görevlendirilebilirlik yapılan işlemler ve soruşturmalarla ilgili soruşturmalar başlatılabilir.
  • BDDK, görevden alınma süreci sonrasında, ilgili bankanın finansal durumu üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecek, genişletilebilir, esnek olarak başlatılabilir.

16. Bankanın Sermaye Yapısını ve Likiditesini Koruma Önlemleri

  • Görevden alma kararları, genellikle bankanın sermayesinin korunması veya mali durumunun yeniden sağlanması amacıyla alınır.
  • BDDK, bankanın sermaye yeterliliği ve likidite belirtileri için ek önlemler alınabilir veya yönetimin bozulması önerilebilir.

17. Piyasa ve Kamuoyuna Bilgilendirme

  • BDDK, bankacılık sektöründe güvenin korunması amacıyla görevden alma kararları hakkında kamuoyunu bilgilendirebilir.
  • Ancak, bu tür koşullar genellikle bankanın itibarı üzerindeki olumsuz etkiler en aza indirmek amacıyla ele alınır ve kamuoyunun bilgilendirmesi bir şekilde yapılır.

18. Diğer Düzenleyici Kurumlarla İşbirliği

  • BDDK, bazılarının, görevden alma parçalarındaki diğer dağıtıcı kurumlar veya denetleyicilerle işbirliği yapabilir.
  • Özellikle bankanın uluslararası faaliyetleri varsa veya yurt dışındaki finansal kuruluşlarla işbirliği yapılıyorsa, diğer uluslararası düzeydekilerden destek alınıyor.

19. Bankanın İtibarını ve Müşteri Güvenini Koruma

  • BDDK, banka ödemesinin görevden alınmasının bankanın itibarını zedelememesi ve müşteri güvenini olumsuz etkilememesi için dikkatli davranılması.
  • Bu amaçla, bankanın müşterileriyle uyumlu ve piyasadaki itibarını korumak için adımlar atılabilir.

20. Bankacılık Sistemi Üzerindeki Geniş Etkiler

  • Bir CEO veya GMY’nin görevden alınması, yalnızca ilgili banka için değil, tüm bankacılık sistemi için önemli sonuçlar doğurabilir.
  • BDDK, görevden alma kararının bankacılık sektörü üzerindeki geniş değerlendirmeleri ve piyasa istikrarını sağlamak için gerekli önlemleri alır.

BDDK, bu tür bankanın yönetimini ve güvenilirliğini korumak amacıyla, ilgili payların görevden alınması için gerekli adımları atar. Bu süreçte öncelikle bankanın ve genel kamunun korunması amaçlanır. Görevden alma kararı, bankanın iç yapısında önemli değişikliklere yol açabilir.

BANKA HABERLERİ

Konkordato Kader mi? Finansçı Eksikliğinin Bedeli mi?

Yayınlanma:

|

Finansı Yönetemezsen Batarsın: Konkordato Alan Firmalarda Ortak Eksiklik

2025 yılı, Türkiye reel sektörü için konkordato rekorlarının kırıldığı bir yıl olarak kayıtlara geçiyor. İSO 500 listesinde dahi yer alan birçok büyük firmanın konkordato ilan etmesi, artık sorunun yalnızca küçük ve zayıf firmalara özgü olmadığını gösteriyor. Ancak bu firmaları incelediğinizde gözden kaçmayan kritik bir ortak eksiklik dikkat çekiyor:

Çoğu firmanın bünyesinde profesyonel bir finans yönetimi yok. Özellikle banka kökenli ya da kurumsal finans tecrübesi olan profesyonellerin eksikliği çarpıcı.

Nakit Akışını Yönetemeyen Batıyor

Bir şirketin kar etmesi, onun yaşayacağı anlamına gelmez. Gerçek kriz genellikle nakit akışında başlar.
Banka kökenli profesyoneller, kâr/zarar yerine nakit akış tablolarına odaklanır. Oysa konkordato ilan eden birçok şirket:

  • Nakit planlamasını yapmamış,

  • Alacak-tahsilat dengesini kuramamış,

  • Kısa vadeli yükümlülüklerini karşılayamaz hale gelmiştir.

Bu durum, “mali müşavirle yürür” mantığının ne kadar yetersiz kaldığını gözler önüne seriyor.

Kredi Yönetimi Bilinmiyor

Konkordato ilan eden firmaların çoğu, bankalarla olan ilişkilerini stratejik değil, reaktif şekilde yürütüyor. Banka kökenli çalışanların yokluğunda:

  • Kredi limitleri doğru yapılandırılamıyor,

  • Yeni kredi olanakları değerlendiremiyor,

  • Bankaların nasıl karar verdiği bilinmiyor.

Oysa bir bankacının deneyimi, firmanın kredi profilini yükseltmede kilit rol oynar. Bankaların “takip riski” olarak gördüğü firma, aslında önlem alındığında krizden kurtulabilir.

Kriz Erken Uyarı Sinyalleri Göz Ardı Ediliyor

Profesyonel finansçılar, bilanço ve finansal oranlarda alarm zilleri çaldığında bunu okur ve müdahale eder. Ancak konkordato ilan eden firmaların çoğunda bu erken uyarı sistemleri ya hiç yok ya da kimse izlemiyor.

Kur riski, faiz riski, stok-finansman uyumsuzluğu gibi temel konular ya tamamen göz ardı ediliyor ya da “geç kalınarak” müdahale ediliyor.

Ders: Şirketin Kalbinde Finans Olmalı

Konkordato sadece hukuki bir çözüm değildir; aslında gecikmiş bir çöküşün ilanıdır. Finansı yönetemeyen firmaların er ya da geç bu noktaya gelmesi kaçınılmazdır.

Her şirketin – büyüklüğü ne olursa olsun –

  • Finans kökenli bir yöneticiye,

  • Banka ilişkilerini yönetecek deneyimli bir uzmana,

  • Nakit akışına hâkim bir planlamacıya
    ihtiyacı vardır.

Son Söz

“İyi muhasebeci” değil, iyi finansçı batışı engeller.
Konkordatoya sürüklenen her şirketin ardında, bir şekilde ihmal edilmiş bir finans bölümü yatar.
Unutmayın:

Finansı yönetemezsen, batarsın.

Erol Taşdelen – Ekonomist | bankavitrini.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

2025: REEL SEKTÖRÜN TARİHİ ÇÖKÜŞÜ

Zincirleme Konkordatolar, Fabrika Kapanışları, İflaslar… 2025’in kalan aylarında Reel Sektör küllerinden doğabilcek mi, Ekonomide “Deprem Yılı” mı olacak…

Yayınlanma:

|

Ekonomi ayakta ama reel sektör yıkım yaşıyor!

2025 yılı, Türkiye’de reel sektörün “tarihi çöküş” yılı olarak kayıtlara geçmeye aday. Makro göstergeler büyümeye işaret etse de, mikro düzeyde reel sektör firmaları iflasın eşiğinde. Kredi takip tutarları rekor seviyelere ulaşırken, icra daireleri dosya yığını altında eziliyor. Ekonomik sistem içinde birer “yaşayan ölü” haline gelen zombi şirketler çoğalıyor. Konkordato ilan eden büyük firmaların listesi her geçen gün uzuyor. İşte çöküşün ayak sesleri:

1. Kredi Takip Tutarları Rekor Kırıyor

BDDK verilerine göre, 2025 Haziran ayı itibarıyla bankacılık sektöründe takibe düşen kredilerin toplamı 425 milyar TL’ye ulaştı. Çok değil 2024 sonu altı at önce bu tutar 287 milyar TL idi. Bu rakam son 5 yılın en yüksek seviyesi. Özellikle KOBİ ve ticari kredilerde tahsil edilemeyen borç 243  milyar TL’ye ulaştı. Bu rakamların içinde Varlık yönetim şirketlerine devredilen 15 milyar TL’ye yakın takip dosyaları yok üstelik. Bu durum, şirketlerin nakit döngüsünde ciddi tıkanıklık yaşandığını ortaya koyuyor. Zombi krediler ( ön ve yakın izlemede olan, yapılandırılan ) toplan kredi hazminin %15’i seviyesine ulaşmış durumda. Bankalardaki kredi kanallarının kamu eli ile kapatılmasını da üzerine ekleyince Nakit Döngüsü sürecinde yıkım yaşanıyor.

2. İcra Daireleri Dosya Patlaması Yaşıyor

Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2025 yılının ilk 6 ayında icra dairelerdeki toplam icra dosyası 26 milyon adete yaklaştı. Bu rakam, pandemi yılı olan 2020’nin bile üzerinde. En çok icra takibi yapılan alanlar: Banka borçları, çek-senet ödemeleri ve kira alacakları. Özellikle ticari işletmelerin birbirine açtığı icra takipleri dikkat çekiyor.

3. Zombi Şirketler Çoğaldı

Zombi şirket; faaliyetlerinden elde ettiği gelirle yalnızca borcunun faizini ödeyebilen, ana parayı ise çeviremeyen firmalar için kullanılan bir kavram. TCMB ve sektörel raporlara göre, Türkiye’deki büyük ölçekli firmaların %18’i zombi şirket kategorisine girmiş durumda. Bu oran, üretim gücü olan ancak finansal olarak tükenmiş şirketlerin sistemde adeta “yaşayan ölü” gibi varlık gösterdiğini anlatıyor.

4. Konkordato Başvuruları Artışta

2025’in ilk yarısında mahkemelere yapılan konkordato başvurularında büyük bir sıçrama yaşandı. 2023’te yıllık 1.500 civarında olan başvuru sayısı, 2025 ilk yarısında şimdiden 2.776 adet oldu. Özellikle tekstil, inşaat, gıda ve tarım sektörlerinde faaliyet gösteren büyük şirketler, peş peşe konkordato ilan etti. İSO500 listesinde yer alan bazı dev firmalar da, BİST’de yer alan veya halka arz için onay alıp sırada bekleyen firmalar da geçici mühlet almaya başladı.

5. Reel Sektörün Altı Boşalıyor, Ekonomi Üstte Duruyor

Makro veriler TÜİK büyümeyi işaret ederken, reel sektörün dipten dibe sürüklendiği açıkça görülüyor. Bu çelişki, ölçüm yöntemlerinin ve açıklanan verilerin güvenirliğini de tartışmaya açıyor. Üretim yapan, istihdam sağlayan reel sektörün çökmesi, sosyal ve ekonomik dengeleri tehdit eden ciddi bir krizi tetikleyebilir. Kriz İSO500’de yer alan firmalara sıçradı. Büyümenin üretim artışından değil Tüketimden kaynaklandığını TCMB de tespit etmiş raporlarına yansımış durumda. Enerji, Akaryakıt gibi ana girdilere 100 milyar USD’den fazla kaynak harcarken; İthalatın içinde %10’u bile bulmayan tüketim mallara, yurtdışı internet alışverişe konulan ek vergiler ile övünüyoruz. Hatalar zincirine örnek mi: Sanayici “Enerji Maliyetlerimi nasıl düşürürüm” diye çırpınırken; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı GES’lerdeki Teşvikleri sınırladı iyi mi? Yetmedi, Teşvikleri kaldırırken Güneş Panellerinde “yerli üretim hücre olacak” dedikleri hücreler etiketi değiştirilmiş çakma Çin mali çıktı iyi mi! Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı soruşturma açmasa onu bile öğrenemeyecektik. Sanayicinin Enerji Maliyetini düşürmeye çalışmasının ne zararı var. Enflasyon ile mücadeleye katkı mı sağlıyor maliyetin düşürme çabaları, engeller niye o zaman?

Sessiz Yıkım Sürüyor

Reel Sektördeki çöküşü görmek için yeterince Erken Uyarı Sinyalleri var! Finans dengeyi sağlayamayan, nakit akışını ayarlayamayan firmanın ayakta durması mümkün değildir. 2025, bankaların kârlı; devletin güçlü; ama reel sektörün sessiz sedasız çöktüğü bir yıl olarak tarihe geçebilir. Her gün kapanan dükkanlar, konkordato ilan eden holdingler, ödenemeyen çekler, batık krediler bu “sessiz yıkımın” göstergeleri. Türkiye, yapısal reformlar yapılmadığı sürece bu krizden çıkması zor.

Yanan sadece ormanlarımız değil büyük emek ile oluşturuğumuz Sanayide de ciddi yangın var, bu yangını öyle üç kuruşluk KGF Kredisi ile söndürüp NEFES olsun diye geçiştirip söndüremeyiz, biline!

Çözüm: Talebi bastırarak enflasyonu düşürme hayalini bırakıp,  Üretim Ekonomisini desteklemekte! Tüketimden gelen sanal büyüme ile avunursak elimizde kala kala firma çöplüğü kalır!

Erol TAŞDELEN – Ekonomist      www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

ABD’den Kara Para trafiğindeki ülkelere sert mesaj: Türkiye’de var!

Yayınlanma:

|

Yazan:

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, “ABD Hong Kong, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye merkezli yasa dışı bir İran finansal ağına yaptırım uyguluyor” dedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, ABD’nin Hong Kong, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye merkezli bir yaşa dışı İran finansal ağına yaptırım uyguladığını açıkladı. Bruce, X hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:

“ABD Hong Kong, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye merkezli yasa dışı bir İran finansal ağına yaptırım uyguluyor. İran petrol ticaretinden elde edilen bu fonlar, on yıllardır İran’ın terörist vekillerini destekleyen İslam Devrim Muhafızları’na fayda sağlamakta.”

ANKA

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.