Connect with us

BANKA HABERLERİ

BDDK, HANGİ KREDİLERİN YAPILANDIRILACAĞINI AÇIKLADI

Yayınlanma:

|

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) kararında, borç yapılandırması için kritik tarih 26 Eylül olarak belirlendi. Bu tarihten önce kullandırılan krediler, yapılandırma kapsamına girebilecek.

HANGİ KREDİ BORÇLARI YAPILANDIRILABİLECEK?

BDDK’nın kararına göre, 26 Eylül’den önce kullanılan krediler yapılandırılabilecek. Ancak yapılandırmaya başvurabilmek için anapara veya faiz ödemelerinin 30 günden fazla gecikmiş olması gerekiyor.

Yani, 26 Eylül tarihinden önce gecikmeye düşen krediler yapılandırma kapsamına alınacak. Borçluların yapılandırma talebi için 1 yıl içinde başvuru yapması gerekiyor.

HANGİ KREDİ KARTI BORÇLARI YAPILANDIRILABİLECEK?

Kredi kartı borçları için de benzer bir durum söz konusu. Yine 26 Eylül kritik tarih olarak belirlendi. Bu tarihten önce asgari ödemesi yapılmamış kredi kartları için yapılandırma imkanı sağlanacak.

Ancak birden fazla kredi kartı kullanımı durumunda, sadece tek bir kredi kartının borcu yapılandırılabilecek. Tüm kredi kartlarının toplam borcu bu kapsamda değerlendirilmeyecek.

26 EYLÜL SONRASI YAPILANDIRMA KAPSAMINDA MI?

BDDK, yapılandırma için 26 Eylül’ü milat olarak kabul etti. Bu tarihten sonraki borçların yapılandırma kapsamına alınıp alınmayacağı ise henüz netleşmedi.

BANKALAR, BDDK’DAN GÖRÜŞ İSTEYECEK

NTV’de yer alan habere göre, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ve bankalar, borç yapılandırmasının detaylarını netleştirmek için bir araya geldiler.

TBB, yapılandırma ile ilgili soru işaretlerini gidermek için BDDK ve Merkez Bankası’ndan görüş alacak. Yakın zamanda TBB’nin, bankalara yapılandırma ile ilgili detaylı bir yazı göndermesi bekleniyor.

YAPILANDIRMA İLE İLGİLİ MERAK EDİLEN SORULAR?

– 26 Eylül’den sonraki borçlar yapılandırma kapsamına alınacak mı?

– 26 Eylül’de vadesi gelmeyen taksitler yapılandırılabilecek mi?

– Yapılandırılan kartların açık kalması zorunlu olacak mı?

– Yapılandırma sürecini başlatıp taksidini ödemeyenler için yeniden yapılandırma uygulaması olacak mı yoksa bu kişiler takibe mi düşecek?

60 AYA KADAR TAKSİT İMKANI

Kredi ve kredi kartı borçları 60 aya kadar taksitlendirilebilecek.

Kredi kartında her aya düşen taksit miktarı, ilgili ayın asgari ödeme tutarına eklenecek.

YAPILANDIRMA SONRASI KREDİ KARTI KULLANILABİLECEK Mİ?

Kredi kartında yapılandırılan meblağ dışında kalan bakiyenin kullanımı devam edebilecek.

Örneğin, 100 bin liranın borcun 50 bin lirası yapılandırıldı. Bu durumda kart sahipleri, kalan 50 bin liralık dilimi kullanabilecek.

Yapılandırılan borcun en az yarısı ödeninceye kadar ilgili bankadaki kredi kartı limiti artırılamayacak.

YAPILANDIRMADA FAİZ ORANI KAÇ OLACAK?

Yapılandırmada kullanılacak faiz oranı yüzde 3,11 olacak.

50 BİN TL’NİN ÖDEMESİ NE OLACAK?

50 bin liralık borcun 12 aya taksitlendirilmesi halinde toplam geri ödeme 64 bin lirayı bulacak. Aylık taksit tutarı 5 bin 340 lira olacak.

50 bin lira borcun 60 ay vade ile taksitlendirilmesinde de toplam ödeme 133 bin liraya ulaşacak. Aylık taksit ise 2 bin 228 lira olarak asgari ödeme tutarına eklenecek.

(Bu hesaplama yapılırken bankaların masraf alıp almayacağı bilinmediğinden dikkate alınmamıştır. Ayrıca bankalar çeşitli kampanyalar ile faiz oranını daha da düşük uygulayabilir.)

Sözcü

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

DİYARBAKIRDA bir ATM 3. kez saldırıya uğradı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde bir bankanın ATM’si son bir ay içerisinde 3 kez tahrip edilerek kullanılamaz hale geldi.

Olay, Yenişehir ilçesi Hintli Baba Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, burada bulunan bir ATM, akli dengesi yerinde olmadığı iddia edilen bir kişi tarafından son bir ay içerisinde üç kez tahrip edildi. ATM’den para çekmek isteyen vatandaşlar mağdur olurken, yetkililer benzer olayların tekrar yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınacağını belirtti.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Limonlar Kredi Aldığında: Asimetrik Bilginin Finansal Sistemdeki Yankısı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankaların kredi sistemlerinde giderek daha sık karşılaştığımız bir tablo var: Gerçek kredi değerliliği taşımayan birey veya işletmelere, sistemsel boşluklar nedeniyle kredi limitleri açılıyor. Kredi puanı iyi görünüyor, limit mevcut—ama geri ödeme kabiliyeti yok. Neye benziyor, biliyor musunuz? George Akerlof’un 1970’te yazdığı kendisine Nobel iktisat ödülü aldıran “limon piyasası”na.

Asimetrik Bilgi Sorunu:

Akerlof’un teorisinde, alıcı ve satıcı arasındaki bilgi dengesizliği nedeniyle kaliteli ürünler (iyi arabalar) piyasadan çekilir, yerine “limonlar” (kötü arabalar) kalır. Bugünün kredi sisteminde ise:

  • Banka, müşterinin gerçek riskini göremiyor (ya da görmek istemiyor).
  • Müşteri, sistemin sunduğu limitlere ulaşıyor, kredi kullanıyor.
  • Böylece finansal piyasada “limon” krediler çoğalıyor: riskli, sürdürülemez, görünürde aktif.

Sonuç Ne Olur?

  • Gerçek değerliliğe sahip kullanıcılar daha pahalı krediye ulaşır.
  • Sistem, kendi içindeki çürüklüğü fark edemez.
  • Uzun vadede bu asimetrik bilgi, toplu bir güven krizine dönüşür. Tıpkı Akerlof’un uyardığı gibi…
  • Finansal sistemler gelişiyor, algoritmalar daha sofistike hale geliyor—ama hâlâ “insanı” göremeyen modellerle çalışıyoruz. Kredi vermek sadece matematik değil; güvenin, bağlamın ve davranışsal içgörünün birleşimidir.
  • “Kredi sadece bir limit değil, bir güven oyudur.”

Kredi sistemleri giderek daha sofistike hale geliyor. Algoritmalar, puanlama sistemleri, dijitalleştirilmiş değerlendirme modelleri… Peki ama hâlâ “insanı” göremeyen bu sistemler gerçekten güvenli mi?

George Akerlof, 1970’te “limon piyasası” teorisini ortaya attığında otomobil piyasasını örnek gösteriyordu. Bugün ise aynı teoriyi bizzat kredi piyasasının içinde yaşıyoruz: asimetrik bilgi, yani tarafların eşit derecede bilgi sahibi olmaması, sistemi yavaş yavaş çürütüyor.

Gözlemlerimden İki Sessiz Hikâye

Firma kârlı göründü, konkordatoya girdi. Bir yıl önce denetimini yaptığım bir firmayla denetim sırasında yaşadığımız bir anlaşmazlık yüzünden yollarımız ayrılmıştı. Geçtiğimiz günlerde konkordato ilan ettiklerini öğrendim. İlginçtir: Banka kredileri denetim sonrası son bir yılda ciddi oranda artmıştı. Bilanço ise temizdi—görünürde. Ama içini bilen biri olarak şunu söylemeliyim: stoklar şişirilmişti. Sayım tutanakları arasındaki fark 3 milyon dolar kadardı.

Stoklar yalansa, bilanço da yalandır. En kolay oynanan kalem de budur çünkü. “Stoklarda 3 milyon dolarlık yapay bir değerleme vardı—bu, bilanço üzerinde kar gibi görünse de gerçekte zarardı.” Bankalar ne yaptı? Kağıt üstündeki görüntüye bakıp kredi verdiler. Mali analizlerin yapamadığı tek şey stok denetimidir, stoklarda ne yazıyorsa kabul edilir. Şu sorularla meşgul olduklarını da hiç zannetmiyorum: Stok sayım tutanak raporu mevcut stoklarla karşılaştırıldı mı? Stok sayım tutanağını kim hazırlamış? Bağımsız denetim mi yoksa şirket personeli mi? Firma son yıllarda matrah artırmış mı? Tedarikçi bakiye hareketleri stok değer hareketleriyle uyumlu mu? Stoklarda dikkat çekici bir durum var mı? Hammadde stoğu mamül stoğundan fazla mı? Şirket ERP sisteminden stok değerleme raporu alındı mı? Sorular çoğaltılabilir.

Çalışanlarına maaşlarını ödemeyen firma, kredi kullanıyor.

Geçenlerde eski bir öğrencim aradı: Çalıştığı firma 3 aydır maaş ödemiyormuş ama aynı zamanda bankalardan kredi kullanmaya devam ediyormuş. Hatta patronunun yeni bir konut satın aldığını duymuş. Bana sorduğu soruya gelirsek: “İş davası açarsam banka hesaplarına bloke konulur mu?

Banka sistemleri SGK kayıtlarını kontrol etse, firmanın 3 aydır sigorta ödemediğini görecekti. Ama görmedi. Çünkü sistem, sadece rakama ve geçmiş skora bakıyor—insan hikâyesine değil.

Sonuç: Algoritmalar Belki Zekidir, Ama Kördür

Bugünün kredi algoritmaları geçmiş veriye dayanır, davranışı anlamaz, öyküyü okumaz. Böylece sistem, Akerlof’un tarif ettiği gibi, limonlarla doluyor: Gerçekte riskli olan ama kâğıt üstünde sorunsuz gözüken kredilerle. Sonuç? Gerçekten sağlıklı, krediye erişimi hak eden işletmeler bu gölgelerin altında kalıyor.

Serhat CAN

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Kurumsal Finansın Stratejik Rolü: Kriz Dönemlerindeki Önemi

Yayınlanma:

|

Kurumsal finans, işletmelerin sürdürülebilir büyüme ve rekabet avantajı elde etme süreçlerinde temel taşı niteliğindedir. Şirketlerin finansal kaynakları etkin kullanması, doğru yatırım kararları alması ve riskleri kontrol altında tutması, kurumsal finansın profesyonelce yönetilmesine bağlıdır. Bu makalede kurumsal finansın ne olduğu, nasıl yönetildiği, kimler tarafından yönetildiği ve özellikle kriz dönemlerinde hangi kritik işlevleri üstlendiği ele alınacaktır.

Kurumsal Finans Nedir?

Kurumsal finans, bir şirketin sermaye yapısının oluşturulması, yatırımlarının finanse edilmesi ve kârlılığının artırılması amacıyla finansal kararların alınmasını kapsayan alandır. Amaç, şirket değerini artırmak ve finansal sürdürülebilirliği sağlamaktır.

Nasıl Yönetilir?

Kurumsal finans yönetimi stratejik, operasyonel ve analitik süreçleri içerir:

  • Stratejik Finansal Planlama: Hedef belirleme, yatırım planlaması, sermaye dengesi.

  • Nakit Yönetimi: Likidite sağlama, bütçeleme, borç yönetimi.

  • Risk Yönetimi: Kur, faiz ve piyasa risklerinin yönetilmesi.

  • Performans İzleme: Finansal rasyolarla analiz, ROI ve NPV hesaplamaları.

Kimler Yönetir?

Kurumsal finans genellikle aşağıdaki pozisyonlar tarafından yönetilir:

  • CFO (Mali İşler Direktörü): Finansal vizyonu belirler.

  • Finans Direktörleri ve Müdürleri: Operasyonel finansal işleyişi sağlar.

  • Finansal Analistler: Karar vericilere veri odaklı öneriler sunar.

  • Hazine ve Risk Yönetimi Uzmanları: Nakit, borç ve riskleri kontrol eder.

Kriz Dönemlerinde Kurumsal Finansın Fonksiyonu

Ekonomik durgunluklar, piyasa şokları ve sektörel krizlerde kurumsal finans birimleri şirketin hayatta kalmasını sağlar:

1. Likidite Yönetimi

  • Nakit rezervlerinin korunması

  • Gereksiz harcamaların kısılması

  • Kredi limitlerinin gözden geçirilmesi

2. Riskten Korunma (Hedging)

  • Kur risklerine karşı önlem

  • Borçların yeniden yapılandırılması

  • Faiz riski yönetimi

3. Yatırım ve Maliyet Revizyonu

  • Düşük getiri sağlayan yatırımların iptali

  • Sabit giderlerin azaltılması

  • Gereksiz varlıkların elden çıkarılması

4. Paydaş Güvenliği

  • Banka ve yatırımcılarla şeffaf iletişim

  • Kurumsal raporlama ve açıklık

  • Sermaye piyasalarında itibarın korunması

Kurumsal finans, yalnızca sayısal verilerin yönetimi değil, aynı zamanda şirketin geleceğini şekillendiren stratejik bir fonksiyondur. Kriz dönemlerinde doğru yönetilen bir finansal yapı, şirketi yalnızca korumakla kalmaz, aynı zamanda fırsatları değerlendirme imkânı da sunar.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.