Connect with us

GÜNCEL

İran’dan İsrail’e misilleme saldırısı

Yayınlanma:

|

İran, İsrail’e yüzlerce füzeyle misilleme saldırısı gerçekleştirdi. Kudüs ve Tel Aviv’de patlama ve siren sesleri duyulurken, ilk haberlerde İran’ın 500’e yakın füze ateşlediği ve ses hızını aşan füzeler de kullandığı belirtildi. İsrail Savunma Bakanlığı ise fırlatılan füze sayısını 180 olarak açıkladı.

İsrail hava savunması Demir Kubbe, füzelere karşı devreye girdi. İran Devrim Muhafızları, saldırının Hamas lideri İsmail Haniye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İranlı general Abbas Nilfuraşan’ın öldürüldüğü İsrail saldırılarına karşılık olarak yapıldığını duyurdu.

Devrim Muhafızları, saldırıya yanıt verilmesi halinde “yıkıcı karşılık” verileceği uyarısında bulundu. İsrail ordusu ise “Bu ciddi bir saldırıydı, sonuçları olacak. Uygun şekilde yanıt vereceğiz” dedi. Devrim Muhafızları Ordusu, operasyona “Gerçek Vaat 2” adını verdi.

İsrail ordusu, İran’dan füzelerin ateşlendiğini ve sivillerin bomba sığınaklarına girdiğini duyurdu. İsrail ordu radyosu, İran’dan yaklaşık 200’e yakın füzenin fırlatıldığını bildirdi.

İran kaynakları, saldırıdan hemen sonra 500’e yakın füze ateşlendiğini, ses hızını aşan füzeler de kullanıldığını duyurdu. İran basını, saldırıda hipersonik Fettah 1 füzelerinin kullanıldığını bildirdi. İsrail Savunma Bakanlığı, saldırı sonrası, ateşlenen füze sayısını 180 olarak açıkladı.

Fettah 1 orta menzilli hipersonik füzeleri, İran Devrim Muhafızları tarafından ilk kez 2023’te tanıtılmıştı.

“SALDIRIYI MEŞRU MÜDAFAA HAKKIMIZ UYARINCA DÜZENLEDİK”

İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Amir Saeid İravani’nin BM Güvenlik Konseyi’ne gönderdiği mektupta saldırının, “BM Şartı’nın 51. maddesine göre meşru müdafaa hakkı uyarınca” gerçekleştirildiği belirtildi. Mektupta, bunun “siyonist rejimin” İran’ın toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik ihlallerine cevap olduğu ifade edildi.

Mektupta, söz konusu ihlallerin arasında İran’ın resmi misafiri Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye yönelik suikast, Lübnan’da büyükelçisinin yaralanması, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve üst düzey İranlı askeri danışmana yönelik suikastlar bulunduğu kaydedildi.

Saldırıların masum sivilleri hedef alan “siyonist rejimin” aksine etik prensipler ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca sadece askeri ve güvenlik tesislerini hedef aldığı ifade edilen mektupta, BMGK’nin temel görevini yerine getirmemesinin üzüntüyle karşılandığı belirtildi.

Mektupta, BMGK’nin hareketsiz kalmasının İsrail’in tüm kırmızı çizgileri ihlal etmesine imkan tanıdığı kaydedilerek, bunun İran’a uluslararası hukuk uyarınca meşru müdafaa hakkını muhafaza etmekten başka seçenek bırakmadığı savunuldu.

Mektupta, İsrail’in yeni bir saldırısı karşısında hiçbir çekince olmadan “İran’ın karşılığının hızlı, kararlı ve daha önceden çok daha güçlü” olacağı uyarısına yer verildi.

BMGK’nin kararlı ve acil bir şekilde İsrail’in Lübnan, Gazze ve Suriye’de işlediği savaş suçlarını durdurması çağrısı yapılan mektupta, ancak bu şekilde kapsamlı bölgesel savaşın engelleneceğine işaret edildi.

KUDÜS VE TEL AVİV’DE SİREN SESLERİ

Saldırı başlar başlamaz, Kudüs ve Tel Aviv’de patlama ve siren sesleri duyuldu. Tel Aviv’de hava savunma sistemleri devreye girdi.

Görgü tanıklarının ifadelerine göre İran’dan fırlatılan füzelerden bazıları Ürdün hava sahasında düşürüldü.

AFP haber ajansı, Ben Gurion Havalimanı’nda uçuş trafiğinin durduğu bilgisini geçti. Uçuşlar saldırı sonrası yeniden başladı.

İsrailli Haaretz gazetesi ise saldırıda yaralanan olmadığını belirtti.

Okumaya devam et

GÜNCEL

2025’te seyahat acentelerine uygulanacak para ceza listesi açıklandı

Yayınlanma:

|

Yazan:

1618 sayılı Kanun kapsamında seyahat acentelerine uygulanacak idari para cezaları, 2025 yılı için güncellendi. Yeni ceza miktarları ve ihlal türleri Resmî Gazete’de yayımlandı.

1618 sayılı Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu kapsamında 2025 yılında uygulanacak idari para cezaları Resmî Gazete‘de yayımlandı. Kanuna aykırı faaliyetlerde bulunan seyahat acentelerine uygulanacak cezalar, her bir ihlal türüne göre farklılık gösteriyor.

İhlal Türleri ve Cezalar Kanunun ilgili maddelerine göre belirlenen ihlaller ve ceza miktarları şu şekilde sıralanıyor:

  • 27/A-1:
    • Rehber bulundurmamak
    • Tanıtıcı materyallerin müşterilere sunulmaması
      Ceza miktarı: 36.103 TL
  • 27/A-2:
    • İş yerinde seyahat acenteliği dışında hizmet verilmesi
    • İşletme belgesinde yazılı hususlardaki değişikliklerin bildirilmemesi
    • Gerçeğe aykırı reklam yapılması
    • Müşterilerin kişisel verilerinin gizli tutulmaması
    • Zorunlu sigortanın nüshasının tüketiciye verilmemesi
    • Ortak faaliyetlerde yükümlülüklerin yerine getirilmemesi
    • Adres değişikliğinin bildirilmemesi
      Ceza miktarı: 24.052 TL
  • 27/A-3:
    • Bakanlık tarafından istenen bilgi ve belgelerin süresi içinde verilmemesi
      Ceza miktarı: 48.167 TL
  • 27/A-4:
    • Bakanlık tarafından yapılan uyarılara rağmen gerekli düzeltmelerin yapılmaması
      Ceza miktarı: 24.052 TL
  • 27/A-5:
    • Yazılı rehberlik sözleşmesi yapılmaması veya rehber ile taban ücretin altında çalışılması
      Ceza miktarı: 17.686 TL
  • 30/1. Fıkra:
    • İşletme belgesiz seyahat acenteliği faaliyetinde bulunulması
      Ceza miktarı: 35.416 TL – 88.663 TL arası

Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2025 yılı itibarıyla sektördeki denetimlerini artıracağını ve kanuna aykırı faaliyetlere tolerans göstermeyeceğini belirtti. Seyahat acentelerinin cezai yaptırımlarla karşılaşmamak için kanunda belirtilen yükümlülüklere titizlikle uyması gerekiyor.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

TCMB Başkanı Karahan, Uşak ve Denizli’de iş dünyası temsilcileriyle buluşacak

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, bugün Uşak, yarın da Denizli’de iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelecek.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm Toplantıları kapsamında bugün Uşak, yarın da Denizli’de iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelecek.

Karahan, 2025 yılında başlattığı söz konusu toplantıların ilkini 17 Ocak’ta Eskişehir’de gerçekleştirmiş ve bu toplantılar kapsamında yıl boyunca birçok şehirde sanayi, ticaret ve esnaf odalarının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelmeyi planladıklarını belirtmişti.

TCMB Başkanı Karahan, “Merkez Bankası bünyesinde reel sektörle düzenli olarak bire bir görüşmeler yapan bir ekibimiz var. Bu ekiplerimiz, Türkiye genelinde 3 bine yakın firmayla görüşmeler yaptılar. 2025 yılında bu iletişimi Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm Toplantıları’yla bir adım ileri taşımaya karar verdik. Yıl içinde birçok şehri ziyaret ederek sanayi, ticaret ve esnaf odalarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla görüşeceğiz.” ifadelerini kullanmıştı.

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Tekstil Sektörü sil baştan: Pamuk Yasaklanıyor, sağlıkçılar endişeli…

Tekstilin aşırı tüketim nedeni ile üretimi yetersiz hale gelen Pamuk ve Yün’ü terk ederek Pterol ürünü olan Polyester kumaşa geçmesi tartışmaları da beraberinde getirdi. Tesktil sektörü talebi karşılayabilmek ve maliyetleri düşürmek için Polyester ürünleri Çevreci ve Geri Dönüşüm savunması ile savunurken Toplum Sağlık uznamları sağlık açısından Petrol Ürünlerinin kansorejen etki yaptığını öne sürerek tekstilden tamamen yasaklanmasını savunuyor. Yasal düzenlemeler ise Petrol Ürünleri kullanmak isteyen üreticilerin lehine ilerliyor…

Yayınlanma:

|

Avrupa Birliği (AB), sağlıkçıların ciddi kaygılarını içeren itirazlarına rağmen çevre kirliliğiyle mücadele kapsamında Plastik ve Tekstil sektörlerinde köklü değişiklikler yapıyor.

2025 yılından itibaren PET plastikten üretilen şişelerin en az %25 oranında geri dönüştürülmüş malzeme içermesi zorunlu hale geliyor. 2030 yılında bu oran %50’ye çıkarılacak. Bunu yanında, doğaya atılmaması için plastik şişelerin kapaklarının tamamen çıkarılamaz şekilde tasarlanması da mecburi olacak.

Yeni düzenelmeler Tekstil sektöründe de büyük bir dönüşümü beraberimnde getirecek. AB’nin döngüsel ekonomi politikaları kapsamında, 2050 yılına kadar tüm tekstil ürünlerinin geri dönüştürülebilir olması planlanıyor. Bu çerçevede, pamuk gibi geri dönüştürülmesi zor doğal liflerin yerine, plastik şişelerden elde edilen Polyester kumaşların kullanımı teşvik edilecek.

GERİ DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜ GÖZDE OLDU!

AB’nin Teksitlde Sürdürülebilir sloganı ile savunduğu Polyester ürünlerin Petrol kaynaklı olduğu gzö ardı ederek çevresel etkiler ile öne sürmesi ve bu yönde yasal düzenlemelere gitmesi Geri Dönüşüm Sektöründe faaliyet gösteren firmalara olan ilgiyi de artırmış durumda. Bu firmalar geri dönüşüm ürünlerin tekrar ekonomiye kazandırarak çevreye olumlu katkı sunduklarını savunurken yeni düzenlemeler bu firma ürünlerine olan talebi de artırmış durumda. Türkiye aynı zamanda AB ülkelerinin Geri Dönüşüm ürünlerini en fazla ithal eden ülkeler grubunuda yer alırken yerli çevreciler de bu ürünler o kadar kıymetli niçin bizim gibi ülkelere bu ürünleri gönderiyorlar eleştirilerini yapıyor.

SAĞLIKÇILAR ENDİŞELİ: PEROL ÜRÜNLERİ KANSOREJEN!

Düzenlemeler her ne kadar Çevreci ve Geri dönüşü teşvik edecek şekilde sunulsa da Sağlıkçıların yeni uygulama ile ilgili ciddi kaygıları var. Zira, başta PET’den elde edilen iplikler gibi Polyester ve Akrelik ipliklerin ana hammaddesi PETROL! PETROL’den elde edilen ipliğin direkt vücut ile temas temesi, güneş ışığına maruz kalması içindeki üretim aşamasındaki kiyasallar ile birleşince ciltte ciddi deformelere ve  kansorejen maddeler içerdiği için direk İnsan hayatını tehdit ettiğine yönelik kaygılar da artmış durumda. Her ne kadar Tekstil Polyester ve Akrelik ağırlıklı kumaş ve ürün üretmeye yoğunlaşsa da bu ürünlerin İnsan hayatını tehdit edeceği yönündeki kaygıların da yersiz olmadığı buna karşılık Dünya Sağlık Örgütü’nün yeterli açıklama yapmaması ve tavır almaması eleştirilere neden oluyor.

SAVUNMA: PAMUK VE YÜN ÜRETİM YETERSİZ!

Doğal ve sağlıklı olan Pamuk ve Yün’ün maliyetler ve yetersiz üretilmesi nedeni ile Tekstilde kullanılması tercih dışına itilirken bunu çözümü ise az tekstil ürünleri tüketiminden geçiyor, fakat dünya genelindeki aşırı Tüketim Alışkanlığı yaratılması bu ihtiyacı karşılamak için alternatif yol arama arayışını tetikkiyor. AB’de kişi başına tekstil tüketimi yıllık 25 kg’a gelmiş durumda. Toplum yararına bildirimlerde bulunan Sağlıkçılar ise Tekstil tüketiminin  düşürülerek tekrar doğal olana Pamuk ve Yün ürünlere dönülmesini savunuyor. Günümüz aşartlarında kısa sürede bunun olamayacağını fakat en azından iç çamaşırların Pamuk ve Yün ürünlerden seçilmesinin Petrol ürünü olan Polyerter kumaşların olumsuz etkisini azaltacağını savunuyorlar. Pamuk ve Yün ürünlerindeki fiyat artışı ise Polyester ürünlere olan tercihi artırmış durumda. Diğer taraftan petronden elde edilen kumaşlarda elektik, dayanıklılık gibi özellikler öne çıkarılarak tüketin de artırılmış durumda. Poliyester kumaştan yapılan ürünler ayakkabı sektöründen, konfeksiyone, ev tekstilinden araç kumaşlarına kadar birçok sektöre yayılmış durumda…

Erol TAŞDELEN-Ekonomist      www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.