Connect with us

Erol Taşdelen

BİLANÇODAKİ ERKEN UYARI SİNYALLERİNE DİKKAT

Yayınlanma:

|

Firma ortakları, yöneticiler veya yatırımcılar için bilanço üzerinden tespit edilebilecek “erken uyarı sinyalleri, şirketin gelecekte finansal zorluk yaşayabileceğine dair önemli ipuçlarıdır. Bu sinyaller zamanında fark edilirse, krizden önce önlem almak mümkün olur.

Aşağıda, bilançoda görülebilecek başlıca erken uyarı sinyalleri sade ve uygulanabilir biçimde açıklayalım:

Bilançoda Görülebilecek 10 Erken Uyarı Sinyali

1. Cari Oranın 1’in Altına Düşmesi

  • Nedir? Cari oran = Dönen Varlıklar / Kısa Vadeli Borçlar

  • Ne anlama gelir? Şirketin kısa vadeli borçlarını çevirecek kadar varlığı kalmamış olabilir.

  • Uyarı: Nakit sıkışıklığı, temerrüt riski artabilir.

2. Hazır Değerlerde Belirgin Azalma

  • Nedir? Kasa, banka ve nakit benzeri varlıklarda düşüş.

  • Ne anlama gelir? Şirketin likit varlıkları tükeniyor olabilir.

  • Uyarı: Günlük ödemelerde zorlanma başlayabilir.

3. Stoklarda Aşırı Artış

  • Nedir? Üretim veya ticari mallar stoklarda birikiyor.

  • Ne anlama gelir? Satışlar yavaşladı ya da talep öngörülemedi.

  • Uyarı: Satılamayan stok, nakit akışına zarar verir.

4. Ticari Alacaklarda Sürekli Artış

  • Nedir? Alacak tahsilatı yavaşlıyor.

  • Ne anlama gelir? Müşteriler ödeme yapamıyor olabilir.

  • Uyarı: Nakit girişi riske girmiştir.

5. Borçların Özsermayeye Göre Orantısız Artışı

  • Nedir? Borç / Özsermaye oranı aşırı yükselmişse.

  • Ne anlama gelir? Şirket borçla büyümeye çalışıyor.

  • Uyarı: Finansal kaldıraç krize dönüşebilir.

6. Uzun Vadeli Borçlarda Kısa Vadeye Kayma

  • Nedir? Önceden uzun vadeli olan borçlar kısa vadeye düşüyor.

  • Ne anlama gelir? Yeniden finansman yapılamamış olabilir.

  • Uyarı: Vadesi gelen borçlar ödeme krizine yol açabilir.

7. Öz Kaynakların Erimesi

  • Nedir? Geçmiş zararlar öz sermayeyi tüketiyor.

  • Ne anlama gelir? Ortakların yatırımı değer kaybediyor.

  • Uyarı: Sermaye artışı ya da yapısal dönüşüm gerekebilir.

8. Kâr Ederken Nakit Azalması (Kârsız Kârlar)

  • Nedir? Gelir tablosu pozitif, ama nakit çıkışı var.

  • Ne anlama gelir? Tahsilat yapılmadan fatura kesilmiş olabilir.

  • Uyarı: Kârlı görünen şirket aslında nakit krizinde olabilir.

9. Kısa Vadeli Finansman ile Uzun Vadeli Varlık Finansmanı

  • Nedir? Banka kredileri kısa vadeli ama yatırımlar uzun vadeli.

  • Ne anlama gelir? Vade uyumsuzluğu var.

  • Uyarı: Finansal yapı sürdürülemez hâle gelir.

10. Açıklanamayan Kalemlerde Artış (Diğer)

  • Nedir? “Diğer borçlar”, “diğer giderler” gibi kalemler büyüyor.

  • Ne anlama gelir? Mali tablo şeffaf olmayabilir.

  • Uyarı: Gizlenmiş zararlar, yeniden sınıflandırma gerekebilir.

Bilanço Üzerinden Erken Uyarı Sinyalleri Tablosu

Sinyal Ne Gösterir? Potansiyel Tehlike
Cari oran < 1 Likidite yetersizliği Kısa vadeli ödeme zorluğu
Hazır değer düşüşü Nakit azalışı Nakit akışı krizi
Stok artışı Satılamayan ürün Donuk sermaye, zarar riski
Alacak artışı Tahsilat gecikmesi Nakit girişinde bozulma
Borç/Özsermaye artışı Aşırı borçlanma Finansal yapı bozulması
Borçların kısa vadeye kayması Yeniden finansman sıkıntısı Vade baskısı
Özsermaye erimesi Sermaye kaybı Ortaklık değeri riski
Kâr var ama nakit yok Operasyonel nakit eksikliği Mali yapıda kırılganlık
Vade uyumsuzluğu Finansal risk artışı Kredibilite zayıflığı
“Diğer” kalemlerin artışı Şeffaflık eksikliği Gizli riskler, muhasebe sorunları

Okumaya devam et
Yorum Yazın

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Erol Taşdelen

Kaplumbağa Terbiyecisi Gibi Yönetmek: Sabırla Liderlik Mümkün mü?

Yayınlanma:

|

KAPLUMBAĞA TERBİYECİSİ” felsefesi iş hayatına son derece anlamlı şekilde uyarlanabilir. Özellikle liderlik, sabır, değişim yönetimi ve insan kaynakları perspektifinden ele alındığında önemli dersler sunar.

Kaplumbağa Terbiyecisi Felsefesinin İş Hayatına Uyarlanması

1. Sabır ve Zamana Saygı

  • Anlamı: Osman Hamdi Bey’in bu eserindeki kaplumbağalar değişime dirençli, yavaş hareket eden varlıkları temsil eder. Terbiyeci ise sabırla onları eğitmeye çalışır.

  • İş Hayatında Yansıması: Değişim her zaman hızlı olmaz. Kurum kültürünü, çalışan alışkanlıklarını veya müşteri davranışlarını değiştirmek zaman alır. Sabırlı liderler uzun vadede daha başarılı olur.

2. Liderlikte Dayanıklılık

  • Kaplumbağalar gibi çalışanların da her bireysel direnci vardır. Lider, bu direnci anlamalı ve uygun yöntemlerle yönlendirmelidir.

  • Hızlı sonuç alamayınca vazgeçen yöneticiler, potansiyel başarıları kaçırabilir.

3. Yavaş ama İstikrarlı İlerleme

  • Yorum: Kaplumbağanın doğası gereği yavaş ama kararlı hareket etmesi, iş dünyasında kısa vadeli zaferler yerine uzun vadeli başarıların daha kalıcı olduğunu hatırlatır.

  • Örnek: Sabırla markasını büyüten, çalışanını geliştiren ve kurumsal hafızayı koruyan şirketler uzun ömürlüdür.

4. İletişim ve Empati

  • Kaplumbağalara bağırarak ya da zorlayarak değil, uygun yöntem ve sabırla yaklaşılır.

  • İş yerinde de çalışanların gelişmesi, doğru iletişim teknikleriyle mümkündür. Emir-komuta zinciri değil, rehberlik eden liderlik etkili olur.

5. Sembolizm: Değişime Direnç

  • Kaplumbağa burada aslında insan doğasındaki değişime karşı direnci sembolize eder. Terbiyeci de bir “değişim lideri”dir.

  • Kurum içi dönüşüm projelerinde, bu direncin doğallığı kabul edilmeli, adım adım aşılmalıdır.

Özetle: “Sabırla Değiştir, Zorla Değil!”

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Türkiye Borçlarını IMF’siz Atlatabilir mi?

Yayınlanma:

|

Küresel ekonomide borç stoku rekor seviyelere ulaşmışken, gelişmekte olan ülkeler için “borç yönetimi” artık yalnızca mali bir konu değil, doğrudan egemenlik meselesine dönüşmüştür. Türkiye de bu çerçevede, bir yandan borç baskısı altında kalırken, diğer yandan IMF’siz çözüm yolları aramaktadır.

Türkiye’nin Borç Yönetimi Stratejileri

➤ İç/Dış Borç Dengesi:

Türkiye’nin kamu borcunun yaklaşık %40’ı dış borçlardan oluşuyor. Bu durum kur riskini sürekli gündemde tutarken, iç borçlanmada faiz baskısı ciddi bütçe yükü yaratıyor.

➤ TCMB ve Maliye Politikaları:

  • Ortalama Vade Uzatma: Yeniden borçlanma riskini azaltmak için süre uzatımı hedefleniyor.

  • Kur Riski Azaltımı: Dış borç oranı düşürülmeye çalışılıyor.

  • KKM ve Liralaşma Stratejisi: TL’ye dönüş teşvik edilerek dolarizasyon azaltılmak isteniyor.

➤ Temel Riskler:

  • Yüksek faiz yükü → Borç servis maliyetleri artıyor.

  • Kısa vadeli dış borç oranı yüksek → Kur şoklarında kırılganlık artıyor.

  • Reform eksikliği → Yapısal dönüşüm yavaş kalıyor.

IMF’siz Borç Krizi Çıkışı Mümkün mü?

Alternatif Stratejiler:

Strateji Açıklama
Borç Yeniden Yapılandırması Vade uzatma, faiz indirimi veya swap anlaşmalarıyla borç servisi hafifletilebilir.
Gelir Artırıcı Reformlar Kayıt dışının azaltılması, etkin vergi toplama ve sadeleştirilmiş kamu harcamaları ile bütçe dengelenebilir.
Yatırıma Dayalı Kredi Politikası Tüketim yerine sanayi ve ihracat odaklı kredi genişlemesi sağlanmalı.
Döviz Harcamasını Azaltma Lüks ithalatın kısıtlanması, yerli üretimle ikame politikaları öne çıkarılmalı.
Güven ve Saydamlık Reformları Bağımsız kurumlar, öngörülebilir politika ve yolsuzlukla mücadeleye dayalı yapı kurulmalı.

IMF’ye muhtaç olmadan borç krizinden çıkmak mümkündür. Ancak bu, ciddi bir politika kararlılığı, şeffaflık, yapısal reform ve toplumsal güven gerektirir. Türkiye’nin potansiyeli bu yönde vardır; önemli olan “doğru yoldan sapmadan” stratejik ilerlemeyi sürdürebilmektir.

Türkiye Özelinde Borç Krizi Riski (2024 İtibarıyla)

Türkiye’nin Borç Görünümü:

Borç Türü 2023 Sonu Değeri GSYH’ye Oranı Not
Kamu Borcu ~5,5 trilyon TL %40 civarı AB kriterlerine göre düşük ama artış hızı yüksek
Özel Sektör Dış Borcu ~160 milyar USD Yüksek kur riski taşıyor Bankalar ve reel sektör etkileniyor
Hanehalkı Borcu GSYH’ye göre düşük Ama faiz artışlarıyla kırılganlaştı
Toplam Dış Borç ~475 milyar USD GSYH’nin %45-50’si Kırılganlık göstergesi

Türkiye özelinde ve tarihsel örneklerle Borç Krizleri

Risk Faktörleri:

  • Kur Riski: Dolar/TL arttıkça dış borç çevrim maliyeti ağırlaşıyor.

  • Faiz Riski: TCMB faiz artışları → kredi faizlerini yukarı çekti → hanehalkı ve reel sektör borç baskısı arttı.

  • Enflasyon: Gerçek borç yükünü artırıyor, şirketlerin nakit akışlarını bozuyor.

Türkiye’nin Kırılganlık Alanları:

  • Kısa vadeli dış borç oranı yüksek (çoğunlukla 1 yıl içinde çevrilmesi gereken borç).

  • Dış ticaret açığı kronikleşmiş durumda.

  • İhracatçı şirketler yüksek maliyet + düşük kur getirisi ile sıkışmış durumda.

  • Kamu maliyesi baskı altında: Artan faiz yükü ve bütçe açıkları (2024 bütçesi -2,6 trilyon TL açık).

Türkiye Özelinde Borç Krizi Riski (2024 İtibarıyla)

Türkiye’nin Borç Görünümü:

Borç Türü 2023 Sonu Değeri GSYH’ye Oranı Not
Kamu Borcu ~5,5 trilyon TL %40 civarı AB kriterlerine göre düşük ama artış hızı yüksek
Özel Sektör Dış Borcu ~160 milyar USD Yüksek kur riski taşıyor Bankalar ve reel sektör etkileniyor
Hanehalkı Borcu GSYH’ye göre düşük Ama faiz artışlarıyla kırılganlaştı
Toplam Dış Borç ~475 milyar USD GSYH’nin %45-50’si Kırılganlık göstergesi

📜 1980’ler Latin Amerika Borç Krizi:

  • ABD’nin faiz artırımları sonrası Meksika, Brezilya gibi ülkeler dış borçlarını çeviremedi.

  • IMF reçeteleri (kemer sıkma, özelleştirme) toplumsal krizlere yol açtı.

📜 1997 Asya Krizi:

  • Tayland, Güney Kore, Endonezya gibi ülkelerde özel sektör dövizle borçlanmıştı.

  • Kur şokları → borçlar ödenemedi → büyük iflaslar → IMF müdahalesi.

📜 2010 Yunanistan Krizi:

  • Kamu borcu/GSYH %180’e çıktı.

  • Euro Bölgesi’nin içindeydi ama kendi para politikası yoktu.

  • AB + IMF kurtarma paketi → ama sosyal harcamalar kısıldı → derin resesyon.

Küresel borç krizi; sadece ekonomik değil jeopolitik ve sosyal sonuçlar da doğurabilecek bir tehdit haline geldi. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler açısından yüksek dış borç + kur şoku + faiz baskısı birleşimi büyük bir risk. Eğer bu baskılar büyüme sağlayacak üretken yatırımlarla dengelenmezse, kriz kaçınılmaz hale gelebilir.

Erol TAŞDELEN-Ekonomist      www.bankavitrini.com

 

Okumaya devam et

EKONOMİ

Enflasyonun Gizli Aktörleri: Kimler Tüketiyor?

Talep nereden geliyor, Enflasyon kimi besliyor? Tüketim dar gelirlinin değil, getiri sahiplerinin oyunu! Enflasyonu Fakir mi, Zengin mi Yaratıyor?

Yayınlanma:

|

Türkiye’de talep yoluyla enflasyonu artıran kesimleri anlamak için hanehalkı harcamaları, yatırım eğilimleri, devletin mali politikaları ve finansal sistemdeki sermaye hareketlerine bakmak gerekir. Enflasyonu artıran “talep” esasen satın alma gücüyle harekete geçen toplam harcama düzeyidir. Aşağıda Türkiye’de talep yönlü enflasyona katkı sunan başlıca kesimler açıklanmıştır:

1. Yüksek gelir grubu ve varlık sahipleri

  • Sebep: Mevduat faizlerinden yüksek getiri elde edenler, kur artışından kazanç sağlayanlar, konut, arsa, lüks tüketim mallarına talep gösteriyor.

  • Etkisi: Arzın sınırlı olduğu alanlarda (örneğin konut, otomobil) bu kesimin talebi fiyatları yukarı çekiyor.

2. Kur Korumalı Mevduat (KKM) sahipleri

  • Sebep: Devletten hem faiz hem kur farkı alarak gelir elde eden bu grup, oluşan ekstra kazançla tüketim talebini artırabiliyor.

  • Etkisi: Tüketim veya yatırım harcamalarında artışa neden olarak talep enflasyonunu körüklüyor.

3. Devletin kendisi (maliye politikası aracılığıyla)

  • Sebep: Kamu harcamalarının yüksek düzeyde seyretmesi, özellikle seçim dönemlerinde artan sosyal transferler ve altyapı yatırımları.

  • Etkisi: Devletin talep yaratması piyasadaki genel harcamaları artırır, bu da fiyat artışlarına neden olur.

4. Kredi ile tüketim yapan hanehalkları

  • Sebep: Uygun faizli tüketici kredileri, kredi kartı harcamalarının yükselmesi.

  • Etkisi: Krediyle finanse edilen tüketim artışı, özellikle gıda, giyim, dayanıklı tüketim ürünlerinde fiyatları artırabilir.

5. Yüksek kâr marjı hedefleyen firmalar (fiyatlama davranışı)

  • Sebep: Bazı sektörlerde artan talebi fırsata çevirerek maliyet artışının çok üzerinde fiyat artışına giden firmalar.

  • Etkisi: Enflasyonist ortamda fiyatlama davranışı talep yönlü baskıyı daha da artırabilir.

6. İthal ürün talebine bağımlı tüketici grubu

  • Sebep: Elektronik, otomobil, ithal gıda gibi kalemlerde yüksek talep döviz talebini artırır.

  • Etkisi: Kur artışıyla ithalat maliyeti yükselir, bu da iç fiyatlara yansır.

7. Finansal yatırımcılar / spekülatif hareket eden yatırımcılar

  • Sebep: TL’den kaçıp altın, döviz, borsa gibi varlıklara yönelen yatırımcılar hem döviz talebi yaratıyor hem de “servet etkisi” ile daha fazla harcama eğiliminde bulunabiliyor.

  • Etkisi: Bu durum hem kur üzerinden hem de iç talep üzerinden enflasyonu besler.

Talep Enflasyonu olarak sadece Hanehalkını suçlama büyük insafsızlık ya da bilinçli çarpıtma:

Enflasyonu artıran talep dar gelirli kesimden değil, yüksek faiz ve varlık geliri elde edenlerden, kamu harcamalarıyla genişleyen maliye politikasından, KKM sahiplerinden, finansal piyasadaki spekülatif hareketlerden ve krediyle genişleyen tüketimden geliyor. Talep Enflasyonunu sadece Hanehalkı gibi göstermek, hanehalkının alım gücünü düşürerek enflasyona çözüm aramak ve hanehalkını günah keçisi yapmak büyük insafsızlık, büyük hata, halka büyük fatura çıkarılmasıdır. Enflasyon ile mücadele edilecek ise Talep enflasyonu yaratan tüm kesimlerden fedakarlık istenmeli yoksa küfeyi sadece halkın üzerine yüklemek sürdürülebilir bir çözüm değil!

Erol TAŞDELEN-Ekonomist       www.bankavitrini.com

**********

Faizle Enflasyon Düşmez: Çözüm Üretimde!

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.