Connect with us

EKONOMİ

Enflasyonda tepe noktasının artık bugün görülmesi bekleniyor…

Yayınlanma:

|

  • TCMB’nin swap ve kamu dövizleri hâriç net yabancı para pozisyonu 30 Mayıs tarihi itibariyle 1 milyar dolar daha iyileşirken, manşet rakam da eksi 7 milyar dolar seviyesine geldi. Hazine’nin TCMB’de tuttuğu 8,8 milyar döviz mevduatını da hesaplamalarımıza dâhil ettiğimide (eklediğimizde), manşet rakamın yaklaşık artı 1,9 milyar dolar seviyesine gelerek 4,5 yıl ardından artıya geçtiğine şahit oluyoruz. Biz, Hazine’nin TCMB’de tuttuğu dövizi eurobond (vadesi geldiğinde) ödemesinde kullanacağından hesaplamalarımıza dâhil etmiyoruz. TCMB’nin hangi metrikle bakılırsa bakılsın, swap ve kamu dövizler hâriç net rezervleri günler içerisinde artıya geçecektir.
  • USDTRY kuru, yerel seçimler ardından TCMB’nin biriktirdiği 67 milyar dolar rezerve rağmen hâlen daha 32,20’li seviyelerde salındığını görüyoruz. Cuma günü kaleme aldığımız raporumuzda, son açıklanan verilerin dolarizasyon eğiliminin azaldığına işaret ettiğini söylemiştik. Hatırlanacağı üzere, dijital dolar piyasasında işler karmaşık bir hâl alınca gözümüzü diktiğimiz fiziki dolar piyasası, KapalıÇarşı, bu sefer de işler iyiye giderken yine piyasanın kalbinde bize neler olduğunu çok güzel özetliyor. Cuma günü fiziki dolar piyasasında yurtiçi yerleşiklerin Türk Lirasına olan ilgisinin kuvvetlendiğini gösteren fiyatlama eğilimine tanıklık ettik. Çarşı’da döviz kuru psikolojik 32 seviyesinin de altına gerileyerek fiziksel döviz satışının ivme kazandığına işaret ediyor. Ne demiştik “İçimdeki TL âşkı bambaşka” yani TL talebi tabana yaygın bir şekilde de devam ediyor.
  • USDTRY kurunda ‘işler’ yolunda giderken, borsa cephesinde ise yeni para girişinin eksikliğinde kararsız hatta satıcılı seyire Cuma günü büyük çaplı bir volatilite de eklendi. Günün ilk yarısında %2’nin üzerinde artıda işlem gören endeks, günün son işlem saatlerinde kazanımlarını koruyamayarak %0,8 geriledi. Düşüşün arkasında Koç Holding’in Yapı Kredi Bankası (YKB) ile yaptığı açıklamasının yattığını düşünüyoruz. Bir türlü doğrulanamamasına karşın, FAB’ın YKB’yi satın alacağına ilişkin haber akışı ile hisse fiyatı 40 TL seviyesini test eden YKB, neredeyse son 2 haftada %8 düşerek 32 TL seviyesine geriledi. YKB’nin sadece Cuma günü %5,6 düştüğünü not etmiş olalım. Yapı Kredi’nin sert düştüğü günde Garanti Bankası’nın %5 yükselişi bankacılık endeksini tabir caizse imdadına yetişti. Büyük resimde, borsa cephesinde iyimserliğin devam etmesi için özellikle ana endekste dolar bazlı  322 dolar seviyesinin üzerinde kapanış yapması gerektiğini yakından takip edeceğiz. Alternatif piyasalarda 5 yıl vadeli CDS risk primi 257 baz puan ile son 4 yılın dibinde işlem görürken, faiz cephesinde ise sakin seyrin korunmaya devam ettiğini gördük.
  • Haftanın son iş günü TÜİK’in açıkladığı 2024 yılı 1. çeyrek dönemi GSYIH büyümesine göre Türkiye ekonomisi yıllık bazda %5,7, çeyreklik bazda ise %2,4 oranında büyüme kaydetti. Büyümenin beklentinin az da olsa üzerinde gerçekleştiğini not edelim. Harcama yöntemine göre büyüme iç tüketim kaynaklı olurken, üretim tarafından bakınca en çok dikkat çeken kalem ise inşaat sektörünün %11,1 büyümesi oldu (deprem?). Öte yandan, GSYIH büyümesine harcama ve üretimin yanı sıra gelir yöntemi ile bakarsak ücretlilerin ekonomiden aldığı payın %42 ile 1998’den bu yana rekor düzeye gerçekleştiğini görüyoruz. Asgari ücrete yapılan zamlara rağmen ücretli kesimin satın alma erozyonuna nasıl maruz kaldığını bildiğimiz bir dönemde gelir dağılımındaki keskin bozulmanın da altını çizmek gerekiyor. Mahfi hoca hafta sonu kaleme aldığı yazısında 2022 yılında 906 milyar dolar tutarındaki GSYIH’nın yarısını nüfusun en yüksek gelir elde eden %20’sinin paylaştığını, nüfusun geri kalan %80’nin ise geriye kalanını paylaştığını yazıyor. Neydi, gini katsayısı mıydı 🙂
  • Yurtdışı piyasalarda ise benzer şekilde haftanın son iş günü ABD’de açıklanan PCE verisi (kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi) beklentilere paralel sonuçlanarak piyasalarda var olan endişeyi de kısmen azalttı. Şöyle ki, PCE aylık bazda %0,3 yıllık olarak ise %2,7 artış gösterdi. Çekirdek rakamın da beklentilere dâhilide yıllık %2,8 artış kaydettiğini not edelim. FED üyelerinin enflasyon noktasında tonlarını şahinleştirdikleri bir ortamda, favori enflasyon göstergeleri olan PCE’nin beklentilere paralel sonuçlanmasını hatta kişisel gelirlerin de aylık beklentiler dâhilinde %0,3 artış kaydetmesini (maaş baskısının azalması) bizler olumlu karşıladık.
  • PCE verisi sonrası ABD borsalarının da haftanın son iş gününü olumlu tamamladıklarını not edelim. Dow Jones sanayi endeksi neredeyse 2 hafta önce 40bin endeks seviyesini test ederek rekor kırması sonrasında teknik bir seviyeye olan 38bin seviyesine kadar gevşemesi ardından haftanın son iş gününü %1,5 yükselişle 38,686 puan seviyesinden tamamladı. Belki de yeri gelişken bir not düşmek de gerekiyor.  ABD borsa endeksleri için 2024 yılı iyi bir yıl olurken, önemli bir gösterge olarak kabul edilen Dow Jones Taşımacılık endeksi bu yıl yaklaşık %5 düştü! S&P 500, Nasdaq Composite ve Dow dâhil önemli endeksler bu yıl tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaşırken, taşımacılık endeksinin henüz Kasım 2021 rekorunu kıramaması ekonomideki zayıflığın öncü göstergesi olabileceğini düşünüyoruz.
  • PCE verisi ardından hafta ortası enflasyon endişeleri ile %4,63 seviyesine kadar yükselen 10 yıllık gösterge ABD tahvil getirisi %4,50 seviyesinin hemen altına geriledi. Doların piyasa faizinin gerilemesine rağmen, kıymetli madenlerin haftanın son işlem gününü satıcı bir seyirle tamamladığını gördük. Gümüşün ons fiyatı yukarı yönlü kırıp geçtiği 30 dolar seviyesine doğru gerilerken, altının ise ons fiyatı 2,325 dolardan haftayı tamamladı. Kıymetli madenler cephesinde uzun pozisyonlarımızı sabırla korumaya devam ediyoruz. Ağırlıklı olarak pozisyon taşıdığımız gümüşte 30 dolar seviyesinin altında haftalık kapanış görmemiz durumunda uzun pozisyonlarımızdan çıkacağız.
  • Yeni gün ve hafta başlangıcında Asya piyasalarında iyimser bir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz. Çin ve Japonya’da açıklanan olumlu PMI verileri sonrasında gösterge endeks Tokyo borsası %1 yukarıda işlem görürken, Tayvan ve Kore borsalarında ise %2 civarı artılar dikkat çekiyor. ABD borsalarının vadeli işlemlerinin de haftaya artıda başladığını not edelim. Petrol karteli OPEC+, Pazar günü, grubun durgun talep büyümesi, yüksek faiz oranları ve artan rakip ABD üretimi ortamında piyasayı desteklemeye çalışması nedeniyle derin petrol üretim kesintilerinin çoğunu 2025’e kadar uzatma konusunda anlaşmaya vardığını okuyoruz. Arz fazlası ve talep eksikliğine paralel brent cinsi ham petrolün varil fiyatı düşüşünü dördüncü güne de taşıyarak 81 dolar seviyesine kadar gerileyerek son 4 ayın dibini test etti.
  • Haber akışında, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Gazze savaşını sona erdirmeye yönelik ABD Başkanı Biden tarafından ileri sürülen bir çerçeve anlaşmasını -yeteri kadar iyi bulmasa da- kabul ettiği doğrulandı. Jeopolitik riskleri petrol ve kıymetli madenler cephesinden ayrıca takip edeceğiz. Güney Afrika’da büyük bir sürprizle 1994’ten bu yana iktidarda olan ANC partisi çoğunluğu kaybetti; Güney Afrika piyasaları sonucu sevmedi! Hindistan’da ise Modi üçüncü kez kazanmaya çok yakın olduğunu okuyoruz. İngiltere’nin ise 4 Temmuz seçimlerinin büyük bir belirsizliğe gebe olduğunu not edelim. Dünyada seçim yılı…
  • Bugünün veri takvimi yoğun görünüyor. Türkiye cephesinde imalat PMI ve TÜİK’in açıklayacağı Mayıs ayı TÜFE verileri takip edilecektir. Enflasyonun bu ay tepe yapması ardından baz etkisi ile önümüzdeki aylarda keskin bir düşüşe geçeceğini not edelim. TSİ10:00’da açıklanacak veride aylık artışının %3,0 yıllık gerçekleşmenin ise %75 seviyesinde olması bekleniyor. Hafta sonu İstanbul için enflasyon verilerini açıklayan İTO’ya göre Mayıs ayında enflasyon %3,6 artarken, yıllık enflasyon ise %82,20 seviyesine yükseldi. Bu hafta gözler ayrıca ABD’de açıklanacak verilerde olacaktır. Her ayın ilk cuması olduğu üzere istihdam raporu önem arz edecek.

*Kur Korumalı Mevduat istatistikleri

TCMB’nin taze açıkladığı KKM verilerine göre, 2023 Temmuz ayında 97 milyar dolar seviyesine kadar yükselen kadar yükselen orijinal anapara Döviz Dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat (DDKKM) Nisan ayında 72,8 milyar dolar seviyesine kadar geriledi. Kompozisyonuna baktığımızda ise gerçek kişiler 51,4 milyar dolar, tüzel kişiler ise 21,3 milyar dolar. TL KKM ise 38 milyar dolar seviyesinden yaklaşık 2 milyar dolar (65,1 milyar TL) seviyesine kadar gerilediğini görüyoruz.

17173889427c7f2ee8ea7bb601e958cd08b1033e7c_1_1200.jpg

*TCMB swap ve kamu dövizleri hâriç net döviz rezervleri iyileşmeye devam ediyor

17173889425e6e36cfe81fd760db7720c49e05e98f_2_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, ekonomideki gelişmeleri değerlendirdi

“Sinek öldürmektense bataklığı kurutmak gerekir. Bataklık ne? Enflasyon. Enflasyonu kurutmadan bunun ötesine geçmemize imkan yok”

Yayınlanma:

|

Yazan:

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, yurt dışı yatırımda, ilk önce portföy yatırımcısının ülkeye girdiğini, bunun arkasından uzun dönemli yatırımcının geldiğini belirtti.

Ateş, Hamburg’da gazetecilerle düzenlediği sohbet toplantısında, Ziraat Bankasının teşvikli kredileri hariç tutulduğunda bugün tarım sektörünün finansmanında en büyük banka olduklarını ifade etti.

‘Seçil Erzan olayından sonra bankanın imajı, yani para yatırma meselesinde güven kaybı oldu mu?’ sorusu üzerine Ateş, 2023 sonu itibarıyla 40 milyar dolarlık bilançoları, 25 milyar dolarlık mevduatları, 20 milyar dolarlık kredileri, 4 milyar dolarlık öz varlıkları ve 1 milyar dolarlık karları olduğunu söyledi.

Avusturya, Almanya ve Moskova’da faaliyet gösterdiklerini, çok sayıda iştirakleri olduğunu anlatan Ateş, Türkiye’nin önemli alt yapı projelerinin de finansmanını sağladıklarını aktardı.

Ateş, ‘Kısacası, o tarihten sonra (7 Nisan’dan sonra) mevduatımız hem hacim hem müşteri olarak arttı. Bilançomuzdan da görüleceği üzere pazar payımızda da önemli büyüme kaydettik.’ dedi.

Turizm sektörünü önceliklendiren bir banka olduklarını ifade eden Ateş, bankanın turizm kredilerinde 3,3 milyar dolardan şu anda 2,5 milyar dolara inmesine karşın halen yüzde 17 pazar payı ile yine birinci banka konumunda olduklarını belirtti.

Türkiye’de varlık fiyatlarının çok yükseldiğini vurgulayan Ateş, ‘Turizm sektörü, bizim seçtiğimiz ana sektörlerden enerji gibi, çok iyi gitti. 8 ana sektörümüz var; turizm, gemicilik, yurt dışı müteahhitlik, belediyeler, kamu finansmanı, eğitim, sağlık, tarım. Spor kredilerinde son yeniden yapılandırmayla aslında bir çıkış planı yaptık. Spordaki misyonumuzu büyük ölçüde tamamladığımızı düşünüyorum.’ diye konuştu.

– ‘Son zorunlu karşılık kararıyla yarım yılda bizim bankanın aldığı etki 4,5 milyar lira’

Hakan Ateş, seçim sonrası başka bir Türkiye olduğunu ifade ederek, son makro verileri de paylaştı. Ateş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘Ülkeye güveni tesis etmek için o ülkenin parasının değerli olması lazım. Parasının değerli olması için de kasada yeterli paranız olması lazım. Yerel seçim sonrasında Merkez Bankası rezervlerinin 80 milyar dolar arttığını görüyoruz. Böylelikle swap hariç rezervlerimiz eksi 65 milyar dolardan artı 12 milyar doların üzerine çıktı. Dolayısıyla enflasyonda mücadele edebilir noktaya geldik. Bunda tabii ki yüksek faiz verilmesinin de etkisi var. Politika faizinin yüzde 50’lere gelmesi ve bunun TL açısından bir cazibe yaratması, dövizden TL’ye dönüşü güçlendirdi. KKM, tepe seviyeleri olan 127 milyar dolardan 60 milyar dolar seviyesine gerilemiş durumda. Toplam rezervlerimiz 150 milyar dolara ulaştı, CDS 275 civarına geriledi.

Baktığımız zaman yurt dışı yatırımda, ilk önce portföy yatırımcısı girer. Bunun arkasından uzun dönemli yatırımcı gelir. O da kapıda bekliyor. Neyi bekliyor? Bu stabil ekonominin kararlı bir şekilde sürdürülüp sürdürülemeyeceğine bakıyor. Bu ekonomi nasıl düze çıkar? Enflasyonu düşürerek. Enflasyon nasıl düşer? Belki biraz canımızı yakacak ama halkımızın ‘acı reçete’ diye adlandırdığı maliyetlere katlanarak. Acı reçeteden kastımız ne? 3 faktör var; irat geliri elde edenler, sermaye ve iş gücü. Şimdi normalde evde bir hastalık var, bir sıkıntı var veya baba borç aldı, ödeyemiyor. Herkes buna bir katkıda bulunacak. Kimin ne ölçüde katkıda bulunacağı o ülkenin şartlarına, kanunlarına bağlı.”

Sermaye denildiğinde iş dünyası ve bankacılık sektörünün olduğunu, bankacılık sektöründen çok ciddi bir destek istendiğini ve bu desteğin otomatik olarak verildiğini ifade eden Ateş, ‘Son zorunlu karşılık kararıyla yarım yılda bizim bankanın aldığı etki 4,5 milyar lira. Bu tutarı yıllıklandırırsak 9 milyar liraya tekabül eder. Bizim sektör payımızın yüzde 6 olduğu düşünülürse sadece bu kararların sektörün tamamına yansımasını hesaplayabilirsiniz.’ dedi.

– ‘Acı reçeteyi kime verirsen ‘almayayım’ der’

DenizBank Genel Müdürü Ateş, sinek öldürmektense bataklığı kurutmak gerektiğini ifade ederek, ‘Bataklık ne? Enflasyon. Enflasyonu kurutmadan bunun ötesine geçmemize imkan yok.’ ifadesini kullandı.

Yeni vergi yasasının beklendiğini aktaran Ateş, kurumlar ve gelir gibi ana vergilerde artış beklemediğini söyledi. Ateş, ‘Acı reçeteyi kime verirsen ‘almayayım’ der. Bankacılık sektörü, kamu sektörü, özel sektör ve hane halkı fedakarlık yapmadan enflasyona karşı başarı sağlanamaz. Enflasyon dediğiniz olay fırsatçılık, stokçuluk olayıdır. Bir sürü insanın, hatta dar gelirlinin hakkının yenilmesi olayıdır.’ diye konuştu.

Her iktidarın istihdam ve büyümeyi istediğini ifade eden Ateş, Türkiye’de işsizliğin yüzde 8’lere kadar düştüğünü, enflasyonist olmayan, büyümeye dönük, kaynakların verimli taraflara akılcı dağılımına geri dönüldüğünü kaydetti.

– ‘Henüz başladı’

Hakan Ateş, bir soru üzerine, krizin hasarsız, hiçbir sektöre, hiçbir şahsa dokunmadan atlatılamayacağını vurguladı.

‘Biz şu anda en büyük acıyı çektik mi?” sorusu üzerine Ateş, ‘Hayır, bu süreç henüz başladı.’ dedi.

Sermayenin ithal edilmesi gerektiğini de vurgulayan Ateş, bir soru üzerine, şunları kaydetti:

‘Eğer kararlı bir şekilde bu acı reçeteyi içmeye devam edersek, evet, ekonominin büyümesi azalır. Ancak biz bu enflasyon belasından kurtulmadığımız müddetçe ne yaparsak yapalım boşuna. Benim beklentim, 2024’ün sonuna doğru faiz indirimlerinin başlayacağı ve 2025 genelinde de enflasyonun düşüşüne paralel devam edeceği yönünde. Sonuç olarak alınan mali tedbirler ve yapısal reformlar da çok önemli. Bu, yurt dışından gelecek yatırım açısından da önem arz ediyor.’

Okumaya devam et

EKONOMİ

Türkiye gri listeden çıkarıldı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Mali Eylem Görev Gücü (FATF), bugün gerçekleşen genel kurul toplantısında Türkiye’yi gri listeden çıkarma kararı aldı. FATF, 2021 yılında Türkiye’yi kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadelede geride kaldığı gerekçesiyle gri listeye almıştı.

Uluslararası Para Fonu (IMF) araştırmaları, gri listeye alınmanın yabancı bankalar ve yatırımcılarla olan ilişkilerin gerilemesine sebep olduğunu gösteriyor.

Bakan Şimşek’ten “Başardık” mesajı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin FATF’nin Gri Liste’deki durumunun ele alınacağı toplantıda bir sunum yapmak için Singapur’da bulunuyordu.

Şimşek, sosyal medya hesabından ‘Başardık’ mesajı ve Türk bayrağı emojisi paylaştı. Bu mesaj ‘gri listeden çıkıldı’ olarak değerlendirildi.

FATF nedir?

Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force – FATF), “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, terörizmin finansmanı ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı” ile mücadelede uluslararası standartlar oluşturmak ve söz konusu standartlarla uyumlu yasal ve kurumsal tedbirlerin alınması ve bu tedbirlerin operasyonel açıdan etkili bir şekilde uygulanmasını teşvik etmek amacıyla 1989 yılında G-7 ülkelerinin (ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada) Paris’te yapılan toplantısında kurulan hükümetler arası bir organizasyondur.

FATF’in görev süresi, kuruluşundan itibaren periyodik olarak uzatılırken, 2019 yılının Nisan ayında alınan kararla süresiz hale getirilmiştir.

FATF’nin karar mercii olan Genel Kurul yılda üç kez toplanmaktadır.

Resim

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

KRİZE RAĞMEN BANKALAR USD BAZLI NET KÂRI ÜÇE KATLADI

Yayınlanma:

|

2022 ve 2023 yılları Türkiye açısından sancılı geçiyor. Mehmet Şimşek öncesi Rasyonel olmayan Faiz ortamı, piyasanın ve halkın itiraz ettiği TÜİK verileri, Türkiyenin Gri Listeye alınması Finans anlamda ülkeyi darboğaza sokarken, gelen devalüasyon dalgasi ile birleşince içinde çıkılmaz bir ortama doğru sürüklenen Ekonomi-Finans dünyasını imdadına Mehmet Şimşek sahneye sürülerek kurtulmaya çalışıldı. Seçim süreçlerine rağmen “Liralaşma Politikası” terk edilerek ayakları yere basan ve Piyasaları “telkimli iyimserlik” beklentisi yaratan Mehmet Şimşek döneminde TCMB Faizleri daha rasyonel hale getirilerek kısa sürede %8,50’den, %50’lere kadar çıkarıldı. TÜİK verileri daha güvenilir hale getirilerek Enflasyon rakamları olması gerektiği gibi açıklanınca, Enflasyonun açıklanandan daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Fakat geçen sürede yanıltıcı Enflasyon rakamları ile Reel anlamda satın alma gücü gerileyen Vatandaşın Reel geliri düşerken; başta sabit gelirli ücretli ve Emekliler çareyi Kredi Kart ve Banka Kredilerine sarılmakta buldu. Bu durum Banka Kredilerini hızla artırırken Bireysel Kredilerin yarısını oluşturan Kredi Kart harcamaları Enflasyon ile mücadele kapsamında kısıtlamalara gidildi. Ekonomi kurmayları Enflasyonun nedenini “Talep enflasyonu” olarak ana strateji olarak belirleyince enflasyon ile mücadele süreci de Talebi kısma yönünde oldu. Bu süreçten kârlı çıkan Bankacılık Sektörü olduğu ortaya çıktı. Her ne kadar Enflasyon Muhasebesi uygulansa bu karlılık yakalanamayacağı yönünde eleştiriler olsada Net Kârların USD bazlı üçe katlama gerçeğini değiştirmez.

FAİZ ORANLARINDAKİ ARTIŞA RAĞMEN KREDİLERE TALEP DURMADI

2024 yılı Ocak-Nisan döneminde Kredi Kart boçlarından 429 bin kişi, Bireysel Kredilerden 355 bin kişi takibe düştü! 2023 göre aynı dönem 2024’de takibe düşen kişi sayısı %42 ararak 602 bin kişi oldu! Vatandaş Toplam Takip (Varlık Şirketlerine devredilenler hariç) 66 milyar TL oldu. 2024 ilk 5 ayında Kredi Kart borcu %26 artarak 1 trilyon 454 milyar TL’y yükseldi. Kredi Kart faizlerinin  aylık tahsil edilmesi; faiz oranlarındaki artışla birlikte banka karlılıkalrına katkısı da hızla artmaya başladı.

USD BAZLI  NET KÂR ÜÇE KATLADI

Banka Kârlılıklarındaki asıl katkı ise BDDK ve TCMB’nin kredi komisyon ve masraflarındaki sınırlamalarına rağmen keyfi alınan ücret ve Komisyonlar sektör net kârını da artırdı. Geçmi net kâr performansına bakıldığında; 2015-2021 döneminde bankacılık sektörü USD bazlı ortalama 9,4 milyar USD Net Kâr yaparken; 2022 yılında 23,1 milyar USD, 2023 yılında 21,1 milyar USD Net kar yaparak Net Kârını USD bazlı üçe katladı. 2021 yılını 7 milyar USD Net Kâr ile kapatan bankacılık sektörü 2022 yılını 23,1 milyar USD, 2023 yılını 21,1 milyar USD Net Kâr ile kapatarak Net Kârı 2021 yılına göre üçe katlamış oldu.

2024’DE RÜZGAR TERSİNE DÖNÜYOR

2023 ilk 4 ayında USD bazlı Banlacılık Sektörü 7,4 milyar USD Net Kâr yaparken; 2024 ilk 4 ayından %20 düşüşle  5,9 milyar USD Net Kâr yaptı. Bunda Mevduar Faiz oranalrındaki hzılı artışın etkisi olmasına rağmen karlılık 2022 öncesine göre artış hızını sürdürüyor.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist

 

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.