Connect with us

ŞİRKETLER

Faizsiz ev rüya mı kabus mu? Bekle Allah bekle!

30 yıldır yasal dayanağı olmadan faaliyet gösterdikleri ortaya çıkan ve BDDK’nın lisans vermesi faizsiz ev ya da araba finansmanı sağlayan şirketlerdeki sorunlara çözüm olmadı. Yıllarca ödeme yapan kişiler hâlâ ev sahibi olamamaktan şikayetçi: Güler yüz imza atana kadar.

Yayınlanma:

|

Faizsiz ev ya da araba almak isteyen kişilerin başvurduğu, sonu ‘-evim’ ile biten şirketlerin sayısı geçtiğimiz yıllarda 50’li sayılara ulaştı. İşlek caddelerde peş peşe açılan ofisler, büyük binaların cephelerine verilen reklamlar, bu şirketlere olan talebi artırdı. Özellikle de faize sıcak bakmayan muhafazakâr dünya görüşlü kişilerin ev ya da araba sahibi olma hayaliyle başvurduğu bu şirketler bir süre sonra Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) radarına takıldı.

21 ŞİRKET TASFİYE EDİLDİ, 8 ŞİRKET KENDİNİ FESHETTİ

Tasarruf finansman faaliyeti yürüten 21 şirket gerekli koşulları yerine getirmediği gerekçesiyle BDDK tarafından tasfiye edildi. 8 şirket kendini feshetti. Faizsiz konut alanında faaliyet gösteren sadece 6 şirket kaldı. Süreç içerisinde, İktisatevim, Vizyonevim, Doğruevim, Finansevim, Birikimevim, Finalevim, Yaşamevim, İhtiyaçevim, İkizlerevim, Hedefevim, Benimevim, Kumbaraevim gibi 10’larca sonu -evim ile biten şirket piyasadan silinirken, Eminevim, Fuzul Gayrimenkul, Sinpaş Yapı, İmece Yatırım, Katılımevim ve Birevim adlı şirketler faaliyetlerine devam ediyor.

Bu dönemde tasfiye edilen şirketlere para yatıran ve paralarının akıbetini soran binlerce kişi ‘Evim Mağdurları Platformu’nu oluşturdu. Meydanlarda, kapanan şubelerin önünde, BDDK merkez binasında ve Meclis’te açıklama yapan kişilere çeşitli partilerden milletvekilleri de destek verdi. Gelinen son noktada ise Meclis’ten geçen yasayla tasfiye edilen sonu ‘-evim’ ile biten şirketlerin yarattığı mağduriyetlerin giderilmesine yönelik düzenlemeleri de kapsadı. Düzenlemeye göre faaliyet izni almış şirketlere devredilen sözleşmelerle birlikte müşterilere iade edilecek tasarruf tutarlarının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından nakit olarak ödenmesi kararı alındı.

‘BİZİ SİSTEME SOKANLAR ŞİMDİ GÖRMEZDEN GELİYOR’

Peki tasfiye edilen ev ya da araba finansmanı sağlayan şirketlerden geri kalanlarda durum ne? BDDK’nın lisans vermesi, şirketlerin belirli koşulları yerine getirmesi, altın gününün ev versiyonuna benzetilen bu sistemin sorunsuz işlemesini sağladı mı? Bu sorulara yanıt bulmak için sistem içerisinde kalıp ev sahibi olmak için kira ödemesi yapan kişilerle konuştuk.

İlk olarak ev almak için sisteme 230 bin lira ile giren Mehmet Bey ile konuştuk. Sisteme 2019 yılında girdiğinden beri ödeme yapmayı sürdürdüğünü söyleyen Mehmet Bey, teslimat günü gelmesine rağmen ev sahibi olamadıklarını söyledi. Sisteme girdikleri günden bu yana çalışanlar tarafından ne denirse yaptıklarını, paralarının enflasyon karşısında değer kaybettiğini belirten Mehmet Bey sistem içerisinde yaşadığı soruna dair şunları kaydetti:

“Biz ödeme yapmaya başlayalı neredeyse üç yıl oldu. Anlaştığımızda ev fiyatları gayet uygundu. İstediğimiz evi zorluk yaşamadan alabiliyorduk Şimdi bütün evler 1 milyon liranın üzerine çıktı. Teslimat zamanımız geldi ancak hâlâ bir adım yok. Yardımcı olacaklarını söyleyenler şimdi ortada yok. Güler yüzleri, imza atana kadar. Bizi sisteme sokanlar şimdi görmezden geliyor.”

‘ŞİMDİ ORTADA NE EV VAR NE DE ARABA’

Üç yılı aşan süredir sistem içerisinde kalıp her ay ödemelerine devam eden bir başka kişi Muzaffer Bey de sistemin işleyişinden şikayetçi. “Böyle olacağını bilseydim hiç bulaşmazdım” diyerek sitem eden Muzaffer Bey de ev hayali kurarken enflasyona takılanlar arasında kendine yer bulduğunu söyledi. Sisteme girmek isteyenlere imzalanacak kağıtların iyice okunması gerektiği tavsiyesinde bulunan Muzaffer Bey yaşadıklarına dair şöyle konuştu:

“250 bin liralık ev için taksit ödemeye başladım. Tabi bu süreçte enflasyon artınca almak istediğimiz evin fiyatı da arttı. Çalışanlar organizasyon ücreti ödemeden başka bir ev anlaşmasına geçebileceğimi söyledi. Sonradan baktım ki organizasyon ücretini yükseltmişler. Ödeme yapmaya devam ettim ama param pul oldu. Baktık ev çıkmıyor, araba almayı denedik ama sonuç alamadık. Sistemden çıkmak istedim. Organizasyon ücretini geri istedim ama vermediler. Bizim ne çektiğimizi Allah biliyor. Şimdi ortada ne ev var ne de araba.”

‘BENİM GÖZÜMDE HEPSİ DOLANDIRICI’

Bir başka ‘-evim’ müşterisi Furkan Bey ise faizsiz ev alma girişimlerini en sonunda “Sakın, sakın kimse bulaşmasın. Kimseye güvenmeyin” sözleriyle anlattı. Artan ev fiyatları yüzünden kurada çıksalar da ev alamadıklarını söyleyen Furkan Bey, mağdur olduklarını belirterek “Hakkım varsa haram olsun. ‘Biz artık aile olduk’ diyenler yardım için aradığımızda telefonlarımızı açmıyor. Çıkmak istediğimizde ana paramızı vermiyorlar: Hakkımızı yediler. Çevremde kim varsa bunlara bulaşmaması için uyarıyorum. Keşke faize bulaşsaydık da bu kadar sürünmeseydik. Bizim paramızı çalıştırdılar, olan bize oldu. Artık benim gözümde hepsi dolandırıcı” dedi.

‘BEKLE ALLAH BEKLE’

Bir diğer ‘-evim’ şirketinden önce ev daha sonra araba almak için sözleşme imzalayan Hamza Bey ise sözleşmelerin imzalandığı yıllardaki ev fiyatları ile şu anki ev fiyatlarının aynı olmadığına dikkat çekti. “Sözleşme imzaladığımız fiyatlarda artık ev alınamayacağını herkes biliyor” diyen Hamza Bey de çareyi ev alamayacağını anlayınca birikimini araba sözleşmesine aktarmakta buldu ama sorunu çözülmedi. Araba teslimatı için aylarca beklediğini anlatan Hamza Bey yaşadıklarına dair şunları kaydetti:

“İnsanlar artık ev almaktan vazgeçip parasını arabaya aktarmak istiyor. Ekim ayında kuradan çıktım, ‘Aralık ayına kadar bekle’ dediler. Bekleme barajı varmış. Evraklarımı teslim ettim. Aralık oldu, ocak oldu hala bekliyorum. Arabam teslim edilir mi bilmiyorum. Bekle Allah bekle.”

Ogün AKKAYA- DUVAR

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Zecurion, Orta Doğu ve Ötesinde Artan Mesleki Dolandırıcılıkla Mücadele İçin Siber Güvenliği Güçlendiriyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dijital inovasyonun hem ekonomik büyümenin temel itici gücü hem de yeni güvenlik tehditlerinin kaynağı haline geldiği bir dönemde, Yeni Nesil Veri Kaybı Önleme (DLP) çözümlerinin öncü sağlayıcılarından Zecurion, artan mesleki dolandırıcılık tehdidine karşı entegre siber güvenlik ekosistemini kararlılıkla güçlendiriyor. Güney Asya gibi yüksek riskli pazarlarda elde ettiği kanıtlanmış başarılar ve bölgesel içgörülerle donanmış olan Zecurion, şimdi stratejik odağını, sistemik dolandırıcılık risklerinin Orta Doğu ve Kuzey Afrika (ODKA) bölgesine benzer şekilde tezahür ettiği Türkiye pazarına yöneltiyor.

Uluslararası Suistimal İnceleme Uzmanları Birliği (Association of Certified Fraud Examiners-ACFE) tarafından yayımlanan Mesleki Dolandırıcılık 2024: Uluslara Rapor araştırması, endişe verici bölgesel eğilimleri gözler önüne seriyor. Güney Asya, mesleki dolandırıcılık vakalarının %74’ünde yolsuzluk unsurlarının yer aldığını bildirirken bu oran, %48 olan küresel ortalamanın oldukça üzerinde bulunuyor. Bu durum, yapısal kırılganlıklara, gayri resmi işleyiş biçimlerine ve uygulama eksikliklerine işaret ediyor. Öte yandan Türkiye’nin hem coğrafi hem de ekonomik olarak konumlandığı Orta Doğu ve Kuzey Afrika (ODKA) bölgesinde, vakaların %55’inde yolsuzluk tespit edilirken olay başına ortalama mali kayıp 181.000 ABD dolarına ulaşıyor. Bu rakam, küresel ortalama olan 145.000 doların oldukça üzerinde yer alıyor. Vakaların neredeyse yarısında iç denetim mekanizmalarının yetersizliğine dikkat çekilmesi, Türkiye’de de kapsamlı, proaktif ve sistem düzeyinde bir güvenlik yaklaşımının gerekliliğini açıkça ortaya koyuyor.

Zecurion’un etkisini gözler önüne seren çarpıcı örneklerden biri, Pakistan’ın önde gelen finansal teknoloji (fintech) girişimlerinden biriyle kurduğu stratejik ortaklıkta kendini gösteriyor. 2017 yılında kurulan bu girişim, 6.000’in üzerinde POS terminali işleterek, mobil uygulamalar ve çevrim içi platformlar aracılığıyla sunduğu geniş yelpazedeki finansal hizmetlerle Pakistan genelinde dijital ödemeler alanında köklü bir dönüşüm gerçekleştiriyor.

Ancak bu hızlı ölçeklenme süreci, beraberinde çeşitli operasyonel kırılganlıkları da gündeme getiriyor: Günlük işlem hacmindeki artışla birlikte veri maruziyeti riski yükseliyor; giderek sıkılaşan düzenlemeler daha sofistike uyum mekanizmalarını zorunlu kılıyor; içeriden gelen – kasıtlı ya da kasıtsız – tehditler hem itibari hem de finansal düzeyde ciddi riskler doğuruyor. Tüm bu karmaşık tehdit ortamında, müşteri güvenini sağlayabilmek için sürdürülebilir ve kanıtlanabilir bilgi güvenliği esnekliği kritik bir gereklilik haline geliyor. Şirket, bu zorluklarla etkin biçimde başa çıkabilmek adına Zecurion’un bütünsel siber güvenlik ekosisteminin temel bileşenleri olan Yeni Nesil Veri Kaybı Önleme (DLP) ve Veri Merkezli Denetim ve Koruma (DCAP) çözümlerinden yararlanıyor.

Uç nokta koruması, otomatik politika uygulaması, davranışsal analitik ve gerçek zamanlı anomali tespiti sayesinde, söz konusu fintech lideri hem risk duruşunu dönüştürüyor hem de uyumluluk kapasitesini güçlendiriyor ve böylece yoğun şekilde düzenlenen, aynı zamanda da son derece rekabetçi olan sektörde güvenilirliğini sağlamlaştırıyor. Zecurion’un yaklaşımı, dolandırıcılığa açık ortamlarda faaliyet gösteren kuruluşlar için özel olarak yapılandırılmış birleşik bir güvenlik mimarisi sunarak geleneksel, silo yapısındaki çözümlerin ötesine geçiyor. Platform, veri merkezli ve insan odaklı güvenlik kontrollerini ölçeklenebilir, bütünsel bir modelde bir araya getiriyor:

•    Keşif ve Sınıflandırma: Platform, hassas verileri uç noktalardan veritabanlarına, SharePoint’ten bulut sistemlerine kadar geniş bir yelpazede tescilli dijital parmak izi teknolojileri ve düzenli ifadeler aracılığıyla envanterleyip kategorize ediyor.
•    Yaşam Döngüsü Görünürlüğü: 
DCAP çözümü, dosyaların geçmişine ve hareketlerine dair ayrıntılı izlenebilirlik sağlayarak denetim süreçlerini ve yasal incelemeleri destekliyor.
•    Erişim Yönetişimi: 
Kullanıcı izinlerini ve erişim haklarını, merkezi politika yönetimi ve gerçek zamanlı ihlal uyarılarıyla denetim altında tutuyor.
•    Anomali Tespiti ve Otomatik Müdahale: 
Yerleşik yapay zeka ve makine öğrenimi motorları, olağandışı davranışları işaretliyor ve anında müdahale protokollerini devreye alıyor.
•    Entegre Olay Yönetimi: 
360° Soruşturma Modülü, işbirliğine dayalı analiz, müdahale planlaması ve olay sonrası raporlama süreçlerini entegre bir şekilde yönetiyor.

ACFE raporu Türkiye’ye özgü ayrıntılı veriler sunmasa da, ülkenin daha geniş Orta Doğu ve Kuzey Afrika (ODKA) bölgesine dahil oluşu, gelişmiş siber güvenlik çözümlerinden faydalanma potansiyeline dair güçlü bir gösterge sunuyor. Suistimallerle ilişkili yüksek maliyetler, iç kontrol mekanizmalarındaki zafiyetler ve yolsuzluğa karşı kurumsal kırılganlıklar, daha sağlam ve ileri düzeyde suistimal önleme stratejilerine duyulan ihtiyacın giderek arttığını ortaya koyuyor. Özellikle kamu ihaleleri, inşaat, sağlık ve finans gibi sektörler, sistemik suistimal risklerine daha açık görünüyor; bu da kurumsal altyapıyı güvence altına almaya yönelik proaktif adımların hem zamanında hem de zorunlu hale geldiğini düşündürüyor.

Zecurion’un kapsamlı siber güvenlik ekosistemi, bu gelişen ihtiyaçlara doğrudan yanıt vermek üzere konumlanıyor. Şirketin çözümleri, içeriden gelen tehditleri sürekli davranışsal izleme yoluyla en aza indirmeyi hedefliyor ve aynı zamanda kurumların Türk veri koruma mevzuatına ve ilgili uluslararası gizlilik standartlarına uyum sağlamalarına yardımcı oluyor. Sistem, ayrıntılı denetim izleri ve kullanıcı etkinliği analizleri aracılığıyla kurumsal şeffaflığı destekliyor; güvenli ve gizli ihbar mekanizmalarını kolaylaştırarak iç hesap verebilirliği güçlendiriyor.

 

Zecurion CEO’su Alexey Raevsky, Türkiye ve bölgedeki kuruluşların karşı karşıya kaldığı artan düzenleyici karmaşıklık ve gelişen dolandırıcılık risklerine dikkat çekerek şunları vurguluyor: “Kuruluşlar, yalnızca çevre tabanlı güvenlik önlemleriyle yetinmemeli; güvenliğe daha bütüncül, içgörü odaklı bir yaklaşım benimsemelidir. Zecurion olarak birleşik güvenlik ekosistemimiz, uçtan uca görünürlük, kontrol ve esneklik sağlayarak işletmelerin tehditleri yalnızca tespit etmekle kalmayıp, aynı zamanda gerçek zamanlı olarak bertaraf etmelerine de olanak tanıyor.”

Zecurion’un Türkiye pazarına stratejik girişi, dijital dönüşüm süreçlerini hız kesmeden sürdürürken güvenlik duruşlarını da ileri düzeye taşımak isteyen kurumlar için önemli bir fırsat sunuyor. Gelişmiş teknolojiyi durumsal farkındalıkla harmanlayan Zecurion, işletmelere operasyonel bütünlüklerini artırmaları ve dijital risk yönetimi stratejilerini yeniden yapılandırmaları için sağlam, entegre bir çerçeve sağlıyor.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Türk Eximbank Destekleri ve İhracat Finansmanı Toplantısı Uşak’ta Gerçekleştirildi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türk Eximbank Destekleri ve İhracat Finansmanı Toplantısı Uşak’ta Gerçekleştirildi Uşak Ticaret ve Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde, ihracatçı firmaların finansmana erişimini kolaylaştırmak ve Türk Eximbank tarafından sunulan güncel destek mekanizmaları hakkında bilgilendirme sağlamak amacıyla “Türk Eximbank Destekleri ve İhracat Finansmanı Toplantısı” düzenlendi. Toplantı, ihracatçıların yoğun katılımıyla gerçekleşti.

Türk Eximbank Destekleri ve İhracat Finansmanı Toplantısı Uşak’ta Gerçekleştirildi

Etkinliğe, Türk Eximbank Ege Bölge Müdürü Gülom Timurhan, Denizli Şube Müdürü Mehmet Yıldırım ile Ege Bölge Sigorta Pazarlama ve Koordinasyon Müdürü Zeynep Kandiyeli konuşmacı olarak katıldı. Yetkililer tarafından kısa, orta ve uzun vadeli kredi programları ile ihracat alacaklarının sigortalanmasına yönelik uygulamalar hakkında kapsamlı bilgiler paylaşıldı.

Toplantıda, küresel ticaretin hızla değişim gösterdiği günümüzde ihracatçılar açısından doğru ve güncel bilgiye zamanında erişmenin kritik öneme sahip olduğunun altı çizildi.

Uşak Ticaret ve Sanayi Odası yetkilileri, toplantıya katılım sağlayan tüm üyelere ve katkı sunan paydaşlara teşekkürlerini iletti.

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

ELEKTRONİK DEFTER ZORUNLULUĞU BAŞLADI: UYMAYAN ŞİRKETLER ‘DEFTERSİZ’ SAYILACAK!

Yayınlanma:

|

Dijital dönüşümle birlikte iş dünyasında da köklü değişiklikler yaşanıyor. Özellikle şirketlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirirken zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan sistemlerden biri olan elektronik defter (e-defter) uygulaması, artık birçok şirket için zorunlu hale geliyor.

Elektronik Defter Nedir?

Elektronik defter, Türk Ticaret Kanunu ve ilgili tebliğler kapsamında şekil şartlarına bağlı kalmaksızın; pay defteri, yönetim kurulu karar defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defteri gibi belirli ticari defterlerin elektronik ortamda tutulmasını ifade eder. Bu sistem ETDS (Elektronik Ticari Defter Sistemi) üzerinden yürütülür ve kayıtların güvenli bir şekilde oluşturulmasını, saklanmasını ve gerektiğinde ibraz edilmesini sağlar.

Neden Elektronik Defter?

Faydaları:

  • 📌 Zaman ve maliyet tasarrufu: Noter, kâğıt, arşiv gibi giderler ortadan kalkar.

  • 📌 Kolay erişim: Defterler internet üzerinden yetkililerce anında görüntülenebilir.

  • 📌 Veri güvenliği: Elektronik imza ile değiştirilemez, güvenli kayıtlar oluşturulur.

  • 📌 Denetim kolaylığı: Yetkili makamlarca hızlı erişim sağlanır.

Kimler Elektronik Defter Tutmak Zorunda?

📌 01.01.2026 itibarıyla tüm yeni kurulan şirketler elektronik ortamda defter tutmak zorundadır.
📌 01.07.2025 itibarıyla, kuruluşu ve esas sözleşme değişikliği Ticaret Bakanlığı iznine tabi şirketler için bu zorunluluk başlamaktadır.
📌 Örnek şirket türleri: Bankalar, sigorta şirketleri, bağımsız denetim şirketleri, SPK’ya tabi şirketler, finansal kuruluşlar vb.

Uymayan Şirketler İçin Riskler

Elektronik defter yükümlülüğü kapsamındaki şirketler, bu sisteme geçmedikleri takdirde hiç defter tutmamış sayılır. Bu durum;

  • Vergi cezası,

  • Ticari ihtilaflarda delil yetersizliği,

  • Hukuki sorumluluklar
    gibi ciddi sonuçlar doğurabilir.

Kullanım Nasıl Oluyor?

  • Giriş etds.ticaret.gov.tr üzerinden e-Devlet, e-imza veya internet bankacılığı ile yapılır.

  • Sistemi kullanacak kişiler şirketin yönetim organı tarafından yetkilendirilmelidir.

  • Sistem ücretsiz olarak Ticaret Bakanlığı tarafından sunulmaktadır.

Dijitalleşme artık tercihten çok zorunluluk haline gelmiştir. Elektronik defter uygulaması, hem mevzuata uyum sağlamak hem de şirket içi süreçleri daha etkin yönetmek için kaçınılmaz bir adımdır. Özellikle 2025’in ikinci yarısından itibaren bu geçişi planlamayan şirketlerin ciddi yasal ve ticari sonuçlarla karşılaşabileceği unutulmamalıdır.


📌 www.bankavitrini.com olarak şirketlerin dijitalleşme sürecindeki tüm gelişmeleri yakından izliyor ve okurlarımıza anlaşılır şekilde aktarıyoruz.

DETAYLI BİLGİ:  100 SORUDA ELEKTRONİK DEFTER 

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.