Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

FED temkinli, ECB indirime gidiyor! Teknoloji devleri sarsıldı, Apple bekleniyor

Yayınlanma:

|

FED dün akşam sonuçlanan yılın ilk olağan toplantısında politika faizini %4,25 – %4,50 aralığında sabit tuttu. Böylelikle, 2024 yılı son çeyreğinde toplamda 100 baz puan faizi indirimine gitmesi ardından “bekleme” sürecine geçti. Başkanı Powell, enflasyon ve istihdam verileri netleşene kadar faiz indirimine gitmek için acele etmeyeceklerini belirtti. Powell, Trump yönetiminin göç, tarifeler, vergiler gibi konularda alacağı kararların ekonomik etkilerini değerlendirmek için beklediklerini söylerkeni Trump’ın yorumlarına da yanıt vermeyerek FED’in bağımsızlığına vurgu yapmak suretiyle yalnızca ekonomik verilere dayanarak karar aldıklarını vurguladı.

FED’in açıklamasında enflasyonun son aylarda yatay seyrettiği ancak hâlâ yüksek olduğu ifade edildi. Politika yapıcılar, faiz indirimlerini durdurarak enflasyonun düşmeye devam ettiğine dair daha fazla veri beklemeyi tercih ettiklerini anlıyoruz. Powell, para politikasının mevcut durumda iyi konumlandığını ve faizleri çok hızlı veya fazla düşürmenin enflasyonla mücadeleyi zorlaştırabileceğini söyledi. Piyasa beklentilerine göre, FED’in faiz indirimine en erken Haziran ayında başlaması beklenirken, karar ile birlikte açıklanan politika metninde enflasyonun düştüğüne dair önceki %2 referansın kaldırılması, merkez bankasının enflasyon konusunda hâlâ temkinli olduğunu gösterdi. Başkan Powell ibare değişikliğini herhangi bir politika sinyali olarak yorumlanmaması gerektiğini bizzat altını çizse de, FED’in ılımlı şahin duruşunu koruduğunu ve yıl içinde sınırlı sayıda faiz indirimi planladığını düşündürmeye devam etti.

Piyasalarda adeta deprem etkisi yaratan DeepSeek, önem sırasında bir miktar da olsun gerilerken, Nvidia hisseleri, Çin’e yönelik çip satışlarını kısıtlamaya yönelik Trump yönetiminin düzenlemeleri araştırdığı haberi üzerinde dün geceyi düşüşle tamamladı. Nvidia hisseleri, Çinli girişim DeepSeek’in yeni bir uygun maliyetli yapay zekâ modelinin popülerliği, yatırımcıların Nvidia’nın gelecekteki çip satışları ve ABD’nin piyasa hâkimiyeti konusunda endişelenmesine neden oldu. Nvidia hisseleri Pazartesi günü %17 düşüp Salı günü %9 toparlaması ardından, dün akşam patlak veren Bloomberg raporu sonrası geceyi %4 düşüşle tamamladı.

Öte yandan, dün akşam gözler Tesla, Microsoft ve Meta gibi devlerin açıkladığı bilançolarını yakından takip etti. Microsoft’un bulut bilişim kolu Azure için öngördüğü büyüme, Wall Street beklentilerinin altında kaldı ve bu durum, şirketin hisse değerinde %4,5 oranında düşüşe neden oldu. Yatırımcılar, yüksek yapay zekâ harcamalarının beklenen gelirleri henüz sağlamamasından ve Çinli rakiplerin daha düşük maliyetli modeller üretmesiyle yaşanabilecek fiyat savaşlarından endişe ediyor. Microsoft’un yapay zekâ alanındaki öncü konumu devam etse de, yatırımcılar yapılan büyük yatırımların ne zaman ve nasıl kazanca dönüşeceğine dair daha net bir yol haritası bekliyor.

Tesla, 2025’in ilk yarısında daha uygun fiyatlı yeni elektrikli araçlarını piyasaya sürmeyi ve Haziran ayında ücretli otonom araç hizmeti testlerine başlamayı planladığını duyurdu. Bu gelişmeler, beklentilerin altında kalan çeyreklik finansal sonuçlara rağmen yatırımcıları heyecanlandırdı ve hisselerin %4 artmasını sağladı. Şirketin üretim maliyetlerini düşürmesi ve otonom sürüş teknolojisine odaklanması, uzun vadeli büyüme için olumlu görüldü. Ancak, araç satış kâr marjı beklentilerin altında kaldı ve yıllık teslimatları ilk kez düştü. Çinli ve Avrupalı rakiplerin düşük maliyetli modellerle rekabeti artırması, Tesla için bir zorluk oluşturuyor. Ayrıca, ABD Başkanı Trump’ın planladığı yeni gümrük tarifelerinin Tesla’nın tedarik zincirini ve kârlılığını olumsuz etkileyebileceği de düşünüyoruz.

Meta ise 2024’ün dördüncü çeyreğinde beklentileri aşan gelir elde ederken, 2025’in ilk çeyreği için öngördüğü satış rakamları yatırımcıları tatmin etmedi. Şirketin yapay zekâ ve metaverse yatırımlarına büyük bütçeler ayırması, bu harcamaların getirisinin belirsizliği nedeniyle yatırımcılar arasında soru işaretleri yarattı. CEO Mark Zuckerberg, Meta’nın açık kaynak yapay zekâ stratejisini savunurken, Çinli DeepSeek’in düşük maliyetli AI modellerinin rekabeti artırdığına dikkat çekti.

Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarının, Ay Yeni Yılı tatili nedeniyle düşük işlem hacmiyle karışık bir seyir izlediğini görüyoruz. FED’in politika faizini sabit tutması ve faiz indirimi konusunda acele edilmeyeceği mesajı sonrasında dolar yatay bir seyir izlerken, ABD borsaları geceyi hafif de olsun düşüşle kapattı. Bu sabah ABD vadeli işlemlerin hafif de olsa yükseldiğini not etmemiz gerekiyor. ABD’de 10 yıllık devlet tahvilinin getirisi %4,50 seviyesinde yatay bir seyir izlerken, altının ons fiyatı 2,760 dolar seviyelerinde ve tüm zamanların zirve seviyesinin hemen altında bir sonraki hamle için enerji biriktirdiğini görüyoruz.

Gümüşün ons fiyatı ise her ne kadar olumlu bir görünüm sergilese de, son üç haftadır 31 dolar seviyesini aşmakta zorlandığını görüyoruz. Teknik mânâda 31 dolar üzerinde haftalık bir kapanış, yukarı yönlü isteği kamçılayacaktır. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı, son iki haftadır sert bir şekilde gerileyerek 83 dolar seviyesinden 76 dolar seviyesine kadar geldi. Petrol ve EUR’yu beğenmemeye devam ettiğimizin altını çizelim. Bugün menüde Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz kararı bulunuyor. ECB’nin zayıf ekonomik büyümeye karşı faiz oranlarını 25 baz puan düşürmesine kesin gözüyle bakıyoruz.

Enflasyonun hedefe yaklaşması ve ekonomik durgunluğun derinleşmesi faiz indirimlerini desteklerken, ekonomik zayıflık ve ticaret gerilimlerinin daha fazla indirimi de tetikleyebileceğini düşünüyoruz. ABD’de teknoloji hisselerindeki düşüş ve Trump’ın gümrük tarifeleri konusundaki belirsizlikleri, yatırımcıları piyasalardaki dalgalanmalardan korunmak için alternatif varlıklara yönelmeye devam etmesi ile son günlerde Japon yeni ve Avrupa kurumsal tahvilleri gibi varlıklar talep görürken, YEN ve EUR’nun da yükseldiğine şahit olduk. Lâkin, ABD ile Avrupa arasında daha da açılacak faiz farkı nedeniyle özellikle EUR’da yükselişin kalıcı olmayacağını, paritenin ise psikolojik 1 seviyesinden pek de uzaklaşamayacağını düşünüyoruz.

Teknoloji devleri Microsoft, Tesla ve Meta’nın karışık gelen bilanço sonuçları kafalarda soru işaretleri ve belirsizlik yaratırken, bugün Apple’ın sonuçları ise merakla bekleniyor. Her hafta perşembe günü olduğu üzere, Türkiye cephesinde TCMB ve BDDK’nın haftalık bültenlerini yakından takip edeceğiz. Haber akışında yurt dışı kaynaklı gelişmeler ön plana çıkınca, Türkiye ile ilgili yazacak çok da yeni bir gelişme göremedik. Borsa İstanbul dün günü %0,4 oranında düşüşle tamamlarken, bankacılık cephesinde kayıplar ise ön plana çıktı. USDTRY kuru otoritenin izin verdiği ölçüde salınmaya devam ederken dün gün boyu 35,75 seviyelerinde yatay bir görünüm kaydetti. CDS risk primi de benzer bir şekilde 260 baz puan seviyesinin etrafında dar bir bantta kalmaya devam etti.

Emre Değirmencioğlu

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

KKM Dönemi Bitiyor mu? Merkez Bankası Vites Yükseltti

Yayınlanma:

|

21 Haziran 2025 tarihli Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) basın duyurusu ile makroihtiyati çerçevede yapılan değişiklikleri ve bunların Türk lirasına geçişi destekleme amacı ile değişikliğe gitti:

Düzenlemelerin anlamını madde madde şöyle açıklayabiliriz:

 1. TL Mevduat Payı Hedefleri

  • Gerçek kişi TL mevduat oranı %60’ın altında olan bankalar için hedef artırıldı.

  • %60-%65 arasında olan bankalara ise aylık %0,4 puan artış hedefi getirildi.

    • Bu düzenleme, bankaların TL mevduat toplamını artırmalarını teşvik ediyor. TL’ye geçiş hızlandırılmak isteniyor.

2. KKM Zorunlu Karşılık Oranı Arttırıldı

  • Kur Korumalı Mevduat (KKM) için zorunlu karşılık oranı %33’ten %40’a çıkarıldı.

    • Yani bankalar artık daha fazla karşılık ayırmak zorunda, bu da KKM’yi daha maliyetli hale getiriyor.

    • Dolayısıyla KKM’den çıkış teşvik ediliyor, TL vadeli mevduata geçiş isteniyor.

3. KKM Faiz Sınırlaması Gevşetildi

  • KKM hesaplarında uygulanabilecek asgari faiz oranı, politika faizinin %50’si yerine %40’ı olarak belirlendi.

    • Bankaların KKM’ye uygulayacağı faiz düşürülebilecek. Yine KKM’nin cazibesi azaltılıyor.

4. KKM’den TL’ye Geçiş

  • KKM’den TL mevduata geçişi teşvik için hedef korunurken, KKM’nin yenilenmesi sınırlandırılıyor.

    • Bu, KKM’den TL’ye dönüşü zorunlu ve sürekli hale getirmeye yönelik bir adım.

5. TL Mevduata Geçişi Kolaylaştırıcı Adım

  • 1 aydan uzun vadeli ve değişken faizli TL mevduat açılmasına izin verildi.

    • Faiz endeksleri (TÜFE, ÜFE, TLREF vs.) ile bağlantılı değişken faizli mevduat açılabilecek.

    • Bu, yüksek enflasyon ortamında TL’ye ilgiyi artırmayı amaçlar.

6. Yabancı Para Mevduat Zorunlu Karşılık Oranı Düşürüldü

  • Yabancı para mevduatın TL karşılığı olarak tutulması gereken zorunlu karşılık oranı %4’ten %2,5’e düşürüldü.

    • Bu, bankaların döviz kaynağı üzerindeki yükü biraz azaltır. Ancak genel politika yine TL’ye geçişi desteklemeye yöneliktir.

GENEL DEĞERLENDİRME

Bu adımların genel amacı:

  • Kur Korumalı Mevduat’tan (KKM) çıkışı hızlandırmak,

  • TL vadeli mevduatın cazibesini artırmak,

  • Bankaları TL’yi teşvik etmeye zorlamak,

  • Para politikasının etkinliğini artırmak (yani faiz kararı ile tasarruf kararları arasındaki bağı güçlendirmek).

Resim

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Krizler sıradanlaştı mı? Yatırımcı artık şok olmuyor!

Yayınlanma:

|

Günümüz finans dünyasında yatırımcılar adeta birer kriz savaşçısı haline geldi. Son 30 yılda yaşanan ekonomik, jeopolitik ve finansal sarsıntılar, yatırımcıların reflekslerini keskinleştirdi, risk algılarını yeniden şekillendirdi. Ancak bu “alışma” hali bir bağışıklık mı yoksa rehavet mi, tartışmaya açık.

Şoklara bağışıklık mı kazandık?

Yatırımcılar artık krizleri sadece endişe verici gelişmeler olarak değil, fırsat alanları olarak da görebiliyor. Bunun başlıca nedenleri:

  • Merkez bankalarının krize müdahale refleksleri güçlendi. “FED put” olarak adlandırılan politika sayesinde yatırımcılar diplerde alım yapma cesaretini artırdı.

  • Davranışsal finans bilgisi yayıldı; sürü psikolojisi daha bilinçli değerlendiriliyor.

  • Portföy çeşitliliği arttı: Hisse senetleri, altın, kripto, emtia gibi alternatif yatırım alanlarına yönelim yükseldi.

Ancak bu bağışıklık yanıltıcı olabilir. Tarih defalarca gösterdi ki her yeni kriz kendi doğasını taşır ve eski çözümler her zaman işe yaramaz.

Yakın tarihteki büyük piyasa şokları

Aşağıdaki tablo, son 35 yılda yatırımcıların karşı karşıya kaldığı önemli piyasa şoklarını özetliyor:

Yıl Olay Etkisi
1987 Kara Pazartesi Dow Jones %22 düştü. Panik satışlar algoritmik işlemleri tetikledi.
1997 Asya Krizi Tayland’dan başlayan kriz Asya borsalarını çökertti.
1998 Rusya Krizi – LTCM Hedge fonların sistemik riski ortaya çıktı. FED müdahale etti.
2000 Dot-com Balonu Teknoloji hisseleri %70’ten fazla düştü. Nasdaq çakıldı.
2008 Küresel Finansal Kriz Lehman Brothers battı, dünya resesyona girdi.
2010–2012 Avrupa Borç Krizi Yunanistan ve Güney Avrupa ekonomileri sarsıldı.
2016 Brexit Sterlin tarihi düşüş yaşadı. Avrupa’da birlik tartışıldı.
2020 COVID-19 Piyasalar çöktü. Petrol negatife indi. Genişlemeci politikalar devreye girdi.
2022 Ukrayna-Rusya Savaşı Enerji ve tarım fiyatları patladı, küresel enflasyon başladı.
2023 Bankacılık Krizi (SVB, Credit Suisse) Bankacılık sistemine güven sorgulandı. Risk iştahı azaldı.
2024–2025 İran-İsrail Gerginliği Orta Doğu kaynaklı jeopolitik risk yeniden fiyatlandı.

Yatırımcının yeni refleksleri

Günümüz yatırımcısı geçmişe kıyasla daha stratejik davranıyor:

  • “Buy the dip” (düşüşte al) mantığı benimsendi.

  • Hızlı portföy rotasyonu ve likiditeye yönelim arttı.

  • Algoritmik işlemler sayesinde tepkiler daha hızlı ancak daha volatil.

Tehlike: krizlere alışmak

Yatırımcılar krizlere alıştıkça, bazı tehlikeli eğilimler de doğuyor:

  • Rehavet: “Nasıl olsa merkez bankaları kurtarır” düşüncesi hâkim olabilir.

  • Aşırı risk alma: Kriz sonrası sert yükselişler beklentisiyle riskli varlıklara aşırı yönelim.

  • Gerçek risklerin göz ardı edilmesi: Jeopolitik ya da yapısal riskler yeterince fiyatlanmıyor olabilir.

Bağışıklık mı, körlük mü?

Yatırımcılar şoklara karşı daha hazırlıklı olabilir ancak bu hazırlık, rehavete dönüşmemeli. Finansal sistem her zaman yeni riskler üretmeye devam eder. Bugün yaşanabilecek bir jeopolitik kriz, iklim krizi, siber saldırı veya küresel borç sorunu, piyasaları yeniden sarsabilir.

Bu nedenle yatırımcı için en önemli kural hâlâ geçerli:

“Geçmişteki krizleri hatırla, ama bir sonrakinin farklı olacağını unutma.”

Erol TAŞDELEN-Ekonomist     www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Trump iki hafta süre verdi: İran’a ani saldırı riski ‘şimdilik’ azaldı

Yayınlanma:

|

Yazan:

FED Başkanı Powell’ın yüksek belirsizlik ortamında temkinli davranarak, Trump’ın tarifelerinin etkileri netleşmeden faiz indirimi yapmadığı hatta “şu an ne olacağını kimse bilmiyor, biz de bekleyip göreceğiz.” dedi olağan toplantısının ertesi günü, İsviçre Merkez Bankası politika faizini 25 baz indirerek üç yıl önceki %0 seviyesine geri çekti. Norveç Merkez Bankası ise dün sürpriz bir şekilde politika faizini 25 baz puan indirerek %4,00 seviyesine çekti. Bu, bankanın 2020’den bu yana gerçekleştirdiği ilk faiz indirimi oldu. İngiltere Merkez Bankası ise faizini beklendiği üzere %4,25 seviyesinde sabit bırakırken, gevşemeye açık kapı bırakması dikkat çekti.

Akabinde sahneye çıkan TCMB, jeopolitik gelişmeleri ve tarife savaşlarının getirdiği belirsizliğe işaret edere politika faizini %46 seviyesinde sabit bırakırken, beklentimizin aksine faiz koridorunu simetrik bir hâle de getirmedi. Mevcut belirsizlik ortamında, ihtiyaç olması durumunda, borç verme faizi oranını %49 seviyesinde bırakarak aslında 300 baz puan ilave sıkılaşma esnekliğini korudu. Son günlerde AOFM, TCMB’nin politika faizi olan %46 seviyesine gerilerken, dün BIST repo faizi (TLREF) ise %47 seviyesine yükseldi.

Tansiyonun artmadığı günlerde iş gören faizin %46’ya yeniden gerileyeceğini düşünüyoruz. TCMB’nin şahin bir duruş sergilemesine rağmen, eğer işler önümüzdeki 45 gün içerisinde ‘çirkinleşmezse’, Temmuz toplantısında kuvvetli bir faiz indirim ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu düşünüyoruz! Biraz daha büyük resimden bakarsak, Temmuz’da en az 350 baz puan faiz indirimi beklerken, sene sonu politika faizinin %35 seviyesine gerilemesini bekliyoruz.

Dönelim kararın piyasa yansımasına…  USDTRY kuru dün gün 39,25 seviyelerinde tamamlaması ardından bu sabah, pazartesi valörlü işlemlerde, gerek üç günlük fonlama maliyet gerekse de hafta sonu riski almak istenmemesi nedeniyle ilk işlemlerin 39,65 seviyelerinden eşleştiğini görüyoruz. Yüksek faiz ortamının şirketler üzerinde baskı kurması, finansman maliyetlerinde artışın yarattığı kârsızlık sorunu, üzerine tuz biber olan jeopolitik gelişmeler ve petrol fiyatlarının yüksek seyri, hisse senedi cephesinde havanın bozulmasına neden oldu: BİST100 endeksi günü %1 düşüle tamamlarken, haftanın genelinde şimdilik %2,25 düşüş sergiledi. Ana endekste aşağıda 9,000 yukarıda ise 9,700 oyun sahasının çizgilerini temsil ediyor. Kırdığı yöne doğru hareketin ivme kazanmasını bekliyoruz. CDS risk primi bebek adımları ile 315 baz puan seviyesine yükselirken, TCMB’nin şahin duruşuna paralel iki yıl vadeli gösterge tahvil basit faizi yeniden %40 seviyesinin altına geriledi.

Türkiye ile ilgili paragrafı kapatmadan, TCMB ve BDDK’nın haftalık verilerine de bakmak isterim. 13 Haziran ile sona eren haftada, yurt içi yerleşiklerin parite etkisinden arındırılmış döviz hesapları (DTH) 2,9 milyar dolar artış kaydetti. Bu rakam bir önceki hafta yine kurumsal müşteriler kaynaklı 2,6 milyar dolar azalmıştı. Bu nedenle çok fazla anlam yüklemek istemedik. BDDK verisine göre, KKM hacmi 5,2 milyar TL azalışla 566 milyar TL seviyesine geriledi. KKM hacmi çok küçüldüğünden azalış hızı da iyice ivme yitirdi. KKM’nin toplam mevduat stokundaki payı %2,5 seviyesine gerilerken, DTH ve KKM’nin toplamdaki payı ise önceki haftaya göre önemli bir değişim göstermeden %41 oldu (TL payı ise ~ %59). TCMB’nin 18 Haziran valörlü işlemlerinde net yabancı para pozisyonu yaklaşık 0,6 milyar dolar artışla manşet rakam 24,3 milyar dolar seviyesine geldi (bakınız grafik). Daha geniş bir açıdan bakarsak, sene sonunu ile siyasi iklimin değiştiği 19 Mart arasında 22 milyar dolar biriktiren TCMB, 19 Mart ile 28 Nisan arasında 50 milyar dolar rezerv kaybetmesi ardından yeniden yavaş yavaş rezerv biriktirmeye çabaladığını görüyoruz. Yabancıların menkul kıymet pozisyonu net anlamda 1,1 milyar dolar iyileşirken, hisse senetlerine ilginin yeniden tırmandığını da not edelim.

ABD piyasalarının Juneteenth tatili nedeniyle kapalı olması, Asya seansına net yön vermedi. Bu sabah ABD vadeli işlemlerinde %0,25 oranında düşüşler göze çarparken, yeni gün başlangıcında Pasifik’in diğer ucunda ise iyimser bir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz. Kore ve Hong Kong borsaları %1’in üzerinde yükselirken, gösterge endeks Tokyo borsası, güçlenen YEN nedeniyle yatay bir seyir izliyor. Japonya’da Mayıs ayında çekirdek enflasyon gıda fiyatlarının öncülüğünde yıllık %3,7’ye yükselerek son iki yılın zirvesine çıktığını ve merkez bankasının hedefinin üstünde kalmaya devam ettiği görüyoruz.

İsrail-İran savaşının şiddetlenmesi ve Trump’ın olası ABD müdahâlesine yönelik kararını iki hafta içinde açıklayacak olması, küresel piyasalarda temkinli iyimser bir seyre yol açtı. Petrol fiyatları jeopolitik risklerle desteklense de, Brent bu sabah %2,5 düşüşle 76,80 dolar seviyesine geriledi (son üç haftada yükseliş %19). Benzer bir etkinin kıymetli madenler cephesinde de etkili olduğunu görüyoruz. Altının ons fiyatı hafta genelinde %2,25 düşüşle 3,350 dolar seviyesine gerilerken, gümüşün ons fiyatı ise hafta başı 37,30 dolar seviyesine kadar yükselmesi ardından 35,80 seviyesine geri çekildi. Benzer bir şekilde riskin arttığı son günlerde değer kazanan dolar da (DXY) bu sabah kazanımlarını geri verdi.

Bu arada haftaya yapacağım sunum için çalışırken, Hürmüz Boğazı’nı ve İran’ın ihracatı hakkında derinlemesine araştırma yaptım. ABD ile Çin arasında başlayan jeostratejik rekabetin tetiklediği tarife savaşları tüm haşmetiyle devam ederken, İran’ın ihraç ettiği petrolün %90’ını kim alıyor biliyor musunuz? Evet, Çin! Büyük resimde, daha önce de değindiğim üzere, İsrail’in son dönemde Hamas ve Hizbullah gibi örgütlere yönelik artan operasyonel baskısı, İran’ın askeri ve nükleer altyapısına doğrudan saldırı ile uzun süredir beklenen ancak ertelenen rejimi devirme sürecinin fiilen başlaması, Suriye, Lübnan ve Irak gibi ülkelerdeki güç boşluklarını hep birlikte geniş bir açıdan değerlendirmek gerekiyor. Bu yeni tablonun şimdilik enerji fiyatları ve güvenlik politikaları üzerinden Türkiye’ye olumsuz etkisi ön planda olsa da, İran’ın etkisinin zayıflaması, Türkiye’nin diplomatik ve jeopolitik manevra alanını genişletebilir. Suriye’nin kuzeyindeki terör yapılarının tasfiyesi, PKK’nın silah bırakma sürecinin hızlanması ve belki de Kıbrıs’a kadar uzanacak daha dengeli bir diplomasi ortamının oluşması gibi olumlu gelişmelerin de önünü açabileceğini düşündüğümüzün altını bir kez daha çizmek istiyoruz. Tüm bu gelişmelerin belki de en dikkat çekici sonuçlarından biri ise, Çin’in enerji arz güvenliği açısından daha kırılgan ve dışa bağımlı hâle gelmesidir.

Mali piyasaların gündeminde bugün Türkiye cephesinde tüketici güven endeksi ve merkezi yönetim borç stoku, dışarıda ise İngiltere’de perakende satışlar ve ABD Philadelphia FED endeksi takip edilebilir. Herkese güzel bir hafta sonu dileriz.

TCMB net döviz pozisyonu (tüm swaplar ve hazine dövizleri hâriç)

1750393777de952173ce1360eb447297a426318bf9_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.