Connect with us

GÜNCEL

Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı’na en yüksek teklifi veren Vahit Karaarslan kim?

İstanbul’un en büyük marinası olan Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı’nın 40 yıllık işletme hakkı için düzenlenen ihalede 505 milyon dolarla en yüksek teklifi veren Vahit Karaarslan, 1975 doğumlu, Diyarbakırlı bir iş insanı

Yayınlanma:

|

Türkiye’nin ikinci, İstanbul’un en büyük yat limanı olan Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı için 40 yıllığına işletme hakkı verilmesi ihalesi 16 Temmuz’da düzenlendi. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından yapılan ihaleye 6 şirket ve ortaklık katıldı ve 300 milyon dolar ile açık artırma başladı. İhalede Koç Holding ortaklığı Tek-Art Kalamış ve Fenerbahçe Marmara Turizm Tesisleri A.Ş. favori olarak görülüyordu. Çünkü hem yıllardır marinayı işletiyorlardı hem de denizcilik Rahmi Koç’un özel ilgi alanı olduğu için Kalamış Yat Limanı farklı bir yere sahipti. Ancak yapılan ihalede Koç Holding ortaklığı olan şirket 504 milyon dolar ile en yüksek teklifte bulunan ikinci şirket oldu. 505 milyon dolar veren Vahit Karaarslan ise limanı 40 yıllığına işletme hakkı için düzenlenen ihalede en yüksek teklifi verdi.

İhale sonrası dikkatler Vahit Karaaslan ve şirketine çevrildi. Başta sosyal medya olmak üzere hakkında parça parça bilgiler paylaşılmaya başlandı. Hatta kendisi için “Antalya’yı baştan inşa eden kişi” yorumları yapıldı.

Fenerbahçe Kalamış Marina’nın bugünü ve projesi

Karaarslan, 1975 Diyarbakır doğumlu. 27 yıl önce ticarete atıldı. Önce tarım, ardından akaryakıt ve gayrimenkul sektörüne girdi. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, ailesinin tarım ve hayvancılıkla uğraştığını söylediği Vahit Karaarslan’ın inşaat sektörüne girdikten sonra büyümeye başladığını anlattı: “2000’li yıllarda TOKİ ihalelerine katıldı ve büyük ölçekli inşaat projeleri yürüttü. 2009’da Diyarbakırspor yönetimine girdi, 2013’te de Ticaret Odası meclis üyeliği görevini üstlendi. Daha sonraki dönemde bölgede büyümek isteyen diğer şirketler gibi başka illerde yatırım yapmaya başladı.”

Antalya’da ihaleler kazandı

Karaarslan önce Antalya’da şirket şubesi açtı ve burada Özelleştirme İdaresi’nin ihalelerine girdi; aldığı arsalara projeler üretti. Örneğin 2016’da Antalya’nın Kepez ilçesinde bulunan ve Sümer Holding’e ait olan 11 bin 641 metrekarelik arsayı ÖİB’nin açtığı ihalede 4 milyon 830 bin dolara aldı. 2021’de de yine Sümer Holding’in Antalya Aksu’da özelleştirilen 23 bin metrekarelik arsasına 176 milyon TL verdi. Şirketin web sitesinde Antalya’da 4 projesi olduğu görülüyor. Bunlar 249 dairelik Rengi Antalya Green Life, 99 dairelik Rengi Antalya Green Park, 436 dairelik Rengi Antalya ve kaç daire yapılacağı açıklanmayan Rengi Antalya Premium. “Antalya’yı baştan inşa etti” yorumlarına sebep olan 3 projedeki toplam daire sayısı 784.

Rekortmenler listesinde yok

Vahit Karaarslan, başka illerde de ÖİB’den ihaleler kazandı. 2018’de Diyarbakır Kayapınar’da yine Sümer Holding’in mülkiyetinde olup özelleştirilen 38 bin metrekarelik taşınmazı 7 milyon 608 bin dolara satın aldı. 2019’da Aydın Didim’de yine Sümer Holding arazisini 1 milyon 29 bin dolara, 2023’te ise İzmir Konak’ta bulunan ve Karayolları Genel Müdürlüğü’ne kayıtlı 8 bin metrekarelik taşınmazı 651.5 milyon TL’ye, bu yılın ocak ayında Ankara Çankaya’da bulunan Hazine’ye ait 18 bin metrekarelik araziyi 461 milyon TL karşılığında aldı. Buraya bir not da düşmek gerek; Vahit Karaarslan ne Antalya’da ne de Diyarbakır’da bu yıl açıklanan 2022 vergi rekortmenleri ilk 100 listesinde yer alıyor. Bunun iki nedeni olabilir; ya ilk 100’e giremedi ya da adının gizli kalmasını istedi.

İstanbul’daki en büyük kapasiteli marinaİhaleye ilişkin hazırlanan kısa tanıtım dokümanında yer alan bilgilere göre, Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı 1288’i denizde ve 220’si karada olmak üzere toplamda 1508 yat bağlama kapasitesine sahip. Bu özelliğiyle Türkiye’nin ikinci, İstanbul’un en büyük yat limanı olan Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı, İstanbul’da bulunan toplam kapasitenin yüzde 22’sini, Türkiye’nin ise yüzde 6’sını temsil ediyor. 1987’de hizmet vermeye başlayan marina, Aralık 1998’den bu yana Setur adıyla da bilinen Tek-Art Kalamış Fenerbahçe Marmara Turizm A.Ş. tarafından işletiliyor.

“Teknem yok, binmem keyif insanı değiliz!”

İhaleyi kazanan Vahit Karaarslan’ı hikayesini öğrenmek için aradığımızda önce sorularımıza cevap verdi ancak daha sonra zamanının olmadığını söyledi. Aramızdaki kısa görüşme ise şöyle gerçekleşti:

Bildiğimiz kadarıyla Diyarbakır merkezli bir firmasınız. Başlangıç hikayeniz nedir?

Biz 97-98’de tarım firması olarak kurulduk, daha sonra akaryakıt, daha sonra arsa, en son da inşaat.

İnşaatı seçmenizin özel bir nedeni var mı?

Bazı işlerin büyümesi sınırlıdır ama inşaat ve gayrimenkulde sınır olmadığı için bu sektöre girdik.

Diyarbakır’dan sonra da Antalya’da projeler üretmişsiniz…

Sadece Antalya değil. TOKİ’den, Milli Emlak’tan, Çevre Şehircilik’ten, Özelleştirme’den Türkiye’nin böyle rahat satılabilecek yerlerinden gayrimenkuller aldık. İstanbul’daysa İstanbul’a, Ankara’daysa Ankara’ya, İzmir’deyse İzmir’e, arazilerimizin bulunduğu yere gittik.

Kaç ilde yatırımınız var?

Antalya, Aydın, İstanbul dahil 14 ilde arsalarımız var.

Hep kamu ihalelerine mi katıldınız?

24 yıldır ilgili devlet kurumlarında ihalelere girip en yüksek teklifi vererek alıyor ve üstüne inşaatlar yapıyoruz.

İnşaat sektöründe yatırımlarınız varken yat işletmeciliği gibi farklı bir sektöre yatırım yapma kararı almanızda ne etkili oldu?

İnsanlar bu son dönemde gittikçe zenginleşiyor. Zenginleşen insanlar arttıkça gördük ki yat sahipliği de artıyor. Yat bağlama yerleri Türkiye’de, hele de İstanbul’da çok sınırlı. Biz burada gelecek gördüğümüz için değişik bir alternatif olarak bu sektöre de girelim dedik. Kısmet olur da bunu başarırsak devamı da gelecek.

Denizcilikle bir ilginiz var mı?

Yok.

Örneğin tekneniz var mı?

Benim teknem yok, tekneye de binmem.

Neden tekneye binmiyorsunuz?

Biz keyif insanı değiliz, bizim amacımız ülkemizdeki zengin insanlara hizmet etmek.

505 milyon doların ödemesini nasıl yapacaksınız?

Özelleştirme İdaresi’nin belli kuralları oluyor. O kurallar çerçevesinde ödenecek. Şu an fazla vaktim yok ve yanlış anlaşılmalara da sebep vermemek için sorularınızı yazılı gönderir misiniz, arkadaşlarım size yardım olacak…

‘AVM ve benzeri büyük kütleli yapılar yapılamaz’

İhale sonrası marinaya AVM inşaatı yapılacak, vatandaşın denize erişimi engellenecek yorumları yapıldı. ÖİB’den Oksijen’e gönderilen bilgi notunda bu konuyla ilgili şu bilgiler paylaşıldı: “Bölgenin doğal ve arkeolojik sit alanı özelliği dikkate alınarak, yat imanında yapılacak her türlü inşaat ve fiziki müdahale öncesinde ÇED raporu alınmasına ilişkin tüm mevzuat hükümlerine uyulacak olup, imar planı hükümleri ile halkın mevcut kıyı kullanımına herhangi bir engel getirilmemiş olup yapılaşma azami ölçüde sınırlandırılmıştır. Bu çerçevede, alışveriş merkezi ve benzeri büyük kütleli yapıların yapılması, plan hükümleri ile engellenmiştir.”

Koç Topluluğu en son 504 milyon dolara çıktı

16 Temmuz’da yapılan ihalede, elemesiz turda en yüksek teklif 300 milyon dolar oldu. İhalenin elemeli yazılı ilk turunda en düşük teklifi veren Silahtaroğlu Mühendislik İnşaat Anonim Şirketi/Sinyar Enterprises-Sole Proprietorship L.L.C Ortak Girişim Grubu, ikinci elemeli yazılı turda ise Ceynak Yatırım Holding AŞ elendi. Ardından 410 milyon dolar başlangıç fiyatı ve 1 milyon dolar artırma aralığıyla ‘açık artırmaya’ geçildi. Can Kültür Sanat Eğitim Kurumları İşletmeciliği Anonim Şirket, en son 469 milyon dolarlık teklif verdi ve ardından ihaleden çekildi. Geriye Koç Holding’e bağlı Tek-Art Kalamış ve Fenerbahçe Marmara Turizm Tesisleri AŞ ile Vahit Karaarslan kaldı. Koç Holding’e bağlı şirket en son 504 milyon dolara çıktı. Karaarslan 505 milyon dolarla ihalede en yüksek teklifi verdi.

Yeni imar planı ile nasıl bir marina geliyor?

2017’de Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından yapılan yeni imar planı iki önemli genişleme imkanı sundu.

Ana mendireğin 300 metre, tali mendireğin 160 metre uzatılması öngörülerek, Kalamış ve Fenerbahçe isimli iki marina birleştirildi. Kabaca, deniz alanı 80 bin metrekare büyüdü. Tekne kapasitesi yeni iskele planlaması ile yüzde 35-50 civarında artacak ve 1500’den 1800 civarına çıkacak.

İmar planında emsal oran yüzde 13’e çıkarıldı. Böylece kara alanı 14 bin 500 metrekareye ulaştı. Bunun içindeki ticaret ve turizm alanı da kabaca 9 bin metrekare olarak belirlendi.

Yeni plana göre:

Toplam deniz alanı: 314.512 metrekare
Toplam kara alanı: 123.247 metrekare
Yüzen iskele: 11.407 metrekare
Kara alanı (Dalgakıran dahil): 111.840 metrekare
İmar planı emsal oran: % 13
Emsal inşaat alanı: 14.539 metrekare
Maksimum ticari alan: 6.978 metrekare
Maksimum turizm tesis alanı: 2.907 metrekare

GAZETE OKSİJEN

Okumaya devam et

GÜNCEL

Şirketlerde Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Neden Şart Olmalı?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Şirketlerin kâr ederek sürdürülebilir şekilde büyümek ve marka değerlerini artırabilmeleri için, kurumsal yönetim ilkelerini benimseyerek kurumsallaşma yolculuğuna çıkmaları artık bir zorunluluk.

Bu süreçte en önemli sermaye ise şüphesiz kaliteli insan kaynağı. İnsan kaynağı deyince şirketin her departmanında görev yapan çalışanlar akla gelse de, bu yazımda şirketin geleceğine yön verecek vizyon ve stratejiler ortaya koyması gereken, icra kuruluna hedef belirleyecek ve bu hedeflerin takibini yapacak Yönetim Kurulu üyeleri özelinde bağımsız üyelere değinmek istiyorum.

Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Nedir?

Malum şirketlerde genelde hissedar üyeler, işin doğası gereğince yönetim kurulu üyeleri olurlar. Hissedarların, şirket yönetim kurulu üyesi olabilmeleri için taşımaları gereken belirlenmiş özel şartlar yok. Ancak şirketin geleceğine yön verecek böylesine önemli bir kurulda yer alacak kişilerin günümüzün zorlu rekabet şartlarında asgari üniversite mezunu olması, en az bir yabancı dil konuşabilmesi, işin gerektirdiği deneyim ve bilgiye sahip olması beklenir.

Peki ama şirketi başarılı bir şekilde yönetmek, kurumsal bir yapıya evirerek daha da büyütmek, gelecek nesillere devredebilmek için sadece hissedar yönetim kurulu üyeleri yeterli mi? Maalesef hayır. Okuyucularımızın akıllarına, şirketlerin zaten profesyonel icra kurulları, genel müdürleri, direktörleri yok mu düşüncesi gelebilir. Tabi ki çoğu şirkette bu kişiler mevcut ama icra organları ile yönetim kurulunun görevlerinin net bir şekilde ayrılması ve icrada yer alan kişilerin aynı zamanda yönetim kurulu üyeliği şapkasını taşımaması gerektiğini artık hepimiz biliyoruz diye düşünüyorum. İşte bu nedenle şirketlerde bağımsız yönetim kurulu üyesi şart.

Her ne kadar Türk Ticaret Kanun’una göre bağımsız yönetim kurulu üyeliği yasal bir zorunluluk olmasa da Sermaye Piyasası Kanun’una göre halka açık şirketlerde bu bir zorunluluk. Nitekim, SPK tarafından yayımlanan Kurumsal Yönetim Tebliğinde de yönetim kurulu içerisindeki bağımsız üye sayısı toplam üye sayısının üçte birinden az ve her durumda bağımsız üye sayısı ikiden az olamayacağı düzenlenmiştir.

Konunun özüne değindiğimize göre, bağımsız yönetim kurulu üyesi nedir bu soruya cevap verecek olur isek, icrada görevli olmayan, üyelik haricinde şirkette başkaca herhangi bir idari görevi veya kendisine bağlı icrai mahiyette faaliyet gösteren bir birim bulunmayan ve şirketin günlük iş akışına ve olağan faaliyetlerine müdahil olmayan kişi olarak tanımlanabilir.

Kimler Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Olabilir?

Kurumsal Yönetim Tebliğine göre özetle aşağıdaki kriterlerin tamamını taşıyan yönetim kurulu üyesi bağımsız üye olarak nitelendirilir:

  • Şirket hissedarı olmamalı
  • Son beş yıl içerisinde, şirkete önemli ölçüde hizmet ve ürün sağlayan firmaların herhangi birisinde ortak, çalışan veya yönetim kurulu üyesi olmamalı
  • Son beş yıl içerisinde, başta şirketin denetimi (vergi denetimi, kanuni denetim, iç denetim de dahil), derecelendirilmesi ve danışmanlığı olmak üzere, yapılan anlaşmalar çerçevesinde şirketin önemli ölçüde hizmet veya ürün satın aldığı veya sattığı şirketlerde, hizmet veya ürün satın alındığı veya satıldığı dönemlerde, ortak (%5 ve üzeri), önemli görev ve sorumluluklar üstlenecek yönetici pozisyonunda çalışan veya yönetim kurulu üyesi olmaması.
  • Bağımsız yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle üstleneceği görevleri gereği gibi yerine getirecek mesleki eğitim, bilgi ve tecrübeye sahip olması.
  • Bağlı oldukları mevzuata uygun olması şartıyla üniversite öğretim üyeleri hariç, kamu kurum ve kuruluşlarında üye olarak seçildikten sonra tam zamanlı çalışmıyor olması.
  • Gelir Vergisi Kanunu’na göre Türkiye’de yerleşik olması.
  • Şirket faaliyetlerine olumlu katkılarda bulunabilecek, şirket ortakları arasındaki çıkar çatışmalarında tarafsızlığını koruyabilecek, menfaat sahiplerinin haklarını dikkate alarak özgürce karar verebilecek güçlü etik standartlara, mesleki itibara ve tecrübeye sahip olması.
  • Şirket faaliyetlerinin işleyişini takip edebilecek ve üstlendiği görevlerin gereklerini tam olarak yerine getirebilecek ölçüde şirket işlerine zaman ayırabiliyor olması.
  • Şirketin yönetim kurulunda son on yıl içerisinde altı yıldan fazla yönetim kurulu üyeliği yapmamış olması.
  • Aynı kişinin, şirketin veya şirketin yönetim kontrolünü elinde bulunduran ortakların yönetim kontrolüne sahip olduğu şirketlerin üçten fazlasında ve toplamda borsada işlem gören şirketlerin beşten fazlasında bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev almıyor olması

Sonuç

Günümüz dünyasında eğer bir şirketin yönetim kurulu, şirketin yeni ufuklara yelken açmasını sağlayabilecek vizyona sahip, hızlı ve rasyonel kararlar alabilen, icra kuruluna şirketin vizyonu doğrultusunda yön verebilen, strateji belirleyen, tabiri caiz ise şirketin beyni olabilecek insanlardan oluşuyor ise o şirketin bir geleceği olması mümkün. Bu kurulun üyelerinin sadece hissedarlardan oluşması ise maalesef yeterli olmamakta. Mutlaka alanında uzman profesyonel yönetici, mali işler & finans uzmanı, hukukçu, mühendis veya akademisyen olan bağımsız üyelerin şirket yönetim kurulunda yer almaları bu anlamda son derece önemli ve değerli bir kazanım. Bu kişiler, çıkar çatışmasından uzak kalarak, icrada görevli olmayan yönetim kurulu üyeleri içerisinde görevlerini hiçbir etki altında kalmaksızın yapabilme olanağı ile de tüm paydaşlara ayrıca güven verebilirler.

Son söz olarak, gerek hissedar kökenli gerekse bağımsız olsun, şirketlerimizde kadın yönetim kurulu üyelerimizin sayısının artması da en büyük temennimiz.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

Okumaya devam et

GÜNCEL

CGTN: Çin ve Orta Asya ülkeleri iş birliğini pekiştirme sözü verdi

Yayınlanma:

|

Yazan:

CGTN, Astana’da düzenlenen ikinci Çin-Orta Asya Zirvesi’yle ilgili Çin ve beş Orta Asya ülkesinin Ebedî İyi Komşuluk ve Dostane İş Birliği Anlaşması’nı imzalamasının önemini vurgulayan, ortak kalkınmayı ve bölgesel iş birliğini teşvik etmek amacıyla Kuşak ve Yol Girişimi aracılığıyla aralarındaki ortaklıkları güçlendirmeye yönelik ortak taahhüde dikkat çeken bir makale yayımladı.

Tarihte ilk defa, bir Orta Asya ülkesi Çin-Orta Asya Zirvesi’ne ev sahipliği yaparken Çin ve beş Orta Asya ülkesinin liderleri salı günü Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen ikinci zirve için bir araya geldi.

Altı ülkenin zirvede Ebedî İyi Komşuluk ve Dostane İş Birliği Anlaşması’na imza atması yeni bir dönüm noktası oldu.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping açılış konuşmasında anlaşmanın amacının ülkeler arasındaki ebedî dostluk ilkesini hukuki bir zemine oturtarak güvence altına almak olduğunu belirtti.

Başkan Xi Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan cumhurbaşkanlarının katıldığı zirveye değinerek “Bu anlaşma bugün için bir dönüm noktası, yarın içinse bir temel taşı.” diye belirtti.

Çin-Orta Asya Ruhunu Yaşatmak

Başkan Xi salı günü yüksek nitelikli kalkınma sayesinde ortak modernleşme arayışına yönelik karşılıklı saygı, karşılıklı güven, karşılıklı çıkar ve karşılıklı yardımlaşma ilkelerini simgeleyen Çin-Orta Asya Ruhunu övdü.

Çin, bir Çin-Orta Asya Mekanizması kurulmasını 2020’de teklif etti. 2022’de aralarındaki diplomatik ilişkilerin 30. yıl dönümünü kutlamak için düzenlenen sanal zirvede, ülkeler mekanizmanın devlet başkanları düzeyine yükseltilmesi teklifinde bulundu.

Bu teklif Çin’in kuzeybatısındaki Xi’an şehrinde düzenlenen ilk Çin-Orta Asya Zirvesi’yle 2023’te hayata geçirildi. Liderler, bu üst düzey toplantının iki yılda bir Çin ve Orta Asya Ülkeleri arasında dönüşümlü olarak yapılmasını kararlaştırdı.

İki yılın ardından, birinci zirvede varılan mutabakatın her alanda hayata geçirildiğini belirten Başkan Xi, iş birliği yolunun istikrarlı bir şekilde genişlediğini ve dostluğun her zamankinden daha güçlü filizlendiğini ekledi.

CGTN’nin yakın zamanda yaptığı bir ankete göre katılımcıların %90’ı Çin-Orta Asya Mekanizması’nın çekişmeyle veya rekabetle ilgili olmadığını, iki taraf için de istikrar, kalkınma ve geleceğe odaklanan iş birliği arayışı için kurulan bir çerçeve olduğunu düşünüyor.

Çin bugüne dek geniş kapsamlı stratejik ortaklıklar kurdu, Kuşak ve Yol iş birliği belgeleri imzaladı ve ortak bir geleceği paylaşan bir topluluk inşa etme vizyonunu ikili ilişkiler düzeyinde beş Orta Asya ülkesinin tümüyle hayata geçirdi.

Çin-Orta Asya Mekanizması Genel Sekreteri Sun Weidong bunun, yüksek düzeyli stratejik karşılıklı güveni ve karşılıklı yarar sağlayan iş birliğini derinleştirme konusundaki kararlılığı her yönüyle gözler önüne serdiğini ifade etti.

Kuşak ve Yol Girişimi’nin sağladığı yüksek nitelikli kalkınma

Başkan Xi Astana zirvesinde ülkelere Çin-Orta Asya Ruhu doğrultusunda hareket etme, yepyeni bir enerjiyle ve daha pratik önlemlerle iş birliğini pekiştirme, Kuşak ve Yol Girişimi’nin (BRI) sağladığı yüksek nitelikli kalkınmayı teşvik etme ve bölge için ortak bir geleceği paylaşan bir topluluk inşa etme amacı doğrultusunda hızla ilerleme çağrısında bulundu.

Başkan Xi, Kuşak ve Yol Girişimi’nin temel unsurlarından biri olan İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’nı ortaklaşa inşa etme hayalini ilk kez 2013’te Kazakistan’ın başkentinde açıklamıştı.

Çin ve bölge ülkeleri bu girişim sayesinde ticaret, dijital ekonomi ve bağlanabilirlik alanlarında güçlü iş birliklerine imza attı. Çin, bölgenin en büyük ticaret ortağı ve önemli bir yatırım kaynağı oldu. Gümrükler Genel Müdürlüğü verilerine göre Çin-Orta Asya arasındaki ticaret hacmi 2024’te rekor seviyeyle 94,8 milyar dolara ulaştı; Çin’in bölgeye yaptığı toplam yatırım ise 30 milyar doları aştı.

CGTN anketine göre katılımcıların %92,4’ü Kuşak ve Yol Girişimi’nin Çin ve Orta Asya arasındaki yüksek düzeyli iş birliğini destekleyen, kamu yararına hizmet eden önemli bir uluslararası proje olduğunu kabul ediyor.

Başkan Xi salı günü Çin ve Orta Asya ülkelerine aralarındaki iş birliği çerçevesini daha sonuç odaklı, verimli ve fazlasıyla entegre hâle getirmek amacıyla optimize etme çağrısında bulundu.

İş birliğinde ticareti kolaylaştırmaya, endüstri yatırımlarına, bağlantısallığa, yeşil madenciliğe, tarımda modernleşmeye ve personel değişimine odaklanmak ve daha fazla projeyi hayata geçirmek konularında çaba gösterilmesi gerektiğini belirtti.

Başkan Xi, söz konusu iş birliğini teşvik etmek amacıyla Çin’in yoksullukla mücadeleye, eğitim alanında değişim programlarına, çölleşmeyi önlenme ve kontrol etmeye odaklanan üç iş birliği merkezinin yanı sıra ticareti kolaylaştırmaya yönelik bir iş birliği platformu kuracağını duyurdu.

Liaoning Üniversitesi’nin Rusya, Doğu Avrupa ve Orta Asya Ülkeleri Araştırma Merkezi Müdürü Cui Zheng, CGTN’de yayımlanan bir görüş yazısında şu anki uluslararası ortam ışığında iş birliği modelinin önemini vurguladı.

Cui, yükselişteki korumacılığın damga vurduğu bir küresel ortamda Çin-Orta Asya ortaklığının bağımsızlığa saygı gösteren, karşılıklı çıkarı gözeten ve Küresel Güney’in sesini güçlendiren yeni bir diplomatik iş birliği modelini temsil ettiğini dile getirdi.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kitap Künyesi

  • Kitap Adı: Nasıl Yatırım Yapılır?

  • Alt Başlık: Kişisel Yatırımın Cesur ve Yeni Dünyasına Yolculuk

  • Yazarlar:

    • Peter Stanyer

    • Masood Javaid

    • Stephen Satchell

  • Çevirmen: S. Cem Çiloğlu

  • Yayınevi: The Economist Books / Türkçe baskı: Epsilon yayınevi

  • Dil: Türkçe (Orijinal dil: İngilizce)

  • Kapsam: Yatırımın temellerinden başlayarak kişisel finans, portföy yönetimi, risk dağılımı ve yeni nesil yatırım araçlarına kadar geniş bir perspektif sunar.

  • Hedef Kitle: Yatırıma yeni başlayacak bireyler, kişisel finansına yön vermek isteyenler ve stratejik portföy oluşturmak isteyen yatırımcılar.

İçerik Özeti

  • Yatırımın Temel İlkeleri

  • Risk ve Getiri Dengesi

  • Portföy Teorisi

  • Fon Seçimi ve Dağılımı

  • Alternatif Yatırım Araçları (ETF’ler, tahviller, emtialar, kripto varlıklar)

  • Yatırım Psikolojisi ve Karar Alma Süreçleri

  • Güncel Piyasa Gelişmeleri ve Etkileri

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

1. Yatırımın Temelleri

Kitap, yatırımın amacını net şekilde tanımlayarak başlar: paranın zaman içindeki değerini korumak ve artırmak. Yatırımcılar için temel kavramlar olan risk, getiri, zaman ufku, likidite gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Her yatırım bir risk içerir; önemli olan bu riski bilinçli şekilde yönetebilmektir.

2. Portföy Oluşturma ve Risk Dağılımı (Diversifikasyon)

Yazarlar, yatırımcılara tüm yumurtaları aynı sepete koymamaları gerektiğini anlatır. Portföy oluştururken farklı varlık türleri arasında dağılım yapmanın önemi vurgulanır: hisse senetleri, tahviller, nakit, emtialar, alternatif yatırımlar gibi.

📌 Ana fikir: Sağlam bir yatırım stratejisi; çeşitlendirme, maliyet bilinci ve hedefe uygunlukla mümkündür.

3. Varlık Sınıfları ve Araçlar

Bu bölümde yatırım yapılabilecek başlıca varlıklar detaylı şekilde anlatılır:

  • Hisse senetleri: Uzun vadede büyüme sağlayan ama dalgalı ürünlerdir.

  • Tahviller: Daha düşük riskli, ama sınırlı getirili.

  • Nakit ve mevduat: Güvenli ama enflasyona karşı kırılgan.

  • Alternatif yatırım araçları: Gayrimenkul, hedge fonları, özel sermaye ve son zamanlarda kripto varlıklar gibi yeni trendler.

📌 Ana fikir: Her varlık sınıfının risk-profili farklıdır ve yatırımcının hedeflerine göre seçilmelidir.

4. Zaman ve Psikoloji Faktörü

Yatırımcıların en büyük düşmanlarından biri kendileridir. Korku, açgözlülük, sürü psikolojisi gibi duygusal faktörlerin yatırım kararlarını nasıl etkilediği anlatılır. Piyasa zamanlamasının zor olduğu, uzun vadeli düşünmenin önemi vurgulanır.

📌 Ana fikir: Duygusal kararlar yerine disiplinli bir yatırım stratejisi başarı getirir.

5. Yatırım Stratejileri ve Yaklaşımlar

Pasif ve aktif yatırım farkı, endeks fonlarının avantajları, değer ve büyüme yatırımcılığı gibi farklı yatırım stratejileri açıklanır. Ayrıca, yaşa ve gelir seviyesine göre yatırım stratejileri örneklenir.

📌 Ana fikir: Herkesin yatırım stratejisi kişisel durumuna, hedeflerine ve risk toleransına uygun olmalıdır.

6. Geleceğe Hazırlık ve Yeni Trendler

Kitabın son bölümleri geleceğin yatırım dünyasına odaklanır. ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim kriterleri), yapay zeka destekli algoritmalar, robo-danışmanlar, fintech’ler gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Yatırım dünyası hızla değişiyor; bilgiye açık ve adapte olabilen yatırımcılar öne çıkacak.

Genel Değerlendirme

Bu kitap, yatırım dünyasına giriş yapmak isteyenler için bilimsel temellere dayalı, pratik ve anlaşılır bir kılavuzdur. Hem yeni başlayanlar hem de stratejisini geliştirmek isteyen yatırımcılar için değerli bilgiler sunar.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.