Connect with us

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA’dan yılın 9 ayında 66 milyar 950 milyon lira net kar

Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, “Önümüzdeki dönemde de aynı disiplin ve kararlılıkla çalışarak müşterilerimize ve paydaşlarımıza değer katmayı sürdürürken, Garanti BBVA’yı daha da ileriye taşıyacağız” dedi

Yayınlanma:

|

Türkiye Garanti Bankası AŞ’nin yılın 9 ayında net karı 66 milyar 950 milyon 363 bin lira oldu.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, Garanti BBVA, 30 Eylül 2024 tarihli finansal tablosunu açıkladı.

Bankanın konsolide finansal tablolarına göre, yılın 9 ayında, 66 milyar 950 milyon 363 bin lira net kar edildi. Bankanın aktif büyüklüğü 2 trilyon 877 milyar 835 milyon 339 bin lira seviyesinde gerçekleşirken, ekonomiye nakdi ve gayri nakdi krediler aracılığıyla sağladığı destek ise 2 trilyon 170 milyar 612 milyon 162 bin lira oldu.

Fonlama bazını dinamik bir şekilde yöneten Garanti BBVA’nın fonlama kaynakları içindeki en büyük ağırlığını, yüzde 70 ile müşteri mevduatları oluşturmaya devam etti. Müşteri mevduat tabanı, yılın 9 ayında yüzde 25,9 büyüme ile 2 trilyon 16 milyar 989 milyon 892 bin lira oldu.

Güçlü sermaye odağını koruyan bankanın sermaye yeterlilik oranı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun geçici önlemleri hariç yüzde 15,8, öz kaynak karlılığı yüzde 32,9, aktif karlılığı ise yüzde 3,5 seviyelerinde gerçekleşti.

– ‘Enflasyonla mücadele ön planda oldu’

Açıklamada görüşlerine yer verilen Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, 2024’ün üçüncü çeyreğinde enflasyonla mücadelenin ön planda olduğunu ve bu doğrultuda sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla sürdürüldüğünü belirtti.

Makro ihtiyati tedbirlerle pekiştirilen para politikasının, fonlama maliyetleri üzerindeki baskının devam etmesine yol açtığına ve bu durumun, Türk lirası kredi-mevduat marjları üzerindeki baskının daha da yoğunlaşmasına neden olduğuna işaret eden Akten, şunları kaydetti:

‘Müşteriyi önceliklendiren büyüme yaklaşımımız, ekonomik koşulların sıkılaştığı dönemlerde dahi bizi farklı kılmayı sürdürüyor. Bu yaklaşımımız müşterilerimizle kurduğumuz uzun vadeli ilişkiler ve onların öncelikli banka tercihi olmamız sayesinde, bu çeyrekte de özel bankalar arasında Türk lirası krediler ile müşteri mevduatlarında liderliğimizi korumayı başardık. Konut, ihtiyaç ve taşıt kredileri ile kredi kartlarında aldığımız güçlü pazar payı ile Türk lirası kredi büyüklüğümüzü 1 trilyon liranın üzerine çıkardık.’

Dijitalleşme yolculuğunun önemli olduğunu belirten Akten, geldikleri noktada artan çeviklikleri ve verimliliğin, bankanın yanı sıra müşterilerin yaşamlarını olumlu yönde dönüştürdüğünü, kredi süreçlerinde tamamen dijitalleşmeye odaklandıklarını ve bu durumun, bireylerin ve şirketlerin ihtiyaçlarına hızla çözüm sunmalarını sağladığını aktardı.

– ‘16,3 milyon dijital müşterimiz var’

Geçen yıl tüzel ve şahıs firmalar için sundukları dijital taşıt kredisi hizmetini bu çeyrek itibarıyla bireysel müşterilerin de kullanımına sunduklarını hatırlatan Akten, ’25 yıldır teknolojiye yaptığımız 5 milyar dolarlık yatırım sayesinde, bugün 16,3 milyon dijital müşterimiz var. Bu rakamlar sadece birer sayı değil. Her bir müşteri, bankamızın sunduğu teknolojik çözümlerle hayatlarını kolaylaştıran somut sonuçlar elde ediyor. Ödeme sistemleri alanında geliştirdiğimiz yenilikçi çözümler de bu dönüşümde önemli bir yer tutuyor. Türkiye’nin öncü mobil cüzdan uygulamalarından ‘BonusFlaş’, bugün 5,5 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaştı ve artık farklı banka kartlarıyla da QR ile ödeme olanağı sunarak kullanıcı deneyimini yeni bir seviyeye taşıyor.’ ifadelerini kullandı.

Garanti BBVA’nın finansal hizmetlerinin yanı sıra iklim kriziyle mücadele ve kapsayıcı büyüme odağında sürdürülebilir bir gelecek inşa etme çabalarına büyük önem verdiğinin altını çizen Akten, şu değerlendirmeyi yaptı:

’18 yıldan uzun süredir çevre, enerji verimliliği, sosyal eşitsizlikler, toplumsal cinsiyet eşitliği, nitelikli eğitime erişim, döngüsel ekonomi ve kadın girişimcilerin desteklenmesi gibi konularda çalışmalarımız bulunuyor. Avantajlı finansman mekanizmalarımız ve danışmanlık hizmetlerimizle müşterilerimizin de bu dönüşümün parçası olmasını teşvik ediyoruz. Özellikle enerji verimliliği yatırımları, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, sürdürülebilir üretim modelleri, yakıt dönüşümü ve döngüsel ekonomi gibi kritik dönüşüm alanlarına yönelik finansman ve danışmanlık çözümlerimizle, müşterilerimizin dönüşümlerinin hızlanması için çalışıyoruz.

Müşterilerimizin ve paydaşlarımızın bize duyduğu güven, açıkladığımız güçlü finansal sonuçlarda ve Türkiye’nin en yüksek piyasa değerine sahip şirketi olmamızda açıkça görülüyor. Önümüzdeki dönemde de aynı disiplin ve kararlılıkla çalışarak müşterilerimize ve paydaşlarımıza değer katmayı sürdürürken, Garanti BBVA’yı daha da ileriye taşıyacağız.’

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman taahhüdü

Garanti BBVA belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını yeni hedefinin ise 2029 yılının sonuna kadar 3,5 milyar dolar olarak açıkladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Garanti BBVA, 2018–2025 dönemi için belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını açıkladı. Bu başarının ardından banka, 2018–2029 yıllarını kapsayan yeni hedefini 3,5 trilyon TL olarak paylaştı.

Garanti BBVA bu taahhütle; iklim değişikliğiyle mücadele, doğal sermayenin korunması, döngüsel ekonomi, sosyal kalkınma ve finansal kapsayıcılık alanlarında güçlü etki yaratmayı amaçlıyor.

Bu rakam, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar arasında en yüksek sürdürülebilir finans taahhüdü oldu.

Garanti BBVA, 2029 yıl sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğini taahhüt ediyor

Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, bu performansta, sürdürülebilirliği stratejik öncelik haline getirmelerinin önemli bir rol oynadığını vurguladı. Akten, yeşil/sosyal kredilerden çevreci taşıt kredilerine, sürdürülebilir tahvillerden, çevresel ve sosyal yatırımlarda aktif danışmanlık hizmetlerine ve su verimliliğiyle ilgili projelere yönelik “mavi finans” gibi sürdürülebilir finansman ürünü sunduklarını söyledi.

Mahmut Akten, yeni hedefi ise şu sözlerle değerlendirdi: “Şimdi, bu başarıyı daha ileri taşıyarak 2029 yılı sonuna kadar 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman sağlamayı taahhüt ediyoruz. Bu yeni hedef, yalnızca hacim açısından değil, sürdürülebilir finansman hızımız açısından da çarpıcı bir sıçrama anlamına geliyor. 2025’in ikinci yarısından 2029 sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğiz. Bu taahhüdün büyüklüğü, Türkiye’nin düşük karbonlu ve kapsayıcı bir geleceğe geçişinde Garanti BBVA’nın giderek daha da etkin bir rol üstleneceğini gösteriyor.”

BBVA Grubu’nun küresel taahhüdü 1 trilyon euro

Garanti BBVA’nın ana hissedarı BBVA Grubu, 2018-2025 yılları için ilk etapta 100 milyar euro sürdürülebilir finansman hedefi koymuştu. Hedef önce 300 milyar euroya çıkarıldı ve 2024 yılı sonunda tamamlandı. Grup şimdi, 2025–2029 dönemi için 700 milyar euroluk yeni taahhütle toplam hedefini 1 trilyon euroya yükseltti.

BBVA’da Türkiye’nin Payı yüzde 9’a yükseldi

2025’in ilk dört ayında BBVA Grubu’nun sağladığı toplam sürdürülebilir finansmanın yaklaşık 140 milyar TL’si Garanti BBVA tarafından sağlandı. Bu rakamla Türkiye’nin BBVA Grubu içindeki payı sürdürülebilir finansman rakamların raporlanmaya başlandığı 2018 yıllarındaki yüzde 3 seviyesinden bugün yüzde 9’a yükselmiş durumda.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Tahvil Yerine Kredi: Türk Şirketlerinin Finansman Kaderi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için en çok başvurduğu yöntem banka kredileridir. Oysa gelişmiş finansal sistemlerde şirketler, uzun vadeli ve daha uygun maliyetli fon sağlamak için sermaye piyasalarında borçlanma araçlarına, özellikle tahvil ihraçlarına yönelmektedir. Peki Türkiye’de reel sektör neden bu imkândan yeterince yararlanamıyor?

Tahvil İhracının Önündeki Ekonomik Engeller

Tahvil piyasasının gelişmesi; makroekonomik istikrar, faiz oranlarının öngörülebilirliği, düşük enflasyon, istikrarlı döviz kuru, düşük kamu borçlanma ihtiyacı ve yüksek kredi notu gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak:

  • Türkiye’nin ülke kredi notu düşüktür ve bu doğrudan özel sektörün notunu da sınırlamaktadır.

  • Yüksek enflasyon ve faiz oranları, borçlanma maliyetlerini tahvil piyasasında da yükseltmektedir.

  • Kamu kesiminin sürekli yüksek borçlanma ihtiyacı, özel sektörün tahvil ihraçlarını piyasadan dışlama etkisi (crowding out) ile sınırlamaktadır.

Hukuki ve Kurumsal Güven Eksikliği

Sadece ekonomik değil, hukuki ve politik güvensizlik de yabancı ve yerli yatırımcıların özel sektör tahvillerine ilgi göstermemesine yol açıyor. Güçlü bir ikinci el tahvil piyasası oluşmadığı için yatırımcılar uzun vadeli bağlayıcı enstrümanlara mesafeli durmaktadır.

Banka Kredilerine Bağımlılığın Sonuçları

Bu nedenlerle reel sektör, finansmana erişimde tek kanal olarak bankaları kullanmak zorunda kalıyor:

  • Yüksek maliyetli ve kısa vadeli kaynaklara mahkûm olunuyor.

  • Kredi sınırlamaları, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işletmeleri zorluyor.

  • Kredi vadelerinin kısalığı ve esneklik eksikliği, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor.

Finansman Araçlarında Çeşitlilik Şart

Türkiye’de reel sektörün daha güçlü, sağlıklı ve uzun vadeli kaynaklara erişebilmesi için:

  • Makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesi,

  • Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi,

  • Hukuki güven ortamının sağlanması,

  • Tahvil piyasası için ikincil piyasa likiditesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

 

Okumaya devam et

Ali Coşkun

YÜKSEK BANKA KREDİLERİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankalar ekonomik sistemin en önemli finansal aktörleri olarak faaliyet gösterir. Her banka özünde kâr amacı güden bir ticari kuruluştur.

Kredi verirken öncelikle kendi risklerini ve menfaatlerini gözetmek zorundadır. Kullandırdıkları kredilerin faiz oranı veya kar payı, komisyon yapısı, vade şartları da bu doğrultuda belirlenmektedir.

Bugün piyasada bileşik faiz oranları TL cinsi kredilerde %60-65, döviz cinsi kredilerde ise %14-16 bandındadır.

Ayrıca bankaların sigorta, dosya masrafı, kredi tahsis ücreti ve banka ürün satışları gibi birçok kalemi kredi paketine dahil ettiği görülüyor.

Yani faiz veya kar payı dışında çok sayıda gizli maliyetle karşı karşıya kalınıyor.

Firmalar bu şartlar altında yalnızca finansmana erişmekle kalmıyor aynı zamanda ağır bir maliyet yükünü de sırtlanıyorlar.

Bankalar, firmalara kredi limitleri oluştururken sektörel karlılık oranlarına azami dikkat ederler. Ancak burada ciddi bir çelişki var. Bankalar kredi tahsisinde sektörün brüt kâr marjlarını esas alırken, mevcut kredi maliyetleri bu oranları çoktan aşmış durumdadır.

Brüt kâr marjı sektörlere göre ortalama %25-30 arasında değişirken, firmalar %65’in üzerinde bileşik faizle TL borçlanıyor.

Bu koşullarda, kâr eden değil borcunu çevirebilen firma başarılı kabul ediliyor. Bu ne finansal sürdürülebilirliğe ne de sağlıklı bir ekonomiye hizmet eder.

Şu an firmalar yalnızca yüksek faizle değil aynı zamanda yüksek enflasyon, düşük iç talep, yüksek maliyetler, düşük kâr, kur baskısı, iç ve dış pazarlardaki daralma, krediye erişim ve jeopolitik risklerle mücadele etmek zorunda kalıyor.

İhracatçı firmalar için döviz kuru reel anlamda destekleyici olmaktan çıkmış, rekabet gücünü zayıflatıcı bir unsura dönüşmüştür.

Bu koşullar altında firmaların ayakta kalması tesadüf değil direnç ve stratejik yönetimin bir sonucudur. Ama bu direncin ne kadar sürdürülebileceği ise meçhuldür.

Bugün konkordato alan, iflas eden şirketlere şaşırmak yerine bu ortamda hâlâ üretmeye, istihdam yaratmaya, ihracat yapmaya devam eden firmalara hayranlık duymalıyız.

Asıl konuşulması gereken, bu firmaların nasıl hayatta kaldığı ve ne tür stratejiler geliştirdiğidir. Zira bu firmalar sadece kendi faaliyetlerini değil aynı zamanda ekonominin can damarlarını da ayakta tutmaktadır.

Enflasyonla mücadele elbette gereklidir.Ancak bunu yaparken reel sektörü göz ardı etmek hastayı tedavi ederken organlarını iflas ettirmek gibidir.

Faiz politikaları ve sıkılaşma adımları kısa vadede enflasyonu aşağı çekebilir ama ardında üretim yapamayan, borç yükü altında ezilen ve finansmana erişemeyen bir özel sektör kalırsa bu başarı neye yarar?

Bugün geldiğimiz noktada reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesi gerekiyor.

Kredi maliyetlerinin düşürülmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve firmaların üzerindeki dolaylı maliyetlerin azaltılması şarttır.

Aksi takdirde sadece bugünü değil yarının üretim kapasitesini ve ekonomik bağımsızlığını tehlikeye atmış oluruz.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.