Dünya Gazetesi’ne konuk olan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı: “Ekonomi ve hukuk alanında verilen reform mesajları çok önemli. Şimdi hepimiz ilgili paydaşların katılımıyla ‘ortak akıl’ tesisi ve yapısal reformların hayata geçmesini bekliyoruz”
Geçtiğimiz günlerde ekonomi yönetiminde değişiklik oldu. Bunun yanında son haftalarda hukuk ve ekonomiyi temel alacak reformlar üzerinde konuşuluyor. Burada izlenmesi gereken yol haritası ne olmalı?
Ekonomi yönetimimizin güven tazelemesi adına bu değişikliği olumlu buluyorum. Önceliğimiz makro ekonomik istikrarın korunması. Ülke olarak daha fazla birlikte çalışma, işbirliği ve güç birliği yapma dönemindeyiz. Buna çok ihtiyacımız var. Şimdi hepimiz ilgili paydaşların katılımıyla ortak akıl tesisi ve yapısal reformların hayata geçmesini bekliyoruz.
Yeni ekonomi yönetiminin, iş dünyası temsilcileri ve ekonominin tüm paydaşları ile diyaloğu en üst düzeyde tuttuklarını görüyorum. Dinliyorlar, öneri istiyorlar, ortak akıl üretmeye çalışıyorlar. Bunu da gelecek için çok olumlu buluyorum.
Ekonomi ve hukuk alanında verilen reform mesajları da çok önemli. Umuyorum en kısa zamanda bunları uygulamada görürüz. Burada göstereceğimiz cesaret, kararlılık ve doğru zamanlama Türkiye ekonomisini yeniden sürdürülebilir bir büyüme yoluna sokacaktır. Biz Sabancı Topluluğu olarak bugüne kadar her zaman demokrasiyi ve Cumhuriyetimizi, ülkenin en büyük kazanımları olarak gördük. Ülkemizin potansiyeline her zaman güveniyoruz. Bütün bu gelişmeler ışığında 2021 yılının daha iyi bir yıl olmasını bekliyorum.
Türkiye merkez olacak
Yeni dönemde Türkiye’nin şansı nerelerde olabilir? Türkiye’yi büyütecek, rekabetçiliğini artıracak, yaşam düzeyini yükseltecek faktörler neler olabilir?
Bu dönemde ülkemizde ve dünyada alınan önlemler ve ekonomik yansımaları çok yakından izliyoruz. Bu süreçte teknoloji kimin elindeyse ve dijitalleşmeye kim daha hızlı adapte olursa, o bu savaştan daha az yara alarak çıkacak. Bu süreçte teknoloji tarafında altyapımızın birçok ülkeye kıyasla daha iyi durumda olduğunu gördük. Özellikle finans ve bankacılıkta güçlü teknolojik altyapımızın avantajlarını yaşıyoruz. Bu konuda bankamız Akbank öncülük yapıyor.
Bu teknoloji çağında, sanayi ve üniversitelerin de çok daha iç içe geçtiğini görüyoruz. Bu yaklaşım doğrultusunda, sanayi-üniversite işbirliklerine daha fazla odaklanmalı; birlikte çözüm bulma yeteneklerimizi geliştirmeliyiz.
Geçmişe baktığımızda özellikle ekonomide yakaladığımız tüm başarı hikayelerinin temelinde “Ortak Akıl” var. Ülke olarak çok büyük bir potansiyelimiz var. Sanayide, teknolojide, enerjide, turizm ya da lojistik gibi hizmet servislerinde. Yapmamız gereken bu potansiyelimizi ortaya çıkaracak yaklaşımları devreye almak, makro istikrarı korumak, reformları yapmak ve bunların sonucunda yatırımcıları ülkeye çekmek.
ENERJİ STRATEJİK SEKTÖR 11 MİLYAR DOLAR YATIRDIK
• Öncelikli iş kollarınızdan biri de enerji… Bu alanda yatırımlarınızın karşılığını aldığınıza inanıyor musunuz?
Enerji, her ülkede en stratejik sektörlerin başında gelir. Enerji (elektrik üretim dağıtım) hem Topluluğumuz hem de ülkemiz için çok önemli bir alan. Sadece enerji (elektrik üretim ve dağıtım) alanında bizim bugüne kadar yaptığımız toplam yatırım 11 milyar doların üzerinde. Dağıtım ve perakendede ülke çapında 10 milyona yakın haneye ulaşarak bu konuda liderlik yapıyoruz. Portföyümüzde Akbank’tan sonra en büyük iş alanımız enerji oldu. Bu alanda dünyanın lider şirketlerinden Alman E.ON ile başarılı bir ortaklık yürütüyoruz.
Geçtiğimiz yıllarda enerji dağıtımı tarafında çok önemli bir halka arzımız oldu. Halka arzdan sağladığımız kaynağı (400 milyon doları), Alman ortağımız E.ON ile birlikte yine bu sektörde faaliyet gösterdiğimiz Enerjisa Üretim şirketimizin içine koyduk. Elektrik sektörü, özellikle dağıtım ihaleleri sonrasında ciddi bir dönüşüm yaşadı. Burada kamunun açtığı yol çok önemliydi. Son 10 yıla baktığımızda serbest piyasanın güçlendirilmesi, piyasanın liberalizasyonu için faydalı birçok adım atıldı. Kamunun sağladığı öngörülebilirlik ve bizlerin de işin potansiyeline olan güvenimiz sonunda yatırımlarımız devam ediyor. Dünyada bugünün ve geleceğin en önemli konusu bildiğiniz gibi SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, “Yeşil Anlaşma” diye adlandırılan konu bugün önceliklidir. Biz de “Yeni Neslin Sabancı’sı” vizyonu doğrultusunda yenilenebilir enerji yatırımlarımızı artırıyoruz. Üretim tarafında kazandığımız ihalelerin de devreye alınmasıyla birlikte, kurulu gücümüzün yarıdan fazlasını yenilenebilir enerji oluşturacak.
DÜNYA