Dün sabah saatlerinde TÜİK tarafından açıklanan Mart ayı enflasyon rakamları, piyasa beklentisine paralel sonuçlandı. Manşet TÜFE enflasyonu aylık %1,08 artış kaydederken, yıllık TÜFE %16,19 ile 20 ayın zirvesine yükseldi.

Üreticiye yansıyan (ÜFE) enflasyon, maliyet kaynaklı baskılar ile aylık %4,13 gibi çok yüksek bir düzeyde gerçekleşirken, yıllık karşılığı, 26 ayın zirvesinde %31,2 ile ürkütücü oldu.

ÜFE ile TÜFE arasındaki makas 15 puana ulaştı. Bu makas en fazla 2018 Papaz Brunson döneminde yaşanan kur şoku zamanında 22 puana kadar açılmıştı! Üretici, talebin canlandığı ilk noktada yaşadığı maliyet şokuna tüketiciye yansıtılacaktır.

Enflasyonun alt kalemlerinde en yüksek fiyat artışı %3,7 ile sağlık sektörü, %2,8 artan eğitim sektörü, izolasyonların gevşetilmesi neden olsa gerek lokanta ve otellerde %2,6, eğlence ve kültürde %2,0 fiyat artışını, gıda ve alkolsüz içecek fiyatları aylık %1,1 artışla takip etmiş.

TCMB’nin favori enflasyon göstergelerinden olan C tanımlı ‘çekirdek enflasyon’ %16,88 artış kaydederek son 2 senenin zirvesine yükseldi. Enflasyona ait tüm göstergeler, yayılma hızının arttığını ve bırakın TCMB’nin faiz indirimini, ilave artışının bile bir noktada gerekebileceğini düşünüyoruz (bakınız grafik).

Gelelim piyasa yansımasına. Olumsuz enflasyon rakamlarına tepki oldukça cılız oldu. Enflasyon ardından asıl testin 15 Nisan olağan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında olacağını düşünüyoruz.

USDTRY kuru enflasyon rakamları öncesine sabah güne başladığı 8,20 seviyelerinden günü 8,10 seviyesinin diplerine kadar gevşeyerek tamamladı. Dün bültenimizde dile getirdiğimiz üzere, 15 Nisan PPK toplantısına kadar temkinli iyimseriz, sonrası için ise endişeliyiz.

Elbette, dün TL’nin olumsuz enflasyon rakamlarına rağmen değer kazanmasında küresel etkilerin de payı var. ABD’de peş peşe açıklanan güçlü makreokonomik verilerin risk iştahını canlandırması, Biden’ın 2 trilyon dolar altyapı paketi, haliyle paranın hisse senedi piyasalarına akmasına neden oluyor.

Dün bu bağlamda piyasaların kılavuz kargası olan S&P500 endeksi günü %1,4 yükselişle tüm zamanların zirvesinde tamamladı. Risk iştahının artması ile dolar (DXY) küresel olarak değer kaybederken, geçen hafta test ettiği 93,4 seviyesinden 92,6 seviyesine kadar gevşedi.

Dolar endeksinde gerileme, ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin de ateşini nispeten aldı. Hatırlayınız, yılın ilk çeyreğinde, gündemimiz dolu dizgin kuzeye giden ABD tahvil faizleri olmuş, 10 yıllıklar %1,75 ile 13 ayın zirvesine yükselmişti.

İkinci çeyreğin daha ılımlı bir havada başlaması, piyasaların da güvenli limandan çıkmaya başlamasına neden oluyor. Dışarıda havanın ılımlı olması, içeride ise olumsuz enflasyona rağmen USDTRY kuru toparlanınca, BİST100 endeksi de günü %1’e yakın artıda tamamladı.

Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Michel ile Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daveti üzerine bugün Türkiye’ye çalışma ziyareti gerçekleştirecek. Ziyaret sırasında, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri tüm yönleriyle gözden geçirilecek, atılabilecek adımlar ele alınacak.

Reuters haberine göre, ABD Hazine Bakanı Yellen, küresel bir kurumsal asgari vergi oranı üzerinde anlaşmak için G20 ülkeleriyle birlikte çalıştığını söyledi ve ABD’nin çok taraflı liderliğini geri kazanmanın küresel ekonomiyi güçlendireceğini ve ABD çıkarlarını geliştireceğini taahhüt etti. Bu bağlamda, Yellen’in küresel destek paketi çağrısını da yinelemesi, gözlerin bugün açıklanacak IMF bahar raporuna çevirlemesine neden oldu.

OPEC+’in üretim kısıtını yavaşça gevşeteceği ve bunun yanı sıra İngiltere’nin seyahat yasağını uzatma ihtimali Brent petrolün varil fiyatının 62,50 dolara kadar gerilemesine neden oldu.

Altın ve gümüş yatırımcı ilgisinden bir miktar uzak ama yavaş yavaş taban yapmış bir görüntü ile yükseliş için ‘doğru zamanı’ beklerken, kripto para cepheside ise, Ethereum’da $2,150 hedefimizin dün gerçekleşmesi sonrası Bitcoin’in hedef seviyesi olan $70bine doğru ilerleyip ilerlemeyeceğini takip ediyoruz.

ABD’de açıklanan güçlü ekonomik verilere rağmen, hem doların (DXY) hem de ABD Hazine getirilerindeki hızlı yükselişin nefes almak için duraklaması, hisse senedi piyasalarının dün yüzü güldürmüştü. Bu sabah, azıcık da olsa, kırmızların hem Asya’da hem de ABD borsalarının vadeli işlemlerinde hakim olduğunu görüyoruz.

Dün Türkiye’de açıklanan yeni vaka sayısı 42,551; vaka/test oranı ise %17 oldu. Yani her 100 kişiden 17’si hasta. Öte yandan, dün KKTC’de açıklanan vaka sayısı da 70 ile en yüksek ikinci gerçekleşme olurken, vaka/test oranı %0,83 oldu. 3. dalga…

Mali piyasaların gündeminde bugün içeride açıklanacak reel sektör güven endeksi, dışarıda ise Euro Bölgesi işsizlik oranı takip edilebilir.

İKTİSATBANK