Connect with us

BANKA HABERLERİ

İş Bankası ve DenizBank, Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi’ne girdi

İAR CEO’su Ayşen Esen, “Amacımız, özel bankaların katılımıyla il sayımızı artırıp, Altın Değerleme Noktası sayımızı geliştirerek ve seçkin kuyumcu ağımıza yeni katılan değerli kuyumcularımızla büyüyerek el ele bu projeyi başarıya ulaştırmak” dedi

Yayınlanma:

|

 Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi’ne (KAD-SİS) İş Bankası ve DenizBank dahil oldu.

İstanbul Altın Rafinerisi’nden (İAR) yapılan açıklamaya göre, dünya değerli metal sektörünün global oyuncusu ve kuyum sektörünün öncü kuruluşlarından İAR, İstanbul’da ‘KAD-SİS Paydaş Buluşması’ etkinliği düzenledi.

Etkinlikte, KAD-SİS’in tüm paydaşları olan, sisteme dahil bankaların yöneticileri, Altın Değerleme Noktası (ADN) olarak seçilmiş seçkin kuyumcular ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri bir araya geldi.

Etkinlikte, sistemde bulunan bankalara ilk kez iki özel bankanın da dahil olduğu müjdesi verilerek protokol imza töreni gerçekleştirildi.

Açıklamada protokole ilişkin görüşlerine yer verilen İstanbul Altın Rafinerisi Üst Yöneticisi (CEO) Ayşen Esen, ‘Bizim için özel bankaların katılması çok önemli bir durum. Bugün burada bizimle ilk protokollere imza atan, sisteme inanıp öncülük etme hususunda inisiyatif alarak, hızla entegrasyon sürecini tamamlayan İş Bankası ve DenizBank’a ayrıca teşekkür ediyorum.’ ifadelerini kullandı.

KAD-SİS modelinde önemle vurguladıkları paydaşlarını 3 ana başlıkta toplanabileceğini belirten Esen, şunları kaydetti:

‘İlki, her şeyden önce halkımız. Çünkü yastık altındaki altın dediğimiz zaman halkın teveccühünü ve güvenini kazanmamız her şeyin önündedir. Daha sonra, bu sistemin diğer önemli unsuru olan bankaları ve kuyumcuları bir araya getirmekteyiz. KAD-SİS, en baştan itibaren bir fintek projesi olarak başladı. Mevzuat alt yapısının oturtulması için Hazine ve Maliye Bakanlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Darphane gibi devletin çeşitli organları ile kapsamlı çalışmalar yapıldı. Halkın güveninin sağlanacağı en güvenilir sistemin oluşturulması için yaklaşık 1,5 yıl evvel çalışmaları başladık. İlk çalışmaların kamu bankalarıyla yapıldığı sistemde, 1,5 yılın içinde bir tek müşteri şikayeti almadan çok güzel yol kat ettik.

Şimdi de bilgi birikimimiz, tecrübemiz ve paydaşlarımızla büyüyerek emin adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz. Bu konuda da o günden bu güne bizimle olan ilk ADN’lerimize teşekkür ederiz. Bundan sonra amacımız, özel bankaların katılımıyla il sayımızı artırıp, ADN sayımızı geliştirerek ve seçkin kuyumcu ağımıza yeni katılan değerli kuyumcularımızla büyüyerek el ele bu projeyi başarıya ulaştırmak. Bu noktada önemli olan Türkiye’nin kazanmasıdır. Çünkü yastık altındaki altının ekonomiye kazandırılması demek Türkiye’nin kazanması demektir.’

– ‘Hedef yastık altından yılda en az 100 ton altın çıkarmak’

İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Halaç da Türkiye’yi, bir altın merkezi yapmak amacıyla, 1996 yılında devlet kurumları tarafından teşvik edilerek kurulan İstanbul Altın Rafinerisi’nin, 2000 yılında çoğunluğunun Halaç Ailesi’ne geçmesiyle birlikte o günden bugüne gösterdiği gelişim ve sağladığı güven sayesinde altın sektöründe kendini ispat etmiş, lider bir firma olduğunu belirtti.

İstanbul Altın Rafinerisi’nin, yıllık ortalama 1 milyar dolarlık ihracat yaptığı bilgisini veren Halaç, ihracat bazında, en büyük 10 şirketin arasında yer almaktan gurur duyduklarını ifade etti.

Halaç, şu değerlendirmelerde bulundu:

’10 yılda bankalar aracılığı ile yastık altından çıkarmış olduğumuz altın 100 tondan fazla olup, rakamsal değeri 6 milyar dolardan fazladır. Geldiğimiz noktada, bankalardaki altın mevduatının toplamının 500 tondan fazla ve yaklaşık 30 milyar dolar altın olduğunu görmekteyiz. Bunun anlamı şudur; 30 milyar dolarlık altının İstanbul Altın Rafinerisi sayesinde yastık altına gitmesi yerine ekonomiye kazandırılmıştır. Tam da bu noktada, İstanbul Altın Rafinerisi olarak, taşın altına elimizi koyarak son 1,5 yıldır aktif olan Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi ile vatandaş, bankalar ve kuyumcular olmak üzere tüm paydaşlarının kazanç sağlayacağı yeni bir projeye imza attık. Sistem içerisindeki ADN olarak adlandırdığımız kuyumcularımız açısından hedefimiz bu yıl 1.500 ADN ile çalışabilmek. İlk başta kamu bankaları ile çalışmaya başladığımız bu sisteme özel bankaları da dahil ederek daha da büyüdük. Hedefimiz şu ki, ADN’lerle birlikte yıllık en az 100 ton altını yastık altından çıkarmak.’

– ‘KAD-SİS sistemine dahil olmaktan memnunuz’

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran da KAD-SİS sisteminde olmayı çok kıymetli bulduklarını belirtti. İş Bankası’nın 1924 yılında Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığına destek vermek için kurulan, özel bir misyonu olan bir banka olduğunu vurgulayan Aran, şunları kaydetti:

‘Kısa süre önce entegrasyon çalışmalarına başladığımız KAD-SİS sistemine dahil olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Bazı illerimiz, ilçelerimiz ve bölgelerimizde bir banka şubesine ya da banka müdürüne duyulan güvenden daha çok o bölgenin kuyumcusuna güven duyuluyor. Dolayısıyla aslında kuyumcular da bir güven müessesesi. Bu anlamda bugün burada bu anlaşmaya imza atarak kuyumcularla birlikte aynı sistemin paydaşı olmaktan son derece mutluyuz.’

DenizBank Genel Müdür Yardımcısı Engin Eskiduman ise, ‘DenizBank olarak KAD-SİS paydaşlarıyla birlikte olmaktan büyük mutluluk ve heyecan duyuyoruz. Aslında biz sisteme girmek için altyapımızı 2 yıl kadar önce hazır hale getirdik ve 2 yıldır heyecanla bugünü bekliyorduk. Bugün de inşallah bu sistemin içinde yer alarak ülkemize katkı sağlamaya devam edeceğiz.’ değerlendirmesinde bulundu.

Verilen bilgiye göre, etkinlik kapsamında, küresel piyasalarda yaşanan gelişmelerin ülke finansal sistemine etkileri, Türkiye altın sektöründeki gelişmeler ve Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi’nin ele alındığı bir ekonomi oturumu gerçekleştirildi.

Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Açıl Sezen’in moderatörlüğündeki oturumda; İstanbul Altın Rafinerisi CEO’su Ayşen Esen, İş Portföy Genel Müdür Yardımcısı Nilüfer Sezgin ile Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu konuşmacı olarak yer aldı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Denetçi firmalar sınıfta kaldı: Şirketlerin %75’ine çökmeden önce alarm veremediler

Düşünce kuruluşunun bulgularına göre, dört denetim raporundan üçü şirketlerin iflas etme riskiyle karşı karşıya olduğuna dair uyarılar sağlamadı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Araştırmaya göre, denetim firmaları, 2010’dan bu yana İngiltere’deki büyük kurumsal çöküşlerin dörtte üçünden önce alarm vermedi ve denetçilerin temel işlevlerinden birini yerine getiremediğine dair endişeleri artırdı.

Sheffield Üniversitesi‘ndeki bir düşünce kuruluşu olan Audit Reform Lab tarafından Pazartesi günü yayınlanan bir rapora göre, dört denetim raporundan üçü, nihayetinde başarısız olan şirketlerin, çöküşten önceki yıl “devam eden endişeyle ilgili önemli bir belirsizlik” sağlayarak iflas etme riskiyle karşı karşıya olduğuna dair uyarılar sağlayamadı.

Denetçilerin, şirketin iflas edeceğine dair bir tahminde bulunmak yerine, şirketin iflas etme riski olduğuna inanıyorlarsa, devam eden bir endişe uyarısı eklemeleri gerekmektedir.

2010 ve 2022 yılları arasında iflas eden halka açık en büyük 250 şirketin denetim raporlarını analiz eden araştırma, EY’nin başarısız olmadan önceki yıl denetlediği her beş şirketten sadece biri için devam eden endişe uyarıları verdiğini ortaya koydu. PwC, Deloitte ve KPMG vakalarının sırasıyla yüzde 23, yüzde 36 ve yüzde 38’inde uyarı verdi.

Büyük Dörtlü dışındaki denetçiler daha da kötü performans gösterdi ve çöken grupların sadece yüzde 17’si için uyarılarda bulundu.

Bu arada, rapora göre, Büyük Dörtlü’deki ortalama ortak ücreti 2020 ile 2022 arasında yaklaşık üçte bir oranında artarak 872.500 sterline yükseldi.

Raporda, “Denetçilerin yeterince zorlayıcı olmadığına dair ciddi endişeler var” denildi. “Tasfiye edilen 250 şirketten 38’i son hesaplarında temettü beyan etti. Bunlardan on tanesi zarar etmesine rağmen bunu yaptı ve ikisi . . . Bunu, bir zarar bildirmesine ve iflas riskinin güçlü bir göstergesi olan negatif bir net varlık bakiyesine sahip olmasına rağmen yaptı.”

Rapor, İngiltere’deki muhasebe gözlemcisinin, son yılların en büyük perakende tasarruf skandallarından birinin merkezinde yer alan feshedilmiş yatırım grubu London Capital & Finance’in denetimlerindeki başarısızlıkları nedeniyle PwC ve EY’ye milyonlarca sterlin para cezası vermesinden günler sonra yayınlandı.

Perakendeci BHS, taşeron Carillion ve seyahat grubu Thomas Cook gibi bir dizi yüksek profilli kurumsal başarısızlık, hükümeti denetim sektörü için daha katı kurallar planlamaya sevk etti, ancak bunlar gecikmelere saplandı.

Yeni, daha güçlü bir muhasebe ve yönetim kurulu düzenleyicisi olan Denetim, Raporlama ve Yönetişim Otoritesi’nin (Arga) kurulması da aksiliklerle karşı karşıya kaldı.

Finansal Raporlama Konseyi CEO’su Richard Moriarty, Mart ayında “ilçenin sadece yarısının şerifi” olduğu ve daha güçlü bir denetim düzenleyicisi oluşturmak için uzun süredir ertelenen mevzuat olmadan finansman için “yalvarmak” zorunda kaldığı konusunda uyardı.

Önerilen Helen Tomas Carillion‘dan altı yıl sonra, Birleşik Krallık denetim reformu hala boşa gidiyor İngiltere’nin denetim gözlemcisi FRC, son yıllarda firmalara karşı uyguladığı toplam para cezalarını önemli ölçüde artırmış olsa da, Denetim Reformu Laboratuvarı raporu, cezaların “ortak maaşını önemli ölçüde etkilemek için çok küçük olduğunu – yetersiz bir caydırıcılık sağladığını ve firmaların başarısızlık için ödüllendirilmeye devam etmesini sağladığını” söyledi.

FT haberine göre; Raporda, “Denetim kültürü reforme edilene ve yeni ve daha etkili bir düzenleyici kurulana kadar, denetim firmalarındaki ortaklar, iş güvenine ve ekonomimize daha geniş çapta zarar veren devam eden denetim başarısızlıklarına rağmen büyük finansal ödüller kazanmaya devam edecek” denildi.

EY, PwC, Deloitte ve KPMG yorum yapmaktan kaçındı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

YAPI KREDİ’den satış görüşmeleri ile ilgili açıklama

Yayınlanma:

|

Yazan:

Koç Holding bağlı ortaklığı Yapı Kredi’de sahip olduğu payların satışı konusunda ön görüşmelerin devam ettiğini ancak kamuya açıklama yapılmasını gerektirecek nitelikte bir gelişme bulunmadığını bildirdi.

KAP’a yapılan açıklamada, “Basın-yayın organlarında, bağlı ortaklığımız Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.’de (YKB) sahip olduğumuz payların satışına yönelik görüşmelerin son aşamaya geldiğine dair haberler çıkmıştır. Bilindiği üzere holding şirketi olarak portföyümüz ile ilgili gündeme gelebilecek alternatiflerin değerlendirilmesine yönelik olarak, ilgili taraflarla görüşmeler yapılabilmektedir. Medyaya yansıyan konuyla ilgili olarak da benzer nitelikte ön görüşmeler devam etmekle birlikte, Sermaye Piyasası Kurulu’nun II-15.1 Özel Durumlar Tebliğ kapsamında kamuya açıklama yapılmasını gerektirecek nitelikte bir gelişme bulunmamaktadır. İşbu açıklama yatırımcılarımızdan gelen sorular üzerine yapılmıştır.” ifadesi yer aldı.

Reuters’in ismini vermediği kaynaklara dayandırdığı haberde First Abu Dhabi Bank‘ın, Yapı Kredi’deki yüzde 61,2’lik Koç Grubu hissesini yaklaşık 8 milyar dolara satın almak için ileri düzeyde görüşmeler yürüttüğü belirtilmişti. Kaynaklardan biri, Koç’un Yapı Kredi’deki hisseleri için yaklaşık 8,5 milyar dolar istediğini ve First Abu Dhabi Bank‘ın yaklaşık 7,5 milyar dolar teklif ettiğini söyledi.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

FATİH TERİM sessizliğini bozdu, DENİZBANK’a dava açtı!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Fatih TERİM, mağdurları arasında spor dünyasının ünlü isimlerinin de olduğu ve Seçil ERZAN olarak bilinen DENİZBANK banka müdüresinden kaynaklı  ‘Yüksek karlı gizli fon’ davasına müdahil oldu.

Davada adı geçen Terim, ankaya maddi ve manevi tazminat davası açtı, ayrıca sorumlulardan şikayetçi oldu. İşte Terim’in avukatları Okan Demirkan ve Dr. Nevzat Kaan Karcılıoğlu tarafından konuyla ilgili yapılan açıklama:

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi önünde devam etmekte olan ve kamuoyunca yakından takip edilen davayla ilgili olarak, bu davaya taraf dahi olmamasına rağmen, Müvekkilimiz Fatih Terim hakkında birçok asılsız yorum yapılmıştır. Bir yıldan uzun süredir devam eden bu süreç boyunca müvekkilimiz, adli süreçlere duyduğu saygı ve güven nedeniyle bu konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmamıştır. Yakın zamanda müvekkilimiz adına açmış olduğumuz tazminat davaları ile devam eden ve müvekkilimizin müşteki sıfatı taşıdığı soruşturmaya ilişkin kamuoyuna açıklamamızdır:

◾️ Müvekkilimiz Fatih Terim adına, Denizbank A.Ş. aleyhine, uğradığı maddi zararın tazmini için, İstanbul Tüketici Mahkemeleri nezdinde, maddi tazminat davası açılmıştır.

◾️ Müvekkilimiz Fatih Terim adına, Denizbank A.Ş. aleyhine, kişilik haklarına yönelik haksız saldırılar nedeniyle uğradığı manevi zararın tazmini için, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri nezdinde manevi tazminat davası açılmıştır.

◾️ Ayrıca, Müvekkilimiz 2 Haziran 2023 tarihinde, bizzat kendi inisiyatifi ve iradesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek müşteki sıfatıyla beyanını vermiş ve kendisini zarara uğratanlar hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Müvekkilimiz, anılan soruşturmada şikayetçi konumundadır. Denizbank A.Ş.’nin ilgili dönemde şube müdürü olan şahsın ve diğer banka çalışanlarının kendisine verdiği mevduat bilgilerinin gerçekleri yansıtmadığının 2023 yılının Nisan ayında ortaya çıkması üzerine Müvekkilimiz, Denizbank A.Ş. bünyesinde bu olaya ilişkin sorumluluğu bulunanlardan şikayetçi olmuştur.

Son olarak şu hususu da ifade etmek isteriz: Müvekkilimiz Fatih Terim, tüm bu konularla ilgili gerekli açıklamayı zamanı gelince yapacaktır. Müvekkilimiz, bugüne kadar adli süreçlere duyduğu saygı nedeniyle ve bu süreçlerin masuniyetini dikkate alarak, kendisini maksatlı şekilde hedef alan asılsız ve mesnetsiz yorumlar dahil olmak üzere bu konuya ilişkin herhangi bir açıklama yapmamayı özellikle tercih etmiştir. Bu süreçte, hukukun izin verdiği ölçü ve zamanlarda müvekkilimizi ilgilendiren konularda gerekli açıklama ve bilgilendirmeler yine tarafımızdan kamuoyuyla paylaşılacaktır.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.