D︎ün Türk mali piyasaları yeniden artan iç siyasi tansiyonun gölgesinde güne satıcılı bir seyir ile başladı. Hafta sonunda CHP’li belediye başkanlarına yönelik gözaltı kararları, CHP lideri Özel’in sert açıklamaları ve akabinde hakkında soruşturma açılması ile TL ve TL cinsi varlıklar beklentimize paralel satış baskısına boyun eğdi. Türkiye’de siyasi iklimin değiştiği 19 Mart’ın finansal sistem üzerinde yarattığı tahribat (kurun artması, rezerv kaybı, faizlerin ve risk priminin tekrar yükselmesi, artan DTH talebi, yabancının çıkışı….) daha yeni yeni giderilirken, tekrar ortaya çıkan siyasi risk olgusunun kredibilite riski olarak okunduğunun altını çizmek gerekiyor.
USDTRY kuru dün ilk işlemleri itibariyle psikolojik 40,0 seviyesine dayanarak gün boyu yatay bir seyir izledi. TCMB’nin CHP Kurultay kararı sonrasında geçen hafta genelinde 10 milyar dolar rezerv biriktirmesi ardından dün yaşanan türbülansta yeniden bir miktar da olsa rezerv kaybı yaşadığını tahmin ediyoruz. Yarın açıklanacak verileri ile tahribatın boyutunu anlayacağız. Çok açık bir şekilde, siyasetin TL ve TL cinsi varlıkların seyri üzerinde belirleyici rol oynadığını görüyoruz. Daha basit bir anlatımla, siyasi riskler arttığında, kırılganlıklar ön plana çıkmak suretiyle TL cinsi varlıklar satış baskısına maruz kalıyor. Hisse senetleri dün günü %1,6 düşüşle tamamlasa da, korkulan boyutta bir satış baskısını olmaması ile endeksin 10bin seviyesinin üzerinde tutunduğunu görüyoruz. CDS risk primi 10 baz puan artışla 290 seviyesine yükselirken, 2 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faiz yeniden %40 seviyesinin hemen üzerine yükseldi. Dün bu arada Hazine’nin ihaleleri takip edildi. Sekiz ay vadeli tahvilde oluşan fiyat, piyasaların politika faizini Mart 2026’da %30’un altında fiyatladığına işaret etti.
Dönelim yurt dışına. ABD Başkanı Trump, 9 Temmuz’da sona eren tarife erteleme süresinin 1 Ağustos’a uzatılmasına ilişkin kararnameyi imzaladı. Japonya ve Güney Kore dâhil 14 ülkeye gönderdiği ve 1 Ağustos itibarıyla %25’e çıkacak yeni gümrük tarifelerini duyurduğu mektupları yeni gün başlangıcında piyasaların sakin karşıladığını görüyoruz. Reuters haberlerinde Trump’ın bu tarihi “kesin ama %100 değil” şeklinde nitelendirmesi kısmen belirsizliği artırsa da, Trump’ın pazarlık eden tüccar duruşunun da artık piyasalar tarafından benimsendiğini not etmemiz gerekiyor.
Güney Kore ve Japonya müzakerelere devam ederken, Avrupa Birliği’nin tarifelerden muaf olacağı ve Çarşamba günü ticaret anlaşması hedeflendiğinin altını çizmemiz gerekiyor. Bu gelişmelerin ışığında doların bir miktar da olsa toparlandığını görüyoruz! ABD hükûmeti, Mayıs ayında 316 milyar dolarlık bütçe açığı verirken, açık geçen yıla göre %9 düşüşe işaret etti. Gümrük gelirleri neredeyse dört katına çıkarak 23 milyar dolarla rekor kırarken, bu artış, Başkan Trump’ın ithalata getirdiği yüksek tarifelerin liman gelirlerine yansımasıyla gerçekleşti! Demek ki Trump’ın politikalarına biraz da bu gözle bakmak gerekiyor. Hatırlarsanız dün vergi indirimlerinin yaratacağı bütçe açıklarına herkes odaklanırken, biz madalyonun diğer tarafına bakarak büyüme teması üzerinden hisse senetlerinin yukarı yönlü potansiyeline işaret etmiştik.
Trump’ın ticaret anlaşmalarında biraz daha yol almasına paralel dün DXY hafif de olsa değer kazanırken, EURUSD paritesi 1,18 sınırdan düşük 1,17 seviyelerine kadar geriledi. Petrol fiyatları dün %2’ye yakın artış kaydetmesi ardından bu sabah benzer bir şekilde gerilediğini görüyoruz. Haber akışında, OPEC+ ülkeleri, Eylül ayında petrol üretimini yeniden artırarak daha önce yaptıkları üretim kesintilerini tamamen sona erdireceklerini okuyoruz. Bu artışla birlikte Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler daha fazla petrol üretmeye başlayacak. Bu karar, hem pazar payını artırma isteği hem de Trump’ın benzin fiyatlarını düşürmek için yaptığı baskılarla alındığını da anlıyoruz. Altının ons fiyatı son dönemlerde yataylaştığı 3,333 dolar seviyesinde kalırken, gümüşün ons fiyatı ise bir sonraki hamle için 37 dolar seviyesinin hemen altında enerji biriktirmeye devam ediyor. Direnişin parası bitcoinde ise asıl hareketin 113bin dolar seviyesinin üzerinde haftalık kapanış ile başlayacağını düşünüyoruz. Bu üçlünün, fiat para sistemine olan güven erozyonu ile yatırımcıların ilgi alanında kalmaya devam etmesini bekliyoruz.
ABD borsaları dün geceyi düşüşle tamamladı. Elon Musk’ın yeni siyasi girişimi olan “America Party”yi duyurması, Tesla hisselerinde %7’e yakın düşüşe neden olarak şirketin piyasa değerinden ~ 80 milyar dolar silinmesine yol açtı. Musk’ın siyasete yönelmesinin Tesla’daki liderliğini ve şirketin zayıflayan satışlarını daha da riske atması ile Tesla’nın bu yıl %35 düşerek muhteşem yedili hisse senedi grubu içerisinde en kötü performansı kaydettiğini görüyoruz. Şirketin yönetim kurulu üzerindeki baskı artarken, bazı fonlar Musk’ın siyasi faaliyetleri nedeniyle yatırımlarını askıya aldı. Tesla’nın performansı, elektrikli araç sektörünü de etkiliyor.
Yeni gün başlangıcında, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde hafif yukarı yönlü bir eğilim izlenirken, Asya piyasalarında iyimserlik dozunun daha belirgin olduğu görülüyor. Güney Kore borsası %1,5 yükselişle öne çıkarken, bu hareketin arkasında Trump’ın 1 Ağustos’ta devreye girecek %25’lik tarifeleri öncesinde Seul yönetiminin ABD ile ticaret müzakerelerini hızlandırma kararı ve uzlaşma umutlarının etkili olduğu anlaşılıyor. Japonya tarafında ise, YEN’in dolar karşısında zayıf başlaması ihracatçıları desteklerken, Tokyo borsası %0,4 artışla daha temkinli bir yükseliş sergiledi. Piyasalarda tarife kaygılarının bir nebze de olsun azaldığı, yaz rehavetinin ise biraz arttığını söylemek gerekiyor. Veri akışı bugün oldukça sakin görünüyor…
Emre Değirmencioğlu