Connect with us

BANKA HABERLERİ

İSVİÇRE’DE DOLANDIRICILAR BANKA HESABINIZI BOŞALTIR İSE NE OLUR?

Yayınlanma:

|

İsviçre’de bir banka hesabınızın dolandırıcılık sonucu boşaltılması durumunda, bankalar ve İsviçre hukuk sistemi dolandırıcılık mağdurlarını korumaya yönelik bir dizi prosedür ve güvenlik önlemi sunar. Bu tür bir durumla karşılaşmanız halinde aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:

  1. Banka ile İletişim: Hesabınızın dolandırıcılık nedeniyle boşaltıldığını fark ettiğiniz anda bankanızla hemen iletişime geçmelisiniz. Bankalar bu tür olaylar için özel dolandırıcılık birimlerine sahiptir ve hesabınızı hemen dondurabilirler.
  2. Dolandırıcılık Raporu: Bankanızla iletişime geçtiğinizde, sizden bir dolandırıcılık raporu doldurmanız istenebilir. Bu raporda dolandırıcılığın nasıl gerçekleştiği, ne zaman fark ettiğiniz gibi ayrıntılar yer alır.
  3. Polis Bildirimi: İsviçre’deki bankalar, genellikle dolandırıcılık olaylarını polise bildirmek zorundadır. Siz de ayrıca bir polis raporu hazırlatabilir ve dolandırıcılık olayını resmi olarak ihbar edebilirsiniz.
  4. Soruşturma ve Geri Ödeme: Bankalar, dolandırıcılık vakalarında genellikle kapsamlı bir iç soruşturma başlatır. Eğer dolandırıcılığın sizin kusurunuzdan kaynaklanmadığı ve güvenlik ihlali olduğu belirlenirse, genellikle kaybettiğiniz para size geri ödenir. Ancak bankalar, dolandırıcılığın sizin ihmallerinizden (örneğin, kişisel bilgilerinizi paylaşmanız gibi) kaynaklandığını tespit ederse, geri ödeme süreci daha karmaşık hale gelebilir.
  5. Sigorta Kapsamı: Bazı İsviçre bankaları, dolandırıcılık mağdurlarını koruyan sigorta poliçelerine sahiptir. Bu durumda dolandırıcılık sonucu kaybedilen tutar sigorta kapsamında geri alınabilir.
  6. Güvenlik Önlemleri: Dolandırıcılık olayından sonra bankanız, hesabınız için ek güvenlik önlemleri alabilir. Örneğin, çift faktörlü kimlik doğrulama (2FA) veya daha karmaşık şifre politikaları gibi güvenlik tedbirleri uygulamaya koyabilir.

İsviçre bankacılık sistemi, müşterilerin finansal güvenliğini sağlama konusunda oldukça ileri düzeydedir, ancak sizin de hesabınızı korumak için gerekli adımları atmanız önemlidir.

DOLANDIRICILIK OLAYLARINDA BANKALARIN SORUMLULUĞU NEDİR?

İsviçre’de bir bankanın dolandırıcılık ve hesap güvenliği konularında müşterilerine karşı sorumlulukları oldukça ciddidir. İsviçre bankacılık sektörü, müşterilerin finansal varlıklarını koruma konusunda katı düzenlemelere tabi tutulur ve dolandırıcılık durumlarında müşteriyi mağdur etmemek için bir dizi güvenlik önlemi almak zorundadır. Aşağıda, İsviçre’deki bankaların müşterilerine karşı başlıca sorumlulukları özetlenmiştir:

1. Hesap Güvenliğini Sağlama

  • Teknolojik Güvenlik Önlemleri: Bankalar, müşterilerin hesaplarının güvenliğini sağlamak için güncel güvenlik teknolojilerini kullanmak zorundadır. Bu, şifreleme, güvenlik duvarları, çift faktörlü kimlik doğrulama (2FA) ve biyometrik kimlik doğrulama gibi önlemleri içerebilir.
  • Güvenlik Sistemlerinin Güncellenmesi: Bankalar, sürekli değişen tehditlere karşı güvenlik sistemlerini düzenli olarak güncellemeli ve olası güvenlik açıklarını gidermelidir. Müşteri hesaplarına yönelik herhangi bir tehdit, banka tarafından en kısa sürede tespit edilip önlenmelidir.

2. Müşteri Bilgilerinin Gizliliğini Koruma

  • İsviçre bankaları, müşteri bilgilerinin gizliliğini ve güvenliğini korumakla yükümlüdür. Bankacılık sırrı yasaları gereği, müşteri bilgileri sadece yetkili kişilerle paylaşılır ve dolandırıcılık girişimlerine karşı korunur.
  • Veri Koruma Kanunları (GDPR uyumlu): İsviçre bankaları, müşterilerinin kişisel verilerinin korunmasına ilişkin kanunlara da uymak zorundadır. Herhangi bir veri ihlali durumunda, banka müşteriyi zamanında bilgilendirmek ve bu durumu düzeltmekle yükümlüdür.

3. Dolandırıcılık Durumunda Hızlı Müdahale

  • Erken Uyarı Sistemleri: İsviçre bankaları, şüpheli işlemleri tespit edebilmek için gelişmiş dolandırıcılık izleme sistemleri kurmakla yükümlüdür. Örneğin, beklenmedik veya olağandışı işlemler fark edildiğinde, banka müşteriye uyarı gönderir ve işlemi onaylatmaya çalışır.
  • Acil Müdahale ve Hesap Dondurma: Bir dolandırıcılık tespit edildiğinde, banka hemen harekete geçmeli, müşterinin hesabını dondurarak daha fazla zarar görmesini engellemelidir. Hesap dondurulurken, müşteriyle hızla iletişim kurulmalı ve olası yanlış işlemler engellenmelidir.

4. Müşteriye Eğitim ve Bilgilendirme

  • Dolandırıcılık Uyarıları: Bankalar, müşterilerini düzenli olarak internet dolandırıcılığı, kimlik hırsızlığı ve phishing (oltalama) gibi tehditler hakkında bilgilendirmek zorundadır. Müşterilere güvenlik önlemleri ve nasıl korunacakları konusunda eğitimler verilmelidir.
  • Düzenli Güvenlik İletişimi: Bankalar, güvenlik ihlalleri veya yeni güvenlik tehditleri konusunda müşterilerini bilgilendirmek ve bu tehditlere karşı müşteriyi nasıl koruyacaklarıyla ilgili öneriler sunmakla yükümlüdürler.

5. Dolandırıcılık Mağdurlarına Geri Ödeme

  • Eğer bir müşteri dolandırıcılık kurbanı olursa ve bu dolandırıcılık, müşterinin ihmalinden kaynaklanmıyorsa, bankalar genellikle kaybedilen tutarı müşteriye geri ödemekle yükümlüdür. Ancak bu süreç, dolandırıcılığın niteliğine ve müşterinin sorumluluklarını yerine getirip getirmediğine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
  • Soruşturma Süreci: Dolandırıcılık vakalarında banka, iç soruşturma başlatarak olayın nasıl gerçekleştiğini ve müşterinin ihmali olup olmadığını belirler. Eğer müşteri ihmal göstermemişse, banka mağduriyetin giderilmesi için gerekli tazminatı öder.

6. Riskli İşlemlerde Ön Onay Alma

  • Bankalar, yüksek miktarlı veya olağandışı işlemler tespit ettiklerinde müşteriden onay almak zorundadır. Özellikle yurtdışı transferler ya da alışılmadık saatlerde yapılan işlemler gibi şüpheli durumlarda müşteriye uyarılar gönderilmelidir.
  • İşlem Limiti Ayarları: Müşteriler, bankaya belirli işlem limitleri koymaları için talepte bulunabilir. Banka, bu limitler doğrultusunda işlemleri izlemek ve müşteri dışındaki kişiler tarafından yapılan yetkisiz işlemleri engellemekle yükümlüdür.

7. Sigorta ve Tazminat Politikaları

  • Birçok İsviçre bankası, müşterilerini dolandırıcılığa karşı sigortalayarak olası zararları karşılamayı taahhüt eder. Bu tür sigorta politikaları, müşterinin kaybettiği tutarın belirli bir kısmını veya tamamını geri almasını sağlayabilir. Bankalar, bu konuda müşterilerini bilgilendirmek ve ilgili sigorta politikalarını uygulamakla sorumludur.

8. İhmal veya Güvenlik İhlali Durumunda Yasal Sorumluluk

  • Eğer bir banka, müşteri hesaplarının güvenliğini sağlamada ihmalkar davranırsa veya dolandırıcılık önleme prosedürlerine uymadan hareket ederse, yasal olarak sorumlu tutulabilir. İsviçre yasaları, müşterilerin banka ihmali nedeniyle yaşadığı zararların tazmin edilmesini zorunlu kılar.
  • Bankacılık Denetim ve Yasal Yükümlülükler: İsviçre bankaları, ülkenin finansal denetim otoriteleri tarafından denetlenir. Bankaların dolandırıcılığa karşı önlemler almada yetersiz kalmaları durumunda, ağır para cezaları ve diğer yasal yaptırımlarla karşı karşıya kalabilirler.

9. Sözleşme Şartlarına Uyum

  • Bankalar, müşterileriyle yaptıkları sözleşmelerde belirtilen tüm güvenlik ve hizmet şartlarına uymak zorundadır. Müşterilerin bankayla olan ilişkileri, yazılı sözleşmelere ve İsviçre bankacılık düzenlemelerine dayanır. Bu nedenle, banka tüm işlemlerini ve güvenlik önlemlerini bu sözleşme şartlarına uygun şekilde yürütmek zorundadır.

Sonuç Olarak:

İsviçre’deki bankalar, müşterilerin hesaplarını güvence altına almak ve dolandırıcılık durumlarında müşteriyi korumak için geniş kapsamlı sorumluluklar taşır. Güvenlik sistemlerini sürekli güncellemek, dolandırıcılıkları tespit etmek, müşteriyi bilgilendirmek ve kayıpların tazminini sağlamak bankaların temel sorumlulukları arasındadır. Ancak, bankaların bu sorumluluklarını yerine getirmesi, müşterilerin de hesaplarını ve kişisel bilgilerini koruma yükümlülüklerini yerine getirmesiyle birlikte işlemektedir.

DOLANDIRICILIK OLAYLARINDA BANKA ÖDEME YAPAR MI?

İsviçre’deki bankalar, dolandırıcılık sonucu kaybedilen paraları belirli koşullar altında müşterilere geri öderler. Ancak, bu ödeme süreci çeşitli faktörlere bağlıdır. Bankaların dolandırıcılık olaylarında ödeme yapmaları için bazı temel koşullar ve kriterler mevcuttur. İşte bankaların dolandırıcılık durumlarında ödeme yapma koşulları:

1. Müşterinin İhmali Olmaması

  • Bankalar genellikle dolandırıcılık mağduriyeti yaşayan müşterilere ödeme yapar, ancak bu durumda müşterinin herhangi bir ihmal göstermemesi çok önemlidir. Eğer müşteri, kişisel bilgilerini (şifreler, PIN kodları, hesap bilgileri) başkalarıyla paylaşmışsa veya dolandırıcılığa karşı yeterince dikkatli davranmamışsa, banka geri ödeme yapmama hakkına sahiptir.
  • Örnek İhmaller:
    • Şifreyi güvensiz ortamlarda paylaşmak.
    • Dolandırıcılık uyarılarına rağmen şüpheli bağlantılara tıklamak.
    • Bankanın güvenlik önerilerine uymamak (çift faktörlü kimlik doğrulamayı kullanmamak gibi).

2. Dolandırıcılığın Bankanın Güvenlik Açığından Kaynaklanması

  • Eğer dolandırıcılık bankanın kendi sistemindeki bir güvenlik açığından veya ihmalinden kaynaklanıyorsa, banka müşterinin kaybını tazmin etmek zorundadır. Bankalar, teknolojik güvenlik tedbirlerini sürekli olarak güncel tutmak zorundadır ve güvenlik açıkları nedeniyle müşteri kaybına yol açan durumlarda, müşteriye geri ödeme yapmak zorundadırlar.

3. Müşterinin Hızlı Bir Şekilde Bankaya Bildirim Yapması

  • Dolandırıcılık olayında müşterinin hızlı davranarak bankaya durumu bildirmesi önemlidir. Bankalar, şüpheli işlemleri fark eder etmez müşteriyi uyarmakla yükümlü olsalar da, müşteri de şüpheli bir işlem gördüğünde hemen bankayla iletişime geçmelidir. Gecikmiş bildirimler, bankanın geri ödeme yapmamasına yol açabilir.
  • Hızlı bildirim, dolandırıcılık durumunda müşterinin mağduriyetini hafifletebilir ve bankanın güvenlik önlemlerini devreye sokmasını sağlar.

4. Yasal Sorumluluk ve Bankacılık Sözleşmeleri

  • İsviçre bankaları, müşterilerle yaptıkları sözleşmelerde genellikle dolandırıcılık durumunda ödeme yapmayı kabul ederler. Bu tür sözleşmelerde, müşterinin dolandırıcılık mağduru olması halinde nasıl bir süreç izleneceği ve bankanın sorumlulukları açıkça belirtilir.
  • Sigorta Politikaları: Bazı bankalar, dolandırıcılığa karşı müşterilerine sigorta sağlar. Bu durumda, müşterinin kayıpları sigorta kapsamında karşılanabilir.

5. Dolandırıcılık Tespit Sürecinin Sonuçları

  • Bankalar, dolandırıcılık vakalarında kapsamlı bir inceleme başlatır ve olayın nasıl gerçekleştiğini araştırır. Eğer dolandırıcılığın müşteriden kaynaklanan bir hata sonucu değil, dolandırıcının tamamen yasa dışı yollarla gerçekleştirdiği bir eylem sonucu olduğu tespit edilirse, banka genellikle ödeme yapar.
  • İnceleme Süreci: Banka, dolandırıcılık vakalarını araştırarak paranın izini sürebilir ve dolandırıcının kim olduğunu ortaya çıkarmaya çalışabilir. Bu süreç, geri ödemenin yapılıp yapılmayacağını belirleyen kritik bir aşamadır.

6. Yetkisiz İşlem Tespiti

  • Eğer banka, müşteri adına yapılan bir işlemin yetkisiz olduğunu tespit ederse ve müşteri bu işlemi onaylamadığını belirtiyorsa, banka bu tür işlemlerden kaynaklanan kayıpları karşılamak zorundadır. Ancak, bu tür yetkisiz işlemlerin müşteri tarafından fark edilip hızlı bir şekilde bankaya bildirilmesi gerekmektedir.

7. Dolandırıcılık Türüne Bağlı Durumlar

  • Kart Dolandırıcılığı: Kredi veya banka kartıyla yapılan yetkisiz işlemler genellikle bankalar tarafından tazmin edilir, ancak bu durumda müşterinin kart bilgilerini güvende tutmuş olması ve kartını kaybettiği anda derhal bankaya bildirmiş olması gerekmektedir.
  • Phishing (Oltalama) Dolandırıcılığı: Eğer müşteri farkında olmadan dolandırıcıların gönderdiği sahte bir bağlantıya tıkladıysa ve banka, müşterinin bu duruma karşı korunma sorumluluğunu yerine getirmediğini düşünüyorsa, geri ödeme yapılabilir. Ancak, müşteri kendi ihmali sonucu bilgilerini dolandırıcılara kaptırmışsa, bankanın ödeme yapmama hakkı doğar.

8. Müşteri İle İletişimdeki Gecikmelerin Bankadan Kaynaklanması

  • Eğer banka, şüpheli bir işlem tespit ettiğinde müşteriyle hızlı bir şekilde iletişime geçmeyi başaramazsa ve bu gecikme nedeniyle müşteri kayba uğrarsa, banka tazminat ödemek zorunda kalabilir. Bankaların, şüpheli işlemleri derhal müşteriye bildirmesi ve işlemi doğrulatması gerekir.

9. İsviçre Yasal Düzenlemeleri

  • İsviçre’de finansal düzenlemeler ve yasalar, dolandırıcılıktan mağdur olan müşterilere yönelik koruyucu hükümler içerir. İsviçre bankacılık sistemi, dolandırıcılık mağdurlarını korumak için çeşitli yasal mekanizmalar sunar. Bankalar, dolandırıcılık vakalarını hızlıca çözmek ve müşterinin zararını tazmin etmek zorundadır. Eğer banka müşteriyi dolandırıcılıktan koruma sorumluluğunu yerine getirmezse, yasal olarak müşteriye ödeme yapması gerekebilir.

Sonuç Olarak:

Bir İsviçre bankası, dolandırıcılık sonucu kaybedilen paraları müşteriye ödemek için belirli koşulların sağlanmasını talep eder. Müşterinin ihmalkar olmaması, durumu zamanında bildirmesi, bankanın güvenlik açıklarının olmaması ve dolandırıcılığın kanıtlanması durumlarında banka genellikle geri ödeme yapar. Ancak, dolandırıcılığın müşteri hatası veya ihmali sonucu gerçekleştiği tespit edilirse, banka tazminat ödeme sorumluluğundan kaçınabilir. Banka ile yapılan sözleşme şartları ve bankanın uyguladığı güvenlik politikaları da ödeme sürecinde önemli rol oynar.

İSVİÇRE’DE BANKANIN SUNDUĞU HAZIR KREDİLER DOLANDIRILIR İSE NE OLUR?

İsviçre’de veya başka bir ülkede, hazır kredi ya da başka kredi türlerinin dolandırıcılık amacıyla kötüye kullanılması durumunda, bu olaylar ciddi bir şekilde ele alınır ve bir dizi yasal ve bankacılık prosedürü devreye girer. Eğer bir dolandırıcı, müşterinin kredi limitine yetkisiz erişim sağlayarak bu krediyi kullanırsa, bankalar ve yetkili makamlar olaya müdahale eder. Aşağıda, böyle bir durumda ne olacağı ve müşteri, banka ve yasal sistemin nasıl devreye gireceği detaylandırılmıştır:

1. Dolandırıcılık Olayının Fark Edilmesi ve Bankaya Bildirilmesi

  • Müşterinin Bilgilendirmesi: Eğer bir müşteri, hesabındaki hazır kredi limitinin dolandırıcılar tarafından kullanıldığını fark ederse, ilk yapması gereken şey durumu hemen bankaya bildirmektir. Bankalar, dolandırıcılık durumlarında hızlı müdahale edebilmek için genellikle 7/24 açık dolandırıcılık ihbar hatları sunar.
  • Banka İhbarı: Banka, müşteri tarafından bilgilendirildikten sonra hızlı bir şekilde harekete geçer. Dolandırıcılık şüphesi olan hesaplar genellikle dondurulur ve daha fazla yetkisiz işlem yapılması engellenir.

2. Dolandırıcılık Soruşturması

  • İç Soruşturma: Banka, müşteri şikayetini aldıktan sonra bir iç soruşturma başlatır. Bu soruşturmada kredi kullanımına dair tüm kayıtlar incelenir. İşlem geçmişi, IP adresleri, işlem zamanları ve kullanılan cihazlar gibi detaylar analiz edilir.
  • Dolandırıcılık Tespiti: Eğer dolandırıcılık olayı banka tarafından doğrulanırsa, bankanın güvenlik zafiyetine mi yoksa müşterinin ihmaline mi bağlı olduğuna dair bir inceleme yapılır. Bu incelemenin sonucunda dolandırıcılığın kaynağı tespit edilir.
  • Yetkili Makamlarla İşbirliği: Bankalar, dolandırıcılık olaylarında yerel yetkililerle işbirliği yapar. İsviçre’de, Finansal Piyasalar Denetleme Otoritesi (FINMA) ve diğer yetkili organlar, büyük çaplı dolandırıcılık vakalarını araştırabilir. Ayrıca polis ve yasal makamlar da devreye girer.

3. Müşterinin Sorumluluğu

  • Müşteri İhmali Olup Olmadığı: Banka, dolandırıcılığın müşterinin ihmali sonucu gerçekleşip gerçekleşmediğini değerlendirir. Eğer müşteri, şifrelerini güvende tutmamışsa, phishing (oltalama) gibi dolandırıcılık girişimlerine karşı yeterince dikkatli davranmamışsa veya bankanın güvenlik tavsiyelerine uymamışsa, banka müşteriyi sorumlu tutabilir ve kredi borcunu geri ödeme yükümlülüğü müşteride kalabilir.
  • Müşterinin Sorumluluğu Yoksa: Eğer dolandırıcılık, müşterinin kontrolü dışında gerçekleşmişse (örneğin, banka sisteminde bir güvenlik açığı, kredi kartının kopyalanması gibi), genellikle müşteri bu dolandırıcılık olayından sorumlu tutulmaz ve bankanın durumu düzeltmesi gerekir.

4. Banka Tarafından Geri Ödeme ve Tazminat

  • Bankanın Sorumluluğu: Dolandırıcılık banka sistemindeki bir güvenlik zafiyetinden kaynaklanmışsa veya dolandırıcılık olayında müşteri ihmali yoksa, banka müşterinin zararını karşılamakla yükümlüdür. Bu durumda, dolandırıcıların kullandığı kredi miktarı iptal edilebilir veya müşteri hesabına geri ödenebilir.
  • Sigorta Kapsamı: İsviçre’deki birçok banka, dolandırıcılık vakalarında müşteriyi koruyan sigorta poliçelerine sahiptir. Bu durumda, dolandırıcılığın yol açtığı zarar sigorta kapsamına girer ve sigorta şirketi tarafından karşılanabilir.

5. Yetkisiz Kredinin İptali

  • Eğer dolandırıcılık sonucunda yetkisiz bir kredi kullanımı gerçekleştiyse, banka bu krediyi iptal edebilir. Müşteri, dolandırıcılık sonucunda ortaya çıkan borçlardan sorumlu tutulmaz. Ancak bu süreç, dolandırıcılığın tam olarak tespit edilmesi ve soruşturmanın sonuçlanmasına bağlıdır.

6. Dolandırıcının Yakalanması ve Yasal Süreç

  • Polis Soruşturması: Dolandırıcılık olayı, İsviçre’deki yetkili makamlar tarafından soruşturulmaya devam eder. Eğer dolandırıcının kimliği tespit edilebilirse, bu kişi hakkında yasal işlem başlatılır. İsviçre’de dolandırıcılık suçları ciddi cezalarla karşı karşıya kalabilir ve dolandırıcıların cezalandırılması amaçlanır.
  • Adli Süreç: Dolandırıcılığa karışan kişilere karşı açılan davalar, İsviçre mahkemelerinde görülür ve suçlular yasal olarak cezalandırılır. Müşteri, banka ve sigorta şirketi de bu süreçte dolandırıcının suçlarının karşılanması için işbirliği yapabilir.

7. Müşteriye Sunulan Ek Güvenlik Önlemleri

  • Güvenlik Protokollerinin Güncellenmesi: Dolandırıcılık olayından sonra, banka müşteriye ek güvenlik önlemleri sunabilir. Örneğin, şifre yenileme, çift faktörlü kimlik doğrulama (2FA) ve dijital güvenlik uyarıları gibi uygulamalar devreye sokulabilir.
  • Yeni Hesap Açma: Dolandırıcılık mağduru olan müşterilere, güvenliği sağlamak için yeni bir banka hesabı açılması teklif edilebilir ve eski hesap kapatılabilir.

8. Müşterinin Kredi Notuna Etkisi

  • Eğer dolandırıcılık sonucunda müşteri kredi borcuyla karşı karşıya kalırsa, bu durumun müşterinin kredi notuna etkisi olabilir. Ancak, dolandırıcılık tespit edilip müşteri sorumlu bulunmadığında, bu tür borçlar genellikle kredi raporlarına yansıtılmaz. Bankalar, dolandırıcılık mağdurlarının kredi notunun zarar görmemesi için önlemler alır.

9. Yasal Yükümlülükler ve Yargı Kararları

  • İsviçre yasalarına göre, bankaların müşterilerini dolandırıcılık vakalarına karşı koruma yükümlülüğü vardır. Bankalar, müşterilerinin kayıplarını karşılamak zorundadır, ancak bu durum, müşterinin de kendi güvenlik sorumluluklarını yerine getirip getirmediği ile doğrudan bağlantılıdır.
  • Eğer dolandırıcılık vakası mahkemeye taşınırsa, yargı sürecinde bankanın sorumlulukları, müşterinin davranışları ve deliller ışığında karar verilir. Mahkemeler, genellikle müşteriyi mağdur etmeyen, adil bir karar almaya çalışır.

Sonuç Olarak:

İsviçre’de hazır kredi limitlerinin dolandırıcılık amacıyla kullanılması durumunda, banka hızlı bir şekilde müdahale eder ve durumu araştırır. Eğer dolandırıcılık müşterinin ihmali dışında gerçekleştiyse, genellikle banka müşterinin zararını karşılar. Ancak müşteri ihmali söz konusuysa, müşteri borçtan sorumlu tutulabilir. Bankalar, bu tür dolandırıcılık olaylarını önlemek için güçlü güvenlik önlemleri uygular ve sigorta gibi ek koruma yöntemleri sunabilir.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman taahhüdü

Garanti BBVA belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını yeni hedefinin ise 2029 yılının sonuna kadar 3,5 milyar dolar olarak açıkladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Garanti BBVA, 2018–2025 dönemi için belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını açıkladı. Bu başarının ardından banka, 2018–2029 yıllarını kapsayan yeni hedefini 3,5 trilyon TL olarak paylaştı.

Garanti BBVA bu taahhütle; iklim değişikliğiyle mücadele, doğal sermayenin korunması, döngüsel ekonomi, sosyal kalkınma ve finansal kapsayıcılık alanlarında güçlü etki yaratmayı amaçlıyor.

Bu rakam, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar arasında en yüksek sürdürülebilir finans taahhüdü oldu.

Garanti BBVA, 2029 yıl sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğini taahhüt ediyor

Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, bu performansta, sürdürülebilirliği stratejik öncelik haline getirmelerinin önemli bir rol oynadığını vurguladı. Akten, yeşil/sosyal kredilerden çevreci taşıt kredilerine, sürdürülebilir tahvillerden, çevresel ve sosyal yatırımlarda aktif danışmanlık hizmetlerine ve su verimliliğiyle ilgili projelere yönelik “mavi finans” gibi sürdürülebilir finansman ürünü sunduklarını söyledi.

Mahmut Akten, yeni hedefi ise şu sözlerle değerlendirdi: “Şimdi, bu başarıyı daha ileri taşıyarak 2029 yılı sonuna kadar 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman sağlamayı taahhüt ediyoruz. Bu yeni hedef, yalnızca hacim açısından değil, sürdürülebilir finansman hızımız açısından da çarpıcı bir sıçrama anlamına geliyor. 2025’in ikinci yarısından 2029 sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğiz. Bu taahhüdün büyüklüğü, Türkiye’nin düşük karbonlu ve kapsayıcı bir geleceğe geçişinde Garanti BBVA’nın giderek daha da etkin bir rol üstleneceğini gösteriyor.”

BBVA Grubu’nun küresel taahhüdü 1 trilyon euro

Garanti BBVA’nın ana hissedarı BBVA Grubu, 2018-2025 yılları için ilk etapta 100 milyar euro sürdürülebilir finansman hedefi koymuştu. Hedef önce 300 milyar euroya çıkarıldı ve 2024 yılı sonunda tamamlandı. Grup şimdi, 2025–2029 dönemi için 700 milyar euroluk yeni taahhütle toplam hedefini 1 trilyon euroya yükseltti.

BBVA’da Türkiye’nin Payı yüzde 9’a yükseldi

2025’in ilk dört ayında BBVA Grubu’nun sağladığı toplam sürdürülebilir finansmanın yaklaşık 140 milyar TL’si Garanti BBVA tarafından sağlandı. Bu rakamla Türkiye’nin BBVA Grubu içindeki payı sürdürülebilir finansman rakamların raporlanmaya başlandığı 2018 yıllarındaki yüzde 3 seviyesinden bugün yüzde 9’a yükselmiş durumda.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Tahvil Yerine Kredi: Türk Şirketlerinin Finansman Kaderi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için en çok başvurduğu yöntem banka kredileridir. Oysa gelişmiş finansal sistemlerde şirketler, uzun vadeli ve daha uygun maliyetli fon sağlamak için sermaye piyasalarında borçlanma araçlarına, özellikle tahvil ihraçlarına yönelmektedir. Peki Türkiye’de reel sektör neden bu imkândan yeterince yararlanamıyor?

Tahvil İhracının Önündeki Ekonomik Engeller

Tahvil piyasasının gelişmesi; makroekonomik istikrar, faiz oranlarının öngörülebilirliği, düşük enflasyon, istikrarlı döviz kuru, düşük kamu borçlanma ihtiyacı ve yüksek kredi notu gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak:

  • Türkiye’nin ülke kredi notu düşüktür ve bu doğrudan özel sektörün notunu da sınırlamaktadır.

  • Yüksek enflasyon ve faiz oranları, borçlanma maliyetlerini tahvil piyasasında da yükseltmektedir.

  • Kamu kesiminin sürekli yüksek borçlanma ihtiyacı, özel sektörün tahvil ihraçlarını piyasadan dışlama etkisi (crowding out) ile sınırlamaktadır.

Hukuki ve Kurumsal Güven Eksikliği

Sadece ekonomik değil, hukuki ve politik güvensizlik de yabancı ve yerli yatırımcıların özel sektör tahvillerine ilgi göstermemesine yol açıyor. Güçlü bir ikinci el tahvil piyasası oluşmadığı için yatırımcılar uzun vadeli bağlayıcı enstrümanlara mesafeli durmaktadır.

Banka Kredilerine Bağımlılığın Sonuçları

Bu nedenlerle reel sektör, finansmana erişimde tek kanal olarak bankaları kullanmak zorunda kalıyor:

  • Yüksek maliyetli ve kısa vadeli kaynaklara mahkûm olunuyor.

  • Kredi sınırlamaları, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işletmeleri zorluyor.

  • Kredi vadelerinin kısalığı ve esneklik eksikliği, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor.

Finansman Araçlarında Çeşitlilik Şart

Türkiye’de reel sektörün daha güçlü, sağlıklı ve uzun vadeli kaynaklara erişebilmesi için:

  • Makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesi,

  • Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi,

  • Hukuki güven ortamının sağlanması,

  • Tahvil piyasası için ikincil piyasa likiditesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

 

Okumaya devam et

Ali Coşkun

YÜKSEK BANKA KREDİLERİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankalar ekonomik sistemin en önemli finansal aktörleri olarak faaliyet gösterir. Her banka özünde kâr amacı güden bir ticari kuruluştur.

Kredi verirken öncelikle kendi risklerini ve menfaatlerini gözetmek zorundadır. Kullandırdıkları kredilerin faiz oranı veya kar payı, komisyon yapısı, vade şartları da bu doğrultuda belirlenmektedir.

Bugün piyasada bileşik faiz oranları TL cinsi kredilerde %60-65, döviz cinsi kredilerde ise %14-16 bandındadır.

Ayrıca bankaların sigorta, dosya masrafı, kredi tahsis ücreti ve banka ürün satışları gibi birçok kalemi kredi paketine dahil ettiği görülüyor.

Yani faiz veya kar payı dışında çok sayıda gizli maliyetle karşı karşıya kalınıyor.

Firmalar bu şartlar altında yalnızca finansmana erişmekle kalmıyor aynı zamanda ağır bir maliyet yükünü de sırtlanıyorlar.

Bankalar, firmalara kredi limitleri oluştururken sektörel karlılık oranlarına azami dikkat ederler. Ancak burada ciddi bir çelişki var. Bankalar kredi tahsisinde sektörün brüt kâr marjlarını esas alırken, mevcut kredi maliyetleri bu oranları çoktan aşmış durumdadır.

Brüt kâr marjı sektörlere göre ortalama %25-30 arasında değişirken, firmalar %65’in üzerinde bileşik faizle TL borçlanıyor.

Bu koşullarda, kâr eden değil borcunu çevirebilen firma başarılı kabul ediliyor. Bu ne finansal sürdürülebilirliğe ne de sağlıklı bir ekonomiye hizmet eder.

Şu an firmalar yalnızca yüksek faizle değil aynı zamanda yüksek enflasyon, düşük iç talep, yüksek maliyetler, düşük kâr, kur baskısı, iç ve dış pazarlardaki daralma, krediye erişim ve jeopolitik risklerle mücadele etmek zorunda kalıyor.

İhracatçı firmalar için döviz kuru reel anlamda destekleyici olmaktan çıkmış, rekabet gücünü zayıflatıcı bir unsura dönüşmüştür.

Bu koşullar altında firmaların ayakta kalması tesadüf değil direnç ve stratejik yönetimin bir sonucudur. Ama bu direncin ne kadar sürdürülebileceği ise meçhuldür.

Bugün konkordato alan, iflas eden şirketlere şaşırmak yerine bu ortamda hâlâ üretmeye, istihdam yaratmaya, ihracat yapmaya devam eden firmalara hayranlık duymalıyız.

Asıl konuşulması gereken, bu firmaların nasıl hayatta kaldığı ve ne tür stratejiler geliştirdiğidir. Zira bu firmalar sadece kendi faaliyetlerini değil aynı zamanda ekonominin can damarlarını da ayakta tutmaktadır.

Enflasyonla mücadele elbette gereklidir.Ancak bunu yaparken reel sektörü göz ardı etmek hastayı tedavi ederken organlarını iflas ettirmek gibidir.

Faiz politikaları ve sıkılaşma adımları kısa vadede enflasyonu aşağı çekebilir ama ardında üretim yapamayan, borç yükü altında ezilen ve finansmana erişemeyen bir özel sektör kalırsa bu başarı neye yarar?

Bugün geldiğimiz noktada reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesi gerekiyor.

Kredi maliyetlerinin düşürülmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve firmaların üzerindeki dolaylı maliyetlerin azaltılması şarttır.

Aksi takdirde sadece bugünü değil yarının üretim kapasitesini ve ekonomik bağımsızlığını tehlikeye atmış oluruz.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.