Suudi Arabistan Sermayeli Katılım Bankası 2010-2017 yılları arasında, TEVERRUK isimli kredi türü kullanarak, müşterilerin gayrimenkul / konut kredilerini ihtiyaç kredisine çevirip nakit ödeme yapan Katılım Bankası müşterilerine Vergi Denetim Kurulu tarafından yapılan incelemeler neticesinde “Vergi Ziyaı ve özel usulsüzlük cezaları” almaya başlamış, ihbarı yapan personel de Vergi Dairesi tarafından ödüllendirilmişti. Devletin bu banka yüzünden vergi kaybı o kadar çoktu ki iş Sayıştay Raporlarına kadar yansıdı.
Aynı banka ile ilgili şikayetlerin ardı arkası kesilmiyor.
Her fırsatta İslami kurallara göre Bankacılık yaptığını öne süren Katılım Bankanın son şikayet Eskişehir Sanayi Şubesi için geldi. Anlatılanlar bankanın Sanayiciye bakış açısını da gösterir, “elimizi verdik kolumuzu kurtaramıyoruz” türden.
Bir zamanlar “bizimle çalışın diye kapısında yatan banka firma sıkıntıya düşünce alacağını tahsil etmek için kredileri takibe atmakla tehdit etti”.
Kütahya’da faaliyet gösteren İmalatçı Sanayici olan firma, ihracat da yapıyor. Banka için o kadar büyük ki, sizi Eskişehir Sanayi Şubesine devir ediyoruz deniyor. Firma, 2019 yılında finansal sıkıntı yaşayınca, çekleri yazılmaya başlar, kredilerini yapılandırma ödeme süresini uzatma talebinde bulundu. Normalde bu tür yapılandırmalar 1 yıl ödemesiz 3-5 yıl olur. Firmanın istediği sadece 12 ay vade. Üstelik ana ipotekleri bu Katılım Bankasında. Yapılandırınca teminatta ipotek olduğu için karşılık da az ayırıyor bankalar. Yapılandırma maliyeti düşük üstelik yapılandırma kredilerinde vade 12 ay gibi kısa bir süre aslına bakılır ise yapılandırma bile sayılmaz, kredi vade uzatımı.
Yapılandırma sonrası bankanın tavrı değişti
Firmanın ödememe diye bir niyeti yok aslında sadece süreye ihtiyacı var. Üstelik istediği süre de o kadar yıllarca değil. Kredileri 12 ay gibi yapılandırma bile sayılmayacak şekilde imzalar atıldı taksitlere bağlandı. Yapılandırma sürecinde 10 ay boyunca 5 milyon TL’den fazla nakit kredi taksitleri ödendi; 1 milyon TL’ye yakın Teminat Mektubu bankaya iade edildi.
2 ay taksit kaldı ipotekleri çözmeyiz dedi
Firma bankaya ana ipoteklerini vermişti. 4 parça halinde 5 milyon TL değerinden fazla ipotek var. Firma 12 ay taksitini 10 ayını hiç gecikme yaşamadan ödemiş. Bu arada firma bulunduğu sektör ve yaptığı iş nedeni ile normalleşme sürecine girmiş, kendini finansal olarak rahatlatmış, işleri büyütme aşamasına geçmesi nedeni ile mal alımı ile ilgili Teminat Mektubuna ihtiyaç duyar. Son iki taksit kalınca Katılım Bankasından yeni bir Teminat Mektubu ister. Önce tabi “teklif yapalım, bakarız” diye firma oyalanır, bu arada teklif yaptıkları da yok; çünkü artık firmalar da finansal okur yazarlık arttı, hangi bankanın nasıl çalıştığını gayet iyi biliniyor; teklif yapacak banka yeni mali veriler, firmanın son durumu, gelecek planları hakkında bilgiler ister; bunların hiç biri yapılmaz sadece “teklif yaptık, sonuç bekliyoruz” diye firma oyalanır.
Aslında firmaya zaman kaybettirmeyip “biz Teminat Mektubu veremeyiz , firmanız ile çalışmak istemiyoruz” dense, firma yeni arayış içine girecek, ihtiyacı olduğunda normal olarak her firma gibi “ipotekleri olan bankadan” ilk taleplerini dile getirmiş.
Teklif ret edildi başınızın çaresine bakın
Bir süre sonra “teklifimiz olumsuz sonuçlandı” cevabı alınır. Firma, bankanın bu kararını saygı ile karşılar öyle ya rekabet şartlarında her bankanın piyasayı algılayış şekli, çalışma şekli, pazardan pay alma iştahı farklı olabilir. Saygı durmalı.
Katılım Bankasından ilerleyemeyen firma diğer bankalar ile görüşür, normal olarak bir sorun ile karşılaşır. Bankalarda temel bir kural vardır, daha önce yoğun çalışmadığınız, nakit akışından yeterli pay almayan, firmanızı tam tanımayan banka öncelikle “çalıştığı bankalarda kredi koşulu ne, teminat durumu ne” diye sorgular tüm bankacılar bilir bu durumu. Firmamızın başına da aynı durum gelir. Normal olarak diğer bankalar, “firmanız ile çalışabiliriz, fakat diğer bankaya ipotek vermişsiniz bize de ipotek verin bir kısmını ipotek karşılığı, bir kısmını çek karşılığı, bir kısmını kefalet karşılıklı yaparız” derler.
Katılım Bankasından ipotek çözülme talep edilir
Diğer bankalardan kredilerde olumlu cevap alan firma bu durumda dört parça 5 milyon TL değerinden fazla yerlerden “2 milyon TL’lık ipotek kalsın diğer ipoteklerin çözülmesi” için Katılım bankasına başvuru yapar. Bu arada risk 800 bin TL kalmış yani firma 2 milyon TL’lık kalan kredinin iki katından fazla ipotek bırakıyor bankaya. Öyle ya hem bankayı teminat açığında bırakmıyor yeterince ipotek bırakılıyor, hem de kendi işi çözülecek. Bu talebi Katılım Bankasına ilettiklerinde hiç beklemedikleri ukalaca tavırlar ile karşılaştılar. Ukala ve ilgisiz bir tavır ile “1 taksit daha ödeyin bakarız onay isteriz” deniyor.
Son çare CİMER şikayeti oldu
Katılın Bankasının ukala ve ilgisiz “basiretsiz tüccar” davranışı karşısında firma tepkisiz kalmadı, sineye çekmedi. Bankaya yapılan teklif bankayı zor durumda ya da teminat açığına düşürecek bir teklif ya da “tüm ipoteklerimizi çöz” şeklinde değildi çünkü. 800 bin TL kalan kredi riskine karşılık 2 milyon TL ipotek bırakıyor. Zaten kötü niyetli firma 12 ay yapılandırma yapıp, 10 taksit ödemez. Bu talep son iki taksit kala yapılıyor. Firma da durumu anlatacak şekilde CİMER’e şikayet geçti.
BDDK devreye girdi
Firmanın CİMER’e yaptığı şikayet konu ile ilgili olduğu için BDDK’ya yönlendirildi. BDDK firmayı haklı bularak bankaya “uyarı yazısı” gönderdi ve “savunma” istedi. Süreç hızlı işledi, şikayetten bir gün sonra banka talep edile ipotekleri apar topar çözdü. Olabiliyormuş demek ki. Bu örnek olayda, ülkede bankacılığın keyfi kararlar ile yönetilemeyeceği görüldü, basiretli tüccar gibi çözüm odaklı bankacılık yapılması gerektiği BDDK aracılığı ile bankaya ders niteliğinde bir süreç işledi. BDDK bu tür şikayetleri eskisi gibi sadece kağıt üzerinde geçiştirmiyor bankalara maddi ceza da uyguluyor son yıllarda. Öyle az buz cezalar değil milyon TL’lık cezalar.
Firmadan “şikayetinizi geri çekin” talebi istendi
Banka son iki taksit için yetecek ipoteği teminatta bırakıp firmanın talepleri doğrultusunda ipotekleri çözünce firmayı arayarak “şikayetinizi geri çekin” talebinde bulunuyor. Daha önce ortalıkta olmayan şube müdürü ortaya çıkıyor “haberim yoktu, şikayete ne gerek vardı” gibisinden bir şeyler gevelemeye başlıyor. Firmaların bu tür talebi müdüre gitmiyor haberi yok ise o zaman o koltukta ne işin var müdür! Haberin vardı da yokmuş gibi davranıyorsan o zaman niçin yalan söylüyorsun müdür! Amaç firmanın gönlünü almak değil BDDK’dan şikayeti geri çektirip bankanın para cezasından kurtulmak.
Diğer bankalar da ders olsun
Anadolu Kaplarının şehri Kütahya’daki İmalatçı, ihracatçı firmanın yaşadıkları; Katılım Bankasının başına gelenler diğer bankalara, da ders niteliğinde, diğer firmalara da yol gösterici niteliğinde aslında. BDDK açıkça bankaların “varlık ve ayakta kalma gerekçesi olan firmaların sorunları ile yakın ilgilenin” der nitelikte. “Çözüm Odaklı çalışın, sorun değil çözüm üretin, piyasanın isteklerine kulak tıkamayın” prensibinin altını çiziyor olay.
Bankalara borç ödemek için gayrimenkullerini dahi satan bir firma ve ortaklarına yapılan bu zulüm bundan sonra herkese ders olur umarım. Bankanın iyisi, yöneticinin deneyimi kriz yönetiminde ortaya çıkar. 2021’de bu tür haberleri yazmaya devam edeceğiz.
Erol TAŞDELEN – Ekonomist