Connect with us

Erol Taşdelen

BANKACILIK SEKTÖRÜ KATILIM BANKASI FORMATINA DÖNÜŞTÜ, PİYASALAR KİLİT

Erol TAŞDEEN, henüz medyanın dillendirmediği Bankacılık Sektörünün Katılım Bankası formatına nasıl sokulduğu; Bankacılık sektöründeki liyakatsız yapının reel piyasayı nasıl kitlediğini; yanlış konulan teşhisin nasıl piyasayı işin içinden çıkılamaz hale getirdiğini somut örneklerle ele aldı.

Yayınlanma:

|

2023’e sorunları kartopu gibi büyüterek girdik

2023’e girerken bankalar üzerinden “Liralaşma Stratejisi” ile dolarizasyonun önüne geçilmesi için Ticari Firmalar üzerinden “sıkı para/kredi politikası” uygulanıyor. Başta teşhisi yanlış koyunca tedavi de farklı hastalıklara neden oluyor. Şu andaki durum birilerinin kalkıp; “firmalar kredi kullanıp döviz alıyor, o nedenle dövize talebi kontrol edemiyoruz” teşhisi ile başladı. Çözüm olarak da Ticari firmalara kredi vermeyelim gidip döviz almasın şeklinde olunca piyasa tam anlamı ile kilitlendi. Piyasa şu an bu mantık(sız) tespitin sıkıntısını  yaşıyor.

Dolarizasyon seviyesi henüz TCMB’nin hedeflediği %40’lar altı düzeyinden çok uzak. Banka mevduatları en don 2014 yılını %37,3 oran ile yapancı para payı ile kapamıştı. Son iki yıl %70’lere kadar çıktı. Zira, KKM her ne kadar Dolarizasyona fren görevi gördü ise de dövize endeksli bir yapısı düşünüldüğünde fiili olarak değişen bir şey yok aslında. TL’ye güvenin sağlanması zorlayıcı tedbirler ile olmayacağını yaşayarak öğreniyoruz. Bankalar üzerinden yapılan “Liralaşma Politikası” sıkı şekilde uygulamaya devam etmesi reel piyasaları tehdit eder hale gelmiş durumda. Ticari yasakları daha önce yazmıştım.  Özellikle, 250 milyon TL ciro ve 250 çalışandan fazla istihdam sağlayan Ticari Segment firmalara verilen Ticari krediler için getirilen karşılıklar kararnamesi bankaların en büyük sıkıntılarından biri oldu, elini kolunu bağlamış durumda yüzmeye çalışıyorlar.

Sektör Katılım Bankaları gibi çalışacak hale getirildi

Bankacılık Sektöründeki ana kurumları yöneten, karar alıp düzenleyen kurumların Üst Yöneticileri Katılım Bankaları kökenli olunca buldukları çözümler de bu mantık(sızlıkla) oldu. Her yönetici kendi deneyimi ile karar alır teorisini yaşayarak deneyimliyoruz. Oysa bu kararlar şu anda piyasayı kitlemiş durumda da bu dönemin adı henüz konmadı. Tam anlamı ile liyakatsızlığın piyasaları ne hale getirdiğini yaşayarak öğreniyoruz.

Sektörde Katılım Bankaları hakim hale getirilemeyince; Sektör Katılım Bankaları gibi çalışacak hale getirildi. En somut hali; Fatura ibraz etmeden Ticari kredi kullanılamaz hale geldi. Bu durum firmaların kredi, leasing, maaş ödemeleri gibi ödemelerde kredi bulamadığı gibi, nakit sıkıntısı yarattı. Piyasada firmalar arasında nakit akışı da bozmuş durumda. Üzerine ödemelerin döviz yapılmasının yasaklanması hatta TL faturaları üzerine döviz kuru dahi yazılamaması döviz üzerinden fiyatlama yapan tekstil, metal, kimya gibi sektörlerde firmalar arasından kur farkı kaynaklı ödeme borç/alacak ilişkisini sorunlar çıkmaya başladı. Üstelik döviz çek ödeme yasağını üzerinden aylarca geçmesine rağmen;  TL ödenen döviz çeklerinde uygulanacak kur bile belli değil. Çeki tahsil eden firma bankadan tahsil ettiği kur üzerinden muhasebe kaydı tutarken; çeki veren firma MB kuru üzerinden muhasebe tutabiliyor.  Aynı gün 5 ayrı firmaya 10.000 USD çek yaz 5’inin kuru da farklı muhasebeleşiyor. Buyurun çıkın işin içinden.

Türk bankacılığında ilk defa “Rating Notu yüksek” diye firmalar kredi kullanamaz hale geldi. Firmaların başarılı finansal yönetimi cezalandırılır hale geldi. Açıklanan KGF Paketinde de “yüksek rating notu” olan firmalara kredi verilmeyeceği ilk defa açık açık yazıldı. Üzerine Ticari kredilerdeki sıkılaştırma Ticari firmaları çaresiz hale getirirken faaliyetine devam etmesi için şartları da zorlaştırmış durumda. Başta dedim ya teşhis yanlış konunca tedavi de yanlış oluyor. Sanayi sektörü 2022’de 5 kat artan Enerji maliyetlerini taşıyamaz hale gelmiş durumda. Sanayide Enerji tüketimin düşmesi ilk olumsuz sinyalleri verdi aslında. Çoğu firma küçülme planları yaparken işin faturası yine emekçilere çıkacak gibi. Ticari firmalar kredi bulmakta zorlanınca üretimi yavaşlatmaya başladı. Gaziantep, Denizli, Bursa, Uşak, Çerkezköy gibi Sanayi merkezlerde işçi çıkarmalar başlanmış durumda. Ekonomi Kurmaylarda Rating yüksek firmanın mali durumu iyi, likit ödemeleri kendisi yapsın gibi garip bir mantık(sızlık) var. Bu pazarcının “önce çürük elmaları satayım” mantığı ile aynı; satılmaması halinde iyi elmaların da zamanla çürüyeceğini öngöremiyor. Bu mantık(sızlıkta) iki hata var. Birincisi, Ratingi yüksek gözüken firmaların notu en erken 2-3 çeyrek öncesi halini gösteriyor. Bu ortamda bu süre çok uzun ve geçen sürede firmanın durumu bozulmuş olabilir. İkincisi, firmanın anlık mali pozisyonu; bulunduğu sektör, mevsimsellik gereği likit olabilir. Bunları öngörmeden genelleme yapıp “Rating notu yüksek firmaya kredi vermeyin” demek Piyasalardan ne kadar da kopulduğunu; firmaların, sektörlerin nakit akış bilgisinden ne kadar uzaklaşıldığının da belgesi aslında. Bu günlerde garip garip kredi politikaları gelişti. Sadece Rating notu yüksek olan firma kredi bulmakta zorlanmıyor ki; hangi birini yazacağımızı şaşırıyoruz. KKM yapan firmaya (ki vergi avantajı ile teşvik eden de kendileri) kredi vermeme; firma veya firma ortaklarında mevduat olan firmaya kredi vermeme; İhracat Taahhüt kapamada gecikme olan firmaya kredi vermeme (hadi buna “normal” diyelim ama nedeni de önemli; varsayalım firma Ukrayna ile çalışıyordu, mücbir sebep var, firmanın suçu ne); proforma fatura kabul edilmeyip illa “fatura” olmadan kredi kullandırmama (adamlar düzenleme yapıyor, piyasada ödeme yapılmadan fatura kesilemeyeceğini bilmeyecek kadar piyasada uzaklar); kredi ödemesi, leasing ödemesi, ücret ödemesi gibi ödemeler için kredi kullandırılmaması ilk defa bu dönemde yaşanıyor. Her şey bir yana Katılım Bankaları ortak karar alıp “Doğalgaz ödemesi” için kredi kullandırmamaya başladı. Neymiş doğalgaz önce tüketilip sonra ödeme yapılıyormuş. Katılım bankalarında önce mal alınıp firmaya verilmesi gerekirmiş. Abi iyi misiniz bu zamana kadar verilen kredilerde hülle mi yaptınız; aklınız/imanınız, iş ahlakınız bu sıkışık dönede mi aklınıza geldi. Kısaca, sektör koptu gidiyor! Ortalık toz duman! Sessiz bir bekle gör moduna girdi piyasalar neyi bekliyorsak! Fırtına öncesi sessizlik mi; ölü toprağını sessizliği mi bilen yok!

Medya mı? İstanbul’un işgalinde “meleklerin cinsiyetini” tartışan Bab-ı Ali medyasından farkı yok! Kusura bakmasınlar Piyasalarda yangın var elde cımbız kaş düzeltiyorlar. Bu kadar vahim durum. %300 devalüasyon olan bir ekonomide kimse başarı hikayesi anlatmasın. İnandırıcılığınız vatandaşın pazara, markete girene kadar sürer.

Konumuza dönelim; Ekonomiden sorumlu kurmaylar KOBİ’leri desteklediklerini her fırsatta dillendiriyor ama KOBİ’lerin hemen hemen hepsinin ana damalarının Orta/Büyük Ticari Firmalara bağlı olduklarını atlıyorlar. Bu denklemde; her Ticari firmanın yüzlerce KOBİ firmaya iş verdiği atlanıyor. Her Ticari firmanın yavaşlaması yüzlerce KOBİ’nin ticari hayatını bitireceği unutulmamalı. Ticari Segment dediğimiz; KOBİ dışı büyük ölçekli firmalar ( 250 çalışandan fazla istihdam edenler ve ciroları 250 milyon TL’yi geçenler ) toplam firmalar içinde sayıları 2021’de %1 bile değil. Buna karşılık istihdamın %29’unu sağlıyor. Personel maliyetinin %51,7’sine katlanıyor. Firma cirolarının %56’sını bu grup yapıyor. Üretim değerinin %62,7’si bunlarda. Faktör maliyetiyle katma değerin %64,5’ini bu firmalar sağlıyor. Ülke ihracatını Ticari firmalar sırtlıyor. Sayıları az ama ağırlıkları binlerce KOBİ’den fazla kısaca.

Lafı uzatmayacağım; son aylarda bankalar üzerinden uygulanan özellikle Ticari Firmalar için ağır kredi şartlarında, piyasa gerçeklerine uygun, reel sektörün nakit döngüsünü rahatlatacak gevşeme olmaz ise Mart ayı sonuna gelmeden, çoğu Ticari firmalarda küçülme kaçınılmaz olacak! Merkez Bankasının uyarısına rağmen bazı bankalar hala kredilerde %30’lara varan vadesiz bloke istiyor. Bu koşulları kabul eden firma ya batmıştır ya da krediyi ödemeyecektir, biline!  Reel piyasada da Zombi Firmalar ortalıkta dolaşır hale gelmiş durumda! İş bu kadar ciddi ve tehlikeli boyuta gelmiş durumda; uygulanan banka kredi strateji ile bu filmin sonu iyi bitmez.

Erol TAŞDELEN – Bankacılık Uzmanı, Ekonomist     www.bankavitrini.com

Erol Taşdelen

GÖNÜLLÜ BANKACILARIN DERNEĞİ YÜREKLERİ ISITTI

Yayınlanma:

|

Ramazan ayında Bankacılardan oluşan gönüllülerin  kurduğu ve yine aynı mübarek ay içerisinde faaliyete geçtiğimiz AYNA ULUSLARARASI İNSANİ YARDIM DERNEĞİ aracılığıyla Afrika’da Uganda’da 10.000 kişilik iftar yemeği verildi. Özellikle İstanbul Beykoz genelinde temel gıda yardımlarının yanı sıra zekat/fitre dağıtımı ve bayramlık destekleriyle 350 aileye ulaşıldı, 60 evladımızın yüzü güldürüldü

Ayna Uluslararası İnsani Yardım Derneği Adına açıklama yapan Remzi ÇIRA “Ekibimizde QNB Finansbank’ta halen aktif biçimde görev alan H.İzzet Ünlü, Kadir Dursun, yine Finansbank’tan emekli olan olan T.Dede ve C.Erdin gibi isimlerle mazlumların yanında olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Remzi ÇIRA, “bu bağlamda maddi manevi desteklerini bizden hiç esirgemeyen değerli QNB Finansbank çalışanlarına bir kez daha teşekkür ederken bankacılığın sadece masa başında çalışmaktan ibaret olmadığını, adını koyduğumuz gibi ‘vicdanımızın Aynası‘ olduğunu gösterebilmek adına derneğimize tüm bankacı arkadaşlarımızı bekliyoruz” şeklinde destek verilmesi için çağrıda da bulundu.

Bankacılardan bir iyilik Projesi: AYNA

QNB Finansbank gönüllüleri Deprem Bölgesinde “Eğitime Katkı” yaptı

QNB Finansbank gönüllülerinden Deprem Bölgesinde örnek çalışmalar

 

 

 

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

DENİZBANK’TA İKİNCİ ERZAN VAKASI: YER ANTALYA!

Antalya’nın Manavgat İlçesi’ndeki Denizbank Manavgat Side Ticari Şube Müdürü R.E.B. ve yardımcısı U.E. bir otelin hesabını boşaltarak bahis sitelerinde oynamışlar. Sorgulanan banka personelinden ikisi tutuklanırken, rakamın da en az 3 milyon Euro ( 205 milyon TL) olduğu ileri sürülüyor. Şube müdürü R.E.B., müdür yardımcısı U.E., 2 banka personeli ve U.E.’nin tanıdığı 4 kişi olmak üzere 8 şüpheli tutuklandı.

Yayınlanma:

|

2023’de Türkiye’de gündem S. Erzan olmuştu. Denizbank Levent  Büyükdere Caddesi Şube Müdürü olan Erzan, hayali fon bir fon yaratarak futbolcu ve iş insanlarını dolandırmasının ortaya çıkması ile tutuklanmış, zimmet suçundan yargılanmaya başlamıştı. Mahkemenin Banka üst yöneticilerini de duruşmaya çağırırken duruşma devam etmekte. Erzan’ın bu yönetemle 55 milyon 633 bin 222 Dolar topladığı iddia edilmişti.

Genel müdürlük uzmanları tarafından yapılan incelemeler sırasında Side Şube Müdür Yardımcısı U.E.’nin bankadaki hesabında olağan dışı hareketlilik tespit edilmesi üzerine müfettiş görevlendirildi. Banka müfettişleri Nisan ayı başında şubeye gelerek soruşturma gerçekleştirdi. Müfettişlerin yaptığı inceleme ve soruşturma sonucunda U.E.’nin 2021 yılından Nisan 2024’e kadar müşterilerin hesaplarından parça parça toplam 205 milyon lirayı çok tanıdığı kişilere aktardığı tespit edildi. Bu kişilerin daha sonra bu paraları U.E.’nin hesabına gönderdiği belirlendi.

 

DENİZBANK SİDE TİCARİ ŞUBE MÜDÜRÜ TUTUKLANDI

Türkiye’de aylarca konuşulan bu olay daha unutulmadan bir skandal da Denizbank’ın Antalya‘nın Manavgat İlçesi’ne bağlı Side Ticari Şube‘de yaşandı. Ramazan Bayramı öncesi ortaya çıkan olayda Denizbank Side Ticari Şube Müdürü R.E.B. ve yardımcısı U.E.’nin mudileri olan ünlü oteller grubunun hesabını boşalttığı belirlendi. Yapılan inceleme sonrası konu adli makamlara taşındı.

KRİPTO PARA BORSASINDA KAYBETMİŞ

Bankanın, çalışanlar hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir savcı görevlendirilerek soruşturma başlatıldı. İlçe Jandarma Komutanlığı JASAT Timi ekibi tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bankanın şube müdürü R.E.B., müdür yardımcısı U.E. ile 2 banka personeli ile U.E.’nin yakın arkadaşı 4 şüpheli 6 Nisan cumartesi günü gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerden müdür yardımcısı U.E., verdiği ifadede, 2021 yılından bu tarafa müşterilerin hesabından fark edilmeyecek şekilde paraları alıp arkadaşlarına gönderdiğini, daha sonra bu paraların kendi hesabına geri geldiğini, toplanan paraları yurtdışında sanal bahis sitelerinde ve kripto para borsalarında kaybettiğini söylediği belirtildi.

Jandarmada işlemleri tamamlanan şüpheliler 8 Nisan pazartesi günü adliyeye sevk edildi. Savcı tarafından ifadesi alınan R.E.B. ve U.E. ile diğer 6 kişi çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimi tarafından tutuklandı.

MÜŞTERİ HESAPLARINI BOŞALTMIŞLAR

İddiaya göre ikilinin fon yoluyla değil, hesabın içerisini boşalttığı öğrenildi. Buradan alınan para ile yurt dışı bahis sitelerinde yüksek miktarda kumar oynandığı, zaman içersinde hesaptaki açığın büyüdüğü ve otel sahipleri tarafından durumun tespit edildiği iddia edildi.

 

İDDİALAR KARŞISINDA BANKA SESSİZ

Seçil ERZAN olayında olduğu gibi bankanın bu olayda da sessiz kaldığı görüldü. Bankanın haberin yayılması üzerine önümüzdeki günlerde kapsamlı bir açıklama yapması beklenirken; banka şube yönetici seçiminde gerekli özeni gösterip göstermediği de sorgulanır hale gelirken BDDK’nın bankayı bu yönde uyarması da gündeme geldi.

Kaynak: DHA/akdenizpazarı/antalyaningündemi

**********************************

DENİZBANK DENİZ ERZAN AÇIKLAMASI ŞİFRELERİ VE GRİ ALANLAR

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

VATANDAŞIN BANKA BORCU 3 TRİLYON LİRAYI AŞTI

Yayınlanma:

|

BDDK verilerine göre Vatandaşın bankalara toplam borcu Mart sonu itibarıyla 3 trilyon TL’yi aşmış durumda. Toplam borcun 1 trilton 86 milyar TL’lik kısmı İhtiyaç Kredilerden oluşurken; 1 trilyon 377 milyar TL’lik kısmı Kredi Kart borçlarından oluştu.

Artan faiz yükü özellikle kredi kartlarında çevrilmesi zor bir döngü içine sokarken; vatandaş kredi kartlarındaki %40 aylık asgari ödemeleri dahi ödemekte zorlandığı görüldü. Kredi kartlarındaki tüm bankalardaki ortak limitin 5 maaştan 3 maaşa düşürülmesi bankalarda kreid kart limit düşürme ve limit kapama şeklinde kendini gösterirken vatandaşın hareket alanı da iyice kısılmış olyor. Ekonomi kurmaylaırn talebi daraltma stratejisine paralel bankaların bu yöndeki uygulamaları da birleşince gecikmedeki kredi ve kredi kart oran ve hacimleri de artmaya başladı.

Enflasyona bağlı reel gelirin düşmesi yanında kira, gıda gibi temel giderlerde dünya ortalamasının üzerindeki artış vatandaşı tam anlamı ile bir girdabın içine sokmuş durumda. Özellikle emekli kesim tarafından son seçimlere de yansıyan tepki oyları sayesinde iktidar partisi ilk defa 2. parti olarak sandıktan çıkmıştı.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.