Connect with us

GÜNDEM

Kazakistan’da protestolar devam ediyor!

Kazakistan’da hükümeti deviren zam protestoları sürerken, Tokayev yönetiminin çağrısı üzerine ülkeye yabancı askerler gitti. Almatı kentinde güvenlik güçleri onlarca eylemciyi öldürdü. Ülkedeki sosyalistler ise dayanışma çağrısı yaptı: Sol partilerin desteği gerekli .

Yayınlanma:

|

Yeni yılı büyük zamlarla karşılayan Kazakistan halkı LPG fiyatlarının iki katına çıkması üzerine başlattığı ve hükümetin istifasına rağmen sürdürdüğü eylemleriyle ülkede yeni bir dönem açtı.

Ülkenin batısında başta petrol olmak üzere doğal kaynakları ele geçiren uluslararası şirketlere ucuz emekle çalışan işçilerin iş bırakma protestolarıyla, grevlerle elde ettiği mücadele deneyimi yaşanan ayaklanmada etkisini gösterse de eylemlerin seyrine ilişkin belirsizlik hakim. 30 yıllık Nursultan Nazarbayev yönetiminde ağır baskılarla karşılaşan ve yıllar içerisinde yasal siyaset yapmaları yasaklanan ülke sosyalistleri, bunun bir halk ayaklanması olduğunu ancak yönünün tayin edilemeyeceğini vurguluyor.

Birgün Gazetesi’nin haberine göre; Ülkede siyasi yasaklılar arasında olan Kazakistan Sosyalist Hareketi, uzun yıllardır mevcut düzene ve adaletsizliğe öfke biriktiren işçi sınıfının da bugün sokakta olduğunu belirterek, eylemcilerin petrol/doğalgaz, metalürji ve maden sektöründe çalışan işçilerle, işsiz gençlerden oluştuğunu belirtti. Yapılan açıklamada, ülkenin batısındaki Zhanaozen, Mangistau, Atyrau gibi kentlerdeki petrol havzalarında düzenlenen grevlerin ardından aralık ayında 40 bin işçinin işten çıkarıldığı hatırlatılarak “Petrol işçilerinin yaktığı kıvılcımın ülke geneline yayıldığı” vurgulandı.

POLİTİK BİR PROGRAM YOK

Aynı zamanda maden işçilerinin maaşların yükseltilmesi, emeklilik yaşının düşürülmesi, sendika ve grev haklarının tanınması gibi taleplerle de grev deneyimi olduğu belirtilen açıklamada, grevlerin yapıldığı fabrikaların Nazarbayev ailesiyle Batılı ortaklarına ait olduğu, işçilerin taleplerinin ise tamamen sosyo-ekonomik nedenlerle olduğu ifade edildi. Ülkede 2011-2017 yılları arasında sendikaların lağvedildiği, liderlerinin hedef alındığını belirten Sosyalist Hareket, bugün ayaklanmaya yön verenin “inisiyatif alan gruplar” olduğunu ifade etti. Açıklamada, ayaklanmanın ideolojik/politik bir programı olmadığı, 20-30 yaş yaşlarında genç bir kuşağın eylemlerde öne çıktığı belirtilirken hareketi yönlendirebilecek birikimli bir sol öznenin olmamasının “ayaklanmanın zayıf karnını oluşturduğu” görüşü paylaşıldı.

Eylemlerin ağır bir şiddetle bastırılma tehlikesine dikkat çekilen açıklamada, “Mücadeleyi koordine edecek komiteler ve konseyler oluşturmak için alanlarda girişimler sürüyor. Başlangıçta askerler protestocuları dağıtmayı reddettiyse de işgal edilen havaalanı ve mahallelere özel kuvvetler girmeye başladı. Tüm protesto ve grevlerin şiddetle bastırılması tehlikesi var. Bu durumda ülkeyi genel grevle tamamen felç etmek gerekli” denildi.

Açıklamada, uluslararası işçi ve komünist hareketlere de çağrı yapılarak “Asker ve polis terörüne karşı örgütlü direnişi sağlamak için toprak ve üretim bazında birleşik eylem komitelerinin oluşturulması acildir. Bu bağlamda, dünyada geniş çaplı bir kampanya düzenlemek için tüm uluslararası işçi ve komünist hareketin, sol partilerin desteği gereklidir” ifadeleri yer aldı.

YASAKLAR SONA ERMELİ

Kazakistan’daki halk ayaklanmasına uluslararası sosyalist partilerden destek geldi. Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ülkedeki işçi ve halk protestolarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade eden bir açıklama yayımladı. “Polise ve baskıya meydan okuyarak, yaşam standartlarının iyileştirilmesi talebiyle sokaklara dökülen, ülkenin enerji zenginliğinin tekeller tarafından yağmalanmasına karşı olduklarını ifade eden binlerce işçiyle dayanışmamızı ifade ediyoruz” denilen açıklamada, acilen hayata geçirilmesi talebiye bazı talepler yer aldı. Talepler, “Ülkede son yıllarda işçi sendikalarını yasadışı ilan eden tüm sendika veişçi karşıtı yasaların yürürlükten kaldırılması, faaliyetleri ülke yasaklanan Kazakistan Sosyalist Hareketi ve Kazakistan Komünist Partisi’nin yasallaştırılması” şeklinde aktarıldı. 2011’de maaşları ödenmeyen petrol işçilerinin Mangistav’daki Aktav ve Jañaözen kentlerinde günlerce süren ve 10 işçinin katledilmesiyle sonuçlanan grevinin ardından Kazakistan Komünist Partisi’nin faaliyetleri yasaklanmıştı.

BATI’DAN ÇAĞRI

Öte yandan ABD ve Avrupa Birliği’nden (AB) Kazakistan’daki eylemcilere “sükunet” çağrısı geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, “Kazakistan halkının anayasal kurumlara, insan haklarına, basın özgürlüğüne saygı duymasını ve bunları savunmasını istiyoruz. Ayrıca tüm taraflara olağanüstü hale barışçıl bir çözüm bulmaları çağrısında bulunuyoruz” dedi. AB’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu’ndan yapılan açıklamada ise “Şiddet durdurulmalı. Ayrıca tüm taraflara itidal ve durumun barışçıl bir şekilde çözülmesi çağrısında bulunuyoruz. AB ülkede diyaloğu desteklemeye hazır ve istekli” ifadeleri yer aldı. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric de taraflara diyalog çağrısı yaptı. Çin ise Kazakistan’daki eylemleri yakından takip ettiklerini belirten bir açıklama yaptı. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin, “Kazakistan’daki durumun mümkün olan en kısa sürede istikrara kavuşmasını ve sosyal düzenin normale dönmesini umuyoruz” dedi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı da “Temennimiz, kardeş Kazak halkının barışı ve huzurudur. Kazakistan halkının sağduyusuna güveniyor ve olayların en kısa sürede yatışmasını temenni ediyoruz” açıklaması yaptı.

***

Beş ülkenin askerleri Kazakistan’da

Rusya’nın liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in talebi üzerine ülkeye barış gücü gönderme kararı aldı. KGAÖ’nün başkanlığını yürüten Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, barış gücünün ülkedeki durumu istikrara kavuşturmak için sınırlı bir süre için konuşlandırılacağını belirtti. Sputnik’in haberine göre, barış gücünün öncü birimleri dün Kazakistan’da çalışmaya başladı. Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) yetkilileri ise barış gücünün Kazakistan’daki ana görevinin devlet ve ordu tesislerini korumak olduğunu söyledi. Barış gücü içerisinde Rusya, Belarus, Ermenistan, Tacikistan ve Kırgızistan askerleri yer alıyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise Kazakistan’daki “terörle mücadele” operasyonunu desteklemek ve olası hamleler konusunda Kazakistan ve diğer müttefikleriyle istişare edileceği belirtildi. Açıklamanın devamında, “Dost bir ülkede yaşanan son olayları, eğitimli ve örgütlü silahlı oluşumları kullanarak devletin güvenlik ve bütünlüğünü baltalamaya yönelik bir girişim olarak görüyoruz” ifadeleri yer aldı. Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, “terörist” çetelerin ülke genelindeki stratejik tesisleri ele geçirdiğini iddia ederek müttefiklerinden askeri destek istediğini açıklamıştı.

***

Almatı’da onlarca eylemci öldürüldü

Eylemlere karşı olağanüstü hal ilan eden Tokayev yönetimi protestoların en yoğun olduğu Almatı kentini kana buladı. Polis sözcüsü Saltanat Azirbek dün sabah Rus haber ajanslarına yaptığı açıklamada, “Aşırı güçler idari binalara, Almatı Emniyet Müdürlüğü’nün yanı sıra bazı polis karakollarına saldırmaya çalıştı. Düzinelerce saldırgan etkisi hale getirildi” diyerek onlarca eylemcinin öldürüldüğünü duyurdu. Sağlık Bakan Yardımcısı Azhar Guiniyat, dün yaptığı açıklamada, Kazakistan’ın farklı bölgelerindeki eylemlerde binden fazla kişinin yaralandığını, yaklaşık 400’ünün hastanede tedavi gördüğünü, 62 kişinin ise yoğun bakımda olduğunu söyledi.Kazak devlet televizyonu Khaber 24 ise protestolar sırasında 13 emniyet görevlisinin de hayatını kaybettiğini, 350’den fazlasının ise yaralandığını aktardı. Kazakistan’ın ekonomi merkezi olan Almatı’da çarşamba günü binlerce kişi belediye binası ile diğer hükümet binalarını basmış, yönetime ait bir birçok binadan alevler yükseldiği görülmüştü. Cumhurbaşkanı Tokayev, çarşamba günü de Almatı’yla birlikte Mangistav eyaletinde ve başkent Nur Sultan’da iki haftalık olağanüstü hâl ilan etmiş, gece sokağa çıkma ve protesto yasağı uygulanacağını duyurmuştu.

***

Eylemlerde öne çıkan talepler:

► Halka yönelik düşmanca tutum derhal son bulsun, birlikler şehirlerden çekilsin.

► Cumhurbaşkanı Tokayev dahil tüm Nazarbayev yetkilileri derhal istifa etsin.

► Siyasi baskılar son bulsun, tüm siyasi tutuklular serbest bırakılsın.

► Sendika, siyasi parti kurma, grev ve toplantı yapma hakkı sağlansın.

► Yasaklı Kazakistan Komünist Partisi ve Kazakistan Sosyalist Hareketi’nin faaliyetleri yasallaştırılsın.

► 1993 Anayasası restore edilsin.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Ateşkes rüzgârı, petrolü devirdi, dolar geriledi, FED’e fırsat doğdu!

Yayınlanma:

|

Yazan:

İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmaların ardından ABD Başkanı Trump, iki tarafın ateşkes konusunda anlaştığını duyurdu. Trump, süreci doğrudan İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesiyle yönettiğini ve İran’ın da Katar Başbakanı aracılığıyla ikna edildiğini belirtti. Ancak İran Dışişleri Bakanı, İsrail’in saldırılarını durdurmaması hâlinde ateşkesi kabul etmeyeceklerini açıkladı. İsrail ordusu da ateşkese rağmen İran’dan yeni füze saldırıları tespit ettiklerini bildirdi. Bölgede tam anlamıyla bir sükûnet sağlanamasa da, piyasaların tepkisinin ise dünden bu yana olumsuz olmadığını zaten belirtmiştik.

İran’ın misilleme olarak ABD’nin Katar ve Irak’taki tesislerine yönelik dün akşam saatlerinde yapmış olduğu saldırı pratikte korkulanın aksine piyasalarda ciddi anlamda bir rahatlatma yarattı. Kulağa tuhaf gelse de, İran’ın üç nükleer tesisine yönelik saldırıda reaktörlerin özellikle hedef alınmadığı, İran’ın da cevabını çok zayıf kalması piyasalarda ciddi bir rahatlama yarattı. Artık Hürmüz boğazını bilmeyen kalmadığına göre ve dünyanın petrol arzının neredeyse dörtte birinin geçtiği kanalın da kapatılmayacağı anlaşılınca, azalan arz endişelerine paralel petrol fiyatları adeta çöktü. Şöyle ki, haftanın ilk işlem saatlerinde haber etkisi ve panik ile 81,40 dolar seviyesine kadar yükselen brent cinsi ham petrolün varil fiyatı bu sabah 69 dolarlı seviyelere kadar gerileyerek neredeyse %10 düştü.

ABD Başkanı Trump, İsrail ve İran’ın ateşkeste anlaştığını duyurması, küresel piyasalarda ilave olumlu bir hava estirdi. Yeni gün başlangıcında risk iştahını arttığını görüyoruz. Eski sükseli günlerinin hatrına, son günlerde biraz da olsun güvenli liman edası ile toparlanmaya çalışan dolar (DXY) bu sabah artan risk iştahının da yardımı ile 98 seviyesinin diplerine kadar geriledi. Bir başka açıdan bakarsak, dolar, 1986’dan bu yana en kötü ilk yarı performansına doğru emin adımlarla ilerlerken, herkes koşar adım dolardan (Trump etkisi ile) uzaklaşmaya çalışıyor. Diğer bir taraftan, jeopolitik risklerin azalması ve enerji fiyatlarında yaşanan geri çekilmenin de FED’in elini rahatlatarak faiz indirimlerinin önüne açacağı beklentisi güçleniyor. Japonya ve Avrupa gibi enerji ithalatçısı ülkelerin para birimleri olan YEN ve EUR da düşen petrol fiyatlarından destek buldu. Durum böyle olunca, EURUSD paritesi 1,16 seviyesinin üzerine yükselerek son dönemin zirvesini bir kez daha test ederken, dün bir ara 148 seviyelerine kadar giden USDJPY paritesi de bu sabah düşük 145 seviyelerine kadar geriledi.

Altının ons fiyatı risk-on moduna paralel 3,350 dolar seviyesine hafif de olsa gerilerken, gümüş 36 dolar seviyelerinin üzerinde kalmaya devam etti. Risk iştahını azalması ile hafta sonu 98bin dolar seviyesine kadar gerileyen ve son altı haftanın dibini test eden bitcoin yeniden 106bin dolar seviyesini dayandı. Büyük resmi tekrar hatırlamak gerekirse, günlük iniş çıkışların ötesinde, altın, gümüş ve bitcoin için, fiat para sistemine yönelik endişelerin arttığı bir ekosistemde, her anlamlı geri çekilmenin alım fırsatı yaratacağını düşünmeye devam ettiğimizin altını bir kez daha çizmek istiyoruz.

ABD borsaları geceyi %1 civarında yükselişle tamamlarken, bu sabah Pasifik’in diğer ucunda borsalar sert bir şekilde yükseldi. Kore borsası %3’e yakın yükselişle başı çekerken, Hong Kong borsası %2, gösterge endeks Tokyo ve Çin borsaları ise %1 yükseliş kaydetti. Borsa İstanbul’un da bugün güne yükselişle başlayacağını düşünüyoruz. Genel hatları ile, net enerji ithalatçısı olan Türkiye’nin 65 dolar seviyelerine kadar gerileyen petrol fiyatları ile olumlu ayrıştığı, savaş günlerinde ise tam tersi etki ile olumsuz ayrışması ardından bugün yeniden olumlu bir seyir izlemeye başlayacağını düşünüyoruz. Kafamızda deli sorular bile dolaşmaya başladı. Öyle ki, jeopolitik risklerin tırmanmasının gölgesinde geçen hafta faiz indirimini istemese de pas geçen TCMB’nin, belki de 45 gün beklemeden erken bir PPK toplantısı ile faiz indirimine soyunabileceğini düşünüyoruz. Bu minvalde, Türk tahvillerinin de bugün iyimser bir seyir izleyeceğini düşünüyoruz. Faiz ile ters korelasyona sahip hisse senetlerine de, özellikle lokomotif görevi üstlenen bankacılık hisselerine alıcı gözle bakmak gerekebilir! TCMB’nin likidite politikasına paralel TLREF 46,44 seviyesinde ve %46 olan politika faizinin biraz üzerinde dünkü günü bitirirken, AOFM ise %46’da kalmaya devam etti. CDS risk primi bu sabah 310 baz puan seviyesinde….

Ortadoğu’da gerginliğin hızla sona ermesini olumlu karşılayan piyasaların dikkati şimdi iki hafta içinde sona erecek olan küresel gümrük tarifesi müzakerelerine çevrildi. Yukarıda da değindiğim üzere, FED Başkan Yardımcısı Bowman’ın, istihdam piyasasındaki risklere dikkat çekerek Waller’ın ardından faiz indiriminin yaklaştığına işaret etmesi, gözlerin bugün Kongre’de konuşma yapacak olan FED Başkanı Powell’a çevrilmesine neden oldu. Bugün menüde ayrıca ECB Başkanı Lagarde’nin de konuşmasının bulunduğunu not edelim. Bu gelişmeler cereyan ederken, ABD 10 yıllık tahvil faizi dün %4,30 seviyesinin altını test ederek son yedi haftanın dibini gördü!

NATO Zirvesi bugün Lahey’de başlıyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte (Hollanda eski başbakanı), görevdeki ilk zirvesinde ittifakı bir arada tutma sınavı verirken, savunma harcamalarının GSYH’nin %5’ine çıkarılması hedefi zirveye damgasını vurdu. ABD Başkanı Trump’ın güçlü baskısıyla şekillenen bu hedef, Avrupa ülkeleri için ciddi bütçe artışları anlamına gelirken, İspanya son dakikada bu taahhüde açıkça itiraz ederek istisna aldı. Rutte, krizi tırmandırmadan yönetmeye çalışsa da, zirve Trump’ın agresif tutumu ve Avrupalı liderlerle olası sürtüşmeleri nedeniyle tartışmalı geçmeye aday.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

GÜNCEL

Türkiye’nin Kafkaesk Manzarasında Genç Olmak

“Suçum, Umut Etmekti”

Yayınlanma:

|

Yazan:

“Bir sabah, genç bir birey hiçbir neden belirtilmeden susturulduğunu fark etti.”
Kafka’nın Davası, Josef K.’nın bilinmeyen bir suçlamayla sürüklendiği karanlık bir sistemin hikâyesiydi. Bugünse Türkiye’de binlerce genç, kendi adalet arayışında görünmez duvarlara çarpıyor. Tek fark: Buradaki suçlama çoğu zaman “bir şey istemek” kadar belirsiz, ceza ise “hiçbir şey elde edememek” kadar sessiz.

Kafkaesk Hukuksuzluk
Türkiye’de hukuk artık adaletin değil, itaati garanti altına almanın aracı. Mahkeme salonları gerçeğin değil, niyetin sorgulandığı sahnelere dönüşmüş durumda. Tıpkı Dava’daki gibi, kimse neyle suçlandığını tam olarak bilmiyor ama süreç başlıyor. Ve başlarsa da durmuyor. Gençler yargılanmasa da yorgun düşüyor; çünkü herkes bir gün “sıra bana gelir mi?” kaygısıyla yaşamaya başlıyor.

Ekonomik Çöküşün Sessizliği
Üniversite diploması, artık bir umut değil; çoğu zaman boş bir cüzdanın eki. Bir kuşak, mesleksizlikle, işsizlikle ve çaresizlikle cezalandırılıyor. Diplomalı ama üretime katılamayan, eğitimli ama geleceği çizilemeyen yüz binlerce genç, sanki “gelecek inşa etme” suçu işlemiş gibi toplum dışına itiliyor. Ebeveynlerine yük olmamak için geçici işlerde boğuluyor, göç fikrini içinden sesli telaffuz ediyor.

Sosyal Medyanın Sahte Tesellisi
Gerçek mutsuzlukların üzerine filtre çekiliyor. Instagram’da kariyer yapıyor gibi gözüken birçok genç, aslında annesinin evinde sabaha
kadar iş ilanı kovalıyor. LinkedIn’de “network” peşinde koşarken özgeçmişinin son satırına yeni bir şey yazamamanın ağırlığıyla eziliyor. Gerçek başarıların sesi duyulmuyor çünkü sistem “gösteriyi” ödüllendiriyor.

Serhat CAN

Okumaya devam et

GÜNCEL

Yapay Zekâ Beyninizi Sessizce Ele Geçiriyor Olabilir!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yapay Zekânın Beyne Zararları: Fark Edilmeyen Tehditler

Yapay zekâ (YZ), hayatımızın her alanına entegre olmaya devam ederken, insan psikolojisi ve beyin sağlığı üzerindeki etkileri giderek daha fazla sorgulanıyor. Doğrudan fiziksel bir tehdit oluşturmamakla birlikte, YZ’nin dolaylı yollarla beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyebileceği düşünülüyor. Özellikle yoğun dijital etkileşim, bireyin bilişsel işleyişini ve psikolojik dengesini tehdit edebiliyor.

1. Aşırı Ekran Kullanımı ve Dijital Bağımlılık

YZ destekli sosyal medya, video uygulamaları ve içerik algoritmaları kullanıcıları ekran başında daha uzun süre tutmak üzere tasarlanıyor. Bu durum, dikkat dağınıklığı, uyarıcıya bağımlılık, hatta dopamin sisteminin bozulması gibi sonuçlar doğurabiliyor. Bilimsel araştırmalar, uzun süreli dijital maruziyetin beynin karar alma, öğrenme ve hafıza merkezlerini olumsuz etkileyebileceğini ortaya koyuyor.

2. Karar Verme Yetisinin Zayıflaması

Yapay zekâdan sürekli destek alınması, bireyin kendi karar verme mekanizmasını kullanma sıklığını azaltıyor. Bu durum zamanla bilişsel atalete (tembelliğe) yol açabiliyor. Kendi düşünme süreçlerini devre dışı bırakma eğilimi, uzun vadede analitik düşünme becerilerinin zayıflamasına neden olabilir.

3. Yaratıcılığın Azalması

YZ araçları, yazı yazma, görsel üretme ve içerik tasarlama gibi birçok alanda kullanıcıyı destekliyor. Ancak bu destek zamanla insan beyninin yaratıcı merkezlerini yeterince çalıştırmama riskini de doğurur. Rutinleşmiş ve hazır içeriklerle çalışan beyin, yeni fikirler üretme konusunda daha az zorlanır ve zamanla yaratıcılık kabiliyetini köreltebilir.

4. Bilgi Tembelliği

“Nasıl olsa yapay zekâdan öğrenirim” düşüncesiyle hareket eden bireyler, öğrenme motivasyonlarını kaybedebilir. Bu, özellikle öğrenciler ve genç kullanıcılar için tehlikeli bir zihinsel konfor alanı oluşturur. Uzun vadede bilgiye ulaşma becerisi gelişir, fakat bilgiyi işleme ve içselleştirme becerisi geriler.

5. Stres ve Kaygı

YZ’nin iş gücünü tehdit etmesi, sosyal medyada tetiklediği karşılaştırma kültürü ve gelecekteki bilinmezlikler, bireylerde kaygı ve stres düzeylerini artırabilir. Özellikle genç nesilde “yerini yapay zekâya kaptırma korkusu” giderek yaygınlaşmaktadır.

Araç mı, Tehdit mi?

Yapay zekâ, doğru kullanıldığında bireyin bilişsel yetilerini destekleyebilir. Ancak aşırı bağımlılık, pasif kullanım alışkanlıkları ve yaratıcılıktan uzaklaşma, beynin uzun vadeli sağlığı için tehdit oluşturabilir. Bu nedenle, YZ ile olan ilişkimizi bilinçli, sınırlı ve dengeleyici şekilde kurmak hayati önem taşır.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.