Connect with us

GÜNCEL

Kışladağ Altın Madeni’nin Uşak’a zararı Meclis gündeminde

Yayınlanma:

|

Uşak ilinin Ulubey ile Eşme ilçeleri arasında, El Dorado Gold adlı Kanada merkezli bir şirketin sahibi olduğu TÜPRAG tarafından işletilen Kışladağ Altın Madeni’nin yarattığı ekolojik tahribat DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın tarafından meclis gündemine getirildi.

Açıldığında 509 hektar olan maden sahası 2011 ve 2013 yıllarında yapılan kapasite artırımları ile 2 bin 509 hektara çıkarılmıştı. 2011 yılındaki ÇED dosyasında faaliyet süresi 12 yıl olarak belirlenen madenin süresi 2013 yılında 17 yıla çıkarılmıştı. 2013 yılındaki ÇED raporuna göre altın madeninin 2029 yılında faaliyetine son vereceğini hatırlatan Akın, buna karşın madenci şirketin hala sondaj faaliyetlerine devam ettiği basına ve kamuoyuna yansıdığını vurguladı.

“Cehennem çukuru” oluştu

Madende an itibariyle açık alanda siyanür liçlemesi yapıldığının altını çizen Akın, “Öte yandan ‘cehennem çukuru’ adı verilen maden ocağının 550-600 m’ye inmiş olduğu bu çukurun tabanından sürekli yeraltı suyu çıktığı ve buradan hareketle çukurun yeraltı su seviyesinin altına indirilmiş olduğunu, bu suyun bir kısmını kendi havuzlarında kullanıldığı, bir kısmının da çevredeki derelere akıtıldığı belirtilmektedir” dedi. Akın, liçleme ve yıkama faaliyeti için Kışladağ Altın Madeninde 2013’e kadar bir günde 30 bin insanın, 2013’ten bu yana da 70 bin insanın kullandığı su miktarına eşit miktarda su tüketimi yapıldığını hatırlattı.

 

Kışladağ Altın Madeni Daha Ne Kadar Genişleyecek? - Uşak haberleri, Uşak  Sondakika Haberleri

Bu bilgilere dayalı olarak Akın’ın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a yönelttiği sorular şu şekilde:

1.  Yüzde 80’e yakını sülfürlü kayaçlardan oluşan pasa sahasının asit kaya drenajı kontrolü kimler tarafından hangi periyotla ve nasıl yapılmaktadır? Kontrol sonuçları nerededir?

2.  Uşak İl Sağlık Müdürlüğü’nün beyanına göre, Eşme ve Ulubey bölgesinde yeraltı suları ve topraktaki arsenik oranı son 12 yıldır normal değerden 70-700 kat fazladır. Madenin bu dramatik ve ölümcül değişime katkısı araştırılmış mıdır?

3.  Madenin açıldığı yıldan bu yana bölgenin toprak, su ve hava analiz sonuçları nelerdir? Bölgedeki yeraltı sularında kimyasal veya ağır metal kirlenmesine yönelik periyodik ölçümler yapılmakta mıdır? Yapılmakta ise bu ölçümlerin son 5 yıllık durumu ne şekildedir?

4. Kışladağ Altın Madeni, bölgedeki su rezervlerinin ne kadarını kullanmıştır ve kullanmaya devam etmektedir?

5. Kışladağ Altın Madeninde “cehennem çukuru” diye tabir edilen maden çukurunun 2024 yılı itibariyle derinlilği kaç metreye inmiştir? Bu derinliğin yeraltı su seviyesinin altında inmiş midir?

6. Kışladağ’dan ölçek olarak daha küçük bir altın madeni olan İliç-Çöpler’de saniyede 130 litre su kullanılırken, Kışladağ’da belirtilen saniyede 31 litrelik ve 51 litrelik su kullanım oranları arasındaki orantısızlığın gerekçesi nedir?  Kışladağ Altın Madeninin belirtilenden daha fazla su kullandığı iddiaları araştırılmış mıdır?

7.  Bölgenin susuzlaşması, yeraltı sularının çekilmesi veya kaybolması, Uşak’ta kronikleşen susuzluk sorunu ile patlatmalar arasındaki ilişki araştırılmış mıdır.

8.  Erzincan İliç’te yaşanan felaketin benzerinin Kışladağ Altın Madeninde yaşanma olasılığına karşı alınan önlemler nelerdir?

9. Madenin faaliyete geçtiği 2006’dan bugüne kaç köy/belde/mahalle haritadan silinmiştir?

10. Tarım ve hayvancılıktan vazgeçme ile maden nedeniyle kaybedilen tarım alanları, meralar ve yeraltı su yataklarının yok olması arasındaki ilişki araştırılmış mıdır?

11.  Kışladağ Altın Madeni’ne şirketin İzmir’de bulunan Efemçukuru Altın Madeni’nden ne kadar cevher taşınmaktadır? Günlük, aylık ve yıllık miktarları nedir?

12.  Başka maden sahalarından da benzer şekilde Kışladağ’a cevher taşınması işlemi yapılmakta mıdır? Yapılmakta ise hangi madenler ve miktarları nedir?

13. Özellikle Sarıgöl başta olmak üzere bölgedeki üzüm üreticilerinin Kışladağ’dan gelen tozun yağmurla birlikte temas etmesiyle üzümü çürüttüğü ve bu yüzden üzüm bağlarının üstünün örtüldüğü iddiası ile ilgili bir araştırma yapılmış mıdır? Yapıldıysa araştırmanın sonuçları nelerdir? Yapılmadıysa bu yönde bir araştırma yapılması planlanmakta mıdır?

14. Kışladağ Altın Madeni’nde haftalık, aylık ve yıllık siyanür solüsyonu kullanım miktarları ne kadardır?

15. Yaklaşık 18 yıldır faaliyette olan Kışladağ Altın Madeni ne zaman kapatılacaktır? Madenin gelecekle ilgili projeksiyonları nelerdir? Bölgeyle ilgili başka projeleriniz ve planlarınız var mıdır?

16.  Kışladağ Altın Madeni’nde yılda kaç ton altın, gümüş, bakır vs başka yan ürün elde edilmektedir? 2024 yılı itibariyle toplam üretim miktarı ne kadardır? Bu üretimlerin sonucunda elde edilen toplam gelir ne kadardır? Kışladağ Altın Madeni’nin elde ettiği madenler için 2023 yılı sonuna kadar ödediği devlet hakkı payı miktarı ne kadardır?

17. Kışladağ Altın Madeninde ocaklarda, liç alanında, pasa sahalarında ve diğer ilgili kimyasal-metalurjik işlemlerin yapıldığı kapalı alanlarda 2006 yılından bugüne kadar meydana gelen kazaların dökümü nedir? Yaralanan işçileriniz ve/veya hayatını kaybeden işçileriniz var mıdır? Ne türden kazalar yaşanmıştır?”

GÜNCEL

Aşırı Düşünmenin Zararları: Zihni Tutsak Eden Sessiz Tehlike

Yayınlanma:

|

Yazan:

Hayatın her anında doğru kararlar vermek, hatalardan kaçınmak ve her ihtimali önceden görmek isteriz. Ancak bu çabanın fazlası, bizi sağlıklı düşünceden uzaklaştırarak aşırı düşünmeye, yani “overthinking” tuzağına sürükleyebilir. Aşırı düşünme, sadece zihinsel değil; duygusal, sosyal ve hatta fiziksel sağlığımızı tehdit eden bir alışkanlığa dönüşebilir.

Aşırı Düşünme Nedir?

Aşırı düşünme, bir olay ya da kararı tekrar tekrar analiz etmek, geçmişte yaşananları sürekli zihinde döndürmek ya da gelecekteki ihtimalleri sürekli kurgulamak şeklinde ortaya çıkar. Düşünme eylemi faydalı bir araçken, sınırı aşıldığında bizi felç edici bir sürece dönüştürür.

Aşırı Düşünmenin Başlıca Zararları

1. Kararsızlık ve Hareketsizlik

Aşırı analiz, eyleme geçmeyi zorlaştırır. “Ya yanlış yaparsam?” düşüncesiyle karar almak gecikir, bazı durumlarda hiç alınmaz. Bu da fırsatların kaçmasına neden olur.

2. Zihinsel Yorgunluk ve Tükenmişlik

Sürekli çalışan bir zihin, zamanla yorgun düşer. Dikkat dağınıklığı, odaklanma güçlüğü ve unutkanlık, aşırı düşünmenin doğrudan sonuçlarıdır.

3. Anksiyete (Kaygı Bozuklukları)

Gelecekte olabilecek her olumsuz senaryoyu defalarca düşünmek, kişiyi sürekli tetikte ve endişeli hale getirir. Bu da kaygı bozukluklarına, hatta panik ataklara yol açabilir.

4. Uyku Problemleri

Zihin gece boyunca susmaz. Uykuya dalmak zorlaşır, sık uyanmalar olur. Uyku kalitesi bozulduğu için kişi gün boyu yorgun hisseder.

5. İlişkilerde Gerilim

Karşı tarafın söz ve davranışlarını sürekli sorgulamak, ilişkilere zarar verir. Aşırı analiz edilen ilişkilerde güven kaybolur, tartışmalar artar.

6. Olumsuz Düşünce Döngüsü

Aşırı düşünen birey genellikle olumsuz senaryolara odaklanır. Bu da özgüven eksikliği, değersizlik hissi ve depresif ruh haline neden olur.

7. Üretkenliğin ve Yaratıcılığın Azalması

Zihin sadece düşünmeye enerji harcadığında, üretkenlik düşer. İnsanın yaratıcı yönü körelir, kararlar eyleme dönüşmez.

Ne Yapmalı? Aşırı Düşünmeye Karşı Stratejiler

  • Fiziksel Aktivite: Spor, yürüyüş ve hareket zihni meşgul eder ve dinginleştirir.

  • Yazmak: Düşünceleri kağıda dökmek zihni boşaltır ve netleştirir.

  • Farkındalık ve Meditasyon: Anda kalmayı öğretir, zihnin geçmiş ya da gelecekte kaybolmasını engeller.

  • Psikolojik Destek: Aşırı düşünme yaşam kalitesini etkiliyorsa bir uzmandan destek alınmalıdır.

Aşırı düşünme, fark edilmeden hayatımıza sızan bir zihinsel alışkanlıktır. Sessiz ama güçlü bir sabote edici gibi, mutluluğumuzu ve verimliliğimizi içten içe kemirir. Zihninizi yönetmek, yaşam kalitenizi yükseltmenin en önemli adımıdır. Düşünmek faydalıdır; ancak fazla düşünmek, hareket etmeyi unutturur.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Yapay Zekâ Müşteri Temsilcileri Şivenizle Konuşacak

Yayınlanma:

|

Yazan:

Geleneksel çağrı merkezleri; uzun bekleme süreleri, karmaşık IVR menüleri ve tükenmiş müşteri temsilcileriyle karakterizedir. Müşteri temsilcileri genellikle katı senaryolara ve konuşma metinlerine bağlı kalarak iletişim kurar. Müşterilerin iletişim geçmişini yeterince değerlendirerek konuşmayı farklılaştırma imkânı yok denecek kadar azdır. Aynı problemi defalarca anlatmak zorunda kalan müşteriler ise bu durumdan oldukça yorulur. Bu gerginlik hem temsilcilere hem de müşterilere yansır.

Ancak son yıllarda gelişen yapay zekâ teknolojileriyle birlikte, çağrı merkezi deneyimi köklü biçimde değişiyor. Artık müşteriler aradıkları anda, IVR ile boğuşmadan, tüm iletişim geçmişlerini bilen, onları tanıyan bir yapay zeka müşteri temsilcisine bağlanabilecek. Kişisel bir dille karşılanıp, daha hızlı çözümler elde edebilecek.

Anında Yanıt: “Aradığınızda Karşınızda Bir Temsilci Var”

Klasik bir çağrı merkezinde kapasite kısıtları ve vardiyalar sebebiyle çağrıların cevapsız kalması sık rastlanan bir durumdur. Profit.co tarafından yayınlanan bir çalışmaya göre, müşteri temsilcisine bağlanmak için iki dakikadan fazla bekleyen müşterilerin yüzde 60’ı çağrıyı sonlandırıyor. Bir müşterinin iletişim merkezini aradığında çağrısının yanıtsız kalması sadece anlık operasyonel gecikme değildir, “önemsizim” algısı yaratır ve bu his, gelecekteki tüm temas noktalarını olumsuz etkileyerek müşteride uzun vadeli bir sadakat riski yaratıyor. Bu da sosyal medyada olumsuz yorumlar, şikâyet artışı ve marka algısında kalıcı zedelenme anlamına geliyor.

Zendesk’in 2023 tarihli Müşteri Deneyimi Raporu’na göre, müşterilerin yüzde 76’sı yalnızca bir kötü deneyim sonrasında bile markadan tamamen vazgeçebileceğini belirtiyor.

Yapay zekâ destekli temsilciler, bulut işlemcilerle desteklendikleri için arama geldiği anda devreye girebiliyorlar. İşlemci gücü dışında bir kapasite kısıtları yok. Böylece müşteri hatta hiç beklemeden, IVR’dan geçmeden, doğrudan yapay zeka müşteri temsilciyle görüşmeye başlayabiliyor. Bu iletişim merkezinin ulaşılabilirliğini maksimuma çıkarıyor ve çok önemli bir sadakat problemini çözüyor.

Ayrıca klasik çağrı merkezlerinde müşteriler her aradıklarında farklı temsilciye bağlanıp konuyu baştan anlatmak zorunda kalıyor. Invoca tarafından yayınlanan bir anket sonucuna göre, müşterilerin yüzde 53’ü bu durumu oldukça sinir bozucu buluyor. Yapay zekâ destekli müşteri temsilcileri ise CRM ile entegre çalışarak müşterinin geçmişini hatırlıyor, sorunların tekrar anlatılmasına gerek kalmadan bağlama uygun şekilde yanıt verebiliyor. Konuşmanın her anında, daha önce yaşananları dikkate alabiliyor.

Gerçek Kişiselleştirme: “Şivesini, Tonunu, Kelimesini Seçiyor” McKinsey tarafından yapılan bir araştırmaya göre, müşterilerin yüzde 71’i markalardan kişiselleştirilmiş hizmet bekliyor. HubSpot verilerine göre, yapay zekâ kullanan temsilciler yüzde 64 oranında daha fazla kişiselleştirme sağlayabiliyor.

Yakın bir gelecekte, yapay zekâ temsilciler, müşterinin geçmiş verilerini analiz ederek onun tercih ettiği kelimeler, tonlama ve hatta bölgesel şiveyle konuşabilecek. NLP (Doğal Dil İşleme) teknolojisi sayesinde konuşma tarzını anlık değiştirebilen bu sistemler, her müşteriye farklı bir deneyim yaşatacaklar.

Yapay zeka müşteri temsilcileri gerektiğinde sohbeti yumuşatıp, tonu ayarlayacak, konuşma devam ettikçe müşteriyi daha da tanıyarak süreç boyunca kişiselleştirilmeyi artırabilecekler. Yapay zeka müşteri temsilcileri konuşma devam ettikçe müşteriyi ses biyometrilerinden ve konuşmasından, cümle yapısından tanıyarak bazı güvenlik seviyelerini otomatik geçecek. Şüpheli durumlarda veya gerginliklerde insanı ne zaman devreye alması gerektiğinin ayrımını yapabilecek.

Bu gelişme için tüm teknolojiler hazır. Müşteri temsilcisinin şivesini düzenleyen programlar hayatımıza girdi bile. Sesten ve kullanılan kelimelerden duygu analizi yapıp konuşma kalitesini değerlendiren yapay zeka sistemleri var. Konuşma devam ettikçe müşteriyi sesinden ve konuşmasından tanıyan dolandırıcılık önleme programları birçok finans kuruluşunda kullanılıyor. Önümüzdeki dönemde bu teknolojileri yapay zeka asistan platformlarında birleştiren bir çok şirket göreceğiz.

Global örnekler giderek artıyor. Reuters’in haberine göre NatWest, OpenAI destekli Cora ve AskArchie sistemleriyle müşteri memnuniyetini yüzde 150 oranında artırdı. Commonwealth Bank, Microsoft ile birlikte geliştirdiği sistemle günde 50 binden fazla canlı sohbet isteğine yanıt veriyor. JPMorgan ise 2024 yıllık raporunda, yapay zekâ sayesinde işlem maliyetlerini yüzde 30 düşürdüğünü, müşteri bağlılığını ise yüzde 25 artırdığını belirtiyor.

Türkiye’de örnekler var. Fintechtime Haziran 2025 sayısında Aktifbank’ın yapay zeka ve veri analitiğini odağa taşıdığı aktarılıyor. Yapay zekâ müşteri temsilcileri üzerine araştırma geliştirme yapıldığını belirtiyor. Bu sayede müşterilere daha hızlı ve güvenli hizmet sunulacağı, dolandırıcılık analizlerinin güçleneceği vurgulanıyor. Vodafone Türkiye web sitesinde, müşteri hizmetlerinde yapay zekâ müşteri temsilcileri ve sesli chatbot’lar kullandığını ilan ediyor. Müşterilerle yüzde 80 oranında “botlarla” iyileştirilmiş deneyim sunulduğunu, yapay zekâ sistemlerinin iletişimleri takip ettiğini ve duygu analiziyle öfke ya da sorunlu geri dönüşleri tespit ederek gerçek personele yönlendirdiği anlatılıyor.

Sonuç :

Yapay zekâ destekli müşteri temsilcileri, yalnızca çağrı merkezlerinde bir verimlilik aracı değil, aynı zamanda markaların müşterileriyle kurduğu ilişki biçimini temelden dönüştüren bir paradigma değişimini temsil ediyor. Bu yeni nesil temsilciler, anında yanıt verebilen, kişisel bağ kurabilen ve güvenli iletişimi otomatikleştiren özellikleriyle müşteri deneyimini hem hız hem de kalite açısından yeniden tanımlıyor.

Bu dönüşüm; yalnızca çağrı merkezi operasyonlarını değil, aynı zamanda marka sadakatini, itibar yönetimini ve rekabet avantajını da doğrudan etkiliyor. Artık müşteriler, bir kurumla kurdukları ilişkinin sadece fonksiyonel değil, aynı zamanda duygusal ve kişisel olmasını bekliyor. Yapay zekâ, bu beklentilere ölçeklenebilir, sürekli ve tutarlı bir şekilde yanıt verme imkânı sağlıyor.

Finans, telekomünikasyon, e-ticaret ve kamu hizmetleri gibi pek çok sektörde, yapay zekâ temelli müşteri hizmetleri sistemleri yaygınlaşıyor. Bu modeller, yapay zekânın işlem gücünü ve tutarlılığını insan temasının empatik doğasıyla birleştirerek, her müşteri temasını değerli bir deneyime dönüştürüyor.

Yakın gelecekte, bu teknolojilerin daha da entegre olduğu, müşteriyle anlık olarak duygusal bağ kurabilen ve sürekli öğrenerek gelişen yapay zekâ sistemlerinin yaygınlaştığını göreceğiz. Bu sadece müşteri hizmetleri değil, tüm müşteri yolculuğu için bir dönüşüm anlamına geliyor.

Yapay zekâ destekli müşteri temsilcileri, kurumların geleceğe hazır olmasında kritik bir rol üstleniyor. Geçmişi bilen, anı anlayan ve geleceği öngörebilen temsilcilerle müşteri deneyimi artık bir maliyet kalemi değil, stratejik bir rekabet avantajı haline geliyor.

HBR-Dr. Erkut BALOĞLU

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Yapı Kredi emeklilere 27 bin liraya varan nakit promosyon sunuyor

Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Serkan Ülgen, “Emeklilerimizi kaliteli hizmet anlayışımız ile buluşturmak için promosyon kampanyamızı 27 bin liraya varan nakit promosyon ve ek ödüllerle zenginleştirdik” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yapı Kredi, emekli maaşlarının yatırılması için Yapı Kredi’yi tercih eden emeklilere 27 bin liraya varan nakit promosyon imkanı tanıyor.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, 14 Haziran 2025’den sonra emekli aylığını, Yapı Kredi’den alma taahhüdü veren emekliler 15 bin liraya varan nakit promosyon kazanıyor.

Emekliler, 2 fatura ödeme talimatı vermeleri durumunda 5 bin lira, ilk kez kredi kartı alan veya mevcut kartları ile yapacakları bin lira ve üzeri harcamaya 5 bin lira ve ilk kez Yapı Kredi Mobil uygulamasına giriş yapmaları durumunda ise 2 bin liraya varan ödül kazanma fırsatı elde ediyor.

Böylece emekliler Yapı Kredi’den toplamda 27 bin liraya varan nakit promosyon avantajı yakalıyor.

Yapı Kredi müşterisi emekliler şubeyi ziyaret etmeden, diledikleri yerden Yapı Kredi Mobil, Bireysel İnternet Şubesi veya Müşteri İletişim Merkezi aracılığıyla emekli maaşlarını kolayca Yapı Kredi’ye taşıyabiliyor ve promosyon taahhüdü verebiliyor.

Yapı Kredi müşterisi olmayan emekliler ise e-Devlet üzerinden maaşlarını Yapı Kredi’ye taşıyabiliyor.

– ‘En iyi çözümleri sunmak için çalışmaya devam edeceğiz’

Açıklamada görüşlerine yer verilen Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Serkan Ülgen, Yapı Kredi olarak attıkları her adımda emeklilerin yanında olmaya devam ettiklerini belirtti.

Ülgen, müşterilerine pürüzsüz bir deneyim sunduklarını ve ayrıcalıklı hizmetleri ile emeklilerin bir adım önde olmasını sağladıklarını aktardı.

Emeklileri kaliteli hizmet anlayışları ile buluşturmak için promosyon kampanyalarını 27 bin liraya varan nakit promosyon ve ek ödüllerle zenginleştirdiklerine değinen Ülgen, ‘Müşteri odaklı yaklaşımımızla, emeklilerimizi ayrıcalıklı hizmetlerimizle desteklemeye ve onların finansal ihtiyaçlarına yönelik en iyi çözümleri sunmak için çalışmaya devam edeceğiz.’ ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.