Connect with us

ŞİRKETLER

Kulüpler olmayan parayı harcamaya devam ediyor!

Yayınlanma:

|

Finansal darboğazda bulunan Süper Lig kulüpleri 2022-23 sezonunun yaz transferlerine 108 milyon 195 bin Euro harcadılar. Bu dönemde kulüpler 104 milyon 237 bin Euro gelir elde ederken, net transfer bakiyesi ise  -3 milyon 958 bin Euro oldu.

Transfer hareketlerine genel bakış

2022-23 sezonunda Süper Lig’de mücadele eden 19 kulübün 18’i, yaz transfer döneminde toplam 243 futbolcuyla sözleşme imzaladı. Transfer yasaklısı olan tek kulüp ise Kayserispor oldu. 243 futbolcunun 137’si yabancı oyunculardan oluşurken, 106 oyuncu ise Türk futbolcu olarak sözleşmeye imza attı. Yeni yabancı oyuncu transferleriyle Süper Lig’de yabancı oyuncu oranı da %46,3’e ulaştı.[1]

Yeni sözleşme imzalayan yabancı oyuncularla birlikte Süper Lig’de ülke pasaport sayısı da 55’e yükseldi. Kulüpler en fazla yabancı oyuncuyu 8 isimle Portekiz’den aldı. Bu ülkeyi 7’şer oyuncuyla Bosna Hersek, Fransa ve Senegal, 6’şar oyuncuyla da Brezilya izledi. En fazla yabancı oyuncuyu 12’şer isimle Adanademirspor ile MKE Ankaragücü transfer etti. En az yabancıyı ise 3 kişiyle Antalyaspor aldı.[2]

Kulüpler net transfer açığı verdiler

Süper Lig kulüpleri yaz dönemi transfere toplam 108 milyon 195 bin Euro harcayıp 104 milyon 237 bin Euro gelir elde ettiler. Buna göre kulüpler net 3 milyon 958 bin Euro açık verdiler. Diğer bir ifadeyle kulüplerimiz yaklaşık 4 milyon Euro borçlanmak durumunda kaldılar.

Transferde 19 kulüpten sadece beş kulüp açık verirken (Galatasaray, Beşiktaş, Hatayspor, Sivasspor ve Gaziantepspor); 11 kulüp ise net transfer fazlası verdi.

Toplam gelir-gider farkı sıfır olan ise sadece iki kulüp (Antalyaspor ve Ümraniyespor) bulunuyor. Hiç transfer harcaması yapmayan kulüp sayısı ise beşe ulaşıyor (Alanyaspor, Kasımpaşaspor, Kayserispor, Ümraniyespor ve İstanbulspor).

Transferde 4 kulübün üstünlüğü var

Transfere en fazla parayı 4 kulüp harcadı. Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor’un transfer giderleri 99.2 milyon Euro oldu. Bu tutar, toplam transfer harcamalarının %95’ine karşılık geliyor.

Transferde en fazla gelir elde edenler de yine aynı kulüpler oldu. Dört kulübün transfer gelirleri 77,9 milyon Euro olarak gerçekleşirken; bu gelir Süper Lig transfer gelirlerinin %74’ünü oluşturuyor.

Galatasaray ve Beşiktaş’ın net transfer açığı 22 milyon 50 bin Euro oldu. İki kulübün net transfer açığı, Süper Lig’in 2022 yaz dönem konsolide transfer açığının 5.57 katına ulaştı.

Dört kulüp son on yılda transfere 1 milyar Euro’ya yakın para harcadılar

Süper Lig’de bu yaz gerçekleştirilen transfer harcamalarının % 95’i dört büyük kulübe ait. Bu kulüplerin 2010-2022 arası transfer harcamaları toplamı ise 954 milyon Euro’ya ulaşmış durumda. Benim hesaplamalarıma göre de, dört kulübün toplam transfer harcaması bu süreçte Süper Lig’in toplam transfer giderlerinin % 91’ini oluşturuyor.

İsmail Şayan’a göre 2010-2022 arası transferlerde Galatasaray 320 milyon Euro harcamayla lider durumda. Galatasaray’ı 300 milyon Euro ile Fenerbahçe izliyor. Bu süreçte Trabzonspor 178 ve Beşiktaşta 156 milyon Euro harcadılar.

2010-22 arası gerçekleştirilen transfer harcamalarında dört kulübün transfer açıkları ise yine Şayan’ın hesaplamalarına göre, 361.9 milyon Euro oldu. Benim hesaplamalarıma göre de bu tutar aynı dönemde Türk futbol transfer açıklarının da % 85’ini oluşturuyor.

2010-23 arası transfer döneminde Süper Lig’in dört büyük kulübü içerisinde Galatasaray en fazla transfer zararı yapan kulüp. Galatasaray  147 milyon Euro net açıkla ilk sırada yer alırken, Fenerbahçe 110.4 milyon Euro ile ikinci sırada bulunuyor. Trabzonspor 61.8 milyon Euro ile üçüncü sıradayken, Beşiktaş ta 42.7 milyon Euro ile dördüncü sırada bulunuyor.

Galatasaray bu süreçte sadece bir kez net transfer fazlası verirken; Fenerbahçe 5 kez, Trabzonspor 4 kez ve Beşiktaş ta 3 kez net transfer fazlası verebildiler.

Batakta olan kulüpler nasıl transfer yapabiliyor?

Süper Lig kulüplerinin konsolide borçları 21 milyar TL’ye yükselmiş durumda. Yapılandırılan kredilerin faizlerini de eklediğimizde bu tutar 25 milyar TL’ye ulaşıyor neredeyse.

Süper Lig kulüp gelirlerinin yaklaşık 5.5- 6 milyar TL civarında olduğu dikkate alındığında, 25 milyar TL’lik bir borç stoku; 8,5 milyar TL düzeyinde birikimli zarar ve bunun neden olduğu toplam 6 milyar TL dolayında özkaynak açığı ile bu kulüplerin transfer yapabilecek parayı nasıl bulabildikleri ise tam bir muamma!

Dört kulübün lehine haksız rekabet üstünlüğü devam ediyor

Süper Lig’de 66 şampiyonluğun 64’üne [3] sahip dört aynı zamanda toplam gelirleri 6 milyar TL’ye ulaşan Süper Lig gelirlerinin de %68’ini kendi aralarında paylaşıyorlar. Dört kulübün 31 / 05/ 2022 tarihli finansallarına göre;[4]  

– Toplam gelirleri 4.136 milyon TL,

– Toplam borçları 16.281 milyon TL,

– Birikimli zararları toplamı 7.913 milyon TL,

– Özkaynak açıkları – 4.528 milyon TL  düzeyinde.

Yukarıdaki verilere ek olarak, dört kulübe 2022-23 sezonunda tanımlanan Takım Harcama Limitleri (THL) toplamı 4.762 milyon TL oldu. Bu tutar Süper Lig THL’nin %54,8’ini oluşturuyor.[5]

Sonuç

Süper Lig net borçlu liglerden birisi. Süper ligimiz ithalatçı bir lig olduğu kadar transferden zarar da eden bir lig konumunda. Transfer harcamaları kulüplerin finansal dengelerini bozan gider kalemlerinin en önemlisi. Süper Lig dış transferde 2015’ten itibaren dört kez önemli zarar yazdı. Bu zararların toplamı İsmail Şayan’ın hesaplamalarına göre 68,6 milyon Euro civarında.[8]Bu dört zararın üçü son 3 yılda transferde gerçekleşmiş durumda.  Borçlanmaya dayalı bir stratejiyle faaliyetlerini devam ettiren, bu nedenle mali yetersizlikleri giderek artan, sürdürülebilir ve sağlıklı bir mali yapıyı tesis edemeyen kulüpler, sportif anlamda beklenen başarıya da ulaşamadılar.

Süper Lig transferde net borçlu liglerden birisi. Süper ligimiz ithalatçı bir lig. Transfer harcamaları kulüplerin finansal dengelerini bozan gider kalemlerinin en önemlisi. Borçlanmaya dayalı bir stratejiyle faaliyetlerini devam ettiren, bu nedenle mali yetersizlikleri giderek artan, sürdürülebilir ve sağlıklı bir mali yapıyı tesis edemeyen kulüpler, sportif anlamda beklenen başarıya da ulaşamadılar.

Türk futbol kaynaklarının ve gelirlerinin önemli bir kısmına sahip olan kulüpler, genel futbol yapılanmasının sağladığı ortam ve olanaklar ile zamanla haksız rekabet üstünlüğüne de ulaştılar. Süper Lig’de dengesiz rekabeti kendilerine bir kaldıraç olarak kullanan dört kulüp, bu kadar geniş kaynak ve olanaklara sahip olmasına karşın ne alt yapıda, ne üst yapıda Türk futbolunu ilerilere taşıyabilecek  sürdürülebilir bir yapıyı oluşturamadılar. Ekonomik, finansal ve sportif olarak Türk futbolunu hak ettiği yere taşıyamadılar.

Tüm bu olumsuzluklara karşın bu kulüplerin haksız rekabet üstünlüklerini sürdürüyor olmaları, Türk futbolunu sportif kuraklığa, finansal bataklığa sürüklüyor. Futbol otoritesi başta transferler olmak üzere her kulübe mutlaka transferin finansmanının nasıl sağlanacağını sorgulamalı; kulüplere gelirlerinin üzerinde takım harcama limitleri tanımlamamalı; tüm kulüplere eşit mesafede olabilmelidir.

Türk futbolunun kıt kaynakları dengede rekabeti maksimize, haksız rekabeti minimize edebilecek şekilde optimal olarak kulüpler arasında dağıtılmalı ve rekabetçi denge seviyesi yükseltilmelidir. Sürdürülebilir ve sağlıklı bir mali yapıyı oluşturmadan kalıcı bir sportif başarıya ulaşmanın mümkün olamayacağını altmış beş yıllık profesyonel futbol hayatımızda gördük.

Bunu Türkiye Futbol Federasyonu yapabilir mi?

Bu soruyu siz yanıtlayın.

Kaynaklar:

[1] https://www.transfermarkt.com.tr/wettbewerbe/europa

[2] “243 Yeni Transfer”, Cumhuriyet, 10 Eylül 2022.

Şayan, https://twitter.com/is_xs/status/1568301906564644865?s=20&t=LooBhRe72M-sjo5VxHNr1w

[3] https://tff.org/default.aspx?pageID=545

[4]  https://www.kap.org.tr/tr/sirket-bilgileri/ ‘de yer alan kulüp  finansallarından alınarak hesaplanmıştır.

[5] Tuğrul AKŞAR, “Takım Harcama Limitleri: Olmayan Parayı Harcama Limitleri”, 24 Haziran 2022,

haberler-makaleler/genel/122-tugrul-aksar/5590-thl-federasyonfutbol.html”>https://futbolekonomi.com/index.php/haberler-makaleler/genel/122-tugrul-aksar/5590-thl-federasyonfutbol.html

Tuğrul AKŞAR – Dünya

Okumaya devam et

GÜNCEL

TÜRKİYE’NİN KADIN GİRİŞİMCİLERİ, İSTİŞARE TOPLANTISINDA BİR ARAYA GELDİ

Kadın girişimcilerin desteklenmesi için politika ve stratejiler geliştirilmesi şart”

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’deki kadın girişimcilik ekosisteminin temsilcileri, kadın girişimciliğinin politika ve mevzuatlarla desteklenmesi için Antalya’da bir araya geldi. KAGİDER ve UN WOMEN Türkiye iş birliğiyle düzenlenen “Kadın Girişimci Dernekleri İstişare Toplantısı“nda ortak talepler, deneyimler ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Toplantı sonrasında, “Türkiye’nin Kadın Girişimci Dernekleri Bildirgesi” hazırlanacak.

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve UN Women Türkiye iş birliğiyle düzenlenen “Kadın Girişimci Dernekleri İstişare Toplantısı’’nda, Türkiye’deki kadın girişimci dernekleri bir araya geldi. İş dünyasından ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler ile KAGİDER ve UN Women Türkiye yönetici ve üyelerinin katılımıyla 18-19 Nisan tarihlerinde Antalya Akra Otel ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantı, kadın girişimcilerin karşılaştığı zorlukları ve çözüm yollarını ele almaya odaklandı. Katılımcılar, kadın girişimciliğini destekleyen politikaların ve stratejilerin nasıl geliştirilebileceği konusunda fikir alışverişinde bulundu, somut çözüm önerileri üzerinde çalıştı.

ESRA BEZİRCİOĞLU: KADIN GİRİŞİMCİLERİN GELECEĞİ İÇİN ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASINDAYIZ

Toplantının açılış konuşmasını yapan KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu; kadın girişimciliğinin ekonomik kalkınma ve toplumsal cinsiyet eşitliği açısından önemine vurgu yaparak, “Kadın girişimcilerin potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkarmak için güçlü politika ve destek mekanizmalarına ihtiyaç var. Bu toplantı, girişimcilik alanında atılacak adımları belirlemek ve birlikte hareket etmek için bir fırsat sunuyor. Alacağımız kararlar, kadın girişimcilerin geleceği için önemli bir dönüm noktası olacaktır” dedi. Kadına yatırım yapmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlatan Bezircioğlu şöyle ekledi: “Bugün Türkiye’deki kadın girişimcilerin güçlenmesi ve desteklenmesi için önemli bir adım atıyoruz. Burada aldığımız ortak kararlar ve çabaların, Türkiye’deki kadın girişimcilerin güçlenmesine ve ülkemizin ekonomik kalkınmasına önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum. Hep birlikte, kadınların ekonomik olarak güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

DUYGU ARIĞ: EKONOMİDE SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME SAĞLAMAK İÇİN KADIN EMEĞİ ŞART

UN Women Türkiye Program Yöneticisi Duygu Arığ; “Kadınların pazara anlamlı katılımı, kadın girişimciliğinin desteklenmesi ve büyük şirketlerin tedarik zincirlerinde temsil edilmeleri, kadınların ekonomik olarak güçlenmesi yönünde atılacak kilit adımlardan birkaçıdır. Bu kilit adımlar toplumsal cinsiyete duyarlı satın alma yoluyla ilerletilebilir. Kadın girişimciliği, ekonomik büyüme ve toplumsal kalkınma için kritik öneme sahiptir. Kadın girişimciler, yenilikçi fikirleri ve işletme becerileriyle ekonomik canlılık sağlarken, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin güçlenmesine de katkıda bulunur. Toplumsal cinsiyete duyarlı satın alma ise, kadın girişimcilerin desteklenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği ilkelerine dayanan ürün ve hizmetlerin tercih edilmesi olarak tanımlanabilir. Bu şekilde, kadın girişimciliği desteklenerek toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması yönünde önemli bir adım atılabilir. Ekonomik kalkınma, kadınların katılımıyla daha kapsayıcı şekilde kalite ve standartların yükseltildiği, eşitlikçi ve sürdürülebilir büyüme ile mümkün olabilir.”

“TÜRKİYE’NİN KADIN GİRİŞİMCİ DERNEKLERİ BİLDİRGESİ” HAZIRLANACAK

Toplantı boyunca, katılımcılar kadın girişimcilerin karşılaştığı engelleri, finansman ihtiyaçlarını ve eğitim gereksinimlerini tartıştılar. Pazara erişim, toplumsal cinsiyete duyarlı satın alma, özel sektör, kamu ve belediyelerde kadın tedarikçiden alım, sorunlar, çözüm önerileri ve hedefler ile finansa erişim ve teşvikler görüşülerek, kamu inisiyatifleri, karma finansman modelleri vb. konular üzerinde fikir birliğine varıldı.

Ülkemizde kadın girişimcilerin, kadın girişimciliğinin politika ve mevzuatlarla desteklenmesi için üç ana başlık üzerinde çalışılan toplatıda; karar vericilere sunulmak üzere “Türkiye’nin Kadın Girişimci Dernekleri Bildirgesi” hazırlanacak. Bu bildirinin, ilgili kurum ve kuruluşlara iletilerek kadın girişimcilerin desteklenmesi konusunda somut adımlar atılması hedefleniyor.

 

Okumaya devam et

GÜNCEL

Değerse’den Çanakkale üzüm yetiştiriciliğini canlandıracak yatırım modeli

Küresel üzüm üretimi, iklim kriziyle karşı karşıya kalırken; yatırım, inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı projelerle ülkemizdeki bölgesel üretim canlandırılıyor. Yeni nesil bir yatırım platformu, Çanakkale ve Kaz Dağları’ndaki projesiyle yatırımcıları ticari üzüm bağı yetiştiriciliğine teşvik ederken, bölgesel kalkınmaya da katkıda bulunuyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

İklim değişikliğinin etkileri gün geçtikçe artarken, tarımsal üretimleri de tehlikeye atıyor. İklim krizinin büyümesiyle 76 yıl içinde üzüm bağlarının %90’ının yok olabileceği tahmin ediliyor. Üzüm ticaretinin başrol oyuncusu ülkelerden biri olmasına rağmen Türkiye’de de yetersiz yağış sebebiyle şaraplık üzüm bağlarının zarar gördüğü bildiriliyor. Üzüm yetiştiriciliği ve şarap üretiminde, Çanakkale ve eteklerindeki Kaz Dağları son yıllarda adından söz ettirirken, İda Bağları Projesi, şarap turizmini canlandırırken ve ticari üzüm bağı yetiştiriciliğini de teşvik ediyor.

Yeni nesil yatırım platformu degerse.com’un Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile Bayramiç İda Bağları’nda hayata geçirdiği proje, bağcılık ya da arsa yatırımı yapmak isteyenlere sadece üzüm satın alma garantisi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda bölge ekonomisine de katkıda bulunuyor. degerse.com’un Kurucusu ve CEO’su Barış Mükyen, “İda Bağları Yetiştiricilik Modülü ile hazırladığımız projeler, ticari üzüm bağı yetiştiriciliği sektörüne yeni bir bakış açısı kazandıracak. Bölgede yeni nesil bir arsa yatırım değeri oluşturduk. Amacımız sadece maddi getiri değil, sürdürülebilir ve doğa ile dost bir yatırım modülü yaratmak” açıklamasını yaptı.

İlk yılda %125, 7 yılda ise %700’e varan kârlılık vaat ediyoruz”

Barış Mükyen, “Çanakkale’ye, bağcılığın ve üzümün kalbi olan Bayramiç’e geldiğimizde öncelikle üniversite ile görüştük. Buradaki hocalarımızla yaptığımız çalışmaların sonrasında, en yüksek verim almak için ne yetiştirmek gerekir sorusunun cevabını aradık” diyerek projeleri hakkındaki detayları paylaştı.

Buna göre, İda Bağları Projesi, arsa yatırımına odaklanan yatırımcılara piyasa rayici altında arazi satın alma imkanı sunarak ilk yılda %125’e, 7 yılda ise %700’e varan kârlılık vaat ediyor. Proje kapsamında sunulan bağ kurulumu ve bakım hizmetleri, arazilerin değerini artırarak yatırımcıların getirisini optimize ediyor. Bu stratejik yaklaşım, sürdürülebilir gelir sağlamanın yanı sıra, bölgesel ekonominin güçlenmesine de katkıda bulunuyor.

“Şaraplık üzüm yetiştiriciliğini teşvik ediyoruz”

Projenin bilimsel ayağını temsil eden Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Baytekin, İda Bağları Projesi’nin ekonomik gücünü şu sözlerle vurguladı: “Bağcılık yapan pek çok ailenin çocuğu, büyük kentlere göç etti. Bu durum, verimli arazileri atıl hale getirdi. 50-60 yıl öncesinde 750 bin hektar civarında araziye yayılan bağlar, 400 bin hektarın altına düştü. Bu sebeple dünyada benzeri olmayan bu proje, bölge için çok kıymetli.”

Miras yoluyla bölünen, göç nedeniyle artık işlenmeyen kısaca verimli olan ama işlenemediği için atıl olarak nitelendirilen arsaların yatırımlarla şaraplık üzüm yetiştiriciliğini yeniden canlandırdıklarını aktaran degerse.com’un Kurucusu ve CEO’su Barış Mükyen “Sürdürülebilir bir üretim modeli yaratırken ürünün satışını da garanti ediyoruz. Dolayısıyla, ilk gün itibarıyla kazanç sağlanmasını mümkün kılıyoruz. Bunun yanı sıra, tesisin değeri her yıl katlanarak artıyor. Ürünlerin hem bugün için hem de gelecekte çocuklarınıza doğru ve kazançlı bir yatırım olması da diğer avantajlardan biri” ifadelerini kullandı.

“Bu proje, sadece maddi getiri sağlayan bir yatırım değil”

İda Bağları Yetiştiricilik Modülü’nün çok yönlülüğüne dikkat çeken Barış Mükyen, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Organik üzüm bağları projesiyle üzüm bağı kurmak isteyen yatırımcılar için tüm süreci yönetiyoruz. Yatırımcılar adına organik üretim sertifikası başvurusu yapıyoruz. Tesis edilecek şaraplık üzüm bağlarında yatırımcıların organik koşullar altında üretim gerçekleştirmesini taahhüt ediyoruz. Hasadın ilk alıcısı oluyoruz. Öte yandan, onları yalnız maddi değil, manevi olarak da besliyoruz. Bağımsız parsellerde kurulacak bağlara, bağ evleri eşlik ediyor. Böylelikle yatırımcılara doğal yaşamı deneyimleme fırsatı sunuyoruz. Hocalarımızın rehberliğinde, bu kadim kültürlerden hareketle bölgeyi hareketlendirmek; dokusuna, dinamiklerine zarar vermeksizin buranın geçmişteki dinamiğine yeniden kavuşması adına elimizden geleni yapacağız.”

 

Okumaya devam et

EKONOMİ

DİSK-AR: Geniş Tanımlı İşsizlikte Artış Sürüyor

TÜİK’in Şubat 2024 işsizlik verilerini değerlendiren DİSK-AR, geniş tanımlı işsiz sayısının son bir yılda 811 bin, zamana bağlı eksik istihdamın da 611 kişi arttığını; geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 24,5, geniş tanımlı kadın işsizliğinin yüzde 32,9 oranlarına dayandığını belirtti.

Yayınlanma:

|

Yazan:

TÜİK’in bugün yayınlanan Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) araştırma sonuçlarına göre mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranının yüzde 8,7, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranının (âtıl işgücü) ise yüzde 24,5 seviyesinde gerçekleştiği belirtilmişti. TÜİK’e göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde dar tanımlı işsiz sayısı (mevsim etkisinden arındırılmış) 2024 Şubat ayında 3 milyon 78 bin oldu.

1 yılda geniş tanımlı işsiz sayısı 811 bin kişi arttı

DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise Şubat 2024’te 9 milyon 634 bin kişi olarak gerçekleşti. TÜİK’e göre pandemi öncesinde, 2020 Şubat’ta yüzde 12,6 olan dar tanımlı işsizlik Şubat 2024’te yüzde 8,7 olarak gerçekleşti. Ancak aynı dönemde geniş tanımlı işsizlik yüzde 20,6’dan yüzde 24,5’e yükseldi. Son 1 yılda geniş tanımlı işsiz sayısı 811 bin artarak 8,8 milyondan 9,6 milyona yükseldi. Covid-19 salgını sonrası geniş tanımlı işsizlik oranı 3,9 puan, geniş tanımlı işsiz sayısı ise 2 milyon 553 bin kişi arttı.

Geniş tanımlı işsizlikte patlama yaşandı!

TÜİK tarafından yayımlanan HİA verilerine göre Şubat 2024’te geniş tanımlı işsizlikte (âtıl işgücü) patlama yaşandı. Geniş tanımlı işsiz sayısı son bir yılda 811 bin, son 10 yılda (2014-2024 arası) ise 4 milyon 80 bin kişi arttı. Böylece son 10 yılda geniş tanımlı işsiz sayısı 1,7 katına çıktı. Şubat 2014’te 5,6 milyon olan geniş tanımlı işsiz sayısı Şubat 2023’te 8,8 milyon ve Şubat 2024’te ise 9,6 milyon olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsiz sayısındaki artışın sebebi zamana bağlı eksik istihdam ve ümitsiz işsizler ile iş aramayıp çalışmaya hazır olanları, iş arayan ancak hemen çalışmaya başlayamayacak olanları kapsayan potansiyel işgücü sayısındaki artıştır. Âtıl işgücündeki yükselişin temel sebebi ise zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısında devasa artıştır.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.