Connect with us

BANKA HABERLERİ

Kuveyt Türk “Sıfır Atık Belgesi” almaya hak kazandı

Kuveyt Türk, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Sıfır Atık Yönetmeliği’ndeki tüm kriterleri yerine getirerek genel müdürlük ve bankacılık üssü binaları için ‘Sıfır Atık Belgesi’ aldı

Yayınlanma:

|

 Kuveyt Türk, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Sıfır Atık Yönetmeliği’ndeki tüm kriterleri yerine getirerek genel müdürlük ve bankacılık üssü binaları için ‘Sıfır Atık Belgesi’ aldı.

Bankadan yapılana açıklamaya göre, Kuveyt Türk, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri tarafından yapılan denetimler sonucu Sıfır Atık Belgesi alan ilk katılım finans kuruluşu oldu.

Kuveyt Türk, hem İstanbul’daki genel merkez hem de Kocaeli’deki Kuveyt Türk Bankacılık ve Yaşam Üssü’nde Sıfır Atık Belgesi için gerekli tüm kriterleri yerine getirerek ve sıfır atık denetimlerini başarıyla tamamlayarak sıfır atık belgesini almaya hak kazandı.

Sıfır atık belgesini almak için kurumdaki atıkları kaynağında ayrıştırarak toplayan Kuveyt Türk, ardından atıklar için geçici depolama alanları oluşturdu ve atıkların bertaraf firmasına gönderimini gerçekleştirdi.

– ‘Sıfır Atık Projesi kapsamında kısa sürede önemli aksiyonlar aldık’

Açıklamada görüşlerine yer verilen Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, Atık yönetiminden yeşil ürün ve hizmetlere, çevresel ve sosyal kredi değerlendirme sisteminden tasarruf planlamalarına, entegre kurumsal sosyal sorumluluk projelerinden sürdürülebilir finansmana kadar birçok farklı alanda sürdürülebilirlik perspektifinde önemli çalışmalar yürüttüklerini belirterek, ‘Yenilenebilir enerji alanında sürdürülebilir projelere finansman desteğimizi artırırken, sürdürülebilirlik vizyonuyla başta sukuk olmak üzere finansal ürün ve hizmetlerin çeşitlendirilmesini, ülkemizdeki sürdürülebilir finans ekosisteminin gelişimi konusunda üzerimize düşen görevleri yerine getiriyoruz.

Ödüllü ‘Kağıtsız Şube Bankacılığı’ projemizle her yıl binlerce ağacın kurtarılmasını sağlıyor, çalışanlarımız ve aileleriyle birlikte gerçekleştirdiğimiz ağaçlandırma çalışmalarımızla çevreye karşı vazifemizi yerine getirmeye gayret ediyoruz.’ ifadelerini kullandı.

Gerçekleştirdikleri çalışmaların yanı sıra son yıllarda Sıfır Atık Projesi kapsamında önemli aksiyonlar aldıklarını aktaran Uyan, şunları kaydetti:

‘Kaynakların daha verimli kullanılmasını, israfın önlenmesini, atık oluşumunun engellenmesini veya en aza indirilmesini, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrıştırılması ve geri kazanımı için tüm aksiyonları almayı hedefledik. Kısa sürede Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Sıfır Atık Yönetmeliği’ndeki tüm kriterleri yerine getirerek hem genel müdürlük hem de bankacılık ve yaşam üssü binamız için Sıfır Atık Belgesini almaya hak kazandık.

Bu konuda da bir ilki gerçekleştirerek katılım finans alanında öncü olduğumuz için mutluyuz. Gerek çevresel sürdürülebilirlik gerekse finansal sürdürülebilirlik alanında yeni projeler geliştirmeye ve çevreye karşı sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getirmeye devam edeceğiz.’

– ‘Kağıtsız Şube Bankacılığı Projesi’ ile hem tasarruf ediyor hem ağaçlandırma yapıyor

‘Değerlerimizle büyüyoruz’ anlayışıyla hareket eden Kuveyt Türk, Kağıtsız Şube Bankacılığı Projesi kapsamında bir taraftan finansal süreçlerdeki kağıt kullanımını azaltırken, diğer taraftan elde ettiği tasarrufla doğaya ağaç dikiyor.

‘Kağıt tasarruflarımız ağaca dönüşüyor’ yaklaşımı ile Kuveyt Türk, fidan yerine 7-8 yaşındaki ağaçları toprakla buluşturuyor ve ağaçların her türlü bakımını yapıyor. Kuveyt Türk ayrıca sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliğine giderek çalışanları ve aileleri adına fidan dikimi gerçekleştiriyor.

Kuveyt Türk, çalışanların ve ailelerinin katılımıyla ilk fidanlarını Kocaeli’nin Gebze ilçesinde toprakla buluşturdu.

Proje tamamlandığında Kocaeli’nde 10 bini çam fidanı, Kilis’te ise çiftçilere dağıtılan 7 bin 174’ü Antep fıstığı fidanı toprakla buluşacak.

Açıklamaya göre, Türkiye’nin ve Kıta Avrupası’nın ilk sukuk işlemini 2010 yılında yapan Kuveyt Türk, katılım finans ilkeleri doğrultusunda Türkiye’de ve dünyada ilk kez ‘Global Sürdürülebilir Tier 2 Sermaye Benzeri Sukuk İhracı’ gerçekleştiren finans kuruluşu oldu.

Sürdürülebilir sukuktan elde edilen kaynak, yenilenebilir enerji finansmanı başta olmak üzere yeşil ve sosyal proje finansmanlarında değerlendiriliyor.

Kuveyt Türk ayrıca gelecek nesillerin enerji ihtiyacını karşılamak, çevreye verilen zararı azaltabilmek ve sürdürülebilirliğe katkı sağlamak için yenilenebilir enerji kaynakları alanında güneş enerji santrallerine yapılan yatırımlara finansman desteği vermeye devam ediyor.

Türkiye’de 7 bin 385 megavat olan kurulu güneş enerji santrallerinin 523 megavatı, Kuveyt Türk’ün finansman desteğinde bulunduğu 174 proje tarafından karşılanıyor.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman taahhüdü

Garanti BBVA belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını yeni hedefinin ise 2029 yılının sonuna kadar 3,5 milyar dolar olarak açıkladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Garanti BBVA, 2018–2025 dönemi için belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını açıkladı. Bu başarının ardından banka, 2018–2029 yıllarını kapsayan yeni hedefini 3,5 trilyon TL olarak paylaştı.

Garanti BBVA bu taahhütle; iklim değişikliğiyle mücadele, doğal sermayenin korunması, döngüsel ekonomi, sosyal kalkınma ve finansal kapsayıcılık alanlarında güçlü etki yaratmayı amaçlıyor.

Bu rakam, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar arasında en yüksek sürdürülebilir finans taahhüdü oldu.

Garanti BBVA, 2029 yıl sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğini taahhüt ediyor

Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, bu performansta, sürdürülebilirliği stratejik öncelik haline getirmelerinin önemli bir rol oynadığını vurguladı. Akten, yeşil/sosyal kredilerden çevreci taşıt kredilerine, sürdürülebilir tahvillerden, çevresel ve sosyal yatırımlarda aktif danışmanlık hizmetlerine ve su verimliliğiyle ilgili projelere yönelik “mavi finans” gibi sürdürülebilir finansman ürünü sunduklarını söyledi.

Mahmut Akten, yeni hedefi ise şu sözlerle değerlendirdi: “Şimdi, bu başarıyı daha ileri taşıyarak 2029 yılı sonuna kadar 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman sağlamayı taahhüt ediyoruz. Bu yeni hedef, yalnızca hacim açısından değil, sürdürülebilir finansman hızımız açısından da çarpıcı bir sıçrama anlamına geliyor. 2025’in ikinci yarısından 2029 sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğiz. Bu taahhüdün büyüklüğü, Türkiye’nin düşük karbonlu ve kapsayıcı bir geleceğe geçişinde Garanti BBVA’nın giderek daha da etkin bir rol üstleneceğini gösteriyor.”

BBVA Grubu’nun küresel taahhüdü 1 trilyon euro

Garanti BBVA’nın ana hissedarı BBVA Grubu, 2018-2025 yılları için ilk etapta 100 milyar euro sürdürülebilir finansman hedefi koymuştu. Hedef önce 300 milyar euroya çıkarıldı ve 2024 yılı sonunda tamamlandı. Grup şimdi, 2025–2029 dönemi için 700 milyar euroluk yeni taahhütle toplam hedefini 1 trilyon euroya yükseltti.

BBVA’da Türkiye’nin Payı yüzde 9’a yükseldi

2025’in ilk dört ayında BBVA Grubu’nun sağladığı toplam sürdürülebilir finansmanın yaklaşık 140 milyar TL’si Garanti BBVA tarafından sağlandı. Bu rakamla Türkiye’nin BBVA Grubu içindeki payı sürdürülebilir finansman rakamların raporlanmaya başlandığı 2018 yıllarındaki yüzde 3 seviyesinden bugün yüzde 9’a yükselmiş durumda.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Tahvil Yerine Kredi: Türk Şirketlerinin Finansman Kaderi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için en çok başvurduğu yöntem banka kredileridir. Oysa gelişmiş finansal sistemlerde şirketler, uzun vadeli ve daha uygun maliyetli fon sağlamak için sermaye piyasalarında borçlanma araçlarına, özellikle tahvil ihraçlarına yönelmektedir. Peki Türkiye’de reel sektör neden bu imkândan yeterince yararlanamıyor?

Tahvil İhracının Önündeki Ekonomik Engeller

Tahvil piyasasının gelişmesi; makroekonomik istikrar, faiz oranlarının öngörülebilirliği, düşük enflasyon, istikrarlı döviz kuru, düşük kamu borçlanma ihtiyacı ve yüksek kredi notu gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak:

  • Türkiye’nin ülke kredi notu düşüktür ve bu doğrudan özel sektörün notunu da sınırlamaktadır.

  • Yüksek enflasyon ve faiz oranları, borçlanma maliyetlerini tahvil piyasasında da yükseltmektedir.

  • Kamu kesiminin sürekli yüksek borçlanma ihtiyacı, özel sektörün tahvil ihraçlarını piyasadan dışlama etkisi (crowding out) ile sınırlamaktadır.

Hukuki ve Kurumsal Güven Eksikliği

Sadece ekonomik değil, hukuki ve politik güvensizlik de yabancı ve yerli yatırımcıların özel sektör tahvillerine ilgi göstermemesine yol açıyor. Güçlü bir ikinci el tahvil piyasası oluşmadığı için yatırımcılar uzun vadeli bağlayıcı enstrümanlara mesafeli durmaktadır.

Banka Kredilerine Bağımlılığın Sonuçları

Bu nedenlerle reel sektör, finansmana erişimde tek kanal olarak bankaları kullanmak zorunda kalıyor:

  • Yüksek maliyetli ve kısa vadeli kaynaklara mahkûm olunuyor.

  • Kredi sınırlamaları, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işletmeleri zorluyor.

  • Kredi vadelerinin kısalığı ve esneklik eksikliği, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor.

Finansman Araçlarında Çeşitlilik Şart

Türkiye’de reel sektörün daha güçlü, sağlıklı ve uzun vadeli kaynaklara erişebilmesi için:

  • Makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesi,

  • Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi,

  • Hukuki güven ortamının sağlanması,

  • Tahvil piyasası için ikincil piyasa likiditesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

 

Okumaya devam et

Ali Coşkun

YÜKSEK BANKA KREDİLERİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankalar ekonomik sistemin en önemli finansal aktörleri olarak faaliyet gösterir. Her banka özünde kâr amacı güden bir ticari kuruluştur.

Kredi verirken öncelikle kendi risklerini ve menfaatlerini gözetmek zorundadır. Kullandırdıkları kredilerin faiz oranı veya kar payı, komisyon yapısı, vade şartları da bu doğrultuda belirlenmektedir.

Bugün piyasada bileşik faiz oranları TL cinsi kredilerde %60-65, döviz cinsi kredilerde ise %14-16 bandındadır.

Ayrıca bankaların sigorta, dosya masrafı, kredi tahsis ücreti ve banka ürün satışları gibi birçok kalemi kredi paketine dahil ettiği görülüyor.

Yani faiz veya kar payı dışında çok sayıda gizli maliyetle karşı karşıya kalınıyor.

Firmalar bu şartlar altında yalnızca finansmana erişmekle kalmıyor aynı zamanda ağır bir maliyet yükünü de sırtlanıyorlar.

Bankalar, firmalara kredi limitleri oluştururken sektörel karlılık oranlarına azami dikkat ederler. Ancak burada ciddi bir çelişki var. Bankalar kredi tahsisinde sektörün brüt kâr marjlarını esas alırken, mevcut kredi maliyetleri bu oranları çoktan aşmış durumdadır.

Brüt kâr marjı sektörlere göre ortalama %25-30 arasında değişirken, firmalar %65’in üzerinde bileşik faizle TL borçlanıyor.

Bu koşullarda, kâr eden değil borcunu çevirebilen firma başarılı kabul ediliyor. Bu ne finansal sürdürülebilirliğe ne de sağlıklı bir ekonomiye hizmet eder.

Şu an firmalar yalnızca yüksek faizle değil aynı zamanda yüksek enflasyon, düşük iç talep, yüksek maliyetler, düşük kâr, kur baskısı, iç ve dış pazarlardaki daralma, krediye erişim ve jeopolitik risklerle mücadele etmek zorunda kalıyor.

İhracatçı firmalar için döviz kuru reel anlamda destekleyici olmaktan çıkmış, rekabet gücünü zayıflatıcı bir unsura dönüşmüştür.

Bu koşullar altında firmaların ayakta kalması tesadüf değil direnç ve stratejik yönetimin bir sonucudur. Ama bu direncin ne kadar sürdürülebileceği ise meçhuldür.

Bugün konkordato alan, iflas eden şirketlere şaşırmak yerine bu ortamda hâlâ üretmeye, istihdam yaratmaya, ihracat yapmaya devam eden firmalara hayranlık duymalıyız.

Asıl konuşulması gereken, bu firmaların nasıl hayatta kaldığı ve ne tür stratejiler geliştirdiğidir. Zira bu firmalar sadece kendi faaliyetlerini değil aynı zamanda ekonominin can damarlarını da ayakta tutmaktadır.

Enflasyonla mücadele elbette gereklidir.Ancak bunu yaparken reel sektörü göz ardı etmek hastayı tedavi ederken organlarını iflas ettirmek gibidir.

Faiz politikaları ve sıkılaşma adımları kısa vadede enflasyonu aşağı çekebilir ama ardında üretim yapamayan, borç yükü altında ezilen ve finansmana erişemeyen bir özel sektör kalırsa bu başarı neye yarar?

Bugün geldiğimiz noktada reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesi gerekiyor.

Kredi maliyetlerinin düşürülmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve firmaların üzerindeki dolaylı maliyetlerin azaltılması şarttır.

Aksi takdirde sadece bugünü değil yarının üretim kapasitesini ve ekonomik bağımsızlığını tehlikeye atmış oluruz.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.