Connect with us

BANKA HABERLERİ

Mobbing mağduru bankacı konuştu

Yerli Sermayeli eski Muğla Şube müdürü K.A.C.’ye açtığı MOBİNG davasını YEŞİM K. kazandı. Yerli Bankada ilk defa bir müdürü MOBBİNG cezası aldı. Banka hala bu müdür ile çalışmaya devam ediyor. Dava sonuç detayını ayrı haber ile yakında yayınlayacağız.

Yayınlanma:

|

Yerli Sermayeli bankanın Muğla şubesinde yaşanan mobbing mağduriyeti birinci elden yaşayanlar tarafından dile getirildi. 2019 Haziranında anlatılanlardan ders almayan banka aynı uygulamaları artırarak devam ettirdiği yönünde şikayetler artıyor. Bu röportajı hatılamakta fayda var.

İşte infial yaratan röportaj :

BankaVitrini : Yeşim K. siz 2006 yılında Yerli Sermayeli büyük bankalardan birinde işe başladınız, Bankacılığa nasıl başladınız o zamanki duygularınızı hatırlıyor musunuz ?
Bankacılık o yaşlarda hep hayalindi. Bankada çalışanlara hep gıpta ile bakar ve onlara özenirdim. Bankada ilk başladığımda çok mutlu ve heyecanlıydım. Yeni umutlar ve hayallerle istediğim bir işe başlamıştım Her şey çok güzeldi. Yöneticilerim ve çalışma arkadaşlarımla huzurlu ve mutlu ekip ruhu ile çalışılan bir çalışma ortamımız vardı. Müşterilerimiz ile bütünleşmiş ailelerinin bankacısı olmuştuk.
BV : Yerli Sermayeli Bankanın Muğla Şubesi Banka çalışanların da son günlerde çok gündeme geldi. İlk sorunlar ne zaman kendini gösterdi, bu huzurlu ortamın bozulmasını ilk ne zaman fark ettin?
Bu mutluluk Ocak 2017 yılına kadar sürdü. Bu zamana kadar hiç bir yöneticimle sorun yasamamıştım. Mobbingin ne olduğunu da bilmiyordum. Bir şube yönetici senin kaderini değiştirecek, seni işten attıracak deseler inanmazdım. Ama tam da bu noktada bunu yaşadım. Ne kadar işimi severek yapsam da beni bu işten soğutmak için elinden geleni yaptı. 13 yıllık emeğim gözümün önünde elimden kaydı gitti, daha doğrusu emeğim, alın terim, planlarım hayallerim çalınıyordu, kimseye de sesimi duyuramıyordum.
BV : Örnekleyebilir misin, ne gibi farklı uygulamalar ve yaptırımlar ile karşılaştın. Bankacılık iş etik kurallarına uymayan sana ters gelen ne gibi yaklaşımlar ile karşılaştın?
Şube müdürü değiştiğinde eski şubesinden bilgiler gelmeye başlar, zaten gelen müdürün eski şubesinde insanları nasıl haksız yere işten attırdığını, insanlara mobbing uyguladığını duyuyorduk, ta ki yaşayana kadar bazı duyduklarımızın da abartı olabileceğini düşünürdüm. Yaşadıklarımdan sonra duyduklarımın yapılanların çok küçük bir kısmı olduğunu yaşayarak acı bir şekilde gördüm. Herkesin içinde azarlamalar, aşağılamalar, küçük düşürücü cümleler hepsi vardı. Bankacılıkta moral çok önemli sonuçta sürekli insanlar ile temas halindeyiz. Haksız yere azar, aşağılama, küçümseme ile o moral motivasyonunuzu nereye kadar koruyabilirsiniz ki? Sistem size bir Performans notu çıkarmış o sizin hakkınız sonuçta bunu düşürmek art niyet değil, kul hakkı değil de nedir?

BV : Diğer çalışma arkadaşlarında da benzer huzursuzluklar gözlemledin mi? Yoksa kişisel bir sorun mu vardı. Tabi içlerinde halen çalışanlar olduğu için isim ve servis belirtemeyeceğin için genel anlamda değişim var mıydı?
Şubede 15’den fazla kişi olmasına rağmen kimse bizim çalışanların sesini duymadı. Herkes huzursuzdu ama benim huzursuzluğum biraz daha farklıydı. Çünkü şubede müdür tarafından bütün oklar bana çevrilmişti. Neden mi ? Bana yaptığı haksızlıklara karşı susup oturmadığım için, haksızlığı kabullenmek İnsan onuruna yakışmaz. Ben böyle yetiştirildim. Size söylenenler makul ve mantıklı değil ise orada çatışma başlar. Diğer bankalardan teklifler geldi zamanında kurum bağlılığım olduğu için ilgilenmedim. Hata yapmışım.
BV : Müdür senin üzerinde diğer çalışanlara mesaj mı vermek istiyordu bu durumda? Daha aynı şubeden işten çıkarılanlar olduğunu da duyduk. En son Güvenlik Görevlisi de işten çıkarılmıştı. Eski ve yeni şubede bu müdür zamanında kaç çalışan işten ayrıldı?
-Benim üzerimden mesaj verdiğini sanmıyorum. Zaten sürekli personelleri işten çıkarmaya çalıştığı biliniyor. Ama şubede 3 dönem üst üste sadece benim notumu düşürmesi işi kişiselleştirdiğini gösterir. Yani bana uyguladığı mobbingi diğer çalışanlara uygulamıyordu. Mobbingte ayrıcalıklıydım yani. En son şubeden güvenlik görevlisi işten atıldı, taşeron olmasına rağmen, benim duyduğum ve bildiğim toplamda bu müdürün çalıştığı şubelerde 20 kişinin işten ayrıldığıdır. “Herkes yanlış, yönetici mi doğru” diye sorgulamak lazım aslında ama bunu yapacak irade ve İK Bankada yok şuanda.

BV : “Şubeden herkes yanlış da bu Müdür arkadaş mı doğru diye hiç öz eleştiri yapmıyor mu” sence? Yönetim Kurulundan Birinin korumasında ve himayesinde olduğu için kendisine İK bir şey yapamadığı da çok dillendirildi, gerçekten böyle miydi?
-Kesinlikle kollanıyor. Gücünü de buradan alıyor. Yoksa iş odaklı çalışsa personel ile niçin uğraşır ki bir müdür? Örnek vereyim yapılanlar o kadar dayanılmaz hale gelince Genel Müdürlük İK’ya  sorunlarımı anlattım. Genel Müdüre kadar mesaj attım. Sağ olsun şubeye kadar geldiler benim ile görüşme gereği bile duymadan Müdür beyin odasında kahve içip gittiler.
BV Daha önceki Müdürlerin ile herhangi bir sorun yaşamış mıydın? Hakkında daha önce uyarı kınama, maaş kesme, zorunlu izin, terfi erteleme gibi bir yaptırım ve ceza yaşadın mı?
alıştığım 13 yıllık çalışma hayatımın 11 yılı hiç bir yöneticimle sorun yaşamadım. Tam tersi hepsi beni motive ederek kariyer planıma yardımcı oldular. Son 2 yıl kabustu. Geriye dönüp bakıyorum da acınacak haldeler. Emeklerimi helal etmiyorum.
BV : Tıp Mobbingi “Psikolojik Şiddet” olarak tanımlıyor. Baskılar sende ne gibi Psikolojik değişimlere neden oldu ?
-Yaşanan 2 yıllık süreç benim için hiç kolay olmadı. 2018 Eylül ayında ağır depresyon teşhisiyle tedaviye başladım ve öncesinde stresten geçirdiğim rahatsızlıklar oldu. İşime odaklanamaz, iş planı yapamaz hale getirilmiştim. Koşa koşa gittiğim işimde ayaklarım ger geri gidiyordu. O ortamda da normal insan çalışamaz zaten. Şubenin yarısı ilaç kullanarak işe gidiyor. Yazık insanlara. İşten ayrıldım ilaç kullanmayı bile bıraktım dünya varmış. Geriye dönüp baktığımda, en çok içimi acıtan da o süreçte çocuğuma kötü davranmaya başlamamdı. Şimdi gayet iyiyiz anne-oğul günlerin keyfini çıkarıyoruz. Şu an yeniden doğmuş gibiyim, kötü günler geride kaldı.

BV : Tayın düşünmedin mi? Bölge sorunlarını sahiplenmedi mi ? Bireyselden sorumlu Bölge Yöneticileri ne işe yarar? İşin içine dahil olmadılar mı bu süreçte?
-Tayin düşünmedim. Çünkü küçük bir oğlum var. Ona annem bakıyordu ben çalışırken tayin isteseydim gittiğim yerde yeni bir hayat kuracak kadar maaş almıyordum. Yani hem benim hem de oğlum için zor olacaktı. Bize sahip çıkması gereken bölge ekibi de “ha var ha yok” bu tür sorunları yönetebilecek düzeyde değiller. Zaten şu ana Bölgeler Mobbingin ana unsuru olmuş durumda. Bölgelerin personel gözünde bir saygınlığı vardı onu da bitirdiler uygulamaları ile.
BV : 2019 yılında ayrıldınız. Daha doğrusu şu meşhur 17-18 madde gerekçe gösterilerek Performans nedeni ile işten çıkarıldınız. Gerçekten Performans düşüklüğü söz konusu muydu? Hedefleme doğru muydu? Lokasyon analizi yapıldı mı mesela, yönlendirme ve eksik görülen alanlarda gelişmene yönelik eğitimler ile takviye gördünüz mü? Performans nedeni ile çıkarmada İş Mahkemeleri bunların yapılıp yapılmadığını sorguluyor çünkü.
-2017 -2019 yılları arasındaki performans notlarım iyi olmasına rağmen şube müdürü 3 dönem üst üste notumu düşürmüştür. Notu benden daha düşük olanlar olmasına rağmen hala çalışmaktadırlar. Bu da tamamen kişisel mobbinge maruz kaldığımın göstergesidir. Bankada kendilerine göre Performansı düşük personele yönelik işten atma dışında bir uygulaması yok maalesef. Geçmiş emeğiniz unutuluyor. Başarılarınız unutuluyor. Sadece o döneme bakılıyor. İyi ya da kötü ayrımı var sistemlerinde. 13 yıl sonra anlıyor Performans düşüklüğünü sistemleri. O kadar adil ve liyakat sistemi işliyor yani. Şimdi düşünüyorum da gülüp geçiyorum. Yemişim sizin performans sisteminizi. Bankanın Borsa değeri yarıya düşmüş ama üst yöneticilerin performansı hep yüksek onlara göre. Yeterlilik yok, yetkinlik var bunlarda. Sistemin kimi çarpacağı belli değil. Hiç kimse önünü göremediği için “ne zaman sıra bana gelecek” modunda çalışıyor bankada herkes, bu ortamda verim olur mu?
BV : Mobbing davasına nasıl karar verdin ? Bankacılık sektöründe işe iade, mesai gibi davalar yoğun ama Mobbing davaları sık rastlanan bir durum değil çünkü.
-Ben işimi Mobbing nedeni ile kaybettim. Aynı banka yoksa Performans düşüklüğümü 13 sonra mı fark etti. O zamana kadar performanslarım iyi, performans notlarım iyi, müşteri şikayetlerim yok. Yolsuzluk, rüşvet, iş ihmali, savsaklama gibi soruşturmam yok. Ne oldu da 13. Yıl sonra çalışamaz hale gelip Psikolojik tedaviye başladım. Tamamen Mobbing sonucu. Bunu yapanın yanına koymamak gerekiyor. “Yapılanları sineye çekmeyeceğim” dedim. Mobbingçi Müdüre Mobbing davası açtım. Hukuk önünde cezalandırılmasını, adaletin tecelli etmesini istiyorum. Müdür iyi ama çalışanlar kötü olamaz sadece. Güvenlik Görevlisine varana kadar işten çıkarılmış, herkes mi kötü. Mobbing insanlık suçudur. Modern iş işkencesidir. Cezasız kalmamalı. Hukuktan başka sığınacak yerimiz kalmadı.

BV : Yaşadıkların ile ilgili şahitlerin var mı, kimler bunlar ?
-Evet var. Aynı işyerinde çalışan arkadaşlarımdan. Aynı zamanda bu Müdürün eski şubesinde çalışan arkadaşlar da sağ olsunlar şahit oldular. Cumhuriyet Savcı ve Hakimlerine, Türk Adaletine güveniyoruz. Arkasında kim olur ise olsun, kimler koruyor ise korusun Türk Adaletini etkileyeceklerini düşünmüyorum, sadece güvendiğim de Türk Adaletidir. Mobbingin suç olduğunu bu insanlara başka türlü anlatamayız.
BV : Duruşma ne aşamada ?
-Uzlaşmacıya gitti dava önce, uzlaşamadık. Mahkeme bakacak davamıza, hukuksal süreç mahkemede devam edecek yani. Davam sadece kendim için değil sektörde bulunan tüm arkadaşlarımı yakından ilgilendiriyor. Bu davalar sektör için de emsal olacak. Kimse kendini Ağa sanıp,  “ben yaptım oldu” diyemeyecek, çalışanlara “köle / amale” muamelesi yapamayacak. Hiç yararı olmaz ise küçük çocuğuma, haksızlıklar karşısında susmama, hak arama örneği bırakmış olacağım. İlahi adalete de inanırım ben. Adalet er ya da geç yerini bulacak.
BV :  Son olarak, BankaVitrini ekibi Mobbinge karşı ve Bankacıların sesi olmuş durumda,  bu yönde yayınlar yapıyor. BankaVitrini hakkında ne düşünüyorsun, senin için ne ifade ediyor?
-BankaVitrini ekibi çalışan ya da işten ayrılan bankacıların sorunlarını dile getiren güvenilir tek site. Mobbing davalarında mağdur olanın yanında olarak tarafsızlığını ispatlamıştır. BankaVitrini ekibine bizlerin bankacıların sorunlarını dile getirdikleri için çok teşekkür ederim.

BANKA HABERLERİ

Eğilmez: Kart limitinden de kullanılan krediden de vergi alınamaz krediyi veren alacaklıdan alınır

Yayınlanma:

|

Yazan:

Ekonomist Mahfi Eğilmez, savunma sanayii fonuna ek kaynak sağlamak için kredi kartlarından yapılacak kesintilere dair önemli eleştirilerde bulundu. Eğilmez, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, kredi kartı limitlerinden veya kullanılan kredilerden vergi alınamayacağını belirterek, bu tür bir uygulamanın ekonomik temellere aykırı olduğunu vurguladı. Kredi kartı borcunun bir tür borçlanma olduğunu hatırlatan Eğilmez, “Vergi, borçludan değil, krediyi sağlayan alacaklıdan alınır. Bu uygulama, ekonomik bilimin temellerinden uzaklaşıldıkça ortaya çıkan kavram karmaşasının bir örneğidir” ifadeleriyle eleştirisini dile getirdi.

Bu eleştirilerin hedefi olan düzenleme, AKP’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunduğu yeni yasa teklifiyle gündeme geldi. Teklife göre, kredi kartı limiti 100 bin lira ve üzerinde olan kart sahiplerinden yıllık 750 lira fon payı kesintisi yapılması planlanıyor. Bu yeni düzenlemenin sadece kredi kartlarıyla sınırlı kalmadığı, aynı zamanda gayrimenkul alım satımında da alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı 750’şer lira zorunlu fon kesintisi yapılmasını içerdiği ifade ediliyor.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

ABD’nin ulusal borcu tüm zamanların rekoru olan 34,5 trilyon dolara ulaştı, ya diğer ülkeler?

Yayınlanma:

|

Yazan:

ABD ulusal borcu Şubat ayı sonunda ~ 34.5 trilyon dolara ulaştı ve şimdiye kadar kaydedilen en yüksek rakam oldu. Haziran ayından bu yana borç her 100 günde bir 1 trilyon dolar artıyor. Bir hatırlatmak gerekirse, bir ülke vergilerden ve diğer gelirlerden kazandığından daha fazlasını harcadığında borç seviyesi artar. Grafikte de görebileceğiniz gibi, ABD hükümetinin toplam borcu 15 Haziran 2023’te 32 trilyon doları, 15 Eylül 2023’te 33 trilyon doları ve 4 Ocak’ta 34 trilyon doları geçti. Hız devam ederse, Nisan ayında 35 trilyon dolar sınırına ulaşılacak.

Ayrıca, Şubat 2019’dan bu yana ABD’nin ulusal borcu 12,5 trilyon dolar veya yılda yaklaşık 2,5 trilyon dolar arttı. Öte yandan, ABD ekonomisi (GSYİH) aynı dönemde 7,2 trilyon dolar veya yılda yaklaşık 1,44 trilyon dolar büyüdü. Bu, son beş yılda bir birim ekonomik büyüme (GSYİH) için ABD hükümetinin 1,7 birim borç yarattığı anlamına geliyor. Başka bir deyişle, ABD ekonomisi zaman geçtikçe daha az üretken ve daha borçlu hale geliyor.

Global Markets Investor, okuyucu destekli bir yayındır. Yeni gönderiler almak ve çalışmalarımı desteklemek için ücretsiz veya ücretli abone olmayı düşünün.

Kaynak: BearTrapsReport

Bir ülkenin borcuna baktığımızda, en önemli ölçüt, bir ülkenin borçlarını (faiz ve anapara) ödeme ve geri ödeme kabiliyetini anlamaya yardımcı olduğu için ekonominin gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yüzdesi olarak borçtur. Şu anda, ABD borcunun GSYİH’ye oranı %123,7 seviyesinde bulunuyor ve bu süre zarfında ABD GSYİH’sının önemli ölçüde düşmesi ve kilitlenmeler nedeniyle borcun artması nedeniyle pandemi sırasında elde edilen tüm zamanların rekoru olan %126,2’ye yakın. Grafikte görüldüğü gibi, bu oran 2007’den bu yana kabaca %60’tan hızla yükseliyor. Kongre Bütçe Ofisi tarafından 2034 yılında bu oranın %130,6’ya ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Kaynak: ABD Hazine Bakanlığı, St. Louis Fed ve Kongre Bütçe Ofisi (CBO) verilerine dayanarak, kırmızı çizgi 2024-2034 için CBO tahminini gösteriyor

ABD Kongre Bütçe Ofisi’nin bariz nedenlerden dolayı hiçbir zaman bir durgunluk öngörmediğini ve ekonomik gerilemeler her zaman daha büyük hükümet açıkları ve GSYİH’da düşüşlerle sonuçlandığından, bir durgunluk meydana gelirse oranın çok daha yüksek olacağını belirtmek önemlidir.

BU KADAR YÜKSEK BİR BORÇ SEVİYESİ NEDEN ÖNEMLİDİR?

Tarih, bir ülke borç-GSYİH oranı için %100 eşiğini geçtiğinde, hükümetin bir tür temerrütten kaçınma olasılığının küçük olduğunu gösteriyor. Bir yükümlülüğü yerine getirememe anlamında temerrüt, burada hükümetin tahvillerine sürekli olarak enflasyondan daha düşük faiz ödediği durum olarak da kabul edilir. Başka bir deyişle, yatırımcılar (alacaklılar) enflasyona göre düzeltilmiş olarak paralarını kaybederler veya satın alma güçlerini kaybederler. Normal koşullarda, böyle bir ortamda yatırımcılar, ülke içinde daha yüksek borçluluk riskini telafi etmek için daha yüksek faiz talep ederler. Bununla birlikte, çoğu durumda, borç “çok yüksek” olduğunda, GSYİH’nın yaklaşık% 100’ü ve üzerine çıktığında, bir merkez bankası devreye girer ve aynı zamanda büyük miktarlarda devlet tahvili satın almaya başlar ve aynı zamanda getiri seviyesini (faiz) bastırır.

Bu fenomen, Lyn Alden tarafından yapılan ve Büyük Mali Krizden sonra, 2009’dan 2020’ye kadar TÜFE enflasyonuna göre düzeltilmiş Hazine bonosu (bir yıl veya daha kısa vadeli) getirilerinin negatif getirileri olduğunu gösteren analizle mükemmel bir şekilde gösterilmiştir. Aynısı 1940’larda ABD ulusal borcunun GSYİH’ya oranının da %100’ün üzerinde olduğu zaman oldu.

Geçmişe baktığımızda, bir ülkede borç-GSYİH oranlarının yüksek olduğu dönemlerde tahvil sahiplerinin satın alma gücünü kaybetmesinin mümkün olan en kötü senaryo olmadığını görebiliriz. Hirschman Capital tarafından Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) 1800 yılından bu yana yaptığı çalışmalara dayanarak yaptığı analize göre, borcun GSYİH’ye oranı %130’un üzerinde olan 52 ülkeden 51’i yeniden yapılandırma, devalüasyon, yüksek enflasyon veya tamamen temerrüt yoluyla temerrüde düştü. Bunun tek istisnası Japonya idi.

Bu, ABD’nin yakında temerrüde düşeceği anlamına gelmez, özellikle de ülkenin bir rezerv para birimine sahip olduğu ve dramatik bir şey olmadıkça yabancılar tarafından ABD dolarının talep edileceği gerçeği göz önüne alındığında. Bununla birlikte, önümüzdeki yıllarda nakit ve tahvil sahiplerinin (vadeye kadar tutulursa) Federal Rezerv para politikasını normalleştirdiğinde enflasyona göre düzeltilmiş bir temelde para kaybedeceği neredeyse kesindir. Buna finansal baskı denir.

Satın alma gücünü kaybetmenin yanı sıra, bir ülkedeki GSYİH ile ilgili yüksek borç seviyesinden kaynaklanan sıradan insanlar için birkaç olumsuz etki daha vardır:

  1. Yüksek faiz ödemeleri, özellikle vergi makbuzlarıyla ilgili olarak, eğitim, altyapı, sağlık veya sosyal güvenlik için gelecekteki yatırım harcamalarını sınırlayabilir (dışarıda bırakabilir) ve aslında gelecekteki ekonomik büyümeyi düşürebilir ve yaşam kalitesini kötüleştirebilir. Faiz maliyetleri, yıllık bazda nominal olarak 1 trilyon doları çoktan geçti ve vergi gelirlerinin %35’ini oluşturuyor, bu da 25 yıldan fazla bir süredir en yüksek seviye.

Ayrıca 2023 Mali Yılında faiz harcamaları Medicaid ve diğer bütçe kategorilerinden daha yüksekti.

  1. Yüksek düzeyde borç, bir durgunluğa veya krize yanıt vermede daha az esneklik sağlar. Başka bir deyişle, Büyük Mali Kriz gibi bir olay meydana gelirse, hükümetin borç vermek için daha az yeri olacak ve kriz sonrası toparlanma, yeni yatırımların yanı sıra onu finanse etme kabiliyetinin daha az olması nedeniyle daha yavaş olacaktır.
  2. Bir hükümet, daha fazla harcamayı finanse etmek veya bütçe açığını azaltmak/ortadan kaldırmak için vergileri artırmaya karar verebilir. Vergiler yükselirse, bu, insanların ve özel sektörün mal ve hizmetlere harcayabileceği daha az gelir anlamına gelir. Bu, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde, tüketici harcamalarının GSYİH’nın %67,6’sını oluşturması nedeniyle daha az ekonomik büyüme anlamına gelecektir:

ÖZET

ABD’nin ulusal borcu son birkaç yılda sadece nominal olarak değil, aynı zamanda GSYİH’nın bir payı olarak da hızla artıyor. Her 30 saniyede bir 1 milyon dolar ekleniyor, bu daha önce hiç görülmemiş bir hız. Hükümetin ve gelecek nesillerin bu konuyla başa çıkması birçok zorluk yaratacaktır. Geçmişte, bu kadar yüksek borç seviyeleriyle mücadele etmek için finansal baskı politikaları uygulandı ve sıradan insanları ve tahvil yatırımcılarını on yıllarca finansal olarak daha kötü durumda bıraktı. Büyük Mali Krizin ardından son on yılda Amerika Birleşik Devletleri’nde bile son zamanlarda yapıldı. Ancak pandeminin ardından enflasyon kontrolden çıktı ve tekrar böyle bir ortama geri dönmek için birkaç yıla ihtiyaç var. Her şey düşünüldüğünde, herkesin yapabileceği en iyi şey, kendilerini finansal olarak eğitmek ve geleceklerini korumak için sermayelerini akıllıca tahsis etmektir. Bu durumda, yüksek kaliteli hisse senetleri, gayrimenkul ve değerli metaller (özellikle altın) uzun vadede en iyi performansı gösterir. DAHA AZ riskten kaçınan yatırımcılar için (Riskten kaçınma, riskten kaçınma ve düşük risk toleransına sahip olma eğilimidir.), risk toleransına bağlı olarak Bitcoin ve Ethereum gibi bazı kripto para birimleri de bir portföyde uygun olacaktır.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Türkiye Bankalar Birliği’nden dijital dolandırıcılık uyarısı

Türkiye Bankalar Birliği’nden (TBB) yapılan yazılı açıklamada dijital kanallarda güvenli işlemler için sıkça karşılaşılan dolandırıcılık yöntemlerine ve bu yöntemlerden korunma yollarına dair bilgilere yer verildi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Son dönemde, internet ve mobil kanallarda yaşanan dolandırıcılık vakalarının artması nedeniyle kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı doğduğuna değinilen açıklamada, sıklıkla karşılaşılan dolandırıcılık türleri sıralandı. Bunlar arasında; sahte internet siteleri ve güvensiz alışveriş platformları üzerinden yapılan dolandırıcılık, kişisel bilgilerin manipülasyon yoluyla ele geçirilmesi, sosyal medya platformlarında sahte hesaplar aracılığıyla yapılan dolandırıcılık, sahte e-posta adreslerinden gelen mesajlar ile kişisel bilgilerin ele geçirilmesi, sahte SMS ve e-postalar yoluyla kişisel bilgilerin çalınması, cihazlara uzaktan erişim sağlayarak bilgi ve para çalma girişimleri, bilgisayarlara veya mobil cihazlara zararlı yazılımlar yükleyerek veri hırsızlığı yapılması yer aldı.

Bilgilendirmede, SMS, e-posta veya sosyal medya yoluyla gelen bildirimlerdeki bağlantılara veya linklere kaynağından emin olunmadan tıklanmamasının altı çizildi.

Hizmet alınan kuruluşun resmi iletişim kanallarını kullanarak doğrulama yapılması gerektiği ve tek tıkın, kişiyi sahte sitelere veya virüslere yönlendirebileceğine dikkat çekildi.

“Emin olmadığınız mobil uygulamaları cihazlarınıza yüklemeyin”

Kullanıcıların banka hesaplarının hiç kimseye kullandırılmaması gerektiği vurgulanan bilgilendirmede, “Şifrelerinizi kimseyle paylaşmayın. Kendini savcı, polis, asker, banka çalışanı, avukat olarak tanıtan veya bir ödül, prim iadesi, kart aidatı iadesi için sizden şifrenizi, kart bilgilerinizi ve kişisel verilerinizi talep eden kişilere itibar etmeyin, bu amaçla gelen linklere tıklamayın. Güvenliğinizden emin olmadığınız mobil uygulamaları cihazlarınıza yüklemeyin. Güvenlik açığı bulunan veya korsan uygulamalar, kişisel bilgilerinizi ele geçirebilir, cihazınıza zarar verebilir ve hatta kimlik hırsızlığına yol açabilir.” denildi.

Bankalarca yapılan güvenlik duyurularının takip edilmesi yönünde uyarıda bulunulan açıklamada, kişisel bilgilerin güncel kalması için bu duyurularda iletilen uyarıların da dikkate alınması gerektiğinin altı çizildi.

“Şifrelerinizi başka uygulamalarda ve alışveriş sitelerinde kullanmayın”

Açıklamada, kişisel cep telefonuna, bilgisayara ve tablete yüklenen uygulamanın istediği izinlerin dikkatlice kontrol edilmesinin önem taşıdığı ifade edilerek şu uyarılarda bulunuldu:

“Bankacılık uygulamalarınızı resmi uygulama mağazalarından indirin. Bilinmeyen veya güvenilir olmayan kaynaklardan uygulama indirmeyin. Bankacılık uygulamalarında kullandığınız şifrelerinizi, başka uygulamalarda ve alışveriş sitelerinde kullanmayın. Daha az güvenlikli sitelerde şifreleriniz ele geçirilebilir, bankacılık uygulamalarınıza bu şifreler denenerek giriş yapılabilir.

Güvenliğinden emin olmadığınız internet sitelerinden alışveriş yapmayın. Dolandırıcılık amaçlı açılmış sahte bir site üzerinden dolandırılabilirsiniz. Banka hesap özetlerinizi ve işlemlerinizi düzenli olarak kontrol edin, şüpheli bir durumda vakit kaybetmeden bankanızla iletişime geçin. Bu kapsamda; dolandırıcılık vakalarına ilişkin olarak resmi kurumlar ve hizmet alınan kuruluşlar tarafından yapılan tüm uyarılar ve bilgilendirmeler dikkate alınmalıdır.”

AA

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.