Connect with us

GÜNCEL

NAKİT AKIM TABLOSU NEDİR, NASIL ANALİZ EDİLİR?

Yayınlanma:

|

Nakit Akış Tablosu (Cash Flow Statement) bir şirketin belli bir dönemde nakit girişlerini ve çıkışlarını gösterir. Bu tabloyu analiz etmek, bir işletmenin likidite durumu, nakit yaratma kabiliyeti ve finansal sağlığı hakkında önemli bilgiler sunar.

Nakit Akış Tablosu Ana Başlıkları

Nakit akış tablosu genellikle 3 ana bölüme ayrılır:

  1. Faaliyetlerden Kaynaklanan Nakit Akışları (Operasyonel)

  2. Yatırım Faaliyetlerinden Kaynaklanan Nakit Akışları

  3. Finansman Faaliyetlerinden Kaynaklanan Nakit Akışları

Analiz Nasıl Yapılır?

1. Faaliyetlerden Nakit Akışı – “Şirketin asıl işinden para kazanıyor mu?”

  • Pozitifse: Şirket çekirdek faaliyetlerinden düzenli nakit üretir. Sağlıklıdır.

  • Negatifse: Sürekli negatifse, şirket ürün satıyor ama nakit kazanamıyor olabilir (alacaklar yüksek, stoklar şişkin vb.).

  • Dikkat Edilecekler: Net kârla karşılaştır. Net kâr pozitif ama faaliyet nakit akışı negatifse bu “kârın kağıt üzerinde” olduğunu gösterir.

2. Yatırım Faaliyetlerinden Nakit Akışı – “Geleceğe yatırım mı yapıyor?”

  • Negatifse: Şirket sabit kıymet alıyor, büyüme yatırımı yapıyor olabilir (pozitif anlamda yorumlanabilir).

  • Pozitifse: Şirket varlık satıyor olabilir. Sürdürülebilirlik sorgulanmalı.

  • Dikkat: Sık varlık satışı, likidite problemi işareti olabilir.

3. Finansman Faaliyetlerinden Nakit Akışı – “Borç alıyor mu, temettü mü ödüyor?”

  • Pozitifse: Borç alıyor ya da sermaye artırıyor olabilir.

  • Negatifse: Borç ödüyor, temettü dağıtıyor olabilir.

  • Dikkat: Borçla faaliyet finansmanı sürdürülebilir mi?

Örnek Analiz Yorumu

Kalem Tutar (Bin TL) Yorum
Faaliyetlerden Nakit Akışı +1.200 Operasyonlar sağlıklı
Yatırım Faaliyetleri -800 Yeni makine alımı → büyüme
Finansman Faaliyetleri -200 Borç geri ödemesi yapılıyor
Net Nakit Akışı +200 Nakit dengesi pozitif

Analizde Kullanılan Oranlar

  • Nakit Dönüşüm Oranı = Faaliyet Nakit Akışı / Net Kâr → %100’e yakın olması iyi.

  • Serbest Nakit Akışı (Free Cash Flow) = Faaliyet Nakit Akışı – Yatırım Harcamaları → Pozitifse çok değerli.

  • Faaliyet Nakit/Kısa Vadeli Borçlar → Likidite ölçümü için kullanılır.

Nakit Akış Tablosu Analizinde Öne Çıkan İpuçları

  • Kârlılık ≠ Nakit: Kârlı bir şirketin nakdi zayıf olabilir.

  • Yüksek satış büyümesi = yüksek nakit ihtiyacı yaratabilir.

  • Pozitif serbest nakit akışı, şirketin yatırım ve temettüye alan açtığını gösterir.

Okumaya devam et
Yorum Yazın

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNCEL

İK Metrikleriyle Şirket Nabzı Tutmak: Performansın Şifreleri

Yayınlanma:

|

Yazan:

İnsan Kaynakları Metrikleri (HR Metrics), bir kurumun insan kaynağı stratejilerinin etkinliğini ölçmek, iş gücü yönetimi konusunda daha iyi kararlar almak ve genel verimliliği artırmak için kullanılan nicel göstergelerdir. Aşağıda en yaygın ve stratejik olarak önemli olan insan kaynakları metriklerini başlıklar halinde bulabilirsin:

1. İşe Alım Metrikleri

  • Zamanında işe alım süresi (Time to Hire): Pozisyonun açılmasından işe alımın tamamlanmasına kadar geçen süre.

  • İşe alma maliyeti (Cost per Hire): Aday arama, mülakatlar, işe alım ajansları gibi tüm süreçlerin maliyeti.

  • Aday başına maliyet: Başvuran kişi başına harcanan bütçe.

  • İşe alım kanallarının etkinliği: Hangi kaynaklardan (LinkedIn, kariyer siteleri, referanslar vs.) daha nitelikli adaylar geliyor?

2. Çalışan Performans ve Üretkenlik Metrikleri

  • Kişi başına düşen verimlilik: Üretim veya gelir / çalışan sayısı.

  • Hedef gerçekleştirme oranı: Çalışanların yıllık hedeflerinin ne kadarını gerçekleştirdiği.

  • Yetkinlik gelişimi: Eğitim ve gelişim faaliyetlerinin performansa etkisi.

3. Çalışan Bağlılığı ve Memnuniyeti Metrikleri

  • Çalışan memnuniyeti anket puanı

  • Çalışan bağlılık oranı (Engagement Rate): Çalışanların şirkete olan duygusal ve entelektüel bağlılık düzeyi.

  • eNPS (Employee Net Promoter Score): Çalışanların şirketi çalışma ortamı olarak tavsiye etme olasılığı.

4. Çalışan Devri ve İstikrar Metrikleri

  • Çalışan devir oranı (Turnover Rate): Belirli bir dönem içinde işten ayrılan çalışanların oranı.

  • Zorunlu / gönüllü ayrılma oranı: Şirket tarafından çıkarılanlar ve kendi isteğiyle ayrılanlar.

  • Yeni işe başlayanların kalıcılık oranı (90 gün / 1 yıl içinde işten ayrılanlar): Uyum ve işe alım kalitesinin göstergesidir.

5. Eğitim ve Gelişim Metrikleri

  • Kişi başı yıllık eğitim saati

  • Eğitim başına maliyet

  • Eğitim sonrası performans artışı: Eğitimlerin iş sonuçlarına yansıması ölçülür.

6. İzin ve Devamsızlık Metrikleri

  • Yıllık izin kullanım oranı

  • Devamsızlık oranı (Absenteeism Rate): Çalışanların işe gelmedikleri günlerin toplam çalışma günlerine oranı.

  • Hasta raporu / mazeret izni gün sayısı

7. Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Metrikleri

  • Kadın-erkek oranı

  • Yönetim kademelerinde kadın oranı

  • Farklı yaş gruplarının dağılımı

  • Engelli çalışan oranı

8. İK Operasyonel Metrikleri

  • İK başına düşen çalışan sayısı

  • İK sistemlerinden alınan veri doğruluğu oranı

  • İK hizmet süresi ve memnuniyet oranı (örneğin bordro süreçleri)

 

Okumaya devam et

Gülbeyaz Gergün

UKRAYNA RUSYA BARIŞ GÖRÜŞMELERİ NASIL GİDİYOR?

Yayınlanma:

|

Ukrayna ile Rusya arasındaki barış görüşmeleri, Nisan 2025 itibarıyla oldukça karmaşık ve kırılgan bir süreçten geçmektedir. ABD’nin öncülüğünde yürütülen diplomatik çabalar, taraflar arasındaki temel anlaşmazlıklar nedeniyle çıkmaza girmişti.

ABD’nin Barış Planı ve Ukrayna’nın Tepkisi

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, savaşın sona erdirilmesi amacıyla bir barış planı sunmuştur. Bu plan, Rusya’nın 2014’ten bu yana işgal ettiği Kırım ve Donbas bölgelerinin kontrolünü elinde tutmasını, Ukrayna’nın NATO üyeliğinden vazgeçmesini ve mevcut cephe hatlarının dondurulmasını öngörmektedir. Buna karşılık, Ukrayna’ya uluslararası güvenlik garantileri ve yeniden inşa yardımları teklif edilmektedir. Ancak Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, ülkesinin toprak bütünlüğünden taviz vermeyeceğini belirterek bu teklifi reddetmişti.

Rusya’nın Tutumu ve Görüşmelerin Seyri

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ilk kez doğrudan Ukrayna ile barış görüşmelerine açık olduğunu ifade etmiştir. Ancak Moskova, Ukrayna’nın silahsızlandırılması ve işgal altındaki bölgelerin Rusya’ya ait olduğunun tanınması gibi ön koşullar ileri sürmektedir. Bu talepler, Ukrayna tarafından kabul edilemez bulunmakta ve görüşmelerin ilerlemesini zorlaştırmakta.​

Londra’daki Görüşmeler ve Uluslararası Tepkiler

Londra’da düzenlenen barış görüşmeleri, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun ani çekilmesiyle sekteye uğramıştır. ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, taraflara sunulan barış teklifinin kabul edilmemesi durumunda ABD’nin müzakerelerden çekilebileceğini belirtmiştir. Bu durum, Avrupa’daki müttefikler arasında endişeye yol açmış ve görüşmelerin geleceğini belirsiz hale getirdi.​

Sonuç ve Gelecek Beklentileri

Barış görüşmeleri, tarafların temel taleplerindeki uzlaşmazlıklar nedeniyle çıkmaza girmiştir. Ukrayna, toprak bütünlüğünden ödün vermemekte kararlıdır. Rusya ise işgal ettiği bölgelerin tanınmasını istemektedir. ABD’nin sabrı tükenmekte ve müzakerelerden çekilme tehdidinde bulunmaktadır. Bu gelişmeler, savaşın sona erdirilmesi yönündeki umutları zayıflatmakta ve çatışmaların devam etme riskini artırmakta.

Görüşmelerin geleceği, tarafların esneklik göstermesine ve uluslararası toplumun etkin arabuluculuk çabalarına bağlı olacak.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Deprem korkuttu. Yurt dışında kısmi iyimserlik hâkim…

Yayınlanma:

|

Yazan:

23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayarak bültenimize başlamak isterim. Dün öğle saatlerinde İstanbul Silivri açıklarında, Kuzey Marmara Fay Zonu’na yakın bir bölgede art arda iki deprem meydana geldi; en büyüğü 6,2 şiddetindeki sarsıntılar Marmara ve Kuzey Ege genelinde hissedildi. Kısa süren depremler ilk belirlemelere göre ciddi yapısal hasara yol açmazken, halkta büyük bir panik yarattı. İstanbul’da bir metruk bina çöktü, can kaybı çok şükür yaşanmadı. Bölge, uzmanların uzun süredir uyardığı enerji biriktiren bir fay hattı üzerinde yer alıyor. Bu nedenle, her ne kadar şu an için büyük bir felaket yaşanmamış olsa da deprem gerçeğine hazırlıklı olunması gerekiyor.

Dün her ne kadar 23 Nisan coşkusu ve günün ikinci yarısında deprem gündeme damgasını vursa da, yurt dışında oldukça iyimser sayılacak haber akışı ile piyasaların risk off modundan kurtulduğunu görüyoruz. İyimserlik kalıcı olacak mı? Bu soruya da hep birlikte cevap bulmaya çalışacağız. Trump, FED Başkanı Powell’ı kovma gibi bir niyetinin olmadığını açıkladı. Hatırlanacağı üzere, Trump, hafta başından, sosyal medya hesabından, faiz oranlarını indirmediği için FED Başkanı Powell’ı “Bay Çok Geç” diye ciddi bir şekilde azarlayarak görevden almanın yolları aramıştı. FED’in bağımsızlığının devam edeceğinin anlaşılması sonrasında ABD ile Çin arasındaki gergin ticaret savaşında yumuşama sinyallerinin gelmesi ile ABD hisse senedi endekslerinin son iki günde adeta coştuğunu gördük. Hazine Bakanı Scott Bessent, %145’e varan gümrük vergilerinin sürdürülemez olduğunu belirtirken, Trump yönetimi Çin’e yönelik tarifelerde indirime açık olduklarını ima etti. ABD’nin Japonya ve Hindistan ile sürdürdüğü müzakerelerinin de yolunda gittiğinin açıklanması iyimserliği pekiştirdi.

Ancak henüz müzakere masasına oturulmadığını, her ne kadar Beyaz Saray ciddi bir tarife indirimi sinyali verse de, bunu Çin’in eş zamanlı adımı olmadan yapmayacaklarını da unutmamak gerekiyor. Daha geniş bir açıdan bakarsak, Trump’ın Çin mallarına uyguladığı %145’lik ek vergi ve Pekin’in buna karşılık %125’lik karşı tarifeleri, iki taraf için de ekonomik anlamda uzun vadede sürdürülebilir olmadığını görüyoruz. Lâkin, meselenin sadece ticari dengesizlikten ibaret olmadığını da göz ardı etmemek gerekiyor. Çin’in teknolojik yükselişi ve stratejik sektörlerdeki hakimiyet arayışı, Washington’un giderek sertleşen politikalarıyla karşılık bulurken, ABD, Çin’in yapay zekâ, yarı iletken ve elektrikli araç gibi alanlardaki ilerlemesini ulusal güvenlik tehdidi olarak görüyor. Trump’ın tarifeleri, artık sadece ekonomi değil, küresel güç rekabetinin bir parçası hâline geldiğini, bu zor denklemde, taraflar anlaşmaya varsalar bile, güven eksikliği ve politik belirsizlik, küresel ekonominin üzerinde sürekli bir risk unsuru olarak kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz.

IMF-Dünya Bankası, bahar toplantıları kapsamında yaptıkları güncellemelerde 2025 küresel büyüme tahminini 0,5 puan düşürerek %2,8’e; 2026 tahminini ise 0,3 puan düşürerek %3,0’e getirdi. ABD’de üretim hızının yavaşladı, fiyatların ise yükseldiğini not edelim. ABD’de on iki eyalet tarifelerin yasadışı olduğunu savunarak Trump yönetimine dava açarken, ekonomik kaygılara paralel, Trump’ın ekonomi yönetimine halk desteğinin de zayıfladığını görüyoruz.

Beyaz Saray’ın piyasa tepkisinden çekinerek Powell konusunda geri adım attığını, tarife savaşlarında ise pazarlık kartını açmaları ile son iki günde en büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P500 endeksi %4’den fazla değer kazandı. İyimserlik dün küresel mali piyasaların geneline yansıdığını da gördük. Avrupa’da Stoxx 600 endeksi günü %2’ye varan yükselişle tamamlarken, piyasaların korku endeksi VIX %7 oranında geriledi. Hâliyle, risk on modunda şahlanan altının ons fiyatı, Salı günü 3,500 dolar seviyesine kadar yükselmesi ardından dün sert bir şekilde gerileyerek 3,330 dolar seviyesine kadar gevşedi. Salı günü kaleme aldığımız raporumuzda, altını Braveheart filminden esinlenerek cesur yüreğe benzetmiş, lâkin tüm dünyanın geminin bir yanına yaslanark önüne arkasına bakmadan dolar satarak altın almasının da bizi rahatsız ettiğinin altını çizmiştik.

Risk algısının iyileşmeye başladığı Salı öğleden sonra teknik mâdâda yorgunluk emareleri gördüğümüz kraliyet aslanı Sterlin’i hem dolara hem de Türk Lirasına göre satarak kısa pozisyon aldık. Neredeyse, dolar zayıflığına paralel on gün kesintisiz bir şekilde yükselen GBPUSD paritesinde 1,3410 seviyesinden kısa pozisyona girerken, benzer bir şekilde TL’nin faiz getirisinden de faydalanmak adına (carry trade) 51,17 seviyesinden TL’ye döndük. Dün haber akışının iyimser tarafta oluşmasına paralel 1,1570 seviyesine kadar yükselen EURUSD paritesi 1,1330 seviyesine gevşerken, kraliyet aslanı da 1,3250 seviyesine kadar gevşedi.

Havanın iyimsere dönmesi ile altın karşısında son beş yılın en düşük seviyesini gören ve 107 seviyesine kadar zayıflayan gümüş, yeniden alımlara sahne olmak suretiyle 98 seviyesine kadar toparladı. Dolar karşısında 33,50 seviyelerine kadar yükselen gümüşte var olan uzun pozisyonlarımızı 35 dolar seviyesinin geçilmesi ile güçlendirmeye başlayacağız. Bir diğer değer saklama aracı olarak takip ettiğimiz bitcoin ise 74bin dolar seviyesini test ettiği üç hafta öncesine göre yükseliş isteğinin dikkat çektiği konusunda okurlarmızı Salı günü uyararak teknik mânâda yukarıda 91,500 ve devamında 95bin dolar seviyelerinin radar menzilinde olduğunu savunmuştuk. Nitekim dün bitcoin 95 bin dolar seviyesine kadar dayandı.

Doların önde gelen büyük para birimlerine karşı sepet bazında değerini gösteren endeks (DXY) 98 seviyesinin altını test ederek son üç yılın en zayıf seviyesinden kurtulurken, ABD 10 yıllık tahvil faizi de %4,35 seviyesine hafif de olsa toparladı. Türk mali piyasalarına geçmeden, Tesla CEO Elon Musk, artan eleştiriler ve düşen satışlar sonrası, Mayıs’tan itibaren Trump yönetimiyle yürüttüğü kamu verimliliği projelerine ayırdığı zamanı azaltarak Tesla’ya daha fazla odaklanacağını açıkladı. Şirketin ilk çeyrek otomotiv gelirleri %20 düşerken net kârı %71 geriledi. Uygun fiyatlı modellerin üretimi beklenenden yavaş ilerlerken, Musk’ın hükümet işlerinden çekilme kararı yatırımcıların Tesla’daki liderlik endişelerine yanıt olarak görülüyor. Açıklamalara paralel Tesla’nın son iki günde %10 yükseldiğini not edelim.

Dün Türk mali piyasalarının kapalı olduğu günde, elektronik işlemlerde USDTRY turu 38,30 seviyesinin hemen altında sakin bir seyir izlerken, Kapalıçarşı’da ise kotasyonların deprem etkisi ile olsa gerek bir miktar arttığını gördük. TCMB’nin rezerv pozisyonunda ise faiz artırım hamlesi ardından arzu ettiğimiz iyileşmenin bir türlü istenilen düzeyde ilerlemediğini görüyoruz. 19 Mart tarihinden bu yana rezervlerde 44 milyar doların aşkın yaşanan erime ancak dursa da, TCMB’nin henüz rezerv birikimi noktasında olmadığını gözlemliyoruz. Şöyle ki, 21 Nisan valörlü işlemler sonucunda TCMB’nin swap hâriç net döviz pozisyonu sadece 0,3 milyar dolar iyileşirken, parite ve altın fiyatlarının da etkisi düşünülürse, iyileşmenin de anlamlı olmadığını sadece erimenin durduğunun altını çizmemiz gerekiyor.

Mart ayında siyasi iklimin değişmesi, rezervlerde yaşanan erime ve piyasa faiz oranlarının artması ardından, TÜİK-TCMB işbirliği ile hazırlanan tüketici güven endeksinin Nisan ayı sonuçlarını yakından takip ettik. Buna göre, ana endeks bir önceki aya göre 85,9 değerini alması ardından %2,3 azalış kaydederek 83,9 seviyesine gevşedi. Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir. Endeksin alt kategorilerinde enflasyon hakkında bilgi veren kalemlerde de bozulma olduğunu gördük.

Dün yaşanan iyimserlik sonrasında bu sabah ABD borsalarının vadeli işlemlerinde hafif de olsa kırmızı rengin ön plana çıktığını görüyoruz. Pasifiğin diğer tarafında ise parçalı bulutlu bir havanın hâkim olduğunu not edelim. Hong Kong ve Kore borsaları gerilerken, Şangay borsası ise yatay bir seyir izliyor.  Gösterge endeks Tokyo borsası ise, ABD’nin Çin’le ticaret savaşında yumuşama sinyalleri vermesi ve Wall Street’teki teknoloji hisseleri öncülüğünde %1’e yakın yükseliş kaydetti. Doların YEN karşısında toparlanmasının yanı sıra, Trump’ın otomotiv sektörüne yönelik bazı tarifeleri muaf tutabileceği haberleri de özellikle otomotiv hisselerini destekleyerek yükselişe katkı sağladı. Mali piyasaların gündeminde Türkiye’de kapasite kullanım oranı ve tüketici güven endeksi, dışarıda ise ABD yeni konut satışları, Almanya IFO endeksi, ABD dayanıklı mal siparişleri ve ABD işsizlik maaş başvuruları takip edilebilir.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.