Connect with us

GÜNCEL

Prof. Dr. BORATAV: BRICS Zirvesinden sonra

Bu bağımlılığa yol açan ikilem, dolara dayanan uluslararası para sistemine son vererek çözülebilir mi? Dış ticarette net ihracatçı ülkelere dayanan bir para sistemi bu kronik çarpıklığı çözebilir mi?

Yayınlanma:

|

BRICS zirvesi, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika liderlerinin katılımı ile 22-24 Ağustos’ta Johannesburg’ta yapıldı. Toplantıda altı yeni üyenin (Arjantin, Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve BAE’nin) Ocak 2024’te BRICS’e katılımı kararlaştırıldı.

Toplantının sonuçları, sorunları tartışılıyor. Kısaca gözden geçirmek, bazı belirsizliklere ışık tutabilecek.

BRICS: Bir “örgüt” değil, bir “topluluk”

Önce bir kavram karışıklığını düzeltelim: BRICS, bir “uluslararası örgüt” değildir. IMF, DB, OECD gibi bir genel merkezi, sekretaryası, ana sözleşmesi yoktur.

Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin arasında ekonomik işbirliği çalışmalarının 2006’ya uzandığı açıklanıyor. İlk kurumsallaşma adımı 2009’da Rusya’da, dönüşümlü yıllık toplantıların başlatılması ile atıldı. 2010’da Güney Afrika’nın topluluğa katılması kararlaştırıldı.

Sonrasında yıllık zirveler kesintisiz sürdürüldü; korona salgınında sanal ortamda yapıldı. 22-24 Ağustos tarihli 15’nci zirve, 2019 sonrasındaki ilk yüz yüze toplantıdır.

Zirveyi devralan hükümetin yıl boyunca sekretarya işlevlerini de üstlendiği anlaşılıyor. Üye ülkeler arasında ekonomik, sosyal alanlarda çalışma gruplarından da söz ediliyor.

Zirve bildirileri, BM’deki bağlantısızların ekonomik topluluğu olan 77’ler grubunun çizgisini yansıtmaktadır. Bu özellikleri ile BRICS, Güney coğrafyasını temsil eden bir ülkeler topluluğu olarak nitelendirilebilir.  Dünya sisteminin kutuplaşma ortamında Batı bloku G7’nin karşıtı olarak nitelendirilebilir. Bu anlamda önem taşımaktadır.

BRICS’in bankası

2015’ta beş BRICS üyesi, 60 milyar dolarlık sermaye ile (ve eşit katılımlarla) bir kalkınma bankası kurdu:  National Development Bank (NDB). Sonraki yıllarda Bangladeş, Mısır ve BAE, daha küçük hisselerle NDB’ye katıldı. Kredi hacminin yüzde 30’unun ulusal paralardan oluşması hedeflenmektedir.

NDB, olası ekonomik krizlere karşı 100 milyar dolarlık bir destekleme fonu da (Contingent Reserve Arrangement) oluşturdu. Bu fona Çin 41, Brezilya, Rusya, Hindistan 18’er, Güney Afrika 5 milyar dolarlık kotalar ile katıldı. Kriz koşullarında üyelere, kotalarının iki misli kredi verilebilecek. Kredi miktarı bu sınırın yüzde 30’unu aşarsa, ülke ekonomik programının IMF tarafından da desteklenmesi gerekiyor.

Bu yıl NDB başkanlığına Lula’nın önerisi ile eski Brezilya başkanı Dilma Rousseff getirildi. Rousseff, ABD’nin uyguladığı finansal yaptırımlar nedeniyle “NDB’nin şimdilik Rusya’ya dönük yeni projeler tasarlamadığını” açıkladı. Güney Afrikalı marksist iktisatçı Patrick Bond, BRICS ve NDB’nin teslimiyetçi tutumunu sert bir üslupla eleştiriyor (Counterpunch, 18 Ağustos 2023).

“Uzlaşmacı” bir çizgi korunuyor

77’ler grubunun BM içindeki platformu, genellikle çatışmacı değil, uzlaşmacıdır. BRICS başlangıçta, Rusya’nın da katılımı ile bu söylemi devraldı. Son yıllarda emperyalizmin Çin ve Rusya’ya karşı saldırganlaşmasına rağmen, bu iki ülke BRICS’in bütünlüğünü korumaya ve uzlaşmacı söylemi sürdürmeye özen gösterdi.

Uzlaşmacı özelliği, XV’nci BRICS Zirvesi Johannesburg Bildirgesi de taşıyor. Bildirgenin başlığına bakalım: BRICS ve Afrika: Birlikte Hızlandırılmış Büyüme, Sürdürülebilir Kalkınma ve Kapsayıcı Çok Taraflılık için Ortaklık… BM’deki Güney/Kuzey bloklarının yıllar sonunda oluşturduğu “ortaklık” vurgulaması semboliktir. ABD hegemonyasına meydan okuyan “çok kutupluluk” değil, “kapsayıcı çok taraflılık arayışı” var. Renksiz “sürdürülebilir kalkınma” kavramı da ihmal edilmiyor.

Bildirgenin devamında Güney’in geleneksel eleştirileri, Çin ve Rusya katkılarını kısmen içeren ılımlı bir dille ifade ediliyor: ABD yaptırımlarına “BM Sözleşmesi ile uzlaşmayan tek taraflı zorlama önlemleri” olarak değiniliyor. “İnsan hakları, selektif olmayan, siyasallaşmayan biçimlerde” savunuluyor. Küresel Güney’in “uluslararası örgütlerde daha geniş temsiliyeti” talep ediliyor.

Çin ve Hindistan arasında sınır çatışmalarına yol açan siyasal gerginlikler var.  Hindistan’ın ABD tarafından Çin’in yükselişini dengeleyecek bir büyük Asya gücü olarak gözetildiği malumdur; başbakan Modi de bu eğilimden yararlanmaktadır. Öte yandan Hindistan, Rusya ile geleneksel ekonomik, askerî ilişkilerini korumakta ve ABD  yaptırımlarını uygulamamaktadır.
Emekli bir Hint diplomatı Bhadrakumar, bu etkenlere işaret ettikten sonra devam ediyor: “Hindistan, daha adil ve istikrarlı bir dünyanın oluşmasına BRICS’in yapacağı katkılara inanmaktadır. Bağımsız bir dış politikayı ulusal çıkarları gereği olarak benimsemiştir ve BRICS ortakları bu nedenlerle ona güvenmelidir”. (India Punchline, 21 Ağustos 2023).

Batı basını, Çin-Hindistan karşıtlığının BRICS Zirvesi’ni etkileyeceğini ummaktaydı. Çin’in özenli tutumu sonunda bu beklenti gerçekleşmedi.

Yeni üyelerin seçimi ve “BRICS parası”

Naked Capitalism sitesinde Pepe Escobar ve Michael Hudson,  BRICS Zirvesi’ni tartışıyor (28 Ağustos 2023). İktisat tarihçisi Hudson, “ABD’nin oluşturduğu ekonomik düzenden kopmak için BRICS hangi kolektif stratejiyi önermektedir? Bunu bir manifesto ile açıklamalıdır” diyor. Bence BRICS, bugün bu tür bir manifesto hazırlayacak aşamada değildir. Ancak, yeni üyelerde gereken ölçütleri oluşturma gereksinimi son zirvede ortaya çıkmıştır.

BRICS’e üyelik için başvuran kırk ülke sırada beklemektedir. Brezilyalı Escobar, altı yeni üye üzerinde uzun tartışmalar sonunda uzlaşıldığını açıklıyor. Hindistan ve Brezilya az sayıda yeni üye yeğlemektedir. Rusya ve Çin ise üye sayısını genişletmeyi; özellikle petrol, doğal gaz üreticilerinin katılımını savunuyorlar. Sonunda kabul edilen altı yeni üyenin üçü (İran, Suudi Arabistan ve BAE) bu tercihin ağır bastığını gösteriyor.

Siyah Afrika’dan yeni katılım, Etiyopya ile sınırlı kalıyor. Mineral kaynakları ve ham petrol rezervleri açısından çok zengin bir ülke… Bir anlamda geleceğin büyük ham madde ihracatçılarından biri.

Batı medyası BRICS ekonomileri ile G7’yi “alım gücü paritesi ne göre millî gelir” ölçümüne göre karşılaştırmaktadır:  Dünya millî gelirindeki payları itibarıyla eski BRICS (%31,7 ile), G7 payını (%30’u) geçmiştir. Yeni üyeler eklenince makas daha da açılacak.

G7 ile karşılaştırmayı, 2022’deki cari işlem dengeleri ve 11 üyeli BRICS ile yapalım. Bu tespit, genişlemiş BRICS’in, “dolar  emperyalizmi”ne son verecek alternatif bir uluslararası para sistemi oluşturma önerilerine de ışık tutacak.

11 üyeli BRICS, dünya ticaretinin (ve cari işlemlerin) açık-ara egemen blokudur: IMF verilerine göre 2022’de cari işlem hareketleri net olarak 697 milyar dolar fazla vermiştir. Bu fazla başta Çin olmak üzere Rusya ve üç petrol ihracatçısından kaynaklanıyor.

G7’nin bilançosu BRICS’in simetrik karşıtıdır: Almanya ve Japonya’nın cari işlem fazlaları, (başta ABD’nin astronomik açığı olmak üzere) diğer Batı ülkeleri tarafından kat be kat eritilmektedir: G7 bloku 2022’de (başta BRICS olmak üzere) tüm diğer ülkelere karşı astronomik açık vermektedir: Eksi 906 milyar dolar… 

Bu asimetrik durum emperyalist sistemin yarattığı diyalektik ikilemi yansıtmaktadır. Hegemonik blok (başta ABD) dış ticaretin ana kalemlerinde (tüketim malı, girdiler, yatırım mallarında) net ithalatçı olarak BRICS’in temsil ettiği Güney coğrafyasına bağımlıdır. Örneğin Çin dünya ticaretinin açık farkla ihracatçı lideridir. Ne var ki reel değişkenlere dayanan bu bağımlılık, dolar hegemonyası sayesinde rahatça sürdürülmekte; dahası, finansal olarak BRICS’i bağımlı kılmaktadır. Dolar ve ABD, sermaye hareketleri ve türev işlemler açısından açık-ara dünya lideridir.

Bu bağımlılığa yol açan ikilem, dolara dayanan uluslararası para sistemine son vererek çözülebilir mi? Dış ticarette net ihracatçı ülkelere dayanan bir para sistemi (“BRICS parası”), bu kronik çarpıklığı çözebilir mi?

Bu soru Ağustos 2023 BRICS zirvesinde de gündeme geldi. Yanıtları daha sonra tartışmak üzere…

Prof. Dr. Korkut BORATAV – sol.org.tr

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Kuveyt Türk’ten yılın ilk çeyreğinde 7 milyar TL net kar

Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan: “Banka olarak, teknoloji ve ileri analitik araçları daha etkin kullanmak suretiyle müşterilerimize özelleştirilmiş ürün ve hizmetler sunmaya devam edeceğiz” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kuveyt Türk, yılın ilk çeyreğinde, 2023’ün aynı dönemine kıyasla yüzde 75 artışla 7 milyar TL net kar elde etti.

Kuveyt Türk, 2024’ün ilk çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını paylaştı.

Toplanan fon büyüklüğü 2023 sonuna kıyasla yüzde 1,5 artışla 515 milyar TL olurken, kullandırılan fon büyüklüğü de yüzde 16 artış göstererek 388 milyar TL’ye yükseldi. Banka, net karını ise geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 75 artırarak 7 milyar TL’ye çıkardı.

– Aktif büyüklük 740 milyar TL’ye ulaştı

Öz varlıklarını 55 milyar TL’ye, aktif büyüklüğünü ise 740 milyar TL’ye ulaştıran Kuveyt Türk, aktif büyüklük açısından bankacılık sektöründe 10’uncu sıradaki yerini korurken, katılım finans kuruluşları arasında ilk sıradaki yerini sağlamlaştırdı.

Bankanın, yüksek aktif kalitesi odağıyla donuk alacaklar oranı yüzde 1,09 düzeyinde gerçekleşirken, cari hesabın, toplanan fonlar içerisindeki payı yüzde 55 seviyesine geldi.

Kuveyt Türk’ün yıllıklandırılmış ortalama öz kaynak karlılığı yüzde 57,22 düzeyinde gerçekleşti. Bankanın yasal limiti yüzde 12 olan sermaye yeterlilik oranı da yüzde 20,99 seviyesine ulaştı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, Kuveyt Türk olarak yakın zamanda oluşturdukları 2026 stratejileri doğrultusunda çalışmalarını sürdürmeye devam ettiklerine dikkati çekerek, müşterilerinin çözüm ortağı olma vizyonuyla yeni müşteri kazanımlarını sürdürmeyi amaçladıklarını kaydetti.

Uyan, ‘Banka olarak, teknoloji ve ileri analitik araçları daha etkin kullanmak suretiyle müşterilerimize özelleştirilmiş ürün ve hizmetler sunmaya devam edeceğiz. Aynı zamanda, insan kaynağımıza sürekli yaptığımız yatırımlar ve en güncel ve stabil teknolojilerle donatılmış altyapımızla rekabet üstünlüğümüzü artırmayı amaçlıyoruz. Sürdürülebilir bir geleceğin inşasına katkı sağlamak için negatif çevresel etkileri en aza indirme hedefiyle sektörümüzde öncü olma vizyonumuzu pekiştiriyoruz.’ ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Yabancılar Türkiye’ye Neden Yatırım Yapıyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Aralık 2023 itibariyle Türkiye’de doğrudan yabancı yatırım stoku 264 milyar dolara ulaştı. Toplam yabancı firma sayısı da 88 bin seviyelerine erişti. En fazla yatırım yapan ülkeler arasında Hollanda, Almanya, ABD, Fransa, Azerbaycan ve Katar gibi aktörler bulunuyor. Son dönemde atılan adımlarla birlikte yabancı yatırımcı meselesi tekrar ön plana çıkıyor. Özellikle yerel seçimler sonrası yabancıların Türkiye ilgisinin arttığı görülüyor. Uluslararası kuruluşların kredi not artırımlarına eşlik eden yabancı yatırımlar daha çok Avrupa ülkelerinden geliyor. Seçimlerden sonraki beş hafta incelendiğinde 6 milyar doları aşan bir miktarın swap, borsa ve devlet tahvilleri aracılıyla Türkiye’ye geldiği anlaşılıyor. Bu finansal girişe 1 Nisan-5 Mayıs arasında yerleşiklerin 7,84 milyar dolarlık dövizden TL’ye geçişi eşlik ediyor.

Doğrudan yabancı yatırım beklentisinin aylık 1,5 milyar dolar olduğu göz önüne alındığında dört aylık süreçte 5 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırımın geldiği söylenebilir. Yaşanılan döviz girişine eşlik eden diğer bir süreçte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) döviz rezervi birikim politikası yer alıyor. Son iki haftada 17 milyar dolarlık rezerv arışı seçimler sonrası 20 milyar doları aşmış gibi duruyor. Yabancı yatırımların bir diğer etkisi de enflasyon beklentilerinin iyileşmesinde görülüyor. TCMB’nin beklenti anketlerinde Ocak-Mayıs ayları içerisinde 12 aylık enflasyon beklentisi yüzde 45’lerden yüzde 35’lere kadar geriledi. Yılın sonuna doğru yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 10’lar düzeyine kadar düşebilir. Bir çıktı olarak Türkiye’ye gelen yabancı yatırımlar enflasyonla mücadeleyi daha kolay hale getiriyor ve istihdam, üretim gibi alanlara pozitif katkı sunuyor.

Son yıllarda Türkiye’ye hangi ülkeler en fazla yatırım yaptı diye bakıldığında Hollanda’nın açık ara önde olduğu görülüyor. Hollanda’yı İngiltere, ABD, İsviçre ve Almanya izliyor. 2019-2023 döneminde 32 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım çeken Türkiye’nin en fazla yurt dışı yatırımı Hollanda’da yer alıyor. İngiltere ile de benzer bir ikili ilişkinin olduğunu söylemek mümkün. 25 milyar doları aşan dış ticaret hacmine bir o kadar ikili yatırım hacmi eşlik ediyor. Diğer yatırım yapan ülkelerle de benzer ilişkilerin olduğu görülüyor. Ocak-Nisan 2024 döneminde de benzer aktörlerin Türkiye’ye yatırım yaptığı ve dış ticaretle bağlantılı şekilde hareket ettiği anlaşılıyor.

S&P, Citibank ve JP Morgan gibi uluslararası finans kuruluşların olumlu açıklamaları ve Türkiye’nin kredi notunu yukarıya taşımaları yabancı yatırımcı ilgisini hem miktar hem de fiziki olarak artırıyor. Diğer bölgelere kıyasla Avrupa ülkeleri önde gelen yatırımcılar olarak öne çıkıyorlar. Fakat Türkiye’nin denge politikası göz önüne alındığında Çin, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerden yatırımların artması muhtemel. Son yıllarda Batı Asya ülkeleri Katar, BAE, Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi aktörlerle yapılan yatırım anlaşmaları bu açıdan değerlendirilebilir. Özellikle Türkiye’nin imalat sanayi üretimi mevcut ülkeleri Türkiye’ye yatırıma yönlendiriyor. Genel olarak enerji ihraç eden Batı Asya ülkeleri kendi yerli sanayilerini tecrübe ve teknoloji transferiyle kuvvetlendirmek istiyor. Türk Savunma Sanayinin son yıllarda elde ettiği saha başarıları da (Irak, Ukrayna, Azerbaycan, Libya, Etiyopya ve Doğu Akdeniz) Türk sanayisine olan ilgiyi teşvik ediyor. Dünyanın en büyük 12. silah ihracatçısı haline gelen Türkiye’nin ilerleyen dönemlerde daha fazla yatırım çekmesi muhtemel.

Özellikle Türkiye’nin Araştırma ve Geliştirmeye (AR-GE) aktardığı ortalama yıllık 10 milyar dolar Türk sanayisini daha modern hale getirdi. 2003-2023 döneminde 166 milyar dolarlık AR-GE yatırımı Türk sanayi firmalarını teknoloji merkezli dönüştürdü ve dünyayla daha entegre yaptı. Dünyanın en büyük 13. sanayisini inşa eden ve 80 binden fazla üretim tesisiyle ürün çeşitliliğine sahip Türkiye’nin potansiyel taşıdığı ve daha fazla yatırımcı çekmesi beklenebilir. Sonuç itibariyle Ocak-Nisan 2024 dönemi mevcut potansiyel ve yatırım ivmesinin önemli bir göstergesi olarak okunabilir.

Deniz İSTİKBAL-WorldofTürkiye

Okumaya devam et

GÜNCEL

Tek evi olan tapu sahiplerine para iadesi müjdesi!

Tek bir evi olan tapu sahipleri tam tamına 5 yıldır ödedikleri emlak vergisini geri alabiliyor. İşte söz konusu para iadesi için yapmanız gerekenler…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Milyonlarca tapu sahibini yakından emlak vergisinin ilk taksit ödemeleri Mayıs ayının sonu itibarıyla sona eriyor. Tapu sahipleri tarafından ödenecek olan vergiler emlak vergisi ile ilgili önemli bazı detaylar da mevcut.

Konu ile ilgili olarak paylaşılan detaylara göre, emlak vergisini ödemek zorunda olan vatandaşların dışında bir de emlak vergisinden muaf olanlar bulunuyor. Eğer siz de tek tek açıklanan söz konusu bu şartları sağlamışsanız, milyonlarca kişiyi ilgilendiren emlak vergisinden muaf olabilirsiniz. Ayrıca yine konu ile ilgili olarak verilen bilgiye göre, ayrıca Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından açıklanan emsal kararla sadece tek bir konuta sahip olanlar ve emlak vergisi muafiyeti hakkı elde eden kişilere ödemiş oldukları paraları geriye dönük olarak 5 senelik şekilde almalarının da yolu da açılmıştı.

Peki tek bir konutu olan tapu sahipleri ödedikleri emlak vergisi iadelerini nasıl alabilir? Emlak vergisi iadesi 2024 nasıl alınabilir? İşte emlak vergisi iadesi ile ilgili olarak aktarılan o detaylar…

EMLAK VERGİSİ İADE DAVASI DETAYLARI 2024

Pek çok tapu sahibi tarafından merak edilen ve araştırılan konu ile ilgili olarak paylaşılan bilgilere göre Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) tarafından açıklanan ve emlak vergisini ödemiş olan milyonlarca tapu sahibini de yakından ilgilendiren söz konusu emsal kararla tek bir konutu olan ve emlak vergisi muafiyeti hakkı elde edenlere ödemiş oldukları tüm paraları geriye dönük olarak 5 senelik şekilde almalarının da yolu açılmıştı.

Konu ile ilgili olarak verilen bilgilere göre, kanunen 200 metrekareden büyük olmayan tek konutu olan emekliler, engelliler, gaziler, şehitlerin dul ve yetimleri, ev hanımları ve işsizler her yıl iki taksit olarak ödenen emlak vergisi ödemelerinden muaf oluyor.

EMLAK VERGİSİ İADELERİ NASIL ALINIR 2024?

14 Mayıs 2014 Tarih ve 53210 sayılı özelge gereğince belediyeler muafiyetten habersiz şekilde ödenen emlak vergisinin geriye dönük 5 yıl için iadelerini yapıyor.

Eğer konu ile ilgili bir örnek vermemiz gerekirse, emlak vergisini muafiyet durumunuzdan habersiz olarak 7 sene boyunca ödediğinizi düşündüğümüzde söz konusu bu durumda da geriye dönük olarak 7 sene değil sadece 5 sene için vergi iadesi tutarını talep edebilirsiniz. 5 seneden sonra zamanaşımı devreye girdiği için kalan 2 yıl için iade alamazsınız.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.