Connect with us

BANKA HABERLERİ

QNB Finansbank “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Rehberi”ni yayımladı

Yüzde 51’ini kadınların oluşturduğu bankacılık sektörü hedef alınarak yayımlanan bu rehberle, çalışma hayatında cinsiyet ayrımcılığının giderilmesi ve daha eşit çalışma koşulları için belirlenen taahhütler de kamuoyuyla paylaşılıyor

Yayınlanma:

|

QNB Finansbank, Birleşmiş Milletler’in 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’nden biri olan toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) kapsamında, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Rehberi”ni yayımladı.

QNB Finansbank’tan yapılan açıklamaya göre, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin var olmasında ve sürdürülmesinde, kullanılan dilin en önemli faktörlerden biri olduğu gerçeğinden yola çıkarak, Kadir Has Üniversitesi iş birliğiyle hazırlanan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Rehberi”nde, QNB Finansbank’ın ‘Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Bankacılık İlkeleri’ yer alıyor.

Yüzde 51’ini kadınların oluşturduğu bankacılık sektörü hedef alınarak yayımlanan bu rehberle, çalışma hayatında cinsiyet ayrımcılığının giderilmesi ve daha eşit çalışma koşulları için belirlenen taahhütler de kamuoyuyla paylaşılıyor. ​​​​​​​

Açıklamada görüşlerine yer verilen QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, rehber ile öncelikle dile yerleşen eril söylem ve cinsiyete yönelik bilinçsiz önyargıları çalışma hayatında ortadan kaldırmayı, kadınların ve erkeklerin çalışma hayatında daha eşit koşullarda yer almasını ve güçlenmesini sağlamayı hedeflediklerini kaydetti.

Tan, yayımladıkları bu rehberin sektörde önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, “QNB Finansbank olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve ilerletilmesi için net hedefler koymak, toplumumuzda ve çalışma dünyamızda kadın-erkek eşitliğine önemli katkılarda bulunacağına inandığımız Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Rehberi’ni yayımladık.” ifadelerini kullandı.

Tan, şunları kaydetti:

“2021 yılında Birleşmiş Milletlerin belirlediği Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ni (Women’s Empowerment Principles-WEPs) imzalayarak toplumsal cinsiyet eşitliğini ilerletecek şirket politikaları oluşturmaya yönelik 7 ilkeye yönelik taahhütlerimizi ortaya koyduk. Son olarak da cinsiyet eşitliğini taahhüt eden şirketlerin performansını ölçmek için dünyada yapılan en kapsamlı çalışmalardan biri olan 2023 Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde (GEI) yerimizi aldık.

QNB Finansbank olarak cinsiyet eşitliğine yönelik çalışmalarımızı bir adım daha öteye taşıyarak, 5 taahhüdümüz ile hedefimizi ‘Daha Eşit Bir Dünya’ olarak belirledik. Öncelikli olarak çalışma hayatında farkındalığı ve eşitlikçi dil kullanımını teşvik etmek amacıyla, bu yıldan başlayarak 2023 yılını da kapsayacak şekilde çalışanlarımıza bilinçsiz önyargı, cinsel şiddet ve tacizi önleme konularını içeren toplumsal cinsiyet eşitliğine dair eğitimlerin verilmesiyle tüm finansçılarımızın bu konudaki bilgi ve farkındalığının artırılmasını hedefliyoruz. İleriki yıllarda, bu eğitimlerden sadece finansçılarımızın değil, müşterilerimizin, toplumumuzun, kısacası tüm paydaşlarımızın faydalanmasını sağlamayı amaçlıyoruz.’

– Kadın tedarikçi sayısı artırılacak

Ömür Tan, mühendislik ve teknoloji fakültesi mezunu kadın çalışan sayısını artırmayı hedeflediklerini aktararak, eşitliği kuvvetlendirmek adına işe alım süreçlerinde kadın ve erkek aday oranında dağılımın eşit yönetilmesi, mühendislik ve teknoloji fakülteleri mezunu kadın çalışan oranının artırılması öncelikleri arasında olacağını bildirdi.

Sadece banka çalışanları için değil, toplum için cinsiyet eşitliğini hedeflediklerinden, satın alma süreçlerinde de mevcut kadın tedarikçi sayısının gelecek 5 yıl boyunca yıllık yüzde 10 oranına kadar artırılması için en yüksek çabanın gösterileceğini taahhüt ettiklerini vurgulayan Tan, şunları aktardı:

‘Bankacılık sektörünün genelinde olduğu gibi yönetim kademelerinde kadın çalışan oranımızın daha düşük olması, cinsiyet bazında banka genel ortalamasına göre ücret açıklığı oranımızın artmasına sebep oluyor. Bu nedenle, kadınların üst yönetim kademelerinde temsil oranının artırılmasıyla ücret açıklığı oranımızı 2023 yıl sonunda yüzde 3,57 ve takip eden yıl yüzde 7,40 oranında düşürerek, her yıl bu farkı oran olarak dengelemeyi hedefliyoruz. Ayrıca, finansçılarımızın çocuklarının eğitimini desteklemek amacıyla 2,5-5,5 yaş arası çocuk sahibi olan çalışanlarımıza 3 yıl süresince çocuklarının eğitimlerinde destek sağlayacak indirim anlaşmaları yapmayı taahhüt ediyoruz. Önümüzdeki dönemde verdiğimiz taahhütlere paralel 5 alanda aldığımız aksiyonları ve gelişimi kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşarak, bu ilkelerin paydaşlarımız arasında ve sektörde yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz.’

– ‘Kadınlar iş hayatında daha zor yükseliyor, eşit işe eşit ücret almakta zorlanıyor’

Kadir Has Üniversitesi Kadın Çalışmaları Doktora Programı Direktörü Prof. Dr. Dilek Cindoğlu da TÜİK’in 2022 verilerine göre Türkiye’de kadınların yüzde 35’inin, erkeklerin yüzde 71’inin iş gücüne dahil olduğunu hatırlatarak, ‘Dünya Ekonomik Forumu 2022 verilerine göre yönetici pozisyonlarda ve yönetim kurullarında kadınların oranı yüzde 18. Veriler bize gösteriyor ki kadınlar iş hayatında daha zor yükseliyor, eşit işe eşit ücret almakta zorlanıyorlar. Kadınların iş hayatına girebilmesi, kalabilmesi ve yükselebilmesi için çeşitli kurumsal desteklere ihtiyaç var.’ ifadelerini kullandı.

QNB Finansbank’ın, Türkiye geneline nazaran kadınların iş hayatına katılımı anlamında çok iyi durumda olduğunu vurgulayan Cindoğlu, şunları kaydetti:

‘Kadın çalışan oranı yüzde 58, İnsan Kaynakları politikaları, terfiler ve eşit işe eşit ücret konusundaki veriler Türkiye geneli ortalamalarının üstünde. Belirlenen adımlar ve taahhütler çok önemli. Tüm finansçılara verilecek eğitimler, işe alım süreçleriyle ilgili getirilecek yeni düzenlemeler, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanlarında kadınların desteklenmesine yönelik projeler, ücret açıklığının düşürülmesine yönelik taahhütler, çocuk sahibi çalışanların okul giderlerine destek sağlanması ve kadın tedarikçilerin sayısının artırılması çok önemli adımlar. Bu uygulamaların, hem QNB Finansbank çalışanlarının koşullarının iyileştirilmesi anlamında hem de kadınlarla erkeklerin çalışma hayatında daha eşit olduğu bir dünya kurmamız için önemli bir adım olmasını diliyorum.’

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman taahhüdü

Garanti BBVA belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını yeni hedefinin ise 2029 yılının sonuna kadar 3,5 milyar dolar olarak açıkladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Garanti BBVA, 2018–2025 dönemi için belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını açıkladı. Bu başarının ardından banka, 2018–2029 yıllarını kapsayan yeni hedefini 3,5 trilyon TL olarak paylaştı.

Garanti BBVA bu taahhütle; iklim değişikliğiyle mücadele, doğal sermayenin korunması, döngüsel ekonomi, sosyal kalkınma ve finansal kapsayıcılık alanlarında güçlü etki yaratmayı amaçlıyor.

Bu rakam, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar arasında en yüksek sürdürülebilir finans taahhüdü oldu.

Garanti BBVA, 2029 yıl sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğini taahhüt ediyor

Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, bu performansta, sürdürülebilirliği stratejik öncelik haline getirmelerinin önemli bir rol oynadığını vurguladı. Akten, yeşil/sosyal kredilerden çevreci taşıt kredilerine, sürdürülebilir tahvillerden, çevresel ve sosyal yatırımlarda aktif danışmanlık hizmetlerine ve su verimliliğiyle ilgili projelere yönelik “mavi finans” gibi sürdürülebilir finansman ürünü sunduklarını söyledi.

Mahmut Akten, yeni hedefi ise şu sözlerle değerlendirdi: “Şimdi, bu başarıyı daha ileri taşıyarak 2029 yılı sonuna kadar 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman sağlamayı taahhüt ediyoruz. Bu yeni hedef, yalnızca hacim açısından değil, sürdürülebilir finansman hızımız açısından da çarpıcı bir sıçrama anlamına geliyor. 2025’in ikinci yarısından 2029 sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğiz. Bu taahhüdün büyüklüğü, Türkiye’nin düşük karbonlu ve kapsayıcı bir geleceğe geçişinde Garanti BBVA’nın giderek daha da etkin bir rol üstleneceğini gösteriyor.”

BBVA Grubu’nun küresel taahhüdü 1 trilyon euro

Garanti BBVA’nın ana hissedarı BBVA Grubu, 2018-2025 yılları için ilk etapta 100 milyar euro sürdürülebilir finansman hedefi koymuştu. Hedef önce 300 milyar euroya çıkarıldı ve 2024 yılı sonunda tamamlandı. Grup şimdi, 2025–2029 dönemi için 700 milyar euroluk yeni taahhütle toplam hedefini 1 trilyon euroya yükseltti.

BBVA’da Türkiye’nin Payı yüzde 9’a yükseldi

2025’in ilk dört ayında BBVA Grubu’nun sağladığı toplam sürdürülebilir finansmanın yaklaşık 140 milyar TL’si Garanti BBVA tarafından sağlandı. Bu rakamla Türkiye’nin BBVA Grubu içindeki payı sürdürülebilir finansman rakamların raporlanmaya başlandığı 2018 yıllarındaki yüzde 3 seviyesinden bugün yüzde 9’a yükselmiş durumda.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Tahvil Yerine Kredi: Türk Şirketlerinin Finansman Kaderi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için en çok başvurduğu yöntem banka kredileridir. Oysa gelişmiş finansal sistemlerde şirketler, uzun vadeli ve daha uygun maliyetli fon sağlamak için sermaye piyasalarında borçlanma araçlarına, özellikle tahvil ihraçlarına yönelmektedir. Peki Türkiye’de reel sektör neden bu imkândan yeterince yararlanamıyor?

Tahvil İhracının Önündeki Ekonomik Engeller

Tahvil piyasasının gelişmesi; makroekonomik istikrar, faiz oranlarının öngörülebilirliği, düşük enflasyon, istikrarlı döviz kuru, düşük kamu borçlanma ihtiyacı ve yüksek kredi notu gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak:

  • Türkiye’nin ülke kredi notu düşüktür ve bu doğrudan özel sektörün notunu da sınırlamaktadır.

  • Yüksek enflasyon ve faiz oranları, borçlanma maliyetlerini tahvil piyasasında da yükseltmektedir.

  • Kamu kesiminin sürekli yüksek borçlanma ihtiyacı, özel sektörün tahvil ihraçlarını piyasadan dışlama etkisi (crowding out) ile sınırlamaktadır.

Hukuki ve Kurumsal Güven Eksikliği

Sadece ekonomik değil, hukuki ve politik güvensizlik de yabancı ve yerli yatırımcıların özel sektör tahvillerine ilgi göstermemesine yol açıyor. Güçlü bir ikinci el tahvil piyasası oluşmadığı için yatırımcılar uzun vadeli bağlayıcı enstrümanlara mesafeli durmaktadır.

Banka Kredilerine Bağımlılığın Sonuçları

Bu nedenlerle reel sektör, finansmana erişimde tek kanal olarak bankaları kullanmak zorunda kalıyor:

  • Yüksek maliyetli ve kısa vadeli kaynaklara mahkûm olunuyor.

  • Kredi sınırlamaları, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işletmeleri zorluyor.

  • Kredi vadelerinin kısalığı ve esneklik eksikliği, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor.

Finansman Araçlarında Çeşitlilik Şart

Türkiye’de reel sektörün daha güçlü, sağlıklı ve uzun vadeli kaynaklara erişebilmesi için:

  • Makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesi,

  • Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi,

  • Hukuki güven ortamının sağlanması,

  • Tahvil piyasası için ikincil piyasa likiditesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

 

Okumaya devam et

Ali Coşkun

YÜKSEK BANKA KREDİLERİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankalar ekonomik sistemin en önemli finansal aktörleri olarak faaliyet gösterir. Her banka özünde kâr amacı güden bir ticari kuruluştur.

Kredi verirken öncelikle kendi risklerini ve menfaatlerini gözetmek zorundadır. Kullandırdıkları kredilerin faiz oranı veya kar payı, komisyon yapısı, vade şartları da bu doğrultuda belirlenmektedir.

Bugün piyasada bileşik faiz oranları TL cinsi kredilerde %60-65, döviz cinsi kredilerde ise %14-16 bandındadır.

Ayrıca bankaların sigorta, dosya masrafı, kredi tahsis ücreti ve banka ürün satışları gibi birçok kalemi kredi paketine dahil ettiği görülüyor.

Yani faiz veya kar payı dışında çok sayıda gizli maliyetle karşı karşıya kalınıyor.

Firmalar bu şartlar altında yalnızca finansmana erişmekle kalmıyor aynı zamanda ağır bir maliyet yükünü de sırtlanıyorlar.

Bankalar, firmalara kredi limitleri oluştururken sektörel karlılık oranlarına azami dikkat ederler. Ancak burada ciddi bir çelişki var. Bankalar kredi tahsisinde sektörün brüt kâr marjlarını esas alırken, mevcut kredi maliyetleri bu oranları çoktan aşmış durumdadır.

Brüt kâr marjı sektörlere göre ortalama %25-30 arasında değişirken, firmalar %65’in üzerinde bileşik faizle TL borçlanıyor.

Bu koşullarda, kâr eden değil borcunu çevirebilen firma başarılı kabul ediliyor. Bu ne finansal sürdürülebilirliğe ne de sağlıklı bir ekonomiye hizmet eder.

Şu an firmalar yalnızca yüksek faizle değil aynı zamanda yüksek enflasyon, düşük iç talep, yüksek maliyetler, düşük kâr, kur baskısı, iç ve dış pazarlardaki daralma, krediye erişim ve jeopolitik risklerle mücadele etmek zorunda kalıyor.

İhracatçı firmalar için döviz kuru reel anlamda destekleyici olmaktan çıkmış, rekabet gücünü zayıflatıcı bir unsura dönüşmüştür.

Bu koşullar altında firmaların ayakta kalması tesadüf değil direnç ve stratejik yönetimin bir sonucudur. Ama bu direncin ne kadar sürdürülebileceği ise meçhuldür.

Bugün konkordato alan, iflas eden şirketlere şaşırmak yerine bu ortamda hâlâ üretmeye, istihdam yaratmaya, ihracat yapmaya devam eden firmalara hayranlık duymalıyız.

Asıl konuşulması gereken, bu firmaların nasıl hayatta kaldığı ve ne tür stratejiler geliştirdiğidir. Zira bu firmalar sadece kendi faaliyetlerini değil aynı zamanda ekonominin can damarlarını da ayakta tutmaktadır.

Enflasyonla mücadele elbette gereklidir.Ancak bunu yaparken reel sektörü göz ardı etmek hastayı tedavi ederken organlarını iflas ettirmek gibidir.

Faiz politikaları ve sıkılaşma adımları kısa vadede enflasyonu aşağı çekebilir ama ardında üretim yapamayan, borç yükü altında ezilen ve finansmana erişemeyen bir özel sektör kalırsa bu başarı neye yarar?

Bugün geldiğimiz noktada reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesi gerekiyor.

Kredi maliyetlerinin düşürülmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve firmaların üzerindeki dolaylı maliyetlerin azaltılması şarttır.

Aksi takdirde sadece bugünü değil yarının üretim kapasitesini ve ekonomik bağımsızlığını tehlikeye atmış oluruz.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.