Connect with us

EKONOMİ

Resmi enflasyon yüzde 75’i aştı!

TÜİK’in tüketici fiyat endeksine (TÜFE) göre yıllık resmi enflasyon yüzde 75,45!
Resmi gıda enflasyonu yüzde 70,1, dar gelirlinin gıda enflasyonu yüzde 110!
2024’ün ilk beş ayında fiyatlar yüzde 22,72 arttı!
Resmi verilere göre 2003’ten bu yana ortalama fiyatlar 22,8 kat, gıda fiyatları ise 32,9 kat arttı!
TÜİK yargı kararına rağmen yine madde fiyat listesini açıklamadı.
TÜİK, DİSK tarafından açılan ve kesinleşen davanın gereğini derhal yerine getirmeli, madde fiyat listesini açıklamalıdır!
TÜİK hissedilen enflasyon oranlarını da açıklamalıdır.

Yayınlanma:

|

2024 Mayıs dönemine ait TÜİK Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) 3 Haziran 2024’te yayımlandı. TÜİK verilerine göre TÜFE’deki (2003:100) değişim 2024 Mayıs’ta bir önceki aya göre yüzde 3,37 ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 75,45 oldu. 2024 yılının ilk beş ayında ortalama fiyat artış oranı ise yüzde 22,72 olarak gerçekleşti.

2024 Mayıs döneminde en yüksek fiyat artışı yıllık yüzde 104,8 ile eğitim oldu. İkinci en yüksek fiyat artışının görüldüğü harcama grubu yıllık yüzde 93,21 artışla konut olurken üçüncü harcama grubu ise yüzde 92,94 ile lokanta ve oteller oldu.

Ancak TÜİK madde fiyat listesini Haziran 2022’den bu yana açıklamadığı için ürün ve hizmet bazında ortalama fiyatlar tam olarak bilinmiyor. TÜİK, DİSK tarafından açılan ve kazanılan davaya rağmen yargı kararını uygulamayı reddetti. Bu nedenle enflasyon oranını hesaplanmasına kaynak teşkil eden madde fiyat listesi görülemiyor. 

Kesinleşen yargı kararını uygulamayı reddeden TÜİK Başkanlığı görevini yapmalı ve kesinleşen yargı kararını gecikmeksizin yerine getirerek madde sepeti ortalama fiyat listesini derhal açıklamalıdır.

Resmi gıda enflasyonu yüzde 70,14 iken dar gelirlinin gıda enflasyonu yüzde 86-110 arasında!

TÜİK, Mayıs 2024 döneminde gıda enflasyonunu yüzde 70,14 olarak açıkladı. Ancak bu enflasyon halkın hissettiği gerçek enflasyonu yansıtmaktan oldukça uzak bir oran. DİSK-AR’ın  TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre resmi gıda enflasyonu ortalama yüzde 70,1 olarak gerçekleşirken emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 86,1 oldu. Üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 80 olurken, düşük gelirli ikinci yüzde 20’lik grubun gıda enflasyonu yüzde 91,7 ve en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu ise yüzde 110,1 olarak gerçekleşti.

Yüksek gelir gruplarının daha düşük gıda enflasyonu hissettiği görülüyor. Dördüncü (yüksek) yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 67,1 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 51,1 oldu. Böylece en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 110 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 51 oranında kaldı. Bu durum enflasyonun gelir gruplarına, farklı toplumsal kesim ve sınıflara göre önemli ölçüde farklı hissedildiğini ortaya koyuyor.

Gıda enflasyonunda olduğu gibi resmi ortalama enflasyon oranları da düşük gelirlilerin, emekçilerin günlük yaşamda karşılaştığı ve hissettiği oranlar değildir. Uluslararası alanda Avrupa, ABD, Almanya ve Japonya Merkez Bankaları gibi çeşitli kuruluşlar tarafından hissedilen/algılanan ve beklenen tüketici enflasyonu düzenli olarak yayımlanıyor. Ancak TÜİK, aylık Tüketici Eğilim Anketi gerçekleştirmesine rağmen, bunun çıktısı olan “hissedilen/algılanan enflasyon”u açıklamıyor. TÜİK, uluslararası kuruluşların yaptığı gibi halkın hissettiği/algıladığı enflasyon oranı ve beklenen enflasyonu da elinde hazır bulunan verileri işleyerek yeni bir veri olarak yayımlamalıdır.  TÜİK ayrıca gelir gruplarına göre enflasyon farklılaşmasını da açıklamalıdır.

TÜFE ve gıda fiyatları endeksi artmaya devam ediyor. 2005 Mayıs’ta 117 olan TÜFE endeksi, Mayıs 2024’te 2.282’ye yükseldi. 2005 Mayıs’ta 112 olan gıda fiyatları endeksi ise 2024 Mayıs’ta 3.292’ye yükseldi. Mayıs 2005’te yüzde 8,7 olan yıllık enflasyon oranı Mayıs 2024’te yüzde 75,5 oldu. 2005’te yüzde 4 olan yıllık gıda enflasyonu ise Mayıs 2024’te yüzde 69’a yükseldi.

Öte yandan son yıllarda gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki fark açılmaya başladı. Mayıs 2005’te TÜFE’yle aynı seyreden gıda fiyatları endeksi Mayıs 2024’te TÜFE’nin 1.010 puan üstüne çıktı.

Metodolojik not: Dar gelirlilerin ve emeklilerin gıda enflasyonu hesabında, TÜİK’in gelire göre tüketim harcamasının ve temel gelir kaynağının hanehalkı tüketim harcamasının türlerine göre dağılımı (2022) verileri ile ana harcama gruplarına göre TÜFE verileri esas alındı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, ekonomideki gelişmeleri değerlendirdi

“Sinek öldürmektense bataklığı kurutmak gerekir. Bataklık ne? Enflasyon. Enflasyonu kurutmadan bunun ötesine geçmemize imkan yok”

Yayınlanma:

|

Yazan:

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, yurt dışı yatırımda, ilk önce portföy yatırımcısının ülkeye girdiğini, bunun arkasından uzun dönemli yatırımcının geldiğini belirtti.

Ateş, Hamburg’da gazetecilerle düzenlediği sohbet toplantısında, Ziraat Bankasının teşvikli kredileri hariç tutulduğunda bugün tarım sektörünün finansmanında en büyük banka olduklarını ifade etti.

‘Seçil Erzan olayından sonra bankanın imajı, yani para yatırma meselesinde güven kaybı oldu mu?’ sorusu üzerine Ateş, 2023 sonu itibarıyla 40 milyar dolarlık bilançoları, 25 milyar dolarlık mevduatları, 20 milyar dolarlık kredileri, 4 milyar dolarlık öz varlıkları ve 1 milyar dolarlık karları olduğunu söyledi.

Avusturya, Almanya ve Moskova’da faaliyet gösterdiklerini, çok sayıda iştirakleri olduğunu anlatan Ateş, Türkiye’nin önemli alt yapı projelerinin de finansmanını sağladıklarını aktardı.

Ateş, ‘Kısacası, o tarihten sonra (7 Nisan’dan sonra) mevduatımız hem hacim hem müşteri olarak arttı. Bilançomuzdan da görüleceği üzere pazar payımızda da önemli büyüme kaydettik.’ dedi.

Turizm sektörünü önceliklendiren bir banka olduklarını ifade eden Ateş, bankanın turizm kredilerinde 3,3 milyar dolardan şu anda 2,5 milyar dolara inmesine karşın halen yüzde 17 pazar payı ile yine birinci banka konumunda olduklarını belirtti.

Türkiye’de varlık fiyatlarının çok yükseldiğini vurgulayan Ateş, ‘Turizm sektörü, bizim seçtiğimiz ana sektörlerden enerji gibi, çok iyi gitti. 8 ana sektörümüz var; turizm, gemicilik, yurt dışı müteahhitlik, belediyeler, kamu finansmanı, eğitim, sağlık, tarım. Spor kredilerinde son yeniden yapılandırmayla aslında bir çıkış planı yaptık. Spordaki misyonumuzu büyük ölçüde tamamladığımızı düşünüyorum.’ diye konuştu.

– ‘Son zorunlu karşılık kararıyla yarım yılda bizim bankanın aldığı etki 4,5 milyar lira’

Hakan Ateş, seçim sonrası başka bir Türkiye olduğunu ifade ederek, son makro verileri de paylaştı. Ateş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘Ülkeye güveni tesis etmek için o ülkenin parasının değerli olması lazım. Parasının değerli olması için de kasada yeterli paranız olması lazım. Yerel seçim sonrasında Merkez Bankası rezervlerinin 80 milyar dolar arttığını görüyoruz. Böylelikle swap hariç rezervlerimiz eksi 65 milyar dolardan artı 12 milyar doların üzerine çıktı. Dolayısıyla enflasyonda mücadele edebilir noktaya geldik. Bunda tabii ki yüksek faiz verilmesinin de etkisi var. Politika faizinin yüzde 50’lere gelmesi ve bunun TL açısından bir cazibe yaratması, dövizden TL’ye dönüşü güçlendirdi. KKM, tepe seviyeleri olan 127 milyar dolardan 60 milyar dolar seviyesine gerilemiş durumda. Toplam rezervlerimiz 150 milyar dolara ulaştı, CDS 275 civarına geriledi.

Baktığımız zaman yurt dışı yatırımda, ilk önce portföy yatırımcısı girer. Bunun arkasından uzun dönemli yatırımcı gelir. O da kapıda bekliyor. Neyi bekliyor? Bu stabil ekonominin kararlı bir şekilde sürdürülüp sürdürülemeyeceğine bakıyor. Bu ekonomi nasıl düze çıkar? Enflasyonu düşürerek. Enflasyon nasıl düşer? Belki biraz canımızı yakacak ama halkımızın ‘acı reçete’ diye adlandırdığı maliyetlere katlanarak. Acı reçeteden kastımız ne? 3 faktör var; irat geliri elde edenler, sermaye ve iş gücü. Şimdi normalde evde bir hastalık var, bir sıkıntı var veya baba borç aldı, ödeyemiyor. Herkes buna bir katkıda bulunacak. Kimin ne ölçüde katkıda bulunacağı o ülkenin şartlarına, kanunlarına bağlı.”

Sermaye denildiğinde iş dünyası ve bankacılık sektörünün olduğunu, bankacılık sektöründen çok ciddi bir destek istendiğini ve bu desteğin otomatik olarak verildiğini ifade eden Ateş, ‘Son zorunlu karşılık kararıyla yarım yılda bizim bankanın aldığı etki 4,5 milyar lira. Bu tutarı yıllıklandırırsak 9 milyar liraya tekabül eder. Bizim sektör payımızın yüzde 6 olduğu düşünülürse sadece bu kararların sektörün tamamına yansımasını hesaplayabilirsiniz.’ dedi.

– ‘Acı reçeteyi kime verirsen ‘almayayım’ der’

DenizBank Genel Müdürü Ateş, sinek öldürmektense bataklığı kurutmak gerektiğini ifade ederek, ‘Bataklık ne? Enflasyon. Enflasyonu kurutmadan bunun ötesine geçmemize imkan yok.’ ifadesini kullandı.

Yeni vergi yasasının beklendiğini aktaran Ateş, kurumlar ve gelir gibi ana vergilerde artış beklemediğini söyledi. Ateş, ‘Acı reçeteyi kime verirsen ‘almayayım’ der. Bankacılık sektörü, kamu sektörü, özel sektör ve hane halkı fedakarlık yapmadan enflasyona karşı başarı sağlanamaz. Enflasyon dediğiniz olay fırsatçılık, stokçuluk olayıdır. Bir sürü insanın, hatta dar gelirlinin hakkının yenilmesi olayıdır.’ diye konuştu.

Her iktidarın istihdam ve büyümeyi istediğini ifade eden Ateş, Türkiye’de işsizliğin yüzde 8’lere kadar düştüğünü, enflasyonist olmayan, büyümeye dönük, kaynakların verimli taraflara akılcı dağılımına geri dönüldüğünü kaydetti.

– ‘Henüz başladı’

Hakan Ateş, bir soru üzerine, krizin hasarsız, hiçbir sektöre, hiçbir şahsa dokunmadan atlatılamayacağını vurguladı.

‘Biz şu anda en büyük acıyı çektik mi?” sorusu üzerine Ateş, ‘Hayır, bu süreç henüz başladı.’ dedi.

Sermayenin ithal edilmesi gerektiğini de vurgulayan Ateş, bir soru üzerine, şunları kaydetti:

‘Eğer kararlı bir şekilde bu acı reçeteyi içmeye devam edersek, evet, ekonominin büyümesi azalır. Ancak biz bu enflasyon belasından kurtulmadığımız müddetçe ne yaparsak yapalım boşuna. Benim beklentim, 2024’ün sonuna doğru faiz indirimlerinin başlayacağı ve 2025 genelinde de enflasyonun düşüşüne paralel devam edeceği yönünde. Sonuç olarak alınan mali tedbirler ve yapısal reformlar da çok önemli. Bu, yurt dışından gelecek yatırım açısından da önem arz ediyor.’

Okumaya devam et

EKONOMİ

Türkiye gri listeden çıkarıldı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Mali Eylem Görev Gücü (FATF), bugün gerçekleşen genel kurul toplantısında Türkiye’yi gri listeden çıkarma kararı aldı. FATF, 2021 yılında Türkiye’yi kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadelede geride kaldığı gerekçesiyle gri listeye almıştı.

Uluslararası Para Fonu (IMF) araştırmaları, gri listeye alınmanın yabancı bankalar ve yatırımcılarla olan ilişkilerin gerilemesine sebep olduğunu gösteriyor.

Bakan Şimşek’ten “Başardık” mesajı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin FATF’nin Gri Liste’deki durumunun ele alınacağı toplantıda bir sunum yapmak için Singapur’da bulunuyordu.

Şimşek, sosyal medya hesabından ‘Başardık’ mesajı ve Türk bayrağı emojisi paylaştı. Bu mesaj ‘gri listeden çıkıldı’ olarak değerlendirildi.

FATF nedir?

Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force – FATF), “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, terörizmin finansmanı ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı” ile mücadelede uluslararası standartlar oluşturmak ve söz konusu standartlarla uyumlu yasal ve kurumsal tedbirlerin alınması ve bu tedbirlerin operasyonel açıdan etkili bir şekilde uygulanmasını teşvik etmek amacıyla 1989 yılında G-7 ülkelerinin (ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada) Paris’te yapılan toplantısında kurulan hükümetler arası bir organizasyondur.

FATF’in görev süresi, kuruluşundan itibaren periyodik olarak uzatılırken, 2019 yılının Nisan ayında alınan kararla süresiz hale getirilmiştir.

FATF’nin karar mercii olan Genel Kurul yılda üç kez toplanmaktadır.

Resim

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

KRİZE RAĞMEN BANKALAR USD BAZLI NET KÂRI ÜÇE KATLADI

Yayınlanma:

|

2022 ve 2023 yılları Türkiye açısından sancılı geçiyor. Mehmet Şimşek öncesi Rasyonel olmayan Faiz ortamı, piyasanın ve halkın itiraz ettiği TÜİK verileri, Türkiyenin Gri Listeye alınması Finans anlamda ülkeyi darboğaza sokarken, gelen devalüasyon dalgasi ile birleşince içinde çıkılmaz bir ortama doğru sürüklenen Ekonomi-Finans dünyasını imdadına Mehmet Şimşek sahneye sürülerek kurtulmaya çalışıldı. Seçim süreçlerine rağmen “Liralaşma Politikası” terk edilerek ayakları yere basan ve Piyasaları “telkimli iyimserlik” beklentisi yaratan Mehmet Şimşek döneminde TCMB Faizleri daha rasyonel hale getirilerek kısa sürede %8,50’den, %50’lere kadar çıkarıldı. TÜİK verileri daha güvenilir hale getirilerek Enflasyon rakamları olması gerektiği gibi açıklanınca, Enflasyonun açıklanandan daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Fakat geçen sürede yanıltıcı Enflasyon rakamları ile Reel anlamda satın alma gücü gerileyen Vatandaşın Reel geliri düşerken; başta sabit gelirli ücretli ve Emekliler çareyi Kredi Kart ve Banka Kredilerine sarılmakta buldu. Bu durum Banka Kredilerini hızla artırırken Bireysel Kredilerin yarısını oluşturan Kredi Kart harcamaları Enflasyon ile mücadele kapsamında kısıtlamalara gidildi. Ekonomi kurmayları Enflasyonun nedenini “Talep enflasyonu” olarak ana strateji olarak belirleyince enflasyon ile mücadele süreci de Talebi kısma yönünde oldu. Bu süreçten kârlı çıkan Bankacılık Sektörü olduğu ortaya çıktı. Her ne kadar Enflasyon Muhasebesi uygulansa bu karlılık yakalanamayacağı yönünde eleştiriler olsada Net Kârların USD bazlı üçe katlama gerçeğini değiştirmez.

FAİZ ORANLARINDAKİ ARTIŞA RAĞMEN KREDİLERE TALEP DURMADI

2024 yılı Ocak-Nisan döneminde Kredi Kart boçlarından 429 bin kişi, Bireysel Kredilerden 355 bin kişi takibe düştü! 2023 göre aynı dönem 2024’de takibe düşen kişi sayısı %42 ararak 602 bin kişi oldu! Vatandaş Toplam Takip (Varlık Şirketlerine devredilenler hariç) 66 milyar TL oldu. 2024 ilk 5 ayında Kredi Kart borcu %26 artarak 1 trilyon 454 milyar TL’y yükseldi. Kredi Kart faizlerinin  aylık tahsil edilmesi; faiz oranlarındaki artışla birlikte banka karlılıkalrına katkısı da hızla artmaya başladı.

USD BAZLI  NET KÂR ÜÇE KATLADI

Banka Kârlılıklarındaki asıl katkı ise BDDK ve TCMB’nin kredi komisyon ve masraflarındaki sınırlamalarına rağmen keyfi alınan ücret ve Komisyonlar sektör net kârını da artırdı. Geçmi net kâr performansına bakıldığında; 2015-2021 döneminde bankacılık sektörü USD bazlı ortalama 9,4 milyar USD Net Kâr yaparken; 2022 yılında 23,1 milyar USD, 2023 yılında 21,1 milyar USD Net kar yaparak Net Kârını USD bazlı üçe katladı. 2021 yılını 7 milyar USD Net Kâr ile kapatan bankacılık sektörü 2022 yılını 23,1 milyar USD, 2023 yılını 21,1 milyar USD Net Kâr ile kapatarak Net Kârı 2021 yılına göre üçe katlamış oldu.

2024’DE RÜZGAR TERSİNE DÖNÜYOR

2023 ilk 4 ayında USD bazlı Banlacılık Sektörü 7,4 milyar USD Net Kâr yaparken; 2024 ilk 4 ayından %20 düşüşle  5,9 milyar USD Net Kâr yaptı. Bunda Mevduar Faiz oranalrındaki hzılı artışın etkisi olmasına rağmen karlılık 2022 öncesine göre artış hızını sürdürüyor.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist

 

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.