Connect with us

BANKA HABERLERİ

Takipteki alacaklar 151 milyarı aştı

Ekim ayı boyunca TL’de değer kaybı hızlanırken kamu mevduat bankalarının net döviz açık pozisyonlarının artışı da ivmelendi. 22 Ekim haftasında kamu bankalarının net döviz açık pozisyonu yarım milyar dolara yaklaştı.

Yayınlanma:

|

Kamu mevduat bankalarının döviz açık pozisyonu büyüyor. Geçen yıl ağustosta 12.2 milyar dolar ile rekor açık veren kamu mevduat bankaları Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) haftalık verilerine göre 22 Ekim haftasında 456 milyon dolar döviz pozisyon açığı verdi. Son haftalarda TL’deki değer kaybının hızlanması sonrasında kamu mevduat bankalarında döviz açık pozisyonu da büyüdü.

Dünya gazetesinden Şebnem Turhan’ın haberine göre; BDDK haftalık verilerine göre 22 Ekim haftasında kamu mevduat bankalarının net döviz açık pozisyonu 456.3 milyon dolar oldu. 15 Ekim haftasında 372,2 milyon dolar, 8 Ekim haftasındaa ise 337.6 milyon dolar net açık pozisyonuna sahipti kamu mevduat bankaları. En son 9 Temmuz haftasında kamu mevduat bankaları nette döviz fazlası vermişlerdi. Bu yıl ilk kez ise 26 Şubat haftasında 15.4 milyon dolarlık döviz fazlasıysla kamu mevduat bankaları geçen yılki yüksek döviz açık pozisyonunu geride bırakmış görünüyordu. Ancak Merkez Bankası Başkanı değişimi sonrasında kamu mevduat bankaları 29 Mart haftasında 288.8 milyon dolarlık döviz açık pozisyonu verdiler. Ardından 9 Temmuz haftasına kadar pozitif tarafta durmayı başardılar.

Ekim ayı boyunca döviz açığı büyüdü

16 Temmuz haftasıyla birlikte yeniden nette döviz açığı veren kamu mevduat bankalarının net açığı ise ekim ayıyla birlikte artışını ivmelendirdi. Dolar/TL’nin de sert hareketlerinin yaşandığı ekim ayı boyunca kamu mevduat bankaları net döviz açığı vermeye devam etti. BDDK, bankaların döviz pozisyon açığının art arda 2 haftadan uzun bir süreyle öz kaynakların yüzde 20’sini aşmasını istemiyor. Bankaların yılda altı defa bu limiti 2 hafta süreyle aşması sıkıntı yaratmıyor.

Geçen hafta Anadolu Ajansı’na konuşan BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, aktif kalitesine benzer şekilde son zamanlarda kurlarda meydana gelen artış konusunda da bankaların gayet sağlam durumda olduğunu belirtti. Periyodik olarak gerçekleştirdikleri stres testleri ile başta kurlarda meydana gelen artış olmak üzere makroekonomik göstergelerin bankacılık sektörüne etkilerinin yakından takip edildiğini ve olumsuz sonuç gözlemlenmediğini vurgulayan Akben, “Bilindiği üzere, sektörümüz yabancı Para Net Genel Pozisyonu Yönetmeliği çerçevesinde özkaynaklarının yüzde 20’sini aşacak ölçüde, kısa veya uzun pozisyon alamamaktadır. En güncel verilere göre sektör nette 5.6 milyar dolar fazla pozisyondadır. Bu otomatik düzeltme mekanizması, sektörün mali sağlamlığı için kur riskini belirli bir düzeyde tutmaktadır” diye konuştu.

Yerli ve yabancı bankalar nette fazla veriyor

Akben’in konuşmasını takip eden günlerde yayımlanan haftalık veriler bankacılık sektörünün net döviz pozisyon fazlasının 5.2 milyar dolar seviyesinde olduğunu gösteriyor. Kamu mevduat bankaları net döviz açık pozisyonu verse de yerli özel ve yabancı bankalar net döviz pozisyon fazlası veriyor durumdalar. 22 Ekim itibariyle yabancı mevduat bankalarının 2 milyar 449 milyon dolar, yerli özel bankaların ise 3 milyar 74 milyon dolar net döviz fazlası bulunuyor.

Sektörde takipteki alacaklar 151.1 milyar lira

BDDK haftalık bültenine göre, bankacılık sektörün kredi hacmi 22 Ekim haftası itibarıyla 68.4 milyar lira arttı. Söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 4 trilyon 89,9 milyar liradan 4 trilyon 158,3 milyar liraya çıktı. Bankacılık sektöründeki toplam mevduat (bankalararası dahil), 22 Ekim haftası itibarıyla 108.6 milyar lira artış kaydetti. Sektörün toplam mevduatı, 4 trilyon 355,1 milyar lira oldu. Sektörde ticari ve diğer krediler 3 trilyon 232,5 milyar liraya yükselirken 15 Ekim haftasında bu rakam 3 trilyon 168,1 milyar lira seviyesindeydi. Bireysel kredi kartları 15 Ekim’deki 184.6 milyar liradan 22 Ekim’de 185.2 milyar liraya yükseldi. Sektörde tüketici kredileri 3.2 milyar lira artarak 740.5 milyar liraya ulaştı. BDDK haftalık verilerine göre, bankacılık sektöründe takipteki alacaklar, 22 Ekim haftası itibarıyla 800 milyon lira artarak 151.1 milyar liraya çıktı.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

FATF’ten Kara Para Aklamaya Karşı Net Hamle

Dijital Para Transferlerinde Yeni Dönem Başladı
Kimin Para Gönderdiği Artık Saklanamayacak

Yayınlanma:

|

Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü (FATF), küresel finansal sistemin güvenliğini artırmak amacıyla Tavsiye 16’yı güncelledi. Bu değişiklikler, özellikle sınır ötesi ödemelerde şeffaflığın artırılması, dolandırıcılığın önlenmesi ve hatalı transferlerin azaltılması gibi kritik alanlarda büyük değişimlere işaret ediyor.

Neden Tavsiye 16 Güncellendi?

Geleneksel ödeme sistemleri, özellikle sınır ötesi para transferlerinde, gönderici ve alıcı bilgilerini eksiksiz ve doğru bir şekilde aktarmakta yetersiz kalabiliyor. Bu durum:

  • Dolandırıcılık vakalarının artmasına,

  • Terörizmin finansmanına olanak tanıyan açıkların oluşmasına,

  • Hatalı transferlerin geri alınamamasına yol açıyordu.

FATF, bu sorunların önüne geçmek amacıyla Tavsiye 16’yı yeniden yapılandırarak “gözetim, doğrulama ve şeffaflık” esaslarını merkezine aldı.

Yeni Tavsiyenin Ana Unsurları

1. Zorunlu Bilgi Paylaşımı

Artık tüm sınır ötesi ödeme işlemlerinde, gönderen ve alıcı hakkında tanımlayıcı bilgiler eksiksiz olarak iletilmek zorunda. Eksik bilgi içeren transferler kabul edilmeyecek.

2. “Travel Rule” Uygulaması

Bu kural, müşteri bilgilerinin ödeme işlemi boyunca tüm aracılarla birlikte “seyahat etmesini” zorunlu kılıyor. Böylece her aşamada veri izlenebilirliği sağlanıyor.

3. Gerçek Zamanlı Kimlik Doğrulama

Bankalar ve ödeme kuruluşları, girilen alıcı bilgilerinin doğruluğunu gerçek zamanlı olarak kontrol etmekle yükümlü hale geldi. Bu sistem hatalı ödemeleri büyük oranda engelleyecek.

4. Sanal Varlık (Kripto) Transferlerine Genişleme

Yapılan güncellemeler, kripto para borsaları ve sanal varlık hizmet sağlayıcılarını da kapsıyor. Artık bu kuruluşlar da aynı şeffaflık ve bilgi paylaşımı yükümlülüklerine tabi olacak.

Küresel Finansal Sisteme Etkileri

Bu yeni çerçeve, sadece bankaları değil, tüm finansal teknoloji firmalarını ve aracı ödeme kuruluşlarını kapsıyor. Özellikle:

  • Kripto para işlemleri artık daha izlenebilir olacak.

  • Fintech şirketleri, müşteri bilgilerini anlık doğrulama sistemleri kurmak zorunda kalacak.

  • Bankalar, daha fazla operasyonel uyum ve teknoloji yatırımı yapmak zorunda olacak.

Türkiye İçin Ne Anlama Geliyor?

Türkiye gibi yüksek hacimli dış ticaret yapan ve uluslararası para akışına açık ülkeler için bu değişiklikler:

  • Kara para aklamaya karşı mücadelede etkinliği artıracak,

  • Yatırımcı güvenini ve finansal sistemin itibarını güçlendirecek,

  • Bankaların dijitalleşme ve veri yönetimi altyapılarını yenilemeye zorlayacak.

Ana Yenilikler ve Etkileri

Madde Açıklama Etkisi
1. Gönderen ve Alıcının Tanımlanması Artık tüm ödemelerde gönderici ve alıcı bilgileri eksiksiz iletilmek zorunda 🔐 Kimlik doğruluğu artar
2. “Travel Rule” (Seyahat Kuralı) Güçlendirildi Gönderiyle birlikte müşteri bilgileri de “taşınmak” zorunda 🔎 İzlenebilirlik artar
3. Gerçek Zamanlı Veri Doğrulama Bankalar ve ödeme kuruluşları bilgileri doğrulamakla yükümlü 🛡️ Hatalı transferler azalır
4. Sanal Varlık Transferlerine Uygulama Kripto para transferlerinde de aynı kurallar geçerli 💻 Kripto dolandırıcılığı azalır

FATF’nin Tavsiye 16’da yaptığı güncellemeler, yalnızca bir düzenleme değişikliği değil, aynı zamanda finansal sistemlerin geleceğine yönelik bir güvenlik reformudur. Bu reform, hem uluslararası finansal güvenliği artıracak hem de tüketicileri hatalı işlemlerden ve dolandırıcılıktan koruyacaktır.

Finansal kurumların, bu yeni döneme hazırlıklı olması artık bir tercih değil, zorunluluktur.

Erol TAŞDELEN-Ekonomist      www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Tek bakışla alışveriş: İş Bankası “yüz tanıma teknolojisi” ile ödeme dönemini başlatıyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

İnsan odaklı teknoloji tasarımlarıyla müşterilerinin hayatlarını kolaylaştıran çözümler geliştirmeyi sürdüren Türkiye İş Bankası, Visa iş birliğiyle yüz tanıma teknolojisini ödeme yöntemleri arasına dâhil ederek, Türkiye bankacılık sektöründe bir ilki daha hayata geçirdi. İlk aşamada CarrefourSA mağazalarında kullanılmaya başlanan bu yenilikçi hizmetin, önümüzdeki dönemde yaygınlaştırılması planlanıyor.

“İş Bankası Yüz ile Ödeme” yöntemini kullanan Banka müşterileri, anlaşmalı mağazalardaki alışverişlerinde yüzlerini taratarak ödemelerini; şifre tuşlamadan, fiziki kart veya cep telefonu taşımak zorunda kalmadan, hızlı ve kolayca tamamlayabiliyor.

“Ödeme sistemlerindeki teknolojik yeniliklere katkı sağlamaya devam edeceğiz”

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Lüle, ödeme sistemleri çalışmalarının odağına yenilikçi çözümler geliştirmeyi ve kusursuz müşteri deneyimini aldıklarını belirtti. Lüle, “Güçlü altyapımız ve gelişen teknolojilere erken adapte olma yeteneğimiz sayesinde geleneksel ödeme alışkanlıklarını dönüştürerek dünyadaki yeni nesil ödeme çözümlerini müşterilerimize hızla sunabiliyoruz. Türkiye’de bir ilk olan ve yakın zamanda yaygınlaşacak olan ‘İş Bankası Yüz ile Ödeme’ teknolojisi ile beraber geleceğin ödeme sistemlerini bugünden hayata geçirerek müşterilerimize temassız, yenilikçi bir alışveriş deneyimi yaşatacağız ve ödeme sistemlerindeki teknolojik yeniliklere katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi.

“İnovasyon gücümüzü, tüketicilerin hayatını kolaylaştıran ve daha güvenli hale getiren çözümler sunmak için kullanıyoruz”

Visa Türkiye Genel Müdürü Samile Mümin de şu görüşleri paylaştı:
“Zamanın en değerli para birimlerinden biri haline geldiği günümüzde, tüketiciler hayatın her alanında olduğu gibi ödemelerde de hızlı ve pratik çözümler arıyor. Biz de Visa olarak inovasyon gücümüzü tam da bu ihtiyaçlara yanıt vermek için kullanıyoruz. Tüketicilerin hayatını kolaylaştıran çözümler sunarak, zamanlarını daha verimli kullanmalarına yardımcı oluyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor; İş Bankası iş birliğiyle yüz tanıma ile ödeme çözümünü kullanıcılarla buluşturuyoruz.
Bu yenilikçi çözüm sayesinde, kredi kartlarını İşCep üzerinden biyometrik kimlik verileriyle eşleştiren kullanıcılar, cüzdan ya da QR koda ihtiyaç duymadan, yalnızca yüzlerini tanıtarak saniyeler içinde güvenli ve temassız ödeme yapabiliyor. Visa olarak, 40 yılı aşkın süredir Türkiye’de güvenli ağımız ve ileri teknolojimizle dijital ödemelerin gelişimine destek veriyoruz. Ülkemizde dijital ödeme deneyimini daha da ileri taşımak ve bu alanın gelişimine katkı sağlamak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz.”

Müşteri deneyimini ileri taşıyan her teknolojiyi CarrefourSA’da hayata geçirmeye kararlıyız”

CarrefourSA Dijital Teknolojiler ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Burçin Çelik, konuya ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
“30 yılı aşkın süredir Türkiye perakende sektöründe müşteri deneyimini geliştiren yenilikçi uygulamaların öncüsü olarak, teknolojiyi her zaman stratejik bir kaldıraç olarak konumlandırıyoruz. İş Bankası ve Visa iş birliğiyle CarrefourSA mağazalarında hayata geçirdiğimiz yüz tanıma ile ödeme teknolojisi, müşterilerimize sadece yüzlerini okutarak saniyeler içinde temassız, güvenli ve zahmetsiz ödeme imkânı sunuyor. Bu çözüm, alışveriş deneyimini daha da akıcı hale getirirken, ödeme sürecinde fiziksel temasa duyulan ihtiyacı da ortadan kaldırıyor. Müşteri memnuniyetini odağımıza alan her uygulamada olduğu gibi, bu projede de yeniliğin öncüsü olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.”

“Yüz ile ödeme” nasıl yapılıyor?

Banka müşterileri, İşCep üzerinden yüzlerini tanımlıyor ve ödemelerinin yansıtılacağı kredi kartını belirliyor. Böylece belirlenen kredi kartına, alışveriş tutarının yansıması sağlanıyor. Bu işlemlerin ardından müşteriler kredi kartına ve telefona ihtiyaç duymaksızın “İş Bankası Yüz İle Ödeme” kabul eden işyerlerinden alışveriş yapabiliyor.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Tanrının Bankeri’nin Ölümü: Roberto Calvi ve Vatikan’ın Kara Kutusu

Yayınlanma:

|

18 Haziran 1982 sabahı, Londra’nın merkezinde yer alan Blackfriars Köprüsü’nün altına sarkan bir ceset bulundu. Elleri arkadan bağlanmış, cepleri taşlarla doldurulmuş bir adam… Bu kişi, İtalya’nın en güçlü bankalarından birinin başkanı Roberto Calvi’ydi. Kamuoyunun ona verdiği lakap: “Tanrı’nın Bankeri”.

I. Roberto Calvi Kimdi?

Roberto Calvi, 1920 yılında Milano’da doğdu. Ekonomi eğitiminin ardından kısa sürede İtalya’nın en köklü finans kurumlarından biri olan Banco Ambrosiano‘da yükseldi. 1970’lerde bankanın yönetim kurulu başkanı oldu. Ancak onu diğer bankacılardan ayıran en önemli fark; Vatikan’la olan yakın ilişkileriydi.

Calvi’nin yönettiği Banco Ambrosiano, Vatikan Bankası (IOR – Istituto per le Opere di Religione) ile doğrudan bağlantılıydı. Vatikan, bankanın hisselerinin önemli bir kısmını elinde bulunduruyor ve dini kurumlar aracılığıyla dünya genelinde para transferleri yapıyordu. Calvi, bu ilişkiden güç alarak İtalya’da “dokunulmaz” kabul edilen figürlerden biri haline geldi.

II. Skandalın Patlak Vermesi

1981 yılına gelindiğinde İtalyan mali denetçileri Banco Ambrosiano’da ciddi yolsuzluklar olduğunu fark etti. Bankanın yurt dışındaki bazı bağlı şirketler aracılığıyla belirsiz ve teminatsız şekilde yüz milyonlarca dolar kredi verdiği ortaya çıktı.

Bu kredilerin izini süren yetkililer;

  • Latin Amerika’da faaliyet gösteren paravan şirketler,

  • İtalyan mafyası ile doğrudan ilişkili isimler,

  • Vatikan Bankası’nın aracı olarak kullanılması gibi bağlantılarla karşılaştılar.

Üstelik Calvi’nin aynı zamanda İtalya’daki yasadışı P2 Mason Locası’nın üyesi olduğu ortaya çıktı. Bu mason locası, askerler, medya patronları, iş insanları ve siyasilerden oluşan gizli bir yapılanmaydı ve darbe planları dahi yapmıştı.

III. Çöküş ve Ölüm

1982 yılı Haziran ayında Banco Ambrosiano’nun bilançosunda 1.4 milyar dolara yakın açık olduğu resmen açıklandı. Bu, bankanın iflası anlamına geliyordu.

Bu gelişmeden sadece birkaç gün sonra, Roberto Calvi İtalya’dan kaçtı. Önce Avusturya’ya, oradan da Londra’ya geçti. Ancak 18 Haziran sabahı, cesedi Thames Nehri üzerindeki Blackfriars Köprüsü’nün altında bulundu.

Calvi’nin ölümü ilk başta intihar olarak kayıtlara geçti. Ancak;

  • Elleri ve ayaklarının bağlı olması,

  • Ceplerinde tuğla ve taşlar bulunması,

  • Üzerindeki belgelerin sahte olması,

  • Ölümünden önce Vatikan, masonluk ve mafya ilişkileri hakkında konuşmak istemesi

gibi detaylar, bunun profesyonelce işlenmiş bir cinayet olduğunu düşündürdü.

IV. Vatikan, Mafya ve P2 Locası Üçgeni

Calvi’nin ölümü sadece bir iş insanının trajik sonu değil, Vatikan Bankası’nın karanlık yüzünün deşifre olması anlamına geliyordu. İddiaya göre;

  • Vatikan Bankası, Calvi aracılığıyla Latin Amerika’daki antikomünist hareketlere para aktarıyordu.

  • Mafya, kara parayı aklamak için Banco Ambrosiano’yu kullanıyordu.

  • P2 Mason Locası, bu sistemin koruyucusu ve dağıtıcısı konumundaydı.

Calvi’nin ölümünün ardından Vatikan, Banco Ambrosiano’nun çöküşünden sonra 250 milyon dolarlık zararı kısmen üstlendi ve tazminat ödemeyi kabul etti. Ancak bu adım hiçbir zaman tam bir sorumluluk kabulü olarak görülmedi.

V. Yargı Süreci ve Cevapsız Kalan Sorular

2005 yılında İtalya’da Roberto Calvi’nin öldürülmesine dair yeni bir dava açıldı. Mafya ile bağlantılı beş kişi yargılandı. Ancak 2007 yılında hepsi delil yetersizliğinden beraat etti. Cinayet hâlâ resmen çözülmüş değil.

Bugün bile şu sorular cevap bekliyor:

  • Calvi gerçekten neyi biliyordu?

  • Vatikan bu yapıdan ne kadar haberdardı?

  • P2 Locası ve mafya, Vatikan’la ne düzeyde iş birliği yapıyordu?

  • Calvi’nin ölümü neden İngiltere’de gerçekleşti?

VI. Sonuç: Bir Bankerin Ölümünden Fazlası

Roberto Calvi’nin ölümü, sadece bir banka başkanının trajedisi değil; aynı zamanda din, finans ve suç dünyasının birbirine nasıl karışabileceğinin en çarpıcı örneğidir. Bu olay, Vatikan Bankası’nın şeffaf olmayan yapısını dünya kamuoyunun gündemine taşımış ve uluslararası finansal sistemdeki kara delikleri görünür kılmıştır.

Aşağıda doğrudan Calvi olayını konu alan ve dolaylı olarak ilham alan bazı filmleri ve belgeseller listesi:

🎬 1. God’s Banker (Tanrı’nın Bankeri) – 2022 (Belgesel Dizi)

  • Tür: Belgesel / Mini Dizi

  • Platform: Sky Documentaries (İngiltere)

  • Konu: Roberto Calvi’nin ölümü, Banco Ambrosiano skandalı ve Vatikan-Mafya-P2 ilişkisi detaylıca anlatılıyor. Gerçek olaylara, arşiv görüntülerine ve tanıklıklara dayanıyor.

  • Öne Çıkan: Cinayetin yıllar boyunca nasıl örtbas edildiği ve İtalyan yargısının çaresizliği gözler önüne seriliyor.

🎬 2. Il Banchiere di Dio (Tanrının Bankeri) – 2002

  • Yönetmen: Giuseppe Ferrara

  • Oyuncular: Omero Antonutti, Pamela Villoresi

  • Konu: Doğrudan Roberto Calvi’nin hayatını ve ölümünü merkezine alan bir İtalyan yapımı biyografik filmdir.

  • Detay: Filmde Calvi’nin Vatikan, mason locası ve mafya ile ilişkileri dramatik bir şekilde işlenir.

🎬 3. The Bankers of God: The Calvi Affair (I banchieri di Dio – Il caso Calvi) – 2002

  • Yönetmen: Giuseppe Ferrara

  • Konu: Yine Calvi’nin hayatını, Banco Ambrosiano’nun yükselişini ve düşüşünü, Vatikan’la bağlarını ve ölümüyle ilgili komploları ele alır.

  • Detay: Filmde olaylar hem tarihi gerçekliğe hem de teorilere dayalı biçimde işlenir.

🎬 4. The Godfather Part III (Baba 3) – 1990

  • Yönetmen: Francis Ford Coppola

  • Karakter: “Frederick Keinszig” karakteri Roberto Calvi’den esinlenilmiştir.

  • Konu: Filmde Vatikan Bankası, İtalyan mafyası ve küresel finans çevreleri arasındaki karanlık ilişkilere değinilir.

  • Detay: Filmdeki “Immobilaire” şirketi ve Vatikan Bankası skandalı, Calvi olayından doğrudan esinlenmiştir. Calvi’nin ölümüyle benzerlikler taşıyan bir sahne de bulunur.

🎬 5. The Pope’s Banker (BBC Belgeseli – 2014)

  • Konu: Vatikan Bankası’nın tarihsel rolü, Calvi’nin ilişkileri ve ölümü detaylı olarak analiz edilir.

  • Platform: BBC Four

  • Belgesel Niteliği: Bilimsel ve arşiv temelli bir anlatı sunar.

🎬 6. Our Godfather – 2019 (Netflix)

  • Ana Konu: Mafya itirafçısı Tommaso Buscetta’nın hikayesi

  • Bağlantı: Belgeselde Roberto Calvi cinayetiyle bağlantılı olan Cosa Nostra (Sicilya mafyası) yapılanmalarına dair bilgiler yer alır.

🎥 Ayrıca İlham Alınan Bazı Diğer Yapımlar:

  • Angels & Demons (2009): Vatikan’ın karanlık güç yapıları, masonik referanslar.

  • Spotlight (2015): Finansal değil ama dini kurumların şeffaf olmayan yapısı üzerine benzer bir sorgulama yaklaşımı.

  • Conspiracy temalı diziler ve belgesel serileri (ör. Dirty Money – Netflix)

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.