Connect with us

BANKA HABERLERİ

TEB’den üçüncü çeyrekte 9,9 milyar TL net kâr

Türk Ekonomi Bankası (TEB), 2023 yılı üçüncü çeyrek sonu itibarıyla 355 milyar TL aktif toplama ulaşırken, üçüncü çeyrekte 9,9 milyar TL net kar elde etti.

Yayınlanma:

|

TEB’in 30 Eylül itibarıyla aktif toplamı 355 milyar TL olurken, net kârı 9,983 milyar TL olarak gerçekleşti. TEB’in ekonomiye ve müşterilerine sağladığı desteğin en önemli göstergesi olan kredileri toplam aktiflerinin yüzde 51,9’unu oluşturdu.

Her dönem olduğu gibi risk yönetimine ve aktif kalitesine öncelik veren TEB’in toplam kredileri yılın üçüncü çeyreğinde 184,4 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken, aynı dönemde toplam mevduatı ise 245,1 milyar TL oldu. 2023 yılında güçlü sermaye yapısıyla birlikte istikrarlı büyümeyi sağlayan ve karlılığını sürdürülebilir şekilde devam ettiren TEB’in özkaynakları 33,8 milyar TL olurken, sermaye yeterlilik rasyosu hedef rasyo olan yüzde 12’nin çok üstünde, yüzde 19,23 oranında gerçekleşti.

Mevduatlarla ilgili olarak tasarrufu ön plana çıkaran TEB, birikimi olan müşterilerini TL mevduatlarda birikim yapmaya teşvik etmeyi sürdürdü. TL Marifetli Hesap ile sunduğu kampanyalarla yılın üçüncü çeyreğinde de tasarruf sahiplerine avantajlı faiz oranları sunarak vadeli mevduatlarının büyümesini sağlarken, bankanın dijital müşteri edinimindeki artış da devam etti.

CEPTETEB Mobil ve İnternet Şubesi ile müşterilerinin günlük bankacılık ihtiyaçlarını 7/24 kesintisiz olarak karşılayan TEB, dijital kanallardan yapılabilen ödeme işlemlerine yenilerini ekleyerek kullanıcılarının hayatını kolaylaştırmayı sürdürdü.

Müşterilerine daha fazla finansal esneklik sunmak amacıyla, Açık Bankacılık uygulamasını CEPTETEB Mobil, CEPTETEB İnternet Şubesi, CEPTETEB İŞTE Mobil ve Kurumsal İnternet Şubesi’ne dahil ederek, müşterilerinin diğer banka hesaplarını eklemesi durumunda diğer bankalarda bulunan hesaplarına ait bilgileri görüntüleme ve para transferi işlemlerini yapabilmelerini sağladı.

TEB, Açık Bankacılık çatısı altında API’lerle kurulan üçüncü taraf iş birlikleri ve Servis Modeli Bankacılığı kapsamında çeşitli bankacılık ürün ve hizmet API’leri hazırlamaya başladı. Finansal ekosistemin önemli oyuncularıyla yeni iş modellerini belirlemek üzere çalışan TEB, yapacağı iş birlikleriyle son kullanıcılara finansal ihtiyaçlara bulundukları ortamdan doğrudan ulaşmalarını sağlayan katma değerli hizmetler sunmayı hedefliyor.

TEB, bankacılık faaliyetlerinin çevresel etkilerini en aza indirgeyebilmek için etkin ve sistematik çevre yönetim yaklaşımı geliştiriyor. Bu doğrultuda TEB, yılın üçüncü çeyreğinde de mobilite, döngüsel ekonomi, çevre ve kişisel gelişim olmak üzere dört başlık altında çeşitli kampanyalar hayata geçirdi.

2012’den bu yana TEB Aile Akademisi ile bireylere finansal okuryazarlık eğitimi verilmesini sağlayan TEB, 2023’te 10 farklı sektörden 30’a yakın kurumun 15 bini aşkın çalışanına eğitim vererek etki alanını daha da genişletti. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile iş birliği kapsamında, 20 bini aşkın öğretmen, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Platformu (ÖBA) üzerinden dijital finansal okuryazarlık eğitimlerini tamamladı.

TEB Aile Akademisi çatısı altında sunulan eğitimlerin kapsamı daha da geliştirilerek, eylül itibarıyla finansal okuryazarlık eğitimlerine ek olarak “Çevre Hukuku Okuryazarlığı” ve UNICEF iş birliğiyle “İklim Okuryazarlığı” eğitimleri hazırlandı. İklim okuryazarlığı eğitimleriyle bireylere iklim ve iklimin finansal etkileri konularında bilgi verilirken, sürdürebilirlik konusunda bilinç ve farkındalık sağlanması da amaçlanıyor. İlk etapta TEB bünyesinde yeni işe başlayanlara sunulan eğitimlerin önümüzdeki dönemde çocuklar ve gençler başta olmak üzere toplumun geniş kesimlerine ulaştırılması amaçlanıyor.

TEB, Kadın Bankacılığı ile sürdürülebilir ekonomik büyüme için kadın işletme sahiplerinin ve girişimcilerin iş dünyasındaki varlığını güçlendirmeye yönelik çalışmaya devam ediyor. TEB’in kadın işletme sahiplerine kullandırdığı nakit kredi hacmi 2023’ün üçüncü çeyreğinde geçen yılın sonuna göre yaklaşık yüzde 60 oranında arttı. 95 bine yakın kadın ortaklı müşterisi bulunan TEB, Kadın Bankacılığı ilk dokuz ayda kadın girişimcilere yaklaşık 4 milyar TL tutarında nakit kredi desteği sağladı. EBRD TurWIB 2’den sağlanan kaynağı deprem bölgesindeki kadın girişimcilerin kullanımına açarak bölgeye özel destek veren TEB, farklı finansman modelleriyle kadın iş sahiplerini desteklemeyi sürdürüyor.

TEB, çiftçiler başta olmak üzere tarım sektöründeki tüm paydaşların finansmana erişiminin kolaylaşması amacıyla Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) ile iş birliğine imza attı. İş birliği kapsamında TEB, TÜRİB aracılığıyla üretici, tüccar ve sanayicilere sahip oldukları Elektronik Ürün Senetleri (ELÜS) karşılığında finansman desteği sağlarken, bireysel yatırım yapmak isteyen müşterilerine banka hesaplarından ELÜS alış satış imkanı sunuyor.

TEB’e yılın üçüncü çeyreğinde ödül

TEB, Müşteri Deneyimi alanında altı yıldır düzenlenen ve farklı sektörlerden öncü kurumların katıldığı Türkiye Müşteri Deneyimi Ödülleri kapsamında “Müşteri Her Şeyin Merkezinde” kategorisinde birincilik elde ederek altın ödülün sahibi oldu.

TEB Özel Bankacılık, İngiltere’nin önde gelen finans ve iş analizi yayınlarından International Finance dergisinin düzenlediği International Finance Awards 2023 kapsamında “En Yenilikçi Özel Bankacılık” ödülüne layık görüldü.

TEB, tarımsal birlikler ve fintech iş birliğiyle gerçekleştirdiği projesiyle Global SME Finance Forum’da “Mansiyon” ödülü almaya hak kazandı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman taahhüdü

Garanti BBVA belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını yeni hedefinin ise 2029 yılının sonuna kadar 3,5 milyar dolar olarak açıkladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Garanti BBVA, 2018–2025 dönemi için belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını açıkladı. Bu başarının ardından banka, 2018–2029 yıllarını kapsayan yeni hedefini 3,5 trilyon TL olarak paylaştı.

Garanti BBVA bu taahhütle; iklim değişikliğiyle mücadele, doğal sermayenin korunması, döngüsel ekonomi, sosyal kalkınma ve finansal kapsayıcılık alanlarında güçlü etki yaratmayı amaçlıyor.

Bu rakam, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar arasında en yüksek sürdürülebilir finans taahhüdü oldu.

Garanti BBVA, 2029 yıl sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğini taahhüt ediyor

Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, bu performansta, sürdürülebilirliği stratejik öncelik haline getirmelerinin önemli bir rol oynadığını vurguladı. Akten, yeşil/sosyal kredilerden çevreci taşıt kredilerine, sürdürülebilir tahvillerden, çevresel ve sosyal yatırımlarda aktif danışmanlık hizmetlerine ve su verimliliğiyle ilgili projelere yönelik “mavi finans” gibi sürdürülebilir finansman ürünü sunduklarını söyledi.

Mahmut Akten, yeni hedefi ise şu sözlerle değerlendirdi: “Şimdi, bu başarıyı daha ileri taşıyarak 2029 yılı sonuna kadar 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman sağlamayı taahhüt ediyoruz. Bu yeni hedef, yalnızca hacim açısından değil, sürdürülebilir finansman hızımız açısından da çarpıcı bir sıçrama anlamına geliyor. 2025’in ikinci yarısından 2029 sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğiz. Bu taahhüdün büyüklüğü, Türkiye’nin düşük karbonlu ve kapsayıcı bir geleceğe geçişinde Garanti BBVA’nın giderek daha da etkin bir rol üstleneceğini gösteriyor.”

BBVA Grubu’nun küresel taahhüdü 1 trilyon euro

Garanti BBVA’nın ana hissedarı BBVA Grubu, 2018-2025 yılları için ilk etapta 100 milyar euro sürdürülebilir finansman hedefi koymuştu. Hedef önce 300 milyar euroya çıkarıldı ve 2024 yılı sonunda tamamlandı. Grup şimdi, 2025–2029 dönemi için 700 milyar euroluk yeni taahhütle toplam hedefini 1 trilyon euroya yükseltti.

BBVA’da Türkiye’nin Payı yüzde 9’a yükseldi

2025’in ilk dört ayında BBVA Grubu’nun sağladığı toplam sürdürülebilir finansmanın yaklaşık 140 milyar TL’si Garanti BBVA tarafından sağlandı. Bu rakamla Türkiye’nin BBVA Grubu içindeki payı sürdürülebilir finansman rakamların raporlanmaya başlandığı 2018 yıllarındaki yüzde 3 seviyesinden bugün yüzde 9’a yükselmiş durumda.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Tahvil Yerine Kredi: Türk Şirketlerinin Finansman Kaderi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için en çok başvurduğu yöntem banka kredileridir. Oysa gelişmiş finansal sistemlerde şirketler, uzun vadeli ve daha uygun maliyetli fon sağlamak için sermaye piyasalarında borçlanma araçlarına, özellikle tahvil ihraçlarına yönelmektedir. Peki Türkiye’de reel sektör neden bu imkândan yeterince yararlanamıyor?

Tahvil İhracının Önündeki Ekonomik Engeller

Tahvil piyasasının gelişmesi; makroekonomik istikrar, faiz oranlarının öngörülebilirliği, düşük enflasyon, istikrarlı döviz kuru, düşük kamu borçlanma ihtiyacı ve yüksek kredi notu gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak:

  • Türkiye’nin ülke kredi notu düşüktür ve bu doğrudan özel sektörün notunu da sınırlamaktadır.

  • Yüksek enflasyon ve faiz oranları, borçlanma maliyetlerini tahvil piyasasında da yükseltmektedir.

  • Kamu kesiminin sürekli yüksek borçlanma ihtiyacı, özel sektörün tahvil ihraçlarını piyasadan dışlama etkisi (crowding out) ile sınırlamaktadır.

Hukuki ve Kurumsal Güven Eksikliği

Sadece ekonomik değil, hukuki ve politik güvensizlik de yabancı ve yerli yatırımcıların özel sektör tahvillerine ilgi göstermemesine yol açıyor. Güçlü bir ikinci el tahvil piyasası oluşmadığı için yatırımcılar uzun vadeli bağlayıcı enstrümanlara mesafeli durmaktadır.

Banka Kredilerine Bağımlılığın Sonuçları

Bu nedenlerle reel sektör, finansmana erişimde tek kanal olarak bankaları kullanmak zorunda kalıyor:

  • Yüksek maliyetli ve kısa vadeli kaynaklara mahkûm olunuyor.

  • Kredi sınırlamaları, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işletmeleri zorluyor.

  • Kredi vadelerinin kısalığı ve esneklik eksikliği, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor.

Finansman Araçlarında Çeşitlilik Şart

Türkiye’de reel sektörün daha güçlü, sağlıklı ve uzun vadeli kaynaklara erişebilmesi için:

  • Makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesi,

  • Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi,

  • Hukuki güven ortamının sağlanması,

  • Tahvil piyasası için ikincil piyasa likiditesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

 

Okumaya devam et

Ali Coşkun

YÜKSEK BANKA KREDİLERİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankalar ekonomik sistemin en önemli finansal aktörleri olarak faaliyet gösterir. Her banka özünde kâr amacı güden bir ticari kuruluştur.

Kredi verirken öncelikle kendi risklerini ve menfaatlerini gözetmek zorundadır. Kullandırdıkları kredilerin faiz oranı veya kar payı, komisyon yapısı, vade şartları da bu doğrultuda belirlenmektedir.

Bugün piyasada bileşik faiz oranları TL cinsi kredilerde %60-65, döviz cinsi kredilerde ise %14-16 bandındadır.

Ayrıca bankaların sigorta, dosya masrafı, kredi tahsis ücreti ve banka ürün satışları gibi birçok kalemi kredi paketine dahil ettiği görülüyor.

Yani faiz veya kar payı dışında çok sayıda gizli maliyetle karşı karşıya kalınıyor.

Firmalar bu şartlar altında yalnızca finansmana erişmekle kalmıyor aynı zamanda ağır bir maliyet yükünü de sırtlanıyorlar.

Bankalar, firmalara kredi limitleri oluştururken sektörel karlılık oranlarına azami dikkat ederler. Ancak burada ciddi bir çelişki var. Bankalar kredi tahsisinde sektörün brüt kâr marjlarını esas alırken, mevcut kredi maliyetleri bu oranları çoktan aşmış durumdadır.

Brüt kâr marjı sektörlere göre ortalama %25-30 arasında değişirken, firmalar %65’in üzerinde bileşik faizle TL borçlanıyor.

Bu koşullarda, kâr eden değil borcunu çevirebilen firma başarılı kabul ediliyor. Bu ne finansal sürdürülebilirliğe ne de sağlıklı bir ekonomiye hizmet eder.

Şu an firmalar yalnızca yüksek faizle değil aynı zamanda yüksek enflasyon, düşük iç talep, yüksek maliyetler, düşük kâr, kur baskısı, iç ve dış pazarlardaki daralma, krediye erişim ve jeopolitik risklerle mücadele etmek zorunda kalıyor.

İhracatçı firmalar için döviz kuru reel anlamda destekleyici olmaktan çıkmış, rekabet gücünü zayıflatıcı bir unsura dönüşmüştür.

Bu koşullar altında firmaların ayakta kalması tesadüf değil direnç ve stratejik yönetimin bir sonucudur. Ama bu direncin ne kadar sürdürülebileceği ise meçhuldür.

Bugün konkordato alan, iflas eden şirketlere şaşırmak yerine bu ortamda hâlâ üretmeye, istihdam yaratmaya, ihracat yapmaya devam eden firmalara hayranlık duymalıyız.

Asıl konuşulması gereken, bu firmaların nasıl hayatta kaldığı ve ne tür stratejiler geliştirdiğidir. Zira bu firmalar sadece kendi faaliyetlerini değil aynı zamanda ekonominin can damarlarını da ayakta tutmaktadır.

Enflasyonla mücadele elbette gereklidir.Ancak bunu yaparken reel sektörü göz ardı etmek hastayı tedavi ederken organlarını iflas ettirmek gibidir.

Faiz politikaları ve sıkılaşma adımları kısa vadede enflasyonu aşağı çekebilir ama ardında üretim yapamayan, borç yükü altında ezilen ve finansmana erişemeyen bir özel sektör kalırsa bu başarı neye yarar?

Bugün geldiğimiz noktada reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesi gerekiyor.

Kredi maliyetlerinin düşürülmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve firmaların üzerindeki dolaylı maliyetlerin azaltılması şarttır.

Aksi takdirde sadece bugünü değil yarının üretim kapasitesini ve ekonomik bağımsızlığını tehlikeye atmış oluruz.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.