GÜNCEL
TOPLUMUN SİNİR UÇLARI İLE OYNAMAK NEDİR?

Yayınlanma:
8 ay önce|
Yazan:
BankaVitrini
“Toplumun sinir uçlarıyla oynuyor” ifadesi, toplumların özellikle hassas, duyarlı ve kolayca tepki verebileceği konuları manipüle etme girişimini ölçmek için kullanılan bir deyimdir. Bu tür kontrolü, genellikle genel bir kesimini ya da bütünüyle yoğun bir şekilde belirli bir yöne etkilemek, bir çıkar sağlamak ya da dikkatleri başka bir yöne çekmek amacıyla yapılır. Ancak hem siyasi hem de sosyal alanda kendini gösterebiliyor ve çok sayıda kitlenin duygusal tepkilerini kışkırtmaya yönelik bir strateji olarak kullanılıyor.
1. Toplumun Sinir Uçları Nedir?
“Sinir uçlar” metaforu, biyolojik bir benzetmeden türetilmiştir. Vücudun en hassas bölgeleri olan sinir uçları, dış uyarılara anında tepki verir. Aynı şekilde toplumlardan bazılarının oldukça hassas olabilirler. Bu hassas konular, toplumsal toplumsal değişim gösterileri de genellikle din, milliyetçilik, sosyal adalet, ekonomik sorunlar, kültürel değerler, etnik sorunlar ve toplumsal cinsiyet gibi temel konuları kapsar. Bu yönde en ufak bir olumsuzluk, haksızlık veya tehdit algısı, toplumda geniş bir yankı uyandırabilir ve toplumsal bir tepki doğurabilir.
Örneğin:
- Din ve milliyetçilik , pek çok toplum için en hassas parçaların biridir. Din ve millet kavramlarına yapılan saldırılar veya bu kavramlarla oynayan bir söz, hızlı ve güçlü bir tepki yaratabilir.
- Ekonomik eşitsizlik ve sosyal adaletsizlik gibi nesnelerin duyarlı olduğu sinir uçlarından biridir. Özellikle ekonomik krizlerin yaşayabileceği zayıf kesimlerin yaşadığı kişiler, siyasi veya ekonomik aktörler tarafından kolayca manipüle edilebilir.
- Kültürel değerler ve gelenekler , bir toplumun bir parçasıdır. Bu değerlere yönelik eleştirilere, toplumun büyük bir yerinde ciddi bir tepki verebilirsiniz.
Bu sıcaklıklara karşı herhangi bir olumsuz olumsuzluk veya manipülatif bir girişim, küresel öfke, korku, endişe veya güvensizlik gibi dayanıklılıkların iyileşmesine neden olabilir.
2. Sinir Uçlarıyla Oynamanın Amaçları
Toplumun sinir uçlarıyla faaliyetlerinin ardında farklı motivasyonlar yatabilir:
- Siyasi Çıkar Sağlama : Siyasi aktörler, toplumun belirli farklılıklarını kaşıyarak kendi destek tabanlarını genişletmeye ya da var olan desteklerini sağlamlaştırmaya çalıştı. Örneğin, milliyetçilik vurgusu yaparak toplumdaki bir “biz ve onlar” algısını yaratmak, bazı siyasi figürler için destek kazanma yolu olabilir.
- Toplumu Kutuplaştırmak : Kutuplaştırma, çoğu zaman iktidar mücadelesinde kullanılan etkili bir yöntem. Toplumun kesin kararlı iki karşıt görüşe ayrılması, bazı siyasi partilere veya gruplara daha sadık bir destekçi kitlesi yaratabilir.
- Dikkat Dağıtma : Toplumsal sorunlar, skandallar veya başarısızlıklar gündemdeyken, bazı aktörlerin dikkatleri başka bir ilgi çekmek için toplumsal sinir uçlarını kaşıyabilir. Örneğin, bir ekonomik kriz döngüsünde, kamuoyunun dikkatini dağıtmak için din, etnik köken veya güvenlik gibi hassas konular gündeme getirilebilir.
- Medyanın İlgi Çekme Çabası : Medya organları, toplumun sinir uçlarını kaşıyarak daha fazla dikkat çekerek ve izlenme oranlarını artırmaya çalışın. Özellikle popülist anlatımlar ve hikayelerle birlikte kültürel özgürlüklere dokunarak daha fazla okuyucu ya da izleyici çekmeyi hedefler.
3. Sinir Uçlarıyla Oynama Yöntemleri
Toplumun sinir uçlarıyla oynamanın çeşitli yolları vardır. bunlardan bazıları şunlardır:
- Kışkırtıcı Söylemler ve Sloganlar : Kışkırtıcı söylemler, toplumsal özellikleri tetikleyebilir. Örneğin, milliyetçilik üzerinden yapılan kışkırtıcı söylemler veya dini değerler öne çıkan kışkırtıcı ifadeler, toplumun sinir uçlarını kaşımak için kullanılan sık sık bölünmeden biridir.
- Korku ve Tehdit Yaratmak : Toplumun korkularını harekete geçirme, özellikle güvenlik konusunda yapılan propagandalarla devam ediyor. Örneğin, dış tehditlerin abartılması ya da içerideki belirli bir güvenlik sorunu olarak lanse edilmesi, zayiat manipülasyonu ile farklı bir yerde bulunur.
- Yalan Bilgi ve Manipülasyon : Toplumun hassas olduğu yıllık yalan haberlerin veya çarpıtılmış bilgilerin işlenmesi da sinir uçlarıyla oynamanın bir yöntemidir. Özellikle sosyal medya üzerinden yayılan yalan haberler, kısa sürede geniş bir kitleye ulaşabilir ve toplumsal bir tepki yaratabilir.
- Güncel Olaylar Abartma : Toplumun zaten hassas olduğu konularla bağlantılı bir olay olduğunda, bu olay medya tarafından abartılarak veya farklı şekilde yansıtılarak toplumun endişesi ve korku yaratılabilir.
4. Toplum Üzerindeki Etkileri
Toplumun sinir uçlarıyla oynamasının kısa vadeli ve uzun vadeli sonuçları bulunmaktadır:
- Kutuplaşma : Toplum içinde derin bölünmeler meydana gelir. İnsanlar farklı gruplara ayrılır ve bu gruplar arasında güven kaybı yaşanır. Bu durum, uzun süreli toplumsal huzuru zedeler ve çatışma potansiyelini arttırır.
- Güvensizlik ve Korku İklimi : Sürekli olarak toplumsal sinir uçlarına dokunulması, evrensel bir güvenliksizlik ve korku iklimi yaratır. Bu durumda, yaşayacağı günlük yaşamlarını olumsuz etkiler ve toplumsal psikolojik gerilim yaratır.
- Demokratik Değerlerin Zedelenmesi : Manipülasyon ve provokasyonlar, toplumsal demokratik değerlere olan inancını sarsabilir. Özellikle medya ve siyasi aktörler tarafından kullanılan bu yöntemler, toplumsal bilincin zayıflamasına ve güvenini kaybetmesine neden olabilir.
5. Toplumun Sinir Uçlarıyla Oynama Çabalarına Karşı Alınabilecek Önlemler
Bu tür manipülatif girişimlere karşı toplumun direncini kazanabilmesi için yapılabilecek bazı şeyler vardır:
- Medya Okuryazarlığının Arttırılması : Medya okuryazarlığı, insanların yalan haberleri ve manipülasyonlarını daha kolay fark etmelerini sağlar. Toplumun medya okur yazarlığı konusunda bilinçlendirilmesi, büyümelerin oranları.
- Eleştirel Düşünme Becerilerinin Geliştirilmesi : Eleştirel düşünmenin, yaşanacak olayların sorgulanmasını ve daha fazla büyüme analizinin desteklenmesini sağlar. Bu da, manipülatif girişimlere karşı daha dirençli hale gelir.
- Bağımsız ve Güvenilir Medya Kuruluşlarının Desteklenmesi : Toplumun büyümelerinden korunması için bağımsız ve güvenilir medya kuruluşlarının desteklenmesi önemlidir. Bu sayede doğru etkilere ulaşmak kolaylaşır ve toplum daha sağlıklı bir şekilde bilgilendirilir.
- Toplumsal Bilinç ve Dayanışma : Toplumun bir bütün olarak, hassas bir şekilde daha dikkat edilmesi ve provokasyonlara hareket kapılmaması önemlidir. Toplumsal dayanışma, parazit olaylarına karşı bir kalkan görevi görülüyor.
Sonuç olarak, “toplumun sinir uçlarıyla oynuyor” deyimi, toplumları manipüle etmeye yönelik bir strateji olarak ortaya çıkıyor. Toplumun farklılıklarının tutukluluk halinde kışkırtılması, kısa vadeli çıkarlar sağlasa da uzun süreli toplumsal birlik ve huzurun tehdit edilmesidir. Bu nedenle toplumun, bu tür manipülatif girişimlere karşı tutulması ve dirençli olması büyük önem taşır. GPT
İlginizi Çekebilir
BANKA HABERLERİ
Konkordato Kader mi? Finansçı Eksikliğinin Bedeli mi?

Yayınlanma:
11 saat önce|
10/07/2025Yazan:
Erol Taşdelen
Finansı Yönetemezsen Batarsın: Konkordato Alan Firmalarda Ortak Eksiklik
2025 yılı, Türkiye reel sektörü için konkordato rekorlarının kırıldığı bir yıl olarak kayıtlara geçiyor. İSO 500 listesinde dahi yer alan birçok büyük firmanın konkordato ilan etmesi, artık sorunun yalnızca küçük ve zayıf firmalara özgü olmadığını gösteriyor. Ancak bu firmaları incelediğinizde gözden kaçmayan kritik bir ortak eksiklik dikkat çekiyor:
Çoğu firmanın bünyesinde profesyonel bir finans yönetimi yok. Özellikle banka kökenli ya da kurumsal finans tecrübesi olan profesyonellerin eksikliği çarpıcı.
Nakit Akışını Yönetemeyen Batıyor
Bir şirketin kar etmesi, onun yaşayacağı anlamına gelmez. Gerçek kriz genellikle nakit akışında başlar.
Banka kökenli profesyoneller, kâr/zarar yerine nakit akış tablolarına odaklanır. Oysa konkordato ilan eden birçok şirket:
-
Nakit planlamasını yapmamış,
-
Alacak-tahsilat dengesini kuramamış,
-
Kısa vadeli yükümlülüklerini karşılayamaz hale gelmiştir.
Bu durum, “mali müşavirle yürür” mantığının ne kadar yetersiz kaldığını gözler önüne seriyor.
Kredi Yönetimi Bilinmiyor
Konkordato ilan eden firmaların çoğu, bankalarla olan ilişkilerini stratejik değil, reaktif şekilde yürütüyor. Banka kökenli çalışanların yokluğunda:
-
Kredi limitleri doğru yapılandırılamıyor,
-
Yeni kredi olanakları değerlendiremiyor,
-
Bankaların nasıl karar verdiği bilinmiyor.
Oysa bir bankacının deneyimi, firmanın kredi profilini yükseltmede kilit rol oynar. Bankaların “takip riski” olarak gördüğü firma, aslında önlem alındığında krizden kurtulabilir.
Kriz Erken Uyarı Sinyalleri Göz Ardı Ediliyor
Profesyonel finansçılar, bilanço ve finansal oranlarda alarm zilleri çaldığında bunu okur ve müdahale eder. Ancak konkordato ilan eden firmaların çoğunda bu erken uyarı sistemleri ya hiç yok ya da kimse izlemiyor.
Kur riski, faiz riski, stok-finansman uyumsuzluğu gibi temel konular ya tamamen göz ardı ediliyor ya da “geç kalınarak” müdahale ediliyor.
Ders: Şirketin Kalbinde Finans Olmalı
Konkordato sadece hukuki bir çözüm değildir; aslında gecikmiş bir çöküşün ilanıdır. Finansı yönetemeyen firmaların er ya da geç bu noktaya gelmesi kaçınılmazdır.
Her şirketin – büyüklüğü ne olursa olsun –
-
Finans kökenli bir yöneticiye,
-
Banka ilişkilerini yönetecek deneyimli bir uzmana,
-
Nakit akışına hâkim bir planlamacıya
ihtiyacı vardır.
Son Söz
“İyi muhasebeci” değil, iyi finansçı batışı engeller.
Konkordatoya sürüklenen her şirketin ardında, bir şekilde ihmal edilmiş bir finans bölümü yatar.
Unutmayın:
Finansı yönetemezsen, batarsın.
Erol Taşdelen – Ekonomist | bankavitrini.com
GÜNCEL
Rezervlerde rekor artış ve terörsüz Türkiye umudu piyasalara moral verdi

Yayınlanma:
18 saat önce|
10/07/2025Yazan:
BankaVitrini
Türk mali piyasaları dün şaşırtıcı bir şekilde iyimser bir seyir izleyerek günü tamamladı. Her ne kadar siyasi cephedeki gelişmelerde bir değişiklik olmasa da, BIST-100 endeksi günü %1,7 yükselişle 10bin seviyesinin üzerinde tamamladı. Dünkü bültenimizde, stopaj indiriminin TL’nin getirisini azaltarak bir miktar ‘hırpalayıcı’ etki yaratabileceğini düşünmüştük. Ancak, ilk gün itibariyle bu etkinin pek de beklediğimiz yönde ilerlemediğini görüyoruz. USDTRY kuru, TCMB’nin konfor alanında psikolojik 40,00 seviyesinin hemen üzerinde bebek adımlarıyla yükselirken; TL tahvil faizleri görece yatay seyretti. CDS risk primi ise 285 baz puana gerileyerek sınırlı bir düşüş gösterdi.
Geride bıraktığımız hafta, CHP Kurultay’ın iptal davasının ertelenmesi sonrası TL ve TL cinsi varlıklara yönelik alım iştahı ile TCMB’nin net yabancı para pozisyonunu yaklaşık 10 milyar dolar artması ardından hafta sonu yaşanan yeni gelişmelerin TCMB’nin rezerv rakamlarına olumsuz yansıyacağını tahmin etmiştik. Burada da yanılmışız! Keza analitik bilançoya göre, 7 ve 8 Temmuz valörlü işlemlerin neticesinde net yabancı para pozisyonu daha da artarak son altı günün toplamını 11 milyar dolara getirdi; manşet rakam ise +31,5 milyar dolar ile Mart sonundan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Rezervleri, tıpkı bir ordunun askerî gücü gibi okumak gerekiyor! Rezervlerde artışı ile kurdaki volatilitenin de azaldığını görüyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK’nın silah bırakma ve kendini feshetme süreci kapsamında “Terörsüz Türkiye” hedefinde olumlu haberlerin alınacağı bir döneme girildiğini açıkladı. TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, sürecin “yol kazası yaşanmadan” tamamlanmasını temenni ederken, PKK lideri Abdullah Öcalan da video mesajında gönüllü silah bırakmanın ve Meclis’te kurulacak kapsamlı komisyonun önemine dikkat çekti. PKK’nın Cuma günü silah bırakması bekleniyor. AK Parti Sözcüsü Çelik de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumartesi sabahı tarihi bir konuşma yapacağını açıkladı. Bu güzel gelişmenin ve artan rezervlerinin de yardımı ile Türk mali piyasalarının dünkü günü rahat bir şekilde geçirdiğini söyleyebiliriz. Yurt dışına geçmeden önce, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı görevini uzun zamandır sürdüren Fahrettin Altun yerine Burhanettin Duran’ın atandığını okuyoruz. Türkiye’de İletişim Başkanlığı, makam ve yetki olarak oldukça önemli bir pozisyon olduğunu not edelim.
Küresel piyasalarda tüm gözler hâlen Başkan Trump’ın ekonomi ve ticaret politikalarına çevrilmiş durumda. Tarife cephesinde bazı sonuçların yavaş yavaş görünmeye başlamasıyla birlikte, ABD’nin bu yıl gümrük vergilerinde rekor seviyelere ulaşması bekleniyor. Bu tablo içerisinde, Trump’ın açıkladığı “büyük ve güzel” vergi indirim paketinin yaratacağı bütçe açıklarının, artan gümrük gelirleriyle dengelenebileceği beklentisi hisse senetlerine alım getirdi. Ancak piyasa, enflasyon endişeleriyle büyüme teması arasında sıkışan FED’in ne yöne adım atacağına odaklanmış durumda.
Nitekim, dün yayınlanan FED’in 17-18 Haziran toplantısına ait tutanaklar, Temmuz ayında faiz indirimi için sınırlı bir destek olduğunu ortaya koydu. Sadece birkaç üye indirim yönünde görüş bildirirken, çoğunluk Trump’ın tarifelerinin enflasyonist etkileri nedeniyle temkinli olmayı tercih etti. Başkan Trump’ın acil ve sert faiz indirimi çağrısına karşın, FED üyelerinin büyük kısmı böyle bir adım için henüz uygun bir zemin oluşmadığı görüşünde birleşti. Tutanaklar, mevcut para politikasının zaten kısıtlayıcı düzeyde olduğunu, ekonominin ve istihdamın ise güçlü seyrini sürdürdüğünü vurguladı. Piyasalar, faiz indirimlerinin Eylül ve Aralık aylarında sınırlı ölçüde gerçekleşeceği beklentisini koruyor.
ABD Doları küresel bazda bir miktar da olsa değer kazanırken, altının ons fiyatında dün önemli bir destek seviyesi olarak gördüğümüz 3,285 dolar seviyesinden güç bularak yeniden 3,320 dolar seviyesine toparlandı. Teknik mânâda 3,285 dolar altında haftalık kapanış durumunda mevcut uzun pozisyonlarda kâr al ya da açığa sat stratejisi izlenebilir. Öte yandan, 3,285 dolar seviyesi -çok tavsiye etmesem de- alım yönünde kollanarak sıkı bir zarar kes ile de takip edilebilir. Gümüşün ons fiyatı 36,50 dolar seviyelerinde yatay bir şekilde beklerken, yine teknik bir bakış açısı ile altın gümüş rasyosunu 89 seviyesini aşağı yönlü geçmesi ile gümüşün daha bir ön plana çıkmasını bekliyoruz. Direnişin parası bitcoin ise bu sabah 111bin dolar seviyesinin üzerine yükseldi. Daha önce de kaleme aldığımız üzere, 113bin dolar seviyesi sonrası bitcoin için ‘asıl’ yukarı yönlü hareketin başlamasını bekliyoruz. Fiat para sistemine baş kaldıran bu üç önemli aktörü yakından takip etmenizde büyük fayda görüyoruz.
Hisse senetleri yönelik tarife kaygılarını azalması ile hisse senetlerine alım geldiğini yukarıda belirmiştik. Dün Avrupa’da Stoxx600 endeksi günü %1’e yakın artıda tamamlarken, Nvidia, yapay zekâ çiplerine yönelik küresel talebin etkisiyle piyasa değeri kısa süreliğine 4 trilyon doları aşarak bu eşiğe ulaşan ilk şirket oldu. Hisseleri yılbaşından bu yana %22 artarken, Nisan’daki düşüşten sonra %74 oranında toparlandı. S&P 500 endeksinde Nvidia’nın %7,3 ile en yüksek ağırlığa sahip olan şirket olduğunu da hatırlatalım. S&P500 geceyi %0,6 oranında artışla tamamlarken, risk iştahı denince akla gelen Nasdaq endeksi ise %1 yükseldi.
Yeni gün başlangıcında biraz da olsa karmaşık bir seyrin hâkim olduğunu not edelim. Japonya’nın Nikkei 225 endeksi, ABD Başkanı Trump’ın Japonya’ya yönelik %25 gümrük tarifesi açıklaması ve 20 Temmuz’da kritik seçim öncesi belirsizliklerin baskısıyla %0,6 geriledi. Ayrıca Trump, 1 Ağustos’tan itibaren bakır ithalatına ve Brezilya’dan gelen ürünlere %50 gümrük vergisi uygulanacağını da duyurdu. Bu husus birkaç gündür bakır piyasasında ciddi volatilite yaratırken, ABD ile Londra arasında fiyat farkı da rekor düzeye ulaştı. Öte yandan, AB ile olası bir ticaret anlaşması için müzakerelerin de hız kazandığını görüyoruz. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde hafif de olsa kırmızı renk ön plana çıkarken, Japonya dışında kalan bölgelerde ise ılımlı tablo dikkat çekiyor. Kore borsasının %1 artışla olumlu ayrıştığının altını çizelim. Mali piyasaların gündeminde bugün Türkiye’de sanayi üretimi, her perşembe olduğu üzere ABD’de haftalık işsizlik maaşı başvuruları, Türkiye’de ise TCMB ve BDDK’nın haftalık bültenlerini yakından takip edeceğiz.
TCMB net döviz pozisyonunda yaşanan günlük değişim
ABD gümrük gelirleri rekora koşuyor
2025’nin ilk 5 ayında elde edilen gelir senenin rekor düzeyde artışla tamamlanacağına işaret ediyor
BANKA HABERLERİ
2025: REEL SEKTÖRÜN TARİHİ ÇÖKÜŞÜ
Zincirleme Konkordatolar, Fabrika Kapanışları, İflaslar… 2025’in kalan aylarında Reel Sektör küllerinden doğabilcek mi, Ekonomide “Deprem Yılı” mı olacak…

Yayınlanma:
1 gün önce|
10/07/2025Yazan:
Erol Taşdelen
Ekonomi ayakta ama reel sektör yıkım yaşıyor!
2025 yılı, Türkiye’de reel sektörün “tarihi çöküş” yılı olarak kayıtlara geçmeye aday. Makro göstergeler büyümeye işaret etse de, mikro düzeyde reel sektör firmaları iflasın eşiğinde. Kredi takip tutarları rekor seviyelere ulaşırken, icra daireleri dosya yığını altında eziliyor. Ekonomik sistem içinde birer “yaşayan ölü” haline gelen zombi şirketler çoğalıyor. Konkordato ilan eden büyük firmaların listesi her geçen gün uzuyor. İşte çöküşün ayak sesleri:
1. Kredi Takip Tutarları Rekor Kırıyor
BDDK verilerine göre, 2025 Haziran ayı itibarıyla bankacılık sektöründe takibe düşen kredilerin toplamı 425 milyar TL’ye ulaştı. Çok değil 2024 sonu altı at önce bu tutar 287 milyar TL idi. Bu rakam son 5 yılın en yüksek seviyesi. Özellikle KOBİ ve ticari kredilerde tahsil edilemeyen borç 243 milyar TL’ye ulaştı. Bu rakamların içinde Varlık yönetim şirketlerine devredilen 15 milyar TL’ye yakın takip dosyaları yok üstelik. Bu durum, şirketlerin nakit döngüsünde ciddi tıkanıklık yaşandığını ortaya koyuyor. Zombi krediler ( ön ve yakın izlemede olan, yapılandırılan ) toplan kredi hazminin %15’i seviyesine ulaşmış durumda. Bankalardaki kredi kanallarının kamu eli ile kapatılmasını da üzerine ekleyince Nakit Döngüsü sürecinde yıkım yaşanıyor.
2. İcra Daireleri Dosya Patlaması Yaşıyor
Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2025 yılının ilk 6 ayında icra dairelerdeki toplam icra dosyası 26 milyon adete yaklaştı. Bu rakam, pandemi yılı olan 2020’nin bile üzerinde. En çok icra takibi yapılan alanlar: Banka borçları, çek-senet ödemeleri ve kira alacakları. Özellikle ticari işletmelerin birbirine açtığı icra takipleri dikkat çekiyor.
3. Zombi Şirketler Çoğaldı
Zombi şirket; faaliyetlerinden elde ettiği gelirle yalnızca borcunun faizini ödeyebilen, ana parayı ise çeviremeyen firmalar için kullanılan bir kavram. TCMB ve sektörel raporlara göre, Türkiye’deki büyük ölçekli firmaların %18’i zombi şirket kategorisine girmiş durumda. Bu oran, üretim gücü olan ancak finansal olarak tükenmiş şirketlerin sistemde adeta “yaşayan ölü” gibi varlık gösterdiğini anlatıyor.
4. Konkordato Başvuruları Artışta
2025’in ilk yarısında mahkemelere yapılan konkordato başvurularında büyük bir sıçrama yaşandı. 2023’te yıllık 1.500 civarında olan başvuru sayısı, 2025 ilk yarısında şimdiden 2.776 adet oldu. Özellikle tekstil, inşaat, gıda ve tarım sektörlerinde faaliyet gösteren büyük şirketler, peş peşe konkordato ilan etti. İSO500 listesinde yer alan bazı dev firmalar da, BİST’de yer alan veya halka arz için onay alıp sırada bekleyen firmalar da geçici mühlet almaya başladı.
5. Reel Sektörün Altı Boşalıyor, Ekonomi Üstte Duruyor
Makro veriler TÜİK büyümeyi işaret ederken, reel sektörün dipten dibe sürüklendiği açıkça görülüyor. Bu çelişki, ölçüm yöntemlerinin ve açıklanan verilerin güvenirliğini de tartışmaya açıyor. Üretim yapan, istihdam sağlayan reel sektörün çökmesi, sosyal ve ekonomik dengeleri tehdit eden ciddi bir krizi tetikleyebilir. Kriz İSO500’de yer alan firmalara sıçradı. Büyümenin üretim artışından değil Tüketimden kaynaklandığını TCMB de tespit etmiş raporlarına yansımış durumda. Enerji, Akaryakıt gibi ana girdilere 100 milyar USD’den fazla kaynak harcarken; İthalatın içinde %10’u bile bulmayan tüketim mallara, yurtdışı internet alışverişe konulan ek vergiler ile övünüyoruz. Hatalar zincirine örnek mi: Sanayici “Enerji Maliyetlerimi nasıl düşürürüm” diye çırpınırken; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı GES’lerdeki Teşvikleri sınırladı iyi mi? Yetmedi, Teşvikleri kaldırırken Güneş Panellerinde “yerli üretim hücre olacak” dedikleri hücreler etiketi değiştirilmiş çakma Çin mali çıktı iyi mi! Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı soruşturma açmasa onu bile öğrenemeyecektik. Sanayicinin Enerji Maliyetini düşürmeye çalışmasının ne zararı var. Enflasyon ile mücadeleye katkı mı sağlıyor maliyetin düşürme çabaları, engeller niye o zaman?
Sessiz Yıkım Sürüyor
Reel Sektördeki çöküşü görmek için yeterince Erken Uyarı Sinyalleri var! Finans dengeyi sağlayamayan, nakit akışını ayarlayamayan firmanın ayakta durması mümkün değildir. 2025, bankaların kârlı; devletin güçlü; ama reel sektörün sessiz sedasız çöktüğü bir yıl olarak tarihe geçebilir. Her gün kapanan dükkanlar, konkordato ilan eden holdingler, ödenemeyen çekler, batık krediler bu “sessiz yıkımın” göstergeleri. Türkiye, yapısal reformlar yapılmadığı sürece bu krizden çıkması zor.
Yanan sadece ormanlarımız değil büyük emek ile oluşturuğumuz Sanayide de ciddi yangın var, bu yangını öyle üç kuruşluk KGF Kredisi ile söndürüp NEFES olsun diye geçiştirip söndüremeyiz, biline!
Çözüm: Talebi bastırarak enflasyonu düşürme hayalini bırakıp, Üretim Ekonomisini desteklemekte! Tüketimden gelen sanal büyüme ile avunursak elimizde kala kala firma çöplüğü kalır!
Erol TAŞDELEN – Ekonomist www.bankavitrini.com
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (860)
- BANKA ANALİZLERİ (141)
- BANKA HABERLERİ (3.169)
- BASINDA BİZ (60)
- BORSA (456)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.864)
- GÜNCEL (3.310)
- GÜNDEM (3.224)
- RÖPORTAJLAR (48)
- SİGORTA (134)
- ŞİRKETLER (2.282)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (483)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (1.088)
- Ali Coşkun (29)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (27)
- Dr. Abbas Karakaya (67)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (584)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (64)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (42)
- Onur ÇELİK (37)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (80)
- Serhat Can (10)
- Süleyman Çembertaş (17)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
- Zuhal KARABULUT (5)
YAZARLAR

Konkordato Kader mi? Finansçı Eksikliğinin Bedeli mi?

Rezervlerde rekor artış ve terörsüz Türkiye umudu piyasalara moral verdi

2025: REEL SEKTÖRÜN TARİHİ ÇÖKÜŞÜ

ABD’den Kara Para trafiğindeki ülkelere sert mesaj: Türkiye’de var!

Ali ÇOŞKUN yazdı: Kredi Kullanırken Dikkat Edilmesi Gereken 10 Temel Nokta

DenizBank 1,1 Milyar Dolar sendikasyon kredisi temin etti

Türkiye’nin Yeşil Geleceği İçin Yeni Yol Haritası

Dolandırıcılık Davasında Şok Rapor: Banka Kusurlu!

İsrail İran’a Neden Saldırdı?

AKBANK 3,4 milyar TL Takipteki Alacaklarını sattı

İsrail-İran Savaşının Türkiye’ye Etkileri

Kentsel dönüşüm müteahhiti yaptığı daire ve dükkanları satıp ‘İflas ettim’ dedi

ABD’den GVA Capital’e 216 Milyon Dolarlık Yaptırım Cezası: OFAC’tan Sert Mesaj

HÜRMÜZ BOĞAZI KAPANIRSA NE OLUR?
- SON DAKİKA | Borsa günü yükselişle tamamladı 10/07/2025
- TCMB rezervlerinde 10 milyar dolara yakın artış 10/07/2025
- Hava yolunu kullanan yolcu sayısı yılın ilk yarısında 108,8 milyonu aştı 10/07/2025
- Google’a rekabet kurallarını ihlalden 355 milyon TL ceza 10/07/2025
- Bakan Ersoy: Uşak’ı yabancı turistlerin rotasına dahil edeceğiz 10/07/2025
- Altının kilogramı 4 milyon 295 bin liraya yükseldi 10/07/2025
- Almanya’da konut krizi derinleşiyor: İnşaat maliyetleri enflasyonu solladı 10/07/2025
- Ticari kredilerde büyüme sürüyor 10/07/2025
- Yabancılar hi̇sse alımını sürdürdü 10/07/2025
- Yabancılardan 10 Mayıs 2024 haftasından bu yana en yüksek tahvi̇l alımı 10/07/2025
- TCMB'ni̇n swap hari̇ç net rezervi̇ 10 mi̇lyar dolar arttı 10/07/2025
- KKM toplamı geçen hafta 535 mi̇lyar TL'ye geri̇ledi̇ 10/07/2025
- Dövi̇z mevduatları 4,1 mi̇lyar dolar azaldı 10/07/2025
- Konut fi̇yatları ve i̇nşaat mali̇yeti̇nde artış geri̇ledi̇ 10/07/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM2 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı